Çıkış Tarihi     : 01 Ocak 1800 Çarşamba, Yapım Yılı : 0
Türü                : Drama,Tarih
Ülke                : Iran
Yönetmen       : Farajollah Salahshoor (IMDB)
Oyuncular      : Hüseyin Soysalan (IMDB), Reza Iranmanesh (IMDB), Jafar Dehghan (IMDB), Mahtab Karamati (IMDB), Jahanbakhsh Soltani (IMDB)

Ashab e Kahf (Mardan Anjolos) (~ Magara Arkadaslari) ' Dizisinin Konusu :
Hazreti İsa'nın doğumundan 137. Roma İmparatorluğu'nun doğusundan 890 yıl sonra yaşanmış gerçek bir olay.. Baskı ve zulmün kol gezdiği Roma topraklarında tek tanrı inancı her geçen gün yayılmaktadır. Bu, Roma için tahammül edilemez bir durumdur. İman hakikatinin peşindeki cesur insanlar her türlü baskıya rağmen tek tanrıya olan inançlarını haykırmaktadır. Romalılar buna seyirci kalmazlar ve yeni dine girenleri yakalayarak işkencelerden geçirmeye başlarlar. Ancak herşeye rağmen İseviliğin yayılmasını bir türlü önleyemezler. Bir yanda kendi elleriyle taptıkları putlara tapan Romalılar, diğer yanda Hz.İsa'nın öğretisine sadık gerçek İseviler, büyük bir mücadele vermektedir.İmparatorluğunun Filedefilya (bugünkü Ürdün'ün başkenti Amman) eyaleti ileride Kur'an-ı Kerim'de bahsi geçecek muhteşem bir mucizeye tanıklık edecektir. Bu inançları uğruna tüm zorlukları göze alan yedi cesur adamın, Romalıların zulmünden kaçarken bir gecede yüzlerce yıllık uykuya dalan yedi uyurların mucizesinin keyifle izleyeceğiniz muhteşem bir dizi


  • "arapça'da tam olarak mağara arkadaşları anlamına gelen ifade."




Facebook Yorumları
  • comment image

    hikaye şöyledir:
    isa peygamber'e inanan ilk azizlerden biri, yedi uyuyanlar'ın kentine gelir, şehre girebilmesi için kapıdaki puta tapması istenince vazgeçer ve yakındaki bir hamama gidip burada işçi olarak çalışmaya başlar. bu sırada şehrin bazı gençleri ile dost olur ve onları tanrı'nın yoluna çağırır. gençler aziz'e inanır ve hristiyanlığı kabul eder. bir gece yanında bir kadınla birlikte hamama gelen kent valisinin oğlunu aziz içeriye almak istemez ve kovar. ancak oğlan dinlemeyerek içeriye girer ve ertesi sabah kadınla birlikte kamamda ölü bulunur. gençleri hamam işçisi aziz'in öldürdüğü düşünülerek peşine düşülür. aziz, hristiyanlığı kabul eden 6 arkadaşı ile birlikte bir çiftliğe sığınır, ancak yakalanmamak için çareyi dağlara kaçmakta bulur. yemliha, mekselina, mislina,şazenuş, mermuş, debernuş ve kefaştatuş adlı azizlere çiftliğin köpeği kıtmir de katılır. akşam sığındıkları bir mağarada derin bir uykuya dalarlar. valinin adamları ise iz sürerek kapısına kadar geldikleri mağaraya girmekten korkarlar ve girişini taşla örerek içeridekileri ölüme terkederler. aradan 309 yıl geçer ve bir çoban yağmurdan kurtulmak için mağaranın girişini kapatan duvarı delerek içeriye girer ve yağmur durduktan sonra da gider. ertesi sabah tanrı, esbab-ı kehf'in ruhlarını bedenlerine geri verir ve uyanırlar. aralarından yemliha'yı gümüş bir para ile yiyecek almak üzere kente gönderirler. gencin elinde 309 yıl öncesine ait parayı gören esnaf, hazine bulduğunu sanıp kralın huzuruna çıkarırlar. aradan çok uzun zaman geçmiş, kent halkı hristiyan olmuştur. kral da hrıstiyandır. yemliha başlarından geçen olayları anlatınca kral bunun bir mucize olduğunu anlar ve eskab-ı kehf'i görmek ister. kent halkıyla birlikte mağaranın önüne giderler. yemliha arkadaşlarına haber vermek için içeriye girer, ancak bir daha çıkmaz. kral ve kent halkı içeriye girdiklerinde, hepsinin ölmüş olduklarını görür. (kaynakça:ibrahim yüksel, şifalı firigya, afyon kocatepe üniversitesi yayınları)
    ayrıca (bkz: ashab ı kehf) (bkz: kehf)


