Everlasting (~ Eterno) ' Filminin Konusu : Everlasting is a movie starring Elisabeth Röhm, Bai Ling, and Michael Massee. A High School Filmmaker travels to Los Angeles to confront the man who murdered his girlfriend.
If Something Happens(2018)(7,8-197)
Mientras el Lobo No Está(2017)(7,6-1703)
Kiki and Bubu: Rated R Us(2011)(7,1-276)
The Magic of Marciano(2000)(6,9-424)
Do Women Have A Higher Sex Drive?(2018)(6,9-775)
Qing Sheng(2016)(6,8-575)
A.I. Rising(2019)(6,0-7065)
Amityville Exorcism(2017)(5,4-1862)
Abbey Grace(2016)(4,9-573)
büyümek yaşlanmak şarkısı bu.."the gap that grows between our livesthe gap our parents never had" kısmısı vardır ya hani hayata baktığınızda anne babalarınızın gençliğinin güzelliği parlar ya sade bir çakıl taşı güzelliğinde.. o zamanlardaki aşkların, korkuların, hayatların, inançların güzelliği...sadeliği.. korkutucu olmayışı dünyanın böylesine..başlarda biz de o fotoğraflarda "genuine" gülümsemelerimizle vardık. o hayat vardı çünkü. sonra birden çıktı işler zıvanadan..biz büyümedik sırf, biz yaşlanmıyoruz sadece.. sonsuz bir kaybediş başlıyor. sonsuz bir boşluk affedilmeyen..büyümek yaşlanmak şarkısı bu. ama anne babalarımızdan farklı bir dünyada farklı bir şekilde... bitmeyen bir büyüme bitmeyen bir yaşlanma yüzümüzdeki gülümsemeleri sahteleştiren... kaybettikçe...
(pati - 16 Mart 2009 19:29)
hem sabit hem değişken. dinlerken hem neredeyse 11-12 yıl önce ergenliğin ilk dönemlerinde dinlediğiniz zamanda hissettiklerinizin birebir aynısını hissettirir; hem de aradan geçen zamanda size katılanların ve sizden kopanların yarattığı değişime ayak uydurur. farklı bir boyutun şarkısıdır. ayrıca nakarata kadar bekletmez, daha ilk vuruştan tanıtır kendini (en azından benim için)
(kuyu cadisi - 5 Şubat 2010 15:22)
walker percy'nin destansı romanı lancelot'u hatırlattı bu şarkı bana. ya da o kitap bu şarkıyı. bilemedim şimdi. arka kapak yazısı:ne yapacağımı bilmek istediğini söylüyorsun. pekâlâ. sana memnuniyetle söylerim çünkü bu sabah uyandığımda ilk defa tam olarak ne yapacağımı biliyordum. sana kolaylık olsun diye bunu basit bir skolastik tasım olarak ifade edebilirim:sodom'da yaşıyoruz.tanrı ya vardır ya yoktur.eğer varsa, sodom'a daha fazla hoşgörü göstermeyecektir.eğer tanrı yoksa buna hoşgörü göstermeyecek olan tanrı değil, ben olacağım.şarkıda da sonsuzluğun yokluğundan yakınır abimiz. ama ikinci nakarat sonunda sonsuzluğa sırt çevirecek olan da yine kendisidir. nasıl mı? naçizane bir çaba işte:hayatlarımız arasında artan mesafeailelerimizin hiç tanımadığı mesafebu düşüncelerin aklını kontrol etmesine izin vermenefret ettiğin düşüncelerden kurtul“yaşlandın” dediğini duyar gibiyimendişe etmediğimi düşünmesadece buna artık inanmıyorumanlamsız nedenler için acınası davranışlarailk zamanlarda, daha biz o zamanlar kazanıyorkengülümsemelerimiz gerçekkenilk zamanlarda, daha biz o zamanlar kazanıyorkengülümsemelerimiz gerçekkenama şimdi elimizde kalan, bize bağışlanmamış bir sonsuzlukdünya bir yere sığınanlarla dolusen ve benim gibiler hepsiama insan olarak bir seçme şansımız varbu güçlü ıssızlığa son vermeyebu yüzden unutma ya da unutmuş gibi yapmasonunda ikisi de aynı şeye varıyor ne de olsabambaşka bir hayatta olan şeyler bunlargündüzlerimi alt üst edip, gecelerimi benden çalanilk zamanlarda, daha biz o zamanlar kazanıyorkengülümsemelerimiz gerçekkenilk zamanlarda, daha biz o zamanlar kazanıyorkengülümsemelerimiz gerçekkenama şimdi sonsuzluğu ben affetmiyorumsonsuzluğu
(dare - 16 Haziran 2011 16:40)
vokalist bu şarkıyı bir kere söylemiş ve sonra ses tellerini türk hava kurumuna bağışlamıştır. halen türk hava kurumuna bağışlanan değişik şeyler müzesinde ziyaret edilebilir.
