The Stone Carvers ' Filminin Konusu : The Stone Carvers is a short starring Vincent Palumbo and Roger Morigi. A look at some of the last stone carvers working in the United States, those completing the sculptures adorning the Washington National Cathedral. They discuss...
Ödüller :
Academy Awards - Oscar : "En İyi Belgesel (kısa)"
gidilecekse sadece singapur airlines ile gidilmelidir. adanın en nezih ve güvenli bölgesi nusa dua'dır zaten araç güvenlik kontroluyle nusa duaya giriyor ve girer girmezde yollara kaldırımlar çevre düzenlemesiyle adanın diğer tüm bölgelerinden farklılaşıyor adadaki luks otellerin neredeyse tamamı burada. grand hyatt'ın tam karşısında bali collection diye açık bi alışveriş merkezi var içinde market restaurantlar mağazalar ve boyner tarzı büyük bi mağaza var. bali collection bizim cankurtarınımız oldu. düzenli olarak mini bara takviyeyi buradaki marketten yaptık. ayrıca sadece uno adındaki italyan restaurantından tüm yemek ihtiyacımızı karşıladık keza adada yapılan, pişirilen, yenilen herşeyde tatlı soslar ve soya yağı kullanılıyor bu koku bi süre sonra burnuza yapışıyor ve hiç bişey yiyemiyorsunuz. gerçi börtü böcek yeme gibi bi alışkanlıkları yok ama kardeşim markette satılan ayçekirdeğide tatlı olurmu?? bira içerken bile adam önüne tatlı soslu fıstık koyuyor... kuta bölgeside gezilesi yerlerdendir hard rock cafe ve otel buradadır. her yere taksi ile gidebilirsiniz taksiler istanbulun yaklaşık 3 te 1 i fiyatına ama sadece blue bird isimli mavi taksilere binin, taksimetre açıp adam gibi sizi istediğiniz yere götürüyorlar. bütün bunların yanında mutlaka mutlaka gidilip bi kere görülmesi gereken bir yer doğası denizi sualtı inanılmaz güzel, insanlarıda gayet saygılı ve yardımsever hiçbir sorun yaşamadan harika bir tail geçirdik.bu arada fiyatlar çok çok iyi ama mutlak pazarlık yapılmalı alacağınız mala göre ortalama %50 indirim alabilirsiniz
(canon in d - 2 Temmuz 2008 11:43)
hint okyanusu, sörf tahtaları, masajı, bitmek bilmeyen pazarlık anları, adakları, palmiye ağaçları, gel-gitleri, kocaman gökyüzü, sıcak, nem ve alışılmadık yemekleriyle hayatımın en ilginç, en içe dönük ama bir yandan da en dışa dönük anlarını yaşadığım, asyalıların tipi olduğuma inanmamı sağlayıp egomu 1500 seviyelerine taşımış, tropikal ada hayalimi ise farklı bir boyuta ışınlamış, kalabalık, yaşayan, bintang ve saronglarla dolu ada...
(benzin - 8 Kasım 2008 11:05)
vişne suyu yoktur bu adada..ticaret erbabına duyurulur.
(zelyot - 19 Mayıs 2010 16:03)
gidilir gidilmez ilk yapılması gereken şey bir motosiklet kiralamaktır. günlüğü 5 dolardan kalacağınız gün kadar kiralayın, çekin otelin önüne. sonra da adayı kafanıza göre gezin, keşfedin. sadece kask takmaya özen gösterin. zaten onun dışında herhangi bir ehliyet/alkol/yaş limitasyonu yok. kaffanıza göre...
(djthorn - 6 Eylül 2010 05:29)
elizabeth gilbert ablamıza göre aşkın bulunduğu adaymış.
(laklaklabule - 6 Eylül 2010 05:44)
şahane bir uygulama varmış bu adada: yapabileceğiniz en yüksek ev, bahçenizdeki en yüksek ağacın boyu kadar olmak zorunda. ne güzel, ya ağacı büyütücen, ya evi küçültücen, her halükarda doğanın ahşaptan şahane birşey de yapıyor olsan, insan eli değmiş birşeyi kamufle etmesine izin veriyosun, darısı makili güney sahillerimizin başına.
