Süre                : 2 Saat 12 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Mayıs 2014 Salı, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Aksiyon,Macera,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Ülke                : ABD,İngiltere
Yapımcı          :  Twentieth Century Fox , Marvel Entertainment , TSG Entertainment
Yönetmen       : Bryan Singer (IMDB)
Senarist          : Simon Kinberg (IMDB)(ekşi),Jane Goldman (IMDB)(ekşi),Simon Kinberg (IMDB)(ekşi),Matthew Vaughn (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Hugh Jackman (IMDB), James McAvoy (IMDB)(ekşi), Michael Fassbender (IMDB)(ekşi), Jennifer Lawrence (IMDB)(ekşi), Halle Berry (IMDB)(ekşi), Nicholas Hoult (IMDB)(ekşi), Anna Paquin (IMDB), Ellen Page (IMDB)(ekşi), Peter Dinklage (IMDB), Shawn Ashmore (IMDB), Omar Sy (IMDB), Evan Peters (IMDB), Josh Helman (IMDB), Daniel Cudmore (IMDB), Bingbing Fan (IMDB), Adan Canto (IMDB), Booboo Stewart (IMDB), Ian McKellen (IMDB), Patrick Stewart (IMDB), Lucas Till (IMDB), Evan Jonigkeit (IMDB), Mark Camacho (IMDB), Alexander Felici (IMDB), Jan Gerste (IMDB), Massimo Cannistraro (IMDB), Mike Dopud (IMDB), Lee Villeneuve (IMDB), Andreas Apergis (IMDB), Robert Montcalm (IMDB), Gregg Lowe (IMDB), Jaa Smith-Johnson (IMDB), Alex Ivanovici (IMDB), Alain Dahan (IMDB), Freddy Bessa (IMDB), Patricia Tougas (IMDB), Michael Lerner (IMDB), Chris Claremont (IMDB), Len Wein (IMDB), François Paquette (IMDB), Zabryna Guevara (IMDB) >>devamı>>

X-Men: Days of Future Past (~ X-Men: Geçmis Günler Gelecek) ' Filminin Konusu :
Süper kahramanlar ekibi X-Men, dünyayı bu büyük felaketin etkilerinden korumak üzere Wolverine'i zamanda yolculukla geçmişe gönderir ve bu vahim olayı engelleye çalışır. Amaç, dünyadaki tüm canlı türlerinin geleceğine yön veren önemli bir tarihi olayı engellemektir. Kahramanlarımız, gençlik günlerindeki halleriyle omuz omuza çarpışmak, hem geçmişte hem de günümüzde büyük bir mücadele vermek zorundadır. Bryan Singer'ın yönettiği filmin yıldızlarla bezeli kadrosunda Hugh Jackman, Jennifer Lawrence, Ian McKellen, Michael Fassbender ve Anna Paquin gibi isimler öne çıkıyor. Film, 2014 yılında tüm dünyada en çok izlenen filmler listesinde ilk 10'da yer almayı başardı.


İçinde Kaybolacağınız En İyi Zamanda Yolculuk Filmleri / 10
  • "(bkz: gambit nerde orospu çocukları)"
  • "son fragmanında magneto, beşiktaş inönü stadı'nın yenilenmesi için yoğun bir çaba sarf ediyor."
  • "quicksilver tek sahneyle ortalığın anasını sikmiştir."
  • "erik'in uçakta gandalf olduğu sahne ile devam filminin bag end'den başlayacağının sinyallerini veren seri."
  • "serinin en iyi filmlerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. x-men hayranı olan bünyemi fazlasıyla tatmin etmiştir. o bu değilde, kötülüğün kaynağı meğer bizim çaycı hüseyinmiş..."
  • "quicksilver'ın ağır çekim sahnesinde müzik dinlemeye çalışmasının anlamsız olduğu film. zira o kadar kısa sürede duysa duysa en fazla bir nota duyabilir. evet tam bir göt oğlanıyım."
  • "'sizin geçmişinizi sikeyim 'dememe neden olan film."
  • "çaycı hüseyin'in bilim adami olup sentinel tasarladigi filmdir ayrica."




