• "ve efsane buradan devam etmektedir:2007 : metal gear solid 4 guns of the patriots"
  • "müzikleri en az kendisi kadar aşmış bir seri. oynarken insanı film moduna sokabiliyor. filminin bir hayalkırıklığı olmamasını umup, hideo kojima'nın önünde saygıyla eğiliyorum."
  • "(bkz: what the..)"
  • "kendiler rpg değil stealth action oyunudur.bu türü yaratan seridir ayrıca."
  • "bu seriden herhangi bir oyunu sevenler için tavsiye edilecek oyunlardeus exthief the dark agethief 2 the metal agesystem shocksystem shock 2dir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    donanım haber'de en büyük oyun topluluğu olan "metal gear serisi" hakkında, hayran sayfasında adını bulamadığım bir kullanıcı dev bir yazı yazmış, "mgs" hakkında, ben anlamadım, metal gear alemini çözemiyorum" diyenler için ilaç niyetine olacak, kafanızı biraz daha karıştıracak: (oyunlar çıkış krohnolojisi değil, konu kronolojisinde incelenmiştir, bu yüzden "metal gear solid 3 snake eater" baştadır.)

    ""
    metal gear | önemli bilgiler -

    metal gear by konami (by hideo kojima)

    tactical espionage action game series

    1987 - metal gear

    1990 - metal gear ii: solid snake

    1998 - metal gear solid

    1999 – metal gear solid: integral

    1999 – metal gear solid: vr missions

    2004 – metal gear solid: the twin snakes

    2001 – metal gear solid ii: sons of liberty

    2003 – metal gear solid ii: substance

    2004 – metal gear solid iii: snake eater

    2005 – metal gear solid iii: subsistance

    2006 – metal gear solid: portable ops

    2007 – metal gear solid iv: guns of the patriots

    -
    ana hikayeden bağımsız oyunlar:

    1990 - snake's revenge

    2000 - metal gear: ghost babel

    2005 - metal gear acid

    2006 - metal gear acid 2

    metal gear evreni

    uyari: bu yazı içerdiği önemli detaylardan dolayı oyunlardan alacağınız tadı yok edebilir. okumadan önce bu oyunları oynadığınızdan, ya da oynamak istemediğinizden emin olunuz. aksi takdirde okumayınız. – müdüriyet –

    aslında bir film yönetmeni olmak isteyen hideo kojima, tesadüfen girdiği konami’de 1987 yılında yarattığı metal gear isimli oyunla ne kadar büyük bir
    süreci başlattığının farkında bile değildi. o zamanki bilgisayar sistemlerinin kısıtları ve genç hideo’nun içindeki atom bombası korkusu ona bir dahi olmanın yolunu açmıştı. şimdi ise geldiği noktada dünyanın en iyi oyun yapımcılarının arasında ve yarattığı seri yirmi milyondan fazla sattı. işte kojima’nın mükemmel senaryoları ile yarattığı metal gear evreni’nin en önemli beş oyunu ve bütün dünyanın merakla beklediği altıncı oyun ile ilgili tüm bilinenler.

    metal gear solid 3: snake eater
    2004 / playstation 2

    eski zamanlara uzanan bu oyunda, kahramanımız solid snake’in babası big boss’un hayatının önemli bir bölümünü anlatıyor. efsanevi askerin hocası the boss’u tanıyor ve revolver ocelot’un toy halini görüyoruz.

    kojima diyor ki… “destanın başlangıç noktası”

    amerika 1963 ve 64’deki kennedy suikastı ve vietnam savaşı ile birlikte tarihindeki kara zamanlara girmişti. ben de mgs3 için çok zengin malzeme sunan bu zaman dilimini seçtim. kariyerimde babalık ile ilgili yeteri kadar oyun yaptığımı düşündüğüm için bu oyunda “analık” temasını ön plana çıkartmak istedim ve bunu sağlayacak bir karakter yarattım. bu karakter sonradan the boss’a dönüştü. bu ana – oğul tarzı ilişki sayesinde senaryom 60’ların klasik ajan hikâyelerinden daha farklı bir boyut kazanmış oldu. the boss, snake’i seviyordu, onun hocasıydı ve bir anne gibiydi. fakat bir şekilde komplike ve çekişmeli bir ilişkileri vardı. annelik tarafını her şeyden çok ifade etmek zorunda olduğumu biliyordum. boss’u tasarlarken tek göğsü dışarıda, çocuğunu emziren bir ana hayal ettim. onu ilk dizayn ettiğimde göğsü civarında snake’in bir dövmesi vardı. ateş ettiği zaman göğsü sallanacak ve snake’in resmi gülüyormuş gibi olacaktı. böyle bir efsane olacaktı, gülen yılanı gördüğünüzde hayatınız son bulacaktı. bu düşünceden vazgeçmeme rağmen boss unutulmaz bir karakter oldu ve jack’i (big boss) tanımladı.

    neler oldu...

    2. dünya savaşın sonunda dünya doğu ile batı olarak ikiye bölünmüştü ve soğuk savaş başlamıştı. 1962’de sovyet bilim adamı nikolai stepanovich sokolov, bir amerikan ajanı ile konuşarak iltica talebinde bulundu. kendisi bir silah uzmanıydı ve ruslar’ın ilk insanlı uzay roketinin yapımına da yardım etmişti. talebin sebebi, sokolov’un bir süre sonra yaptığı silahların gücünün kontrolden çıktığını anlaması ve görevi bırakmak istemesiydi. bu durumda önce ailesi, ardından da sokolov ülkesinden kaçırıldı. binbaşı zero, sokolov’u berlin duvarından geçirmeyi de başardı fakat yolculuktan dolayı kötü durumdaki sokolov’un batı berlin’de hastaneye yatırılması gerekiyordu. o sırada amerika, ruslar’ın küba’dan füzeleri kaldırmayı reddetmesinin krizini yaşıyordu. dünya bir nükleer krizin eşiğindeydi. başkan john f. kennedy, bir şekilde sovyetler birliği ile anlaşma yapmak ve füzeleri çektirmek zorundaydı. insanlara amerika’nın anlaşmadaki rolünün türkiye’de bulundurduğu nükleer silahları çekeceği olarak lanse edildi. gerçekte ise amerika, sokolov’u ruslar’a geri vermeyi kabul etmişti. ruslar onu silah geliştirmeye devam etmesi için zorladı.

    the cobra unit

    cobra birliği, 2. dünya savaşı sırasında the boss ve arkadaşları tarafından kuruldu. altı üyenin her birisinin farklı üstün özellikleri vardı. güçlerini birleştirip savaşta müttefiklerine yardım ederek savaşın kazanılmasını sağladılar, fakat kısa süre sonra birlik dağıtıldı. ama onlar tekrar bir araya geldiler
    ve albay volgin’in shagohod’ı seri üreterek 3. dünya savaşı çıkartma rüyasına ortak oldular.

    1964 yılında sokolov’un bir nükleer silahı tamamlamak üzere olduğu ve sovyetler birliği’ndeki virgin cliffs’de testlerini yapacağı öğrenildi. cia bu testlerin sokolov’u ele geçirmek için tek şans olduğunu düşünerek yeni oluşturulan fox birliği’ne operasyon emri verdi. başarılı olunursa fox resmi hale gelecekti. birkaç gün sonra görev başladı ve jack (naked snake, hatta snake) paraşütle virgin cliffs’e indi. operasyonu yöneten ve naked snake’e telsizle destek olan binbaşı zero, sokolov’un kurtarılmasından sonra onlara bir kurtarma balonu gönderileceğini haber verdi. snake’in yanında silah veya yiyecek yoktu, ayrıca kimseye görünmemesi gerekmekteydi. snake’in hocası the boss, 2. dünya savaşı’nda efsaneleşmiş bir kadın savaşçıydı. kurduğu cobra birliği savaşın kazanılmasında çok etkili olmuştu. snake, sokolov’u kuzeyde terk edilmiş bir fabrikada buldu. sokolov bir an önce ülkeden çıkmak istedi çünkü albay volgin peşindeydi. albay volgin, küba krizinden beridir gücünü kaybetmeye başlayan sovyetler’in lideri khrushchev’in değişmesini isteyen bir gruptandı. snake köprüye geldiğinde the boss ortaya çıktı ve snake’i bir güzel dövüp köprüden aşağı attı, sokolov’u da aldı ve volgin’ e teslim etti. bir süre sonra kendine gelen snake, sokolov’a zorla yaptırılan ve nükleer saldırı kapasitesine sahip shagohod’un helikopterler ile taşındığını gördü. volgin, helikopterden sokolov’un işyerine nişan aldı ve taşınabilir nükleer füzesini ateşledi. bu sırada kendisi için gelen kurtarma balonuna binen snake’de nükleer patlamaya şahit oldu. görev sona ermişti.

    ertesi gün sovyetler birliği lideri khrushchev, abd başkanı lyndon b. johnson’ı arayarak silah tasarım bürolarından birisinin nükleer patlama ile havaya uçurulduğunu söyledi ve bundan amerika’yı sorumlu tuttu. patlama sırasında radarda görülen amerikan uçağı (snake’in paraşütle atladığı) hem hava sahası işgali, hem de patlamayı kimin yaptığının kanıtıydı. khrushchev, amerika’nın iyi niyet ve masumiyetini ispatlamak için boss’u yakalayıp çaldıklarını iade etmemesi halinde nükleer savaş başlatacağını duyurdu. fox’un adını temize çıkarabilmesi ve varlığını koruyabilmesi için operation: snake eater iyi bir fırsat olacaktı.

    adem ve havva

    bu kez ruslar işbirliğini kabul etmişti ve bölgede snake’e yardımcı olması için adam ile eva adında iki kgb ajanı görevlendirildi. bu ajanlar şeytanın bacağını kırıp volgin’in güvenini sağlamış olan ve ondan bilgi sızdıran kişilerdi. snake’in bölgeden kaçışı için onunla fabrikanın enkazında buluşacaklardı. bu kez snake’in görevi sokolov’u kurtarmak, shagohod’u yok etmek, the boss’u yakalamak ve volgin’i öldürmekti. snake volgin’i öldürme fikrini beğenmese de bunu amerika’dan gücü zayıflayan rus lider istemişti. yolda karşılaştığı boss, snake’i yine hırpaladı ve bir kez daha karşılaşırlarsa onu öldürmek zorunda kalacağını söyledi. snake fabrika enkazına vardığında motosikletli bir kadın çıkan çatışmada snake’e yardımcı oldu ve kendisini eva olarak tanıttı. eva’ya göre adam, volgin’in şüphelenmesinden dolayı gelememişti. snake, sokolov’un hala shagohod üzerinde çalıştığını öğrendi. onu ararken aleksandr leonovitch granin adlı yaşlı bir adamın odasına girdi. granin, volgin’in silah geliştirme konusunda artık kendisini ve projelerini bir kenara attığını, bunun yerine bütün adamlarını ve bütçesini sokolov’un projelerine kaydırdığını anlattı. granin, ülkesi için füzeler üretmiş çok önemli bir bilim adamıydı ve kendi projesi olan ayaklı tank (metal gear) yerine shagohod’un tercih edilmesine çok içerlemişti. volgin’in askeri harcamaları için babasından kalan “the philosopher’s legacy” fonunu kullandığını anlattı. volgin’in amacı paranın ve shagohod’ın da gücünü kullanarak philosophers’ı yenmekti ve bunun için boss’dan yardım istemişti.

    the philosophers, legacy ve the patriots, la-li-lu-le-lo

    the philosophers, birinci dünya savaşı sırasında amerika, sovyetler birliği ve çin’in en varlıklı ve etkili on iki ailesi tarafından almanya, avusturya-macaristan ve türkiye’ye karşı güç oluşturmak için kurulmuş, sonradan da insanların iyiliği için dünyanın geleceğini kontrol etmeyi kendine amaç edinmiş bir organizasyondur. amaçlara ulaşılması için philosopher's legacy (filozofların mirası) fonu kurulur ve fona 100 milyar dolar para yatırılır (1945’deki bu para 1964 şartlarında 600 milyar, günümüzde ise 1 trilyon dolara eşdeğerdir). bu fon sayesinde philosopher, birinci ve ikinci dünya savaşları arasında kendi devletlerinin neredeyse tüm politik hareketlerini kontrol eder. hatta karar organı olan on iki kişilik wisemen komitesi, kendi ülkelerinde yönetim için kimin seçileceğine veya eleneceğine bile karar verirdi. bu güçle ülkelerini yönettiler ama ikinci dünya savaşı’nın ardından komite üyeleri birer birer öldü ve organizasyonun ulusal kolları birbirinden ayrılmaya başladı. yeni üyeler barış yerine savaşların olmasını ve böylece dünya dengelerinin istedikleri gibi yönetilebilmesini istiyorlardı. organizasyonun para akışını kontrol eden kişi (albay volgin’in babası) sadece rusların örgütte tam kontrole sahip olması için mirası çaldı, parçalara böldü. isviçre, avusturya ve hong kong da dahil olmak üzere dünyanın çeşitli bankalarına dağıttı. hesap bilgilerini ise bir mikrofilmde topladı. parayı üç ülkeden hangisinin çaldığı bulunamadığı için kimse cezalandırılamadı. snake eater operasyonunda mirasın yarısı altı sene sonra, kgb’nin elindeki diğer yarısı ise 1970’de amerikalılar’ın eline geçti ve amerikan kolu organizasyondan tamamen ayrılarak ismini the patriots (vatanseverler) olarak değiştirdi. 2009 yılında patriots, amerika’daki tüm bilgilerin dijital akışını kontrol eden bir program ile ülkelerini kontrol etme fikri üzerine yoğunlaştı. bir diğer ismi de la-li-lu-le-lo olan bu organizasyonun da on iki kişilik bir komitesi vardı ve kimliklerini “atanan” abd başkanları dahil kimse bilmiyordu.

    granin de shagohod’un yok edilmesini istediğinden, snake’e test alanına giden gizli mağaraları tarif etti. naked snake yolda giderken testten sonra sokolov’un öldürüleceğini ve khrushchev’in askerlerinin de üsse baskın yapacaklarını öğrendi. bu arada volgin, granin’i ajan sanıp öldürdü. shagohod amerika’ya nükleer füze atabilecek hale gelmişti, böylece seri üretime geçilecek ve amerika’nın dünyadaki üstün gücüne bir son verilebilecekti. snake yakalandı, işkence gördü ve bir gözünü kaybetti. volgin, sokolov’u da öldürdü ve çalınan c3’den ötürü bir ajandan şüphelendiğini açıkladı. gözler snake’e yakın davranan boss’a dönecekti ki ocelot volgin’in sevgilisi olan tanya’yı suçladı. snake bir şekilde kaçmayı başardı ve peşindeki askerlerden dolayı bir şelaleden aşağıya atlamak zorunda kaldı. uyandığında the sorrow’un hayaleti ile de bir süre uğraştı. the sorrow da, boss tarafından aynı köprüden aşağıya atılarak öldürülmüştü. ardından snake şelalenin altındaki gizli mağarada eva ile buluştu ve c3’ün yarısını aldı. patlayıcıyı shagohod’un yakıt tankına yerleştirmek için hangara döndü ama yine yakalandı ve yine boss’tan bir güzel dayak yedi. bu arada tanya’nın da eva olduğu anlaşılmıştı. volgin ile snake dövüşmeye başladı. volgin kaybetmek üzere iken kenarda izleyen ocelot’a vur emri verdi ama ocelot reddetti ve “-erkek gibi dövüş” yanıtını verdi.

