30'lu yaşların başındaki eski bir askerin yazdığı, yine 30'lu yaşların başında bir yönetmen ve 20'li yaşlardaki oyuncularla çekilen, taş gibi, muhteşem bir savaş karşıtı filmdir. o dönem gençliğinin engellenmeye çalışılmış sesidir. oscar'ın daha kirlenmediği ilk yıllarda söke söke oscar almıştır.

bunların dışında, savaş sahnelerinin biçimsel güzelliği, unutulmaz sembolik sahneler, direk hedefi vuran diyalog ve monologları ile aşmıştır. zamanının ~500 yıl ötesindedir.

(axellennox - 30 Ocak 2007 19:45)

birçok mesaj kaygısı taşıyan savaş filminin aksine, savaşın anlamsızlığından ziyade birbirleri ile bir kez olsun iki çift laf etme fırsatı bulamamış ve hatta başka şartlar altında karşılaşsalar belki de çok yakın dost olabilecek insanların birbirlerine sıktıkları kurşunların anlamsızlığını anlatan film. bir gün kapı çalar... başınıza lider kestiğiniz insanlar halkları karşı karşıya getirmekten çekinmemişlerdir... kapıdaki görevli "yürü" der, "gidiyoruz"... nereye gittiğinizi bile sorma şansınız yoktur. hayallerinizi geride bırakırsınız gencecik yaşınızda, cepheye gidersiniz tanımadığınız insanlara mermiler yağdırmak amacıyla. o insanlardan bir bölümünün hikâyesidir bu film.

film nereden baksanız günümüzden 80 yıl önce çekildiği için oyunculuklar arasında son derece sıradan performanslara rastlamak doğal. yine de hiçbirinin elinden gelenin en iyisini yapmadığını iddia edemeyeceğimiz ortamda bir oyuncu var ki tam anlamıyla zamanının ötesinde bir performansa imza atmış. filmdeki tecrübeli asker kat katczinsky karakterine hayat veren louis wolheim sözünü ettiğim aktör. hani filmi izlerken sinemaseverlerin böyle bir oyuncudan araya giren zaman farkından ötürü mahrum kalmış olmasına epey üzüldüm.

bir de filmde kullanılan tekniklerden birkaçına pek de haddim olmayarak değinmek istiyorum. bunlardan biri fps olsa gerek. yönetmen özellikle makineli tüfek kullanımının olduğu sahnelerde bu özelliği kullanmayı iyi düşünmüş. hatta bir ara call of duty'i siyah beyaz olarak oynuyorum sanmadım değil. bir de mayınların infilak ettiği, uçaklardan bırakılan bombaların toprakla temas ettiği sahnelerin çekimi var ki türk sineması tarihinde hâlâ bu kaliteye ulaşabilmiş değiliz.

(ultranil07 - 19 Ağustos 2008 01:13)

dünyada çekilmiş en iyi savaş filmi.

filmin adı da şuradan geliyormuş: asker, kente döner. bütün arkadaşları daha bir gün önce yanında öldürülmüştür. radyoda bu anonsu duyar: all quiet on the western front (batıda kayda değer bir gelişme yok)

(writer - 28 Ağustos 2008 16:14)

filmin ismi 1918 mayisinda cepheden merkeze cekilen bir telgraf mesajindan alinmistir.

(charles maurice de talleyrand - 1 Ekim 2008 18:28)

filmde cocuklarin cepheye yeni geldigi sahneler ozellikle etkileyicidir.. cocuklar burda parayla yiyecek falan almaya calisirlar ancak anlarlar ki sava$in asil amaci olan para burada topraga gomulmu$tur..

(neen - 1 Ağustos 2002 12:15)

medya'da "x cephesinde yeni bir $ey yok" kalibinin agizlarda sakiz olmasini saglami$ film..

(ssg - 1 Ağustos 2002 20:40)

--- spoiler ---
askerin cephede gördüğü bir kelebeğe dokunmak için uzandığı anda vurulması,sinema tarihinin unutulmaz acı sahneleri arasındadır..
--- spoiler ---

(broken - 1 Ağustos 2002 20:42)

kitabin orijinal adi 'im westen nichts neues'tir.

(tramell - 17 Şubat 2003 01:36)

dün gece (8 mayis çarşamba) cnbce'de saat 21.00'de yayınlanmış ve yine yarım yamalak izleyebildiğim film...

(holy diver - 8 Mayıs 2003 17:44)

1930 yapımı.
yönetmen: lewis milestone
oynayanlar: lew ayres, louis wolheim, john wray

film, erich maria remarque'ın aynı adlı romanından uyarlanmış.

konusu, öğretmenlerinin savaşı öven konuşmalarından etkilenip, 1. dünya savaşı'na katılan bir grup alman gencin hazin öyküsünu anlatmaktadır.