(ssg - 14 Aralık 2011 23:51)
(bkz: efsanevi şarkılar) ve (bkz: gelmiş geçmiş en anlamlı şarkılar) listemde yer alan nefis şarkıdır.''in the beginning when we were winning,when our smiles were genuine'' nakaratıyla kopuş başlıyor bende.hissetmek önemli,bu dünyadaki en önemli şey.bu eylemi bu şarkıda kullanmak gerek.
(unloveable - 31 Ağustos 2012 22:30)
"in the beginning when we were winning, when our smiles were genuine" diye diye adamı bitiren şarkı. zamandan bağımsız olması ve yerli yersiz böğrünü delmesiyle bilinir.
(fishbone is back in town - 30 Ekim 2014 18:12)
gülümsemelerin gerçek olduğu zamanlardan sonsuzluğun affetmedilmediği zamanlara geçiş şarkısı. unutmadan ya da unutmuş gibi yapmadan nasılsa hep aynı yere varmanın şarkısı. bağışlanmışcasına önümüze atılmış zamanları, aslında hiç bir ıssızlığa son vermediği ve mesafeleri daha da açtığı* için bağışlamayan şarkı. zaman geçtikçe daha bir güzelleşen şarkı.malone meurt fısıltısı gibi : " bu arada şunu söylememe izin verin, hiç kimseyi bağışlamıyorum..." * *
(buhalimlekabulet - 31 Ekim 2014 10:40)
yaslandikca anlasilan,anlasildikca acitan, kacip gitme ya da aniden geri donme istegi uyandiran muzikli zehir. fazla gercek, fazla sade ve acik. ask sarkisi olsa kimsenin zihninde bu kadar yer etmeyecegine inandigim, her dinleyiste yasamimi avcumun icine alip sikica kavramak, saklamak icgudusunu kabartan bir guzelim muzik.
(cameo - 29 Temmuz 2004 15:12)
bir kez daha en iyi müzik adadan çıkar dememize neden olan masterpiece. ayrıca ne varsa 90larda var.
(st germain - 31 Aralık 2004 16:21)
orta yolu olmayan bir manic street preachers sarkısı.ya çok güneşli günlerin ya da zifiri karanlık yağmurlu günlerin başlangıcı. ilk dinlenildiğinde sözlere hiç dikkat edilmediğinde acı dolu bir aşk şarkısı gibi geliyor, aslında sözleri de kendinizi koşullayarak dinlediğinizde bir aşk şarkısı havası verebiliyor; şöyleki, ilişki artık eskisi gibi değilse ve artık bazı şeyler kaybolmuşsa, gülümsemeler artık genuine olamıyorsa, çabalar artık acınacak hale gelmişse ve başkasının dünyasında mülteci gibi hissetmeye başladıysanız kesin aşk şarkısı oluyor. ama manic street preachers'ın duruşu göz önüne alındığında aşkın ötesinde bir anlam taşıması gerektiği akla geliyor.müzikal olarak bağımlılık yapıyor. gitarlar, vokal, davul... sonlara doğru yoğun şekilde her yerde hissedebildiğiniz orkestrasyon...muhteşem bir şarkı.
(darkscar - 28 Mart 2006 08:35)
Yorum Kaynak Link : the everlasting