    boss, eva’nın gitmesine izin vermiş, snake de mücadeleyi kazanmıştı. ikisi beraber motosiklete atlayıp topuklardılar. boss, eva’ya snake’i gölde bekleyeceğini söylemişti. yerleştirilen patlayıcılar infilak etti ama shagohod hiç etkilenmeden alevlerin arasından çıkarak motosikletin arkasından gelmeye başladır. eva geçtikleri köprünün ortasına c3’ün diğer yarısını yerleştirdi ve karşıya geçtiler. tam shagohod da geçerken snake patlayıcıya ateş etti ve köprü ile beraber shagohod da derin vadiye düştü. fakat hemen zıplayarak geri çıktı ve takibe devam etti. eva’nın da yardımı ile shagohod’ı bozan ve albay volgin’i öldüren snake hemen göle vardı. boss anlatmaya başladı. dünyayı böldüğü, savaşlardan çıkar elde ettiği ve askerleri kuklaları gibi kullandığı için philosophers’ı ortadan kaldırmak istemişti. amerikan hükümeti kendisine hep ihanet etmişti. nevada çölü’nde yapılan nükleer denemelerde radyasyona maruz kaldığı için artık çocuğu da olmamaktaydı. bu olaydan birkaç yıl sonra sovyetler uzay çalışmalarında hız kazanınca, amerikalılar da uzaya insan göndermek istemişler ama insanı uzaydaki radyasyondan korumanın yolunu bulamamışlardı. bunun için zaten radyasyona maruz kalmış olan boss’u uzaya göndermişlerdi. boss, uzayda amerika ve rusya arasındaki anlamsız çekişmeyi bir kez daha anlamıştı ve bunun için bir şeyler yapmak gerektiğini düşünüp ülkesine ihanet etmeyi göze almıştı. açıklamalarından sonra legacy’nin yerini gösteren mikrofilmi snake’e verdi ve ondan kendisini öldürmesini istedi. snake istenileni yaptı ama buruktu ve olanlara bir türlü anlam veremedi.

    ocelot = adamska?

    naked snake ile eva beraber sovyetler birliği’nden kaçıp geceyi alaska’da geçirirdiler. snake yalnız uyandı ve eva’nın bıraktığı ses kaydını fark etti. kasette eva aslında bir nsa veya kgb ajanı olmadığını, hatta sovyet hükümeti için bile çalışmadığını söylüyor ve snake’in cebinden aldığı mikrofilm için de özür diliyordu. bu bayan gerçek eva’nın buluşma yerine gelmesini engelleyen bir çin ajanı’ydı ve amacı mirası ele geçirip philosophers’ın çin ayağını üstün kılmaktı bittabii ki. diğer ajan olan adam ise buluşma yerine gelmişti ama onunla çatışıldığı için kimliği anlaşılamamıştı. adam aslında ocelot’dan başkası değildi. ocelot da volgin’in askeri, kgb ve gru ajanı değil, cia ve philosophers’ın adamıdır. eva (çin ajanı) philosophers’ın çocuklarından birisiydi ve onların okulunda öğretmen olan boss’la çok önceden tanışmaktaydı. boss onu başından beri tanımasına rağmen öldürmemiş, çünkü snake’e düşüncelerini iletmek için kullanmış, onun kendisi hakkındaki gerçekleri bilmesini istemişti. gerçekte the boss amerika’ya ihanet etmemişti ve ülkesini bırakıp sovyetler’e gitmesi tamamen düzmeceydi. boss’u amerika, volgin’den mirası çalması ve shagohod’u yok etmesi için göreve göndermişti, fakat albay volgin amerikan yapımı nükleer füzeyi sokolov’un çalıştığı fabrikaya atınca işlerin rengi değişmişti. kanıt istendiğinden dolayı sıkışan amerikan hükümeti’nin boss’tan kurtulmaktan başka çaresi yoktu, çünkü geri dönerse olaylar ortaya çıkabilirdi. boss, tarihe bir hain olarak geçecek ve kimse onu anlamayacaktı ama onun son görevi naked snake’in ellerinde can vermekti; o da görevini yaptı. the boss gerçek bir askerdi ve ülkesini satmamıştı; ülkesi onu satmış olsa bile.

    the sorrow ve the boss ilişkisi

    the boss’un babası bir philosophers mensubu idi. philosophers, yalnızca babasını öldürmekle kalmamış, aynı zamanda the boss’un radyasyona maruz kalmadan önce 1944’de normandiya’da doğurduğu çocuğunu da ondan almışlardı. çocuğun babası boss’dan iki yıl önce ölen the sorrow idi. aslında the sorrow’u verilen görev gereği öldüren de the boss’un ta kendisi olmuştu. philosophers’ın elinden aldığı çocuk ise the boss’un yardımı ile henüz yirmi yaşında binbaşı olan ocelot’un ta kendisi idi.

    amerikan başkanı, naked snake’i ağırladı ve ona boss’u alt edebildiği için big boss unvanını verdi. fox birliğinin de ordunun sızma görevlerinde kullanılabileceğine karar verildi ve başına big boss getirildi. bu güzel seremoniye karşın big boss mutsuzdu ve hocasının ipinin çekilmesinden dolayı hükümete kin beslemeye başlamıştı. bu arada ocelot mirasın yarısını amerika için ele geçirmişti; eva’daki mikrofilm sahteydi (boss, snake’e bilerek sahte mikrofilmi vermişti) ve mirasın diğer yarısı kgb’nin elindeydi.

    1970 yılında binbaşı zero fox’u dağıttı. philosophers’ın amerikan ayağı mirasın diğer yarısını da elde etti ve organizasyondan ayrılarak adını the patriots olarak değiştirdi. 1971 yılında big boss dağılan fox birliği yerine foxhound’u kurdu. 1972 yılında "les enfants terribles" projesi ile “big boss’un çocukları” doğdu.

    karakterler:

    naked snake (big boss)
    asıl adı john ve bir fox birliği üyesi. savaş, yıkım, gizlilik, psikoloji ve yakın dövüş gibi eğitimlerini the boss’dan alan naked snake sonradan big boss haline geliyor.

    binbaşi tom (binbaşi zero)
    eski bir sas mensubu, özel güçler birliği fox’un komutanı ve snake eater operasyonu’nu yöneten kişi.

    para-medic
    binbaşı zero ve sigint ile beraber telsiz destek ekibini oluşturuyor ve naked snake’e tıbbi yardım sağlıyor.

    sigint (donald anderson)
    bilgileri ansiklopedi kabul edilen bir taktik destek uzmanı. 1965’de darpa isimli bir organizasyona katılıyor ve 90’larda başkan oluyor.

    başkan lyndon baines johnson
    john f. kennedy’nin öldürülmesi ile göreve gelen ve 1963 – 1969 yılları arasında görev yapan otuz altıncı amerikan başkanı. görev sonunda naked snake’e big boss unvanını veren kişi.

    nikita sergeyevich khrushchof (krushchev)
    topraklarındaki patlama ile ilgisi olmadığını ispatlayamazlarsa amerikalılara nükleer savaş açacağı tehdidinde bulunan sovyetler birliği lideri.

    nikolai stephanovich sokolov
    silah tasarımında çalışan ve gizli okb–754 dizayn bürosu’nun başındaki sovyet bilim adamı. shagohod’un tasarımcı ve üreticisi. tasarladığı birçok silahın yanı sıra, rus vostok roketinin de fikir babası. amerika’da onu bekleyen ailesinin yanına gitmek ve bir daha silah üretimi ile uğraşmamak istiyor.

    aleksandr leonovitch granin
    okb–812 granin dizayn bürosu’nun yöneticisi, silah tasarımcısı ve metal gear fikrinin yaratıcısı. öldürülmeden önce metal gear projelerini amerika’daki bir arkadaşına (otacon’un dedesine) göndermiştir.

    eva (tatyana, tanya)
    snake ile eva olarak buluşan bu kadın khrushchev için çalışan bir kgb ajanı olduğunu söylese de, mirası çalmaya çalışan bir çin ajanı olduğu ortaya çıkıyor. görevi icabı miras ile ilgilenen herkesi öldürmesi gerekirken, boss’a verdiği sözden dolayı snake’e dokunmuyor.

    the boss (the joy)
    yaşayan efsane ve big boss’un öğretmeni. 2. dünya savaşı sırasında kurduğu cobra birliği savaşın kazanılmasında etkin rol oynadı. eski bir ingiliz sas ajanı olan the boss dünyanın en iyi askeri olarak nitelendiriliyor ve gerçek görevini hem arkadaşlarından, hem de snake’den saklıyor.

    binbaşi ocelot (adamska)
    ocelot birliği’nin komutanı ve sağı solu belli olmuyor. volgin’den emir alıyor, kgb için çalışıyor gibi görünüyor ama aslında bir cia ajanı.

    albay yevgeny borisovitch volgin
    volgin bir rus milliyetçisi ve rus ulusal istihbaratında albay. sokolov’u kullanarak shagohod’u tamamlatmayı ve bunu amerika’nın gücünü bitirmek için kullanmayı planlıyor. giydiği dış iskelet, ileride gray fox’u hayata döndürecek olan exoskeleton’ın bir prototipi. vücudu on milyon voltluk elektrik yükünü taşıyabiliyor.

    the sorrow (keder)
    ölülerle konuşabilme yeteneği olan bir cobra birliği üyesi. savaşlarda yeni ölmüş askerlerle konuşarak asla bulunamayacak bilgilere ulaşabiliyordu. iki yıl önce çocuğunun annesi olan boss tarafından köprüden aşağı atılarak öldürüldü. yine de dargın değildi çünkü boss’un görevi gereği birinin ölmesi, diğerinin yaşaması gerektiğini biliyordu.

    the pain (aci)
    arılara hükmedebilen bir cobra birliği üyesi.

    the fear (korku)
    kertenkele gibi bir dile, çita gibi bir hıza, örümcek gibi bir tırmanışa ve tatar yayı gibi bir silaha sahip olan cobra birliği üyesi.

    the end (son)
    modern keskin nişancılığın babası olarak gösterilen the end’in yaşı yüzün üzerinde ve öldürücü yerine bayıltıcı fişekler kullanıyor. tüm enerjisini savaşa depolamak için sürekli uyuyor.

    the fury (öfke)
    uzayda kafayı sıyırmış eski bir astronot ve cobra birliği üyesi. hala uzay elbisesini çıkartmıyor, zihninde “görev kontrol”den direktifler alıyor ve dünyayı alevler içinde yanarken görmek istiyor.

    binbaşi ivan raidenovitch raikov
    albay volgin’in sağ kolu ve sevgilisi (evet, doğru okudunuz). adıyla da, görüntüsüyle de mgs2’deki raiden’a çok benziyor; fakat bir akrabalık yok.

    -
    metal gear
    1987 / msx2, nes

    serinin ilk yapılan oyunu olmasına rağmen, hikâyesi mgs3’ün bıraktığı yerden başlıyan metal gear’da kahramanımız solid snake ile ilk kez tanışıyoruz. genç hideo kojima, konami’den aldığı bir görev üzerine kendisini metal gear’ı yaratırken buldu. bir savaş oyunu yapması istenmişti ama bunu yeni ve güçlü nes konsolu için değil, çok daha düşük kapasitesi olan msx2 home computer için tasarlaması gerekiyordu.

    kojima diyor ki… “her şeyi başlatan oyun”

    msx2’nin kapasitesi çok sınırlıydı, öyle ki aynı ekranda uçuşan kurşunlarla beraber üçten fazla karakter yer alamıyordu ve oyuncuların savaşı sonraki ekranlara taşımalarına imkân yoktu. bu şartlar dahilinde oyunu savaş tarzından çıkartmayacak bir konsept geliştirdim. savaşmaktan çok kaçtığınız bir savaş oyununda çok fazla düşman da olması gerekmiyordu. oyun bu haliyle msx2 için piyasaya çıktı ve oldukça da tutuldu. asıl bomba konami’nin oyunu nes’e port etmeye karar vermesinden sonra oldu. oyun anında hit oldu ve sadece amerika’da bir milyon sattı. benim ise nes versiyonunda hiç söz hakkım yoktu. bu versiyonda oyunun boss’u bile yoktu, sadece bir bilgisayar ekranına ateş ediyordunuz. oyun tamamen bir çöplüktü.

    benim büyüdüğüm zaman diliminde ülkem nükleer savaşın gölgesinde kalmıştı. ben de bu zamanların korkutuculuğunu bir şekilde yansıtmak istedim. gerçekte nükleer silahlar öyle pek heyecan verici şeyler değildirler. önce amerika’ya baktım, kara üniteleri, hava taşıtları ve denizaltıları vardı, ama gerçek anlamda mobil bir nükleer silahları yoktu. böyle her yere gidebilen ve her yere ateş edebilen bir silah ile nükleer savaşın sınırları da genişleyecekti. başkalarına tuhaf gelse de böyle bir aletin bir yürüyen tank olması gerektiğini düşündüm ve bu fikirle yola çıktım.

    neler oldu…

    1995 yılında güney afrika’nın derinliklerinde, garzburg’un 200km kuzeyinde silahlanmış küçük bir devlet olan outer heaven dünyanın başına dert oldu. batılı devletler burada dev toplu katliamlar yapabilecek bir silahın yapılmakta olduğunu ortaya çıkarttılar. tehlikeyi ciddiye alan abd, konuyla ilgilenmesi için efsanevi asker big boss’un kurduğu ve lideri olduğu gelişmiş teknolojili özel kuvvetler birimi foxhound’u görevlendirdi. görevi alan big boss, bölgeye hemen gray fox’u gönderdi. gray fox varmasından birkaç gün sonra “metal gear…” şeklinde son bir mesaj gönderdi ve ortadan kayboldu. bu olayın ardından big boss bu sefer foxhound’a daha yeni katılan çaylak ajan solid snake’i bölgeye göreve gönderdi. solid snake, o dönemde hem düşmanları hem de dostları tarafından korkulan bir kahraman ve tam bir kaçık olarak görülüyordu.

    outer heaven’a başarıyla sızan solid snake, yerel direniş üyelerinden schneider, diane ve jennifer ile bağlantı kurdu. onların da işbirliği ile gray fox’u da kurtarmayı başardı ve ondan metal gear hakkındaki ürkütücü gerçekleri öğrendi. metal gear tx-55 denilen makine, nükleer füzelerle donatılmış, tankların bile ilerleyemediği en zorlu arazilerde rahatlıkla gidebilen iki ayaklı bir savaş tankıydı ve herhangi bir çatışmayı anında kendi lehine çevirebilecek, hatta dünyanın her yerinden her yerine istediği zaman nükleer saldırı düzenleyebilecek güçteydi.

    operation intrude n113

    snake’i görevde kontrol eden big boss birkaç kez onu yakalatmaya yönelik tutumlar sergileyince bazı gerçekler ortaya çıktı. big boss, hocası’na yapılanları unutmamıştı ve askerlerin kuklalar değil, saygı duyulması gereken kahramanlar olduklarını düşünmekteydi. bunun için askerlerine rahat bir yaşam sunmak istiyordu. big boss’un outer heaven’ı kurmasının ve kızı ellen’ı kaçırarak zorla dr. petrovich’e metal gear’ı yaptırmasının sebebi, dünyaya en büyük askeri güç olduklarını kabul ettirmek idi.

    düşman topraklarında yalnız başına kalan snake’in ilerlemekten ve metal gear’ı durdurmaktan başka çaresi kalmamıştı. ilk iş olarak dr. petrovich ile kızını kurtardı ve metal gear tx-55’i yok etmenin yolunu öğrendi. sanki birisi düşmana bilgi sızdırılıyormuşçasına outer heaven’ın kalbine doğru yaklaştıkça, snake’i daha spesifik ve daha zorlu tuzaklar karşılıyordu. ardından direniş lideri schneider düşman tarafından ele geçirildi ve snake de outer heaven’ın en iyi askerleriyle savaşmaktan dolayı yaralandı. fakat solid snake’in yılmaz cesareti onu metal gear’ın üretildiği yere; yerin yüz kat altındaki üsse götürdü. tüm davetsiz misafirleri tertemiz eden güçlü savunma sisteminden sıyrılmayı başaran snake, sonunda metal gear’ı yok etti.

