konaklama icin hostel bakilirken genelde unutulan ama aslinda pek onemli olan bir detaydir. bazi hostel isletmecileri curfew'u vatani gibi savunur, 00:59'da elinde anahtarlariyla kapinin esiginde hazir olda beklemektedir.

(pissed - 20 Kasım 2006 17:20)

efendim curfewi yanniz hostellere uygulamak yanlis olur. zira yatakhanelerde policy olarak ya da ebeveynelerin cocuklarina uyguladiklari bi nevi izin saat limitidir. ayni kelimedir. yatakhanelerde 8-9 gibi kapilar kapanirken, aile icinde kapilar kapanmaz, baba veyahut anne, baskin ebeveyn, sabahliklariyla oturma odasinda sizi beklerler.

(elena - 11 Nisan 2002 00:15)

her yerde yatma vakti anlamina gelir, kucuk cocuklarin da yatis saatleri curfew ile ifade edilir.

(yul - 11 Nisan 2002 09:21)

fransızca, kelimesi kelimesine "ateşin üzerini örtme" demeye gelen ve "karatma" ve "gece sokağa çıkma yasağı" anlamında kullanılan "couvre-feu'den (kuvr fö okunur) ingilizceye geçmis ve "avam" arasında söylene söylene bu hâle gelmiştir.

(pinocchio - 21 Nisan 2011 22:32)

hostellerde curfew tanımını "saat 12 olduğunda geleceksin sindirella" ya da "1 oldu mu gelecen delüganlı, yoksa a-ah almam" olarak okursak "mna koduğum para veriyoruz bir de kapıda kalıyoruz" olarak anlam çıkar.

curfew uygulamasının asıl nedeni, gecenin 3 ünde gelip yatakhanenin bulunduğu bölgede sarhoş sarhoş gürültü yapıp uykunun ağzına sıçılmasını önlemek, milleti rahatsız etmemektir. bu yüzden bilerek curfew yapılır.

ben pek denk gelmedim, yapan yerler de muhtemelen artık 30+ a gelmiş, gezmekle yorulan kadınlar erkeklerin sık doluştuğu yerlerde vardır muhtemelen. yine de booking yaparken "no curfew" olduğuna dikkat edin, zira haberiniz olmadan kapıda kalabileceğiniz yerde kalırsınız.

(sozlukte bulunmayan kelime - 22 Ekim 2011 21:16)

en iyi kısa film dalında oscar kazanan film.

(zeddicus zu l zorander - 25 Şubat 2013 04:34)

(ara: aksam ezani)

(ne nedir ne ne degildir - 5 Mart 2013 22:26)

rock n coke festivali programında gece 01.00'den sonrası için yazan bilgi. yani festivale katılan herkes saat 01'de ışıklarını kapatacak ve uyuyacaktır. ^*

(sarapci - 1 Eylül 2003 10:47)

2012 yapımı shawn christensen'in yazdığı, yönettiği ve oynadığı über kısa film. ama filmin asıl yıldızı küçük fatima ptacek. ileride elle fanning gibi adını çok duyacak gibiyiz.

film dokunaklı bir hikayeyi çok basit şekilde ama sizi içine çekerek işliyor. nitekim daha karmaşık konulara sahip rakiplerinin önüne geçerek 2013'te kısa film oscar'ını cebe atıyor.

filmin müzikleri ise ayrı bir güzel. (bkz: sophia so far)

(fang - 15 Ekim 2013 00:50)

hoş ve abartılı olmayan sahneleri, çok derin olmayan ama satır arasında düşüncelere sürükleyen konusu ve kurgusu, sıkılmadan takip edinilebilecek olan akışı ile başarılı bir kısa film.

oscar'ı hak etmiş mi? ben bilmem arkadaş onu oscar komitesine sorun. bu arada (bkz: fatima ptacek)'e yani küçük kıza bayıldım. kızın oyunculuk kumaşı, (bkz: leon) filminde (bkz: ?natalie portman)ınkine benzettim doğrusu. onun kadar başarılı olur mu diye sorarsanız? ben bilmem arkadaş onu müneccine sorun. kesin olan bu kızın geleceği parlak buraya yazıyorum. ay hadi inşallah.

