Süre                : 2 Saat 12 dakika
Çıkış Tarihi     : 29 Eylül 2015 Salı, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Döküman,Müzik
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Rue 21 Productions
Yönetmen       : Sean Evans (IMDB), Roger Waters (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Sean Evans (IMDB),Roger Waters (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Roger Waters (IMDB)(ekşi), Dave Kilminster (IMDB), Snowy White (IMDB), G.E. Smith (IMDB)(ekşi), Jon Carin (IMDB), Harry Waters (IMDB), Graham Broad (IMDB), Robbie Wycoff (IMDB), Jon Joyce (IMDB), Pat Lennon (IMDB), Mark Lennon (IMDB), Kipp Lennon (IMDB), Francesco Bugliosi (IMDB), Randon Cusma (IMDB), Marlo Fisken (IMDB), Dennis Heffernan (IMDB), Francois Jaubert (IMDB), Chris Kansy (IMDB), Darren Kent (IMDB), DeeDee Luxe (IMDB), Madison Maley (IMDB), Peter Medak (IMDB), Marta Morilla (IMDB), Sonia Niekrasz (IMDB), Sébastien Peyrasse (IMDB), Georgina Porchetta (IMDB), Willa Rawlinson (IMDB), Audrey Seyler (IMDB), Ugo Svioi (IMDB), Sascha Trebor (IMDB), Angie Tresalet (IMDB), Aleena Wahdat (IMDB), India Waters (IMDB), Jack Waters (IMDB), Duncan 'Pompey' Wilkinson (IMDB)

Roger Waters: The Wall (~ Roger Waters The Wall) ' Filminin Konusu :
Roger Waters: The Wall is a movie starring Roger Waters, Dave Kilminster, and Snowy White. Details one of the most elaborately staged theatrical productions in music history as Pink Floyd frontman Roger Waters performs the band's...


  • "29 eylül'de, dünya çapında vizyona girecek olan film.posterfragman"
  • "istanbulda sergiledikleri muhteşem sahneden sonra merak konusudur... ulan ne mükemmel bir konserdi ya..."
  • "waters filmin afişini 50 dakika önce facebook sayfasında profil resmi yapmış. kalp atışlarım hızlanıyor engel olamıyorum."
  • "sonunda, nick mason ile yapılan soru cevap kısmıyla yarmıştır."
  • "ne efsane adam! başından sonuna kadar tüylerim diken diken izlediğim ve erdal eren'e de yer verdiği için daha çok etkilendiğim şahane gösterim."
  • "benim üzerindeki etkisi tam olarak bu olmuştur, adeta kaçıranlar için özet niteliğinde."
  • "salonda konser atmosferi yaşatıyor diyebilirim. gayet başarılı. gözler david gilmour babayı arıyor ama yapacak bir şey yok."
  • "malum ortamlara düşmüş filmdir, izleyin izlettirin."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yönetmenliği roger waters ve sean evans'a aittir. bütün türk izleyecileri gibi ben de 4 ağustos 2013 roger waters istanbul konseri'nin projeye dahil edilmiş olmasını umuyorum. yani, görüntülerin hangi konserleri kapsayacağını merakla beklemekteyim. sahne arkası röportaj ve görüntüler de bünyede ekstra heyecan oluşturuyor. tabii türkiye'de sinemalarda gösterilmemeye kalkılırsa, sinema salonları yöneticilerimiz ağır küfür yiyeceklerdir.

    ayrıca, the wall konserlerini farklı açılardan görme fırsatı da tanıyacaktır. örneğin, 192 konserin hepsinde hey you'yu duvarın arkasından roger ve grubu görmeden dinleyenlerin, bu film sayesinde duvarın arkasına ulaşma imkanı olacaktır.

    diğer yandan, bu film roger waters'ın 30 küsur senedir gerçekleştirmek istediği bir projedir. çünkü pink floyd the wall filmi en başta, konser görüntüleriyle harmanlanmış ve yönetmenliğini gerald scarfe'ın yapması şeklinde başlanmış ama ardından projenin bu şekilde yürümeyeceğine karar verilmiş ve devreye yönetmen olarak alan parker girmesiyle değişik biçimde gerçekleştirilmiştir. ancak ortaya çıkan sonuç; hem roger waters'ı, hem de david gilmour'u çok tatmin etmemiştir. fakat bu son projenin sadece waters tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle, gilmour ortaya çıkan esere büyük ihtimalle objektif yaklaşmayarak burun kıvıracaktır.

    tabii the wall sahnesinin tasarımını gerçekleştiren mark fisher'ın bu filme katkısı olmasına rağmen, bitişine ömrünün yetmemesi üzücüdür. çünkü turnenin son ayağı olan, roger waters the wall european tour 2013 sırasında hayatını kaybetmiştir. bu nedenle, kendisinin roger waters the wall ile son defa izleyicilerle buluşacağından bahsedilebilir.


