Süre                : 1 Saat 47 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Kasım 2010 Cuma, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Biyografi,Cinayet,Drama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Omega Entertainment , Longfellow Pictures , Oceana Media Finance
Yönetmen       : Tony Goldwyn (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Pamela Gray (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Hilary Swank (IMDB)(ekşi), Sam Rockwell (IMDB)(ekşi), Thomas D. Mahard (IMDB)(ekşi), Owen Campbell (IMDB)(ekşi), Conor Donovan (IMDB)(ekşi), Laurie Brown (IMDB), John Pyper-Ferguson (IMDB), Minnie Driver (IMDB)(ekşi), Ele Bardha (IMDB), Melissa Leo (IMDB), Rusty Mewha (IMDB), Marc Macaulay (IMDB), Bailee Madison (IMDB), Tobias Campbell (IMDB), Frank Zieger (IMDB), J. David Moeller (IMDB), Scott Philyaw (IMDB), Karen Young (IMDB), Loren Dean (IMDB), Clea DuVall (IMDB), Tobiasz Daszkiewicz (IMDB), Iris Ingram (IMDB), John Lepard (IMDB), Jake Andolina (IMDB), Talia Balsam (IMDB), Wallace Bridges (IMDB), Marty Bufalini (IMDB), Doug Hamilton (IMDB), Sarab Kamoo (IMDB), Juliette Lewis (IMDB), Hugh Maguire (IMDB), Michele Messmer (IMDB), Annabel Armour (IMDB), Toya D. Brazell (IMDB), Heather Kozlakowski (IMDB), Matt Hollerbach (IMDB), Zack Fealk (IMDB), Linda Hurd (IMDB), Michael Liu (IMDB), Paul Burt (IMDB) >>devamı>>

Conviction (~ Mahkumiyet) ' Filminin Konusu :
1983'te Kenneth Waters isimli bir adam tutuklanır. Kardeşi olan Betty Anne Waters ise kocasından boşanmış, iki çocuklu işsiz bir annedir. Fakat kardeşinin masum olduğunu düşünen Betty bunu kanıtlamak ister ve cinayet davasından yargılanan kardeşini temsil etmek için hukuk fakültesine başlar.


  • "karanlıktan yapay zekanın önüne aniden çıktığınızda, yapay zekanın korktuğu oyundur. bildiğin sıçrayıp küfür edebiliyor herhangi bir karakter."
  • "bu oyun da güzel ama double agent'ın hikayesi bir başkaydı bence. bir de bu oyuna neden ıslık olayını koymamışlar anlamadım, baya güzeldi."
  • "oyun bitirildiğinde aralıksız 17 dakika credits akmakta."
  • "insana taksim meydanı'nda yürürken bile gölgeden gitme alışkanlığı kazandıran sam fisher'ın bu seferki çalışması için, (bkz: olmuş bu)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ilk defa bir xbox 360 exclusive oyununun arkasından üzülürken single player modunun sadece 5 saat sürdüğünü öğrenmemle hakkındaki üzüntümü silip attığım oyun. evet güzel gözüküyor. evet oynamak isterdim. ama benim gibi multiplayer'dan pek hoşlanmayan oyuncuları yok sayıp single player'ı 5 saat tutarak ps3'te çıksaydı vereceğim minimum 110 tl'den beni kurtarmış oldular. sağolsunlar.


    (under rug swept - 12 Nisan 2010 14:14)

  • comment image

    karanlıktan yapay zekanın önüne aniden çıktığınızda, yapay zekanın korktuğu oyundur. bildiğin sıçrayıp küfür edebiliyor herhangi bir karakter.


