Süre                : 1 Saat 27 dakika
Çıkış Tarihi     : 22 Ağustos 1955 Pazartesi, Yapım Yılı : 1955
Türü                : Drama
Ülke                : İsveç
Yapımcı          :  Sandrews
Yönetmen       : Ingmar Bergman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Ingmar Bergman (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Eva Dahlbeck (IMDB)(ekşi), Harriet Andersson (IMDB)(ekşi), Gunnar Björnstrand (IMDB), Ulf Palme (IMDB)(ekşi), Inga Landgré (IMDB), Benkt-Åke Benktsson (IMDB), Sven Lindberg (IMDB)(ekşi), Kerstin Hedeby (IMDB), Siv Ericks (IMDB), Gösta Prüzelius (IMDB), Sigvard Törnqvist (IMDB), Ninni Arpe (IMDB), Asta Backman (IMDB), Ingmar Bergman (IMDB), Margaretha Bergström (IMDB), Björn Bjelfvenstam (IMDB), Renée Björling (IMDB), Axel Düberg (IMDB), Jessie Flaws (IMDB), Git Gay (IMDB), Ludde Gentzel (IMDB), Inga Gill (IMDB), Elsa Hofgren (IMDB), Maud Hyttenberg (IMDB), Curt Kärrby (IMDB), Carl-Gustaf Lindstedt (IMDB), Millan Lyxell (IMDB), Richard Mattsson (IMDB), Marianne Nielsen (IMDB), Gunhild Qvarsebo (IMDB), Inga Rosqvist (IMDB), Bengt Schött (IMDB), Greta Stave (IMDB), Tord Stål (IMDB), Viola Sundberg (IMDB), Ella Welander (IMDB), Gerd Widestedt (IMDB), Naima Wifstrand (IMDB), Folke Åström (IMDB), Per-Erik Åström (IMDB)

Kvinnodröm (~ Düsler) ' Filminin Konusu :
Kvinnodröm is a movie starring Eva Dahlbeck, Harriet Andersson, and Gunnar Björnstrand. Two different women - a young photo model and her boss - dreams about a happy life with beloved men. Their dreams are as different as they are.


  • "bergmanin diğer filmleriyle benzeşen tek yanı psikolojik öğeler taşıması bence yoksa oyuncu seçiminden filmin geçtiği yerlere kadar başka bir tadı var."




Facebook Yorumları
  • comment image

    usta yönetmen ingmar bergman tarafından 1955 yılında çekilen ingilizce adı dreams olan psiko-drama film. filmde bir moda fotoğrafçısı ve modelin hayallerine ulaşma çabaları anlatılmaktadır. moda fotoğrafçısı olan evli bir erkeğe aşıktır, model ise yaşlı ama zengin bir adamdan etkilenmiştir. iki kadının da bu iki erkeğe bağlanmalarının altında yatan şey ise kadınların hayallerine bu iki adamla ulaşabilecekleri gerçeğidir. moda fotoğrfçısı güçlü karakterli olgun bir kadındır, erkeği ise onun yanında ondan daha güçsüz ve savunmasız olmalıdır. bu yüzden iflasın eşiğine gelmiş maddi olarak bir kadına bağlı yaşamaktan gocunmayacak, karısından çekinen bir erkeğe tutkuyla bağlanmıştır. model olan kadın ise parayı, ünü ve lüks hayatı hayal etmektedir. bunun için de ona çok beğendiği pahalı elbise ve inci kolyeyi gözünü kırpmadan alabilen zengin ama yaşlı birini tercih eder. ancak iki kadını da hayallerine gittikleri yolda başka iki kadın beklemektedir. evli olan adamın karısı ve yaşlı olan adamın kızı...* * * *


    (precision - 16 Mayıs 2007 15:14)

  • comment image

    bergmanin diğer filmleriyle benzeşen tek yanı psikolojik öğeler taşıması bence yoksa oyuncu seçiminden filmin geçtiği yerlere kadar başka bir tadı var.


    (kudra - 21 Aralık 2007 18:48)

  • comment image

    kadın düşleri adıyla gösterime giren 1955 yapımı siyah beyaz film. yönetmenliğini dünyaca ünlü isveçli oyun yazarı ve film yönetmeni ingmar bergman yapmıştır. başrollerinde eva dahlbeck, harriet andersson , gunnar björnstrand ve ulf palme yer almıştır. ince belli kadınlarla yasak aşkların olduğu yalan ve hırs dolu, mutlaka izlenesi bir film.

    filmin hızına yetişebilsem tüm diyalogları yazmak isteyeceğim türden bir güzelliğe sahip; ama mümkün değil. kendiniz seyretmelisiniz. ayrıca genelde yaşlı insanların rol aldığı siyah beyaz filmler bana sıkıcı gelse de bu film daha ilk sahnesiyle seyirciyi etki altına almasını biliyor.

