Süre                : 2 Saat 3 dakika
Çıkış Tarihi     : 26 Eylül 2003 Cuma, Yapım Yılı : 2003
Türü                : Biyografi,Drama,Tarih
Taglar             : kilise,Rahip,Keşiş,16'ncı yüzyıl,Ilahiyat
Ülke                : Almanya,ABD
Yapımcı          :  Eikon Film , NFP Teleart Berlin (I) , NFP
Yönetmen       : Eric Till (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Camille Thomasson (IMDB)(ekşi),Bart Gavigan (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Joseph Fiennes (IMDB)(ekşi), Alfred Molina (IMDB)(ekşi), Jonathan Firth (IMDB)(ekşi), Peter Ustinov (IMDB)(ekşi), Bruno Ganz (IMDB)(ekşi), Uwe Ochsenknecht (IMDB)(ekşi), Benjamin Sadler (IMDB)(ekşi), Jochen Horst (IMDB)(ekşi), Torben Liebrecht (IMDB), Marco Hofschneider (IMDB), Christopher Buchholz (IMDB), Anatole Taubman (IMDB), Florian Panzner (IMDB), Jens Winter (IMDB), James Babson (IMDB), Herb Andress (IMDB)

Luther ' Filminin Konusu :
John Luther, başarılı bir dedektif iken dürtülerine yenik düşmesi sonucu bir hata yaparak yaklaşık 7 ay kadar mesleğinden uzaklaştırılır ve döndüğünde ise hiçbir şey eskisi gibi değildir. Evliliğinde bazı problemler ortaya çıkmıştır ve yaptıklarından dolayı hissettikleri ile arka plana itmeye çalıştığı iç dünyası arasında bir savaş hakimdir. Mesleğine geri döndüğünü öğrendiği gün, karşısına çıkan davada tanıştığı sanık Alice Morgan ile arasında garip bir bağ oluşur. Sonuç olarak başarılı dedektifimiz meslek arkadaşları ile birlikte çeşitli davaları çözmeye çalışırken yer yer onun iç dünyasına ve özel hayatına dahil oluyoruz.


  • "zannımca, ilk sezonun 5. bölümündeki; john'un kilisedeki bağış sandığına evlilik yüzüğünü atması, bir dizide görülebilecek en etkileyici sahnelerdendir."
  • "senaryo ekibinn behzat ç. 'yi kesinlikle izlediğini düşündüğüm dizidir. sulesi bile var artık"
  • "kimse yazmamış ama 2. sezonu da 1. sezonu ile aynı replikle bitmiştir:- now what??"
  • "1. sezon 5. bölümü dünya dizi tarihinin en mükemmel bölümlerinden biri olabilir. film olarak değerlendirmeye bile alınabilir. kusursuz."
  • "1x05 neden ingiliz dizilerini seviyorsun sorusunun cevabıdır. az ama öz deyimi kesinlikle ingiliz dizilerini tanımlayan bir olgu. varsın az bölüm yapsınlar hepsi böyle olduktan sonra."
  • "luther'dan akılda kalan: massive attack - paradise circus, uludağ ocakbaşı,luther'ın paltosu, kocasının kafasını çekiçle parçalayan kadın,ikizler,justin yapmaz öyle şey,"




Facebook Yorumları
  • comment image

    6. ve son bolumu ile (simdilik umarim) tum sezon icin 10 numara veriyorum. karakterler, calan sarkilar, senaryo, goruntu hepsi 10. ek olarak kanaat 10.

    yalniz bu 6 bolumluk hikaye bizde olsa, en az 40 bolum cikardi, o derece hizli ilerliyor. dizinin sonunda ne olacak simdi dedik, luther'de aynen ole dedi. inglizler bu isi ogrenmis mirim, en son sherlock ta saglamdi, bu da mutlaka izlenmeli ey ahali


    (jelly - 26 Ağustos 2010 19:28)

  • comment image

    acilis parcasi icin; (bkz: paradise circus)*

    it's unfortunate that when we feel a storm,
    we can roll ourselves over 'cause we're uncomfortable

    oh well the devil makes us sin

    but we like it when we're spinning, in his grin.

    love is like a sin my love
    for the ones that feels it the most

    look at her with her eyes like a flame

    she will love you like a fly will never love you, again

    oh, ho..

    it's unfortunate that when we feel a storm,
    we can roll ourselves over when we're uncomfortable

    oh well the devil makes us sin

    but we like it when we're spinning, in his grin.