    (bilan - 27 Nisan 2010 16:39)

  • comment image

    bugün bitirdiğin oyun...

    bence güzeldi... batman arkham asylum'u saymazsak -ki belki de saymamamız icap eder- bunun gibi "gizli-saklı, sinsi sinsi" konseptli oyunlarla bugüne kadar pek aram olmadı... yani önceki s.cell oyunlarını da oynamamıştım ama yine de bu oyun hoşuma gitti. gerçi zaman zaman gerildim, bazen: "dört bir yandan çıkıp, kurşun manyağı yaparlar mı?" dedim, sadece oyunun 1-2 yerinde yaptılar. özellikle beyaz saraydaki salona 10 kişi daldıkları yeri unutamayacağım.

    bildiğim kadarıyla sam'in eski dostu olan sonar gözlükler güzeldi, son görülen yerde sam fisher'ın izinin kalması güzeldi, görünmediğimizde siyah-beyaz olma hadisesi güzeldi, karanlık için ışıkları patlatmamız güzeldi (ama bazı ışıkları asla patlatamamamız saçmaydı. sormazlar mı adama neden vurulmuyor o ışıklar diye?), düşmanları işaretleme ve tek seferde hepsini otomatik olarak vurma hadisesi de enteresandı ama o hakkı kazanmanın daha başka yolları da olmalıydı bence... (bu hakkı sadece fiziksel temasla etkisiz hale getirdiğiniz düşmanlardan kazanıyorsunuz)

    çaylak seviyesinde oynadığım için yorum yapmam doğru olur mu bilmiyorum ama yapay zeka zayıftı... düşmanlar kendi alanlarından asla dışarı çıkamıyorlar. her düşmanın illa ki belli sınırları oluyor, uzaktan saydırsanız bile kendi sınırlarını geçmemekte ısrar ediyorlar. bu durumda da vur-kaç taktiği oyunun bir nevi bug'ı gibi oluyor. dürüstçe değil belki ama ben de bu taktiği sıkça uyguladım... ayrıca bazı düşmanların merdivenlerden inip-çıkma yeteneği yok... isterseniz aranızda sadece 10-15 metre mesafe olsun, sizi gördükleri halde kesinlikle yanınıza gelemiyorlar. çünkü aranızda merdiven oluyor. ayrıca düşmanlar siper aldıklarında garip ve komik bir şekilde periyodik olarak, hep aynı hareketleri yapıyorlar... (sürekli kafalarını, kollarını, bacaklarını aynı yerden çıkarmak gibi...) bu durumda da düşmanları fark etmesi ve vurması kolay oluyor.

    kırmızı sonar gözlüklü elemanlar ise biraz daha dişli... gözlükleri sayesinde bizi fark etmeleri, atik hareketlerle yanımıza gelmeleri veya yerimizi belli etmeleri zor olmuyor. bu adamlarla karşılaştığınızda hiçbir yerde güvende olamıyorsunuz.

    pek çok yerde "oyun kısa" gibi eleştiriler okuyorum. ben sanırım 8-9 saate yakın sürede bitirdim ki çok da kısa bir oyun süresi değil... cod mw 2 veya gow 3 gibi fırtınalar koparmış oyunların kaç saat sürdüğü malum... ayrıca oyun bitince hem offline, hem de online olarak, farklı karakterlerle, farklı mekanlarda oynanabilecek ek görevler ve bölümler de var ki ben şu aralar offline olarak onları oynuyorum. yani oyun şikayet edildiği kadar kısa değil, sadece tadında bırakmışlar...

    özetle tps'cılara tavsiye edilir, puan da vereyim tam olsun:

    8,5/10


    (forrestgump - 28 Nisan 2010 21:55)

  • comment image

    insanı tam anlamıyla yerine çivileyen bir atmosfere ve aksiyon çeşitliliğine sahip. öyle bir oyun olmuş ki, adamlar sanki oturup bourne serisi, 24, the punisher, max payne, assassin's creed, hitman , metal gear solid, syphon filter ve tabii ki önceki splinter cell oyunlarını blenderdan geçirmişler. seride yeni oyunlar çıktıkça stealth faktörünün aksiyonla dengelenmesini görmek insanın değişik hissetmesine sebep olsa da barındırdığı aksiyonla oynayanın kendisini gerçekten sam fisher gibi hissetmesini sağlamayı başarmış, koca bir alkışı hakediyor.