    (roger waters - 25 Ağustos 2014 12:31)

  • comment image

    bir muhterislik abidesi olduğunu tahmin ettiğim film. kendince pink floyd the wall'un remake'i olma iddiasına sahipmiş gibi de duruyor. lakin metallica through the never ile kıyaslamak daha mantıklı olur. bununla beraber ikinci dünya savaşı olmasaydı dünya sineması; 12 eylül olmasaydı da türk sineması ne halt edecekti bilinmez ya, işte roger waters'ın bu işi de aynen bu açıdan ele alınmalı derim. adamın her yıl polonya'yı işgal edecekmiş gibi düzenlediği, "bak bu son ha... o yüzden mutlaka gelin," temalı, efsanevi(!) the wall turneleri yetmezmiş gibi şimdi de bu film...


    (soselo - 1 Haziran 2015 23:42)

  • comment image

    bu akşam(bir aksilik çıkmazsa) izleyeceğim filmdir. sanırsam tek gösterim olacak-en azından istinye park'ta- çünkü bilet alırken başka gün yoktu. heyecanlıyım be sözlük.

    edit:gittim izledim daha da soğumadan sıcağı sıcağına yazayım.
    roger waters'ın kendi iç sorunlarına değinmiş biraz. babasını ikinci dünya savaşı'nda kaybetmiş olması, onun da babasını başka bir dünya savaşında kaybetmiş olması, mezarlıktaki sahneler derken çok iyi kurgulanmış bir film. trompet çalarken(in the flesh?'in introsu) uçağın geçmesi ve anında konserin başlaması çok iyi düşünülmüştü. şarkı performansları zaten turne boyunca çekilen görüntülerden oluştuğu için mükemmeldi. gözlerimiz comfortably numb'da david gilmour'u aradı. ama david kilminster bütün şarkıları bileğinin hakkıyla çaldı. ayrıca filmin başında "where we came" in diye başlayıp sonunda da "isn't this" diye bitirmesi çok güzel bir detay olmuş. son kısımda nick masonla soruları cevaplıyordu onun tamamını izleyemedim izleyen varsa çok uzun olupolmadığını söyleyebilir mi? saat baya geç olmuştu ve çıkmak zorunda kalmıştım.
    sonuç: çok güzel bir film.


    (burayanickgelcek - 29 Eylül 2015 17:10)

  • comment image

    ne efsane adam! başından sonuna kadar tüylerim diken diken izlediğim ve erdal eren'e de yer verdiği için daha çok etkilendiğim şahane gösterim.


    (beni rahatta okuyun - 29 Eylül 2015 23:44)

  • comment image

    olağanüstü bir yapım, mükemmel bir roger waters eseridir.

    filmini ağzım açık, salyalarım akarak, gözlerim pörtlemiş, kalbim yerinden fırlamışcasıma izledim.

    filmin tek kötü yanı vardı... o sahneyi o performansı canlı kanlı izleyememek; sessiz bir sinema salonunda ayak ucunla ritm tutmakla yetinmek...

    haykırarak şarkılarını söyleyemeyince zıplayarak dinleyemeyince ne anlamı kalır ki diyeceğim ama haksızlık etmeyeyim. müthiş bir görsel işitsel show eşliğinde harika bir dramatik hikaye ile birleşen bu yapıt beni benden aldı. her sahnesini ezberleyene kadar izlerim ulan.

    koca bir salonu ağattın vicdansız roger.

    (bkz: bir din olarak the wall)
    (bkz: bir peygamber olarak roger waters)

    edit: film bitince avm'den çıkamayan bir kitle olarak wallers adeta kayboldu. bunu ancak o an yaşayan bilir. bilen yeşillendirir. komedinin sürü psikolojisinin dibi... bi an deneyde kobay olarak kullanildigimizi da düşünmedim değil hani...


    (just wait for it - 30 Eylül 2015 00:10)

  • comment image

    yıllardır istediğim aradığım fanteziyi dün gerçekleştirmeme vesile olan konser/belgesel. the wall'u canlı izlemiş biri olarak ve tabi ki yerini hiç bir şey tutamaz ama tekrar izlemek istediğim zamanlarda amatör değil profesyonel çekilmiş geniş ekran sinema sisteminde, dvd çıksa da izlesek hayalleri kurarken, sinemada izlemek benim için tam bir fanteziydi.

