Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Eylül 2017 Pazartesi, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Drama,Heyecanlı
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  A 6 Foot Barrel , Akronymion Productions , Tesa Productions
Yönetmen       : Louis Lagayette (IMDB)
Senarist          : Louis Lagayette (IMDB)
Oyuncular      : Haluk Bilginer (IMDB)(ekşi), Alan Ford (IMDB), Lachlan Nieboer (IMDB)(ekşi), Abdul Salis (IMDB), Lorraine Burroughs (IMDB), Edward Akrout (IMDB), Jack Rowan (IMDB), Ayoola Smart (IMDB), Andrew Koji (IMDB), Andy Linden (IMDB), Lorraine Pilkington (IMDB), Alice Sanders (IMDB), Stephen Hawke (IMDB), Fraser Ayres (IMDB), Ameet Chana (IMDB), Tolga Safer (IMDB), Chris Simmons (IMDB), Paul Blackwell (IMDB), Eddie Webber (IMDB), Memet Ali Alabora (IMDB), James Yeates (IMDB), Matt Beveridge (IMDB), Jordan Pitt (IMDB), Simon Manley (IMDB), Neil Alexander Smith (IMDB), Jacob Sherwood (IMDB), Zivile Matikiene (IMDB), Charles Early (IMDB), Jack Jenkins (IMDB), Claire Driver (IMDB), Ofrrie Haddi (IMDB), Gianluca Tamburella (IMDB), Travis Blake Hall (IMDB), Paul Raymoth (IMDB), Ya'ara Haddi (IMDB), Gintare Beinoraviciute (IMDB)

Trendy ' Filminin Konusu :
Trendy is a movie starring Haluk Bilginer, Alan Ford, and Lachlan Nieboer. Richard, a 30 year-old teacher, moves to East London, where he discovers gentrification: hipsters meet cockneys and immigrants in a tense environment....


  • "insanın beyninin kulaklarından ve burun deliklerinden akmasına neden olan bir reklama sahip, gençlere "tüketin!" diye çağrı yapan ve kendi kusmuğunda boğulması heyecanla beklenen dergi."
  • "20 yasindaki genclerin,10 yasindaki cocuklari taklit ettigi bir reklama sahip dergimsi."
  • "editörü pınar yılmazerler ile yapılan bir röportajı okumak için şuraya bakabilirsiniz."
  • "(bkz: moda)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    http://i41.tinypic.com/30icgft.jpg
    http://i43.tinypic.com/ixf5h2.jpg

    broşürden alınmış yukarıdaki iki imaj, temel niteliğinin trendy'lik olması gerektiğine ilişkin bombardıman altında tutulan günümüz insanının aynı zamanda bir yönelimini de açık ediyor. trendy yani bir şeye eğilim gösteren kişi, aslında tasmalı erk'in bilinçli örnekleyicisi olmak durumunda bırakılmıştır. buna göre "vizyondan en iyi filmler stilinizi belirliyor!" gibi bir ifade de bu kilidin temel anahtarıdır. ben tek elden yönetilse de yönetilmese de moda olan herhangi bir şeyin peşine düştüğümde aslında düşüşümün yönünü bile belirleyebilmiş olmuyorum. olmuyor olduramıyorum. trendy olmak istesem bile ben basit bir tüketiciden fazlası değilim. ancak paketleme, cila ve boya bende sanki tüm tercihlerim tümüyle bana aitmiş gibi bir his uyandırıyor. oysa ben vizyondaki en iyi filmlere göre stilini belirleyen sıradan bir denyo olmayı yani tasmalı erk deneyimleyiciliğini kabul ederek varlığımı salt kendi varlığım için anlamlı kılmamış oluyorum.

    filme göre rugan ayakkabılar, pardesüler, tişörtler, gömlekler, çantalar, çoraplar derken kişi kendi stiliyle birlikte yaşadığı günün de stilini belirlemiş oluyor. bana kalırsa bu, tek başına kişinin kendi stili üzerindeki etkisinden daha sıkıntılı durumlara sebep oluyor. çünkü tüketime endekslenmiş yaşamıyla hem kendisini hem de çevresini sürekli hareketli bir trende uydurmaya çalışarak zaman içinde tek yaşamsal gayesinin bir değer üretmekten ya da içinde yetiştiği kültürü zenginleştirmekten ziyade kendisine biçilen düzende mevcut mekanizmaya hem de en üst seviyede bedel ödeyerek yani yaşamının ve zamanının tümünü buna adayarak "uyum sağlamak" olduğu düşüncesine kapılı kapılıverir. meselenin bana kalırsa zaman ve kişinin mahrem yaşamı boyutu daha önemli. trend uğruna ömrünü tüketmiş, gençliği yitip gitmiş plaza kadınlarının insanlıktan çıkmış bir robotun mekanikliğindeki koşuşturmacası bahsettiğim mahrem yaşamları açısından elbette sıkıntılı bir durum arz ediyor.

