Aldrig som första gången! (~ Never Like the First Time!) ' Filminin Konusu : Aldrig som första gången! is a short starring Mikael Brolin, Hanna Eklöf, and Rebecca Haridi. Four people get to tell the story of their "first time", an animated film based on documentary interviews. Contemporary stories and some...
Ödüller :
Berlin Film Festivali : "Golden Berlin Bear-Best Short Film"
aynı zamanda beverly hills 90210 birinci sezon üçüncü bölümünün adı.
(meth - 2 Aralık 2011 13:02)
aynı zamanda everybody loves raymond altıncı sezon yirmi dördüncü bölümünün adı.
(meth - 17 Şubat 2012 18:11)
ilk seferin hayalkırıklığını güzel anlatmış film. dave: here's what i know about sex. you ready? you ready? sex is so much better..before you've had it.
(harddiskim en buyuk hazinemmis mesela - 24 Mart 2013 01:34)
naif, güzel, sıkmayan ve en önemlisi sade gençlik filmidir. american piefilminin 7 filmde anlattıkları olayı kısa ve daha içten anlatan çerezlik filmdir. ayrıca dylan o'brien ın oyunculuğu göz doldurmaktadır.
(alkestis - 25 Mart 2013 02:10)
buram buram '90'lar kokan tatlı mı tatlı bir şarkı. surface söylüyor.http://www.youtube.com/watch?v=_sz2hoab54wsözleri de şöyle ki:you know i won't forgetthe times we shared together holding handsand walking in the parksometimes we'll have to do it all againwe were so happy theni have no regretscan't you tell from the look on my facethat i love you more todaythe first time i looked into your eyes i crieddo you remember the first timewe fell in loveyou looked into my eyeswiped the tears awaythe first timewhen we fell in lovealthough some time has passedi still remember just like it was yesterdaybut time is moving fastthe love i have for youtime won't ever changei'll always feel the samenow until the endmemories we share will live foreverdeep inside my heart, i know i'll never forgetthe first time i looked into your eyes i crieddo you remember the first timewe fell in loveyou looked into my eyeswiped the tears awaythe first timewhen we fell in lovethe first time i looked into your eyes i crieddo you remember the first timewhen we fell in loveyou looked into my eyeswiped the tears awaythe first timewhen we fell in loveoh, when we fell in love
(turuncan53 - 10 Mayıs 2013 10:00)
u2nun zooropa albumunden cok guzel bir sarki. bircok u2 sarkisi gibi askin guzelligine adanmistir.i have a lovera lover like no other she got soul , soul , soul , sweet soul and she teach me how to sing shows me colours when there's none to seegives me hope when i can't believe that for the first time i feel love i have a brother when i'm a brother in need i spend my whole time running he spends his running after mewhen i feel myself going down i just call and he comes around but for the first time i feel love my father is a rich manhe wears a rich man's cloak gave me the keys to his kingdom coming gave me a cup of gold he said i have many mansions and there are many rooms to seebut i left by the back door and i threw away the keyand i threw away the keyyeah , i threw away the keyyeah , i threw away the keyfor the first time for the first time for the first time i feel love
(edved - 10 Aralık 2003 19:08)
diyalog ağırlıklı, hoş bir gençlik romantik drama filmi. sıradan romantik komedilere göre oldukça farklı olduğunu söyleyebilirim, izlenmeyi hakediyor.
(justicar - 25 Ekim 2013 15:57)
diyalogları haddinden güzel olan, gerçekçiliğinden ve doğallığından kaybetmeden yer yer hayli komik bile olmayı başaran son derece başarılı bir aşk filmi. 30unda bir dedeniz olarak ben de bayılarak izledim, kesinlikle gençlik filmi ebatlarının çok üzerinde; insana kendi safsalak hallerini hatırlatıyor. bunda başrol oyuncularının payı büyük, çok iyi iş çıkarmışlar; kimyası tutmuş bir ikili ortaya çıkmış. bu arada, müziklerinin de pek ala olduğunu söylemek lazım.
(issa - 30 Mayıs 2014 20:13)
başrol kız ve erkeğin diyaloglarının ön planda olduğu, hatta sırf bu diyaloglar üzerine kurulu olan filmler beni hep etkilemiştir. özel bi' ilgim var resmen. "before sunrise" diyeyim de en bilinen ve en etkili örneğini vermiş olayım.bu film de öyle. belki 1 haftadır düşünüyorum, açıp tekrar tekrar izliyorum tüm o konuşmaları, uçları, derinleri. aranda kelimelerle asla açıklayamayacağın bir 'bağ' bulunan kişiyle olan konuşmaları. o an dünyada sanki kimse yokmuş, zaman durmuş da bir tek siz nefes alıyormuşsunuz gibi hissettiren konuşmaları. inanılmaz derecede yoğun geliyor. çünkü o konuşmalar gerçeküstü oluyor. zamanın dışında gibi. trans halinde gibi. hiç susmak, susturmak istemeyeceğin türden. işte sırf bu yüzden sıradan bir gençlik filmi olmaktan öteye geçiyor benim için bu film. o diyalogların doğallığı, sanki benim içimden geliyormuş gibi hissettiğim karşılıklı cümleler. eğer böyle ruh hallerine aşina biriyse bir insan, 1-2 entry öncesindeki gibi 30'unda bir dede de olsa hissettirdiği şeyler benzer oluyor farklı kişilere. işte böyle, ben ki zaten the breakfast club, st. elmo's fire, say anything, reality bites, before sunrise gibi kültlere hasta, asıl o kültlerin içindeki amatör ruha hasta olan bir insan; yeni nesil filmlerde de bunlara benzer tadı yakalayabilenleri keşfettiğimde deli seviniyorum. 80-90'ların gençlik filmlerinin diyalog ve drama anlamında sinemaya etkileri tekrar filizlenmeye başladı gibi zaten*. inanılmaz mutlu oluyorum gördükçe.the perks of being a wallflower, now is good, the first time, garden state, 500 days of summer, once gibileri beni heyecanlandırıyor. son birkaç örnektekiler birbirinden farklı gibi de görünseler o bayıldığım diyalog ağırlıklı, en azından belli bir ruha ait olan filmlerden hepsi. öyle işte. bence haksız sayılmam.
(kararsiz renk - 25 Temmuz 2014 04:08)
ing. ilk kez, ilk sefer
(theking - 15 Mart 2005 10:09)
Yorum Kaynak Link : the first time