    (creepy - 28 Eylül 2002 06:25)

  • comment image

    isa peygamber'in dini üzerine yaşayan, tarsus ahalisinden olan, rum hükümdarı dekyanus’un zulmünden kurtulmak için neclus dağının mağarasına saklanan ve hükümdarın ölmeleri için mağaranın girişini kapattırması üzerine tanrı’ın yardımı ile 309 yıl uyuyan, ve yine sonunda o kadar yıldan sonra uyanıp halkın içine karışarak yaşayan 7 insan.
    kuran'da da bahislerinin geçtiği bir sure vardır ki hasta olan insanlara şifa niyetiyle de okunur.


    (lazarus - 30 Kasım 2002 00:02)

  • comment image

    insana "ben de şimdi üç asır uyusam uyandığımda acaba nasıl bir dünyayla karşılaşırım?" diye düşündürten esrarengiz kimselerdir. zira içinde yaşadığımız devirden üç asır sonra uyanma sonrasındaki şaşkınlığın çok daha dramatik bir seviyede olacağı muhakkaktır. (bkz: exponentiality)

    ana tema:
    (bkz: islam/@derinsular)


    (derinsular - 21 Mayıs 2010 14:26)

  • comment image

    ilk ağızdan dinlemek istediğim hikayelerden biri.
    300 yıl uyumuşlar mıdır bilemiyorum ama 300 yıl o mağarada kalmış o adamlar, var olduklarına inancım büyük.

    inançları yüzünden ölmek istemeyen 7 genç bi mağaraya gizleniyorlar, bir de köpek var. imparator da yerlerini bulunca bunları ölüme terkediyor o mağarada, mağaranın girişini kapattırıyor.

    bu efsanede inandırıcı olmayan yer 300 sene uyumaları değil, imparatorun bu 7 kişiyi öldürmektense işi gücü yokmuşcasına oyun peşinde olması, mağara girişini kapattırıp onları orda ölüme terketmesi. mal, öldürsene niyetin oysa, dizi mi çekiyosunuz orda, bu sahneler ne için yani. bu kadar uğraşa gerek yok, 7 kişiyi öldürmek 7 dakikanı almaz.

    her şey olmuş olabilir o mağarada, 300 yıl uyumaya sebep olacak bi bitki, bi gaz, doğal bişeyin buna neden olduğuna inanıyorum.
    kimileri, efsanenin devamında uyandıktan sonra tekrar uyumaya devam ettiklerine inanıyormuş -belki farklı faklı yerlerde- ve kıyamet öncesi alametlerden biri de uyanmaları olacakmış.

    umarım bize görünüp hikayeyi anlatabilecekleri kadar vakit olur kıyamet öncesi. o telaşta, curcunada oturup dinlerim yemin ediyorum. çok merak ediyorum napabilirim.


