Süre                : 1 Saat 55 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Eylül 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Lakeshore Entertainment , Mel's Cite du Cinema
Yönetmen       : Tony Goldwyn (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Paul Haggis (IMDB)(ekşi),Gabriele Muccino (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Zach Braff (IMDB)(ekşi), Jacinda Barrett (IMDB)(ekşi), Casey Affleck (IMDB)(ekşi), Rachel Bilson (IMDB)(ekşi), Michael Weston (IMDB)(ekşi), Eric Christian Olsen (IMDB)(ekşi), Marley Shelton (IMDB)(ekşi), Lauren Lee Smith (IMDB)(ekşi), Harold Ramis (IMDB), Blythe Danner (IMDB), Tom Wilkinson (IMDB), David Haydn-Jones (IMDB), Cindy Sampson (IMDB), Lisa Hochstein (IMDB), Mark Walker (IMDB), Erika Rosenbaum (IMDB), Alexandra Ruddy (IMDB), Monique Phillips (IMDB), Danny Blanco Hall (IMDB), Andrew Shaver (IMDB), Gouchy Boy (IMDB)

The Last Kiss (~ Az utolsó csók) ' Filminin Konusu :
The Last Kiss, başrolünü Zach Braff‘ın üstlendiği bir komedi ve dram filmi. Film de ayrıca Orange County’den tanıdığımız ve dizide Summer Roberts’ı canlandıran ünlü oyuncu Rachel Bilson‘da rol alıyor. Daha çok OC ve Buffy gibi televizyon projelerinde yer alan Bilson’ın ilk sinema deneyimlerinden bir tanesi The Last Kiss.Yaşamın bir çok iniş ve çıkışının vurgulandığı filmde Michael (Braff) adındaki gencin uzun süreli ilişki yaşadığı kız arkadaşı Jenna’nın(Jacinda Barrett) hamile kalması ile yaşadıkları anlatılıyor. Kocalık ve babalık rollerine gireceği bir dönemde karşısına çıkan ve etkisi altına girdiği 18 yaşındaki Kim’e (Bilson) olan duyguları nedeni ile karmaşık düşüncelere saplanıyor.


  • "basit konulu eh iştelik bi film. -what would you do if i died?+iron my dark suit."
  • ""what you feel only matters to you*. it's what you do to the people you say you love, that's what matters***. it's the only thing that counts*.""
  • "abidik gubidik bir film olsa da barındırdığı sahneler için izlenmelidir. ilk izlediğimde bu filmi daha önce izlediğimden emindim nası olduysa."
  • "zach braff ve sectigi sarkilar hatrina sonuna kadar dayanabildigim, yuz dakikalik filmde yuz defa fuck kelimesini duymaktan gina getirmis olan."




Facebook Yorumları
  • comment image

    izlerken sıkılmadığınız ama gene de bir şeyler eksikmiş hissi yaratan film. pek sevdigim zach braff'da sanki olmamis o role gibi geldi bana. tom wilkinson ise her zamanki gibi mukemmele yakin. orijinalini daha cok merak ettim simdi.


    (quaid - 28 Aralık 2006 13:59)

  • comment image

    2006 yapımı tony goldwyn'ın yönettiği komedi-dram türünde amerikan yapımı film. zach braff ve jacinda barrett basrolü paylasıyorlar. türünün tek örneği olmasa da kadın erkek ilişkilerini güzel işleyen; erkeklerin olgunlasmasının ne kadar vakit aldıgını ve belli hataları yapmadan ellerindeki gercek degerleri ne kadar zor görduklerini anlatan film. sadece erkeklerin negatif özelliklerine degil kızların da yanlıslarına deginmektedir. kızların iliskilerinde haklı olsalar da zamanlama hataları ve fazla duygusallıgın getirdigi hırcınlıkları yüzünden haklıyken kendilerini haksız duruma nasıl getirdiklerini ve ilişkilerini nasıl yıprattıklarını anlatmaktadır. herkese ders verici ntelikte bir film


    (genie - 28 Ocak 2007 15:06)

  • comment image

    l'ultimo bacio izlenirken ferzan özpetek kaynaklı stefano accorsi, giovanna mezzogiorno aşinalığını tamamen farklı bir kontekste sokan filmdir. aşinalık bu sefer kendini cnbc-e dizilerine adamış kişinin aşinalığıdır. iki aşinalık arasındaki farkı görmek için izlenmeye değer filmdir. iki farklı versiyon olarak bakıldığında karakterlerin sizde uyandırdığı duygular bambaşka. örneğin accorsi'nin antipatik arada kalmışlığı braff'da sempatik bir kararsızlığa dönüşürken, mezzogiorno'nun güzelliğinin yanından geçilememiş.