    --- ying yang ---

    ask bir gunah gibidir askim
    onu en derinden hissedene
    bak ona
    alev alev yakan gozleriyle
    seni tipki bir pervane gibi sevecek

    asla tekrar sevmeyecek

    --- ying yang ---

    http://www.youtube.com/…fb78b009&index=2&playnext=2

    ayrıca: (bkz: idris elba/@nevroticzone)


    (nevroticzone - 22 Eylül 2010 17:18)

  • comment image

    2010 yılının en iyilerinden. hatta adam gibi yeni dizi çıkmadığını varsayarsak en iyisi. karakterler iyi, jenerik on numara, amerikan klişelerinden mümkün olduğunca kaçınılmış ve en güzeli de 6 bölüm sonunda sizi hazza ulaştırıyor olması.

    dizi o kadar oturaklı ki; normalde yabancı dizilerin (filmlerin) "us" versiyonlarını yapan amerikalılar bu sefer kendi ülkelerinde orjinalini yayınlıyorlar. (edit: tam doğru olmadı bilgi bbc us yayınlıyormuş zaten)

    bir de güzel haber: 2. sezon için bbc düğmeye bastı. 2011 de yayınlanacak. ilerde bu başlık değer kazanır... 9.9/10


    (yapcak bisi yok - 13 Kasım 2010 14:25)

  • comment image

    --- spoiler ---

    zannımca, ilk sezonun 5. bölümündeki; john'un kilisedeki bağış sandığına evlilik yüzüğünü atması, bir dizide görülebilecek en etkileyici sahnelerdendir.

    ---
    spoiler ---


    (kafkavis - 24 Mart 2011 22:16)

  • comment image

    şimdi bu behzat ç'nin en kötü tarafı da bu tip polisiye dizilerle karşılaştırması oluyor sanırım. her yapımdan, her diziden bir behzat ç çıkar mı? diye bakıyoruz. seyrediyorsun diziyi, bir polis, karizmatik, deli dolu, sorunlu, ya eşinden boşanmış ya da boşanmak üzere, teşkilatta efsane olmuş ve kimsenin çözemediği vakaları çözmekte bir numara. kendisine tapan bir çaylak, kendisine sonuna kadar güvenen bir amir. bu böyle uzayıp gidiyor. luther'in de bunlardan farkı yok. "anam, ingilizlerin behzat ç'si" bu diye millet iç geçiriyor eminim. ama bunların hepsi olmasına rağmen işte o senaryo kalitesi var ya o kalite. iş, dönüp, dolaşıp orada bitiyor. oyunculuk, prodüksiyon, müzikler...

    luther'de diğer polisiyelerin aksine katilin kim olduğu başından beri hep belli. size kim olduğunu en baştan gösteriyor ve luther vs katil olayı üzerinden konuyu ele alıyor. yok katil kimdi, yoksa şu mu? falan diye sizi kasmıyor. luther'in adım adım katili yakalamasına tanık oluyorsunuz. hali hazırda artık bu tip yapımlarda katil kim veya sürprizli son olayını artık yeni nesil izleyici yemiyor. zaten gözünüz tanıdık bir aktör gördüğünüz zaman, "aha da budur" diyorsunuz. iş bu sebeple de luther en güzelini, en doğrusunu yapıyor. ayrıca bir idris elba var ki adam cidden muhteşem. aksanına kurban olduğum adamı daha 3-4 sene önce the wire'da en koyusundan baltimor şivesiyle konuşurken burada bu ingiliz şivesine evrilmesi, geçiş yapması şanına layık bir olay. boşuna demiyorlar bir gün james bond'u afrika kökenli bir adam oynayacak ve bu kişi de idris elba olacak diye.

