scorsese'nin ilk ciddi sinema denemesi olan film. yıllar sonra çekeceği benzer tarzda goodfellas ve son filmi the departed ile karşılaştırdığımızda daha sahici bir gagster filmi diyebiliriz.hatta yer yer dogma filmlerini anımsatan bir yapısı da var. devamlı aralarında küçük hesaplar yüzünden tartışan ve en sonunda her şeyi arapsaçına dönüştüren garip gangsterler var bu filmde. film tek kusurlu yanı aslında çok belirgin bir fikre sahip olmayan hikayesi diyebiliriz. ama scorsese'nin usta rejisi, mükemmel oyunculuklar, sarkmayan senaryo ve yer yer kafa şişirse de filmle gayet uyumlu müzikler bu filmi kült bir scorsese klasiği yapmaktan geri bırakmıyor.

(fictionel - 24 Ocak 2007 20:25)

erkeklerin dunyasini anlatan bir film..

--- spoiler ---
kadinlar bu dunyada eziktir, degersizdir.. buna ornek olan ve filmin/erkeklerin bu tavrini en iyi ozetleyen sahnede, charlie ile johnny kavga etmektedir, teresa araya girer, orada sıkışır ve o esnada teresa astim krizi gecirir.. teresa'nin sevgilisi olan charlie ise teresa'nin yaninda kalmaz, onu tanimadigi bir komsu kadina emanet eder ve johnny'nin pesine duser.. iste budur, kadinlar martin scorsese'nin dunyasinda, mean streets'de arada kalandir, sıkışandır ve kotu durumlarda kadinlar terk edilir, erkegin pesinden gidilir..
--- spoiler ---

(whatdreamsmaycome - 3 Şubat 2007 11:13)

filmde mook diye bir kelime geçiyor. bu söz için de goodfella'nın tam karşıtı deniyor bildiğim kadarıyla. belirli bir anlamı yok ama, "arkadaşını satan, adi herif" gibi bir manaya gelmesi lazım.

torpil atıp milleti tırstıran haşere çocuk gibi johnny boy, gençliğinde de niro'ya çok yakışıyor zaten böyle tipler. o problem çıkartıyor, koruyucu meleği, dost canlısı charlie çözmeye çalışıyor.. bir yönüyle goodfellas,taxi driver ve raging bull'un gelişini müjdeliyor da diyebiliriz bu film için.

filmin ortasındaki olaylar biraz daha kesilse ve sonu daha vurucu olsa çok daha hoş olabilirdi tabi film ama bu haliyle bile çok iyiydi.

--- spoiler ---

benim anlamadığım bir sahne film boyunca hep iyi gibi görünen charlie'nin filmin ortalarında bardaki kadına sarkıntılık etmesi, yanındaki erkeğe sataşması falan. sanırım yahudi diye ama neden böyle bir sahneye gerek duyuldu tam anlayamadım.

--- spoiler ---

(nihilanth - 23 Ağustos 2007 20:42)

filmin açılış sahnesinde geçen "you don't make up for your sins in church. you do it in the streets. you do it at home. the rest is bullshit and you know it" sözlerini seslendiren sanıldığı gibi harvey keitel değil yönetmen martin scorsese'dir.

(piccadilly - 4 Şubat 2009 15:25)

--- spoiler ---

- what's this?
+ this wha?
- this?
+ wha?
- that. what is this look like, ha?
+ wha?
- where did you get this?
+ wha?
- where did you get this?!
+ whe?
- this!
+ wha?

--- spoiler ---

diyaloğu ve johnny boy'un mimikleri ile gürültülü kahkaha attıran scorsese eseri. fırlamalık de niro'ya gerçekten çok yakışmış. wha?

(falandankorkmamfilandankorktugumkadar - 16 Temmuz 2011 03:10)

de niro'nun, de niroluğun zirvesinde olduğu bir yapım. de niro de niro oldu böyle de niroluk görülmedi de denir ona..