Facebook Yorumları
  • comment image

    benim gibi x-men hayranlarının*** soluksuz izlediğine inandığım film.

    --- spoiler ---

    öncelikle filmin wolverine, storm, shadowcat, iceman, yaşlı professor x ve magneto ile başlaması beni duygulandırdı. çok uzun bir aradan sonra, eksiklikler olsa da, eskileri bir arada görmek mutlu etti ve hüzünlendirdi.

    filmde birçok usta oyuncu vardı ama en iyisini seçecek olursak bence james mcavoy'di. dünyada bu adam kadar güzel ağlayan biri yok sanırım. o maviş gözleriyle buğulu buğulu bakıp o müthiş aksanı ve ses tonuyla konuşmuyor mu, ah tam o sırada dünya daha güzel bir hal alıyor.

    michael fassbender, yani magneto, bu filmde biraz geri planda kalmış gibi geldi. belki de x-men first class'ın büyük çoğunluğu onun ve hikayesinin üstüne kurulu olduğu için bu filmde ona ayrılan sahneler beni kesmedi. ayrıca fassbender'in oyunculuğu da bana fazlasıyla soğuk geldi. belki de magneto'nun biraz daha acımasız tarafını yansıtmak istediler ama yine de bana biraz fazla soğuk geldi.

    hugh jackman, nam-ı diğer wolverine reyiz, yine yeri geldi kahkahalar eşliğinde yeri geldi heyecanla kendini izletti. hugh jackman'ın vücut işini baya abarttığını da görüyoruz filmde. geriye dönüp 2000 yılında çekilen x-men'deki wolverine ile 2014'deki wolverine'i karşılaştırırsak 2000'dekinin 2014'dekinin yanında "cılız" kaldığını söyleyebiliriz. he ama her türlü iyidir, sevilir o ayrı.

    jennifer lawrence, yani mystique filmin üzerine kurulduğu kişiydi. çizgi film ya da çizgi romandaki mystique, ağzı iyi laf yapan, seksi, çok da vicdanlı olmayan biridir. filmdeki mystique'in ise daha vicdanlı ve hırslı yönü öne çıkartılmış. ayrıca jennifer lawrence'daki fiziksel değişim de fazlasıyla göze çarpıyor.

    nicholas hoult, yani hank/ beast için tek bir şey söylemek istiyorum: bu adam dünyanın en tatlı insanı.

    havok ilk filmde baya yer almasına rağmen bu filmde esamesi okunmuyordu. mystique'in baktığı dosyada öldürülen mutantlar arasında tanıdık bir yüz olarak bir tek azazel vardı. uçak sahnesinde de eric, charles'a "arkadaşlarımız öldü, emma*, angel*, azazel, banshee" diyor. ee banshee first class'ın sonunda eric'le gitmemişti. caleb landry jones'un neden filmde olmadığını merak ettim açıkçası. bilen biri varsa aydınlatabilir.

    filmdeki en güzel sahne, şüphesiz ki, quicksilver'ın mutfak sahnesiydi. arka planda çalan time in a bottle da harikaydı. pink floyd tişörtü de gözlerden kaçmadı. ayrıca tüm film boyunca quicksilver'ı oynayan evan peters'ın kime benzediğini düşündüm. şimdi fark ediyorum ki filmdeki hali bildiğimiz farah zeynep abdullah.

    filmdeki birkaç komik sahneye gelirsek:

    *70'li yıllara dönen wolverine'in pençelerinin kemik olduğunu görünceki şaşkınlığı.

    *yine wolverine'in xavier'ı bulmak için gittiği okulda beast ile karşılaşması. beast'i ikna edemeyen wolverine'in "seninle ben ileride iyi arkadaş olacağız ama şimdi değil" diyerek beast'e bir yumruk atması.