    snake tam görevini başarmanın verdiği mutlulukla outer heaven’dan ayrılacaktı ki, big boss ile karşılaştı. big boss, foxhound’un başındayken, aynı zamanda paralı asker ve silah sağlayan özel bir askeri şirket (pmc) işlettiğini ve bunu büyütmek için ülkesine ihaneti seçerek outer heaven’ı üs olarak seçtiğini anlattı. çaylak snake’i göreve göndermekteki amacı ise sadece batılı ülkeler için istihbarat karmaşası yaratmaktı; fakat solid snake’in tek başına bu kadarını yapabileceğini hiç düşünmemişti. big boss üssün kendi kendini imha mekanizmasını çalıştırdı ve kaçarken snake’e “çok ileri gittin, çook!” diye bağırdı. boşlukta yankılanan big boss’un sesini büyük bir patlama izledi. en son savunma teknolojisi ile ve en güçlü askerlerle donatılmış olan “girilemez orman” alevler içerisinde yanmaya başladı. solid snake ilk görevini başarıyla tamamlamış, ama bu katliam onda kalıcı psikolojik izler bırakmıştı.

    karakterler:

    solid snake
    foxhound’un çaylak üyesi ve serinin yeni kahramanı. operation: intrude n313 onun ilk görevi.

    big boss
    foxhound’un lideri, solid snake’in babası ve komutanı. aynı zamanda outer heaven’ın da kurucusu olduğu anlaşılıyor.

    diane
    outer heaven’daki askerler hakkında bilgi sahibi olan bir yerel direniş mensubu. bir zamanlar bir pozitif punk grubunun solisti olan diane, şimdi sevgilisi steve ile birlikte yaşıyor.

    dr. petrovich madnar
    metal gear tx-55 prototipinin dizaynından sorumlu robot mühendisi. amerika’ya giderken yolda kaçırıldı ve outer heaven’da savaş makineleri yapmaya zorlandı.

    jennifer
    kardeşini bulmak için outer heaven’a sızan bir direniş mensubu. snake’e görevi esnasında bazı alanlara ulaşmada ve ekipman konusunda yardımcı oluyor. snake de karşılığında kardeşi coward duck’ı kurtarıyor.

    gray fox (frank jaeger)
    bir foxhound üyesine verilebilecek en büyük rütbe olan fox adını alabilen tek kişi. snake tarafından hapisten kurtarılan gray fox, metal gear tx-55’in yeri ve tasarımcısı hakkında bilgi veriyor.

    kyle schneider
    outer heaven’daki direniş grubunun lideri ve ailesinin ölümü yüzünden intikam almak istiyor. big boss’un çevirdiği işleri öğreniyor ama snake’i uyaramadan düşman tarafından yakalanıyor.

    ellen madnar
    eski bir bolshoi balesi yıldızı ve dr. petrovich’in tek kızı. babasının işbirliğini sağlamak için kaçırılıp outer heaven’a götürüldü.

    -
    metal gear 2: solid snake
    1990 / msx2

    metal gear’ı sahiplenen komani yine hideo kojima’ya sormadan nes için yeni bir oyun hazırlattı ve adını metal gear: snake’s revenge koydu. ardından kojima gerçek devam oyunu olan metal gear 2: solid snake’i msx2 için tasarladı fakat bu oyunun japonya dışına satılması on beş yıllığına yasaklandığı için gözlerden uzak kaldı. sonunda bu süre doldu ve hem metal gear, hem de metal gear 2, ps2’deki mgs3: subsistence’a eklenerek yeniden görücüye çıkartıldı.

    kojima diyor ki… “destanın kayıp parçası”

    bir gün oyunun devamının yapılacağını öğrendim ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu. snake’s revenge kuzey amerika’da satışa sunuldu. bir akşam eve giden trende snake’s revenge’i hazırlayan takım ile karşılaştım. bu takım benimle msx2’deki orijinal metal gear’da da beraber çalışmıştı. serinin fanatikleri gibi onlar da snake’s revenge’in gerçek bir devam oyunu olmadığını biliyorlardı. geri gelip onlarla beraber bir metal gear oyunu yapmamı önerdiler. o anda başka bir oyun üzerinde çalışıyor olmama rağmen trenden inip eve yürüyene kadar teklifleri bir türlü aklımdan çıkmadı. evime vardığımda yeni oyunun konsepti çoktan hazırdı bile. ertesi sabah ofise metal gear 2: solid snake’in planları ile gittim.

    neler oldu…

    1999 yılında dünya bir enerji krizi ile karşı karşıya kaldı. petrolün beklenenden çabuk tükeneceği ortadaydı, fakat pratik kullanıma sahip bir alternatif enerji kaynağının geliştirilmesi çok yakın görünmemekteydi. petrol fiyatları zıplamış, dünya ekonomisi allak bullak olmuştu. tam 21. yüzyıl kargaşa getirecek derken, bir bilim adamının icadı tüm havayı değiştirdi. dahi çek bilim adamı dr.kio marv, oilix adında, petrolü rafine ederek çok daha saf forma dönüştüren bir mikroorganizma keşfetmişti. dünya bu keşif ile enerji krizinin çözümünde bir umut ışığı yakalamıştı ve oilix’in bir an evvel kullanıma sokulması beklenmekteydi.

    birden bire dr.kio marv’ın kaçırılması ile herkes şaşkına döndü. araştırmaların sonucu 1997’de orta asya’da ortaya çıkan “zanzibar land” adlı bir rejimi göstermekteydi. rusya, bölgeye cis ordusunu gönderdi fakat zanzibar land dünyanın çeşitli yerlerinden paralı askerler toplayarak güçlendi ve direndi. sonuçta cis ordusu ağır malubiyetler aldı ve zanzibar land bağımsızlığını ilan etti. paralı askerlerin oynadığı aktif rolden dolayı bu savaşa “mercenaries war” dendi. zanzibar land, zorlu ormanlarla çevrili ve güçlü askerlere sahip bir devlet olmuştu. amaç oilix ve nükleer silahlara sahip olarak dünyaya askeri ve ekonomik üstünlüğünü kabul ettirmekti. konuyla ilgilenen abd hükümeti, yüksek teknolojili özel kuvvetler birliği foxhound komutanı albay roy campbell’a dr.marv’ı kurtarma emri verdi. campbell da eski bir foxhound üyesi olan ve dört sene önce silahlı outer heaven devletini tek başına dize getiren solid snake’i göreve çağırdı. snake’den dr. kio marv ve oilix’i geri getirmesi isteniyordu.

    holly ve diğer cia ajanlarının da yardımı ile zanzibar land’e başarılı bir şekilde sızan ve ormanın derinliklerine kadar ilerleyen snake, outer heaven olayında da bulunan metal gear tx-55’in şef mühendisi dr.petrovich ile buluştu. o da zanzibar’a kaçırılmıştı ve başka bir metal gear yaratmaya zorlanıyordu. snake’e zanzibar land’in komutanının big boss olduğunu söyledi.

    operation: intrude f014

    snake, natasha ve dr.marv’ın koruması ile yardımlaşarak dr.petrovich’i kurtardı dr.marv’ı da kurtarmak için ormanın derinliklerindeki hapishaneye doğru yöneldi. dr.pettrovich ve natasha derin vadinin üzerindeki dar bir köprüyü geçtiklerinde bir füze köprüyü havaya uçurdu, patlamada natasha da öldü. ardından gray fox’un sesi duyulmaya başladı: “snake, biz iyi dostlarız. yaşamana izin verebilirim, sadece burayı terk et!”. gray fox, yeni metal gear d’yi kontrol ediyordu ve big boss’un izinden gittiği belliydi. natasha’yı kaybeden ve pettrovich’in kaçırılmasına seyirci kalan snake çılgına döndü: "fox! asla vazgeçmeyeceğim!"

    biraz paralı askerlerle haşır neşir olduktan sonra snake sonunda dr. marv'ın hapsedildiği binaya ulaştı, ama geç kalmıştı. sadece dr.marv'ın cesedini ve orada öylece duran dr.petrovich’i gördü. petrovich, dr. marv’ın kalp problemlerinden dolayı yapılan işkenceleri kaldıramadığını söyledi. bu arada snake’i telsizden holly aradı ve pettrovich’in zanzibar’a kendi isteğiyle metal gear d’yi geliştirmek için geldiği bilgisini verdi. dr.marv’ın kaçırılması da pettrovich’in kendi direktifiyle gerçekleşmişti. bunun üzerine dr.petrovich saldırıya geçti lakin snake kendisini bizzat incitti ve oilix’in yapısal planını ele geçirdi.

    snake kaçmaya çalışırken bir kez daha gray fox tarafından kontrol edilen metal gear d ile karşılaştı. solid snake önce metal gear d’nin, ardından da mayın tarlasının ortasında yumruk yumruğa mücadelede gray fox’un üstesinden gelmesini bildi. artık görülecek son bir hesap kalmıştı. big boss “-savaşın tadını bir kez alan, bir daha savaş alanını terk edemez. ben sana yaşamak için bir sebep verdim, bu da savaşmak” dedi. snake ise “-yapmam gereken bir tek savaş var, o da kendimi senden kurtarmak ve bu kabusu sona erdirmek” dedi ve babası olduğunu dahi bilmediği big boss’u kendi elleriyle öldürdü.

    bir kurtarma helikopteri ile zanzibar’dan kaçan snake yine dünyayı kurtarmıştı ama big boss’un sözleri hala kafasının içinde çınlıyordu: "-kim kazanırsa kazansın, savaş asla bitmez. kaybeden savaş alanından çekilir, kazanan daima orada kalmak ve hayatını ölene kadar bir savaşçı olarak yaşamak zorundadır”. solid snake savaşmayı bırakmaya ve huzur için alaska’da bir kulübeye yerleşip köpek beslemeye karar verdi.

    karakterler:

    solid snake
    foxhound’dan ayrılmıştı ama operation: intrude f014 için geri çağırıldı.

    big boss
    solid snake’in eski komutanı ve genetik babası. outer heaven’da malup olmuş ama kaçmayı başarmıştı. yeni operasyon merkezi olarak zanzibar land’i seçti.

    albay roy campbell
    foxhound’un big boss yerine geçen yeni komutanı.

    holly white
    zanzibar land’e bir gazeteci kılığında giren cia ajanı. snake’e yol bulması konusunda yardımcı oluyor.

    natasha marcova (gustava heffner)
    dr. kio marv'ın koruması ve eski bir altın madalyalı patenci. batılı bir adam olan frank hunter ile kaçmaya çalışınca yarışma hakları elinden alınan natasha, zanzibar’da dr.marv ile beraber hapisteydi, ancak bir süre sonra düşman askeri kılığına girerek kaçmayı ve snake ile buluşmayı başardı. gray fox tarafından metal gear d’nin füzelerinden birisi ile vuruldu ve öldü.

    master mcdonald miller
    foxhound’un talim eğitmeni. snake’e telsiz ile hayatta kalma ipuçları veriyor.

    yozev norden
    zanzibar çevresinde ikamet eden bir vahşi yaşam uzmanı ve dr. petkovich’in arkadaşı. snake’e hayvanlar ile ilgili konularda yardımcı oluyor.

    gray fox (frank hunter, frank jaeger)
    eski bir foxhound mensubu. outer heaven olayından sonra ortadan kayboldu ve zanzibar’da big boss’un sağ kolu olarak ortaya çıktı. öldürdüğü natasha’nın eski sevgilisi olduğunu fark edememişti.

    george kesler
    zanzibar land’in bağımsızlık savaşına da katılmış olan bir foxhound üyesi. askeri strateji ve silah uzmanı olarak görev yapıyor.

    dr. kio marv
    oilix formülünün yaratıcısı ve dünyadaki krizin kurtarıcısı olarak görülüyor. zanzibar’a kaçırılıyor ve eski arkadaşı dr. petrovich tarafından öldürülüyor.

    dr. petrovich madnar
    iki metal gear robotunun geliştiricisi ve dr. kio marv’ın eski arkadaşı. başından beridir kaçırılmış gibi görünse de aslında metal gear yapımında kendi isteğiyle çalışıyor.

    -

    metal gear solid
    1998 / playstation

    hep sistem kapasitesinden yakınan kojima için playstation’ın çıkışı çölde vaha gibiydi. serinin üçüncü boyuta adım atması metal gear dünyasını tamamen değiştirmişti. sadece playstation versiyonu bile dünya çapında yedi milyon satan, ardından pc, dreamcast ve gamecube’e uyarlanan metal gear solid, tarihteki çok büyük yankı uyandıran oyunlar arasına adını yazdırdı.

    kojima diyor ki… “destan yeni bir boyut kazanıyor”

    policenauts’u bitirdiğimde playstation adında inanılmaz sayıda üç boyutlu poligon sağlayabilen bir makinenin dedikodularını duymaya başlamıştım. aklıma ilk gelen şey metal gear oldu. bu konsol sayesinde oyunu üçüncü boyuta taşımakla kalmadık, aynı zamanda cd’nin sağladığı geniş boyut, müzikler, karakter seslendirmeleri, mükemmel sinematikler ve sunumlar gibi imkânlara da sahip olduk. böylelikle seri çok daha rahat büyüdü ve derinlik kazandı. oyunu yaparken nükleer yığıntı, insan kopyalama gibi tehlikeli konulara dokundurdum, önemli mesajlar da verdim. örneğin oyunun teması şimdiki jenerasyonun bir sonrakine ne bırakacağı ile ilgiliydi. insanlar sonsuz yaşam çevriminde doğuyor, ürüyor, çocuk yetiştiriyor ve ölüyorlar. oyunun hikayesi ve karakterleri hep bu konsept üzerine kuruluydu. basitçe anlatmak gerekirse şişman bir çocuğu ele alalım. ailesi iyi olmadığı için kendisinin de sporda iyi olmayacağını düşünecektir. aslında çocuk bu konuda çok haklı olabilir; ama olmayabilir de. sonra bu çocuk mgs’yi bitirir ve “belki de yarın o spor salonuna gidip elimden gelenin en iyisini yapmalıyım” der. işte mgs yaratılırken aklımızdaki ders buydu.

    ben büyük bir film severim; özellikle de kovboy filmlerine bayılıyorum. her ne kadar metal gear modern bir drama olsa da kesinlikle içinde bir kovboy tadı var ve revolver ocelot bu tadın dayanağı. revolver’ı, hayranı olduğum lee van cleef’den esinlenerek yarattım.

    biz metal gear solid’i yaparken, çok oyun oynayanlara “otaku” deniliyordu. otacon ismini kullanarak yapmak istediğim şey otaku kavramı ile dalga geçmek değil, tam tersine onların silah yerine beyinlerini kullanarak savaşmalarını onore etmekti. oyuncuların sonunda otacon’a dönüşen karakterle bağlantı kurmalarını istedim.

    neler oldu…

    alaska, bering denizi’ndeki fox-arcipelago takım adaları’ndan birisi olan shadow moses’da amerika’nın gizli bir nükleer başlık depolama tesisi vardı. ada 2007 yılındaki bir tatbikat sırasında zaten kontrolü altında bulunduğu yeni jenerasyon özel kuvvetleri foxhound mensupları tarafından ele geçirildi. tatbikata dünyanın ikinci büyük silah üretim şirketi olan armstech ve yeni askeri teknolojilerin orduya kazandırılmasından sorumlu bir hükümet departmanı olan darpa da katılıyordu ve her iki kuruluşun başkanı da teröristlerin elinde rehindi. teröristler bir milyar dolar nakit para ile beraber big boss’un vücudundan geriye kalanların kendilerine verilmesini istemekte aksi durumda 24 saat içerisinde bir nükleer saldırı düzenlemek ile tehdit etmekteydiler.

