Benzer Filmler
  • "oha çüş bu parti seçimlere giremiyor oligarşi yüzde 0.2 oy alacak olmasına rağmen ödp'den korkuyor."
  • "hdp adayını destekleme zorunluluğunun nerden geldiğini anlayamadığım parti."




Facebook Yorumları
  • comment image

    cumhuriyet gazetesi mantığıyla bakıldığında elbette dtp ile ilişkilendirilebilecek partidir. geçen yıl başlatmış oldukları birarada yaşamı savunalım kampanyalarını, bu yıl "bosna olmayalım" adıyla devam ettirmektedirler. bu kampanya dahilinde geçenlerde taksim'de yaptıkları basın açıklamasının ardından gazetelerin ilgili manşetleri şöyledir:

    takvim: ödp'den “bosna olmayalim” mitingi

    hürriyet: pkk artik silah biraksin

    birgün:bosna olmamak icin bir arada

    taraf:ödp barıs için yürüdu

    sabah:ödp'den pkk'ya 'silah bırak' cağrısı

    radikal:'bosna olmayalim' mitingi

    vatan:'bosna olmayalim' yuruyusu

    milliyet:ödp'den 'bir arada yaşayalım' yürüyüşü

    cumhuriyet:ödp'den dtp'ye destek


    (nereye kadar - 4 Aralık 2007 15:09)

  • comment image

    ortada dönen sıfatların hiçbiri ödp için yeni değildir. dergi çevreleri için zaten yılların liberali, revizyonisti; ulusalcı çevrelere göre ab uşağı, kürt savunucusu, pkk kuyrukçusu falan filan. bak daha sağcıları saymadım. bunca yıllık geçmişi, onca ayrışmaları, dünya kadar bölünmeleri sırasında bir eli kanlı faşistlerle eş tutulmadığı kalmıştı o da oldu.

    türkiye sosyalist solunda (legal) belki de türkiye işçi partisi’nden bile daha çok tartışılan partidir ödp. zor ve sıkıntılı bir deneydir neresinden bakılırsa. 13 yıl geride kalmış, elde ne var denilirse binlerce polemikten oluşan muazzam bir külliyat, küslükler, ayrılıklar. son kongre öncesinde ufuk uras’ın da aralarında bulunduğu özgürlükçü sol platform’un ayrılışı ile bölünme süreci tamamlanmıştır. geç bile kalınmıştır. uzayan boşanma sürecinde edilen laflar kavgada söylenmez onu bilirim.

    tasfiyenin, hukuk/guguk, tüzük, program tartışmalarının en ateşli yaşandığı ve ilk büyük ayrılığın gerçekleştiği dönemin ölçüsü ve siyaseti vardı. şimdi olayın politik olduğu bile tartışılır. dün “koyverin gidenleri” türküsünü çığıranların yarısı bugün gitmiş diğer yarısı ise aynı türküye devam ediyor. bugün partiye hakim olan dy uzantıları gökten zembille inmedi, teee kuruçeşme’den beri var bu insanlar ve ösp içerisinde aktif politika belirleyip ufuklarla el ele sep, ekmek ve gül, kurtuluş gibi yapılara yol verdiler. dün gidenler partiyi liberalizme bulaşmakla, sosyal demokrasiye ışık çakmakla suçlarken bugün ayrılanlar kalanları ortodoks olmakla suçluyor. valla karışık işler. “kimdi giden kimdi kalan?” belli değil.ödp projeyse eğer fiilen bitmiştir; yapılması gereken en gerçekçi iş de bu ismi ortadan kaldırmaktır. bu isimle yeni bir yol tutturmak imkansız. ab’ye havetçi yaklaşım, kürt sorununda arada kalma, parti gibi olmayan parti mottosu, her şeye yapıştırılan özgürlükçü ön eki, elveda proletarya, radikal demokratlık, sivil toplumculuk gibi üzerine yapışan tarihi izler varken ne yapılsa nafiledir bu saatten sonra.

    ben sendikal açıdan değerlendiririm bilader, ödp’de örgütlü olan devrimci sendikal dayanışma bu süreçlerden en büyük zararı görmüştür. özellikle kamu emekçileri hareketinin asli gücü olan dsd’nin de parti gibi ikili yapıya bürünmesi, sonrasında ise çatırdaması ile en ağır saldırı anlarını yaşadığımız bu dönemde bile eylemlilikleri yok noktasına getirmiştir. diğer mevzular bizim taşradan anlaşılabilecek gibi değil sanırım. bu polemikleri ve pireyi deve yapmaları beyoğlu/taksim çevresi dostlarıma bırakıyorum. binlerce lafı var oradaki dostlarımızın, sağ olsunlar aydınlatıyorlar bizi devrimcilik, solculuk, özgürlükçülük falan da biz endişeyle izlemekteyiz karşılıklı küfürleri.