(cameltosis - 17 Şubat 2012 16:09)

aklından "robert de niro'nun gençlik performansı nasıldı acaba?" diye bir soru geçirenlerin izlemesi gereken film.

- "cehennem acısı iki çeşittir. ellerinle dokunabildiğin çeşit ve yüreğinde hissettiğin çeşit."

(zemin yesil 12 yildiz 3 ok sari - 17 Şubat 2012 16:17)

gördüğüm en gerçekçi cinayet sahnesine sahip.

izleyenler anlamıştır, o ortasında sergio ramos tipli adamın işlediği cinayet.

(estruda - 2 Mart 2012 20:33)

nefis sahnelere sahip film. iki sevgili deniz kenarına gider. adam denizi sevmediğini, dağları sevdiğini söyler. kız “ama manhattan’da dağ yok ki” deyince, adam “olsun, gökdelenler var, ikisi de aynı şey” der.

(tut miki yan cek - 22 Şubat 2013 12:15)

nedense değeri bilnmeyen bu film martin scorsese'nin ilk başyapıtıdır. 4 arkadaşın new york sokaklarında yaşam ve dayanışmalarını anlatır. robert de niro'nun en ii performansı (taxi driver ve raging bull'dan bile ii)

(pumpkin - 20 Mayıs 2001 15:57)

johnny boy rolünde robert de niro inanılmaz bir performans sergiliyor. izlediğim en muhteşem oyunculuklardan biri. filmin kendisini de izlediğimde çok başarılı bulmuştum, hala da buluyorum. ancak bu film ne tanınıyor, ne beğeniliyor. bu bağlamda "keşke insanlar troy'u, yüzüklerin efendisi'ni beğenmese de bunun gibi filmleri beğense" diyesim geliyor.

(roda cherji - 25 Mayıs 2004 20:33)

scorsese'yi de bir karesinde asci/ahci olarak gordugumuz bir filmdir.

(hemingway - 8 Haziran 2004 04:50)

76'da taxi driver, 77'de new york new york, 80'de raging bull, 82'de the king of comedy, 90'da goodfellas, 91'de cape fear ve son olarak 95'te casino ile devam eden martin scorsese - robert de niro iş birliğinin ilk meyvesi ve bir anlamda da 20 yıl boyunca peşi sıra kült film üretmiş bu ikili için her şeyin başladığı '73 yapımı film. göz ardı edilmemesi gereken, taxi driver gibi bir başyapıtın durup dururken ortaya çıkmadığını gösteren, johnny boy ile travis bickle ile arasında benzerliklerin görüldüğü ve scorsese'nin 20'li yaşlarda neler yapmaya çalıştığını görmek açısından heyecan verici. bir nevi müjdeci...

charlie'nin film boyunca mazuplikle ağır başlılık, günahla kefaret, amcası mario ile arkadaşı johnny ve sevgilisi teresa arasında gidip gelmesi ve tüm bunların yarattığı ikilik harvey keitel tarafından mükemmel bir şekilde işlenmiş bu arada. bir sahnede 20, diğerinde 40 yaşında adeta...

(kivikocan - 22 Ocak 2015 16:39)

robert de niro ve martin scorsese ortaklıynın başlangıcı olarak kabul edilirse oldukça bereketli bi yapımdır..

(drunk - 17 Eylül 2004 03:33)

1973 yapımı, martin scorsese ve robert de niro ortaklığını başlatan bir film. senaryo scorsese tarafından yazılmıştır, olaylar little italy denen new york' da ki italyan mahallesinde geçer. bu filmde bence başrol harvey keitel olmalıdır, daha ön bi karakter. pumpkin in dediği gibi robert de niro hakkatten canavar bi performans sergiliyor. bu filmde kaçırılmayacak bi yönde acaip tatlı olan müzikleridir. film şu sözlerle açılır:

"you don't make up for your sins in church. you do it on the streets..."
yani günahlarını kilisede affettiremezsin, sokakta affettirebilirsin.

zaten bu yüzden charlie(harvey keitel) johnny boy (robert de niro)' u beladan korumaya çalışmaktadır.
mutlaka izlenmesi gereken bir film.

