Süre                : 1 Saat 28 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Mart 2006 Çarşamba, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Drama
Taglar             : Beğenilenler
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  7e Apache Film , Quasar Pictures , Le Sabre
Yönetmen       : Fabienne Berthaud (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Fabienne Berthaud (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Diane Kruger (IMDB)(ekşi), Jeannick Gravelines (IMDB), Brigitte Catillon (IMDB)(ekşi), Christian Wiggert (IMDB), Jay Alexander (IMDB), Jean-Louis Place (IMDB), Gérald Marie (IMDB), Sylvia Hoeks (IMDB)(ekşi), Alexander Schwab (IMDB), Claude Jeangirard (IMDB), Marina Dias (IMDB)

Frankie ' Filminin Konusu :
Lizzie, 9 yaşındaki oğlu Frankie'yi babasından ve onla ilgili gerçekten korumak için sürekli olarak taşınmaktadır. Kendini bildiğinden beri farklı yerlere taşınan Frankie sağırdır ve babasının Accra isimli bir gemiyle denizlerde seyahat ettiğini zannetmektedir. Oysa Lizzie, oğlunun babasıyla ilgili gerçeği öğrenmemesi için babasının ağzından mektuplar yazmakta, gittiği yerlerdeki maceralarını anlatmaktadır. Fakat bir gün gerçekten var olduğunu bilmediği Accra gemisinin yeni taşındıkları sahil kasabasına yanaşacağını öğrendiğinde işler Lizzie için karmaşık bir hal alır. Bir yabancı bulup bir günlüğüne Frankie'nin babası gibi davranmasını istemek zorunda kalacaktır...


  • "longtable'ın halefi olan işletme. iki kişi başlangıç, ana yemek ve bir şişe şarapla 350 tl ödeyebilir."
  • "trillian'ın kendi küçük aklı büyük 2 faresinden biri.bir diğeri için (bkz: benjy).(bkz: hitchhikers guide to the galaxy)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    yemekleri ve kendisi çok güzel, fiyatları da biraz tuzlu olan nişantaşı city'sin karşısındaki gece mekanı. fakat lounge diye tabir edilen saatlerde çaldıkları müzikler çok vasat, şarkıların bir bütünlüğü yok, yemekten sonra terasta hoş muhabbetle zaman geçirilmesi tavsiye edilir.


    (sadeceka - 15 Ekim 2012 12:06)

  • comment image

    çok kaba ve paragöz garsonlara sahip, gereksiz kazık, cumartesi akşamı international music olarak adlandırdıkları ancak sadece kafa ütüleyen tekdüze tekno müzik sunan kötü mekandır. bir tek iç dekoru güzel evet, ama onun dışında, güzelce kazıklanmak ve kaba saba, hesabı önünüze atan, bir kokteyli 50 dakikada ve 5 kere uyarmadan sonra getirebilen garsonlarla uğraşmak istemiyorsanız, başka mekan arayın derim. fikir vermesi açısından bir kadeh orta kalite yerli şarap da 36 lira.


    (kesideci - 26 Şubat 2013 22:36)

  • comment image

    yemek muzik ve fiyat performansi dusuk olan yer. bir tek korili badem ve wasabili fistiklarini begendim. yine de bar kisminda mekanin konumu sebebiyle dogumgunu icin bir organizasyon yapayim dedim. tesadufen isletmecisinin yanima oturdugunu anlayip konustum. isletmeci illa 1000 tlden sise ac yoksa olmaz diyor, ben kisi basi fiyat belirleyin sise acmayalim herkes istedigini icsin diyorum, o bana hala fiyat diyor. tabi en son ben mekani terk ediyorum. tamamen para odakli musterisine deger vermeyen bir yer.


