• "tıkır tıkır işleyen yapısıyla usta işi bir hitchcock filmi, ağırlıkla geçtiği mekan için (bkz: covent garden)."
  • "gereğinden fazla kan içmiş vampirlere de böyle seslenilir. ama frenzy moddaki vampire seslenmek yerine uygun bi köşeye saklanmak daha iyidir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    1972 yapımı alfred hitchcock filmi. ustanın son başyapıtı. kendisi zaten bu filmden sonra family plot adlı filmi çekerek sinema macerasına noktayı koyacaktır. usta memleketi ingiltere'ye döndüğünden oyuncu kadrosu alışık olduğumuz hollywood starları yerine sıradan ingiliz oyunculardan oluşuyor. ha hepsi de gayet güzel oynamışlar sıradan derken öyle star olmayan anlamında kullandım. muhtemelen bir çoğu yılların tiyatro oyuncularıdır. tek cinayet yerine seri cinayetleri konu alan usta yine başrole masumluğunu ispatlamaya çalışan bir katil zanlısını yerleştiriyor. ancak deliller, sanık konumundaki kahramanımızı ömür boyu hapiste süründürecek nitelikte. bir insan bu kadar mı bahtsız olur, oluyor. katilin de kimliğini gösteren usta, ayağına gelen katil kim gerilimini de elinin tersiyle itip bizi başka bir gerilime davet ediyor. olayları araştıran dedektifin evde karısının pişirdiği iğrenç yemekleri yemeye çalışırken yaşadığı gerilim ise görülmeye değer. hitchcock bu, şurdan bile gerilim yaratmış ne diyelim. usta bu filmde bir ilke de imza atarak, 1-2 sahne de olsa kadın vücudunu tüm çıplaklığıyla göstermekten çekinmiyor. sanırım başka bir filminde de yoktur böyle sahneler. izlenesi, leziz bir hitchcock başyapıtı, ustanın bize son armağanı.


    (crowley - 18 Temmuz 2009 15:41)

  • comment image

    filmin baslarinda, kahramanimizin calistigi ve kovuldugu, daha sonraki bolumlerinde kiz arkadasinin calismaya devam ettigi " the globe " isimli pub, halen ayni yerde ve ayni tasarimda covent garden de bulunmaktadir.


    (mybraveface - 22 Aralık 2009 17:22)

  • comment image

    --- spoiler ---

    hitchcock'un seyirciyi en kıvrak çalımlarla manipüle ettiği filmdir. ilk yarım saatte seyirci kurnazca tuzağa çekilir ve ardından psycho'dakini aratmayacak bir sahneyle ters köşeye yatırılır. ardından ikinci cinayette kamerayı rusk'ın dairesinden ağır ağır sokağa kaydırır hiçkok. izleyiciye bir işkencedir bu adeta. sanki ordan kovulmasak kadına yardım edebilecekmişiz gibi hissederiz. bu da yetmez. rusk ile bir olup patates kamyonunda iğne ararız. yakalanıcaz diye götümüz atar. noluyo lan? orospu ettin bizi hiçkok. helal olsun sana.

    ---
    spoiler ---

    lovely... lovely... lovely...


    (axellennox - 2 Eylül 2010 17:06)

  • comment image

    christian petzold bir röportajında hitchcock sinemasıyla ilgili konuşurken o sinemanın işleyen anlardan müteşekkil olduğundan bahsediyordu. ne demek bu? yani belli bir mekanikle planlanmış ve seyircide oluşturacağı tepki öngörülmüş, aleni ya da incelikli sinema anları. sahte bir numara çekildiğinin farkındasınız ama yine de fazlaca etkileniyorsunuz, o da hitchcock'un dehası oluyor sanırım.

