The Fan (~ Fanatik) ' Filminin Konusu : Filmde, Bobby Rayburn, ünlü bir beyzbol oyuncusudur. O, duvarlarda resmi asılı olan ve ışıklar parladığında aradıkları kişiydi. Onun varlığı diğerlerinde bir uyuşturucu etkisi yaratıyordu. O ışık ve zaferin ta kendisiydi; yaşamın anlamıydı. Hatta ölümün bile. Onların yani milyonların hayranlığı magazinlere kapak, sayısız kontrata imza yerine anlamına geliyordu. Uzak mesafelerdeki yüzler, fanatiklik kisvesi altında birleşiyorlardı.Tüm fanatikler için kurallar asla telaffuz edilmese de her şey çok netti ve kahramanlara hiçbir zaman çok fazla yaklaşılamazdı. Sadece tek bir fanatik Gil Renard, o kuralları aşmak üzereydi. Bobby Rayburn, yıldızı parlayan idol, Gil için her şey demekti. Bobby’nin yıldızı düşmeye başladığında ise Gil’in yaşamı da onunla sarmal misali inişe geçmişti. Ta ki Bobby’nin elinde hiçbir şey kalana dek. Yine de o eski zaferlerine geri dönmek beklentisi uğrunda, fanlarının gölgesinin ötesine adım atmaya da kendi karanlık sahnesine çıkmaya da hazırdı.
Crimson Tide(1995)(7,3-92186)
The Last Boy Scout(1991)(7,0-85187)
Cop Land(1997)(6,9-78269)
Backdraft(1991)(6,7-66095)
Revenge(1990)(6,2-15776)
City by the Sea(2002)(6,1-23052)
15 Minutes(2001)(6,1-47774)
Domino(2005)(6,0-61928)
Money Train(1995)(5,6-35896)
"bok pervaneye carptiginda" seklinde duz cevirisi olan, kotu bir durumun meydana gelmesi, ortaya cikmasi, insanlari etkilemesini anlatan ingilizce soz.
(wpi - 30 Aralık 2002 22:29)
bazen wtshtf şeklinde kısaltılarak kullanılır. tam olarak "göte geldiğimizde*" olarak çevirilebilir.kimi zaman fan yerine face denir. o zaman daha bir uyuyor sanki çevirisine.
(metalik - 3 Nisan 2011 09:56)
bir nevi dananın kuyruğunun kopması hadisesi. yarraklara yan gelme durumu.
(jamsession - 17 Nisan 2011 00:12)
afedersiniz, ingilizce, "yarragi yediginiz zaman"a denk dusen bir deyistir.
(marlboro insani - 4 Nisan 2003 08:02)
bana kalirsa "isler sarpa sardiginda" olarak turkce'ye cevrilebilecek populerimsi amerigan kalibi.
(iskenderkebap ii - 5 Kasım 2012 17:47)
south park adli guzide cizgi dizi'de islenmis bir konudur. daha detayli aciklamak gerekirse, 5. sezon 1. bolumde deginilmistir. sahsim adina en sevdigim bolumlerden olup daha da soyleyecek seyim yoktur.
(adil uzman - 5 Kasım 2012 17:52)
neden böyle denildiğine mana veremeyenler eline kallavi bir bok alıp en yakın vanti'ye doğru fırlatabilir. sonrasında, etrafınızda pervane tarafından özenle parçalanmış ve dört bir yana dağılmış bok partikülleri göreceksiniz. elinizde kurtulamadığınız kocaman bir bok/problem var, bu bok etrafa parça parça dağıldığında artık orada bulunan herkesin problemi haline geliyor. bu bağlamda;"sen ne hırpalıyorsun kendini, bırak millet uğraşsın" manasında "let the shit hit the fan" denilebilir.
(vertical sync - 8 Mart 2013 13:50)
en yaratıcı ingiliz deyimi.
(chavez s venezuela - 9 Aralık 2013 22:05)
(bkz: consequence)
(kralice ari - 23 Nisan 2005 21:53)
kemal kirisçinin diplomasi tarihi anlatirken boka sarmaya baslayan durumlari ifade etmek için sikça kullandigi deyis.
(the dance of eternity - 23 Nisan 2005 22:11)
"...some guys run, and some guys stand." der lt.col. frank slade*. "adam" ile "adam kiligindaki madam" nasil ayrilir iyi bir ornektir.
(lord aragorn - 23 Nisan 2005 22:25)
Yorum Kaynak Link : when the shit hits the fan