    not: oyunda optimizasyon problemi olduğu açık, grafik kalitesi düşürülse bile bilgisayarı gereksiz yere yorduğuna dikkat ettim. son çıkan 1.02 yaması ile birlikte gözde görülür iyileştirme sağlanmış ancak kesinlikle yeterli değil, umarım oyuna yama desteği devam eder.

    not #2: eğer oyunda grafik kalitesini düşürünce bile takılmalar oluyorsa, hatta bilgisayarınız yüksek performanslı donanımına rağmen resetleniyorsa ati'nin bad company 2 ve bu oyun için çıkardığı 10.4a hotfix sürücüsünü bu entrynin tarihi itibariyle yüklemeniz şiddetle tavsiye olunur.


    (stephen dedalus - 8 Mayıs 2010 01:15)

  • comment image

    oldukça güzel bir oyun olmuş, içinde çeşit çeşit ayrılıyor adeta ama genel olarak stealth bir modern warfare'a benzemiş, hem mekanlar** olarak hem de aksiyon dozu olarak. ***.
    splinter cell'de aksiyon olur mu diyenler bile sevebilir bu oyunu, çünkü müthiş dengelenmiş, bazı yerlerde çatışmaya girmek* bazı yerlerde gizlenmek* zorunda kalıyorsunuz. ama çoğu yer sizin oyun stilinize bırakılmış, önce bir karmaşa çıkarıp tek tek gizlice de avlayabilirsiniz ya da ortalarına dalıp pompalı bomba ne varsa saydırabilirsiniz.
    oyunu oynadığım sistem çok iyi olmadığı için full ayarda oynayamadım ama grafikleri genel olarak oldukça iyi, sesler ise daha bile iyi olmuş.
    sorgulama sistemi bir tuşa basmaktan ileri gidemese de zevkli olmuş, çevredeki nesneleri kullanarak adamları konuşturtabiliyoruz.
    oyunun en güçlü yönü ise atmosferi ve hikaye anlatımı. birkaç yerde oldukça iyi twistler var şaşırtan, son dönemde moda olan "oyunun başında sonunu gösterme" olayı conviction'da da uygulanmış.

    sonuç olarak çok iyi bir oyun olmuş, gizlilikten kopmak istemeyenler için hayal kırıklığı olabilir ama herkese tavsiye ediyorum.


    (poset - 9 Mayıs 2010 18:32)

  • comment image

    sorguya çekme bölümlerindeki yeniliklerle daha da keyifli hale getirilen oyun.

    oyunda sorguya çekeceğimiz düşmanları konuşturmak için kafalarını ve gözlerini istediğiniz bir yere götürüp dağıtabiliyorsunuz. bunun için lavaboları, pisuarları ve demir çubukları kullanabiliyorsunuz. hatta bir bölümde oyunun bu güzel özelliğini gözümüze sokmak için düşmanı sorguya çektiğimiz alana piyano bile koymuşlar.


    (all your brainz r belong to us - 17 Mayıs 2010 23:36)

  • comment image

    bu oyun da güzel ama double agent'ın hikayesi bir başkaydı bence. bir de bu oyuna neden ıslık olayını koymamışlar anlamadım, baya güzeldi.


    (kampir - 6 Haziran 2010 18:44)