(holy diver - 9 Mayıs 2003 09:45)

film, en iyi film ve en iyi görüntü dallarında oscar kazanmıştır.

filmle ilgili bazı notlar:

- o dönemde almanya'da iktidarda olmamalarına rağmen naziler, filmin gösterimini engellemek için sinema salonlarını farelerle doldurmuşlar.

- lew ayres bu filmde rol aldıktan sonra 2. dünya savaşı döneminde faal bir savaş karşıtı olmuş. tabi bu tavrı büyük tepkilere yol açmış, amerika'nın birçok bölgesinde ayres'in filmleri gösterime sokulmamış.

- yönetmen lewis (mile)stone, askeri malzemelerinin gerçeğe uygun olup olmadığını öğrenmek için los angeles'da yaşayan eski alman askerlerine çağrıda bulunmuş. sete o kadar çok asker gelmiş ki, stone birçoğuna filmde rol vermiş.

- sınıftaki karatahtada göze çarpan, filmin kısa bir özeti niteliğindeki "bana şu uzaklara giden akılsız kahramanı anlat" sözü homeros'un "odyssey"'inden alınmış.

- ünlü final sahnesinde ise ayres'in kelebeğe uzanan eli aslında yönetmenin eliymiş.

(holy diver - 9 Mayıs 2003 09:46)

(bkz: kelebek)

(tinuviel - 13 Mayıs 2003 00:45)

fransız askeriyle basrol oyuncusunun (bkz: esas oglan) diyalogu takdire sayandır. filmin en duygulu bölümü olmaya adaydır.

(kimberleyyy - 19 Mayıs 2003 18:33)

başarılı çekimleri bir çok birinci dünya savaşı belgeselinde kullanılan film. ayrıca sinema tarihinde en az ham görüntü harcanarak çekilen film yanlış hatırlamıyorsam.

(archmagus - 8 Aralık 2003 01:01)

diger bazi savas filmleri gibi (we were soldiers,saving private ryan) savasa karsi gözüküp gizli gizli savas propagandasi yapmayan film.filmin tek konusu savasin kötülügüdür."kahramanlik,cesaret yoktur,savasta sadece ölüm vardir." der paul baumer.düstügü siperde yaraladigi düsman askeriyle yaptigi konusma ve unutulmaz serçe sahnelerini izledikten sonra hala savasin gerekliligini savunacak insan kalir mi bilmiyorum.(ya da savunanlar insan midir onu da bilmiyorum.)
ayrica film sanildigi gibi avrupa degil amerikan yapimidir.^*

(candywarhols - 1 Şubat 2004 23:31)

(bkz: im westen nichts neues)

(anoktale - 15 Mayıs 2004 15:19)

sinema tarihinin göze çarpan ilk savaş karşıtı filmidir(1930).
finaldeki kelebeğe uzanma sahnesi ile akıllara kazınmıştır.
etkileyici bir diğer sahnede de paul baumer izin alıp evine gelmiş, eski okulunu ziyaret etmiştir. kendilerine "paris'i alın!" diye gaz verip savaşa gönderen öğretmenin dersinde paul "bu saçmalık, bakın bütün arkadaşlarım öldü. paris hayal, yeniliyoruz; sakın savaşa gitmeyin" der, genç öğrencilerden "vatan haini" "korkak" gibi sözler işitir ve anlar ki birkaç yıl önce kendisi de aynıydı, kimse onun savaşa gitme fikrini değiştiremezdi (bütün bu duyguları o çaresiz bakışlarından anlarız paul baumer'in).(bkz: lew ayres)

(tulpar - 20 Mayıs 2004 01:27)

(bkz: erich maria remarque)

(little wing - 8 Ocak 2005 17:28)

turkiye'de bati cephesinde yeni bir$ey yok adiyla oynayan 1930 yapimi, lewis milestone'a en iyi yonetmen oscar'ini kazandirmi$ film.

(mikado - 12 Ekim 2001 13:11)

savastaki bütün "son"^* cesitlerine rastlanır bu filmde. caylaklar ve onlara karsı davranan tecrübelilerin ruh hali. gördükleri ve yasadıklarını artık hatırlamak istemeyen ama ameliyatla dahi hafızasından kazıyamayanların en iyi yol olarak intiharı sectikleri, intiharı secemeyenlerin ise tekrar o nefret ettikleri yere^* gittiklerini tarafsız bir sekilde anlatan film. savasın acımasızlığı, savas zamanındaki caresizlik, umut kırıklığı, ölenlerin cabuk unutulup kalanların hayallerinin bitmesi üzerine izlenebilir. bu filmde saving private ryan'daki gibi savaş sahneleri yok veya thin red line'daki gibi pismanlık hissi. sadece ve sadece gercekler var. ögrencilerini pofpoflarken rahat olan bir öğretmenin sınıfının tümünün savasta yitip gitmesinden bihaber sekilde yeni öğrencilerini gazlaması var. değişen mi 100 yıldır: ne doğu ne da batı cephesinde değişen bir şey yok!

(daha - 26 Ekim 2005 09:53)