    (arien - 31 Ocak 2007 19:53)

  • comment image

    filmin kalitesi yaraticiligi vesaire apayri bir konudur, ki zaten filmin sonunda yazar "based on l'ultimo bacio" diye. sevgili ile izlendiği zaman anne kişi salondayken porno izlemiş gibi bir hisse kapılabilirsiniz ki bu durumda film vermek istediğini fazlasıyla vermiştir. orjinal değildir ama uslüp diye şahane bir şey vardır şu dünyada.


    (kudra - 3 Şubat 2007 21:30)

  • comment image

    son zamanlarda izledigim en guzel ve en anlamli filmlerden biri, ozellikle 40 yas bunaliminin gunumuzde nasil 30 yas bunalimina donustugunu cok iyi bir sekilde anlatiyor. dvd versiyonunda alternatif sonlarinda bulundugu film.


    (kaiser sose - 13 Şubat 2007 23:04)

  • comment image

    l ultimo bacionun sadece fragmanını izlemiş beni izlediğim süre boyunca "bu çok tanıdık geliyor ama izlemeye devam edelim" dedirtmiş, sanırım italyanların o aşkı da öfkeyi de fazlasıyla dolu yaşamalarını biraz hafifleten, romantikleştiren, film bittikten sonra akan yazılardan nereden tanıdık geldiği konusunda beni aydınlatan film.

    * *herkesinkini anlatayım derken biraz eksik, sahte bırakmıştır ilişkileri, diyaloglar basit kalmış.şahsen l ultimo bacioun fragmanın da duyup "bu filmi izlemeliyim" diye düşündüren "sonucunda eksikliğini hissettiğim hiçbir şey yok, mutluluk bu mu?" diyen genç adami göremedim ben bu filmde.

    zach braff'ın etkisi var mıdır bilinmez ama imogen heap-hide and seek ve coldplay-warning sign garden state havası estirmiştir ekranın etrafında.


    (spider - 22 Şubat 2007 14:26)

  • comment image

    sade ama etkileyici, komik; bazen duygusal... herkesin kendinden bisiyler bulabilecegi bi film..

    sonlara dogru coldplayin warning signinin neredeyse tamamini calmalari da ayri bi bonus.

    bi de...

    --- spoiler ---

    you can't fail if you don't give up.

    ---
    spoiler ---


    (ceyde - 31 Mart 2007 02:57)

  • comment image

    "what you feel only matters to you*. it's what you do to the people you say you love, that's what matters***. it's the only thing that counts*."


    (locutus - 5 Kasım 2007 00:31)

  • comment image

    last kiss için, anlattığı şeyin klişe olmadığını ama tanıdık olduğunu söylemek mümkün. bir kere bu filmi garden state ile karşılaştırmamak mümkün değil; başroldekiler aynı insanlar, soundtrackleri oldukça benziyor, hatta üslupları bile oldukça benziyor.

    garden state'ten farklı ve daha güzel yanı olarak, her ne kadar odak noktasında tek bir kisi bile olsa; yan karakterlere daha fazla önem verilmesini söyleyebilirim. bütün her seyin aynı anda olması belki rahatsız edebilir ama hem üslup avantajıyla bu düsünceyi bertaraf ediyor film, hem de adı üstünde, film bu.

    yine de kabul ediyorum; garden state bu filmden cok cok daha iyi, hem soundtrack acısından (tek bir let go bütün last kiss e bedel bence, imho), hem hikaye ve islenmesi acısından.

    rahatsız olabilecegim bir nokta var öte yandan, iki filmin pek cok noktada benzesmesi su soruyu da sorduruyor mecburen: zach braff in oynadıgı ya da yönettigi yeni bir film de hayatta-iliskide yasanan sorunlara deginecek mi, cary brothers dan sundan bundan secilmis soundtracklerle, gectigimiz iki filmdekine benzer bir üslupla (bu üslubu anlatamayacağım sanırım kelimelerle; ama iki filmi de seyrederseniz fark edebilirsiniz kolayca) mı karsımıza cıkacak? cünkü bu karışım tutuyor, bunun farkındayız, üstüne ücüncü bir filmle gitmek bir noktada seyirciye hakaret olabilir (imho yine)

    last kiss güzel bir film, gercek oldugunu hissedebiliyorsunuz seyrederken, dogru karısıma da sahip, begenmemek gercekten cok zor

    ayrıca rachel bilson o.cdeki halinden daha güzeldi bu filmde, benim icin artı 5 puan demektir bu*


