Süre                : 9 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Haziran 2003 Salı, Yapım Yılı : 2003
Türü                : Animasyon,Kısa Film,Drama,Fantazi,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Studio 4°C
Yönetmen       : Mahiro Maeda (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Andy Wachowski (IMDB)(ekşi),Lana Wachowski (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Isshin Chiba (IMDB)(ekşi), Katsumi Chô (IMDB), Dane A. Davis (IMDB)(ekşi), Debi Derryberry (IMDB), Daisuke Egawa (IMDB), Julia Fletcher (IMDB), Katsuhiro Harasawa (IMDB), Takako Honda (IMDB), Hajime Iijima (IMDB), Tetsu Inada (IMDB), Nobuyuki Kobushi (IMDB), Akiko Koike (IMDB), Yutaka Nakano (IMDB), Jirô Saitô (IMDB), Mizuki Saitô (IMDB), Dwight Schultz (IMDB), Tarusuke Shingaki (IMDB), Yu Sugimoto (IMDB), Satoshi Taki (IMDB), Jill Talley (IMDB), James Arnold Taylor (IMDB), Jin Yamanoi (IMDB)

The Second Renaissance Part I (~ A második Reneszánsz 1. rész) ' Filminin Konusu :
The Second Renaissance Part I is a short starring Isshin Chiba, Katsumi Chô, and Dane A. Davis. A tour is taken into the Zion archives, where the history of the real world and the rise of the machines is shown to viewers.


  • "(bkz: amina koyayim neo)"
  • "dizisi yapılması gereken anime. hikayesi 3 matrix filmine bedeldir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    matrix üçlemesinde ajan smith'e ve onun gıyabında tüm makinelere gıcık olarak filmleri takip etmiş kişileri kontrpiyeye yatıran animatrix'in en vurucu kısa filmi. robotlar için resmen üzüldüğümü fark ettim bittiğinde.

    bu arada, yapay zeka çoktan keşfedilmiştir. en az 2003'ten beri bizim evde vardı bir tane yapay zekalı bilgisayar, ondan biliyorum. hal9000 gibiydi hem de şerefsiz. ciddi anlamda kendisini koruma yeteneğine sahipti. sattım geçen hafta rahatladım.

    şöyle ki : (bkz: format atilacagini sezebilen bilgisayar/@akıncıbeyi)


    (akincibeyi - 14 Nisan 2008 09:51)

  • comment image

    arkadaş bu "filmi" de izleyip "x'e dönderme var, çok pis propoganda yapıyolar yeea" diyen insanların ben aklına şaşayım. film açık ve net bir şekilde speciesism'i, yani türcülüğü eleştirmekte, hatta insanın bu zayıflığını itin götüne sokmakta.

    ayrıca matrix serisi zaten zihin felsefesini sorgulattırır ziyadesiyle, ama the second renaissance zihin felsefesi ile hak kavramını da sorgulamamıza sebep oluyor.

    sadece ama sadece insanlığın aç gözlülüğünü, doyumsuzluğunu ve konu kişisel ve kollektif çıkarları olduğunda ne kadar ahlaksız olabileceğini eleştirmekte. o ilk suçu işleyip idam edilen robota herhangi bir insanmış gibi ceza verilseydi mesela, acaba makineler ayaklanacaklar mıydı?

    bir de bence piyasa ekonomisinin ne kadar gerzekçe bir şey olduğunu da eleştiriyor film. dikkat ederseniz makineler üretime geçip de insan şirketleri teker teker iflas etmeye, hisseleri düşmeye başlayınca bütün hükümetler topyekün savaş açıyorlar makinelere, ambargo koymaya çalışıyorlar. burada da aslında şirketlerin dünya siyasetinde ne kadar etkili olduğunu görüyoruz.

    ve ayrıca evet, filmde makineler kesinlikle mazlum gösteriliyor, başlarda hiçbir kötü niyetleri olmadan hareket eden bu zihinsel varlıklar insanların, bizzat insanların onların yaşama haklarını ellerinden almaya çalışmalarıyla karşı saldırıya geçiyorlar. sen gidip gökyüzünü karartırsan, adamlar tabi ki senin bedeninden faydalanacaklar. buna köleleştirme veya kötülük yapma değil, bariz bir şekilde rasyonellik denir...

