• "büyük dişli dev köpekbalığı. carcharocles megalodon. 10 bin yıl önce nesli tükendiği söyleniyor. bugün yaşayan en büyük köpekbalığı onun yanında civciv gibi kalır."




Facebook Yorumları
  • comment image

    büyük dişli dev köpekbalığı. carcharocles megalodon. 10 bin yıl önce nesli tükendiği söyleniyor. bugün yaşayan en büyük köpekbalığı onun yanında civciv gibi kalır.


    (rapido - 24 Mart 2002 18:59)

  • comment image

    tek bir dişi iyi durumdaysa ortalama 150 dolara satılıyor. eskiden çok daha pahalıymış ama son 15-20 yılda artan popülerliğinden dolayı her önüne gelen dalıp çıkardığı için fiyatı düşmüş.

    ciddi ciddi düşünüyorum bir tane alıp çerçeveletmeyi. düşünsene olm salonda megalodon dişi var, şu ana kadar bilinen en taşaklı yırtıcı. misafir geldiğinde "dedem bunu 50 milyon yıl önce dipten kum çıkartırken karşılaştığı megalodon'u öldürmüş hatıra olarak almış" dersin, şeklin olur.


    (youth gone wild - 15 Nisan 2014 04:14)

  • comment image

    an itibariyle animal planet hd'de hakkında bir belgesel yayinlanmakta olan dev köpekbalığı.

    son verilere göre boyu ortalama 19metre kilosu ise 30-40ton civarında. 6 sıra dişleri ve her bir sırada 48adet dişi bulunmakta. bence en sarsıcı olanı (sanırım 30metreyi gözümde yatay olarak canlandiramadigimdan) bu dişlerin bir tanesinin bir kadının iki avcuna tam oturacak kadar büyük olması.

    ayrıca birkaç vaka sonucunda 2013 yılında bu canlının soyunun tukenmemis olabileceği vurgulanmakta. en önemli tezleri de "son 10.000 yılda görülmedi dediğimiz yüzlerce tür son birkaç 10yilda görüldü".

    adam haklı beyler.


    (buzdan yildiz - 2 Kasım 2014 02:04)

  • comment image

    neslinin, bazi bilim adamlarinca 120 milyon, bazilarinca da sadece 10 bin sene once tukendigi one surulen,gunumuzun buyuk beyaz kopekbaliginin atasi.okyanus tabaninda bol miktarda bulunan di$lerinden, boyunun 15-30 metre, agirliginin da 50 ton civarinda oldugu tahminleri yapiliyor.
    bir teori de, $u ana kadar bir tanesine rastlamamis olmamizin, megalodonun soyunun tukendigi anlamina gelmedigini, zaten soylarinin tukenmesi icin de bir neden olmadigini cunku okyanusta boyle canlilar icin yeterli yiyecek bulundugunu ve okyanus derinliklerinde eri$ilemeyen, bilinmeyen yerler ve hayvanlar oldugunu, gunun birinde 30 metrelik bir kopekbaligi ile kar$ila$irsak $a$mamamiz ve korkmamamiz (korkmamamiz gerektigini ben uydurdum) gerektigini savunuyor...


    (ccstf3ae - 21 Haziran 2004 22:14)

  • comment image

    bugün öğrendim, balina gibi aslında yolda görsen vegan diyeceğin bir canlının okyanusların ve yeryüzünün en büyük canlısı olmasının sebebi, balinaları da yiyerek beslenen ve boyu 20 metreye varan megalodon köpekbalığının soyunun tükenmesiymiş. soyları tükenmese okyanuslarda terör estirerek günümüze garanti 50 metreye ulaşırdı. (bkz: evolution of gigantism)

    edit: suların buzlanması ve bu yüzden alçalmasıyla yaşam alanı kısıtlanan ve soğuk suda yaşamaya bir nedenden adapte olamamış megalodon'a son darbeyi 12-15 milyon yıl önce ortaya çıkan panama kıstağı vurmuş. kuzey ve güney amerika birleşince soğuk sulara adapte olamayan megalodon'lar kuzeyden ve güneyden dolaşamadıkları için ekvator çevresinde tropik sularda sıkışıp kalmışlar; tabiri caizse popülasyon atlantik ve pasifik olarak ikiye ayrılmış. dev cüsselerini besleyecek yeterli besini ve enerjiyi alamayan megalodon'ların soyu muhtemelen açlıktan tükenmiş.

    metabolizma ısısını koruyarak soğuk sulara adapte olabilmiş köpekbalıkları ise hala sularda.


    (teo - 10 Temmuz 2015 08:33)

  • comment image

    tarih öncesinde türünün tükendiği düşünülen bir çok diğer okyanus canlısıyla kıyaslanamayacak bir canlıdır ve nesli tükenmiştir.