    (zaugnakhaldun - 19 Aralık 2007 23:47)

  • comment image

    abidik gubidik bir film olsa da barındırdığı sahneler için izlenmelidir. ilk izlediğimde bu filmi daha önce izlediğimden emindim nası olduysa.


    (passion rules the game - 5 Ocak 2008 02:17)

  • comment image

    ben gösterime girse de izlesem diye bekleyedururken geçen akşam kanal 1 de karşıma çıkıp beni şaşırtan film. başını kaçırmışım, ortalarda yetiştim ama beklediğimden daha vasat çıkmasıyla bir kez daha şaşırttı beni. bence soundtrack i filmden daha güzel. müziklere zach braff'ın el atmış olması kuvvetle muhtemel.


    (mireille - 6 Ocak 2008 23:27)

  • comment image

    zach braff ve sectigi sarkilar hatrina sonuna kadar dayanabildigim, yuz dakikalik filmde yuz defa fuck kelimesini duymaktan gina getirmis olan.


    (july12 - 13 Ocak 2008 03:30)

  • comment image

    bi kadının güveni nasıl kaybedilir , sonra geri kazanmak için nasıl şaklabanlıklar yapılır , ama yine de geri kazanılır mı bilinmez 'i işleyen , afişi çok sade ama güzel oldugu için cerceveletip odama astıgım film .


    (niyeben - 24 Şubat 2008 21:50)

  • comment image

    --- spoiler ---

    romantik komedi filmlerindeki mutlu son geleneğini bozan, belki de sırf bu nedenle, yani belirsizlikleri ve artık eskisi gibi olamayan bağlardan bahsetmesiyle sempatimi kazanan, ayrıca izlediğim zaman bırakamadığım da bir tempoya sahip film.

    karakterlerin çok net çizildiğini düşünüyorum genel kanının aksine. başrol dediğimiz bir ağırlık bahis mevzu elbette, ama yine de yan karakterler ve yan olaylar da o kadar güzel ki, her şeyin çürümeye yüz tuttuğu bir evrende izliyoruz filmi. bu yüzden belki de, karakterler aynı kalamıyor.

    diğer yandan tipik amerikan filmi klişeleri mevcut ve evrensel insanı olmaktan uzak, daha steril bir film. bir anlam kaygısına düşmemiş olması bile beni mutlu etti ama...

    --- spoiler ---


    (cam irmagi tas gemi - 27 Kasım 2008 10:33)

  • comment image

    rachel bilson'a, hayran olduğum dizi o.c.'den beri hayranım. zach braff'a da hayran olduğum dizi scrubs'tan ve top10'umda yer alan garden state filminden beri hayranım. hatta bizim kız ve bizim oğlan tadında yaklaşırım bunlara. ve bu filmin posterini ilk gördüğüm an obarey ikisi aynı filmde yav, umarım garden state tadında bir film daha izleriz de listeye bir film ve bir süper filmin süper soundtrack albümünü ekleme şansı buluruz diye düşünmüştüm. tabi bu arada yönetmeni de zach mı acaba diye bakındım ama olmadığını gördüm. yine de umudumu kırmamıştım.

    dün izleme şansına eriştim filmi. evet bir garden state değil ama yine de güzel film. zach braff yine bizim oğlan yakıştırmamı yalanlamadı. özellikle düğün sahnesindeki o bezginlikten ve bunalımdan doğan rahat(sız)lığı ile.

    ve filmi (bir hata da olsa) taraflı izlediğimi farkettim.

    --- spoiler ---

    ben sürekli hatunuyla ayrılırlar da summer'la birleşir diyip durdum. (bakın o.c. ve summer olayı nasıl da etkilemiş. ama hakikatten rachel'dan biz eş dost arkadaş çevresinde genelde summer diye bahsederiz.. ne de olsa o bizim kız) gerçi bu isteğimde biraz evlilik ve çocuk olaylarına henüz sıcak bakamadığım gerçeği de vardır.