    *xavier'ı ikna etmeye çalışan wolverine'e xavier'ın "seni bir yerlerden hatırlıyorum aslında. uzun zaman öncesinden. biz de senden yardım istemiştik. ne demiştin sen?!: siktir git!*" demesi.

    *xavier'ın eric'i kurtarmaya çalışırken girdikleri mutfaktaki güvenlik görevlerini konuşarak ikna etmeye çalışması akabinde wolverine'in sabırsızlanması ve adamlara yumruk atarak bayıltması. bunun karşılığında xavier'ın "şiddet yok, şiddet yok. ben şiddete karşıyım!" deyip asansörün açılmasıyla gördüğü eric'e yumruk atması.

    filmin sonunda, her şeyin düzelip wolverine'in okulda uyandığı sahne ise sahalarda görmek istediğimiz hareketler. kimler yoktu ki: rogue, storm, jean*, cyclops, bobby...

    ---
    spoiler ---

    devam filmi x-men: apocalypse'i merakla beklemekteyiz.


    (surrealistic pillow - 25 Mayıs 2014 18:37)

  • comment image

    charles uzun bir süre üstüne cerebroyu taktından sonra mutantları ararkan çıkan kırmızımsı dünya haritasında ankara semalarında bir mutant belirdi. bu türk mutant kazım'ın gücünü çok merak ettim açıkcası? tahminim insanları çıplak gösteren gözleri vardır...


    (lechuck - 26 Mayıs 2014 09:57)

  • comment image

    geç izlememden mütevellit, seyredenlerce çoktan yazılmıştır fakat gördüklerimi ve yorumumu kısaca aktarayım.

    --- spoiler ---

    • quicksilver'in magneto'nun oğlu olduğuna değinilmesi güzel bir detaydı. kucağında kız kardeşiyle * oturması da öyle.
    • magneto'nun logan'un bedenine sapladığı demirler, çizgi romanda adamantium'u logan'dan sökerken gördüğümüz çizimlerle aynıydı. süper bir gönderme.
    • finalde en sabah nur'u * selamlayan halk, wolverine and the x-men finaliyle birebir aynıydı. diziyi sevenlere daha bir güzel geldi. the four horsemen of the apocalypse ise x-men evolution'da izlenebilir.
    • 3. filmi zaman çizelgesinden sildiler. cyclops, jean grey vs geri geldi. şimdi beklediğim, cable ve gambit artık görünecek mi? 7 film oldu ağalar, gambit'in şöyle bir görünmesi haricinde bu karakterler seride hala yok. ayıptır.
    quicksilver üzerine çalışılmış, belli. apocalypse için "felaket filmi" diyorlar ama bu filmin de aşağı kalır yanı yok gelecek kısmıyla, bu karakter üzerine yüklenmiş tüm mizahi doz ve iyi de taşımış. george costanza deyimiyle de "zirvedeyken bırakıp gitmesini biliyor."
    • 3. filmde harcanmış köprü sahnesi de burada stadyum ile layığını bulmuş. first class'taki bar sahnesinin * defaten anılması da ayrı bir hoşluktu.
    • tüm film zaten wolverine and the x-men'in tek sezonun neredeyse ana konusu. izlememiş bünyeler "aga film terminator'e benziyor" gibi blog yazıları kotarabilir, kaale almayınız. mümkünse bu animasyon serileri seyrediniz.

