Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Mart 2006 Cumartesi, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Biyografi,Drama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Roark Media , Ithaka Entertainment , Relief Films
Yönetmen       : Eric Allen Bell (IMDB)
Senarist          : Eric Allen Bell (IMDB)
Oyuncular      : Michael Angarano (IMDB)(ekşi), Illeana Douglas (IMDB), Griffin Dunne (IMDB)(ekşi), Eric Lange (IMDB)(ekşi), Evan Ellingson (IMDB)(ekşi), Mae Whitman (IMDB), Andy Dick (IMDB)(ekşi), Rocky Marquette (IMDB)(ekşi), Michael K. Williams (IMDB), Ezra Buzzington (IMDB), Robert Zepeda (IMDB), Jose Pablo Cantillo (IMDB), Kevin Derkash (IMDB), Shant Marashlian (IMDB), Paul Peglar (IMDB), Sasha Perl-Raver (IMDB), Wes Robinson (IMDB), Joseph Julian Soria (IMDB), Sam Upton (IMDB), Jon Carlo Alvarez (IMDB), Andrew Angarano (IMDB), Shane Baumel (IMDB), Eric Allen Bell (IMDB), Sean Berdy (IMDB), Bojesse Christopher (IMDB), Andre Da Silva (IMDB), Jacob Thomas Garlow (IMDB), Pride Grinn (IMDB), Alexis Hernandez (IMDB), Nicholl Hiren (IMDB), Nick Huff (IMDB), Jake Jarvi (IMDB), Rochelle Katzman (IMDB), Tommy Montoya (IMDB), Jose Pillado (IMDB), Stephen Neely (IMDB)

Bondage (~ The Bondage) ' Filminin Konusu :
Bondage is a movie starring Michael Angarano, Illeana Douglas, and Griffin Dunne. A 16 year old suburban kid escapes an abusive home only to find himself entangled in the California Juvenile Justice system and a psychiatric ward.


  • "halat manyagi yapmak"
  • "şaşkın gibi bilmeyen birine yaptırmayın, kangren eder hatta öldürür mazallah sizi."
  • "çin işi japon işi bunu yapan iki kişi..."
  • "kölelik, ing.aynı zamanda cinsi münasebet esnasinda bir tarafın digerine köle muamelesi yapması. (bkz: sm)"
  • "sahip/sahibe tarafından köleyi istenilen pozisyonda hareketsiz kılma sanatıdır. karşılıklı güven esastır."
  • "sarilmaktan ba$lar, betona gommeye kadar gider."
  • "basiti işlevsel; karmaşığı sanatsal."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bilgi ve deneyim gerektiren bir "sanat".temelde bir "itaat eden"'i (sub-slave) hareketsiz- az hareket edebilir- vucudunun belirli bölgelerini "hareket ettiremez" veya bir nesneye sabitlenmiş olması için kullanılır.
    temel olarak başlıca iki tarzı olduğu kabul edilir.

    bati tarzi:bu tür batı kaynaklı olup bondage’i başlı başına bir dal veya sanat olarak görmeyip daha çok bdsm ve sm uygulamaları sırasında yararlanılan bir eylem olarak gören tarzdır.bdsm dışında roleplay vb oyunlarda da kullanılır.temelde sadece salt amaca yöneliktir (partneri hareketsiz ve itaat ettiren’in insafına bırakma )

    doğu tarzi:japanese bondageözellikle japonya ve doğu ülkeleri kaynaklıdır.bdsm içinde görülse bile başlı başına bir felsefesi vardır ve ayrı sanattır.bu tip uygulamalar sadece bu sanata yöneliktir.genelde başka bdsm veya sm uygulamaları içermez.japon bondage konusunda sık kullaılan temel adlar şöyledir:

    nawa shibari :son zamanlarda batı dünyasında japon bondage için kullanılan adlardan biridir.japoncada “birini iple sıkıca bağlamak” anlamına gelir.

    nawakesho:son zamanlarda bu sanat için japonyada kullanılan addır.temel olarak “ip makyajı” anlamında gelir.

    kinbaku :yüzyıllar boyunca bondage vasıtası ile işkence ve acı vermek anlamında kullanılan bir diğer ad.bu isim diğer ikisi isimden farklı olarak salt bağlanmayı değil onun beraberinde oldukça ağır sm oyunlarının da seansa dahil olduğu anlamında kullanılır.


