Dear John (~ Caro John) ' Dizisinin Konusu : Dear John is a TV series starring Judd Hirsch, Jere Burns, and Jane Carr. After his wife leaves him for his best friend, John Lacey joins the One Two One Club, a support group for divorced and widowed people. The group consists of...
Night Court(1984)(7,7-8905)
Taxi(1978)(7,7-10009)
Wings(1990)(7,3-9118)
Scarecrow and Mrs. King(1983)(7,1-2118)
Coach(1989)(7,0-4497)
Cybill(1995)(6,9-3195)
Caroline in the City(1995)(6,2-3387)
Suddenly Susan(1996)(5,7-2408)
11 eylül 2001 saldırıları zamanısı civarısında birbirini seven 2 amerikan gencisinin romantik(!) ilişkisini anlatan ve de muhtemelen barındırdığı romantica nedeniyle amarikan halkısı tarafından 1. sıraya oturmuş filim. izlemediğim film ama senaryosu düşündüğüm gibiyse kanı beynime sıçratmış olan filmdir ve taa amısına koyayım:bakın hele piçlere. arkadaş ben hayatımda bu piç kuruları kadar keyfine, kendi duygularına, kendi zevklerine düşkün olup yine bu piçler kadar da bunu iyi pazarlayan kimse görmedim. çok afedersiniz amına koyum lan bu piçler ırak'ta falan yaşasalar o zaman "bizim hayatımız film" derlerdi. götoş senaristler biraz da hökümetinizin, kalıbını kabilesini siktiği insanların hayatlarını konu yapsanıza. yapamazsınız lan doğru söylüyorsunuz amcık hoşaf ağızlılar. niye? çünkü başta hökümetiniz amısınıza koyar di mi? sonra da çok büyük oranı muhtemelen tek tip gerzek olan kızlarınız filmleri izlerken sıkılmadan yüz kere arka arkaya "oh my god, oh my god..." derlerdi. ama çok afedersiniz amına koyiim(afedersinizi mi kaldı gerçi neyse), sizden 1 kişinin ölmesi diğer insanlardan yüzlerce/binlerce ölmesinden daha önemli. sizden birinin öldürülmesi sizin diğer insanlardan binlercesinin öldürülmesinden daha önemli amısına koyiim. bi siz hissediyosunuz piçler, bi sizin canınız kıymetli, ıraklı aşık olamaz, ıraklının canı yok, afganistan sizin maşanız, nato köpeğiniz, herkes ağzını açmış sizin vermenizi bekliyor...dear john'u sikeyim.
(idi - 8 Şubat 2010 23:38)
bu filmde anlatilanlarin tamami yalan. hicbir tatmin saglatamayan sig mi sig bir bakis acisina sahip prefilm. failure.filmi izlemeden, trailer sonrasi bir pearl harbor havasi sezilmiyor degil. ask, savas ve olum olunca ister istemez akil gidiyor. ama onun eline su dokemiyor o ayri. ne beklenildigi gibi bir ask, ne beklendigi gibi bir savas duygusu yasatiyor. biliyoruz, hissediyoruz zaten dogru duzgun bir 11 eylul elestirisi yapamayacagini, hatta yapmayacagini. burasi acik. acik da bu kadar da olmaz! olmasin bir zahmet. 2 yakisikli oyuncu bulur bulmaz film cekiyorsunuz, hadi cektiniz diyelim. bir de arka plana 11 eylulu koyuyorsunuz. hadi koydunuz; bir de onu oyle arkada, oyle duz, oyle basit veriyorsunuz ki sinirlenmemek, verdiginiz paraya acimamak elde degil. --- spoiler ---tum film bas kizla oglanin mektuplasmalarindan ibaret adeta. cocuk askere gider, kizla baslarlar mektuplasmaya. geri gelir, kuleler yikilir, hadi geri git askere. geri baslar mektuplasmalar.. dear kelimesi tum film boyunca kulaklarinizda yani. o yuzden filmin adi cuk oturmus.cocuk operasyona gidiyor ama cocugun bir kez bile kostugunu gormek mumkun degil; cunku ya mektup okuyor ya da yaziyor. yavrum yavrum cok ozlemis sevgilisini. gerci diger askerlerde de hic is yok. kimse bir sey yapmiyor. oyle oturuyorlar, mektup dagitiyorlar, okuyorlar. apak, parlak guclu cankurtaranlar etrafta duzen sagliyorlar adeta. aman, yasasin amerika.11 eylul sonrasi afganistan'a yapilan operasyonu gosteriyor, oraya bir tane de turk koymus. niye koydun onu acaba? amerikan askerlerinden biri de soyle bir sey diyor,''turkce konusuyor. cogu dili duydum, biliyorum ama bunu hic bilmiyorum.'' bilmiyorsan nasil anladin turkce oldugunu, onu da ben anlamadim. sonu da oyle anlamsiz ki.. kiz oglani terkediyor, cocuk askerdeyken gidiyor yardima cok ihtiyaci olan cirkin biriyle evleniyor. sonra kiz, oglan gelince kendisini affetmesini bekliyor. cocuk da goodbye diyor.--- spoiler ---
(the asphalt man - 12 Şubat 2010 05:20)
the notebook'tan sonra hem nicholas sparks'tan hem de kitaplarının filmlerinden beklentilerin artması sebebiyle çok büyük hayal kırıklığına uğratmıştır. bitse de gitsek dedirtmiştir. tamamiyle vakit kaybı, hiç gereği yok.