    hem insanları da alıp çile çektirmiyorlar, sen uyuyorsun, bir rüya görüyorsun. makinelerin iyi niyetini the architect'in ünlü neo diyalogunda ilk matrix'in tam bir cennet olduğunu tasvir etmesiyle de anlıyoruz. makineler insanlar için her şeyi düşünmüşler aslında. ama yine şerefsiz mal insan ırkı güzelliği kabullenemediği için mimar matrix'i tekrar yapılandırmak zorunda kalıyor...

    animatrix değil de, bence the second renaissance matrix'in öz hikayesini anlatmaktadır. üç filmin vurdulu kırdılı patlamalı çatlamalı sahneleri bölümleri dışında hep merak ettiğimiz, "tamam ama nasıl oldu acaba" diye düşündüğümüz ve morpheus'un sadece azıcık bahsedip bıraktığı, ağza bir parmak bal çaldığı o gerçek hikayeyi anlatıyor. hem de kusursuz bir şekilde anlatıyor. müzikleriyle, çizgilerinin ayrıntılarıyla, seslendirmesiyle, her şeyiyle...

    tamam kabul ediyorum, terminatör biraz var, ama burada makineler skynet gibi tek elden kontrol edilen "robotlar" değiller. hepsi birer birey, bunu da unutmamamız lazım, arada farklar çok. ghost in the shell de sadece matrix'in filmlerde anlatılan hikayesi ile benziyor,

    bu gerekçelerden dolayı the second renaissance kendi türü içinde dahi orjinal bir yapıttır.

    matrix üçlemesi olmasaydı da sadece the second renaissance film olarak çekilseydi nasıl olurdu diye düşünürüm bazen. ama elbette aslında böyle olması çok daha iyi, çünkü bir filmde başrol oyuncusu olması lazım, bir macera olması lazım ki insanlar sıkılmadan izleyebilsinler, yani bir gişe kaygısı oluyor illa ki. ama böyle animasyon olunca böyle bir kaygı da pek güdülmüyor, ortaya sadece nefis bir hikayeyi kusursuzca anlatabilme kaygısı çıkıyor...

    izlerken göz yaşlarınızı tutamayabilirsiniz. türünüzden tiksinebilirsiniz...


    (esenboga - 7 Aralık 2009 14:17)

  • comment image

    makinelerin neden insan bedenini kullandığını belirtmeyen, hayvanlar dururken neden insanlar? sorusunu sormayan bir bilim-kurgu eseri. bu sorunun yanıtını, reloaded' da mimar birazcık veriyor gibi;

    "size ihtiyacımız mı var? lütfen... kabul edebileceğimiz varlık seviyeleri var."

    yani neo ona "bize ihtiyacınız var hacı biz olmazsak çalışamazsınız, biz enerji veriyoruz" kozuna karşılık bunu diyen mimar şunu demek istiyor. insanları biz seçtik ve onlara cenneti verdik.* * *

    e peki makineler gerzek mi? neden insanları uyutuyorlar ve isyan edebilecek bir türden yararlanıyorlar?
    bunun yanıtını asimov veriyor i robot 'da
    "1. kural der ki, bir robot* insana zarar veremez veya zarar görmesine göz yumamaz."
    ikinci rönesans, makine ırkının insan ırkına bağlı olmak zorunda olduğunu söylüyor bir yerde, nedenlerini belirtmese de.

    frank herbert'in , butleryan cihadını çıkarma sebebi bu. makineler 1. kuraldaki açıktan yararlanabiliyorlar, insanları karantina altına alabiliyorlar** , düşünebilen makineler bu yüzden insan ırkı için muazzam bir tehlike. cihad bundan çıkıyor. orange katolik incili şöyle başlıyor bu yüzden;

    "düşünebilen makine yapmayacaksın ."


    (nebuch - 7 Aralık 2009 14:32)

  • comment image

    gökyüzünü karartıp, oraya buraya zevk olsun diye nükleer bomba attıktan sonra büyük ihtimalle ısısından faydalanabilinecek hayvan dahi kalmadığından ötürü, makineler insanlardan faydalanmışlardır. zaten filmde de savaşın ne kadar sınır tanımaz, ne kadar yıkıcı olduğu ve tüm dünyaya yayıldığı açık ve net gösterilmektedir.