    dizi mükemmel. en önemlisi de vahşi. ayrıca tertemiz bir londra gösteriyor size. o steril görüntülerle beraber hayvan gibi vahşilik, bir uzak, bir yakın çekimler, oyuncularım yüzlerine odaklanmalar ve mimikler. 5. ve sezon finali olan 6. bölüm da içinizden kocaman bir hassiktir çekiyorsunuz. özellikle alice morgan ve luther ilişkisi, iletişimi, akıl oyunları anlatılır gibi değil. bakın ben size bir şey söyleyeyim, bu yapıma christopher nolan'ın ruhu sinmiş vaziyette. o ekolden geliyor. geniş ve büyük mekanlar, karekterlere odaklanmalar. insomnia'yı bir kez daha izleyin ne demek istediğimi anlarsınız.

    bu arada hizmette bulunup, 5. bölüm finali ve sia'nın breathe me parçasını paylaşalım da sevaba girelim.

    - çok ağır spoiler içerir -
    http://www.youtube.com/watch?v=uv5dlokyjgu
    - çok ağır spoiler içerir -


    (pink floyd floyd yaylalar - 13 Mayıs 2011 21:25)

  • comment image

    neden bu kadar az ilgi cektigini anlayamadigim muhtesem ingiliz polisiyesi. dizinin en kuvvetli yonu karakterler arasi cok zeki catismalar yaratmasi ve bunun ustunden kurulan diyaloglar ve bu senaryonun etkisini iyice katlayan goruntu yonetmenligi.idris elba'nin oyunculuguna ise zaten soylenecek laf yok. 2 bolumluk sezon mu olur desem de elimiz mahkum bekliyoruz.


    (x o x - 10 Haziran 2011 23:57)

  • comment image

    2 sezon boyunca toplam 10 bölüm yayınlandı ama son 15 yıl içinde çekilmiş, imdb'de 8 puanın üstündeki hemen hemen her diziyi ya tamamen izlemiş, ya halen izlemekte yada bir zamanlar ucundan kıyısından izlemiş ama sonra sarmadığı için bırakmış birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki şu ana kadar izlediğim en iyi 5 diziden birisi.

    --- spoiler ---

    4. bölüm finaline sadece şapka çıkartılabilir. hollywood'un onca parayla, efektle, aksiyon sahnelerinde yaşatamadığı gerilimi, adrenalini idris elba'nın delicesine karizmatik aksanı, rol kesişi ve akıl dolu senaryosuyla yaşatmıştır.

    ---
    spoiler ---


    (kemalisturk1919 - 7 Temmuz 2011 12:34)

  • comment image

    internette okuduğum kadarıyla bbc 3. sezon için, arda turan'ın tabiriyle, gerekeni yapmış.. yalnız yeni sezonun ne kesin başlama tarihi, ne de kaç bölüm çekileceği muamma şu an itibarı ile.

    şimdi ben bu diziye yeni başladım ve nooluyo amk diyemeden de bitirmek durumunda kaldım. o yüzden tüm tepkiselliğimi içimde yaşıyorum. ama !!! eğer koca 3. sezonu da 2 bölüm çekmeye karar verirlerse ben hiç üşenmem, ingiltere başkonsolosunun villasının önüne siyah çelenk baabında idris elba'nın dildosunu bırakır, efendi gibi polisleri beklerim.. sikerim böyle lineer espri anlayışını.


    (hayhay - 20 Eylül 2011 00:21)

  • comment image

    wire'ı izleyenler ana avrat sövdüğü stringer bell(idris elba)'nın mcnulty rolünü de güzel yapabildiğini gösterdiği şahane yapım.

    son olarak dizi müzikleri bakımından cidden bir hayli ileride akranları ile kıyaslanınca.


    (morfar - 7 Ekim 2011 14:23)

  • comment image

    1. sezon 5. bölümü dünya dizi tarihinin en mükemmel bölümlerinden biri olabilir.

    film olarak değerlendirmeye bile alınabilir. kusursuz.


    (morfar - 8 Aralık 2011 22:47)

  • comment image

    1x05 neden ingiliz dizilerini seviyorsun sorusunun cevabıdır. az ama öz deyimi kesinlikle ingiliz dizilerini tanımlayan bir olgu. varsın az bölüm yapsınlar hepsi böyle olduktan sonra.