    işte hitchcock sinemasının the birds'den sonra görece düşüşe geçmesinin en büyük sebeplerinden biri bu anların eskiye nazaran iyi işlememesi bence. misal marnie'deki kırmızı rengin ekranı kaplaması ya da bu filmde patates çuvalıyla boğuşan karakter. yani bu filmlere baktığımızda bunlar yine iyi filmler: frenzy'deki katilin kurbanını eve götürürken onları takip eden kameranın kaydırmalı çekimle evin dışına çıkarak cinayeti göstermeden gerilimi verdiği muhteşem sahne ya da seksüel olarak sorunlu katilin freud göndermeli annesi (rusk'ın annesini tanıştırdığı sahne), garip yemekler pişiren kadın; bunlar yine birçok filmde bulamayacağınız güzel detaylar. ancak frenzy'de de hitchcock'un the birds sonrası dönemindeki o tatsız duygu, işlemeyen şeylerin hissiyatı var. iyi film ama şöyle ağız tadıyla anlatamıyorsun, ballandıramıyorsun.


    (shocktheworld - 21 Eylül 2010 12:01)

  • comment image

    gereğinden fazla kan içmiş vampirlere de böyle seslenilir. ama frenzy moddaki vampire seslenmek yerine uygun bi köşeye saklanmak daha iyidir.


    (misminia - 16 Ocak 2003 01:10)

  • comment image

    hitchcock' tan üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek bir başyapıt daha. aslında son başyapıtı. ingiltere' ye dönüş filmi. evliğin toplumsal bir kurum olarak ele alındığı ve sınıf sorununun da işlendiği, muazzam bir film.

    --- spoiler ---

    oxfordların kendi içlerindeki (ev içindeki) yaşamları, başarılı bir evliliği temsil eder. başarılı bir evlilikte; kendine hakim olma, karşındakine saygı duyma ve sabırlı olma gibi baskılayıcı erdemler kilit noktalardır (blaney' nin evliliği de zaten, bu erdemleri kontrol edemediği için bozulmuştur.). oxfordların bu anlayışının tam karşısında ise, cinsel bir psikopatın kontrol edilemez dürtüsü yer almaktadır. filmin finalinde, madalyonun iki yüzü karşı karşıya gelir: film boyunca hiçbir zaman kravatsız görünmeyen oxford, rusk' ın kravat takmadığını belirten gözlemiyle filmi noktalar. sahne gerçekten çarpıcıdır.

    ---
    spoiler ---


    (xcays - 11 Şubat 2012 04:13)

  • comment image

    tipik hitchcock öğelerini barındıran gerim gerim gerilimli film.
    masumiyetini kanıtlamaya çalışan bir adam, acımasız katil, karikatürize edilmiş kadın karakterler, sınıflı toplum yapısına dokundurmalar ve en az bir adet olmazsa olmazımız freudian öğe.
    hitchcock neden bu kadar başarılı oldu ve deha olarak anılıyor günümüzde? çünkü insan hakkında çok şey biliyor. filmleri saf sanat ya da saf şov değil. sanat, çünkü kamerayı en iyi kullanan yönetmenlerden biri. neyi ne kadar ve nasıl göstereceğini çok çok iyi biliyor. ama aynı zamanda bir şov, çünkü karakterleri abartılı, özellikler kadın karakterler.
    frenzy'de de kadın karakterlere gıcık olmamak mümkün değil. yaptığı ekzantrik yemekleri kendi bile yiyemediği halde saplantılı bir halde devam eden bir kadın, masum olduğunu bildiği halde kocasının suçlanan arkadaşına yardım etmesini engellemeye çalışan kadın,adam ilk karşılaşmalarında hakkında kötü şeyler söylediği için kinlenen ve polise direkt hedef gösteren kadın. bu kadınlar filmde hiçbir zarar görmüyorlar. sevdiğiniz ve nispeten normal kadınlar ise adeta cezalandırıyorlar. aslında bu seyirciye verilmiş ceza gibi bir şey. insanın resmen siniri bozuluyor yahu!
    seyirciye verilen başka bir ceza ise gerçeği bile bile susmak zorunda kalmak herhalde. seyirci olarak her şeye tanıklık ediyorsunuz, biliyorsunuz. bu "katil kim?" den çok daha fazla rahatsız edici. yani salt filmden değil, kendi ruh halinizden de rahatsız oluyorsunuz. hatta aynı şeyi haneke de yapar, daha beterini yapar kör olmayasıca.
    hitchcock çok iyi bir yönetmendir. çünkü insanın üzerine oynamaktan çekinmez.