  • comment image

    çok başarılı buldum bu oyunu kesinlikle. yapay zeka olayı gayet başarılıydı. mesela interrogation kısımları var, orda etrafınızdaki herhangi bi mobiya/nesne vs.ye maktülün kafasını geçirebiliyosunuz. söz gelimi ben birisinin kafasını piyanoya vurdum, direk piyano tuşlarından ses geldi falan, böyle güzel detaylar yapmışlar. oyun zaten 24 tadında geçiyo, insanı baya bi geriyo.senaryonun gelişimi, karakterler falan oldukça ayrıntılı olmuş. benim tek zor bulduğum nokta, save olayı oldu. mesela 10 kişiyi binbir zahmetle haklayıp, 2 odaya geçiyoruz, orda öldük mü hadeeee tekrar o baştaki 10 kişiyi de öldürmek gerekiyo. en çok orda kastırdı oyun beni. onun dışında zorluk derecesi gayet makuldu. (ben normal zorlukta olanda oynadım) düşmanların sam fisher'a sürekli "goddamn it fisher, bitch!" diye bağırmaları da ayrı bi güzel olmuş doğrusu. silahları biraz eksik buldum bi de. tabancalarda benim tercihim susturuculu mk23 oldu zira tabanca olarak susturuculu bişey kullanmak şart ve en iyi performans mk23'te. ama eksik olan nokta ne kadar puan toplarsak toplayalım, tabancaları upgrade etme olayımız sınırlı. yeterince iyi performans alınmıyo ve elimizde yığınla kullanmadık puan kalıyo. diceğim şudur ki tabanca seçenekleri biraz daha fazla olabilirdi. assault rifle'larda tercihim ise susturuculu m 468 ve g36c oldu. bunlardan memnun kaldım. call of duty modern warfare 2'nin kısalığını görünce yaşadığım şoku burda yaşamadım zira oyun ne uzun ne kısaydı tam kararındaydı bence. yani özetle bu oyun beni oldukça tatmin etti, gönül rahatlığıyla oynayabilirsiniz. 8.5/10


    (venus - 29 Temmuz 2010 10:09)

  • comment image

    bu sefer olmuş dedirten oyun. önceki oyunları oynamışlığım var ama bitirmişliğim yok. fakat sadece conviction'ın konusu bile beni çekmeye yetti. gayet başarılı olmuş her yönüyle. özellikle gulf war esnasında ırak'ta geçen bölüm çok orjinal bir ambiansa sahip. sesler zaten on numero. etrafa sırtımızı yasladığımızda ayakta da durabilsek iyiydi. oynanış itibariyle pc için syphon filter tarzı ilk oyun sanırsam.


    (kurba kermit - 6 Ağustos 2010 15:20)

  • comment image

    4 posta dayak yemeden hiç kimsenin sam fisher'a bilgi vermediği oyun.

    posta 1: "valla bir şey bilmiyorum."
    posta 2: "söylersem öldürürler/öldürürsün."
    posta 3: burada ağzındaki baklayı çıkartıyor ama tam değil.
    posta 4: sonunda gerekli bilgiyi aldık.


    (hububrad - 22 Ağustos 2010 18:43)

  • comment image

    daha oyunun başındayım ama tüm splinter cell serilerini oynayan biri olarak eski oyunları aradım biraz. güzel yenilikler eklenmiş oyuna ve grafikler de iyi ama mesela kapının yanında soteye yattım. yanlışlıkla ses çıkarttım ve gelen 5-6 adamı tek tek c ile indirdim. saçma geldi. sürekli stealth kasmak daha mantıklı gibi.


    (afridge - 30 Ağustos 2010 15:08)

  • comment image

    hakkında bu kadar az entry girilmiş olmasına şaşırdığım ubisoft'un en kaliteli eserlerinden. oynadığım en gerçekçi oyun ünvanına sahip, bu bölümde sam fisher gerçekten yaşayan bir kahraman olmuş. intikam duygusuyla ona buna saldırmak da karakteri benimsediğiniz zaman bir ayrı güzel.


    (miexdesouza - 10 Ocak 2011 04:46)

  • comment image

    gayet güzel ama kısa oyun. biraz daha uzun olsa pek hoş olurmuş. ayrıca belirtmek isterim ki, eski versiyonlardaki bazı özellikleri aramadım değil. örneğin öldürülen adamları karanlık köşelere taşımak, ya da sese daha duyarlı karakterler görmek yapay zeka adına daha hoş olabilirdi.