(erika mika pulika - 7 Eylül 2010 16:42)
geceleri bilimum köşe başında bulunan uyuşturucu satıcıları usulca size yaklaşıp magic mushroom, kokain vs. satmaya çalışırsa şaşırmayın ve aman ha bulaşmayın, bu satıcılardan bazılarının polis olduğunu ve endonezya hapishanelerinde yatan bir sürü turist olduğunu unutmayın. zira pasaportunuza iliştirilen departure cardta der ki; "warning: death penalty for drug traffickers under indonesian law" ben tırstım valla... ha yok baliye gelmişim takılmadan duramam derseniz polis olmadığına inandığınız otel görevlisi veya motosikletinizi kiraladığınız kankanıza danışabilirsiniz.
(djthorn - 8 Eylül 2010 09:08)
içinde çok tatlı bir ilkellik barındıran sıcak endonezya adası. pek sanayisi, teknolojisi, 3g'si yok. gelir düzeyi çok düşük, paraları değersiz, dolayısıyla çok ucuz bir memleket. insanlar kendini sanata vermiş; halkın yarısından fazlası ressam, heykeltraş, ağaç oymacısı veya seramik sanatçısı. abarttığımı sanmamakla birlikte türkiye'deki bütün sanat galerilerinin toplamından daha çok sanat galerisine sahiptir diye tahmin ediyorum. eserlerinde daha çok kutsal saydıkları çiçek ve kuş figürleri var veya sırtında şükran sepetiyle tapınmaya giden köylü kadınlar. o kadar sanatçı bir toplum ki; mimarisindeki alengirler itibariyle gördüğüm her evi tapınak sanıyordum ilk başta. evlerin çatıları bahçeleri önü arkası, gezdiğiniz ormanlar, yürüdüğünüz yollar her yer devasa mistik heykellerle kaplı. kaldığımız otelde sigara söndürmek için sağa sola konan uzun küllüklerdeki kumlara bile çiçek figürleri çiziyordu garsonlar, bozuldukça tekrar, bozuldukça tekrar, siz düşünün..her yeri tapınak saymaları itibariyle (çoğu kişinin evinin bahçesinde bile kendine ait bir aile tapınağı var) sürekli her yerde tütsü yanıyor. ilk havaalanından çıktığımızda havada bariz bir yanık kokusu hissetmiştim, yanardağdan falan sanmıştım. sonra zamanla o kokuya alışıyorsunuz. ama ilerleyen günlerde yer gök mide bulandırıcı olmaya başlayabiliyor. nusa dua'da denize girin, jim baran'da balık yiyin, kinta mani dağlarını görün, bir hindu ayini izleyin, bir de güzel bir yağlıboya resim ve ipek şal almadan dönmeyin. (ipek şalı sahilde yanınıza gelen çingene satıcılardan alın, aynı şal mağazalarda 5 katı fiyatına)
(icimdengelsekeske - 8 Aralık 2010 16:27)
çok uzun yolculuk gerektiren bir ada.o yüzden gençken gitmenizi tavsiye ederim.rupiah para birimli menüleri görünce şok olabilirsiniz ama inanılmaz derecede ucuz bir yer.akıl almaz deniz mahsulleri yiyip,inanılmaz güzellikte biraları içip çok az bir para ödeyebilirsiniz.rezervasyon sistemi çok güzeldir.mesele bir restauranta rezervasyon yaptırırsanız o restaurantdan size özel bir araç yolluyorlar ve sizi aldırıyorlar.yemek sonunda da otelinize bırakıyorlar.bunlar kesinlikle ücretli değil.ücretli olması da birşey farkettirmez zira siz 30-40 dolara bir taksi kiralarsanız sizi gün boyu istediğiniz yere götürüp gezdirebilir.sokaklarda gezerken her evin önünde küçük küçük tapınaklar-heykeller görürsünüz.ve o heykellerin önünde de ufak ufak yemek porsiyonlarına rastlarsınız.ev sahibi o gün ne yediyse aynısından tanrısına ikram etmiştir.inanılmaz güzellikte heykel sanatı ve ağaç oymacılığı vardır.inanılmaz güzellikte pirinç tarlaları görürsünüz.doğanın her rengine burada rastlarsınız.en ilginç olanı ev yapılarıdır.gezdiğimiz yerlerdeki evlerin herhangi bir ısıtma sisteminin olmaması ayrıca kapıların pencerelerin kesinlikle olmaması da dikkatimi çekmişti.bali'li birisine sorduğumda bana 'burada soğuk yoktur.ya sıcaktır ya da çok sıcaktır' demişti.eğer gidecekseniz ve uzun bir süre kalacaksanız yerel kıyafetler giymenizi kesinlikle tavsiye ederim.ben hayatımda bu kadar rahat ettiren bir giysi görmedim henüz.