    filmin yorumuna gelirsek, süre ilerledikçe konuyu yavaştan almalarından ötürü finalin çarçabuk toparlanmasından korktum ve bir bakıma da öyle oldu: titizlikle örerek ve sindirerek ilerlediler ve 5/5 bir başyapıt olabilecekken, kreşendoya varamamış, zirve noktası eksik bir filmle uğurladılar bizi. benim gözümden, sentinelleri durdurmak için bir araya gelmiş üçlünün birbirine düşüp ana düşmanı konudan eksilterek arkasında durulacak bir ana karakter bırakmaması bu noktada büyük handikaptı. sentinellerin yok etme potansiyelini gelecekte geçen zamanda gördük fakat geçmişte de bir çarpışma bekliyordum ben zira filmin "büyük kötü"sü o noktada ancak onlar olabilirdi. senaryo için, eğer hitchcock değilseniz (bakınız: sapık), kuraldır: üzerine oynadığınız protagonisti ve antagonisti değiştirmeyeceksiniz. magneto'nun yeniden topun ağzına konması bir yana, charles'ın "katıksız iyi"ye dönüşü samimi ve benimsenir olmaktan çok sinir bozucu etkideydi. aynı tepkiyi beast ve logan'ın da paylaştığını sanıyorum. o kabine ve proje notları magneto elinden oracıkta yok olsa, kıyamet senaryosu yine engellenecekti.

    "insanlığa güveniyoruz" mesajına inandırıcılık katmak sahneye canlı yayın kamerası bağlamakla olmuyor,
    the dark knight finalinde de gördük: yemiyoruz arkadaş. o güzelim filmin en büyük handikabı bu filmde de yinelenmiş. inandırıcılıktan uzak. tetik çekilmedi diye mutantların gücünden korkulmayacak. peki... çizgi romanda kabul edilebilir çünkü bir sindirme süreci var. burada ifşa olduklarından hemen sonra bu yaşanıyor, o yüzden, o panik dalgasının dinmesi falan, insanlığın, hele de güce tapan yönetimlerin içindeki pislikleri gören seyirci için inandırıcılıktan çooook uzakta. o sebepledir ki, hakkını verecek bir finalle sonlansaydı 5/5 bir başyapıt olabilecekken, üstüne koyup koyup birden tabana vurmasıyla 4/5'lik bir film olmuş diyorum. first class'tan iyi midir, bir düşünmek lazım. o filmde magneto ve sebastian shaw vardı zira, ikinci yarıda özellikle lenny kravitz'in kızına fazla iltimas geçip, iron man ve the avengers'teki gibi, aksiyonla çıtayı düşürseler de, serinin en iyi halkasıydı.

    bu filmi seriyalde ilk üçe, hatta x2'nin önüne koyabiliriz. bize yaşattığı nerdgasmlar için bile ne kadar teşekkür etsek azdır. bryan singer'i kameraman olarak gördük bu arada sanırsam, izlerken yakaladım. x-men yazarlarının kabine üyesi olarak rol aldıklarını ise yabancı basından öğrendim.

    ---
    spoiler ---

    son olarak, menopoz teyze kıvamındaki storm'u artık görmek istemiyorum ben. bir fonksiyonu yok. "gambit yok, cable yok, psylocke yok, ne var lan it?" dedirtmeyin adama, yeter. rogue rolünde de karaktere yakışır birini izlesek güzel olurdu bu ayrık diş yerine. bing bing fan, iron man 3'te de silinmiş sahnede rol almıştı. matthew vaugn'un adını hikaye kısmında gördük, serinin geleceği singer ve ikisinin dışına taşmamalı. üçüncü filmi anca temizlemişken, umarım taciz suçlamaları vs. ile bu hataya düşmezler. channing tatum'un gambit'i 2016'ya yetişir mi bilmiyorum ama, son kez, "logan'ın önüne geçmesin diye" öncelikli isimleri seriye dahil etmezlikten vazgeçin kardeşim. sokaktan topladığınız mutantlarla yürütmeyin seriyi. emma frost'u ilk filmde ipe çektiniz zaten, iyiydi hatun, adı üstünde frost, ne bekliyordunuz ki? kelsey grammer'in sideshow bob sesini de nerede duysam tanırım, sonda beast olarak kısacık görmek güzel oldu kendisini. famke ve ellen page büyümeyecekler anlaşılan, unuttuğum ekleme yerine bunu koyup yazımı bitireyim. kıyamette görüşürüz.