    durumun ciddiyetini anlayan savunma bakanlığı sekreteri jim houseman, emekli foxhound komutanı albay roy campbell’ı aradı ve yardımını istedi. campbell da, emekli olduğu için görev kabul etmeyeceğini bildiği solid snake’i alaska’daki kulübesinden silah zoruyla aldırttı. teröristlerin adayı istilasının üstünden beş saat geçmişti. campbell brifing odasında görevi anlattı, fakat anında red cevabını aldı. uzun çabaların ardından albay campbell, kendi yiğeni meryl’in de adada olduğunu söyleyince yumuşayan snake görevi kabul etti. hemen foxhound’un şef sağlık memuru olan dr. naomi hunter kendisine bir enjeksiyon yaptı. içeriğindeki nanomachine’ler ve peptidler sayesinde çok düşük sıcaklıklarda bile snake’in kanı donmayacak, adrenalin, şeker ve besi maddeleri ihtiyacı karşılanacak, böylelikle acıkmasının ve uykusunun gelmesinin önüne geçilecekti. görev, teröristlerin durdurulması, darpa şefi donald anderson ve armstech başkanı kenneth baker’ın da kurtarılmasıydı. adanın yakınlarına gelen bir denizaltıdan kapsül içinde fırlatılan solid snake yüzerek shadow moses adasına çıktı ve ilerlemeye başladı.

    operasyonu abd başkanı sadece izlemekteydi, asıl kontrol ise savunma bakanı’ndaydı. snake ise bu görevi sadece albay campbell’dan direktif alacağı şartıyla kabul etmişti ve nükleer silah uzmanı nastasha romanenko da kendisine yardım edecekti. bu görevde telsiz yerine, kulağın içine yerleştirilmiş olan codec isimli minik bir cihazla haberleşilecekti. armstech ve darpa başkanları’nın neden adada oldukları tam olarak bilinmemekle beraber, teröristlerin elinde bir nükleer bomba olduğu onaylanmıştı. kullanımı engellemek için bir pal (permissive action link) izin sistemi vardı ve kullanılma şeklini darpa şefi biliyordu. albay, snake’i yeni jenerasyon özel kuvvetler foxhound üyeleri ile ilgili olarak uyardı; onlar gördükleri gen terapisinden dolayı sıradan insanlar değillerdi ve özel yetenekleri vardı. teröristlerin lideri olan liquid snake, körfez savaşı’nda görevlendirilen bir sas mensubuydu ve ve batı irak’a girerken yakalanmasının ardından kendisinden yıllarca haber alınamadı. ardından foxhound tarafından kurtarıldı ve solid snake’in ayrıldığı bir zamanda birliğe katıldı. solid snake, kendisi ile aynı surata ve takma isme sahip olan liquid’i öğrenince şaşkına döndü. bütün “seviye” dergisi olarak biz de :)

    solid, liquid, gas, plasma

    sürenin dolmasına 18 saat kala liquid snake bir rus hind-d helikopteri ile havalandı ve bölgeye gelen iki f-16’yı düşürdü. solid snake havalandırma sisteminden darpa şefi donald anderson’ın tutulduğu hücreye ulaştı ve kendisinden adanın bir nükleer silah depolama üssünden ziyade, armstech ve darpa işbirliği ile geliştirilen yeni bir metal gear’ın yapım yeri olduğunu öğrendi. pal sistemini devre dışı bırakmak için iki şifre vardı ve psyco mantis onun şifresini aklını okuyarak çoktan öğrenmişti. diğer şifre ise armstech başkanı kenneth baker’daydı. bunun yanında şifreleri bile devre dışı bırakabilecek üç anahtarlı bir sistem daha mevcuttu. konuşmanın ardından donald anderson kalp krizi geçirdi ve öldü. snake, campbell’ın yeğeni meryl silverburgh ile de karşılaştı ama daha konuşamadan elinden kaçırdı.

    üssün alt katlarında armstech başkanı da bulundu, ama bağlı olduğu kolonun etrafı mayınlara bağlı iplerle doluydu. foxhound’un silah ve işkence uzmanı revolver ocelot ile çıkan çatışmanın ortasında dış iskeletli bir ninja aniden ortaya çıktı, samuray kılıcı ile revolver ocelot’un silah tuttuğu sağ kolunu kesti, kenneth baker’ı tuzaktan kurtardı ve ortadan kayboldu. baker, her iki şifre sahibinin de beynine psişik güçlere karşı korumalar yerleştirildiğini söyledi ve donald’a şifreyi söylediğinden dolayı kızgınlığını dile getirdi. kendisi de işkence yapıp kolunu kıran ocelot’a şifresini söylemişti. son umut olan kart anahtarını ise meryl’e vermişti. ayrıca projenin şef mühendisi olan hal emmerich’in metal gear rex’i durdurmayı bildiğini söyledi.

    metal gear üretimini bizzat pentagon destekliyordu. adada yapılan tatbikat da metal gear rex’in sahte bir nükleer başlık ile denenmesiydi. baker, cyborg ninja’nın da foxhound’un küçük kirli sırrı olduğunu ve gen terapisinde özel güçler kazandırılırken vücudunun çökertildiğini söyledi. ardından snake’e metal gear rex’in bilgilerinin bulunduğu küçük diski verdi ve o da kalp krizi geçirerek öldü.

    snake ilerleyerek nükleer başlıkların tutulduğu alana girdi. codec’den “deepthroat” diye birisi arayıp snake’i kapının ardındaki tank ile ilgili uyardı. vulcan raven’ın kullandığı tankı hurdaya çevirip yoluna devam eden snake, şef mühendisi buldu, ama aynı yerde bulunan ve ısrarla tarafsız olduğunu söyleyen cyborg ninja ile yumruk yumruğa dövüşmek sorunda kaldı. dış iskeleti bozulan ninja kaçınca snake codec yardımı ile onun aslında gray fox olduğunu öğrendi; demek ki ölmemişti. zanzibar’da ölen gray fox’un vücudu deneysel olarak dört yıl boyunca gen terapisine maruz kalmıştı ve yandığı için dış iskelet takılarak hayata döndürülmüştü.

    son’s of big boss: les enfants terribles (the eve project)

    big boss “korkunç çocuklar” programına 1972’de katıldı. amaç efsanevi asker big boss’u klonlayarak mükemmel askerleri yaratmaktı. bu deneyden solid, liquid ve solidus snake isimli üç klon doğdu. big boss’un dna’sı alındığında, kendisi ağır yaralı ve komadaydı. liquid snake kendisinin çekinik genlere sahip olduğunu sanıyor ama yanılıyordu. çünkü o yıllarda fenotip belirleyebilecek bir teknoloji yoktu. bilinmeyen bir taşıyıcı annenin yaptığı doğumdan sonra liquid birleşik krallığa, solid snake asya’ya gönderildi. solidus ise amerika’da kaldı ve patriots tarafından eğitildi. big boss’un oğulları, klonlamadan ötürü hızlı yaşlanmak gibi bir soruna sahipti. hayatta kalan tek klon olan solid snake de son oyunda aynı dertten muzdarip.

    genome askerleri de big boss’un dna’sını taşıyorlardı. insan gen haritasının çıkarılmasının ardından big boss’un dna’sı araştırıldı ve stratejik düşünme, öldürme güdüsü gibi davranışlarla ilgili 60 gen ortaya çıkartıldı. ardından bu genler “gen terapisi” yöntemiyle hükümetin kontrat yaptığı eski zanzibarlı paralı askerlere verildi. ama yanlış yapılan işlemlerden dolayı askerler hızla ölüyorlardı ve iyileşmeleri için big boss’un genlerine yeniden ihtiyaç vardı. teröristler bu yüzden shadow moses’da big boss’un kalıntılarını istiyorlardı.

    saklanan bilim adamı hal emmerich ortaya çıktı ve metal gear’a nükleer silah takılacağından haberi olmadığını söyledi. zaten zamanında dedesinin manhattan projesi’ne destek vermesinden dolayı ailesinin kötü bir imajı vardı, şimdi de kendisi saflık yapıp metal gear’ın savunma amaçlı olduğunu düşündüğü için kendini suçladı. hal, metar gear rex’in yerini snake’e tarif etti ve kendisine bundan sonra otacon denmesini istedi (çok oyun oynayanlara veya japon animelerini izleyenlere otacu deniyor). otacon, bilime çizgi filmlerdeki robotları görerek girmişti. snake, meryl ile buluştu, kart anahtarını aldı ve onunla beraber ilerlemeye başladı. yolda psycho mantis’i zor bela yenen snake, öleceğini anlayan mantis’in yardımı ile metal gear’a giden gizli yolu buldu. kurt köpekleri ile dolu mağaralardan geçip bir hole ulaştıklarında sniper wolf, meryl’i sol bacağından ve kolundan vurdu. gidip bir keskin nişancı tüfeği bulan solid snake, sniper wolf ile karşılaşmak üzere aynı yere döndü ama askerlere yakalandı. dayağını yedikten sonra işkence masasına bağlı olarak uyandı. karşısında duran liquid snake’den, big boss’un genetik çocukları olduklarını öğrendi. sürenin dolmasına 10 saat kalmıştı, bu arada ninja boş durmamış, on iki kişiyi daha doğramıştı.

    les enfants terribles

    ocelot’un işkencelerinin ardından hücreye kapatılan solid snake, donald anderson’un kanlar içindeki cesedini gördü ve günler öncesinden ölmüş olduğunu anladı. psycho mantis darpa şefinden şifreyi öğrenememiş ve işkencede yanlışlıkla öldürülmüştü. snake’in öldüğünü gördüğü adam ise kılık değiştirme ustası olan decoy octopus idi. snake hücresini bekleyen askeri kandırıp kodesten kaçmayı başardı. ardından açık alanda sniper wolf ile vuruşan snake, ona aşık olan otacon’un tüm ısrarlarına rağmen wolf’u öldürdü. yolda snake’i master miller aradı ve naomi’nin bir ajan olduğunu, birçok konuda yalan söylediğini haber verdi. dr.naomi hunter ile ilgili şüpheler artıyordu, ancak görevde ona ihtiyaç olduğu için bir şey yapılamadı.

    snake sonunda rex’in bulunduğu hangara girdi ve en tepedeki kumanda odasına çıktı; liquid ve ocelot konuşmaktaydı. amerika’dan taleplerine yanıt yoktu, hedefi tuniton, rusya’dan bir nükleer test alanı olan lochnaw, çin’e çevireceklerdi. burayı bombalayarak amerika’nın nükleer platformdaki uluslar arası imajını mahvedeceklerdi. bu durumda çin, amerika ile bağlantıya geçecek, abd yeni silahının varlığını kabul etmek zorunda kalacak ve teröristlerin isteklerini karşılayarak metal gear’ı geri almaya çalışacaktı. liquid elde edilen para ile genome askerlerini iyileştirecek ve foxdie panzehirine sahip olacaktı. liquid ve ocelot, yandaşları albay sergei gurlukovich ile ilgili de konuştular. metal gear rex’i ülkesini yeniden güçlendirecek bir silah olarak isteyen gurlukovich, kendilerine hind d helikopterini ve çok sayıda silahı sağlamıştı. mantis öldüğü ve askerlerin beyin yıkaması da kalkmaya başladığından, ocelot emrinde 1000 askeri bulunan gurlukovich ile güçleri birleştirmek istiyordu. ancak büyük rusya’nın yeniden hortlamasını istemeyen liquid yalnız devam etme kararı aldı. liquid’in amacı big boss’un hayalini gerçekleştirmekti. “-bu günden sonra buraya outer heaven denilsin” dedi.

    foxdie

    foxdie, patriots tarafından yaratılan ve dna algılayabildiği için spesifik kişileri öldürmeye programlanabilen bir virüs. direk kalp hücrelerini etkiliyor ve kurbanda bir kalp krizini tetikliyor. virüs, hava yolu ile bile bulaşabiliyor. dr. naomi hunter, virüse son anda bilinmeyen bir müdahalede bulunuyor ve liquid’i öldüren virüs, aynı dna’ya sahip olan solid snake’i öldürmüyor. dr. naomi’nin etkiyi geciktirdiği veya olaydan sonra snake’i iyileştirdiği, geliştirilen teoriler arasında.

    bu arada master miller aradı ve foxdie diye bir virüsün spesifik dna’ya sahip kişilerde kalp krizini tetiklediğini, decoy octopus ve armstech başkanının da bu yüzden öldüğünü anlattı. solid snake’e yaptığı enjeksiyonda foxdie virüsü veren dr. naomi, alaska üssüne şifreli codec mesajları yolladığı ortaya çıkınca tutuklandı. dr. naomi, tek ailesini olan frank jaeger’ı (gray fox) zanzibar’da elinden alan solid snake’i öldürmek için foxhound’a girdiğini ve doğru zamanı beklediğini söyledi. ne var ki snake’e foxdie verilmesi kararını naomi vermemişti, bu zaten operasyonun bir parçasıydı. naomi daha önemli bir şey söyleyecekken bağlantı kesildi ve araya giren campbell tutukluyla konuşulmasına izin veremeyeceğini söyledi ve snake’in sorularını yanıtsız bırakarak metal gear’ın bir an evvel yok edilmesini istedi. pal anahtarını kullanan snake, aslında çalışmayan metal gear rex’i çalıştırmış oldu. liquid snake’in ta kendisi olduğu anlaşılan master miller, codec’den solid snake’i aradı ve metal gear’ı çalıştırmada yardımcı olduğu için teşekkür etti ve ekledi; “darpa şefini yanlışlıkla öldürünce endişelenmeye başlamıştık”. gerçek master miller ise evinde üç gün önce ölü bulunmuştu. snake iyiden iyiye şaşkına dönmüştü. liquid, solid snake’i başından beridir istediği gibi kullanmıştı ve onu emirleri hiç sorgulamadan yerine getiren bir ahmak olarak niteledi. liquid’e göre pentagon da solid’i sadece teröristlerle bağlantı kurması ve onlara foxdie virüsünü yayması için kullanmıştı. virüs sadece belirli dna sahiplerini etkiliyordu bu yüzden bütün genome askerleri risk altındaydı. tüm teröristler ölecek, böylece hükümet metal gear rex’i zarar görmeden geri alabilecekti. dr. naomi de pentagon için çalışıyordu ama kontrol edilemiyordu. tutuklanmasının sebebi ise son anda foxdie programında değişiklik yapmış olmasıydı ve ne yaptığını kimse bilmiyordu. panzehir konusunda da sadece dr. naomi’nin bilgisi vardı.

    liquid, solid’in baskın, kendisinin ise çekinik genleri aldığını düşündüğü için kardeşine büyük bir kin duyuyordu. metal gear rex’e binen liquid, solid snake’e saldırdı. kısa bir mücadelenin ardından solid snake yere düştü ve tam rex üzerine basacakken ninja ortaya çıktı ve dev robotun ayağını tutarak snake’in kaçmasını sağladı. fox, snake’den kendisini öldürmesini ve çektiği acıdan kurtarmasını istiyordu, ancak solid snake ona naomi için yaşaması gerektiğini söyledi. fox ise naomi’nin ailesini kendisinin öldürdüğünü, o küçük olduğu için kıyamadığını ve kendi kanıymış gibi bakıp sevdiğini, ama bunun bile içindeki suçluluk duygusunu gidermediğini söyledi. fox, snake’e yardım ederken metal gear tarafından öldürüldü. solid snake ise stinger füzelerini kullanarak metal gear rex’i parçaladı.

