Dünyanin En Güzel Kokusu ' Filminin Konusu : Birçok ilişki yaşamış, ancak artık aşktan sıkılmış, dağınık ve hoyrat bir söz yazarı olan Hakan (Rıza Kocaoğlu) ile onun en zor zamanlarında bile yanında olan, ancak hayattan fazla bir beklentisi bulunmayan Derya'nın (Tuba Ünsal) arasındaki ilişkiyi konu eden filmin çekimleri İstanbul ve Amsterdam'da yapıldı.
Dünyanin En Güzel Kokusu 2(2017)(5,8-464)
bir çift bu kadar mı uyumsuz olur...maalesef göz tırmalıyor, rıza ve tuba olmamış.
(0 5 ucu olan adam - 8 Şubat 2016 22:00)
yeni bir delibal vakası. delibal'ı izlemedim, bunu da izlemem. bunlar gibi üç beş film daha çekilsin aynı formülden üretilen tektip filmler diye onedio listesi yapılır. formülün şifreleri:* cihangirli-beyaz türk-"trendy"-güzel kız * ruh hali gidip gelen-egzantirik-yakışıklı-tutkulu-hafif çatlak-sıfır maço* erkek*cihangir-nişantaşı-karaköy-galata-balat civarı hipster mekanları* avrupa'da belli başlı üst orta sınıf türklerin bokunu çıkardığı turistik beldelerde birkaç sahne* fragmanın üçte ikisinde eğlence, üçte birinde kavga-hüzün* filmin bir yerinde tema şarkısının söylendiği bar sahnesiyazarken sıkıldım.
(filibeli felipe - 12 Şubat 2016 18:09)
herkes anket başlığı sanıp yardırmış lan şaka gibi. insan bi üstteki entryleri okur neymiş bu aq falan der yani. filme gitmeyi düşünüyodum millet ne yazmış diye bakayım dedim bakmaz olaydım apış arasına kadar gitmiş muhabbet.
(spartacus7 - 14 Şubat 2016 11:32)
vasat bir film. bira şirketleri sponsor olmuş olacak ki kahvaltı saatinde bile bira içilen sahneyi görünce eşşeğin ziki dedirtmiştir. bir de başroldeki erkek oyuncuyu işte, çalışırken hiç göremedik ama sağlam para kazanıyor olmalı, seks-spor-bira ekseninde dönüyordu sürekli. bir kez olsun işe gittiğini görmedim.
(pepela - 14 Şubat 2016 13:05)
tuba ünsal'ın itici oyunculuğundan mıdır yoksa "kanka ayağı göt ayağı" klişesini yansıtırkenki sığlıktan mıdır hiç beğenmediğim filmdir.
(verfassung - 14 Şubat 2016 15:55)
mecburiyetten izlediğim film. evet, sahiden de neye niyet neye kısmet oldu. bugün gidip bir yerlere oturmak yerine, en yakın arkadaşımla sinemaya "diriliş" filmini izlemeye niyetlendik ( sevgilisiz de yapılabilecek şeyler). hem son anda kararlaştırdığımızdan hem de trafiğin azizliğine uğradığımızdan filmi 15 dakika farkla kaçırdık. madem sinemaya gitmeyi kafamıza koymuşuz, bari hali hazırdaki filme gidelim dedik. insanların sabrını sınarcasına maruz bıraktıkları 23 dakika süren!!! ( dakika tuttum çünkü) reklam kuşağından sonra , film en nihayetinde başladı. bitmek bilmeyen reklam kuşağından dolayı elimde patlamış mısırları artık sinirden neredeyse fırlatacak duruma gelmişken, bu esnada tüm önyargılarımı da film başlayana kadar bir kenara bırakmıştım ( vizontele tuuba'den sonra tuba ünsal'ın bir nebze olsun oyunculuğunu geliştirmiş olabileceğini sahiden umuyordum çünkü). *** filmi izlemek isteyenlere; yazacaklarım spoiler içerebilir. ***filmin açılış sahnesi derya'nın ( tuba ünsal oluyor bu kişi) hakan'ın ( bu kişi de rıza kocaoğlu oluyor) evine gidip hakan'ı uyandırmasıyla gerçekleşiyor. filmde tam olarak neyi anlatmaya çalıştığının altı öyle boş kalmış ki, sahneleri izlerken acayip tezatlıklar oluşuyor. film bir açıdan dejenere olmuş kadın-erkek ilişkilerini ve evliliklerini eleştirirken, çocuk sahibi olmak adına (bu yeni bir trend midir bilemedim) doğumdan sonra boşanmaya dayalı bir anlaşmayla evlenerek dejenerikliğin ( bu kelimeyi tamamen şu an uydurdum, böyle bir kelime yok tabii ki ) dibine vuruyor. ikinci yarıdan sonra senarist belki filmi kurtarır umuduyla izlemeye devam ederken, "böyle olmadı , biraz trajedi serpelim buraya ve öyle bitirelim" kararına vardığı hissine kapılmış olmam beni hiç yanıltmadı. derya kızımız, rutin kontrolleri sırasında riskli doğum durumunu gizleyip doğum sırasında bir trajedi yaratacakmış meğersem (siz buna salaklık diyebilirsiniz dilerseniz). filmin sonuna gelecek olursak ( bence tahmin etmesi hiç zor değil) hakan'ımız heveslenerek sahip oldukları bir çocukla acılar içinde kalmıştır.filmde tek başarılı bulduğum sahneler , beni kısa süreliğine de olsa özlediğim amsterdam'a götürebilen sahneler oldu.