(zapatusta - 18 Ocak 2011 17:09)
halkının kadın veya erkek farketmeksizin sadece 4 tane isimi kullandığı ilginç memleket.bu isimler wayan, made, nyoman ve ketut dur.bir ailenin 5. çocuğu olursa o zaman yeniden wayan dan başlarlar.http://en.wikipedia.org/wiki/balinese_name
(ray kinsella - 18 Mart 2011 18:55)
eger surf ve parti delisi degilseniz, bali'ye de beyaz kumsallar, turkuaz deniz, mercan resifleri icin gittiyseniz, ubud'u gordukten sonra vakit kaybetmeden padang bai uzerinden hizli bot seferleri ile gili adalarina gecin. mutlaka gili trawangan adasindan snorkeling turu yapin, denizin gunesin keyfine bakin. 1 gunde size bali hayalkirikligini unutturur.
(rebel - 16 Haziran 2011 14:58)
adaya indiğiniz anda;-selamet pagi (iyi günler, günaydın)-aba kadar (nasılsın)-baik baik (iyiyim iyiyim)-terimah kasih (teşekkürler)-sampai jumpa (hoşçakal vb)öğrenmenizin çok kısa süreceği, sonrasında bu kısa cümleleri tekerleme gibi kullanabileceğiniz bahasa dili konuşulan adadır.
(zelyot - 17 Haziran 2012 13:28)
hayaller adası. tanrı sevdiğim kadınla gelip ubud sokaklarında el ele yürümeyi nasip etsin.
(barbunya - 11 Ağustos 2012 19:28)
türkiye'den direk sefer olmadığı için; aktarmalar ve hava alanında bekleme dahil yaklaşık 35-40 saatte gidilip dönülen yer.
(sorma niye - 17 Mart 2013 09:24)
sanatçı fışkıran adadır. mübarek herkes ressam, heykeltraş, ağaç oymacısı (başka bir ismi varsa bilmiyorum), demir işleyici (aha bi tane daha salladım) vs vs..geneli müslüman olan endonezya'ya bağlı olmasına karşın bu adada çoğunluk hindu'dur ve her yerde irili ufaklı tapınaklar görmeniz mümkündür. yeşil yepyeşil yemyeşil yesyeşil bi ada. eğer gidilecek olursa mutlaka gün boyu araç kiralayın. içinde ingilizce bilen şöförü dahil, 12 saatlik emrinizdeki aracın fiyatı yaklaşık 500000 rupi civarı (50usd). adanın heryerini bildiklerinden, öncesinde resimler üzerinden rotanızı belirliyorsunuz, ve adam gezdiriyor da gezdiriyor. tarihi köyler, şelale, muhteşem volkan manzarası, kuşbakışı devasa pirinç tarlaları, ufağından heybetlisine garip garip tapınaklar, elinizle maymun besleyebileceğiniz umuma açık yerler (maymun bizdeki kedi gibi bol), luwak kahve üretimi, resim atölyeleri, ağaç oymacılığı merkezleri, heykel yapım yerleri ve muhteşem yeşillikte bir arka plan. ha denizi kumsalı en iyisi diyemeyiz belki fakat bir fırsatını bulup kesinlikle görülmeye değer.