    dokuz canlı liquid

    liquid snake, rex’den çıktı ve konuşmaya başladı. ona göre dünya bir zamanlar olduğu gibi olmalı, gerçek savaşçılar onurlandırılmalıydı. alacağı bir milyar dolar ile dünyanın istediği yerine düzen veya düzensizlik getirecek güce sahip olacaktı. ardından çatışmalar başlayacak, askerlere ihtiyaç olacak, askerlerin dünyaları büyüyecek ve kaçınılmaz olarak saygı duyulacak insanlar olacaklardı. liquid babasından nefret ediyordu, ama tıpkı onun gibi askerlere daha iyi bir yaşam sunmak, onları yüceltmek ve hükümetlerin köpekleri olmaktan çıkartmak istiyordu. ölümüne son bir dövüş yapacaklardı ama az zamanları vardı, çünkü amerikan hükümeti metal gear’ın yok edildiğinin farkındaydı ve adayı dümdüz etmesi için jetleri kaldırmıştı bile. campbell da savunma bakanı’nın görev kontrolünü devraldığını söyledi ve saldırı olacağını onayladı. hatta yakınlardaki galena üssünden yüzey delici nükleer füzelerle yüklü b2 bombardıman uçakları bile kalkmıştı. amerikan hükümeti olayı örtbas etmek için her şeyi silip süpürecek, ardından da teröristlerin nükleer bomba patlattığını açıklayacaktır.

    bu arada meryl’i adaya sokan da amerikan hükümeti’dir. böylece solid snake’in yerini bilen tek kişi olan roy campbell’a görev kabul ettirilmiştir. snake’e tüm detayları anlatamamasının sebebi de buydu. solid, liquid ile kapıştı ve onu metal gear’ın üzerinden aşağıya attı. meryl’i de kurtardı ve bir ciple üsten kaçtılar. fakat tünelin sonuna doğru liquid snake başka bir ciple kendilerine yetişti ve çarpıştılar. snake kendine geldiğinde ters dönmüş cipin altında sıkışmıştı, liquid ise ayakta ve solid’in suratına silah doğrultmuş durumdaydı. tam tetiği düşürecekken kalp krizi geçirdi ve öldü. foxdie liquid’i götürdüğüne göre aynı dna’ya sahip olan solid’in de çok zamanı kalmamış demekti. bu arada campbell abd başkanı’nı arayarak her şeyi anlattı, bombardımanı durdurttu ve savunma bakanını tutuklattı. sonuçta amerikan hükümeti ufak bir olayı örtbas etmek için nükleer bomba kullanacak kadar aptal değildi. campbell, solid ve meryl’in ciplerini denize attıracağını ve kayıtlara öldü diye geçirteceğini söyledi. otacon da helikopterle adadan aldırılacaktı. snake, roy’a teşekkür etti ve meryl ile birlikte kar kızağına binerek ilk defa bu kadar güzel görünen alaska’da gündoğumuna doğru sürmeye başladı.

    ardından açılan telefonda revolver ocelot, sessizce dinleyen birisine bir şeyler anlatıyordu. ocelot, adanın otacon, meryl ve snake haricinde tertemiz edildiğini, foxdie programının kısa sürede aktif hale getirilmesi gerektiğini ve metal gear rex veri diskinin kendisinde olduğunu söyledi. gerçek kimliğini darpa şefinden başka kimse bilmiyordu, o da zaten ölmüştü. ocelot’un konuştuğu kişi, üçüncü kardeş, solidus ve amerika birleşik devletleri başkanıydı.

    karakterler:

    solid snake
    paralı askerlikten yeterince kazanan ve artık savaşmak istemeyen solid snake alaska’daki twin lakes’e yerleşir. önceki iki görevinin onda yarattığı stres, acı ve halüsinasyonları kafasından atmak için kızaklı huskie yetiştirmeye ve yarışlarına başlamıştır. ne var ki kulübesine gelen silahlı askerlerin yoğun ısrarlarını kıramaz.

    albay roy campbell
    eski foxhound komutanıdır ve solid snake ile bağlantıya geçebilecek başka kimse olmadığı için yeğeni meryl adaya sokularak göreve zorlanır. önceleri amerikan deniz kuvvetlerinde ve delta force’da görev almıştır. foxhound’u bırakmasının sebebi ise gen terapilerine sıcak bakmamasıdır.

    meryl silverburgh
    babası körfez savaşı’nda öldüğü için amcası roy campbell tarafından büyütülen meryl küçüklüğünden beridir asker olmak istiyordu. meryl, albay campbell’ı göreve zorlamak için üsse yedek asker olarak sokulmuştu.

    dr.naomi hunter
    foxhound'un tıbbi işleriyle uğraşan ve gen terapisini yöneten kişi.

    nastasha romanenko
    bir nükleer teknoloji uzmanı olarak snake’e destek sağlıyor.

    mcdonald miller (master miller)
    outer heaven olayı zamanında foxhound için savaş danışmanı olarak kiralanmıştı. los angeles’de yaşıyor ve solid snake’in de hocası.

    mei ling
    uydular ve telekomünikasyon konularında uzman olan çinli bir mit öğrencisi. snake’in görevinde kullandığı radarın da mucidi.

    hal emmerich (otacon)
    armstech için çalışan bir mühendis. japon çizgi filmlerini çok seviyor ve "otaku convention"ın kısaltması olan otacon ismini kullanıyor. inşa ettiği metal gear rex’e nükleer füze takılabileceğini düşünemiyor.

    liquid snake
    big boss’un genetik oğullarından birisi. doğduğunda amerikan hükümeti tarafından ingiliz hükümeti’ne verilen liquid snake, kardeşinin aksine bir devlet için çalışmak yerine suikastçılık ve paralı askerlik yapmayı uygun gördü. ingiliz özel kuvvetlerinde (sas) körfez savaşı’na katıldı ama yakalandı ve yıllarca kendisinden haber alınamadı. ortadoğu’da beyni yıkandı ve terörist aktivitelere yöneltildi. çölde kalması, vücudunun zor şartlara karşı dayanımını arttırdı. solid snake’in ayrılmasının ardından üye olduğu foxhound’da da lider konuma geçti. solid snake ile aynı görüntüye sahip olan liquid snake, shadow moses’daki terörist aktivitenin de başındaydı.

    revolver ocelot (adamska)
    sovyetler’in afganistan’ı işgal ettiği zamanlarda görev yapan eski rus spetsnaz askeri, gru ve kgb mensubu. kovboy filmlerini çok seven bu çılgın adam revolver’ını çok iyi kullanabiliyor. afganistan, eritre, mozambik ve orta asya’nın daha birçok yerinde çalışan ocelot, rusya’dayken big boss ile tanıştı ve sonradan onun kurduğu foxhound’a katıldı. silah ve işkence delisi olduğu için bir dönem ona rusça’da hapis anlamına gelen shalashaska ismi takılmıştı.

    psyco mantis
    insanların zihnini okuma yeteneğine sahip bir foxhound üyesi. çocukken ilk kez babasının zihnini okudu ve kendisinden nefret ettiğini öğrendi. sebebi annesinin onu doğururken ölmüş olmasıydı. bu onun kişiliğini değiştirdi ve öfkesinden dolayı babasını öldürdü. o an saldığı enerji ile 1000 kişinin yaşadığı kasabadaki herkes hayatını kaybetti. kendisi de gözleri ve burnundan oldu. kgb, özelliklerinden etkilendi ve onu alıp eğitti. kgb’den sonra fbi’da da çalıştı ve seri cinayetleri ortaya çıkarttı ama gördükleri onu iyice delirtti ve kendisi de bir seri katil oldu. çocukluğundaki travmalardan dolayı hiç mutlu hatırası yoktu. suikast yaparken insanların kafalarına giriyor ve onların zevk aldığı her şeyi zihinlerinden silerek intihar etmelerini sağlıyordu. bunun için ona hayal hırsızı da deniyordu. son olarak foxhound’a katıldı.

    sniper wolf
    işte ince ilişkiler ve dokundurmalar yapmayı seven hideo’nun bir hatası. kürt’ün türkçe karşılığının “kurt - wolf” olduğunu zanneden kojima, irak’lı bir kürt olan keskin nişancı karakterine sniper wolf ismini vermiş. 1988’deki iran – irak savaşının sonlarına doğru saddam hüseyin’in askerleri tarafından köyüne kimyasal gaz saldırısı yapıldığında ailesi ile beraber 3700 kişi daha ölmüştü ve sadece beş yaşındaki sniper wolf olanları korkuyla izlemişti. bir yetim olarak irak içişleri bakanlığı tarafından sıkı bir eğitimden geçirildi. körfez savaşında big boss tarafından yetenekleri keşfedilen wolf, foxhound’a alındı. bundan çok memnun olan wolf, big boss’u saladin’e benzetiyordu (12. yüzyılda haçlıları yenen bir kürt lider). wolf, nişan alıp düşmanını bir hafta yemeden içmeden bekleyebilecek sabra sahiptir ve her ihtimale karşı zehirleme özelliğine sahip olan cıvalı fişekler kullanmaktadır.

    decoy octopus
    decoy octopus, meksika’da doğmuş, hollywood’da makyaj ve özel efekt uzmanı olarak çalışmıştır. daha sonra aktör olmuş ama çok iyi kılık değiştirdiği için cia tarafından kapılmıştır. on dil bilen decoy octopus, foxhound’a geçmiş, fiziksel olarak iyice benzeyebilmek için çene, yanak ve burun kemiklerini traş ettirmiş ve kulaklarını kestirmiştir. iyi rol yapabilmek için kendisini bile kılığına girdiği kişi olduğuna inandıran octopus, her görev sonunda akli yeniden programlama istiyor.

    vulcan raven
    kuzgun’a yaratıcı olarak tapan eskimo’lardan birisi. normalde jet uçaklarında kullanılan bir katliam silahını sırtında taşıyor ve küçük bir tüfek gibi kullanıyor. alaska üniversitesi’nden mezun olan raven, ocelot’u rusya’dan ve gru günlerinden iyi tanımaktadır. 1993’de moskova’daki darbenin ardından rütbesi düşürülmüş ve diğer birlik üyeleri gibi o da ülkeyi terk etmiştir. ocelot sayesinde foxhound’a katılmıştır.

    jim houseman
    abd savunma bakanı. bir awacs (hava uyarı ve kontrol sistemi) uçağından anti-terörist operasyonlarını yönetiyor. başkandan bağımsız olarak operasyonu yönetiyor (gibi görünüyor) ve pentagon’un kara projesinin ortaya çıkmaması için adaya nükleer saldırı düzenlemek istiyor. görevden el çektirildikten sonra intihar ediyor.

    donald anderson
    teröristler tarafından alaska’daki üste rehin alınan darpa şefi.

    kenneth baker
    silah endüstrisinde lider olan armstech şirketinin başkanı ve o da teröristler tarafından rehin alınmış durumda.

    cyborg ninja (gray fox, frank hunter, frank jaeger)
    dış iskeletli mistik cyborg ninja. üzerinde otacon’un icadı olan ve istendiğinde kişiyi görünmez yapan stealth camouflage var. foxhound’dan “fox” ünvanını alabilmiş tek asker olan gray fox, zanzibar’da big boss’un tarafındaydı; şimdi ise kimseye taraf değil.

    -
    metal gear solid 2: sons of liberty
    2002 / playstation 2

    metal gear solid’in dünyadaki başarısından etkilenerek yeni konsol playstation2 için tasarlanan bu oyunda raiden haricindeki tüm unsurlar güzeldi. sons of liberty’de, big boss’un üçüncü genetik oğlu solidus snake de yüzünü gösterdi. bu oyunun ardından kojima productions kuruldu.

    kojima ne diyor… “yeni bir kahramanın doğuşu”

    metal gear solid tahmin edebileceğimden çok daha büyük bir hit oldu, başarısından fazlasıyla memnundum ve kısa süre sonra nereye gitsem bir devam oyunu yapmamla ilgili istekler almaya başladım. o aralar tamamen yeni bir oyun üzerinde çalışıyordum ama yine kaderimden kaçamadım; devam oyununu yönetmek zorundaydım.

    aslında oyunun orijinal senaryosu çok daha farklıydı. yer iran ve irak, konu da nükleer silah denetimleri olacaktı. metal gear’ın bir yerde kapalı kapılar ardından olduğu söylentileri çıkacaktı ve denetçiler içeriye sokulmayacaktı. bu sırada metal gear bir uçak gemisi ile taşınacaktı ve belli bir zaman içerisinde durdurulması gerekecekti. gemiyi kaçırmak için ise ortaya liquid ve tayfası çıkacaktı. ama bu projeyle altı ay uğraştıktan sonra orta doğu yeniden ısınmaya başladı ve böyle bir oyun yapamayacağımıza karar verdik. tanker mgs2’de kaldı ama başka bir form ile. ardından 11 eylül saldırıları sebebiyle manhattan’ın da büyük bir bölümünü çıkartmak zorunda kaldık (büyük bir ihtimalle arsenal gear yara yara manhattan’ın içine giriyordu – me™).

    ilk metal gear solid’i bitirdikten sonra, normalde oyun satın almayan bayanlarla toplanarak bir anket çalışması yaptık. yeni oyun çalışmalarımıza bu anketin sonuçlarına göre başlayacaktık. söyleşiye bir grup lise öğrencisi katıldı fakat içlerinden birisi aptal yaşlı adamlarla ilgili oyunlardan nefret ettiğini ve kesinlikle böyle bir oyun satın almayacağını söyledi. takım bir anda gerilmişti. bu problemi çözmek için karakter tasarımcısı shinkawa ile kafa kafaya verdik ve ortaya yeni lider karakter raiden çıktı (kojima’nın bir avuç şımarık kızın lafına uyarak milyonlarca solid snake hayranını delirtmesine anlam veremiyorum doğrusu - me™).

    neler oldu…

    shadow moses’dan sonra yeraltına çekilen solid snake ve otacon, nastasha romanenko’nun birleşmiş milletler onayı ile kurduğu philantropy isimli anti-metal gear organizasyonuna katılmışlardır. 2007 yılının yağmurlu bir gecesinde solid snake, washington köprüsü’nde koşmaya başladı ve yandan aşağıya atlayarak hudson nehri’nde seyreden discovery isimli tankere iniş yaptı. revolver ocelot, shadow moses olayında elde ettiği rex veri diskini karaborsada satmış, bunun sonucu olarak da özel şirketler ve hükümetler dahil yeterli parası olan herkes kendi metal gear programına sahip olmuştu. amerikan donanması da dünyadaki tüm diğer metal gear’ları ortadan kaldıracak amfibi bir metal gear üretmişti ve bir tanker ile test alanına taşımaktaydı. snake’in tankerde bulunma sebebi metal gear’ı fotoğraflamak ve dünyaya nelerin döndüğünü ilan etmekti.

    philanthrophy

    birleşmiş milletler onayı ile nastasha romanenko tarafından kurulan bu organizasyonun amacı metal gear’lara karşı faaliyet yürütmekti. meryl silverburgh, mei ling, otacon ve solid snake gibi üyelere sahipti. philanthropy, metal gear solid 4: guns of the patriots’da da varlığını koruyor.

