Seeking Justice (~ Intikamin Bedeli) ' Filminin Konusu : Karısı vahşi bir saldırıya uğrayıp tecavüz edilen Will Gerard'ın (Nicolas Cage) yaşadığı acı deneyimin ardından sözde toplumsal huzuru kendi yollarıyla sağlamaya çalışması anlatılıyor.
The Frozen Ground(2013)(6,4-51151)
Next(2007)(6,2-143632)
Stolen(2012)(5,5-40900)
Drive Angry(2011)(5,4-89195)
Season of the Witch(2011)(5,4-86312)
Bangkok Dangerous(2008)(5,4-52380)
Trespass(2011)(5,3-40789)
Pay the Ghost(2015)(5,2-13685)
Vengeance: A Love Story(2017)(5,2-5563)
Tokarev(2014)(5,0-23691)
The Runner(2015)(4,7-4475)
Dying of the Light(2014)(4,4-8846)
birkaç hayal kırıklığının ardından nicolas cage seyretmek isteyenlerin bad lieutenant port of call new orleans'dan sonra yeniden nicolas cage izleyeceği bir başka film.
(sethplay - 17 Temmuz 2011 11:35)
(bkz: the hungry bear won't be play)
(tolginho - 17 Temmuz 2011 11:50)
nicolas cage olsun taştan olsun diyenler için ilk trailer'ı yayınlanmış.http://on.fb.me/nm7lzx
(secular - 26 Eylül 2011 22:31)
ing. adaletini sikeyim.
(keskin kurpe sikine zarar verir - 30 Eylül 2011 21:32)
türkçeye intikamın bedeli olarak çevrilmiştir.
(cokciddi - 3 Aralık 2011 00:31)
--- spoiler ---the hungry rabbit jumps. aç tavşan zıplar her bir kelime bir savı temsil ediyor izleyenler anlayacaktır.--- spoiler ---
(der glaube - 5 Aralık 2011 11:22)
"the hungry rabbit jumps"roger donaldson'ın yönettiği filmde yan rollerde oz ve lost dizilerinden çok iyi hatırlayacağınız harold perrineau, dexter dizisinden jennifer carpenter var. son olarak unknown'da izlediğimiz january jones da filmin ana karakterlerinden birini canlandırıyor. asıl heyecan verici oyuncu ise tabii ki guy pearce. filmin yapımcıları arasında tobey maguire de var.son dönem filmleri içinde yanlış seçimler yaparak izleyicisini ziyadesiyle hayal kırıklığına uğratan nicolas cage, bu filmle kariyerinin en kötü filmlerine keskin bir şekilde 'dur' diyor. zira hem filmin hem de cage'in performansı seyirciye keyifli bir aksiyon/gerilim sunmasının yanı sıra adalet sistemine de kendine has uslübuyla güzelce eleştiri getiriyor. "sistemin sunduğu haksızlıklara karşı adaleti kendi ellerinizle sağlamak ister misiniz?" diye de zor bir soruyla seyircisini baş başa bırakıyor. dramatik hatlarıyla öne çıkan film, bu dramı ağlak şekilde işlemiyor, direkt meramına yönelerek nicolas cage'in oyunculuğundaki çok yönlülükten de faydalanarak bir anda yerinde aksiyon sahneleriyle derdini etkileyici şekilde anlatmayı başaran bir esere dönüşüyor. film vizyona girmeden önce de cage ve film hakkında beklentilerimin büyük olduğunu dile getirmiştim. son dönemdeki hayal kırıklıklarının ardından seeking justice, beklentilerimi -fazlasıyla olmasa da- karşılayan bir eser oldu. "film, başkarakterin toplumsal ve bireysel huzuru için kendi içindeki adalet mücadelesine derin bir şekilde değinebilirdi" diye düşünenler olabilir. bunu film, açıktan ve derin bir şekilde yapmasa da bence, film boyunca karakter bir yandan gizli toplulukla savaş halindeyken diğer yandan da masumiyetini korumaya devam ediyor.new orleans'ın ev sahipliğini yaptığı bad lieutenant port of call new orleans'daki iyi oyunundan sonra nicolas cage'in özlediğimiz başarılı oyunculuğunu yine aynı yerde (new orleans) bıraktığı yerden devam ettirdiğinden kuşkunuz olmasın. the bad lieutenant'daki kadar özgün bir karakter yaratımı elbette yok fakat sizi film her yönüyle saracaktır. seeking justice, bir yandan adaleti kendi yollarıyla arayan gizli bir topluluğu merkezine alarak hikayesini anlatırken diğer yandan da will gerard'a (cage) kurulan kumpasla aksiyonu her dakika daha da arttırıyor. bu gizli topluluğa mensup insanların new orleans'ın hemen her yerinde olması filmin gizemini daha da büyütüyor. ve bu süreçte de kendi yollarıyla adalet dağıtan grubun içinde de insanoğlunun her zaman gösterdiği tamahkarlık ve yoldan sapmalar gün yüzüne çıkıyor. film, topluluğun kendi içinde savaştığı fikrine çok az yer verse de bu topluluğun her yerde olması, gerard'ı zorlu bir kaçışın ve kovalamacının içine sürüklerken izleyici de kendine düşen kısımdan son derece memnun oluyor. the hungry rabbit jumps olarak belirlenen filmin ismi daha sonra seeking justice olarak değiştirilmişti. filmde the hungry rabbit jumps terimi büyük bir gizemin büyük bir parçası olarak karşınıza sık sık çıkacak...bütün oyuncuların hakkını vererek oynadığı seeking justice, adalet sistemine büyük tokatlar vurmuyor, can alıcı aksiyon sahneleriyle sizi koltuklarınıza çivilemiyor, nicolas cage de üst düzey bir performans sergilemiyor fakat tüm bunların dışında film, nicolas cage izlemek isteyenlere özlenen nicolas cage'i sunan, şiddet ve adalet arayışı üzerinden intikam duygusunu ön plana çıkararak 'kendi içinde' hikayesini etkileyici şekilde kotaran, seyircisini son dakikada bile gizem ve gerilimden mahrum bırakmayan, izleyicisine vicdan muhakemesi yaptırmayı başaran, gerçekçi yapısıyla dikkat çeken izlenmeye değer bir nicolas cage filmi.
(sethplay - 6 Aralık 2011 17:08)
en güzel tarafı şüphesiz ki, january jones ve guy pearce olan film. klişeden uzak durmaya çalışmış, beklenen sahneleri vermemesiyle gönlümü kazanmıştır, ama yine de vasatlıktan kurtulamamış, zira sonu da hiç etkileyici olmamış. hıh.
(tuya - 8 Aralık 2011 00:22)
olmuş
(dozerman - 23 Aralık 2011 15:17)
nicolas cage markası eğer 2-3 tane daha böyle sikindirik film çekilirse tamamen bitecektir. adam benim için hala iyi bir oyuncu ama son yıllarda rol aldığı yapımlar akla zarar cinsten. kendisi de kabul ediyor zaten bunu. hatta eşiyle mi ne gecenin köründe ulu orta kavga edip haberlere çıkmıştı sırf bu dandirik filmler yüzünden. nicolas cage bu boru değil. 10 tane daha sikimsonik filmde oynasa oturup izlerim. öyle bir marka değeri var işte adamın ama şeytanın bacağını kıramadı gitti.
(tutankhom - 23 Ocak 2012 03:39)
Yorum Kaynak Link : seeking justice