    (travenian - 6 Kasım 2007 03:07)

  • comment image

    kölelik, ing.

    aynı zamanda cinsi münasebet esnasinda bir tarafın digerine köle muamelesi yapması. (bkz: sm)


    (kris - 12 Şubat 2001 04:06)

  • comment image

    sahip/sahibe tarafından köleyi istenilen pozisyonda hareketsiz kılma sanatıdır. karşılıklı güven esastır.


    (kucuk pipili - 22 Ocak 2013 11:35)

  • comment image

    +22
    -------------
    madem her şey yolunda biraz size zaman ayırayım orospularım.

    temelde bondage kelime anlamı ile, bağlılık aitlik manasına gelir. ancak bundan cinsel haz alma durumu, parafili lügatı ile, vincilagnia olarak bilinir. ekipmanlarla (kelepçe vs) yahut iple kollardan yatağa bağlama, kolları ve ayakları bağlama gibi hareketlerin tamamı bir şekilde bondage kapsamına girer.

    bondage her kültürde sığ ve salt bağlama manasıyla kendisine bir yer edinmiştir ancak bizim saygı duyup ilgilendiğimiz anlamda bondage japanese bondagedır. yani japonlara özgü iple bağlama/esir etme sanatı. sıradan bondage anlayışının çok ötesinde olan bu kültür ile ilgili olarak devam edeceğiz ıslak amcıklı orospularım.

    japanese bondage nedir?

    orijinal adı ile shibaru yahut diğer bir deyişi ile kinbaku yada sokubaku. kendine özgü bir çok çeşide sahip bir gelenek olan shibaru, japon geleneğinde cinsel bir doyum aracının ötesinde, tamamen estetik kaygılar içinde gerçekleştirilen bir sanattır. çok gelişmiş, ciddi bir ritüele sahiptir.

    bu ritüellerde kullanılan için kullanılan, bir ucunda bir çengel bulunan ipin adı, kaginawa, bağlayan ustanın adı nawashi ve bağlanan mutinin adı ise jujun olarak bilinir.

    ritüelin geçmişi

    shibaru tarihi çok eskilere dayanmakla birlikte birlikte, ritüel anlamda temeli 1742 yılında, tokugawa döneminde, suçlular için işkence yöntemlerinin belirlenmesi ile atılmıştır. cezalar arasında, öldürülmek, köleleştirilmek, tecavüz ve işkence gibi örnekler bulunur ve işkence yöntemleri dört temel başlık etrafında toplanır. kırbaçlama ve taşlama gibi, batı kültüründe de sıklıkla kullanılmış yöntemler olsa da, diğerleri iple bağlayarak hareketsiz hale getirmek ebizeme ve iple bağlayarak sallandırmak tsurizeme, japon geleneğinin iple bağlama konusundaki hassasiyetini de anlatır niteliktedir. dev bir flagellation başlığı, avrupa medeniyetlerinde çokca yer tutup, dallara ayrılırken, japonlar kırbaçlamayı çok sıradan bulmuşlar ve çok da ciddiye almamışlardır. iple bağlama ise, en basit şekli ile çeşitlenmiş ve önemsenmiştir.

    daha da temelinde shibaru samurai dönemine dayanan bir olgudur orospularım. hojojitsu, oraçağ asker geleneğinde, nawajutsu, ninjalar tarafından kullanılan bir teknik. aslında ucunda bir çengel bağlı bulunan bir ip ile yapılan her türlü eylemin adıdır. nawa shibaru’nun da kökeninin bu olduğu tahmin edilir.

    kültürel altyapı

    tarihçesinden kısaca bahsederken, bir parça vurgu yaptığım önemli bir nokta dikkati çekmiştir. batı uygarlığında çok popüler olan bazı cezalandırma teknikleri, japon uygarlığının fazla ilgisini çekmemiştir ancak batıda pek yankı bulmayan ve sadece hareket etmeyi engellemeye yarayan iple bağlama, japonlar için bir vazgeçilmez olmuştur. bunun iki temel nedeni vurgulanabilir.