    otacon bu istihbaratı kendisine gelen e.e. imzalı bir nottan almış ve pentagon’un sistemine girip doğruluğu’nu onaylamıştı. e.e., otacon’un on yıldır görmediği üvey kardeşi emma emmerich için kullandığı takma isimdi. çok geçmeden rus kasatka helikopterleri geldi ve gemiye kamuflajlı askerler indirmeye başladılar. gördükleri herkesi öldüren bu askerler çok geçmeden geminin kontrolünü de ele geçirdiler. askerlerin komutanı iki sene önce shadow moses’da liquid ve revolver ocelot’un hakkında konuştukları yandaşları albay sergei gurlukovich idi. solid snake, ray’in bulunduğu kargo bölümüne giderken komutanın kızı olga ile karşılaştı ve çatışarak kendisini bayılttı. bu arada amerikan ordusuna ait bir cypher (uçabilen küçük ajan robot) snake’in fotoğrafını çekti ve uzaklaştı. olga helikopter ile gemiden uzaklaştırıldı. snake metal gear ray’in fotoğraflarını çekip otacon’a göndermeyi başardı, fakat yolda rus askerlerini bir bir öldüren shalashaska’yı (revolver ocelot) gördü. binbaşı scott dolph, askerlerini hangara toplamış brifing vermektedir ve sona erdiğinde shalashaska ortaya çıktı. shalashaska tankere batması için yetecek kadar semtex patlayıcısı yerleştirmişti ve elindeki düğmeye basması ile hepsi patlayacaktı. ocelot, metal gear ray’i geri almaya geldiğini söyledi. ardından içeriye giren rus askerleri amerikalılar’a silahlarını doğrulttu ve gurlukovich, scott dolph’a orijini rus yapımı olan metal gear’ı almaya ve yeniden büyük rusya’yı kurmaya geldiklerini söyledi. boysa revolver ocelot, gurlukovich’i kullanmıştı, metal gear’ı ona satmak için değil, patriots’a geri götürmek için gelmişti. hala gurlukovich’e “yoldaş” demesine rağmen, rusya’dan ümidini soğuk savaş’ta kestiğini belirtti ve “rusya çürüse de umrumda değil” diyerek olayı özetledi. iki komutanı da öldüren ocelot, askerlere hala limana yakın olduklarını, yüzerek canlarını kurtarabileceklerini söyledi ve düğmeye basarak semtex’leri patlattı. bu arada kopan kolunun yerine takılan parça bedenine hakim oldu ve locelot farklı bir sesle solid snake’e “uzun zamandır görüşmüyorduk kardeşim” dedi. ardından acı içinde “liquid, çık aklımdan” diye bağırdı ve metal gear ray’e binerek gözden kayboldu. tanker snake ile beraber battı, üstelik ertesi gün çıkan gazetelerde cypher’ın çektiği fotoğraflar vardı ve faciadan solid snake sorumlu tutulmaktaydı.

    big shell

    29 nisan 2009; new york. iki yıl önce batan tankerden sızan yağların denizden temizlenebilmesi için kıyıdan 20 mil uzaklıktaki batık bölgesine big shell adında büyük bir arıtma kompleksi kurulmuştur. teröristler bu kompleksi işgal edince, bölgeye helikopterle 10. alfa ve bravo baskın takımları sevk edilmişti. aynı zamanda denizin altından da roy campbell’ın komutasında raiden isimli foxhound üyesi sızacaktı. raiden, shadow moses olayını sanal gerçeklikte tamamlamış, ama gerçek savaş deneyimi olmayan bir çaylaktı. tesisi ele geçirenler bir avuç dead cell mensubu ve etrafa yayılmaları amacıyla toplanan xolga gurlukovich yönetimindeki rus askerleriydi. teröristlerin talebi olan otuz milyar dolar ödenmediği takdirde big shell’i havaya uçurup manhattan’da bir çevre felaketine yol açacak ve rehin aldıkları abd başkanı da dahil olmak üzere çok önemli otuz kişiyi öldüreceklerdi. bu kişiler o anda tesiste hükümetin davetlisi olarak bulunuyorlardı. raiden içeriye sızmakta zorlanmadı çünkü ondan önce birisi girmiş, delikler açmış ve etraftaki askerleri etkisiz hale getirmişti. giydiği özel kıyafeti en son elektrofiber teknolojisi ile geliştirilen skull suit idi(kafatası giysisi). bu giysi raiden’ın belirli iç organlarına baskı yaparak onun performansını arttırıyordu ve lastik gibi bir materyal olmasına rağmen zehirden bile koruyabiliyordu. hatta üzerindeki alıcılar sayesinde kanındaki nanomachine’lerle haberleşiyor ve ideal kan dolaşımını sağlıyordu.

    dead cell

    eski abd başkanı george sears (solidus) tarafından kurulan dead cell, ordunun güvenlik ve anti-terörist timlerini test etmek için saldırılar düzenlemesi amacıyla çalışan bir ekipti. liderleri albay reginald jackson hapiste öldükten sonra ekip problem çıkartmaya başladı ve sadece görev kazaları yüzünden 100 kişi hayatını kaybetti. iyice kontrolden çıkınca big shell olayından altı ay önce dağıtıldı. haksızlığa uğradıklarını düşündükleri için bir terörist eylemin içinde yer aldılar.

    raiden, codec’den kendisine jack diye hitap eden kız arkadaşı rose’un sesini duyunca sinirlendi, fakat campbell asıl görevlinin kaza geçirmesinden dolayı mecburen rose’un görev analizcisi olduğunu açıkladı. campbell’a göre raiden’dan önce birisinin daha içeriye girebilmiş olması imkansızdı. solid snake’in cesedi iki yıl önceki tanker kazasından sonra bulunup doğrulanmıştı, fakat teröristlerin liderinin adı da solid snake idi. raiden, karşılaştığı vamp’den paçayı zor sıyırdı; kendisine solid snake’e çok benzeyen asteğmen iroquis pliskin yardımcı oldu. raiden, pliskin’in oraya söylediği gibi helikopterle değil, kendisi gibi havalandırmadan geldiğini üzerindeki böceklerden anladı. az sonra raiden, seals bravo takımının bir kadına ateş ettiğini ama yön değiştiren mermiler yüzünden bir türlü onu vuramadıklarını, hatta ayağının dibine düşen el bombasının bile patlamadığını gördü. fortune, elindeki dev silah ile tüm takımı kızarttı. raiden müdahale etmeden yoluna devam etti, pliskin ve bomba uzmanı olan stillman ile beraber tesise yerleştirilmiş bombaları buldu ve etkisiz hale getirdi. bu arada “deepthroat” ya da “mr.x” adını kullanan birisi tarafından raiden’a yardımcı olacak uyarılar gelmekteydi.

    teröristler uydudan da görülebilmesi amacıyla tesisin çatısında bir rehineyi öldürdüler. başkanı kurtarma görevini pliskin ile birlikte yapmak isteyen raiden’a campbell’ın cevabı “simülasyonda bu faktör yoktu” oldu. alfa ve bravo takımları da ortadan kaldırıldığından artık tek umut raiden idi. fortune’un gazabından kurtulan raiden vamp’ı alnından vurdu ve yeni bir bombayı durdurmak için çatıya çıktı. vamp tekrar hayata döndü. çatıda raiden’ı elinde şampanyası, ayağında patenleri ve üzerinde bomba imha kıyafeti olan fatman karşıladı. onu da öldürüp bombayı durduran raiden’ın yolunu dış iskeletli bir ninja kesti. la-li-lu-le-lo’dan bir haberci olduğunu ve amacının kendisine destek ve bilgi sağlamak olduğunu söyledi. ninjaya göre başkanın yerini ames adında bir rehine bilmekteydi ve teröristler her an bir nükleer bomba patlatabilirdi. üstelik bombayı kendileri getirmemişti, zaten önceden orada bulunmaktaydı ve ateşleme için abd başkanı’nın onayı yeterliydi. raiden bir rus askeri kılığına girdi ve rehinelerin arasında richard ames’i buldu.

    ames, başkan’a dokunamayacaklarını, çünkü saat başı yaşam sinyallerinin kontrol edildiğini ve bir sorun çıkarsa nükleer saldırının gerçekleşmeyeceğini anlattı. bir patriots ajanı olan ames’e göre tankerin geçişi, batırılacağı yer ve üzerine kurulan tesislerin hepsi önceden planlanmıştı ve asıl amaç yeni bir metal gear modelinin tasarlanmasıydı. hükümet görevlilerinin geliş sebebi ise tamamlanan metal gear’ı görmekti. başkan kendi rızasıyla şifreyi vermişti ve teröristlerle işbirliği içindeydi. ames’e göre başkanın ihanetinin sebebi kukla olmaktan sıkılmasıydı. nükleer bomba da bir tehdit değil, baştan beri bir amaç idi. teröristlerin amacı “compton effect” i yaratmak için bombayı atmosferin dışında patlatmak ve 50 milyar megawatt’lık elektromanyetik darbe ile tüm elektronik cihazların çalışmasını durdurmaktı. böylece the patriots’un kontrol ettiği bilgi akışı durdurulacak ve özgür bir dünya yaratılacaktı. teröristler bu yüzden kendilerine “sons of liberty” demekteydiler.

    özgürlüğün çocukları

    shalashaska,l raiden’ı yakaladı ve ames ani bir kalp krizinden öldü. fakat ninja ortaya çıkıp raiden’ı kurtardı. pliskin gerçek kimliğini açıkladı ve raiden’a otacon’u tanıttı. solid snake v kaçış için bir kasatka ele geçirmişti ama ortadan kaybolan bir harrier uçağı onu endişelendiriyordu. campbell, ames’in söyledikleri konusunda yorum yapmazken solid snake’in l dünyada birçok metal gear’a zarar veren ve tankeri batıran bir suçlu olduğunu söyledi. campbell’ın tavırları tuhaftı. solid snake, üçüncü kardeşi ve teröristlerin lideri olan solidus ile karşılaştı ve el bombası atarak onun köprüden aşağıya düşmesini sağladı. solidus, vamp’ın kullandığı harrier’in üzerine düştü ve kokpite girdi. bu kez de raiden stinger füzesi ile harrier’ı vurdu ve denize düşen jeti bir metal gear ray yakalayıp gözden kayboldu.

    raiden, başkan’a ulaştı ve kendisinden, önce patriots’dan kurtulmak için solidus ile işbirliği yapıp şifreyi verdiğini, ama sonra ülkede çıkacak kaosu düşünüp pişman olduğunu öğrendi. johnson, kendisinden önce başkan olan george sears’ın (solidus) shadow moses olayındaki menfi hareketleri nedeni ile görevinden alındığını ve bu yüzden dünyanın yanmasına bile mal olsa patriots ile savaşmak istediğini söyledi. daha önemlisi bahsedilen gerçek metal gear, raiden’ın gördüğü ray değil, big shell’in üzerine bir kamuflaj olarak inşa edildiği, okyanusun zeminindeki dev metal gear arsenal idi. içerisinde bin nükleer füze ve seri üretilmiş yirmi beş adet ray’in bulunduğu arsenal gear, orduların taktiksel ağlarına direk erişebiliyor ve bu sayede ülkelerin silahlı kuvvetlerinin kontrol edilmesine imkân sağlıyordu. patriots’un sürekli büyüyen bilgi akışını kontrol etmekte yeterli kalmaması nedeniyle inşa edilen arsenal’in en küçük bilgileri bile filtreleyebilen iki süper yapay zekâ ünitesi vardı: gw ve jfk. bu makine sayesinde doğrular patriots’un istediği gibi şekillendirilebilecekti. başkan’ın amacı bu yapay zekalara el koyarak pazarlıkla patriots’dan birisi olmak idi. solidus ise arsenal’i kullanarak compton effect’i yaratmak ve patriots’un kontrolünü bitirmek istiyordu. patlama için kodlar da girildiğine göre bunu engellemenin tek yolu başkan’ın yaşam sinyallerinin durmasıydı. bu sırada revolver ocelot geldi ve başkan’ı öldürdü, fakat nükleer bomba pasif konuma geçmemişti. artık tek yapılması gereken, programcısı emma emmerich’e ulaşmak ve gw ile jfk’i kapattırmaktı. raiden, başkanın ölmeden önce verdiği bir virüs diskini de yanına alarak otacon’un üvey kardeşi emma’nın yanına gitti.

    emma, gw’nin patriots’a tarihi yazma ve geleceğe karar verme yeteneği sunan bir araç olduğunu anlattı. bilgisayarlardaki 2000 yılı sorununun giderilmesi için hükümetler dahil her yere ücretsiz dağıtılan yamanın içinde gw’nin bağlantı kurmasını sağlayacak programcıklar olduğunu, hatta bu programcığın en popüler işletim sistemlerine bile entegre edildiğini anlattı. arsenal çalışmaya başladığında ise bütün bu programlar aktif hale gelecek ve ona hizmet edeceklerdi. raiden bilgisayar laboratuarında virüsü arsenal’in beynine yükledi, bu arada zaten kötü durumda olan emma kan kaybından öldü. üzgün otacon rehineleri helikopter ile güvenli bir bölgeye taşırken, raiden önünü kesen ninja tarafından bayıltıldı. gözünü açtığında arsenal gear’ın içindeydi ve işkence için bir masaya bağlanmıştı. solidus geldi ve raiden’a sürekli kaçtığı geçmişini hatırlattı. aslında raiden solidus’un bildiği her şeyi öğrettiği manevi oğlu ve 80’li yıllardaki liberya savaşı’nın en başarılı çocuk askeriydi. hatta kendisine “karındeşen jack” ve “beyaz şeytan” isimleri bile takılmıştı. raiden bağlı olduğu masadan kurtulmayı başardı ve yine ninja ile karşılaştı. ninja, olga’nın ta kendisiydi ve patriots yeni doğan çocuğunu kaçırdığı için askerlerine ihanet etmek zorunda kalmıştı. görevi ise raiden’a solidus’u öldürmesi yolunda yardım etmekti. raiden’ın elbisesi bir şekilde patriots’a yaşam sinyalleri göndermekteydi ve bu sinyaller durursa olga’nın bebeği de öldürülecekti. snake ve olga, raiden’dan arsenal’e girmek adına onu yem olarak kullandıkları için özür dilediler.

    teker teker gelin

    arayan campbell iyice tuhaf davranmaya başlamıştı ve solidus’un öldürülmesini emretti. biraz soru sorulunca ise sesi değişti ve “emri uygula, rose elimizde” diyerek bağlantıyı kesti. otacon bağlantı sahibinin roy campbell değil, başından beridir gw olduğunu ortaya çıkarttı. gw, virüsten de etkilendikçe iyice saçmalamaya başlamıştı. bu arada babasını öldürmekle suçladığı snake’i gören fortune onunla savaşmaya başladı. raiden ise büyük bir bölmede üzerine üçer üçer gelen metal gear ray’ler ile uğraşmaktaydı. raiden bir yerden sonra pes etti, fakat o anda ortaya çıkan ninja kendisine yardım etti. solidus ninja’yı öldürdü. virüs giderek yapay zekayı bozduğundan dolayı bir anda ray’ler de saldırmayı bıraktılar. solidus, raiden’ı, fortune ise snake’i yakalamıştı. solidus, amacının hiçbir zaman arsenal gear’ı ele geçirmek olmadığını, aslında wisemen komitesi’ndeki on iki kişinin kimliklerini öğrenip onları öldürmek istediğini açıkladı.

    muhabbete ocelot da katıldı ve orada bulunan herkesin “s3” planının bir kuklası olduklarını söyledi (solid snake simülasyonu). plana göre raiden, patriots’un solid snake’i emekli etmek için yetiştirdiği bir katildi. daha önce de big boss ve solid snake gibi kahramanların yaratıldığı bu plana göre kimin seçildiği çok önemli değildi. doğru şartlar yaratıldığı takdirde bir çaylak bile kahraman olabilirdi ve s3 planına göre big shell, shadow moses’ın mükemmel bir yeniden canlandırılması idi. bilgisayar virüsü foxdie’ın dijital versiyonuydu, ocelot olga’nın cyborg ninja olmasını ayarlamıştı. fortune ve diğer dead cell üyeleri ise shadow moses’daki foxhound üyelerinin yerine bulunabilecek en uygun ucubelerdi. genome ordusu yerine de olga’nın askerleri kullanıldı. raiden’ın seçilmesinin sebebi ise onun solidus ile olan ilişkisinin, solid snake – big boss ilişkisine çok benzemesiydi. yapay zeka ile de roy campbell’ı bu simülasyona dahil etmiş olduk. bilgisayar virüsü gw’deki patriots bilgilerini sildiği için solidus’un planı da daha başından etkisiz kılınmıştı bile. fortune’un kocasının öldürülmesinden ve dead cell’in dağıtılmasından dolayı patriots’ı sorumlu tutması ve hırs dolup bu işe karışması da sağlanmıştı. aslında ne solidus, ne de fortune oldukları yere kendi çabaları ile gelmemişlerdi. fatman’i ise raiden’ı test etmesi için tutmuşlardı. raiden başaramasaydı, test orada iptal edilecekti. ayarlanmamış tek şey ise solid snake’in burnunu sokması olmuştu.