    öncelikle artık bu ebatlarda devasa bir canlının ihtiyaç duyduğu oksijen okyanuslarımızda bulunmamaktadır. yaşadığı dönemde oksijen seviyesinin yüksekliği, solungaçlarının işlevini sağlıklı şekilde yürütebilmesini, vücudunu sorunsuz besleyebilmesini sağlamıştır. günümüzde varlığını sürdürebilmesinin sadece bu yüzden bile imkanı yoktur.

    diğer yandan, bu canlının doğal avlarından olan büyük balinaların bazılarının neslinin tükenmesi, bazılarının ise sayısının çok azalması da bu canlının sonunu hazırlayan önemli bir faktördür. örneğin, günümüzde neslini devam ettiren köpekbalıklarının daha fazla büyüyememesinin ve büyüyemeyecek olmasının sebebi tropik sularda büyük balinaların eksikliğidir. günümüz balinaları yazın beslenmek için kutuplara doğru göç etmekte, kışın ise hayatlarını güvenli denizlerde geçirmektedirler. bu da köpekbalıklarının diyetine büyük bir darbe vurmaktadır.

    fosil kanıtlarının varlığına dayanarak, megalodon'un yaşam alanının nispeten daha ılık, kıyıya yakın sığ sular olduğu göz önünde bulundurulursa, belki bugün derinlerde bir yerde yaşamını sürdürüyordur gibi bir anlayış da mantıksızdır. bu canlının, derin sularda sıfır dereceye yakın soğukluklarda kas faaliyeti ve sindirim gibi yaşamsal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için gereken, ısı ve basınçtan etkilenmeyen bambaşka türde enzimlere birden sahip olmuş olmasını beklemek, mantığa da, evrimsel süreç hakkında bilinen her şeye de terstir.

    nesli tükenmemiş ve 2.6 milyon yıldır hala bir şekilde denizlerimizde yaşıyor olsa, herhalde tek başına yaşamayacak, üreyecek, çoğalacaktır. koca bir megalodon popülasyonunun denizciliğe nasıl zararlar verebileceğinden bahsetmeye gerek yok sanırım. ayrıca, böyle bir popülasyonun milyonlarca diş dökmüş olması, bu taze dişlerin mutlaka birilerinin eline geçmiş olması gerekirdi. oysa elimizde megalodon'a ait olup fosil olmayan tek bir diş bile yoktur.

    özetle, böyle bir canlının evrimsel sürece uymayıp var olabilme, bunu yaparken insanlardan gizlenme ve ardında hiç kanıt bırakmadan yaşayabilme ihtimali yoktur. "nesli tükendi denilen bir çok canlı vardı ama tükenmemiş" şeklinde bir yaklaşım safça bir fanteziden öteye gidemez.

    edit: #57394792 buradan devam


    (molon lave - 29 Aralık 2015 14:37)

  • comment image

    izlediği belgeselin belgesel (documentary) değil, eğlence amaçlı kurgulanmış çakma belgesel (mockumentary) olduğunun farkında olmayanlar tarafından varlığının devam ediyor olabileceği öne sürülen nesli tükenmiş canlı.

    discovery kanalında yayınlanan belgesel shark week'den reyting koparmak için hazırlanmış, çakma bir belgeseldir. belgeselde cgi görüntüler kullanılmış, imdb'de sayfasını bulabileceğiniz aktörler bilim adamı rolünde oynatılmıştır. hatta belgesel başında gerekli uyarıyı yapmadığı, uydurulmuş sözde kanıtlar (fabricated evidence) yarattığı için özellikle bilim insanlarından çok tepki toplamış, kanal yöneticilerinin çıkıp "kanalımızı bilimsellikten ziyade eğlence doğrultusunda kullanmak istedik, yanlış anlaşıldık, özür dileriz" şeklinde açıklama yapmasına sebep olmuştur. takip eden yıllardaki shark week'lerde saçma sapan (bkz: voodoo sharks) yapımlara devam eden discovery kanalı, ağzı açık ayran budalası nesilden topladığı reytingin ekmeğini yemeye devam etse de artık kredibilitesi kalmadığından olsa gerek, "bu sene uyduruk yayın yapmayacağız, daha bilimsel bir program hazırlıyoruz" açıklaması getirmiştir. (aynı kanalın sahip olduğu animal planet'in deniz kızlarının varlığı hakkında bilimsel (!) belgeseller yayınladığı bilgisini de buraya ekleyeyim.)

    araştırma alışkanlığı olmayan genç arkadaşlar için bu bilgileri sağladıktan sonra dilerseniz, daha önce şu #57320638 yazımda belirttiğim bilgileri, italya'da çakma doktora yapan bir kele anlatır gibi anlatayım çünkü yeterince anlaşılmamış olacak ki, karşıt argüman olarak discovery belgeseli sunuluyor. başlıyorum;