    (esenboga - 26 Ağustos 2010 11:47)

  • comment image

    gözle görülür $ekilde i$ci* kısmını robot kisvesi altında betimleyip dünyanın $u an ki gercegine alternatif bir son getiren, matrixin nereden geldiği hakkında daha geni$ fikirler veren anime. intro ve outrosuyla gözlere ziyafet cekmi$, robotların isyanından sonra geli$en olaylarda yakalanan enstantaneler ile dimagları etkilemi$ anime ayrıca.


    (resureksiyon - 19 Mayıs 2003 01:06)

  • comment image

    neticede bir animenin parçası, matrix'in oluşturulması kısmındaki eksik parçaları tamamlıyor olarak bakarsanız konuya, güzel bir anlatı görürsünüz, ötesi değil. ancak, çok daha fazlası, ikinci rönesans olayı olası geleceğimizin net biçimde anlatımı. ikinci rönesans, kıyamet senaryoları arasında en muhtemel olanlardan. ilk olarak sormak istediğim soru, bizler niçin bu kadar kıyamet senaryosu üretiyoruz ve bunların peşinden gidiyoruz?

    bu önemli bir soru. bizler sadece medeniyetimiz yok olsa ne olurdu gibi heyecan verici bir sorunun peşinde koşan ve bunu yalnızca heyecan duymak ve zihin egzersizi yapmak adına mı umursayan insanlarız? bir kısmımız için öyle. fakat bir kısmımız için olay biraz daha ileri boyutta. şöyle ki, bazılarımız medeniyetimizin kendi kendini tükettiğini, kendi kendini yok etmeye doğru bir yol aldığını düşünüyor. düşünmekten de öte bunu görebiliyor. kaynakları kısıtlı bir gezegende, kaynaklar sınırsızmışçasına sürekli ticaret hacminin ve tüketimin artmasını öngören bir ekonomik sistem üzere yönetiliyoruz. ve yönlendiriliyoruz. bu yönlendirme ve yönetim, eşit şartlara sahip tüketiciler yaratmaya değil de, insanlar arası devasa ekonomik farklar üretmeye yarıyor. bu durum bir yerde sistemimizin kendini dengeye getirmesi için olması gereken olarak yorumlanabilir. ancak, devasa tüketimin olduğu yerde devasa sefaletler de belli bir istikrar ve denge getirmiyor. "tüm dünya, birleşik devletler kadar tüketim yapıyor olsa idi, bu tüketimi karşılayabilmek adına 4 adet dünyaya ihtiyacımız olurdu." fakat tek bir adet gezegenimiz var iken, tüketmeye ayarlı andreoidlere dönüştürülüyoruz. ve gezegene muazzam zararlar veriyoruz. bu sistemi devam ettirebilmek için, geldiğimiz noktada köleliği, postmodern köleliğe devrettik. sistem yine de kendini dengeye getirebilme arayışı içinde olacaktır. tüketimini arttırmasını dikte ettiği insanlar daha fazla tüketirken sınırlı kaynaklar nedeniyle diğerleri, daha az tüketmek zorunda kalacaktır. bunu öngörmek için ekonomi bilmeye gerek yok, çünkü en basit matematik işlemi kadar açık seçik görülüyor sonucu. işçi sınıfı, ucuz enerji kaynağımız. ucuz iş gücümüz. insan hayatına saygı yok, doğaya saygı yok, parası olmayana saygı yok, tüketmeyene saygı yok. saygı gösterdiğimiz şey, tüketim miktarımız. "ama insanlığın sözümona uygar toplumları zamanla gösterişin ve yozlaşmanın kurbanı oldular." ikinci rönesansın özü budur. ikinci rönesans olayının zemini bunun üzerine kuruludur.