    duydukları karşısında herkes şoke olmuştu. çılgına dönen fortune silahını hazırlarken revolver ocelot onu göğsünden vurdu ve şimdiye kadar ona mermi isabet etmemesinin sebebinin patriots tarafından geliştirilen ve ona yerleştirilen gizli bir elektromanyetik silah teknolojisi olduğunu söyledi. ocelot da kemerindeki gizmo adındaki aleti çalıştırarak kendisine bir koruma alanı oluşturdu ve ray’in kokpitine girdi. test başarı ile sonuçlandığına göre arsenal’ı geri alabilir ve yaratılan dağınıklığı temizleyebilirdi. o sırada liquid’in kolu ocelot’u yine ele geçirdi. otacon’a bilgi notunu gönderen kişinin liquid olduğu anlaşıldı ve liquid, patriots’un nerede olduğunu bilen ocelot’un vücudu ile beraber onları ortadan kaldırmaya gitti; solid snake de ray’in peşine takıldı.

    bu arada arsenal gear hareket etmeye başladı ve manhattan’ı yıka yıka ilerledi. solidus ve raiden bir binanın çatısında karşı karşıya geldiler. solidus, amacının patriots’ı ortadan kaldırmak, özgürlük ve sivil hakları geri getirmek olduğunu söyledi. böylelikle özgürlüğün çocukları olacaklardı. codec’den campbell’ı taklit eden yapay zekâ aradı. kendisini tanıttı, insan olmadığını, formsuz olduğunu, iki yüz yıldır kademe kademe oluşturulan bir bilinç olduğunu söyledi. ona göre patriots, amerikalıların disiplin ve erdemiydi, bu yüzden devletler yaşadıkça onlar da yaşayacaktı. şimdi raiden solidus’u öldürmeliydi, yoksa olga’nın çocuğunu kurtarma sözünü tutamayacaktı. solidus gerektiği gibi öldürüldü. sonuçta ne kadar kabul etmek istemese de raiden da birilerinin silahı olmuştu ve silahların düşünebilme hakkı yoktu.

    en azından raiden yaşadıkça olga’nın çocuğuna zarar gelmeyecekti ve zamanı gelince onu kurtaracaktı. liquid ocelot’un kullandığı ray’e izleme cihazı yerleştiren solid snake cebinden virüs diskini çıkarttı ve otacon’a analiz ettirdi. sonuçta virüs “neyi” sileceğini biliyordu ve komitenin adına bu şekilde ulaşılabilirdi. otacon analiz sonucunda bu on iki kişinin kimlik bilgilerine ulaştı. ama küçük bir sorun vardı; hepsi yüz yıl önce ölmüştü…

    karakterler:

    raiden (jack)
    jack, ailesini öldüren solidus tarafından büyütüldü ve daha on yaşında liberya savaşındaki en iyi çocuk asker oldu. delta force ve force 21’de de görev yapan raiden, en son foxhound’a geçmişti. şimdiki görevi big shell’i ele geçiren teröristleri durdurmak idi.

    iroquois pliskin (solid snake, david)
    philantropy üyesi solid snake, asteğmen iroquois pliskin olarak katıldığı operasyonda metal gear mücadelesini sürdürüyor. artık hükümetlerin kuklası olmak istemediğinden kimseden emir almıyor. öldüğü, hatta teröristlerin lideri olduğu bile söyleniyor. (iroquois = çıngıraklı yılan)

    otacon (hal emmerich)
    snake’in yakın dostu ve bu görevdeki teknik desteği. üvey kardeşi emma emmerich’in de big shell’de olduğunu öğreniyor. küçükken emma’nın annesi kendisini baştan çıkartır. bunu öğrenen babası ise yüzme havuzlarında intihar etmeye çalışır ama emma’yı yanlışlıkla suya çeker. otacon yardım çağrılarını duymadığı için emma o günden beridir otacon’u suçlamaktadır.

    emma emmerich (e.e.)
    on yıldır görüşmediği üvey abisi otacon’a acı çektirmek için ailelerinin kara geçmişlerini önemsemeden arsenal gear’ın yapay zekâlarını programlayan emma, sudan korkmaktadır.

    rosemary
    rose bir görev analizcisi ve raiden’ın kız arkadaşıdır.

    albay roy campbell
    zanzibar ve shadow moses olaylarında solid snake’i yöneten albay çoktan emekli olmuştur. acil bir durumdan dolayı yeniden operasyon başına getirilmiş olabilir.

    binbaşi scott dolph
    deniz kolordu komutanının tek isteği dünyayı bulduğundan daha iyi bırakmaktır. umutlarını metal gear ray’e bağlamıştır ve ona göre bu makine ile dünya barışı sağlanacaktır. gurlukovich ile beraber ocelot tarafından öldürülmüştür.

    albay sergei gurlukovich
    revolver ocelot’a tanker olayında yardım eden bir rus askeri birliğinin komutanıdır. shadow moses’da da teröristlere malzeme sağlamıştır. soğuk savaş zamanında gru ajanı iken revolver ocelot ile tanışmıştır. darbe sonrası askerleri ülkesiz kalmıştır. amacı büyük rusya’yı yeniden kurmaktır.

    revolver ocelot (shalashaska, general ivan)
    taşındığı tanker’den metal gear ray’i çalan revolver, the patriots’un en güvenilir adamıdır ve onun haricinde beraber çalıştığı herkese ihanet etmesi ile ünlüdür. shadow moses’da kolu kesilen ocelot’a dünyanın en iyi cerrahları tarafından liquid snake’in kolu takılmıştır, ancak kol bir şekilde ocelot’un vücudunu esir almaya başlamıştır.

    olga gurlukovich
    albay sergei gurlukovich’in kızıdır ve ordu onun tek ailesidir. iyi silah ve bıçak kullanır. tanker olayından hemen sonra doğan çocuğu the patriots tarafından kaçırılmıştır.

    peter stillman
    iyi bir patlayıcı uzmanıdır. bir ailesi olmayan stillman, beş yıl önce bir kiliseye yerleştirilen bombayı imha edemeyince birçok çocuğun ölmesine sebep olduğundan dolayı işi bırakır ve o zamandan beridir acındırmak için bacağı tutmuyormuş gibi davranır. öğrencisi fatman, big shell’i bombalamak isteyince göreve çağırılmıştır.

    albay richard ames
    philantropy’nin kurucusu ve shadow moses’da snake’in yardımcısı olan nastasha romanenko’nun eski kocasıdır. bir gizli servis ajanı ve patriots görevlisidir. dr.naomi campbell’a snake’e foxdie enjekte etmesi emrini veren, savunma bakanı’nı tutuklatan ve nastasha’ya foxdie ile ilgili bilgileri içeren diski veren de kendisidir. şimdi big shell’de rehinedir.

    başkan james johnson
    amerika’nın 44. başkanıdır ve önceki başkan george sears (solidus snake) zamanında başkan yardımcılığı yapmıştır. önceleri patriots’u yok etmek için solidus’a yardım etmiş, fakat sonradan çıkacak kaosu düşünüp pişmanlık duymuştur.

    fortune (lady luck, queen, helena dolph jackson)
    ocelot tarafından öldürülen scott dolph’un kızı, öldürülen dead cell komutanı albay reginald jackson’ın eski karısı ve şimdiki dead cell lideri. annesi de intihar ettikten sonra çok mutsuz olmuştu ama inanılmaz şansı sayesinde bir türlü öldürülemiyor; acılarından kurtarılamıyordu.

    vamp
    romanyalı ve biseksüel olan vamp, scott dolph’un sevgilisiydi. çocukken bir bombalamadan dolayı ailesini kaybetti ve hayatta kalabilmek için iki gün boyunca onların kanlarını içti. insanüstü yeteneklere sahip ve o da bir türlü ölmüyor.

    fatman
    daha on yaşında atom bombası yapan ve adını nagasaki’ye atılan atom bombasından alan fatman, en büyük bombacı olarak tarihe geçmek isteyen bir çılgındır. bildiği tekniklerin çoğunu peter stillman’dan öğrenmiştir.

    solidus snake (george sears)
    les enfants terribles projesi kapsamında 1972’de solid ve liquid ile beraber doğan solidus snake, shadow moses olayındaki amerikan başkanı ve şimdi de teröristlerin lideridir. kardeşlerine oranla hücre bozulmasından dolayı çok daha hızlı yaşlanmakta ve bir gözünün de kapalı olmasından dolayı big boss’u andırmaktadır. 80’li yıllardaki liberya savaşında raiden da dahil birçok çocuk asker yetiştirmiştir. the patriots’ı ortadan kaldırmak için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır.

    -
    metal gear solid 4: guns of the patriots
    2007 / playstation 3

    büyük bir satış rakamına ulaşan ama sonunda çok fazla soru işareti bırakan mgs2’den sonra üçüncü oyun da geçmişe dönünce yanıtlar için tüm dünyanın merakla beklediği oyun oldu metal gear solid 4: guns of the patriots. hideo serinin son oyunu diyor, ama büyüklerimiz de playstation3’ün dünyasına bir giren bir daha iflah olmaz demişler.

    kojima diyor ki… “destan sona eriyor”

    sons of liberty büyük bir başarı yakaladı ancak oyunun sonunda insanların kafasında hikâye ile ilgili çok fazla soru kalmıştı. aslında mgs4’ü yapmayı düşünmüyordum ama baskıya dayanamayıp havada kalan tüm soruları yanıtlamak ve iyi bir kapanış yapmak için kolları sıvadım. the patriots, vamp’in ölümsüzlük sırrı, olga’nın kaçırılan çocuğu, foxdie virüsü gibi konuların hepsini açıklığa kavuşturacağım. herkese çok komik gelse de liquid’in kolu, ocelot’u esir alabilir; onu da açıklayacağım. oyunun nasıl sonlanacağını şu anda ben bile tam bilmiyorum ama metal gear solid 4’de seriyi öyle bir bağlayacağım ki msx2’deki metal gear ile ilgili bile tek bir soru işaretiniz kalmayacak. bu benim son metal gear solid projem olacak ve destan sona erecek.

    neler olacak…

    gösterilen fragmanları, hideo’nun söylediklerini ve bizim bildiklerimizi birleştirince şimdi okuyacaklarınız ortaya çıktı. doğruluklarını garanti edemesek de en makul bilgiler olduklarından emin olabilirsiniz.

    guns of the patriots, manhattan’daki big shell olayından altı yıl sonra; yani 2015 yılında geçiyor. ülkelerin birbirlerinin topraklarında asker bulundurma sınırlamaları kalktı. böylelikle taraflara vekâleten savaşacak paralı asker toplulukları ve otomatik silahlar sağlayan pmc’ler (özel askeri şirketler) kurulmaya başlandı. bir süre sonra kurulan en büyük beş pmc’nin aslında tek bir şirkete bağlı olduğu ortaya çıktı: outer heaven (aynı zamanda big boss’un dünyayı tehdit edebilecek kadar güçlenen paralı askerler topluluğunun da adıydı). daha da önemlisi bu durumda outer heaven’ın sahip olduğu asker ve donanımlar, dünyadaki tüm ülkelerin toplam askeri güçlerine eşit oluyordu. bu gafletin sebebi ülkelerin başından beridir pmc’lere çok güvenmesiydi. metal gear rex’in de yapımcısı olan armstech, amerikan ordusu gibi outer heaven’a da silah ve diğer donanımlarını sağlıyordu. liquid snake’in başında bulunduğu outer heaven, böylece çok fazla askeri yığıntı yaptı ve dünyayı umulmadık bir krizin eşiğine getirdi. birleşmiş milletler, solid snake’i, outer heaven’ın ortadoğu’da yer alan karargâhına sızması için görevlendirdi.

    savaş değişti…

    snake 43 yaşında olmasına rağmen klonlanma işleminin doğal bir sonucu olan “hızlı hücre dejenerasyonu” nedeniyle olduğundan çok daha yaşlı görünüyor. hafif çökmüş, bıyık bırakmış, gözüne taktığı solid eye system ile de neredeyse big boss’un bir “kopyası” olmuş. sağlık durumu pek iyi sayılmaz, sık sık öksürüyor ve sanki kan şekeri düşmüş gibi bir kenara çöküp kalıyor, hemen ardından kendisine insülin benzeri bir enjeksiyon yapıyor ve rahatlıyor. tabi öksürüğünün sebebi bir türlü bırakamadığı sigarası, foxdie virüsü veya aşırı hücre yaşlanması da olabilir.

    ortadoğu’da, savaştan harabeye dönmüş bir bölge. kojima tam yerini söylemese de irak olma ihtimali yüksek. her tarafta özel eğitimli askerler, silahlı araçlar ve seri üretilmiş yeni metal gear gekkou’lar var. artık savaşlarda vatanseverlik yahut sadakat gibi unsurlar önemli değil, çünkü savaşmak sadece bir meslek. savaş alanlarına hükmetmek kolay, çünkü sadece makineler değil, insanlar da vücutlarındaki nanomachine’ler sayesinde uzaktan kontrol edilebiliyorlar (kan dolaşımına eklenen ve vücudun kontrolünü sağlayan 1 ila 100 nanometre boyutundaki maddeler). savaş alanları kontrol edildiği için kavgalar asla bitmiyor ki para akışı durmasın. snake’in gözünün üstüne takılı solid eye system, termal dürbün, gece görüşü ve radar yerine geçtiği gibi aynı zamanda düşmanların sağlık ve silah durumu gibi taktik destek verilerini de sağlıyor. saklandığı yerde cephanesi biten snake’e dolu bir şarjörü otacon’un uzaktan kumanda ettiği bir metal gear mk. ii getiriyor. destek amacı ile sürekli snake’i izleyen ekranlı bu robot sayesinde bağlantı kurmak için codec kullanma ihtiyacı ortadan kalkmış oluyor. tuttuğu askerleri anında yere indiriyor, demek ki solid snake, the boss’un öğrettiği cqc’ı (yakın dövüş tekniklerini) sıkça kullanacak. adamları dövmek kolay, ya üzerine gelen metal gear gekkou’lara ne yapacaksın? snake tüm gücüyle kaçıyor ama binaları bile yıkıp ilerleyen gekkou’lardan saklanamıyor. yine de performansı snake “amca” için gayet iyi. en sonunda giysisinin yeni octocamo özelliğini kullanarak yıkıntıların yanına gizleniyor ve paçayı kurtarıyor (octocamo bulunduğu yere göre rengini, şeklini, hatta bazen dokusal yapısını bile değiştirebilen octopus, yani ahtapottan geliyor).

    zamane metal gear’ları da çok afiliymiş doğrusu. artık kendi yapay zekâları var ve bacakları organik. bu, onlara hız, esneklik, çeviklik, yüksek zıplama gibi avantajlar sağladığı gibi kolay kesilebildiği için zayıf nokta da oluşturuyor. neyse ki snake yalnız değil. hideo kojima, mgs2’de serinin fanatiklerinin antipatisini kazanan raiden’ı çöpe atmak yerine çok güzel kullanmış; yeni oyundaki ninja karakterimiz olmuş kendisi. çocuğun tipi de müsait, oldukça yakışmış, karizmatik olmuş. otobüste snake amcasına yer vermeyi ihmal etmeyen raiden, savaş alanında da onun arkasını kollamayı ihmal etmiyor. raiden tahtakurusu gibi, tam bir metal gear düşmanı. snake amcası kenarda bir yerde saklanırken, raiden cacığa salatalık doğrar gibi nasıl doğruyor gekkou’ları anlatamam size, yaşamanız lazım. kojima bu kez raiden karakterini herkesin seveceği konusunda çok iddialı.

    la-li-lu-le-lo

    tanıtım filminin sonunda solid snake son görevinin ölüm olduğunu ima ederek ağzına bir tabanca sokuyor, ekranın kararması ile beraber bir silah sesi duyuluyor ve mgs4 yazısı geliyor. kojima bu durumla ilgili olarak solid snake’i bu oyunda öldürmeyeceğini açıkladı. ama adamın sağı solu belli olmaz tabi. kojima’ya göre bu oyunun hikâyesi biraz daha yaşlı bir kitleye hitap edecekmiş. yani yine öylesine derin olacak ki, oyunun belli yerlerinde kendi varlığınızdan bile şüphe duymaya başlayacaksınız. görünen o ki, oyunda dünyaya sahip olmak isteyen iki büyük gücün; the patriots ile yeni outer heaven’ın mücadelesine şahit olacağız. artık arada kalanın vay haline.

    oyunun grafik ve müzikleri mükemmel olacak, playstation3’ün yetenekleri sonuna kadar kullanılacak. hasar almış bir bina, yakınındaki bir patlamadan etkilenip çökebilecek, hatta çöktüğü yerdeki çevresini de etkileyecek. o binada saklanan oyuncu varsa o da kabak gibi açıkta kalacak. yine octocamo da sadece ps3 ile hayata geçirilebilecek bir özellikmiş. ayrıca kojima yeni bir oynanış sistemi üzerinde çalıştıklarını söylüyor. kameralar da artık tepeden bakmak yerine üçüncü kişi perspektifi sunacak. yeni kamera açısı dışında yine subsistence’da denenen bir başka özellik olan “metal gear online” da bu oyuna da dahil ediliyor.