    (kolombre - 27 Mayıs 2014 03:01)

  • comment image

    şu ana kadar çekilmiş en iyi x-men filmi olmuş. hatta kişisel görüşüme göre en iyi çizgiroman uyarlaması bile olabilir. geçmiş sahneleri ayrı güzel, gelecek sahneleri ayrı güzel. tam anlamıyla bir başyapıt, mutlaka sinemada seyredilmeli.

    bu arada credits'ten sonraki 10 sn'lık sahneyi izlemek için 10 dk bekledik arkadaş, bu ne zalimlik. *


    (justicar - 31 Mayıs 2014 00:13)

  • comment image

    sirf son sahneleriyle bile x-men evrenini bilen birine "aaauuuv" dedirtebilecek film. son sahnelerde hic auuuvv demiyorsaniz william stryker ile wolverine arasindaki baglantiyi kacirmissiniz, ya da bilmiyorsunuz. bu da filmin onemli yerlerindeki gondermeleri de anlamadiginiz anlamina gelebilir.

    birkac auuuv denilecek ornek vereyim:

    --- spoiler ---

    mystique, william stryker kiligina girip logan'i denizden cikarttiriyor. tabii son anda mystique oldugunu goruyoruz, yoksa "logan'i da boyle dusuruyorlar demek stryker'in eline" deyip cikacaktim salondan. adamin gozleri sarardi birden, "anaaaaaaa" dedim. william stryker, logan'in uzerinde deneyler yapip adamantium'u kemiklerine entegre eden asker bozuntusu. eger logan, stryker'in eline dusmuyorsa, yeni zaman cizgisinde vucudunda adamantium olmadigi anlamina gelebilir mi bu?

    adamantium'suz bir wolverine. organik penceli bir wolverine. iste buna aauuvvv denir.

    mystique vietnam'dan mutant askerleri toplamaya gittiginde, hangarda stryker ile karsilastiginda kunyesine bakarken o elemanin stryker oldugunu ilk o sahnede goruyoruz. bu kunye shot'ini adamlar haybeye koymuyorlar. bilen, anliyor, auuuv da diyor. stryker'in trask'a calisiyor olmasi.. bu da aaauuuv denilecek bir husus. o sahnelerde auuvv demeyen, filmin devaminda wolverine'in nicin birden krize girdigini de kacirmis olabilir.

    daha aauuuv diyecek cok sey var. mesela trask, stryker'a "oglun kac yasinda" diye sordugunda stryker'in soyle bir afallamasi. stryker'in oglu da mutant bildiginiz uzere. "trask stryker'in oglunu nereden biliyor lan?" diye sorabilirsiniz hemen. bunu da bilmiyorsaniz o sahneye de "auuuv" diyememissinizdir. burada "auuuv" denilecek husus ise, yonetmen ve senaristlerin tamamen x-men evreni icerisinde tutarli detaylar veriyor olmalari.

    ha bi de jean grey mevzusu var. yavrum canim phoenix, kipkirmizi.. 14 sene once famke janssen'i ilk defa jean grey olarak izlemis nesil icin, filmin sonunda kanli canli jean grey'i yeniden, ustelik yeniden famke janssen tarafindan canlandirildigini gormek nasil bir auuuuvvvv etkenidir anlatamam. scott bile gozuktu lan. rogue'u ve bobby'i oynasirlarken gorduk. herkes mutlu. daha adamlar ne yapsinlar auuuv dememiz icin.

    $akali komiklikli detay: logan, beyaz saray'in oradaki aksiyona geldiklerinde metal dedektoru kapidan geciyor ve kapi otmuyor! donup soyle bir kapiya bakiyor bo$ bo$. wolverine'in eblek bakisini biliyorsunuz, ondan. iste o sahnede gulmeyen bizden degildir.* (ilk filmde ozgurluk aniti'na girerken boyle bir sahne var. durmadan oten kapiyi sinirlenip parcalar logan, scott da donup "manyak misin arkadasim?" der gibi bakardi. hey gidi hey.)

