Süre                : 1 Saat 23 dakika
Çıkış Tarihi     : 27 Eylül 1973 Perşembe, Yapım Yılı : 1973
Türü                : Drama
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Moullet et Cie
Yönetmen       : Marguerite Duras (IMDB)
Senarist          : Marguerite Duras (IMDB)
Oyuncular      : Lucia Bosé (IMDB)(ekşi), Jeanne Moreau (IMDB)(ekşi), Gérard Depardieu (IMDB)(ekşi), Luce Garcia-Ville (IMDB), Valerie Mascolo (IMDB), Nathalie Bourgeois (IMDB), Dionys Mascolo (IMDB), Paul Bertault (IMDB), Jean-Michel Carré (IMDB), Ghislain Cloquet (IMDB), Daniel Cristin (IMDB), Rémy Duchemin (IMDB), Geneviève Dufour (IMDB), Daniel Harlé (IMDB), Nicole Lubtchansky (IMDB), Jean Mascolo (IMDB), Michèle Muller (IMDB), Bruno Nuytten (IMDB)

Nathalie Granger ' Filminin Konusu :
Nathalie Granger is a movie starring Lucia Bosé, Jeanne Moreau, and Gérard Depardieu. This art film has no conventional dialog between the main characters. This tells a strangely compelling story of two women in a suburban home who...





Facebook Yorumları
  • comment image

    aşağıdaki satırların bütünü spoiler sayılır, ayırmaya, parantezlemeye gerek bile yok...

    o sıralar ( 1972 gibi) christiane jaque'ın sınırda pornografik nathalie'si gibi başka nathalie filmleri olduğundan, duras'nın büyük arzusuna karşın filmin adı nathalie kalmamış, nathalie granger yapılmış. film marguerite duras'nın kendi evinde çekilmiş, ekibin yemeklerini de duras elleriyle yapmış. herkese kendini iyi, değerli hissettiren, hediyeci, doğal ekip başı gibi biriymiş. lakin paradan konuşur dururmuş, bu filmle çok zengin olacağını hayal edermiş, ciddi uyarılınca para vızvızını bırakmış. çok az bir bütçeyle, kısa sürede çekilmiş. belki yapımcılardan biri kendi olduğundan, duras diğer filmciler gibi sürekli daha fazla zaman talep etmezmiş. sıkışınca daha büyük özgürlük kazanılabildiğini birlikte çalıştığı yapımcı keşfetmiş ve sonra diğer projelerinde başarıyla uygulamış. rollo may da yaratma cesareti kitabında sınırları, kısıtları çok değerli ve yaratıcı destekleyici bulur. keza lars von trier de 5 engel (five obstructions) filminde ustası jorgen leth'i başyapıtı perfect human*'ı belli ve anlamsız kısıtlamalarla yeniden çekmeye, yorumlamaya zorlar.

    radyodan iki katilin (whitman ve austin. acaba charles whitman'a mı atıf var?) peşindeki polis sürek avı hakkında düzenli haber geçiliyor. bu sıkılan toplumun arayışına bir yanıt mı? yıllar sonra körfez savaşından itibaren vakayı adiye haline gelecek terör ve savaşın sıradanlaşması, şiddeti evlerin içine, canlı yayın haline sokarak gözlerden kaçırmayı, duyarsızlaştırmayı mı kehanet etmekte? bir ara, takipçileri (izsürenleri) tarafından unutulmaktan korkmaktan mıdır nedir, ormanda zanlılardan iki el ateş sesi duyulduğu, kendilerini hatırlattıkları haberi verilir. venedik film festivali'nde bu sahneler filmi soğuk karşılayan izleyicinin ender iletişim kurup, alkışladıkları mizahlı yanlarıymış. pat diye zengin etmeyecek filmlerden olan bu yapıt aşağı yukarı 25 yılda bütçesine göre 7 kat filan kazandırarak alçakgönüllü bir rekor sağlamış.

    2 kadın, 2 çocuk, 1 satıcı erkek (gerard depardieu). aslen filmde bir olay olmaz, kapalı mekanda geçer. ilk gösterimi ise açık hava gösterimi, öyle bir tezat var. gelen satıcıyı kadınlar öyle sessiz, ilgisiz karşılarlar ki, adamı varoluş krizine sokarlar. satıcının çöküşü. (buradan da arthur miller'ın satıcının ölümü'ne zıplanabilir.) adam daha önceki işlerini, bundaki emeği ve umudunu, içten içe hiç sevmediğini, önceden de bir düzenbazlık yapıp yakalanınca 2 yıl para cezası ödediğini borçluymuş gibi anlatır. evin teklifsiz açıklığından içeride serbestçe gezinmeye başlar, hatta evden bir kez hışımla çıktığı halde, gün bitiminde kapıyı bile çalmadan yeniden girer, anlatmaya, dökülmeye. bir yandan da serbest olduğu halde evde hem bunalır, hem kaybolur. onu can kulağıyla dinler gibi görünen kadınlardan biri (lucia bose) birden kalkıp pelerinine bürünüp bahçede tur atmaya başlar. adam gene kalakalmıştır. hatta başta onların başına talih kuşu gibi, tanrı figürü gibi konacakken, işsiz bırakılan, anlamsız bir tanrıya dönüşür satıcı. satıcıyla diyaloglarından biri de karakteristik, onları bilince başka türlüsü beklenemez. aşağı yukarı:

    - si.
    - no.
    - si, si!
    - no, no!

    ortada bir sorun vardır, kadınlardan birinin (lucia bose) kızı nathalie anlamsız, gereksiz şiddet gösterdiği için okuldan atılmaktadır. problem çocuk nathalie. aslında müziğe yetenekli, müzikten koparsa çok kötü olabilecek, o ise müziği reddetmeye başlamış. nathalie bir ara bahçede bebek arabasıyla kedisini gezdirmek ister, kedi onu umursamadan aşağı atladığından sinirlenir, bebek arabasını kenara çarpar, devirir gider. gerilimlidir, kediye bir psikopatlık mı yapacak acaba diye bekleriz, gerilim filmi gibi oluverir. bunun niye böyle olduğunu anlayamayız. evdeki bir öğleden sonraya bakınca ise zorunluluğunu anlar gibi oluruz. evde durgun bir soğukluk, zamanı askıya almış bir küçük burjuva yaşam vardır. evde gerçek, bütünleyen kişilikler ve ilişki eksiktir. kızlar kendi haline, kadınlar kendi haline, birbiriyle konuşamayan, aralarına gitgide daha fazla uzaklık dolan. düşman olmayınca bunu da ele alamamaktadırlar.

    iletişimin derinliği hakkında bir örnek daha. evin telefonu çalar, kadınlardan jeanne moreau açar, bir süre dinler gibi yapar, sonra sessiz beklemeye geçer, sonunda şaşırtacak:

    - ...
    - yanlış numara mı?
    - burada telefon yoktur madam! (??)

    satranç zemini gibi kare taşlı, damalı bir ev döşemeleri vardır. evleri ince ince doldurulmuş, dolu bir yalnızlık kokan, satıcıya olduğu gibi bize de izbe, labirent gibi gelen bir evdir.

    yan görsel unsurlar olarak ders aldırma piyanosunun üstünde bir sürü bach partisyonunun arasında die kunst der fuge gözümüze çarpar. başka bir anda kapı önüne bırakılan, düzenli gelen le monde gazetesi jeanne moureau tarafından itinayla yırtılır.


    (ibisile - 3 Mart 2014 14:34)

Yorum Kaynak Link : nathalie granger