(acrazybittersweetsourthingcalledsalsa - 15 Şubat 2016 01:41)
yeni bir film. rıza kocaoğlunu o sıfatıyla jön oynattılar ya artık herkes herşey olabilir diye düşündüren film. yahu o tiple nasıl başrol oynatırlar gerçekten ilginç.
(redddadmiral - 15 Şubat 2016 09:16)
izlediğim en kötü filmler arasında kendisine yer bulan sıkıcı film. bundan önce ilk sırada delibal vardı.--- spoiler ---delibal'da erkek karakter ölüyor. bunda kadın karakter ölüyor. zaten filmin ortalarında çiftimiz mıç mıç olunca dedim banko bunlardan birisi ölecek. çocuk adamın yanında oturduğuna göre ölecek olan kadın dedim. tavşan gibi olan adam güzelim kıza kanka diyor. biz de bunu yiyoruz. ulan adam tavşan, uçanı kaçanı yatağa atıyor, o kızı arkadaş görüyorsa kızın çirkin olması lazım. bizi mi kandırıyorsunuz lan?! sonra tavşanımız arkadaşından aldığı gazla bu kızı sevdiğini fark ediyor ve tavşanlık müessesinden elini çekiyor, kendini aşkına veriyor. sonra kaderin cilvesi işte eski arkadaşı yeni karısı doğum esnasında ölüyor. --- spoiler ---yazarken içim sıkıldı.
(sirt kasiyici - 23 Şubat 2016 11:24)
verilen dünya kadar emek sebebiyle film eleştirmeyi sevmiyorum ama bu film için harcadığınız vakte yazık gerçekten. iki cümle ile özetlersek--- hayvan gibi spoiler ---kızın birine "sen kalp hastasısın. çocuk doğurursan ölürsün" diyor doktor. kız da en yakın erkek arkadaşından çocuk yapıp ölüyor.--- spoiler ---
(bergamotlu cay - 4 Ocak 2017 12:45)
kötü ve klişe bir senaryoya sahip son yıllarda türk sinemasında pek çok örneğini gördüğümüz romantik dram. senaryonun kesinlikle ciddi sorunları var. karakterleri bize sunuş şekli, aşkın gelişme şekli ve finaldeki plot twisti olmak üzere oldukça yanlış işlenmiş bir film. rıza kocaoğlu iyi bir oyuncu olmasına rağmen onun oyunculuğu bile yer yer çok yapay duruyor özellikle finaldeki sahneler. bilemiyorum neden böyle filmler çekiyoruz anlamıyorum son yıllarda böyle ergen kızları ağlatmayı hedefleyen filmlerle doldu ortalık. sadece para amaçlı zorlama senaryo yazıp, beceriksiz kişiler çekince böyle oluyor demek ki. ha bir de amsterdam'da çekilmiş müzik eşliğindeki gezme sahneleri için kalkıp oraya gitmeye hiç gerek yokmuş nerde çekseler olurmuş.
(plagueis - 25 Mayıs 2017 15:14)
Yorum Kaynak Link : dünyanın en güzel kokusu (film)