    ---
    spoiler ---

    not: bu entry'i yazan bunye tek yaprak x-men cizgi romani okumamistir henuz. x-men hakkinda ne biliyorsam show tv zamanindaki cizgi filmi ve filmlerinden ibarettir.


    (make the world go away - 31 Mayıs 2014 19:59)

  • comment image

    x-men first class'tan daha iyi, daha kapsamlı olmuş. ama ilk seri ile olan tutarsızlıklar kaldığı yerden devam ediyordu. ve de filmin sonu ile sadece x-men: the last stand değil, x-men 2'de hiç yaşanılmamış oldu sanki.

    kişilik olarak bu bölümdeki wolverine, diğer filmlerdeki wolverine ile pek uyuşmuyordu. kimseyi siklemeyen, atarlı wolverine bu filmde adeta bir sevgi kelebeğine dönüşmüş; kendisini tersleyenlere bile kemal kılıçdaroğlu sevecenliğiyle yaklaşan biri olmuş.

    filmin en etkileyici sahneleri, bana göre, şunlardı:

    • quicksilver'ın pentagon'dan magneto'yu kaçırması ve slowmossion mutfak sahnesi
    • professor x'in raven'la başka insanlar aracılığyla konuştuğu havaalanı sahnesi
    • magneto'nun ayağından kurşun yiyen raven'ı kendine doğru çekme sahnesi

    magneto'nun koskoca stadyumu alıp, beyaz sarayın etrafına koymasını etkileyici olarak kabul etmiyorum ama. şahsi şovunu yaptı orda pezevenk.


    (etrafsiz - 2 Haziran 2014 12:36)

  • comment image

    verdiğim parayı kuruşu kuruşuna helal ettiğim; bütün oyuncularından, yönetmenlerine, kazandıkları parayı ister karıyla kızla ister aileyle iyi günlerde yemelerini temenni ettiğim on nümero film.

    yalnıııııız, bir sorum var.

    --- spoiler ---
    bir çift mutant memesi göstermeyen senaristler, nasıl oldu da wolverine'in kaslı götünü bize göstermeye reva gördüler?
    ---
    spoiler ---


    (freng - 4 Haziran 2014 23:38)

  • comment image

    quicksilver kadar hizli kossak ne olurdu?

    tabii ki cogu mutant gucleri genetik mutasyonla aciklanacak cinsten degil, bu yuzden x-men hikayeleri bilimsel isabete onem veren "hard sci-fi" sinifina girmiyor, zaten odak noktalari da bu degil. ama hikayelerden zevk alabilmek icin girdigimiz suspension of disbeliefmodundan zamani gelince cikmazsak, bilimden zevk alabilmeyi saglayan "cocuk meraki" moduna girmek de mumkun olmaz.

    en fantastik gucler, gercege en uzak olduklari icin bence en az ilginc olanlar: mesela blink gibi gercek hayatta portal oynamak icin, yani wormwhole acmak icin karadelikleri kic kica yapistirabilmek lazim. buyuk enerji gerekir ve birbirine bu kadar yakin portallar da acilamaz. ama yapilirsa, bu wormhole'lar ayni zamanda zamanda yolculuga da izin vererek diger mutant ablanin uzmanlik alanini etkileyecek, takim icinde kiskanclik krizlerine yolacacak. sonucta uzay-zaman ayni doku.