    (union of disjoint intervals - 23 Ekim 2012 03:10)

  • comment image

    abd'nin muhtelif yerlerinde çektiği onca kült filmden sonra alfred hitchcock bu filmle (1972) londra'ya vefa borcunu ödemiştir bence.

    --- spoiler ---
    thames nehri boyunca nefes kesen açılış sekansı bir kere mamma mia.

    seri kâtil rusk'ı oynayan oyuncunun seçimi mükemmel.

    bunun dışında bu filmdeki yan karakterler de başlı başına efsâne. örneğin evlilik ajansı sahibi -sonraları maktûl- bayan blaney'nin sekreteri kezban modlu abla.

    bir de dedektifin karısı bayan oxford var ki, hastası oldum. müsaitse, bir akşam kendisine yemeğe davet olunmak isterim. kursunu gördüğü ismi ve cismi birbirinden tuhaf fransız yemeklerinden istediğini pişirebilir.
    ---
    spoiler ---


    (susamsokagisakini - 24 Ocak 2015 15:15)

  • comment image

    alfred hitchcock'un 1950den sonra ingiltere'de cektigi ilk filmdir; hitchcock'un da son filmlerinden birisidir. filmin onemli yanlarindan birisi katil zanlisi diye aranan adamin masum oldugunu ve asil katili filmin basinda gorursunuz... katili filmin sonuna saklayip izleyiciyi heyecanlandirmak ve germek yerine hitchcock, katili, masum katil zanlisini filmin basinda gosterip sizi onlarin hikayesiyle basbasa birakir...

    bu filmde birbirinden ayri 4 gerilim unsuru vardir. (1) islenen tecavuzler ve ardindan gelen seri cinayetler, (2) katilin kendini saklamaya calisirken ve sucunu ele vermemeye calisirken sarfettigi caba (ozellikle kamyon arkasinda patates cuvali ile bogusurken sarfettigi caba ve genel olarak bogdugu kadinlari saklamaya calismasi); (3) masum katil zanlisinin, kendisini temize cikarmaya calisirken iyice bataga saplanmasi ve kahramanin kendini bu bataktan kurtarma cabasi ve (4) (belki de en onemlisi) dedektifin; esinin yaptigi o igrenc yemekleri yerken, yer gibi yaparken, cignerkenki gerilimi... bu dort unsurun dordu de filmin son derece merkezinde yer almaktadir.

    film hakkinda birkac ilginc not da sunlar olabilir... bu filmin basinda hitchcock, ilk ceset thames nehrinde bulunurkenki kalabaligin ortasinda durmaktadir; belediye baskani konusmasini yaparken alkislamayan tek kisidir; ve cesete dogru en alik alik bakan vatandastir... filimin basinda herkes karindesen jack'ten bahsetmektedir ki, filmin zaten karindesen jacki yeniden canlandirmak gibi bir hedefi de yok degildir... bu film hitchcock'un donuk sarisin guzel saplantisindan vazgectigi bir film olarak gorulebilir; cesetler yine sarisindir ama ingrid bergman ya da kim novak kadar guzel degillerdir... ancak, bu film hitchcock'un ilk defa bir vucudu tamamen ciplak gosterdigi filmdir...

    kisisel bir notta su olabilir: hitchcock bu filmi de mutlu bitirmek istemistir; aslinda film mutlu degil de mutsuz bitse (ki senaryoya gore cok zor da degil) gercek bir kult eser de olabilirmis... ama yine de cok basarili bir eser olmus...


    (neogramsci - 1 Kasım 2004 01:27)

Yorum Kaynak Link : frenzy