    (nereye kadar - 1 Eylül 2009 13:03)

  • comment image

    "operasyon, tutuklama ve özel savaş birlikleri ile kürt sorununun çözülemez. şimdiye kadar bu yöntemler kullanıldığından kürt sorunu çözümsüz kalmış, tamiri zor olacak derin yaralar açılmıştır. bu yaraları kapatmak yerine kanatan her türlü tavır bu toprakları kardeşlik toprakları olmaktan çıkarmaktadır." cümlesiyle sadece pkk'ye eylemsizlik çağrısı yapmak gafletine düşmüş parti(!). operasyonlardan, tutuklamalardan bahsederek, bunların barışın önünü tıkadığını söyleyerek nasıl da devlet yanlısı olmuştur ama değil mi?

    saldıracaksanız, sallayacaksınız doğru sallayın bari.


    (trenito barzini - 27 Temmuz 2010 16:32)

  • comment image

    pkk ile ilgili son derece güzel bir basın açıklaması yapmış sempati duyduğum parti. iyidir.

    evet ödp dev-yol geleneğinden gelir ve mahir çayan'ı ayrı bir yerde tutar. çayanist harekette silahlı gerilla hareketleriyle dağa çıkıp yıkmak istediğiniz düzenin kuvvetleriyle çarpışmanız esastır. burada amacınız yerleşik düzenin kuvvetlerini mağlup ederek yerleşik düzenin altında baskısı altında tutulan kitleyi, yani halk kitlesini kurtarmaktır. bu yolda yerleşik düzene ve emperyalizme hizmet ettiği fikriyle düşman olarak görülenlere de saldırılabilir. örn:elrom(çayan ve arkadaşları tarafından öldürülen israil elçisi) karşıt örnek olarak çayan ve hüseyin cevahir sığındıkları evde rehin aldıkları 14 yaşında kıza hüseyin cevahir ölmesine ve çayan ancak yaralı kurtulmasına rağmen zarar vermemişlerdir. bütün bunların doğrusu yanlışı arıca tartışılması gereken konudur. ama mantık, düşmanları belirleyip düşmanla savaşmaktır. muhakkaktır ki çayanist hareket veya dev-yol hareketi kendisinin düşmanı olarak konumlandırdıkları arasında olmayan halk kitlelerine fiziki zarar vermişlerdir. ancak bunu bilinçli olarak yapmadıkları, hem teorilerinden, hem pratiklerinden hem de siyasetlerinden çok iyi anlaşılabilir.

    ancak ne çayanı ne de dev-yol'u; halk kitlesini kurtarmak için hedefi bu şekilde koyup, alakasız yerlerde sivilleri yakmak, bombalar patlatıp çoluk çocuk insan öldürmek gibi eylemler yapıp, bütün bu eylemlerde "derin" şüpheler uyandıran bir örgütle aynı yere koymak mümkün değildir. ayrıca kimse çayan'ı "bir gel konuşalım, silahlar sussun" diye masaya çağırmamış, mahir çayan "devlete hizmete hazırım, beni kullanın" dememiş, örgütünü de mit mensuplarıyla* kurmamıştır. daha ziyade kendisini ve arkadaşlarını yargılamadan kafalarından kurşunlayarak öldürmüşlerdir.

    ekedit:ayrıca;
    1)başına feodal ağaları getirip sol olduğu iddiasında bulunan,
    2)sol düşünceyi tek bir etnik kimlikle özdeşleştirmek gibi bir ucuzluğa ve saçmalığa başvuran
    3)ekonomik sistemi eleştirmeden ve köylü-işçi vurgusu yapmadan sol olduğunu iddia eden
    partilerden olmayıp;
    liberallerle takılıp; zamanında en ağır bedelleri ödemiş parti üyelerine "derin devlet" deme gafletini göstermiş genel başkanını da şutlayabilen bir partidir.


    (witchking - 27 Temmuz 2010 16:34)

  • comment image

    pkk'ya ve devlete silah bırakma çağrısı yaptığı için sağa çekmekle, devlet partisi olmakla suçlanan oluşum.

    ulan biraz insaf be arkadaş... sıcak koltuklarından entry yazan vb klişesine girmek istemiyorum ama bu partinin kurucuları türkiye'de en büyük devrim mücadelesini ortaya koymuş insanlar yahu. ve bu devrim öyle orta yoldan, milli falan değildir. babalar gibi hem devlete hem orduya hem hükümete karşı sosyalist bir devrimdir.

    adamlar illa "ben komünistim" diyen herkesi savunmak zorunda mı? bir yanlışlık gördüğü zaman eleştiremez mi? solun bu kadar dogmatikleşmesi adeta "dinimi eleştiremezsin" noktasına gelmesi ne kadar acayip. devlet kötüdür, kürtler ezilmiştir - ikisi de doğru -; bu durumda "yaşasın pkk" mı demesi lazım adamların?