    1- gururun japon toplumu açısından önemi. bunu kısaca açacak olursak, aslen shibaru, bir cezalandırma yöntemi olarak anlamını, toplum içerisinde teşhir edilmek sureti ile gösterir. bağlanan suçlular halkın içinde gezdirilir ve özellikle kadın suçluların bedenlerini, halkın oyuncak gibi kullanmasına izin verilirmiş. kadınlar bağlı bir şekilde, cinsel anlamda uyarılarak aşağılanır ve diğer insanların önünde küçük düşürülürmüş. çok ilginç bir bilgi, eski çağlarda uygulanan bu cezalarda, suçlunun toplumsal sınıfına göre farklı bağlama teknikleri olduğu yönünde. her suçlu için farklı rütbede polisler bağlama görevini üstlenirlermiş çünkü yanlış bir bağlama, hem suçluyu gereğinden daha fazla aşağılar hem de bağlayan polis memurunu küçük düşürürmüş. japon medeniyetinin tarihsel gelişiminde, eşitsizlik ve sınıf ayrımının yerinin büyüklüğü gözönünde bulundurulduğunda, bu da çok anormal gözükmüyor aslında. o dönemde kullanılan bazı bağlama tekniklerinin, geleceğe aktarılamadan yokolup gittiği söyleniyor. büyük ihtimalle, çok yüksek toplumsal sınıflardan olan kişiler için geliştirilen ve nispeten daha az kullanılan tekniklerdir bunlar.

    2- japon kültüründe, cinsel istismarın yadsınamaz yeri. yine bunu da kısaca açacak olursak, eski çağ japon medeniyetinde, cinsel suistimal ile cezalandırmak çok geçerli bir konudur. yani, komşunuzun kızını evinizde hırsızlık yaparken yakalarsanız, ona tecavüz etmeniz eğitimin bir süreci olarak bile görülebilir, en azından komşunuz sizden şikayetçi olmaz çünkü hırsızlık yapan kızının durumu ona göre daha utanç vericidir. okul çağında küçük bir çocuğun, hırsızlık yaptığı dükkanda kendisini yakalayan tezgahtar tarafından soyularak, bedeninin cinsel bir oyuncak olarak kullanılması sureti ile cezalandırılması, tabi ki modern çağ japon yasaları açısından da büyük bir suç ama geleneksel yerini koruyan cezalandırma kültürünü anlatmak için de güzel bir örnek. biz buna ahlaki çöküş gözü ile baksak dahi, aslında o tecavüzlerin temelinde yatan, eğitim ve cezalandırma geleneği. sinema filmlerinde dahi, tecavüz ile cezalandırmayı ve kadınların suç işledikleri zaman itiraz etmeksizin soyunarak tecavüzü kabul ettiğini görürsünüz. aslında eski çağ japon geleneğinde, bu konu ile ilgili bir kadın erkek ayrımı yok. herkese ceza olarak tecavüz edilebiliyor. geisha kültürü zaten hepimizin aşina olduğu bir durum ve kadının japon dünyasındaki rolü açısından pek parlak sinyalleri olmadığını bize anlatmaya yeterli.

    sonuç olarak, shibaru’nun temelinde yatan iki etken, toplum içinde küçük düşürme ve cinsel bazlı cezalandırma yöntemleridir ve bu dahi uygulanırken, sınıf farkları gözetilmektedir. aslında, bugünkü anlamı ile, modern japon bağlama sanatının gelişimi, ikinci dünya savaşı sonrası, amerikalıların fantezilerini ve kendi bondage yöntemlerini japonlara taşımaları sonucu, bu anlattığımız tarihçenin bir uyanışı şeklinde olmuştur.

    gelelim modern anlamı ile japanese bondage nasıl yapılır kısmına

    herşeyden önce, bağlamak için ip gereklidir. biz burada bir geleneği anlattığımız için, daha ince eleyerek, gerçek ritüeli takip etmeye çalışacağız. tabi ki, herhangi bir ip işinizi görecektir. (dikkat edilmesi gerekenler kısmında söyleyeceklerimize bir bakarak tabi ki) en uygun kalınlık, 6-7 milimetre çapta olanıdır ancak 10 milimetreye kadar kullanılır. ritüele uygun olması açısından, sicimle sarılmamış bir pamuk yapımı ip en uygunudur. uçlarının, makara ipi ile dikilerek, tıpkı balıkçı halatları gibi örülmesi gerekir. işini çok iyi bilen shibaru ustaları, bu ipleri öyle dengeli kullanırlar ki, muti bağlandıktan sonra geriye ip artmaz veya ip eksik gelmez.