    (antibezelye - 7 Ocak 2012 16:14)

  • comment image

    309 ay yılı 109,386 gün sürüyor. 300 güneş yılı ise artık yıllar hariç 109500, artık yıllarla birlikte 109575 gün. kuran'ın 309 ay yılını tam 300 güneş yılına denk getirmek için seçtiği iddia ederseniz tanrı'nın hesaplarında 114 - ya da 189 - gün yanıldıgını iddia etmiş oluyorsunuz.

    velev ki doğru çıksa bile bir anlam ifade etmeyecek argümanlar öne sürüp, argümanların yanlışlanması vesilesiyle dini zayıflatmanın veya tanrı inancına akli deliller aramanın hiç bir manası yok. şüphesiz ki hepimizin toplamından daha fazla akla sahip olan tanrı akla hitab eden delil vermek isteseydi kendi delilini küt diye ortaya bütün ihtişamı ile koyardı. tanrı'nın akla değil imana bıraktığı bir meseleyi akıl düzlemine geri taşımaya çalışmak o'nun iradesiyle çelişmek olarak yorumlanabilir, ilerde başınızı derde sokabilir.

    "ee, mesajın nedir?" diye soranlar da isterlerse bu konuda kehf suresinin 22. ayetine başvurabilirler:

    (insanların kimi:) "onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir" diyecekler; yine: "beş kişidir; altıncıları köpekleridir" diyecekler. (bunlar) bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (kimileri de:) "onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler. de ki: onların sayılarını rabbim daha iyi bilir. onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. öyle ise ashâb-ı kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir münakaşaya girişme ve onlar hakkında (ileri geri konuşan) kimselerin hiçbirinden malumat isteme.


    (sirius - 15 Aralık 2003 00:49)

  • comment image

    "karanlıkta dile getirmekten çekindiğiniz hakikat bir gün aydınlıkta işitilecek ve gizli mekanlarda öğrendiğiniz inancı bir gün çatılardan haykıracaksınız"

    iran yapımı olan dizi. yeni bitirdim, açıkçası çok etkilendim. izlemeyi düşünenlere de tavsiye ederim.


    (b bin b - 2 Nisan 2014 04:35)

  • comment image

    uyudukları yer selçuk ' da, efes antik kentinin yanındaki bir mağaradadır... efes harabeleri gezilirken genelde buraya da bir uğranır... bira şişelerinden anlaşıldığı kadarıyla akşamları keş mekanı olarak kullanılmaktadır...


    (michael jackson - 1 Haziran 2001 13:29)

  • comment image

    hıristiyanlığı kabul ettikten sonra toplumda tepki toplayan ve bu nedenle efes kentine yaklaşık 3 kilometre mesafedeki bir mağaraya girip burada 200 yıllık bir uykuya yattıkları rivayet edilen yedi aziz. sonra uyanırlar ve bir bakarlar ki hıristiyanlık zaten resmi din olmuş. öldükten sonra da uyudukları mağaraya gömüldükleri söylenir.

    adları sırasıyla hani, mini, hüppen, dezigi, banna, kefeşte, tayyuş... köpeklerinin adı da kıtmir'dir...


    (deepdiver - 20 Ağustos 2004 11:07)

  • comment image

    arapça kehf lâfzı, türkçe'de mağara ve sığınacak yer demektir. işâret ilminde ise allah'dan emânet olarak insanlara verilmiş olan şu beşeriyet çerçevesidir.

    bunların kaç kişi olduğuna dair ihtilâf vardır: kimi üç, kimi beş, bâzısı da yedi kişi, sekizincisi kapılarında bekleyen köpekleridir demişlerdir ki bu hakîkate uy­gundur. ilim medînesi'nin kapısı olan hazreti ali de so­ranlara bu yolda cevap vermişlerdir.

    bunların isimleri ibranî dilinde: yemlîha, mekselînâ, mislînâ, mernûş , debernûş, şâzenûş, kefeştetayyûş ve kö­peklerinin adı da kıtmîr'dir.

    bu isimler mânâsız, mühmel[2] kelimeler değildir. bun­lar tertib sırasiyle arapça'ya çevrilirse hayat, ilim, semi, basar, irâdet, kudret, kelâm mânâlarında olmak üzere ye­di sıfat olur. sekizincisi tekvindir ki ibranî'si, kıtmîrdir. işâret diliyle de nefs demektir.