    magnetonun tasviri uzerinde dusunmek daha ilginc. metalleri uzaktan kontrol edebiliyor ve metal dedigin sey her yerde, her insanda: magnezyum, demir, kalsiyum, hatta modern insanlarda bakir nikel aluminyum girla. agir sanayi hamlesiyiz her birimiz. atomlar uzerinde kontrolu olan biri tek bir demir molekulunu ittirerek koca bir insani ittirebilir mi mesela? yoksa o molekul bir kursun gibi vucudumuzdan cikip gider mi, geri kalan kutlemizi etkilemeden? ben ikinci secenege agirlik veriyorum; vucudumuz cok kati ve yogun olmadigindan ufak parcalar serbestce hareket edebilir ve demir parcasi derimizi kesip disari cikar. ama bir kati kupun icine bir molekul demir enjekte etsek, sanirim magneto tum kupu hareket ettirebilir.

    filmde bence sacma olan kisim, adamin ayni zamanda bilgisayar, elektronik, robotik uzmani olusu ( iron man 2'deki mickey rourke gibi bir ronesans adami degilse tabii, bkz #19005719). oyle robotun icine demiryolu dosemekle onu acip kapayamazsin, fortranla goto 10 yazabilmen lazim.

    wolverine gibi asiri hizli regenerasyon yetenegi olan bir canli, muhtemelen yaralarini aslina uygun sekilde puruzsuz bicimde kapayamaz. agresifce cogalan hucreler yuzunden her kapanmada biraz yeni deri burusuklugu yaratilacaktir. wolverine hic olmeyebilir ama iki kavgada 20 yil yaslanacaktir, kizlara duyrulur.

    ice man sorunlu bir tip. buzu yaratip saga sola uflemek kismini bosver de, sogukta yasamayi dusunelim. insanin donmasiyla ilgili en buyuk sorun, donan sivinin (buz, kristal) sividan daha fazla yer kaplamasi. bu yuzden hucreler icten patliyor. ailemizin fizikcisi michio kaku durumu suradan acikliyor ve cozumun hucreler icinde antifriz islevi gorecek cok yuksek miktarda glukozdan gectigini soyluyor. yani ice man bir seker hastasi olmali.

    fakat bu da yetmiyor: glukoz veya baska cryoprotectantlar sonucta buzlanmayi onluyorlar, ice man adindan da anlasilacagi gibi bastan asagi buz kesiyor (en azindan dis deri hucreleri o anda parcalanmis oluyorlar). ustune bir de hareket ettiginden bu dokularin kirilip dokulmesi lazim, yani hayatta kalmasi icin wolverine'e tas cikaracak gibi bir regenerasyon gerekiyor cozuldugunde. yine takim icinde kiskanclik, yine "sen benim gucumu caldin, sende niye iki guc var"cilik, hizipcilik, cehape zihniyeti. bence iceman'in yapacagi en mantikli hareket, kendini bir laba kitleyip buzlanarak cryogenics kobayi olmasi ve 50 sene sonra cozuldugunde teknolojinin kendisini hayatta tutacak kadar ilerledigini ummaktir.

    atesten adam pyro ise hic olmaz, konsept bastan yanlis. dunyadaki karbon bazli yasam asiri soguga karsi az da olsa strateji gelistirebilmis olsa da, asiri sicaga karsi yapacak birsey yok. pompei worm kaynama noktasinin altinda olan 80 dereceye kadar dayanabiliyor, o da cevresini abuk subuk bir bakteriyle kaplayip onla simbiyotik iliskiye girerek. hayat mi be!