    70 yaşına gelmiş torun torba sahibi olmuş bir adamın, halâ babası için ağlaması o'nun yokluğunu hissetmesi bende ayrı bir duygu oluşturdu dün gece. yani anne baba eksikliği 300 yaşına da gelsen geçmiyor demek ki. film, genelinde iyiydi o duyguyu tekrar yaşadık, duvarı ördük ve yıktık. filmin başında, trompet dinlerken üstümüzden geçen uçakla konsere başlamak ayrı bir gaz verdi. bazı yerleri çok beğenmedim konserde kesinlikle daha etkileyiciydi neden öyle oldu bilmiyorum. sinemanın ses sistemi de çok başarılı sayılmazdı açıkçası. çekimler güzel olmuş beğendim. run like hell'i bekledim ama beklediğimi çok da alamadım. keşke istanbul'u gösterseymiş o şarkıda. çünkü manzara gerçekten enfesti seyirci coşkusu harikaydı. genel olarak savaş, baba yoksunluğu eksikliği teması işlenmiş, karşı tarafa ne hissettirdi bilemem herkes adına, ama bende ki etkisini paragraf başında belirttim.

    yani 2. dünya savaşını kullanarak ekmek yemesi vs. bunlara hiç girmiyorum evet öyle gözüküyor ama belli ki bu adamda savaşlar, baba figürü vs hep bir sorun. ayrıca 35 yıl önce yapılmış bir albüm, bir konser halen aynı coşkuyla izleniyor ve dinleniyorsa ben eleştirecek pek bir şey bulamıyorum.

    sonundaki soru cevap kısmında güldük baya bir. sevgili nick mason ile cevapladılar. roger ukala-bencil olduğunu yine belirtti sağolsun. ama rick wright'ın adının geçmemesinden hoşnut olmadım, insan bir cümlede olsa bahseder yahu.

    ha bir de, erkeklerde beyaz spor ayakkabıyı hiç sevmem ama nedense bu dedeye ayrı bir hava katıyor.


    (matilda mother - 30 Eylül 2015 09:00)

  • comment image

    "the wall"un neden efsane oldugunu bir kez daha gosteren film.
    bir salon dolusu insan sonucta, heyecanlanir arada bir iki kisi, keyiften sigamaz koltuguna diyordum amma işte turnenin tamamindan en guzel en ozel olan anlar perdeye yansiyor. yani oyle de bir performans ki, tek bir an kaçırmaksızın, herkes buyulenmiscesine kitlenmişti perdeye..

    kisaca toparlamak gerekirse, bildiginiz gibi albumu bastan sona dinlerken farkedilen bir hikaye var. bu hikayede de anlatilanlara herbirimiz tarafından getirilen farklı yorumlar, anılar ve kurgular var. yani ayni gibi gözükse de aslında herkes için ayrı ayrı "the wall".
    işte bu film ile the the wall'ı ,roger waters'ın iç dünyası ve yansımaları olarak yeniden izliyoruz. büyükbabasını ve babasını savaşa kurban veren adamın yolculuğuna eşlik ediyoruz.


    (neverendingstory - 30 Eylül 2015 09:16)

  • comment image

    beklentilerim tiyatral, psikolojik bölümlerinin daha uzun ve detaylı olması yönündeydi, bu haliyle dev ekranda dolby surround ile görselliğin detaylı bir şekilde yansıtıldığı konser filmi etkisi yarattı sadece.


    (iriminage - 30 Eylül 2015 15:04)

  • comment image

    yarın istanbul'a geçecek biri olaraktan, planım cuma ya da cumartesi izlemekti. şimdiden biletimi alayım diye baktım kiii, tek günlük gösterimmiş ya lannn!
    belki ben yanlış görmüşümdür, di mi? başka günlerde de gösterimi var ama hangi sinemada olduğunu beceriksiz bendeniz bulamadı, di mi?
    lâkin değilse de küfür.zip dosyasını full extract yapıyorum sana cinemaximum!!!


    (symphonic - 30 Eylül 2015 17:43)

  • comment image

    müzik tarihinin gelmiş geçmiş ve (roger waters ve muadili adamların artık yetişmeyeceğinin son yirmi yılda tescillenmesinden hareketle) gelecek en büyük gösterisinin kaydı.

    insanlığın ortak hazinesi olan bu gösteri mutlaka kayda alınmalıydı. bu yönüyle harika bir iş çıkarılmış.

    yalnız o şarkıların ortasına giren görüntüler çok can sıkıcı. hele another brick in the wall part 1 neyse de, one of my turns'ün hepten içine edilmiş. işin kötü tarafı, araya giren görüntüler insanı konser atmosferinden koparıyor, konsantrasyonunu bozuyor. bana ne roger waters'ın araba sürüşünden. şarkının ortasında ne işi var. abuk subuk malikanede boş oda gezmeleri cabası. yine bring the boys back home'dan comfortably numb'a geçişi de piç etmişler (iki bölüm arasındaki bar sahnesini tenzih ederim.)

    en son led zeppelin de the song remains the same'de aynı haltı yemişti.

    yine koy o kişisel çekimleri ama, dvd ekstrası olarak yayınla misal.

    her neyse, sonuçta the wall... gösterisiyle, muazzam olma eylemine yepyeni boyutlar katmış bir yapıt. bu kalitede kaydedilmeseydi, medeniyetin bir yanı hep eksik kalacaktı.

    not: bu konseri canlı izleme şansını kaçırmış olsaydım, sinirden herhalde bu entryyi girecek durumda olmazdım.


    (protospher - 20 Kasım 2015 20:40)

Yorum Kaynak Link : roger waters the wall