    --- spoiler ---
    susanne: ah tanrım, yalvarıyorum... onu görmeliyim, sadece bir kez de olsa görmeliyim. bir daha görmeyeceğim; ama bir kez olsun görmeliyim.
    ---
    spoiler ---


    (staring girl - 6 Mayıs 2009 14:24)

  • comment image

    bergmann'ın 1955 yılı tarihli düşler (asıl adıyla kvinnodröm) adlı filmindeki duygusal yalınlık ve insan doğasına ait betimlemelerin çarpıcılığı filmin derinliği ve karmaşıklığı ile birlikte ilerliyor. belki de bir filmi başyapıtlar arasına sokabilmenin yolu bu karşıtlığı birlikte mevcut kılabilmekten geçiyordur. bu karşıtlığın ve alışılan kimliğin uzantılarını filmde doris-palle, doris-otto, susanne-henrik arasında özellikle görüyoruz. doris ve palle'nin bilindik ilişkisi ve doris'in kimliğine ait normal belirtiler dışta tutulursa diğer iki durumda da bir kadın ile bir erkek arasındaki yasak ilişki konu ediliyor. birinde gerçekleşmiş ve arzunun yokluğuna dayanılamayan bir durum olarak, diğerinde yalnızca imgesel ve arzunun bulunuşuna duyulan bir istek olarak.

    filmin tutku, yalnızlık, yoksunluk, yaşlılık ve bütün bunların arasında onlara karşı direnen gerçeğin gücü üzerine düşündürdükleri kanımca güzeldi. varoluşsal derinliğin böylesine usta oyuncuların performansı ve hepsinden ortaya çıkan siyah beyazın yalınlığı içinde anlatılması etkileyiciliğe bir iz katıyor. varoluşun ve düşüncenin eşmevcudiyetinin izi... izin üzerine bırakıldığı yer de lacan'ın deyimiyle büyük başka'dan başka bir şey değildir. filmin başka'ya yönelik psikanalitik bir incelemesi ve eksik ile arzu üzerinden gerçekleşen bilinçdışı içeriğin konu edilişi bizi kaçınılmaz olarak arzu, yoksunluk ve gerçeğin gücü ile imgeselin ve simgeselin gerçek karşısındaki etkinliğine götürecektir. insan ise kuşkusuz, filmden de anlaşılabileceği üzere, gerçek olmayan her şeydir. ayrıca hegelci bir arzu analizi de tanınma kavramı üzerinden özellikle henrik ve karısı üzerinden düşünülebilir. buna göre tanınma, köle efendi ilişkisini andırır bir biçimde zorunlu bir yaşama savaşına dönüşmektedir henrik için. bu savaş kendisini açamayan bir açmazın ölüm anıdır aynı zamanda, en büyük güç olan yaşam tutku dolu sevgiyi ve tehlikeyi anlamaya meydan okur ve yaşama arzusu başkasına duyulan arzuyu güçlerin en büyüğü olmaktan alıkoyar. köle yeniden köleliğine(henrik) efendi ise efendiliğine (karısı) döner.

    tren'deki cam açış sahnesi ve takip eden sözler ile yaşlı adamın kızı karşısındaki çaresizliği özellikle görülmeye değerdir...


    (aletheia - 4 Ocak 2010 23:23)

  • comment image

    yönetmeni ingmar bergman'ın kadınların olaylar karşısında ne hissettiğini ve ne düşündüğünü mükemmel bir şekilde anlayan ve bunu perdeye yansıtabilen biri olduğunu gösteren film.

    --- spoiler ---

    evli bir adama aşık olan kadına, adamın karısının söylediği sözler son derece gerçekti:

    " seni gerçekten sevseydi her şeyi geride bırakıp sana koşardı. ama o beni seçti. beni sevdiği için değil, yorgun olduğu için. seninle her şeye sıfırdan başlayamaz. o, birlikte sahip olduklarımıza bağımlı biri. "

    ---
    spoiler ---


    (handlewithcare - 5 Temmuz 2014 00:16)

Yorum Kaynak Link : kvinnodröm