    ipin kayganlığını sağlamak için yağ gerekiyor tabi ki..

    diğer önemli bir shibaru kültü, ipin hazırlanışıdır. bunun da önemli bir ritüeli var. ıslak hazırlama metodu için, öncelikle kullanılacak ip, yaklaşık 5-6 saat kadar katkısız suda kaynatılıyor. ipin yanmaması için sürekli sıcak su ekleniyor. sonrasında ise, oda sıcaklığında nemini yitirmeden kurutuluyor. sonrasında kısık alevli fürmüz ile, etrafındaki pürüzler giderilene kadar hafif hafif yakılıyor ve el ile, yine katkı maddesi olmadan tekrar yıkanıyor. yine nemli ortamda kurutulduktan sonra, deri cilası yedirilerek işlem tamamlanıyor. kontrol edip yeterince yumaşamadıysa işlemi tekrar ediyorsunuz. bu şekilde işlenip yağlanan ip, çok hızlı hareketlerde dahi mutiye acı vermiyor.

    shibaru sırasında kullanılan diğer bazı malzemeler, nawajutsu denilen teknikte ipin ucuna eklenen çengel ve burun çengelleridir. bazı tekniklerde, ipin son ucunu tutturmak için veya arkadan dolanan ipi mutinin burnuna çengel ile geçirmek için bunlar kullanılır.

    farklılıkları

    japon bağlama sanatını, batılı tarzlardan ayıran temel özelliklerden bazıları, estetik, teknik ve kültürel altyapısıdır. shibaru, asla salt seks odaklı bir eylem değildir ve hem bağlama hem seks sırasında aşağılamaya dayalı bir yanı vardır. estetik kaygı, batılı benzerlerinden çok daha fazladır ve çoğu kez hiçbir cinsel amaç gütmeyen, topluma açık şovlar halinde uygulanır. teknik farklılık ise, yine batılı muadillerine göre çok daha az miktarda ip kullanarak, çok daha çaresiz pozisyonlar yaratabilmesindedir.

    yine shibaru’yu benzerlerinden ayıran bir özelliği, süspansiyon denilen ve iple tavana asmaya dayalı olan türleri dışında, tamamen ip veya iple beraber kullanılan çengellerle uygulanmasıdır. muadili olan batılı bağlama tekniklerinin uygulayıcıları ise, latexler, korseler ve hatta bantlardan yararlanmakta bir sakınca görmezler.

    shibaru, hemen hemen tüm uzakdoğu sanatları gibi, temelinde bir felsefeye hizmet eder. bunu genel hatları ile, “hareketlerin kısıtlanması ile ruhun serbest kalması” olarak açıklayabiliriz. tamamen biat öngören bir yapı içerisinde, en adi görünümlü tecavüzün dahi bir teslimiyet oluşuna dikkat çeker ve bu derece aşağılanırken, kendini efendisine bırakan kölenin ruhunun tamamı ile serbest kalacağını öngörür. japon kültüründe bdsm, zaten genel hatları ile aşağılama temelinde ilerlediği için, sinir bozucu tecavüzlere dahi fiziksel manada bakmamak gerekir. gururun çok ön planda önem arz ettiği bir toplumda, karşıdakinin kendisini aşağılamasına izin vermek, bir birey için en zor olgu olduğu için, basit bir ayak öpme hadisesinin bile ritüelinin çok abartılı yaşandığı bir toplumdur japon toplumu. teslimiyet bu denli önemli olunca, shibaru’nun da neden diğer cezalandırmalara oranla bu kadar ön plana çıktığını anlamak zor olmayacaktır.

    dikkat edilmesi gerekenler…

    genelde, bdsm uygulamalarına dair açıklamalar yaparken, sağlık açısından dikkat edilmesi gerekenleri de sıralarım. bondage, çok masum görünebilir ve birçoğunuz bu kısmı komik bulabilir. ancak sanılanın aksine, bondage ciddi manada tehlikeli bir durumdur. samimiyetle söyleyebilirim ki, en çok fiziksel hasar şikayeti veren bdsm oyunlarından biridir ve cidden eğitimli kişiler tarafından uygulanmalıdır. iplerin kaynatılarak hazırlanması ve pürüzlerinin alınması, hem enfeksiyon riski hem de deriyi tahriş etmemesi açısından çok önemlidir. ancak bağlama teknikleri, insandaki sinir ve damar haritaları gözden geçirilerek, bunların yüzeye yakın olmadığı yerler tercih edilerek uygulanmalıdır ki, bu da çok ciddi manada bir anatomi bilgisi gerektirebilir.