(sohan - 27 Haziran 2013 05:41)
düşündüğünüz gibi çıkmayabilecek bir ada. deniz kum odaklı bir tatil düşünüp, sakin ve huzur bulacağınız plajlar hayal ediyorsanız yabancısı olduğunuz için bulmanız pek kolay değil. ada genelinde okyanus dalgalar sebebiyle yüzerken çok yoruyor ama sörf yapmak için tam yeri. gezi blogu okumayı seviyorsanız hakkında daha fazla bilgiyi alabileceğiniz bir site içinhttp://www.yoldabirhayat.com/…ni-gezdigim-bali.html
(re 1809 - 14 Temmuz 2013 18:13)
bağıra çağıra içip içip kaldırımlara kusan avustralyalı turistlere rağmen aşırı kibar ve misafirperver bir halka sahip yer. elinizdeki kağıt parçasında yazılı adresi gösterip "doğru yolda mı gidiyorum?" diye sorduğunuzda bile -sizi kırmamak için- hayır diyemiyorlar. :)iki tip taksi var. blue bird taxi candır. diğer (bali taxi) firma ise "taksi mafyası" olarak nam salmış. her türlü dolandırıcılık mevcut. aman dikkat.
(vanwarantion - 31 Ağustos 2013 02:55)
bir çok iyi ve bir kaç kötü izlenimle beraber nihayetinde güzel bir balayı geçirdiğimiz adadır. her şeyini objektif bir şekilde yazmaya çalışayım.- default olarak pis demeyeyim ama bakımsız bir ada. siz içindeki bakımlı oteller, restoranlar, spalar, butikler, plajlar ve tesisler arasında mekik dokurken, kafanızı çevirdiğiniz her yer fakirlik içinde. yanlış anlamayın güzel vakit geçireceksiniz ancak o güzel vakitlerin arasında yolda geçirdiğiniz zamanlarda neredeyiz amk demeniz olası. adada 1-2 yer hariç duble yol yok. genelde kaldırım yok ya da delik deşik mesela.- 5 yıldızlı hotellerin çoğu nusa dua ve jimbaran'da yani adanın sakince güney bölümünde. adanın gece hayatı ve shopping districtlerinden uzak kalıyorlar, haberiniz olsun.- her köşede, evin ya da dükkanın önünde ya da yol kenarlarında tanrılarına hediye tabakçıkları bırakıyorlar muz/palmiye yapraklarından. tabağın içinde öncelikle pilav, çili sos ve kokulu otlar, yer yer şeker ve hatta hiç de az olmamak kaydıyla sigara, djarum falan paylaşıyorlar tanrılarıyla. neyse diyip geçiyoruz. ancak geçtiğimiz her yerde yola devrilmiş ezilmiş adak tabakları bulmak da can sıkıyor. her yer yaprak, her yer pilav. tamam arkadaş pirinciniz bol da, bu da ziyanlık yani.- ağır kokulardan hazzetmeyenlerin ilk 1-2 günü, özellikle taksilerde burun travması içinde geçebilir. hayır taksiciler kokmuyor, olay o değil. pilavlı tabaklar hemen her taksinin içinde de var. tata ta taaa!- burada aleyküm selam parayla. havaalanı girişinde bagajı kontrol edecek zannettiğiniz adam bagajınızı taşıyıp zorla bahşiş ister. bir club'a girdiğinizde boynunuza hojgeldiiin diye bişi asarlar, misafirperverlik zannederken sen adam zorla bahşiş ister. taksimetre açmayan taksicilere zorla açtırmak ya da hayvan gibi pazarlık yapmak sünnet değil farzdır. faturalı çalışmayan tüm mağazalarda da aynı pazarlık mantığı geçerli. - sivrisineklere dikkat. off sinekkovar alın gitmeden ya da gidince. bol bol sıkın. özellikle adanın iç kesimlerini gezerken. dengue fever tur şirketleri bahsetmese de yaygın bir hastalık. ya da benim gibi daha hafif ve tanımlanamayan ama dinmeyen ateşle hastanelere yatıran ve 2 günde düzelen hastalıklar da mevcut. sineklerin geneli esasen bizim maraba sivrisineklerden, biraz kaşınıp geçiyor ama bazen fazla 'şanslı' olabiliyorsunuz. bu gibi durumlarda bimc mükemmel bir hastane. gözünüz kapalı güvenebilirsiniz.