(dreamania - 8 Eylül 2001 01:31)

ben bu filmde çok gülerim genç. scorsese'yi zaten severim, ama bu filmin yeri ayrıdır bağa göre. öyle uzun boylu bir film değildir, scorsese'nin şimdilerde kafayı taktığı epik dilin esamesi bile okunmaz. taxi driver'daki gibi alt metnin dibine vurmamıştır, ya da raging bull'daki gibi sağlam bir kurgu derdi de yoktur.
derdi sadece sokaktır bu filmin, öyle gört başı mamur bir mevzuua gerek duymamıştır. tipik scorsese figürleri yine vardır: din, mafya, italyanlar, zenciler, kadın, amca vs. fakat bunlar da öylesine çocuk kalmıştır ki, evet çocuk kalmış bir mahalle mafyası filmi gibidir mean streets.

karakterlerin hiçbiri azılı haydut değildir. çocuklardan 20 dolar çarpıp sinemaya giderler misal. hele keitel'in o masum hâlleri sevindirik yapar valla beni. keza, de niro da ne kadar güzel bir çocuktur ayol filmde. her şey tırışkadan yaşanır vesselâm. öyle güzel, öyle derin, öyle yeşil gözleri vardır. bayılırım.

(atlantisten gelen zekiye - 27 Ocak 2005 12:42)

martin scorsese'nin adını duyuran ve belki de en iyi filmi olan 1973 yapımı film. filmde büyük oymamayı seven mafya elemenı johnny ^* ile mafyadan elini eteği çekmeye, kendini dine adamaya çalışan charlie^*'nin öyküsü var. film daha çok new york'ta yaşayan katolik italyanların din ile mafya arasında gidip gelmeleri konu eder, filmin seneryosunu martin scorsese ile mardik martin yazmıştır.

yıllar sonra filmi wong kar wai'nin, wong gok ka moon adıyla tekrar çevirmişliği de var.

(ziverbey - 20 Aralık 2005 09:21)

ilginc olan ise, filmin neredeyse tamaminin los angeles'ta cekilmi$ olmasidir .

(set - 5 Ocak 2002 16:46)

scoresese'nin olgunluk donemini baslatan film olarak da kabul edilir. hemen hemen tum scorsese filmlerinde oldugu gibi, esi dostu ya da bir yabanciyi kurtarmak ve hayirlara vesile olmak ya da olamamak kahramanimizin asil kaygusudur. bu da tabi katolik ahlakina uygu bir dusuncedir denilebilir. ayrica filmdeki olaylarin scorsese'nin kendi hayatinda onemli bir yeri vardir zira cocukken yetistigi bir italyan mahallesinde tanik oldugu bir olayi perdeye uyarlamistir.f ilmin acilis sahnesinde kameranin keitel'i kesisi unutulmazlar arasindadir. ayrica filmin galasindan sonra elestirmenler robert de niro'nun gercekte sokaktan bulunup boyle bir psikopatin nasil olup da aktor haline getirilip filme kondugunu yazarlar.

(hemingway - 25 Ocak 2006 10:09)

sinema tarihinin en güzel kavga sekansını bu film içerir. de niro bilardo masasının üzerinde ıstakayı sağa sola sallar, keitel devamlı arkasına bakarak odayı saat yönünde dönerek kateder, bu sırada arkasındakiler kafasına bilardo topu atmaktadırlar, polis gelir, kavga durur, barışılır. içkiler içilirken kavga tekrar başlar, tekrar durur, tekrar başlar.

(stalker - 6 Haziran 2006 17:15)