• "saçınızı okşayan filmlerden."
  • "tüm karakterlerin arızalı olduğu film. şimdi tekrar düşündüm bir tane bile normal tip gelmedi aklıma."
  • "miranda july 'a cannes film festivalinde "best first film" odulunu kazandirmis film.bir tekinde me, digerinde you yazan pembe pabuclu video art hala durup durup gulmeme yol acmaktadir."
  • "ifistanbul 2006'nin hit filmler bolumunde kafadan listenin en basinda yer alan filmdir. az bucuk edindigim bilgiler sonrasinda agzimdan akan sularla birlikte kendisini izlemeyi beklemekteyimdir."
  • "bileği düşük diye çektiği acıyı yasal sananlar için.."
  • "(bkz: amerikan sinemasında sıradana övgü ekolü)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    izlerken john hawkes'ın suratını dağıtmak istediğim filmdir. sağolsun miranda july sözleriyle biraz olsun içimdekileri gerçekleştirmiştir:

    --- spoiler ---
    we have a whole life to live together, you fucker!
    but it can't start until you call.
    ---
    spoiler ---


    (arien - 29 Nisan 2008 10:11)

  • comment image

    amerikan bağımsız sinemasına tipik bir örnektir.

    bağımsız sinema bizde ya da avrupa ya da sovyet topraklarında genelde daha arabesk ve dramatik işlenirken amerikan bağımsız sinemasındaki o romantizim ve duygusallık beni senden alır genelde. işte tipik ama çok tipik bir amerikan bağımsızıdır bu film. duygusallıktan, romantik dramdan ve yalnızlıktan ölecek hale sokar adamı.

    bu arada laf gelmişken bağımsız dedim mi hiç? demediysem biraz diyeyim. bağımsız bağımsız bağımsız bağımsız.


    (cobongo - 5 Kasım 2011 01:29)

  • comment image

    miranda july'in yazdigi, yonettigi ve basrolunde oynadigi, komik ve mahzun, gercekci ve absurd, 5 dakikada bir kendi basina film tasiyabilecek dialoglari adami sarhos eden kitap tadinda bir film.

    anlatilacak gibi olmadigi icin biz anahtar sozcukleri yazalim:
    sonsuza kadar, kaka (poop), vuran ayakkabilar, ascii art, olum, video art, ilk tecrube, mall, kurator, aile, zippo, los angeles, cagsizlik

    -spoiler-
    ))<>((
    forever


    (celikmetre - 8 Temmuz 2005 07:22)

  • comment image

    soranlara konusunu anlatayim diyip de basaramadigim, sade, masalsi, insanin gozune sokmadan esprili, garip, inanilmaz detaylara sahip, acaip guzel sozcukler ve cok basarili, yine cok da sade olmasiyla oyunculuk acisindan da cok iyi, hic bitmesin istedigim film.


    (geyiketto - 13 Temmuz 2005 20:46)

  • comment image

    if you really love me,then let's make a vow...
    right here, together... right now.
    - okay?
    - okay.
    all right.
    repeat after me-
    i'm gonna be free.
    i'm gonna be free.
    and i'm gonna be brave.
    i'm gonna be brave.
    good.
    and the next one is-
    i'm gonna live each day
    as if it were my last.
    oh, that's good.
    you like that? yeah. say it.
    i'm gonna live each day
    as if it were my last.
    fantastically.
    fantastically.
    courageously.
    courageously.
    with grace.
    with grace.
    and in the dark of the night,
    and it does get dark...
    when i call a name-
    when i call a name.
    it'll be your name.
    what's your name?
    never mind.
    let's go. say it.
    let's go. everywhere.
    everywhere. even though-
    even though-
    we're scared.
    we're scared.
    'cause it's life-
    it's life.
    and it's happening.
    it's really, really happening...
    right now.

    diyaloğu/monoloğuyla başlayan, öte-müziklerini donnie darko'nun michael andrews'ın yaptığı (http://www.elginpark.com/meandyousite1.html adresinden bütün soundtrack'i yasal olarak dinleyebilirsiniz), cannes, sundance ve roger ebert's overlooked film festivallerinden ödüllerle dönen, beni fena halde çarpan miranda (grossinger) july'ın uzun metrajlı çıkış filmi.


    (ponthus - 12 Ekim 2005 01:44)

  • comment image

    miranda july 'a cannes film festivalinde "best first film" odulunu kazandirmis film.

    bir tekinde me, digerinde you yazan pembe pabuclu video art hala durup durup gulmeme yol acmaktadir.