- yerel yemekler uzakdoğu tatlarına açık olanları güldürecek. ama uzakdoğudan anladığınız çin böreği ve suşi ise bir daha düşünün. curry, teriyaki, satay mantıkları, malay ve tay mutfaklarını seviyorsanız içiniz rahat olsun. tek nokta acıları. gavur gibi acı koyuyor namussuzlar. çoğu da öyle yok kremayla yok coco sütüyle yumuşatmadan, kütür kütür acı. acısız olsun diyebilir ya da acısız versiyonları tercih edebilirsiniz.- kuta ve legian sörf, alışveriş, gençlik ve gece hayatı merkezi. seminyak, adadan sıkıldığınızda kaçıp içinden çıkmamanız gereken küçük avrupa. jimbaran seafood dinner için. ubud gerçek bali kültürü, hissi ve el sanatları için. nusa dua'da otel ve su sporları dışında pek bir şey yok. denpasar'a sikseler girmeyin. hani türkiyenin merkez şehri ankara ya hani, kimisine boğucu sıkıcı gelir. hah bali'nin denpasar'ı da pek bi çorum. yozgat. kırşehir. bi de kalabalık. aman diyim. son olarak, kintamani'ye gitmeyin, haybeye ölen yarım gün olur. adadaki en sıkıcı aktivite açık ara.- az altta güzelleri yazıcam diye boyuna kötüleri yazmışım gibi olmuş, iyileri de yazayım. tanah lot, jimbaran, kuta ve uluwatu'da günbatımları harika. snorkelling, scuba kafaları on numara, denizi tropik, balık bol. her yer bali masajı her yer mayışmaca. çok ucuzlarına yüz vermemek kaydıyla tabi. efendim sonra sörf için dünyada daha iyi bir yer olmayabilir, hem öğrenmek hem de yapmak anlamında. çünkü ada tarihinde ölümlü hiç bir köpekbalığı saldırısı yok. tarihteki 2 minör saldırı da adanın esasen sörf mekkesi olmayan kuzey bölümlerinde. sörfçüler için bu gerçekten eşsiz bir nimet. avustralyalılar yaldır yaldır büyük beyazlardan kaçarcasına buraya geliyor sörf için. hızlıca öğrenip bolca coşabilirsiniz. daha turkuazımsı berrak deniz için lembongan adası sadece bir feribot uzaklığınızda.- bi daha gitsem kuta-legian-seminyak üçgeninde bir yerde kalırım diyorum da, yine de bilemiyorum. hem 5 yıldızlı otel yok gibi oralarda, hem de gürültü malum. bakımsız bir ülkedesiniz a butik hotelci dostlar. o nedenle bali'de 5 yıldıza bütçeniz yetiyorsa, macera aramayın.1.gün:- tc'den tur aldıysanız büyük ihtimalle nusa dua ya da jimbaran'da kalıyor olacaksınız. gidip otelinize yerleşin.- akşamüstüne kadar otelinizde plaj, havuz aktiviteleriyle dinlenin. fly fish ya da jet ski falan yapın.- akşam gün batımı için (gün batımı saatini öğrenin mutlaka önceden) jimbaran'da teba mega adlı restorana tur rehberinizle ya da taksiyle gidin. jimbaran'da her yer seafood bbq mekanı kaynıyor. bazısı iyi, bazısı çok kötü. teba mega ise bayağı iyi. karışık büyük seafood platter'dan balığı çıkartıp full kabuklu seçtiydik biz, epikti. ayaklarınız kumlarda ve gün batışı eşliğinde yediğiniz yemekte aklınız kalacak.2. gün:- şimdi biraz ubud hissiyatı almak zamanı. bu tur için önceden ya kendi rehberinizi ayırtın ya da bi taksici bulun sizi gün boyunca gezdirecek. taksicilerin hepsi çok meraklı tur yaptırmaya ve 35-40 dolar civarı sizi oradan oraya gezdirebilirler. ingilizcesi iyi birini de buldunuz mu yaşadınız.- batubulan kasabasında sabah 9 civarı barong dansı izleyerek güne başlayın.