    ancak bir de meselenin ekonomik boyutu var. joseph alois schumpeter'in kapitalizm okumasında da (capitalism, socialism and democracy) geçtiği gibi merkantil toplumda kişi sosyal, kültürel, ekonomik, siyasî vb. alanlarda kendi zararına olan işleyişi neşeyle desteklemeye mecburdur, çünkü bu düzende trend uğruna satışa çıkarılan aslî ürünler, görünürdeki ürünler değil, onların alıcıları ve tüketicileri olmaya zorlanan neşeli yığınlardır. neşeli yığınların ne denli satışa çıkarılmış cilalı trend ürünlerini andırdığını görmek istiyorsanız, size en yakın grand alış-veriş merkezine yolunuz düşsün, bu gibi mekânlarda saatlerce alış-veriş yapıp da mutsuz görünen bir kişi bile bulamazsınız. çünkü hepsi içi koflaşmış ancak dışı yemyeşil, kapkaave renkli, canlı mı canlı görünen ağaçları andırır. tırnağınızla biraz didiklerseniz kabukları dökülür.

    göz ucuyla yarı açık deri çantalarına bakarsanız kapkaççı gözüyle, içeriden osho'nun ya da "mevlana'dan öğütler" kitabının sırıttığını görürsünüz, ee o da içten içe koflaşmanın manevî örtüsü. jartiyerli pelin batu'ya otuzbir çeken liselininki bile daha az iç patlamalar barındırıyor olmalı.


    (jimi the kewl - 16 Nisan 2010 13:53)

  • comment image

    medyanın gönlünde yatan tüketen gençlik olgusunun en son ve en boktan bombası.gencim, yavşağım , tüketiyorum , her tür değişime açığım , bir gün metalica tişörtü giyerim bir gün hip hopçu olurum ama aslında ben tam bir özenti gencim diyenlerin başucu kılavuzu.


    (jazzlord - 9 Aralık 2002 22:48)

  • comment image

    insanın beyninin kulaklarından ve burun deliklerinden akmasına neden olan bir reklama sahip, gençlere "tüketin!" diye çağrı yapan ve kendi kusmuğunda boğulması heyecanla beklenen dergi.


    (rochallor - 9 Aralık 2002 22:56)

  • comment image

    herkesde olan birşeyi kendi üstünde görmeden tatmin olmayan, herkesin yaptığını yapmadan rahat olamayan koyun özentileri. varlıkları, dünyanın boktan olmasının en büyük nedenlerinden birisi. her yerde olmaları intihar sebebi olabilir.


    (dark exile - 20 Aralık 2002 22:23)

  • comment image

    cyber ve sosyal junk artıklarının,alt güruh tarafından ağızları sulana sulana kemirildiği haftalık dergi.ilk sayısını aldığım zaman - sene 2002 - janjanlı kapağı ve renkli yazıları altında boşluğu bulundurmasına rağmen birkaç sayısını almıştım.seneler sonra gazete bayisinde görüp,yıllar içinde gelişimlerine bakmak istedim.tek gelişen olay,gençliğe mal olan grupların amerika veya avrupa kıtasından değil de pek revaçta olan asya kıtasından olduğunu gördüm.telaffuzunda bile zorlanacağı adama paranoid erotizm besleyen kızımız,ilan-ı aşk edip akrostiş bile yazmış.

    arka sayfalara doğru cıvıklaşan,peynir kokan modernizm havalara uçuyor.oto profil resmi çekip sevdiği ünlüyü kendisiyle birleştirilmesini isteyen okuyucu,isterse yanlara smiley ekletebiliyor.dokuz yıldır ayakta tutan,gençlere aydınlık türkiye yolunda meşale taşıyan dergiyi kutlarım.


    (fredmadison - 26 Aralık 2010 00:53)

  • comment image

    reklami bile late 70's, early 80's style iken "ben trendy'im heytere heyt" diye bagiran luzumsuz gazete eki. nereden alisveris yapabilecegini ogrendigini soyleyen kiz da dev bir fareye benzemektedir, dikkatli bakiniz.


    (spincrus - 6 Ocak 2003 13:05)

  • comment image

    reklamında geçen trendy okuyorum napicami biliyorum cümlesiyle ne derece andaval, kendini bilmez bir kitleye seslendiği, nasıl bir topluluğun özlemini duyduğunu dolaysız yoldan aktaran dergi.
    modern köleliğin bir versiyonunun bu kadar iyi ifade edildiği azdır.


    (barbar - 6 Mayıs 2003 21:16)

Yorum Kaynak Link : trendy