    (vedder - 17 Ekim 2005 00:31)

  • comment image

    her anı kişiye hayat dersleri verebilecek nitelikte olan, tek seferde herşeyi yakalamanın güç olduğu, yer yer şevklendiren yer yer ise hüzünlendiren aşka getiren aşka küstüren kendi halinde hayattan başka kimseye dokundurtma peşinde koşmayan bir filmdi tat verdi...

    --- spoiler ---
    otoyoldaki balık kurtarma operayonu hüzünlendirmiş, pencereye yazılan yazılar ise kahkaya boğmuştur ayrıca...
    ---
    spoiler ---


    (straybullet - 8 Kasım 2005 23:42)

  • comment image

    son aylarda izlediğim ve hatta hali hazırda izlenebilecek en mükemmel filmlerden. hayran kalınası, tapılası.

    --- spoiler ---
    - what is it?
    - it's people seen from above. from the sky. see, these are people walking. that's a person lying down. and that's a person standing up next to a person lying down.

    this is me...and you...and everyone we know.

    ---
    spoiler ---

    yıllar sonra gelen edit: eh bunu en kötü yapan neyi beğenir bilinmez.


    (loveandpoison - 12 Aralık 2005 01:48)

  • comment image

    ifistanbul 2006'nin hit filmler bolumunde kafadan listenin en basinda yer alan filmdir. az bucuk edindigim bilgiler sonrasinda agzimdan akan sularla birlikte kendisini izlemeyi beklemekteyimdir.


    (bee - 30 Ocak 2006 12:48)

  • comment image

    izleyenin içinde sıcacık duygular bırakan muhteşem bir film. her biri birbirinden özgün, ilginç ve şaşırtıcı karakterleri ile sade; ama bir o kadar da farklı duyguları yaşamasını sağlıyor insanın. yalınlığından ve doğallığından hiçbir şey kaybetmeden, teker teker ve adım adım karakterlerin iç dünyasına giriş yapıyorsunuz ve gerek şeker gibi müzikleriyle, gerekse tekrar tekrar dinlenesi diyalogları ile sizi bambaşka bir dünyaya taşıyor. oyunculuklar derseniz, çocuklar başta olmak üzere hepsi rollerine cuk diye oturmuş. naifliği yüz ifadesinden, sesinden, davranışlarından belli olan, filmin aynı zamanda yönetmeni olan, üzerinde me and you yazan ayakkabı şovu ile izleyeni gülümseten christine; aslında gösterildiğinden çok daha karmaşık bir iç dünyaya sahip olduğuna inandığım, çocukları da dahil olmak üzere insanlarla iletişim kurmaya çalışan ve bunu genelde pek beceremeyen richard; cinselliğe merakla yaklaşan ve birbirleriyle rekabet içinde olan iki kız; sapık modunda kendinden küçük kızlara sulanan adam; inceden göndermelerle dolu sanat galerisi sahibi yalnız kadın; boşanmanın etkisindeki iki küçük çocuk; 70 yaşında aşkı bulmuş adam; ev kurma merakında çeyizini çoktan hazırlamış ufacık bir kız.... ama her şeye rağmen sonunda birbiri ile çakışan hayatlar, hayaller ve duygular.

    christine jesperson: but she's the love of your life, you're just going to let her go?
    michael: no, she's just going...


    (pumuckl - 9 Şubat 2006 05:15)

  • comment image

    fotografik sahnelerle dolu harika bir film ve bana kalırsa da bu yılki bağımsız filmler festivalinin en iyi filmi.diyalogları ezberlenmek istenecek cinsten ama aforizmalar da değil.aslında o kadar gündelik cümleler ki, yeni tanıştığımız birine ancak aylar sonra söyleyebilecek cesareti bulduğumuz.celikmetre önemli bir anahtar kelimeyi unutmuş bana kalırsa, eklemek istiyorum : "macaroni"

    güzel bir yaz günü 6. kez izlenmeli bu film.

    edit: şimdi o diil de; 2. kere izlemedim ben bu filmi yahu. yalancı mıyım neyim. 2 yaz geçti üstünden nerden baksan.


    (boris - 27 Şubat 2006 11:15)

  • comment image

    son birkaç yüzyılda insanlığın ortalama iq derecesinde hasbelkader bir artış varsa ve internetle şunla bunla, insanlar en stilize ve teknik şeylerde bile bir malumat elde edebiliyorsa, en azından teoride, artık böyle filmler çekilmemesi gerekiyordu. ama her şeye rağmen, hala şu yeteneksizlikte bir film yapılabiliyorsa, ben gidin kaçırmayın derim. gelecekte bu kadar beceriksiz bir film izleme imkanı bulamayabiliriz. takiyye yapmaksızın göz göre göre irtica denemesi. amına kodumun filmi. arabalar henüz uçmuyor ama ben 21. yüzyıla hiç girmemişiz gibi de yapmak istemem.