- oradan stone carving, wood carving, gold & silver üzerine yardıran köylere gidin. mas, celuk ve başka bişi daha olması lazım isimleri. stone carving iyi ama wood carving işleri hayatımda gördüğüm en inceci zanaat. mutlaka görmeniz lazım.- yol üstünde bir kopi luwak tesisi bulun, bu dünyanın en özel kahvesinin yapmını izleyin. dilerseniz satın alın.- ubud'da biraz gezinin, sonra ubud civarındaki batik ve painting atölyelerine gidin.- saati çoktan 1-2 yapmış olmalısınız. ubud'da bridges, naughty nuri's, dirty duck ya da güzel gördüğünüz başka bir bir restoranda yemek zamanı.- biraz daha yukarılara tırmanıp rice terraceların fotoğrafını çekin. içine tur da yapıyorlar ama yılan çıyandan ötürü istemeyebilirsiniz.- yol üzerindeki tegallalang köyü bir hediyelik eşya cenneti. ahşap bir köpekbalığı heykeli, pub tabelaları, didgeridoo ve bir kaç müzik aleti vs. aldık biz mesela. buradan ubud'dan aşağı doğru inebilirsiniz artık.- bali zoo'da night at the zoo programıyla günü tamamlayın. hayvan şovları, fil ve bir çok hayvanı ellerinizle besleme şansı ve gece vakti daha bir coşan hayvanlar içinde bir tur süper oluyor. bu bali zoo bölümünü önceden rezerve etmeniz lazım aklınızda olsun. tura yemek de dahil.3. gün:- sabah kahvaltıdan sonra pek çok yerde dünyanın ve asyanın en iyi su parkı seçilmiş waterbom'a gidin. hem çocuklar hem de koca çocuklar için tasarlanmış bu tesiste geçireceğiniz 2-3 saat ilaç gibi gelecek. o kadar aquapark gezerim, böylesi profesyonellikle yönetilen bir tesisi ilk defa görüyorum. dilerseniz yemeği de burada atıştırın.- öğle yemeği sonrası royal family temple- sonra maymunlarla foto çektirip besleyebileceğiniz alas kedaton yani kutsal maymun ormanı- sonra da adanın en poster mekanı. tanah lot tapınağında gün batımı. her tarafını gezmeyi, her tarafını fotoğraflamayı ve hava kararana kadar her noktadan her ana yüzlerce anı sığdırmayı ihmal etmeyin. çok güzel bir yerdesiniz.- sonra kuta'ya geçip five monkey's restoranda birer burger gömün.- geceyi sky garden lounge adlı yörenin en önemli gece klubünde birer içki içip, hatta nargile tüttürerek tamamlayın. dress code yok, tişört şortla gayet girersiniz.- sky gardenın hemen sol tarafı ground zero. 2002 patlamasının olduğu yerin anıtı. bir saygı duruşunda da siz bulunun.4. gün:- yine biraz pre-booking isteyen turlarımız var bugün. ama gün deniz günüdür.- turtle adası, glass bottom boat ve snorkelling içeren turlar ya da diving turları ile ister keyif çatabilir ister ders alabilirsiniz. bu turlar nusa dua civarında genelde. broşürleri de otelde mevcut.- scubadan çekinenleri ocean sea walker'a da alabiliriz. hatta dilerseniz gaza gelmişken hepsini yapın. astronot kaskı içinde şnorkelsiz, kafanız kuru kalarak nasıl mercan yaşamı izleriz sorusunun cevabını ocean sea walker'da almak mümkün.- öğleden sonra için padang padang, balangan ve dreamland plajlarında keyif çatın, yüzün, dalgalara kendinizi bırakın.- uluwatu'da gün batımı zamanı olmak gerek. tapınak ve kecak dans şovu kültürel ambiyansınızı tamamlayacaktır. buranın maymunları agresif. o yüzden kafada gözlük-şapka, elde sallanan bişi yok; cep karıştırmak da yok.- sonra vaktiniz kalırsa nusa dua'ya dönüp bumbu bali restoran'da adanın en iyi balinese yemeklerine şapka çıkarın.5. gün:- surf zamanı!