    şimdi “bütün japon ustalar bunları biliyor mu ?” dediğinizi duyar gibiyim, evet biliyorlar. bir sinir sıkışması veya bir bölgeye uzun süre kan gitmemesi, kırbaç ile veremeyeceğiniz büyüklükte hasar bırakabilir. sonuç itibarı ile, bondage “sadece profesyoneller için” etiketini üzerinde taşıyan bir uygulamadır.

    hijyenin yanısıra, iyi kalitede ve mümkünse organik bir yağ kullanmak da, bondage için bir olmazsa olmazdır.

    bdsm’nin klasik icraatı için kullanılan, ssc içeriğinde de bulunan bazı genel geçer dikkat tanımlamaları yanısıra, bondage için geçerliliği bulunacak ekstra önkonuşmalar da yapılmalıdır. mesela, alkollü veya uyuşturucu etkisinde bondage yapmamak önemli olduğu kadar, mutinin de bu durumda olmaması gerekir. çünkü en ufak bir uyuşma veya acıyı zamanında hissedip bildirmesi, sağlığı açısından hayati olabilir. bunun dışında, mutinin ruh hali, hem başlangıç hem de devam açısından, en az fiziksel durumu kadar önemlidir. farkında olmadan derin psikolojik izler bırakmamak için, gerektiğinde ve tam gerektiği yerde durmayı bilmek lazımdır. en önemlisi, her bondage tekniği, gereğinde çok çabuk çözülebilen düğümler ile uygulanır ve kördüğümlü veya çözülmesi zor bağlama şekilleri, bir kriz anında ciddi anlamda sorun yaratabilir orospularım.


    (xmasterx - 28 Temmuz 2014 09:38)

  • comment image

    en bilinen anlamı itibari ile bdsm felsefesinde ve fetişizm'deki bondage.
    yani bağlamak, bağlanmak, bağlı olmak.

    hareketsiz bırakarak kölenize veya sahibi olduğunuz varlığa ona ve kendinize haz verecek hamlelerde bulunmak.

    sadece sahipliğin istediği bir durum değil elbette,
    aksine sahibenin yani kölenin de müthiş bir haz aldığı durumdur ip, kelepçe, deri tokalı aksesuarlar ile bağlanmak.

    soft ve hard olarak yani biraz daha gevşek veya tamamen hareketsiz biçimde olacak şekilde bağlama yöntemleri vardır.

    soft bağlama yötemlerinde kölenin zevk veya acıya verdiği tepkileri esnek bağlandığı için daha çok belli etme durumu vardır ancak tamamen hareketsiz bağlanan köle, zevk ve acıya hiçbir tepki veremez duruma gelir.

    aslına bakarsanız,
    bağlanmak ve sevişirken bağlanarak partnerinden muamele görmek isteyen kadınların sayısı azımsanmayacak kadar da çoktur.

    tabi sadece kadınsal bir durum değil, erkekler için de fantezidir bağlanmak.

    örneğin elleri arkadan bağlaranarak dizüstü konumuna getirilen kadının, erkeği/sahibi tarafından başından, saçlarından tutulup oral seks yaptırması bir çok kadının gizli fantezisini de süsler.

    bunun dışında,
    bondage olan şeyler sadece ellerin kolların bacakların bağlanması değil,
    partnerin ellerinin yatağa kelepçelenmesi, bağlanması gibi bir eşyaya bağlanmayı da kapsar.

    yine de,
    fantezi yapacağım diye partnerinizi saçma sapan şekillerle bağlamayın zira bondage,
    hayati riskler de doğrabilecek bir yöntemdir.

    bondage,
    bağlanmak.
    tıpkı hayatın bir parçasıdır.
    insanoğlu bağlanmak istemiştir hep birine,
    veya kendine bağlamak istemiştir birini yaşamınca.
    ruhuyla, bedeniyle, kalbiyle, varlığıyla bağlanmak veya bağlanmak.

    sımsıkı,
    kopmadan,
    usanmadan ve bıkmadan.


    (the loft - 27 Mart 2015 17:43)

Yorum Kaynak Link : bondage