    (sersem bocuk - 21 Şubat 2011 15:32)

  • comment image

    oyunu korsan olarak oynarsanız sizi direkt lunaparklı bölümden başlatıyor. steam yaz indirimi sırasında orijinalini elde edip baştan tekrar oynayınca çok şaşırdım (reklam gibi oldu sanki ama). aslında baya bi kısmı oynamamışım. aklınızda bulunsun. bir oyunun video incelemesini oyunu bitirdikten sonra izleyen bi manyak olduğumdan, sık sık "burası neresi lan, konsol versiyonuyla pc arasında bi fark mı var?"," bu acaba serinin eski oyunu mu?" diye sordum kendi kendime. hikayenin eksik parçaları da (eğer varsa tabi aklınızda soru işareti) tamamlanmış olur böylece.

    edit: greywolf'un uyarısı üzerine her korsan sürümde bu şekilde olmadığını belirtmem gerekiyor. ancak başına gelip de farkında olmayanlara faydası var ama olsun. teşekkürler greywolf.


    (unownt - 1 Ağustos 2011 20:55)

  • comment image

    şurada bir kutu var, şimdi onun arkasına geçsem? ama olmaz, hafif bir aydınlık var. (kafayı çevir) hem şu piç de gezip duruyor. o zaman şu kamyonun arkasına geçeyim? orası da fazla ortalık yahu. ama o kamyondan arkadaki arabaya geçerim, oradan da artık allah kerim. lan? ayak sesi mi o? arkada biri mi var amına koyim? (kafayı çevir) hassiktir burada da bir lavuk varmış, lan lan geliyor lannnnn koş amına koyim. (panikle kamyonun oraya kaç) eveet... şurası daha karanlık. tamamdır. şimdi bir bakalım. şu lavuk şuraya kadar devriye atıyor, öbürü biraz daha ötede o görmez zaten. tamam gelsin bir geçsin önümüzden döndüğü anda uçuyoruz. bekle bekle bekle.... sabır bu sabır, sabırlı olacaksın. heh döndü. koş koş koş. evet, araba da güzelmiş. biz de tozunu aldık iyice sürtüne sürtüne. şimdi bir bakalım... buradan şuraya geçsek oradan dönsek ama orada acayip devriye var. neyse artık buradan dönemeyiz geri. oradaki lavuğu halledicez. tamam baba bir iki go go go gogogogoogog. heh geldik. şimdi şu lavuk gelsin de indireyim. gel babana gel kuçu kuçu yavaşşşş, sakinnnn, evet biraz daha veeee (dandunpatküt) tamam geri dön geri dön. heh oldu. şimdi şu duvara geçelim, eveet. bakalım burada kimler var. lan noluyo bir dakka dur lan dur. hassiktir danger, aha dedected. koş lan koş (mermiler uçuşur) heh burası iyi dal abi hemen oraya. oh be. eheh salaklara bak hala orada arıyorlar. hanimiş benim bombam? (fırlat) grenade ya ibneler sizi. geriye kaldı 2 tane, eh oraya gizlen buraya gizlen kasamıcam artık. eleminate edelim arkadaşları. oklar çok yakıştı beyler ve ateş! heh daha adam yok di mi burada? hemen sonar yapalım bi'. eveet, geçelim diğer tarafa. sonar? hmm burada da 4 adam var. hadi bakalım şu kutunun orası rahat gibi...

    böyle bir şey işte.


    (colg fusion - 29 Ağustos 2011 02:48)

  • comment image

    bir çok filmden daha güzel konusu olan, harika ara geçiş sinematikleri bulunan oyun. hele o beyaz saraya gitmeden grimm'in ofisinde her şeyi öğrendikten sonraki miroğlu tavrı. haydarinnaa diye ayaklandı herif, gelene execute, gidene execute. hayır benim nevrim döndü. bi kamyon adam öldürdük bana mısın demedi sam ayısı.

    zaman zaman gerçekçilikten ben gerildim oyunu oynarken. ben mi sam fisher'ı kontrol ediyorum o mu beni kontrol ediyor belli değil. ayrıca oyunun başrolündeki* sam fisher en karizmatik oyun karakterleri listesinde üst sıralara oynar.