    bu ashâb-ı kehf'in evsâfını kur'ân-ı kerim şöyle bil­diriyor: "sen onları görsen uyanık sanırsın, hâlbuki onlar uykudadır. onları sağa sola biz çeviririz. onların köpek­leri de bileklerini mağara kapısının eşiğine yaslamış ol­duğu hâlde durur"[3]

    işte beşeriyet garında [4] yatan ashâb-ı kehf dediğimiz bahtiyarlar bu sıfat-ı subûtiye'ye mazhar olmakla beraber mâbudlarına karşı kendilerinde bir varlık tevehhüm etmeyen allah'ın hâlis mü'min kullarıdır ki bunları uykuları esnâ­sında sağa sola çeviren mâbudları olan allah' tır.

    kim ki "mâzâğalbasar[5] sultânı"nın tıflı ola,
    mısrıyâ şol feyz-i akdes nûru oldu dâyesi[6] ,

    mısrî niyâzî

    [1] "ashâb-ı kehf "ya da "mağara dostları" grek, süryânî, arap, alman, ingiliz, fransız, hindû ve çin kültürlerinin ortak bir mazmûnu olarak karşımıza çıkmaktadır. filozof aristo dahî, lidia devletinin başkenti olan ve manisa'nın bugünkü sâlihli ilçesi sınırları içinde harâbeleri bulunan sardeis şehri civârındaki "yedi uyuyanlar"dan bahsetmektedir. bunlara batı edebiyâtı'nda verilen isimler değişiktir. meselâ katolik kilisesi'ne göre bunlar: maksimyanus, malkus, martinianus, dionisiyus, joannes (yuannis, yahyâ), serapion ve konstan-tinus'tur. katolik kilisesi her sene 27 temmuz gününü, şehid addettiği bu zevâtın kutlanmasına tahsîs etmiştir. fakat grégoire de tours'a (ms. 538-594) göre bunların isimleri: ahilidis, diomedis, diogenus, probatus, stefanus, sambatus ve kuiriakus'tur. doğu kilisesi'ne göre ise bunlar: maksimilyanos, yamblikos, martinos, yuannis, diyonisos, eksakostadinos ve antonios'tur ve bunların kutlanmasına 4 ağustos ve 22 ekim günlerini tahsis edilmiştir. fakat hıristiyan kaynaklı "ashâb-ı kehf" anlatımlarında bunların köpeklerinden hiç söz edilmemektedir. söz konusu mağaranın ise türkiye'de efes'de olduğundan söz edilmektedir. bununla berâber pekçok yerde (bu arada türkiye'de tarsus'da, fransa'da brötanya bölgesinde, yemen'de de...) ashâb-ı kehf'e izâfe edilen mağaralar bulunmaktadır. merhûm fehmi tandaç'ın ashâb-ı kehf'in ibrânîce olduğunu beyân ettiği isimlerinin ibrânîce değil de süryânîce kökenli olmaları, yaptığımız incelemeye göre, daha kuvvetli bir ihtimâl olarak görünmektedir. bunların hayat, ilim, semi, basar, irâde, kudret, kelâm ve tekvîn'e delâlet ettikleri iddiası ise kuvvetli görünmemekle birlikte belirli bir te'vil zevkini yansıtmaktadır.
    [2] mühmel : mânâsız, boş.
    [3] "ve tahsebühüm eykaden ve hüm rukadün ve nükallibühüm zâte-l yemîn ve zâte-ş şimâl; ve kelbühüm bâsıtun zirâ ayhi bil vasıyd..." (xviii/18).
    [4] gar : mağara.
    [5] "mâzâğalbasaru ve mâ tağâ" (liii/17). "gözü kaymadı ve sınırı aşmadı" anlamındaki bu âyet cenâb-ı peygamber'e işâret etmektedir.
    [6] dâye : dadı, dayı.

    kaynak: merhûm fehim tandaç'ın "özsöz" isimli kitabı


    (yolgezer - 2 Ağustos 2006 14:41)

Yorum Kaynak Link : ashab-ı kehf