(dead on arrival - 12 Haziran 2010 01:18)
vasatın ötesine göndermek istediğim film.--- spoiler ---türkçe konuşan adamın türkçe konuştuğunu ben bile anlamadım sen nereden anladın? ayrıca ne dedi?--- spoiler ---
(boncukbambam - 3 Ağustos 2010 04:24)
channing tatum çok yakışıklı. amanda seyfried çok güzel. bu yüzden göz banyosu amaçlı izlenebilir. yönetmen faktörü ne kadar etkili bir kere daha görüyoruz bu kadar beğenilen bir romanın filmini nerdeyse kimse beğenmemiş.afganistan'da askerlerin çatışma sahnesinde teröristlerin türkçe konuşuyor olması da ayrı bir olay olmuş. hem ben bile anlamadım orda türkçe konuşulduğunu ?!? adam ahgulaueheu dedi. öteki de türkçe konuşuyolar dedi. ne iş ?
(mademoiselle jeilempti - 23 Ekim 2010 01:01)
bu filmde amanda seyfried dillere destan bir oyunculuk sergilemistir. kotu anlamda.
(lyndhurst - 19 Aralık 2010 00:25)
--- spoiler ---sözlükteki yorumları okuduktan sonra baya bi önyargıyla yaklaşmıştım. ama daha sonra genel kanının aksine filmi sevmeye başlıyordum ki- terörist tipli adamın türkçe konuştuğu söylenene kadar. ne içiyorlar bu kafa için pek anlayamıyorum açıkçası, türkler terörist, ıraklılar terörist, amerikanları ıraklılar vuruyor zaten :( aşık olmuş bak bak :( ya siktir git. türk'müş. türk'ün ne işi var amk orda. benim gibi milliyetçilikten fersah fersah uzak adamı bile sinir etti ya daha da bir şey demiyorum.--- spoiler ---
(39 uncu harami - 10 Nisan 2011 13:59)
--- spoiler ---afganistan'da "speak in turkish!" repliği ile kanı beynime sıçratmış film. --- spoiler ---
(icelicious - 8 Eylül 2011 18:36)
öyle aman aman bir film olmamakla birlikte yağmurda öpüşme sahnesinin iç gıcıkladığı film olmuştur.ilgili sahne: http://www.youtube.com/…ailpage&v=wlzomnupcio&t=109
(fancy pants - 19 Ağustos 2013 22:31)
affedersiniz ama yarragin basi gibi bir filmmis. seni indirdigim torrente yazik.adama demezler mi channing'im ne bokuma yar ettin kendini bu filme....--- spoiler ---esas oglan ve esas kizin görüntüsü ve yagmurda öpüsme sahnesi haric bi basarisini göremedim. ki iligli sahnenin de filmin ilk 15 dakikasinda filan yer aldigini varsayarsak yemin ederim sonrasi sadece vakit kaybi. acilis sahnesiyle bende yarattigi tüm klise beklentilerini mektubun kiza degil de babaya yazilmis olmasiyla gerceklestirdi. hadi tamam kendi askerine sempati beslersin bisi demem de üstünden gecmis 9 sene sen hala gel 9/11 üstüne oyna. bunu yaparken o kadar yüzeysel ol ki cildirayim. bak remember me'den feyz al biraz ya. oglum "kule yikildi hadi o zaman ben tekrar afghanistana da giderim" kafasi ne lan. karakterin zekasinda bu dengesizligi hic mi fark etmediniz cekerken. sonra ayrica senin sevgilin olsun ama sadece 2 hafta gecirebilmis ol onunla, eve dönmek yerine 2 sene daha askere git. ikiniz de cük kadar zekaya sahip oldugunuz icin de yine bu iliskini yürüyebilcegine inanin. sonra da sanki kizin bu sartlar altinda bile cocugu terk etmesi anlasilir bisi olamazmis gibi, kizin kendince kendine hakli cikarabilecegi bir ayrilik sebebi ver. ama hangi ucundan tutsan sadece "yavrum sen gerizekali misin? sadece böyle yürümüyor bu, ben seni bekleyemeyecegim bile mantikli bir sebepken su yaptigin ne tür bi am salatasi" gibi tepkiler vermememize sebep ol. sonra salak salak kizi tekrar ziyaret etmeler, kocasina yardim etmeler, yillar sonra kavusmalar filan.... ya ikiniz birinin o kadar vakti olamasaydi.... ya ameliyatli yerine gelseydi... ya?... ya...? ya.?.yemin ederim sicmadigi dedigim tek sey baba-ogul iliskisiydi... yoksa bu ne savas filmi ne ask filmi ne otistik filmi.. ibne gibin pust gibin yarrak gibin bisi bu.--- spoiler ---
(cnrr - 18 Aralık 2013 02:13)
Yorum Kaynak Link : dear john