    --- spoiler ---
    başkanın odasında 5 adamı işaretleyip execute'e abanmak üzereyken "önce o eli indir" deyip ağzıma bir parmak çalan ve dalga geçen oyun şirketini de kınıyorum burdan. allah belanızı versin nasıl da kinlenmiştim, nasıl da benim meselem olmuştu halbuki. işaretleri silince ben de kıvırdım tabi yancı gibi aslında tanısan seversin abi diyerek.
    ---
    spoiler ---


    (orodreth - 15 Kasım 2011 17:59)

  • comment image

    ubisoft'un yaptığı bir başka mükemmel oyun daha.

    diğerleri ise;

    (bkz: assassin's creed)
    (bkz: prince of persia)

    özellikle assassin's creed serisinden sonra hiç bir oyunu o kadar beğeneceğimi düşünememiştim ki sözlükten bir arkadaş bunu önerdi. splinter cell serisinin ilk oynadığım oyunu. meğer şimdiye kadar neler kaçırmışım! evet senaryo amerikan dizi, film ve oyunlarında gördüğümüz bir çok klişe ile dolu. beyaz saraya saldırılar. kadın ya da siyahi amerikan başkanları. çok güçlü silahlar. azıcık ucundan ırak, körfez, kore, vietnam savaşları vs. fakat gameplay açısından temposu hiç ama hiç düşmeyen bir oyun. evet call of duty serisi de çok güzel fakat onları oynarken insan sürekli adam öldürmekten, sağa sola ateş etmekten bir an bile başını kaldıramıyor. bu oyunda ise işin içine zeka giriyor. yani bir yerde kararsızığa düşerseniz sıçıyorsunuz. işin ilginç tarafı ise normalde eğer bir oyunda geçemediğim bölümler çok olursa, yani ne yaparsam yapayım öldüğüm bölümler çok olursa, sıkılır siler atarım o oyunu fakat bunda her bölümü en az iki kere oynamış olmama rağmen asla sıkılmadım. çünkü 'aha burada hata yaptın gerizekalı mal' diyorsun kendine ve bir dahaki sefere onu yapmamaya çalışıyorsun.

    oyun ile ilgili beni üzen en büyük nokta ise çok kısa olması. tam oyuna ısınmaya başlıyorsunuz ve eğer splinter cell serisine yabancıysanız (benim gibi) tam da inceliklerini kavrıyorsunuz derken bitiveriyor. bunun dışında normalde 4-5 mermide ölmeyen adamlar mark and execute olayı ile tek kurşunda ölüyor. headshot olsa bile normalde kafasında kask olan adamları en az 2 kere vurmamız gerekiyor. o tabancanın mermisinin hiç bitmemesi de ayrı bir mantıksızlık tabii. öldürülen adamlardan düşen mermileri alabilirdik yerden mesela. bu ufak tefek şeylerin gameplaye olumsuz bir etkisi olmadığından çok da önemli değil.

    uzun lafın kısası yenilikçi bir oyun. güzel bir oyun. hele bir sindirelim, bir kere daha bitireceğim bir oyun.


    (denedim olmadi oldu mu - 19 Nisan 2012 01:59)

  • comment image

    serinin açık ara en kötü oyunu. ama assassin's creed tayfası için rüya gibi gelmiştir. gerizekalı yeni nesil. bir seri nasıl bu kadar kötü sonlandırılabilir anlayamıyor insan. elinizde 4 tane mükemmel oyun var zaten. ulan o oyunlardan birer ikişer bölüm koysanız yine çok acayip bir oyun ortaya çıkardı. sırf meraktan bitirdim. ayrıca o son video zaten oyunun genel olarak ne kadar kötü olduğunu bir kez daha vurguluyor. müthiş bir gazla bitmesi gereken video. alarm sesiyle falan bitiyor. ulan alarm çalması demek gizli hareket edemedin demek zaten. sam fisher efsanesine hakaret lan bu. o video ışıkların sönmesi arka arkaya 2 susturucu sesi ile bitmeliydi. veya buna benzer bişey. alarm çalıyor amk. sanki chuck norris geldi siktiğimin yerine.


    (buckle your seatbelt - 22 Mayıs 2012 11:57)