    (grapes of butcher - 30 Mart 2006 20:53)

  • comment image

    --- spoiler ---
    - su an kendine dokunuyor musun?(bkz: are you touching yourself now)
    (bilgisayar karsısında ekranda yazanı okuyan 6 yasındaki kahramanımız kafasını onune egerek vucuduna bakar ve klavyenin onunde, masada birbirine degen basparmakları onu, kendisine dokunduguna ikna eder. gayet sakin cevap yazılır.)
    - evet.
    ---
    spoiler ---


    (kupe - 10 Nisan 2006 14:48)

  • comment image

    mirandu july hanımkızımızın kafakolla beni kündeye getirdiği film olmuştur "me and you and everyone we know". kendisi ile güreşmiş olduğumuzdan böyle demiyorum(yoksa güreşe açığım, beklerim), beni beklediğimden öte bir şeyle yüzyüze bıraktığından.

    tadı hala damağımda olan filmin biçim açısından hiçbir ağrısı sızısı yok, hatta görme ve duyma duyuları bol vitaminli bir kişinin elinden çıkmış olduğu belli. üstüne üstlük şiirsel anlatımıyla le fabuleux destin d'amelie poulain'i anımsatan kokusunu yaymış ortalığa, gönlümdeki yerini de sağlamlaştırmıştır. bununla da kalmamış karelerin içini de çok güzel doldurmuştur miranda hanım, 21. yüzyıla girerken, halen daha insan olduğumuzu hatırlatmıştır.

    --yazının buradan sonrası film seyrinizi spoil etmeye, yani seyrinizin içine sıçmaya gayet elverişlidir, o yüzden izlemeyenler bir adım geri atsın. --

    filmin iki tane açılışı var, bir esas oğlanın bir de esas kızın. biri elini yakıyor karısından ayrıldığı için, diğeri de bir balığın hayatını kurtarmaya çalışıyor.
    bir yerde, ailenin beraber eşya toplamalarındaki doğallık, olması gerektiği yerde acının yokluğu ve gerçekten acıdığını hissetmeyen bir adamın acıyı bilinçle çağırışı, kendinden arınışı.
    diğer yanda balık kurtarma sahnesi: miranda july'nin japonvehayvansever olduğu veya trafik canavarı olmayın demiş olma ihtimallerini bir kenara bırakırsak, ben burada kendisinin "eğer birlik olursak yaşam kadar narin ve kırılgan bir şeyi sonsuza kadar stabil şekilde götürebiliriz... hem yerimizde de saymayız, çünkü halen yola devam ediyoruz" demiş olabilme ihtimalini sevdim.
    yani bilerek kendini yakanla(el-kullanmaya yarar) bilmeden kendini yakanın(ayak-yürümeye yarar) ahenk dolu karşılaşması.

    bir de önyargı konusu var tabii... hanımkızımızın küratörle inceden dalgasını geçtiği, önyargılarını, şekillere takıldığını yüzüne vurduğu(zaten bunlar daha iki kare önce, neyin gerçek neyin sahte olduğunu da ayırtedemiyorlardı)kasetten bahsediyorum. film boyunca sapıklığına inanmak üzere olduğumuz komşunun çıtır kızlara ve bize verdiği yazınsal ayarı da es geçmeden. buna karşılık, back and forth'un mucidi ufaklık ne yapıyor? annesinin lambalar hakkında dediğine inanmayıp, korkmadan gerçeği öğrenmeye gidiyor. sizi rahatsız eden şeyin sebebini kendiniz öğrenin, korkmayın diyor.
    ne güzel oldu değil mi? hem gerçeği öğrenmiş olduk, hem de güneşin doğuşunu kaçırmadık...


    (spleen - 1 Mayıs 2006 04:56)

  • comment image

    müzikleri ve görselliği ile şiirsel bir yapıt oluşturulmaya çalışılmış ama nedense benim bir türlü sevemediğim film.

    --- spoiler ---
    filmdeki pembe ayakkabıların olduğu bölüm gerçekten de çok güzel ama onun dışındaki her şey zorlama bir şiirsellik adı altında yapılmış sıradan bir iş bitsin artık dedim sonlara doğru. filmin temelinde aşk özlemi çeken pek de yetenekli bulmadığım sanatçı ruhlu bir kızcağızın terk edilmiş ayakkabıcı bir adam peşinde koşması ve ufak yaştaki çocukların garip ilişkileri var. bu yeni bir tür ise kesinlikle bir daha izlemye tahammül edemiyeceğim bir tür. ama dediğim gibi müzikler oldukça etkileyici.
    ---
    spoiler ---


    (ixus - 18 Ağustos 2006 13:44)

Yorum Kaynak Link : me and you and everyone we know