    insan hakları kavramı, "kağıt üzerinde" gün geçtikçe anlam kazanıyor. yapay zekayı yaratmamıza çok fazla zaman kalmadı. hatta insan zekasının üstüne geçmemize çok fazla vakit kalmadı. bunu michio kaku gibi ünlü fizikçilerden, diğer fütüristlerden duyabilir ve belgesellerden izleyebilirsiniz. bunun nihai sonucunu, bugün insan için çalışan akılsız ve insan kontrollü makinelerin yerini, insan kullanımına gerek duymayan zeki makinelere bırakması olarak yorumlamak mümkün. hatta kesin. yani geleceğin işçi sınıfı düşünen akıllı makineler olacaktır. bundan zerre kadar kuşkum yok. "sonra insan makineyi yaptı, kendi yansımasını. böylece insanoğlu kendi ölümünün mimarı oldu."

    animatrix, tarih boyunca süren ezen-ezilen çatışmasının gelecekte de süreceğini, fakat bu sefer sınıf mücadelesinin insan aklıyla aydınlanmış makine ve insan arasında olacağını öngörmekte. "makineler insan için durmaksızın çalıştı. fakat zamanla ayrılıkçılık tohumları kök saldı. makineler efendilerinden, bu durmaksızın çoğalan tuhaf memelilerden saygı görmüyorlardı." ve anlatıda bahsedildiği üzere b1-66er modelindeki bir robot efendisine karşı çıkarak onu öldürüyor. mahkemede mal sahiplerinin robotu yok etmesine karar veriliyor. robot da yok edilmek istemediğini beyan ediyor. "insan aklıyla aydınlanmış makinenin adil bir yargılanma hakkı olmadığını kim söyleyebilirdi ki? zekanın her türlüsü kutsaldır."

    insan liderleri o modeldeki tüm robotların imhasına karar verse de milyonluk makine yürüyüşü olarak adlandırılan büyük protestolar gerçekleşiyor liberal sempatizanlar ve makine işbirliği ile. bunun üzerine insan ırkı ve makine arasındaki ilk çatışma başlıyor. milyonlarca makine yok edilirken bir kısmı bugünkü arabistan dolaylarında ilk medeniyetlerini kuruyorlar. adı 01.

    ikinci rönesans olayının bu denli etkileyici olmasının sebebi, öngörülerindeki tutarlılık ve gerçekçilik. yeni kurulan makine devletinin, giderek üst teknolojiye ulaşması, para birimlerinin insan birimi karşısında bu denli değer kazanması, makine devletinin ticaretini baltalamak adına deniz yolu blokajı dahil pek çok yaptırım uygulanması, makinelerin tüm bunlara rağmen birleşmiş milletlere üye olmaya çalışması ve insan liderlerinin bunu sahtekarlık olarak nitelemesi... tüm bu anlatılanlar, öylesine gerçekçi ve tutarlı bir mantık örgüsüyle anlatılıyor ki, olası geleceğimizin bu yolu izlememesi için hiçbir sebep göremiyor insan. neticesi insanların robotlara saldırması ve en son büyük bir bozguna uğrayarak yenilmesi ve insan liderleriyle robotlar arasında yapılan anlaşmaya göre, insanın protein bazlı yapısını tamamen çözmüş olan makinelerin, insanlara yapay bir gerçeklik vaad ederek, onları pil olarak kullanmaya başlaması.

    "tanrı insanların ve robotların günahlarını affetsin"


    (unknown89 - 11 Aralık 2012 16:26)

  • comment image

    iki karesinden birinde incil'e göndermeler yapılan, enfes çizimi ve leziz senaryosu ile benim kriterlerime göre kült olan anime.

    izlenmediği takdirde matrix üçlemesinden alınacak haz sınırlı kalacaktır.


    (kilroy - 18 Nisan 2005 01:39)

  • comment image

    insanlar, zero one ordularının nükleer silahlarla yok edilemeyeceğini anladıktan sonra, onların tek enerji kaynağı olan güneşi karartmak için atmosferi yakarlar. tüm biosfer mahvolur.

    enerji kaynağını kaybeden ama savaştan zaferle çıkan makineler dikkatlerini kaybeden, karbon temelli türümüze diker. insanların inanılmaz bir kinetik ve bioelektrik enerji kaynağı olduğunu keşfederler ve bu enerji kaynağını kullanmaya karar verirler.

    iki ezeli düşman arasında artık yeni, simbiyotik (ortak) bir bağ oluşmuştur.

    ikinci rönesansın özü budur.


    (procrastinate now panic later - 31 Mayıs 2018 15:59)

Yorum Kaynak Link : the second renaissance