    (whats that - 10 Mart 2013 01:58)

  • comment image

    nişantaşındaki güzel manzaralı mekanlardan.

    sarap menusu:
    efendi gibi kav yapılmıs,saraplar olması gerektigi gibi saklanıyor vs aslında teknik olarak bir sıkıntı yok. ama sarap menusundeki secimler cok kotu.turk sarap markalarından oldukca geniş bir secki var aslında ancak kolay bulunan herhangi bir yerde icebileceginiz saraplar.yine de turk sarapları konusundaki menu genişligi ile gecer not alıyor. yabancı sarap ve sampanyalara gelirsek iste burası oldukca zayıf kalınan nokta sen git buyulu bag gibi markadan bilmem kac tane sarap koy menuye riesling adına 2 tane ornek olsun orta avrupadan ya da hepi topu bir tane napa vadisi sarabı olsun beyazlarda.sarap menusunu hazırlarken neyin kafasındalardı bilmiyorum ama sarap icmedikleri kesin.

    genel içki menusu:
    yüksek dereceli alkoller konusunda bence menu oldukca basarılı.votka secimleri,single maltlar cesitleri vs gayet guzel. kokteyl soylemedigim icin barmenlerinin maharetlerine yorum yapamıycam.moët & chandon u kadeh bazında isteyebiliyorsunuz mesela o enteresan bak.90 lira ama olsun.menudeki diger kotu sarap ve sampanya secimlerinin yanında bence ucuz kalır fiyat performans olarak.konti garanti bir sey istiyorsanız bence gidin efendi gibi viskinizi soyleyin.

    servis:butun gece tek bir garsonun bizimle ilgilenmesi olsun,kibarlıkları, bilgileri vsleri olsun bence oldukca kaliteli bir servisleri vardı.sunum uzerine yapılabilecek bir kac ufak tefek mudahele var ama genel davranış vs açısından bir yanlışlarını görmedim çok da memnun kaldım.garsonlar tek tip parfum kullanıyorlar.mevsimle uyumlu gayet hos da bir koku secilmiş. o artık içimizi baymış standard garson kıyafetleri ile kıyaslandığında daha spor göze batmayan ama varlıgını da belli eden kıyafetler var. parfümünden,kıyafetine,servisinden kibarlığına personelle ilgilenildiği belli.

    ortam:içerinin tasarımı gayet şık.yaş ortalaması biraz yüksek.ama bu kadar pahalı bir mekanda yaş ortalamasının bu şekilde olması doğal sonuçta o hesabı odeyebilecek insanların yaş ortalaması yüksek.
    para var huzur var seklinde ortalıkta dolaşan tiplerin bile belli bir kalitesi var.ama yanlarındaki escortlardan daha şık kalmışlar.bu konuda paraya kıymalarını tavsiye ederim kendilerine.onun dışında yerli yabancı keyifli bir kitle var.teras kısmı manzarası ile oturanlar ile vs daha keyifli bir ortam.bir de bazı detaylar var diyorsunuz ki olay budur. misal simdi tuvalete gittiniz elinizi kurulayacaksınız. eliniz beze silip cope atıyorsunuz.kagıt pecete de işlev olarak aynı anlama gelebilir belki ama bu tip detayları seviyorum mekanlardaki.

    muzik:biz salı günü gittik. dolayısı ile barbaros cıkıyordu. deseler ki barbaros diye bir sanatcı var barda cıkıp soyluyor 40 lira da kisi başı muzik ucreti var derim ki ya bir git allasen uc kurus daha verip babylona giderim. ama hedefiniz şık bir mekanda yemeginizlke sarabınızla falan takılmaksa bence en azından salı gunleri icin soylersek frankie iyi bir secim. cok geniş bir repartuar populer ama soylemesi pek de kolay olmayan her milletten sarkıyı gayet eglenerek dinlemek istiyorsanız tavsiye edilir. sezen aksunun sanatcı secimlerine elinin degdigi belli.tek mekanda takılıcam diyorsanız bence muzik ve eglence acısından gayet keyifli mekan.

    sonuc olarak fiyat performans oranı dusuk ama belli bir kalitenin de altına duşmeyen bir mekan frankie.mekan mekan gezilmeyecekse tek mekanda kalıp gayet de eglenebileceginiz gece bazında hesap edildiginde çok aşırı da pahalı olmayan bir yer.kotu sarap menusunden iyi bir şişe şarap secmeyi başarabilirseniz nispeten daha uygun bir fiyata vakit gecirebilirsiniz. ama ben bir iki tek atıp kacıyım diyorsanız degmez.