    peki quicksilver? digerlerinde de oldugu gibi "nasil bu kadar hizli kosar"dan ziyade "bu gucle yasamak nasil olur"a odaklanirsak, soyle ki, quicksilver hemen geberir. hic sansi yok. mesela pyro gibi isiya dayanikli olmasi lazim, zira supersonik hizlarda onumuzdeki hava molekullerinin kacacak zamani olmadigindan birbirine bastirilirlar ve sicaklik artar. disardaki isiya ek olarak, o hizda saga sola donerken veya durdugunda tum vucudun o kadar kinetik enerjiyi gomecegi yer olmadigindan (eklemleri emerse patlar), bu enerji isiya donusecek ve icten yanacak. yani wolverine gibi renegere olmali. kendi dayansa da isinan hava molekulleri kiyafetlerini yakacak her seferinde, o yuzden mystique gibi derisini kiyafet sekline sokmasi lazim toplum icinde saygin bir yere ulasmak istiyorsa kerata. daha sonra surekli organ ve beyin travmasina bir cozum bulmasi lazim. eklemler soku emseler bile, beyin veya organlar serbest hareket ediyorlar, gider kafatasina carpar ve pate kivamina gelirler. bunu da engellemek icin jane gibi telekineziyle kendi beynini ve organlarini sabitlemesi lazim. herif giderek ikinci el toplama bilgisayara donusuyor. deadpool vardi boyle, sonu pek hayirli olmadi.

    ayrica etrafindakilere de buyuk zarar verecektir. isi sokuna ek olarak, her hareket ettiginde surekli sonic boom duymaktan helak olur arkadaslari (doppler etkisi ve sonic boom hakkinda basit birkac animasyon surada ). yani surekli derken, hareketi boyunca durmadan boom gelecek, oyle bir kere ses duvarini asinca boom duyuyoruz gibi birsey yok. ve dokundugu hersey, bastigi her yer buyuk deformasyona ugrar. filmdeki mutfak sahnesinde polisin yanagina parmak attigi icin polis yere dusuyordu. o sahnede halihazirda supersonik olan kursundan birkac kat hizli oldugu dusunulurse, o hareketi polisin ya suratini tereyagini bolen sicak bicak gibi bolmeye (darbe alani ufaksa), ya da boynunu kirmaya (darbenin emildigi alan daha buyukse) yetecektir.

    ses hizinin cok otelerine gecip daha da hizlanirsa ne olur diye merak edenler icin degisik hiz senaryolarini iceren su xkcd sayisini buldum, ki bu vesileyle xkcd'ye olan derin saygimi bir kez daha dile getireyim.


    (immanuel tolstoyevski - 16 Haziran 2014 14:22)

  • comment image

    bu filmden bol aksiyon isteyenler gitsin the expendables serisini izlesin.

    yıl 2014 oldu millet hala aksiyon istiyor. bilgisayarla yapılamayacak aksiyon kalmadı arkadaş. saçma sapan bilgisayar efektleri seyretmek yerine güzel bir hikayenin işlenmesi daha iyi değil mi?

    filmde vurdulu kırdılı aksiyon isteyenler = komedi diye recep ivedik izleyenler


    (mr sherlock - 7 Eylül 2014 04:29)

  • comment image

    sentineller konusunda ikna olamadığım filmdir.

    ben mi yanlış anladım acaba

    --- spoiler ---

    şimdi cüce amca sentinelleri geliştiriyor ve hükümeti mutantlar konusunda uyarark falan filan işte onları durduracak olan bu robot'ları yapmaya ikna etmeye çalışıyor.

    sonracığıma değişken abla dellenip cüce'yi vuruyor, cüce ölse de mutant tehklikesine bu yüzden ikna olunuyor, proje geliştiriliyor sonra durum ortada.

    maksat bu olayı engellemek.

    bilader iyide sonra başka mutant (manyeto amca) rfk stadyumunu beyaz saraya indirip, ortalığı yakıp başkanı sığınaktan çıkarıp gebertmeye kalkıyor. tamam değişik engelliyor da. mutantların tehlike olabileceğine inanmak ve projeyi geliştirmek için daha ne olması lazım. adam evi köyü yıktı. başkan "ulan demek bir mutant kafayı kırsa beni vurucak, tek başına ülkeyi yakıcak deyip" daha fazla hız vermez mi o projeye?

    ---
    spoiler ---


    (ken smith - 4 Ekim 2014 16:39)

Yorum Kaynak Link : x-men days of future past