    öncelikle, megalodon'un yaşam (avlanma, üreme) alanının kıyıya yakın sığ alanlar olduğunu belirtmiştim, bu alanlarda yaşayan bir canlının bir anda "hacı ben derinlere iniyorum, beni beklemeyin" diye başını alıp okyanus dibine inmesi ve kendine orada bir yaşam kurması mümkün değil. sizi şimdi alıp birden çırılçıplak vaziyette everest'in zirvesine koyduğumuzu düşünelim. yaşama şansınız nedir? sıfır bile değil. aynı şekilde, böyle bir canlının da, milyonlarca yıl sürecek bir adaptasyon sürecini atlayarak birden okyanus dibini mesken bellemeye başlaması ve 2.6 milyon yıl boyunca günümüze kadar varlığını gizli gizli sürdürmesinin akla mantığa sığan bir açıklaması yoktur.

    bunun haricinde, daha önce de değindiğim üzere, okyanusların oksijen oranı, megalodon'un yaşadığı kabul edilen dönemde gövdesini solungaçları yardımıyla besleyebilecek düzeydeydi. günümüzde o çapta, o yüzey genişliğinde solungaçlarla okyanusun herhangi bir yerinde (yüzeyinde, dibinde, ötesinde, berisinde) solunum yapabiliyor olması mümkün değil! boyu yirmi metre olan bu canlının ağırlığının 103 ton olduğu düşünülüyor. tekrar ediyorum 103 ton (yazıyla yüz üç)! böyle bir canlının oksijen ihtiyacının ağırlığının kübüyle doğru orantılı olduğunu size discovery belgeselleri söylemeyecektir tabii. o yüzden ben söyleyeyim, hesabı da siz yapın.

    günümüzde en derinde yaşayabilen köpekbalığı boyu en fazla 4 metreyi bulan goblin köpekbalığıdır. o da maksimum 960 metre derinlikte yaşamakta, yengeç ve ahtapotlarla beslenmektedir. 1300 metrede yakalandığı görülmüşse de, yaşam alanı 200 ile 960 metre derinlik arasıdır. o yüzden bana 1850 metreyle falan gelmeyin. "yaşayan fosil" olarak da adlandırılan bu canlı bile 125 milyon yıl öncesine tarihlendirilen bir familyanın (bkz: mitsukurinidae) mensubudur. şimdi megalodon'un milyonlarca yıl gerektiren evrimsel bir uyum sürecini nasıl bir anda atlamış olabileceğini bir kez daha düşünelim. sonra birkaç kez daha düşünelim, nihayetinde de vazgeçelim isterseniz çünkü çabalar nafile.

    hiçbir aklı başında bilim insanının megalodon'un ortadan kayboluşunu 10,000 yıl öncesine dayandırdığı yok. discovery'nin çakma bilim adamı olan aktörler dayandırıyorsa bilemeyeceğim tabii* en sağlıklı görüş 2.6 milyon yıl önce aramızdan ayrıldıkları yönünde. bu da elimizdeki 42 adet güvenilir fosil üzerinde yapılan binlerce simülasyon sonrası ulaşılan bilimsel bir sonuç.

    japonya depreminden sonra keşfedildiği iddia edilen canlılara değinmeye gerek bile yok aslında ama açıklayıcı olması adına değineceğim. ancak 9gag gibi sitelerde, dünyadan bihaber gençliğin ilgisini çekebilecek türden çakma haberler bunlar. değişik şekilli deniz canlılarını "yeni keşif" diye temcit pilavı gibi sunuyorlar, cahil gençlerin de ilgisini çekiyor, olay bundan ibaret. yüzlerce canlı keşfedilmiş, unutmamak gerekiyormuş. oha! japonya depremiyle ilişkili değil 100 tane, 10 tane canlının örneğini verin bana. yok vazgeçtim, 1 tane de olumlu. gerçek bir bilim insanı tarafından belgelenmiş, kayıt altına alınmış, latince ismi tanımlanmış olsun yeter. hani nerede? yok, değil mi? her gün bir sürü yeni canlı dünyanın dört bir köşesinde keşfediliyor zaten. bunu, megalodon'un varlığını iddia etmek adına doğal afetle ilişkilendirip denizin dibinden canlılar su yüzüne çıkıyor o sayede keşfediyoruz derseniz, fazla pacific rim izlemişsiniz derim.

    her neyse, çok uzadı, yılın ilk günü yapacak daha iyi işlerim var. bilimin b'sinden, evrimin e'sinden anlamıyor olabilirsiniz, iyi niyetli olduğunuzdan da şüphem yok fakat azıcık araştırın gençler ya. oturup çakma belgesellere cevap yazdırıyorsunuz bana. bilimi rehber edinin kendinize. her hıyarım var diyene elinizde tuzla koşmayın. insanoğlu binlerce yıl hurafelere inanmış. ejderhalar, devler, cinler, şeytanlar var sanmış. hepsinin altında yatan sebep hurafelere inanma eğilimi. hayali masal kahramanlarını var etmeye çalışacağımıza dünyamızı, evrenimizi tanımaya, gerçeği araştırıp sorgulamaya çalışırsak çok büyük yollar katedeceğiz.

    dev özet: megalodon artık yok, başımız sağolsun. *


    (molon lave - 1 Ocak 2016 16:40)

Yorum Kaynak Link : megalodon