    (escher - 23 Nisan 2014 09:23)

  • comment image

    manzarası güzel, itiraz edebilen olmaz sanırım. ama nereden?

    yemek yediğiniz yerden değil. büyük pofudik koltukların olduğu pre-dinner takınılabilecek veyahut akşam yemek saati sonlanıp pre-club havaya geçildiğinde ayakta dikilebileceğiniz yerden güzel. çünkü mekanın içerisinde bol miktarda basamak mevcut ve yemek yenilen yer çukurda kalıyor.

    yemek performansına gelince o paralara kesinlikle değmez. 70 liraya kaya levreği yedim, tamam güzelde, karaköy galatalı'ya gitsem daha iyisini yer daha az para verirdim. daha güzel bir manzara da cabası.

    takılan kesime gelirsek; yabancılar olmakla beraber, jet-sosyeteden pek çok isimle karşılaşmak mümkün. lakin rus escortlarla önce güzelce yemek yiyip, ardından sofa otel odalarında fanfirifinfon olaylarına girecek 50 yaş üstü amcaları da görmedik değil.

    bir daha biri ısmarlamadıkça gitmem. gidersem de o rus escortlardan istiyorum :(


    (ysn - 10 Mayıs 2014 16:50)

  • comment image

    ortam şahane. hele ki böyle date yapacaksanız manitacılık işleri için harika bir seçim.

    fakat uyarayım, iki kişilik bir akşam yemeği (yemek öncesi şampanya, ara sıcak, ana yemek, tatlı, bir şişe şarap dahil ama yani) için istenen para ile afrika ülkelerinden az kullanılmış bir böbrek tedarik edebilirsiniz.


    (frankyfourfingers - 22 Ocak 2015 13:53)

  • comment image

    bistro kısmında
    gruptaki 4 kişiye 1 şişe açtırmanın zorunlu olmasının yanında
    kişi başı 50 tl müzik ücreti alan,
    şişe açtırdığınız halde soda ve su için ayrıca para alan,
    hem dışarıdan söylediğiniz doğum günü pastasını kesip getirdiği için tabak başına kuver ücreti alan,
    müşterinin duymasını umursamadan garsonlara "kadehleri dolduur, şişeleri bitirrt" diye direktifler veren şeflerin olduğu,

    müşterisini düdüklemek konusunda diğer saçma sapan mekanlardan hiçbir farkı kalmamaya başlamış, artık sıradan ama pahalı olan kulüp.


    (trevanian - 1 Ekim 2017 23:57)

  • comment image

    elin oğlu üçbin dolar bütçeyle ne dünyalar kuruyor, denilesi bir filmdir. diane kruger'in pişkin oyunculuğuna eşlik eden yönetmen fabienne berthaud'un uzayan çekim aralarına - film dört yılda tamamlanmış- çare olarak bulduğu bütünleyici görüntü hilesine hayran kaldığımı söylemeyi borç bilirim. hem böylece, frankie nasıl ki kimseyi iç dünyasına sokmadıysa yönetmen de bizi o kadar uzak tutmuş oldu film boyunca. kimimiz insan evladına bardak gibi bakan bir zihniyetle ilk kez tanışıp, o zihniyete ve gözüne ortak olup izledik, kimimiz iş başında kendimizi hatırlayıp hafiften burkularak.

    film, 25. uluslararası istanbul film festivali bünyesinde, kadına şiddet ya da benzeri bir başlık altında gösterime girdi, yanılmıyorsam. iyi de olmuş. filmin, belki de benden aydın insanlar için modelllerin gerçek dünyasıyla başlayan, sektörün genç vücutlara tecavüzü, popüler kültürün boklukları, değer kaybı, yetişme dönemi travmaları, kapitalist dünya düzeni, gri feminizm filan gibi önemli konulara kadar uzayan mesajları olmuştur; bende sadece şu hissi uyandırdı: insanın kendi kendine ettiği eziyeti kimsecikler etmiyor.


    (ranini - 3 Nisan 2006 20:55)

Yorum Kaynak Link : frankie