    ---
    spoiler ---

    yine de filmin bir artısı daha var. insanda hemen yakın zamanda garden state izleme isteğini uyandırıyor.

    neyse umarım zach braff çok uzun aralar vermeden daha çok film çeker ve oynar. tabi her filme sevdiğimiz bir hatun da koyması lazım. yeri gelir rachel olur, yeri gelir natalie portman olur. olsun da kim olursa olsun...


    (matrix - 16 Temmuz 2009 14:18)

  • comment image

    nefret ettim ben bu filmden. yarıda bırakmak istedim. devamında neler olacak, daha kimler mutsuz olacak görmek istemedim. mutsuzluğun filmi bu bence. mutsuz ilişkilerin filmi. bırakın yaşamayı çevremdeki hiçkimsenin yaşadığını duymak bile istemediğim ilişkilerin filmi.

    birsürü soru oluşuyor zihnimde...

    --- spoiler ---

    30 yıllık evlilikten sonra nedir bir insanı eşini terketmeye iten? neden anlamaz eşler birbirini? neden sabır göstermezler birbirlerine karşı yeterince? bebek sahibi olmayı neden dünyanın sonu gibi algılar bazı insanlar? sizden dünyaya gelmiş bir canlıyı, ki bir insanın tadabileceği en büyük mucizedir o bence, birlikte büyütmeye çalışmak neden bu kadar zor olsun? evlenmek insanın tüm özgürlüklerinin kısıtlanması mıdır ki insanlar bu kadar korkar evlilikten? birini sevdiğini, gerçekten sevdiğini, anlamak için illa ki başka biriyle birlikte olmak mı gerekir? kaybetmeden neden birbirinin değerini anlamaz insanlar? bu kadar zor mudur hata olduğunu bile bile bir şeyi yapmamak? insan bu kadar mı adi bir şeydir kendine hakim olamayan? ve affetmek... kolay mıdır affetmek gerçekten? iki gün kapıda yatmakla yeniden kazanılabilecek bir şey midir yıkılan güven?

    ---
    spoiler ---

    duymak istemiyorum bu soruların cevaplarını.

    filme dair sevdiğim sadece birkaç cümle var jenna'nın babası tarafından sarfedilen. gerisi hiç olmasa da olur...

    --- spoiler ---

    "stop talking about love. every asshole in the world says he loves somebody. it means nothing. what you feel only matters to you. it's what you do to the people you say you love, that's what matters."
    "just do whatever it takes. you can't fail, if you don't give up."
    "people know the truth. they may not like it or want to know it, but they always know. lie, and you'll lose her."

    ---
    spoiler ---


    (beatitude - 18 Ağustos 2011 00:03)

  • comment image

    farkli iliski evrelerini gosteren ve sanki her iliski farkli evrelerde de olsa mutsuzluga mahkum gibi sunan film. sanki guclu olan taraflar hayatlarina ayri devam edebilirken (ayrilip) ici acidigi icin kabullenen -affetmese de iliskiye devam edebilen ve/ya etmek zorunda kalan- farkli insan gruplarinin hayati. hic mi mutlu cift olmaz. tamam %90i bence de mutlu olmaz. filmdeki gibi ister evlilik oncesi, ister cocuk sonrasi, ister 10 bin yil sonra; bir sekilde mutsuzluk agir basmaya baslar... ama %10... hadi olmadi (%98 mutsuza) %2 mutlu olanlar da vardir yahu. bu ne depresiflik, bu ne gerceklik. %2'den de gostereydiniz.
    ayrica comedy janri bunun neresinde? imdb'de comedy yaziyor dedik, "comedy, drama, romance"in dramasina banip kalmis film. herkes mutsuzdur ama bazilari kabullenip devam etmek zorunda kalir. yalniz kalmak zordur zira vs. vs... yauuu bi doktora gorunun. zaman zaman benim de gorunesim geliyor. normal degil bu psikolojiler...
    film slice of life (ozellikle iliski bazinda) filmi, fazla hayat icinden -ki o nedenle %2'yi anlatmiyor bile-. o acidan basarili. ama komedi janrina kanip oturduysaniz kufredersiniz. fazla depresif gelir. romance bile degil cok; kabullenme filmi gibi cunku.
    filme iki super laf var; biri siklikla orneklendiriliyor zaten de, bir tane yenisinden benden;