    işte pkk'nın ve partilerinin solu getirdiği hal budur. solu, kendisinin sözcülüğünü üstlendiğini iddia ettiği etnik problemle eşlenik kılarak, ülkedeki tüm solu otomatik olarak yanında konumlandırma gayretidir. bu gayretin boşa çıkmadığını da görüyoruz. karşıda duranlar da devletçi veya sağcı he mi? senin sesin de bugün ödp'den çok çıkıyor diye sen haklısın. yok ya, valla mı?

    bak aynı şeyleri devlete de demiş olmasına hiç girmiyorum bile...

    edit:ha önden yazayım. bu entry'i okuyup, "vay kürt sorunu yok mu sana göre" diyen adama, küfürü bırak cevap bile vermem. ancak gerçek sol sadece etnik kimlik problemleriyle sıkıştırılamayacak kadar geniş bir vizyon sunmalıdır. kürt sorununu çözmek, gerçekten halkların kardeşliğini ve sömürü düzenin değişmesini savunan bir sol partinin başlıca hedeflerinden biri olmalıdır. ancak tek hedefi bu olan bir parti sol değildir. o parti sadece kendi yüzeyselliğine bir pelerin arayışındadır.


    (witchking - 27 Temmuz 2010 17:23)

  • comment image

    bugüne kadar tüm seçimlerde milletvekili listelerinde yer alan adayların maruz kaldığı memnu haklar, askerlik, taksirli suçlar, kısıtlılar vb. konulardaki anti demokratik anayasal engelleri tashih eden ve görmezden gelen kararları olan ysk'nin bu defa rijit bir yorumla 12 eylül dönemindeki 1983 seçimlerine andıran koşulları dayatması ve 12 eylül anlayışına geri dönüş siyasal bir tercihe işaret ediyor.

    ödp'nin ve bdp'li bağımsız adayların önemli bir kesiminin ysk'nin kararıyla seçimlerden men edilmesine, seçmen pusulalarından düşürülmesine yönelik karar, büyük ölçüde devletin ve hükümetin kürt sorununda şiddet ve "cemaat çözümü" siyasetinin, sola ve sosyalistlere yönelik olarak da "devrimci karargah" operasyonuyla başlayan yeni kriminalizasyon politikasının bir uzantısı olarak görünüyor. uygulanan siyasal programa muhalefet eden siyasal kesimlerin zayıflatılması, adli ve polisiye görünümlü siyasal baskı mekanizmalarıyla daraltılması akp'nin otoriter ve baskici hegemonya siyasetinin sosyalistlere ve kürt hareketine yönelik yeni bir tezahürü.

    bu durumda ödp'yi, bdp'yi eleştirmek ya da "ulusalcı ağzı, ergenekoncu, tkp'ye yaklaşıyor, akp'ye meylediyor, postunun derdinde" türü saçma sapan, haddini hududunu bilmez tartışmalar yapmak değil, türkiye'nin hızla içine yuvarlandığı sivil diktatörlük koşullarını tartışmak, bir tür "seçim darbesi"nden başka bir şey olmayan bu kararların yarattığı siyasal iklime karşı mücadele etmek için aklı başa devşirmek gereklidir. tsk muhtirasina da, gazeteci tutuklamalarına da, ygs şifresine de, ysk darbesine de aynı samimiyetle hayır diyenler arasında bu tür tartışmaların yeri yoktur... ve tabii samimiyet önemli bir erdemdir.


    (ged - 19 Nisan 2011 00:09)

  • comment image

    akp'nin kucağına oturan bir kesim tarafından tkp'yle beraber "işçi partisi'ne dönük baskınları kınadıklarını dile getirdiler" ifadesiyle suçlanıyor, bu cümleyi sitelerinden aldım. hukuksuz baskınları kınamak! ödp'nin büyük suçu bu. bunu diyenler kendilerine "özgürlükçü" diyorlar bir de. hukuksuzluğu eleştireni ipe çekiyorlar, olay bu.


    (suferd - 23 Ağustos 2011 22:31)

  • comment image

    bu ülkede sosyalist olmanın ne kadar zor olduğunu bi kez daha kanıtlamış olan parti. olayımız cihangir'de geçiyor. ödp'li gençler seçim bildirisi dağıtıyorlar. klasik alan alıyor, almayan geçiyor falan. bir ablamız bildiriyi uzatan gence oyları bölüyorsunuz diye bağırmaya başlıyor. gençler, iyi de bizim belediye başkanı adayımız yok ki, belediye meclislerine oy istiyoruz diyor. kadın devam ediyor; hdp falan bilmem ben, oyları bölmeyin. gençler hdp değiliz mi desin, belediye meclisi için oy istiyoruz mu desin, ne yapsın? bu nasıl bir kafa ya, bu nasıl bir şartlanmışlık?


    (cokdusunmebunlari - 27 Mart 2014 11:01)