- sabahtan kutaya gidin rip curl ya da pro surfer okullarından öğlene kadar 2,5 saatlik bir dersi önceden ayarlamış olun.- sonra kutada bir yemek molası ve biraz turlamaca. akabinde ister üst seviye derslerle ister deneye yanıla sörf yapmaca. gün batımına yaklaşana kadar bayağı eğleneceğiniz kesin.- gün batımı zamanı! ister kuta plajında elinizde bira top oynayanları izleyerek, ister de seminyak tarafına kısa bir taksi turuyla potato head beach club'da bir kokteylle güneşi batırın.- sonra seminyak'ın avrupai butiklerinde gezip alışveriş yapın.- akabinde yemek için bali'nin (kalabalık anlamında) nusr-et'i olan ultimo restaurant sizi seminyak oberoi street'te bekliyor olacak. bali yemeklerinden tam sıkıldığınız noktada harika pizza ve makarnalar ve tam bir bebiş olan taze istiridyeler ile nirvanaya varın. bali'deki favori restoranım burası. üstelik türkiyede fraksız girilemeyecek kalitede yemekler yapan bir restoran olmalarına rağmen, fiyatları gayet uygun. ve yine şort tişört girebilirsiniz.6. gün:- nusa lembongan turu. kristal sular. tüm gün şnorkel, yüzme ve dalma. bali'de eksik olan her şey kişi başı yaklaşık 100 dolara yakına patlasa da burada sizi bekliyor olacak.7. gün (opsiyonel):- gili trawangan turu. yukarıdaki turun bir benzeri. tek farkı, gili tam anlamıyla çılgın bir parti adası. müslüman olan lombok'a bağlı olmalarına rağmen.daha fazla günler:besakih temple, ulun danur temple, rafting turu, daha fazla dalış, daha fazla surf, fil safarisi, shark feeding turu ya da sadece otelde dinlence.son sözler:- bazılarının ingilizcelerini anlamak sıkıntı. oldu ki bindiğiniz taksinin şöförü nal çıktı. yav he he diyin, ya da ingilizceniz zayıf numarası yapın. muhabbeti iyi olanlarla biz sonradan full gün tur bile yaptık.- yüksek ihtimal lisanı, insanları, müziği ve kültürüne ait hissedemeyeceksiniz. ama hepsinin içinde güzel parçalar bulmak işten değil. - yolda yürürken en çok ihtiyacınız olan 3 kelime selamat datang falan değil; no thank you! üzerinize saldıran satıcıları jedi kılıcı misali sektirerek savuşturacaksınız böylece.- en ünlü yerel yemekleri babi guling (şişte süt domuzu), nasi goreng (kızarmış ve sebzeli pilav), bebek goreng (kızarmış crispy ördek) ve bbq ribs. yemek manyağı olmama rağmen hiç birinin tarifini almaya kasmadım. ancak tavuk ve balık kıymasından yapılıp şiş yerine lemongrass'a sarılmış sataylar yüzünden resmen kilo aldım. yediğim en güzel şeyler arasındalar.sözün özü:- pıtı pıtı, bıcı bıcı balayı için en verimli yer değil. gez gör koştur balayı ve tatiller için çok ideal. partilemek ve sörf içinse dünyanın en iyilerinden olduğuna eminim. bütçe sıkıntınız yoksa ama trilyoner de değilseniz size sözün özü 1 de hotel önereyim. royal pita maha. imkanınız varsa mutlaka bir gece de olsa kalın. hayatınızdaki en güzel gecelerden olabilir.
(cileklicole - 12 Eylül 2013 18:54)
tropik bir adada romantik bir geziden çok dalgalarla boğuşmaktan zevk alan ve şelale tutkunu biriyseniz tam yeri! he bir de maymun görmeye doyma garantili.bizeherguntatil
(bovary - 18 Kasım 2013 07:06)
bazıları için değeri ancak öldükten sonra anlaşılırmış. boşluk hissi de hemen arkasından gelirmiş.
(poink - 7 Nisan 2014 15:56)
Yorum Kaynak Link : bali