    2007’de çıkacak olan mgs4: guns of the patriots, serinin hazin, ama bir o kadar da keyifli sonu olacak. finalin playstation3’de olması salyaların iki kat fazla akmasını sağlıyor. iyi tarafından bakalım, serinin suyunun çıkmadan ve mükemmel bir oyun ile sona ermesi çok yerinde olacak ve ağızda tat bırakacaktır. belki de oyun kojima ve snake olmadan devam eder; “metal gear raiden” olur, kim bilebilir ki? prodüksiyon şirketi yeni kurulmuş bir adamın, kariyerini üzerinden yaptığı ve para basan bir oyunu artık yapmayı bırakacağı fikri ne kadar mantıklı geliyorsa, mg: raiden fikri de o kadar mantıklı geliyor bence. hele de playstation3 çıkmışken…

    karakterler:

    bildiğimiz karakterler şimdilik bu kadar. hideo kojima’ya göre eski oyunlardan da mümkün olduğu kadar fazla tanıdık yüz bu oyuna getirilmeye çalışılacak. şimdiden iyi eğlenceler.

    solid snake
    ocelot’un kullandığı mg ray’e izleme cihazı takmıştı. bu yolla patriots’un kimliklerini ortaya çıkartmış olabilir. peki ya azrail’e çelme takabilecek mi?

    liquid ocelot (liquid snake / revolver ocelot)
    liquid’in oyunda er ya da geç yer alacağı, iptal edilen mgs2 senaryosundan belliydi. ocelot’un babası sorrow’dan insanüstü güçlerini almasından dolayı liquid’den fazlasıyla etkilenmesi mümkün olabilir. peki patriots’un en sadık adamı olan revolver ocelot’un vücudu kime hizmet edecek, patriots düşmanı liquid’e mi?

    meryl silverburgh
    meryl bacımız yeni foxhound’un lideri ve görevin komutasındaki sorumlu olacak.

    otacon (hal emmerich)
    teknik desteğe devam; bu kez metal gear mk ii ile.

    vamp
    sen neden ölmezsin ey karizmatik ucube? göreceğiz.

    raiden (jack)
    oynanabilir karakter olmamasına rağmen herkesi kendine hayran bırakacak olan yeni ninjamız. söz verdiği gibi olga’nın çocuğunu patriots’dan kurtaracaktır, kendisine inanıyoruz.

    dr.naomi hunter
    tıbbi destek sağlamasının yanı sıra foxdie’ın sırrı ve snake’in yaşlanması gibi konularda bizi aydınlatacağını umuyoruz.

    roy campbell
    artık albay değil ama snake’den daha dinç gözüküyor maşallah. görevde mutlaka yardımı dokunacaktır, eskilerin deneyimlerine her daim ihtiyacımız var.

    mei ling
    kayıt gibi ayak işlerinin haricinde hikâyedeki rolü bilinmiyor.

    nastasha romanenko
    philanthropy’nin kurucusu ama onun da oyundaki rolü belli değil.

    ekstralar

    foxhound

    foxhound, nato bünyesinde oluşturulan özel kuvvetler birliği’dir. resmi olmayan savaş statüsünde hareket eder ve ulusal istihbaratçıların giremedikleri yerlere sızarak düşman askeri güçleri ile ilgili bilgi toplarlar. tüm foxhound mensupları, savaşma ve gizli istila teknikleri konusunda su üstünde olduğu kadar su altında da çok etkilidirler. her yere sızmaları mümkündür, dayanıklılıkları yüksektir. zorlu şartlarda uzun süre hayatta kalma, bombalama, kablosuz iletişim, düşman silahlarını onlara karşı kullanma, bilgi toplama, değişik savaş sanatları, acil tıbbi müdahaleler, dilbilimi ve yüksek teknolojili silah kullanımı konularında çok yeteneklidirler. mensupları asla sivillerden seçilmez ve çeşitli eğitimlere tabi tutulurlar. ilk başta özel kuvvetler birliği fox kuruldu ve big boss, snake eater operasyonu’nu başarınca resmileşti. 1970’de binbaşı zero fox’u dağıttı. bir yıl sonra big boss, yüksek teknolojili özel kuvvetler birliği foxhound’u kurdu. roy campbell komutanlığı bıraktığında ise organizasyonun adı yeni jenerasyon özel kuvvetler birliği foxhound oldu.

    stealth camouflage

    arkasından aldığı görüntüleri ön yüzüne yansıtarak, sanki giyen kişi orada yokmuş havası veren, çok gelişmiş bir elektronik kamuflaj donanımı. otacon, snake ve ninja tarafından kullanılıyor.

    metal gear'lar:

    metal gear’lar her zeminde gidebilen ve istediği zaman bir uçak veya rampa olmaksızın dünyanın istenen yerine nükleer saldırı yapabilme yeteneğine sahip olan savaş tankları olarak yaratıldılar.

    the shagohod: sokolov tarafından rusya’da 1964 yılında üretildi. türünün ilk savaş tankıydı ve son da olmayacaktı. 6000 mil uzaklığa nükleer bomba atmak için 300mil/saat hıza çıkması gerekiyordu. metal gear solid 3’de big boss ve eva tarafından yok edildi.

    metal gear tx-55: 1995 yılında big boss tarafından dr.petrovich madnar’a yaptırıldı. saldırı yapmak için piste ihtiyacı yoktu. outer heaven olayında henüz aktif konuma geçirilemeden solid snake tarafından yok edildi.

    metal gear d: dr.petrovich’in 1999 yılında ürettiği bu metal gear aktif konuma geçirilebildi ama yine de solid snake tarafından yok edilmekten kurtulamadı.

    metal gear rex: bu metal gear oldukça başarılıydı. 2005 yılında pentagon’un gizli bütçesi ile darpa ve armstech ortaklığında hal emmerich’e yaptırıldı. solid snake tarafından yok edildi. bu model, radarda görülemeyen nükleer başlıkları dünyanın istediği yerine gönderebiliyordu.

    metal gear ray: 2007 yılında amerikan donanması tarafından geliştirildi. ray, karada yürümesinin yanı sıra su altından da gidebiliyordu. rex’den çok daha güçlüydü ve dünyadaki diğer metal gear’ları yok etmesi için seri üretimine geçilmiş bir modeldi. üretilen 25 adet ray’in büyük bir kısmı raiden tarafından yok edildi.

    metal gear arsenal (arsenal gear): 2009’da tamamlanan arsenal, şimdiye kadarki en büyük model. saldırı ve korunma için seri üretilmiş mg ray’leri kullanıyordu. kendi yapay zekâsı vardı. big shell’in altında, okyanusun zemininde yer alıyordu ve amacı amerika’nın bütün veri akışını kontrol etmekti. akıbeti bilinmiyor.

    metal gear gekkou: 2015 yılında seri olarak üretilen ve “ay işığı” anlamına gelen bu model hem mekanik, hem de organik parçalardan oluşuyor. bacakları çok kuvvetli ve fonksiyonel, ancak ateş edildiğinde kanıyorlar. bu modelin kendi yapay zekâsı var.

    metal gear mk ii: yine 2015 yılında üretilen bu minik model, herhangi bir tehdit oluşturmuyor. aslında mk ii, silahsız ve ekranlı bir yol bulma robotu. oyunda otacon, robotu uzaktan kontrol ederek solid snake’e destek sağlıyor. modelin ufak bir taşıma bölümü, uzayabilen bir kolu ve yere temas ettiği bölgede tekerlekleri var.

    cyborg ninja'lar

    mgs oyunlarına apayrı bir tat katan yardımsever ninja karakterlerinin başlangıcı, albay volgin’in dış iskelete benzeyen ve elektrik akımı depolayabilen metal giysisi ile oldu. zanzibar’da, solid snake tarafından gray fox’un hayata döndürülmesinde bu kıyafetin geliştirilmiş hali kullanıldı. big shell’deki ninjamız hoş bir bayandı ve bu işi kaçırılan çocuğunun hayatını kurtarmak için yapıyordu. en son ninjamız ise karizması ve yetenekleriyle oyuna damgasını vuracak olan raiden. inanın, onu görmek için beklediğinize değecek.

    gizli snake'ler

    1981 yılında çekilen escape from new york ve 1996’da çekilen escape from los angeles filmlerini izleyenler varsa mutlaka metal gear serisiyle olan benzerlikleri fark etmişlerdir. her iki filmin de başrol oyuncusu kurt russell ve filmdeki ismi snake. hem de snake plisken. bildiğiniz gibi solid snake de metal gear solid 2’de “pliskin” takma adını kullanıyor. yine hem filmde hem de snake eater’da, snake’in tek gözü kapalı. hırçın tarzlar ve başkalarını önemsemez tavırlar da örtüşüyor. bir de filmlerin hikâyelerine göz atalım isterseniz. escape from new york’da gelecekte suçun kontrolden çıkması ile new york şehri süper güvenli bir hapishaneye dönüştürülüyor. buradaki mahkûmlar bir şekilde başkanın uçağı air force one’ı gotham’a indirmeyi başarıp başkanı rehin alıyorlar. oyundakine benzer şekilde, eski bir özel kuvvetler elemanı olan kahramanımız snake plisken ise bir komplo sonucu hapse düşmüştür. suçlarının affedilmesi karşılığında başkanı ve yanındaki kargoyu bu sevilmeyen diyardan kurtarma görevi için ikna edilir. kargo da, içerisinde nükleer tehlike yaratabilecek önemli bilgilerin bulunduğu bir kasettir. snake görev öncesinde kendisine yapılan enjeksiyonun dayanıklılık sağlayacak maddeler değil de mikro patlayıcılar olduğunu sonradan öğrenir. başkanın yaşam sinyalleri gelmemeye başladığında veya görev 24 saatte başarılamazsa vücudundaki maddeler onu öldürecektir. snake tek kişilik görevine bir yarasa kanat ile ikiz kulelere inerek başlar. benzerlikleri tek tek açıklamaya gerek yok, zaten her şey bariz. bir diğer benzerlik de ilk metal gear oyununun kapak resmi ile terminatör filmindeki michael biehn’in duruşu arasında var.

    metal gear yan oyunları

    metal gear solid’in ana hikâyeye çok fazla girmeyen ama asıl oyunlardan daha farklı deneyimler sunan yan oyunları da var. önceden duyurulan metal gear online ise mgs3: subsistence’a entegre edildi. bu arada solid snake’i, super smash bros. brawl, evolution skateboarding, dream mix tv: world fighters, ape escape 3 gibi oyunlarda görürseniz de şaşırmayın.

    metal gear solid integral (ps)
    metal gear solid vr missions (ps)
    metal gear solid: the twin snakes (gc)
    metal gear: ghost babel (gbc)
    metal gear solid 2: substance (ps2, xbox, pc)
    metal gear solid 3: subsistence (ps2)
    metal gear ac!d (psp)
    metal gear ac!d 2 (psp)
    metal gear solid: digital graphic novel (psp)
    metal gear solid: portable ops (psp)

    metal gear solid: the movie

    kojima-san, ünlü serinin filme çekilmesi için hollywood’da büyük bir yapımcı ile anlaşıldığını açıkladı. işin ilginç tarafı çocukluğundan beri sinema yönetmenliği hayali kuran kojima, bu filmde tek kelime yazmayacak, tek kareyi yönetmeyecekmiş. büyük özgürlük imkânı sağladığı için filmin oyundaki senaryoyu kullanmasını istemediğini dile getiren kojima, final fantasy 7: advent children gibi sadece fanatiklere yönelik değil, herkese hitap eden ve kendi ayakları üzerinde duran büyük bir film yapılsın istiyor.

    hideo kojima kimdir?

    24 ağustos 1963’de stagaya, tokyo’da dünyaya geldi. okulda hikâyeler yazmaya ve 8mm’lik amatör filmler çekmeye başladı. bir sinema delisi olan kojima yönetmen olmak istiyordu ama japonya’da o dönemde sinema sektörü çok zayıftı. 23 yaşındayken konami’ya oyun tasarımcısı olarak girdi. artık anlatmak istediklerini video oyunlarında gösterecekti. metal gear serisi, snatcher, policenauts, zone of the enders, boktai serisi de dahil birçok başarılı oyunun altına imzasını attı ve 2004 yılında kendi oyun prodüksiyon şirketini kurdu. hemen her konuya felsefi açıdan yaklaşan kojima, aynı zamanda birkaç postmodern oyun tasarımcılarından birisi kabul ediliyor. oyunlarındaki karakter ve hikâyelerde onun filmlere olan aşkı rahatlıkla görülebiliyor (mgs2, jack&rose - titanic). aynı zamanda değişik bir espri anlayışına sahip. tilkilere (fox) karşı özel bir sempatisi olduğu da açıkça görülüyor. oyunlarında fox adaları, gray fox, foxhound, foxdie, fox hunting ve fox archipelago gibi unsurları kullanmasının yanı sıra şirketinin logosunu da yine tilkiden yapması gerçekten enteresan.
    ""

    kaynağın ilgili linki:

    http://forum.donanimhaber.com/…y_//tm.htm#11312429/


    (anoktale - 13 Temmuz 2007 05:12)

  • comment image

    müzikleri en az kendisi kadar aşmış bir seri. oynarken insanı film moduna sokabiliyor. filminin bir hayalkırıklığı olmamasını umup, hideo kojima'nın önünde saygıyla eğiliyorum.


    (xuleldar - 4 Kasım 2007 14:03)

Yorum Kaynak Link : metal gear serisi