    --- spoiler ---
    tekrar tekrar belirtilen sugar laf: "stop talking about love.it means nothing.what u feel only matters to u.it's what udo to the people you love,that matters."
    digeri de sudur: "you know, being right isn't all it's cracked up to be. and you can't try so hard to control it all. you know, life is pretty much in the grays for the most part. and if you insist always on black and white, you are gonna be very unhappy."
    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---
    bir de adamin aldattigi andan itibaren dusundugum suydu ki; bu cift ayrilmazsa ben bu filmi mutsuz bitti sayarim. birlesmeleri bildigin mutsuz bir sondu. cunku kadin biliyor ki hicbir zaman adami affedemeyecek. 3. yilinda yapan evliliklerin x. yilinda bin kere daha yapar. iliskiye "hayatimin finali" diye bakilmasi zaten ayri sakat, urkunc bir oge. tamam tanidik bir oge ama aldatmayla birlesince iste hic olmuyor. yani kiz guclu olur sevgisine ragmen ayrilsaydi iste o mutlu son olurdu. aslinda sevgisindense sadece hadi bir nebze de. "ben bu bebekle/hamilelikle kalakaldim, simdi ben ne yapacagim. 3 yildir da birlikteydik, cok alistiydim" diye bir yaklasimla birlesmek zorunda kendisini hissettiyse, iste o aci. teslim olmak...
    kizin annesi de... her ne kadar adam psikolog olsa da hatunun yardim ve trip cigliklarina kulak asmadi. terk etmekte buldu careyi. hatta eski bir baska askina kacmakta. ama o eski aski orda olmayinca tek basina olmayi denedi kendisini guclu zannederek. sonra spor salonunda nevrotik patladi. bin yildan sonra yalniz yapamayacagini fark etti. adam iletisim kurmaya calismis olmasa da (en azindan filmde gosterilmedi), yani bir seylerin degisecegi sozu/hissi verilmemis olsa da geri dondu kocasina. bin yildan sonra tek basina kalmak kolay degil zira. iste o aci. bir nevi teslim olmak...
    ---
    spoiler ---

    ... kabullenmek. guclu olamamak o. e ama hayat zor. iliskiler zor. bik bikkk yapmak cok kolay... hakli/haksiz diye bir konu yok zaten. guclu/guzcuz konusu var. ve de guclu olabilmek cok zor oluyor. ozellikle belli bir yastan sonra tum tanidiklarin artik iliskileri aile kurmus olma boyutuna tasinmaya baslamisken... guclu olmanin kolay olmadigini gosteren bir film o acidan. filmlerdeki gibi "hee x mi yapti, o zaman ayriliyoruz!" demenin aslinda ne kadar zor da olabilecegini gosteriyor.

    imdb linki; http://www.imdb.com/title/tt0434139/


    (infected grail - 13 Mayıs 2012 01:51)

  • comment image

    ''herkes sevdiğini söylese de önemli olan sevdiğin için ne yaptığındır '' mottosu ile pms dönemi ağlatmış filmdir.

    --- spoiler ---

    micheal'ın önce o saçma partide sonra da zevksiz ve yavan sevişme anındaki aldatma sahnesini izlerken aslında ne kadar basit ve anlamsız bir şey için ilişkisini mahvetmesine şahit oluyorsunuz. daha hayatını kuramamış, ne olacağı belli olmayan , party girl ile anlık twerking dansı ile micheal'in kendinden geçecek kadar aptal olması? sonu öyle mutlu sona bağlanmış gibi olsa da artık jenna micheal'ı eskisi gibi saf ve temiz sevebilecek mi? hayır, belki yine çok sever ama başka şekilde, ama hamileyken aldatıldığını unutmadan. ve emin olun micheal'in en küçük bir pisliğinde , ihmalinde bile artık jenna'nın kavanozunda saklı bir tanımdır artık : ''zaten beni hamileyken bile aldatmıştı ne bekliyordum ki?'' micheal'ın jenna'nın babası ile konuşurken, o soğuk ruh gibi olan adamın bile karısını bir kez bile aldatmaya girişiminde bulunmadığını anlatan o bakışları gerçekten çok etkileyici idi. sevginin bir anlamı olması gerektiğini o soğuk tavırlarına rağmen çok iyi biliyordu. ha micheal da keşke zatürreden geberip gitseydi zira jenna'nın söylediği gibi kendisi tam bir slut.
    ---
    spoiler ---


    (neferkitty - 27 Aralık 2014 23:44)

Yorum Kaynak Link : the last kiss