    (longitudinale posteriore - 11 Şubat 2012 17:09)

  • comment image

    şahane bir ingiliz polisiye dizisi.idris elba'yı stringer bell olarak çok sevmiştik zamanında,şimdi tam ters bir rolde ama aynı karizmada karşımızdaydı.
    bu dizinin çok iyi olmasının bir diğer sebebi de yan rollerde oynayanlar ile her bölümdeki suçluların feci karizmatik ve başarılı oyunculuk çıkarması.en kısa rolü olan bir figüran bile çok iyi oynuyor.
    --- spoiler ---
    ripley = delikanlının hası,kesin millwal tribünündendir,2 kere luther'in kıçını iyi kurtardı.bu arada simasını bir dean winchester'a benzetiyorum .
    alice morgan = direk nikah kıymak istiyorum ben bu kadına,hoş ikinci gün beni mutlaka asit dolu bir tenekenin içine sokar ama olsun.
    jenny = şeker kız candy'nin porno sektöründeki hali.ama doğru yolu buldu artık antalya'ya tatile gelip bir garson oğlumuzla evlenebilir.
    ---
    spoiler ---


    (jupitersubat - 18 Şubat 2012 00:11)

  • comment image

    3. sezonu da güzel bir final ile bitirdiler ama dizinin ilk sezonunun harikalığından dolayı bir düşüş yok değil yine de ekranlardaki en kaliteli dizilerden biri. ama idris elba gibi bir oyuncunun da sadece dizilerde boy göstermesi canımı sıkmıyor değil ya da pacific rim gibi çay çorba filmlerde. yapsanıza lan şu adama da shutter island ya da leon gibi bir film allahsızlar. herşeye rağmen bu sezon reisin sonunda paltoyu attığı sezon oldu kokmaya başlamıştı zaten kimse de diyemedi tabi john kokuyosun değiştir şu paltoyu artık diye uğursuz muğursuz diye yedirdiler. velhasıl kelam 4.sezonu da dört gözle bekleyeceğiz umarım 2 sene bekletip 4 bölüm yapmazlar yine. 2 senede 4 bölüm çeken yapım ekibine de kafam girsin.selametle.


    (cekuc kafa - 24 Temmuz 2013 13:22)

  • comment image

    --- spoiler s03e04 ---

    son bölümde alice'i harcayacaklar diye korktum ama neyse ki yapmadılar. zaten altı üstü 4 bölüm ve alice en son bölümde ortaya çıkmış bir de üstüne öldürselerdi hem de o ağlak kadın için kırırdım bu interneti. bu arada luther paltoyu attı ama dolabında aynısından 3-4 tane daha var ehehehe.
    --- spoiler ---


    (alex xander - 24 Temmuz 2013 17:44)

  • comment image

    luther'dan akılda kalan:
    --- spoiler ---

    massive attack - paradise circus,
    uludağ ocakbaşı,
    luther'ın paltosu,
    kocasının kafasını çekiçle parçalayan kadın,
    ikizler,
    justin yapmaz öyle şey,

    ---
    spoiler ---


    (casnuuu - 29 Ağustos 2013 20:03)

  • comment image

    vakti zamanında bu diziyle ilgili ileri geri konuşmuş, ukala laflar etmişim. yok neymiş, ilk bölümler iyiymiş ama sonraları sıkmaya başlamışmış, her bölümün algoritması aynıymış, zaten izleyici sayısı da düşüyormuş, falanmış filanmış.

    #22117614

    az önce 3. sezon finalini bir kez daha nefes almadan izledim ve pis gaza geldim. bu gazla diyorum ki house's head haricinde izlediğim gelmiş geçmiş en iyi dizi bölümü budur arkadaş (çok mu gaza geldim lan?). benim için artık efsane mertebesindedir bu dizi. bu saatten sonra laf edene kötü şeyler yapacağım...2.5 sene önce o entry'yi yazan halim şu an karşımda olsa ağzını burnunu dağıtırdım mesela.

    bitişiyle derinden üzen, çevrilecek sinema filmini 4 gözle beklemeye sokan yapıttır luther.


    (4 2 3 1 - 15 Eylül 2013 19:34)

Yorum Kaynak Link : luther