(hepimiz ayni gemideyiz - 30 Kasım 2013 00:27)

filmden anlamayanların kötüledikleri kısa film. nasıl bir gözle izliyor millet bilmiyorum. yaratıcı, kurcalayan bir gözle izlediklerini de düşünmüyorum açıkçası. tabi herkes sevmek zorunda değil ama bu filmi de sevmiyorsan ne seviyorsun mesela güzel kardeşim?

kırmızı telefondan, küvetteki kırmızı kana, bowling salonundaki kırmızı toplara kadar her bir sahne sana mesaj veriyor. kızın dans sahnesi var. her bir sahnesi içine çekiyor, ne kadar da güzel ince ince işlenmiş. film bitmesin istedim ben. 2014'de uzunu geliyor. çok mutluyum. oyunculuklar şahaneydi mesela. bunu da mı inkar edeceksin güzel kardeşim? kendini aşan küçük bir kızı leon'dan beri görmemiştik. fatima harcanmaz ise çok duyacağız ismini ilerde. bu film bir bakıma vicdan yoklaması.

(yol yorgunu - 13 Aralık 2013 18:22)

kimi 1-2 saatlik drama filmlerinin başaramadığı şekilde beni duygulandırmayı ve hüzünlendirmeyi başaran 20 dakikalık müthiş kısa film. özellikle o küçük kızda müthiş bir potansiyel var gibi duruyor, büyüdükçe daha müthiş yapımların içinde görebiliriz. son olarak imdb'de bu kısa filmin before i dissappear adı ile 2014'te uzun metrajlı olarak geleceğini görmek beni çok mutlu etti. izleyin izlettirin.

(thargelion - 13 Şubat 2014 11:54)

bir arkadasla falan izlemeye basladiysaniz onceden uyarin, kisa film bu soyleyin. yoksa bittiginde devamini merak edip cildiran biriyle karsi karsiya kalirsiniz benden soylemesi. muzikleriyle, kurgusuyla, bowling sahnesiyle guzel bir film.

(polkovnik - 12 Nisan 2014 22:45)

--- spoiler ---

- please. tell me something. i know you have nothing important to do. if you want me to beg you, no problem. i beg you, richie. can you keep coming in twenty minutes? i can not leave her alone. it is impossible. please.

- agree.

--- spoiler ---

(bkz: goodnight radio)

(syn - 18 Nisan 2014 22:22)

etkileyici bir kısa filmdi. oscar almasına şaşmamalı. 20 dakikada daha fazla duygu işlenemezdi. başroldeki adam james blunt'a benziyor bi de.

(engerekli madame - 19 Mayıs 2014 22:00)

--- spoiler ---

ilk kuvet sahnesinde shawn christensen'in yuzundeki ''madem oyle... daha sonra da olebilirim.'' ifadesi, film ilerledikce daha da anlam kazaniyor.
--- spoiler ---

zaten oradan yakaliyor izleyiciyi film ve abartidan kacinarak, luzumsuzluklardan siyrilarak, 19 dakikada verebilecegini maksimumunu da veriyor. uzun uzadiya otesini berisini tartismak gereksiz. ben olsam oscar verir miydim? fatima ptacek icin bile verirdim.

(mikua - 7 Haziran 2014 14:38)

soundtrackleri gerçekten çok iyi bir kısa film. özellikle bowling sahnesinde çalan müzik baya eğlenceli. zaten söz müzik de shawn christensen'e ait. hadi bu da size hizmetim olsun:

shawn christensen- sophia, so far

curfew dance scene

(everythingburns - 23 Haziran 2014 05:35)

kısa film, hemi de 2012 doğumlu amerikalı.
yazan yöneten oynayan, shawn christensen. zekasından öpüyoruz. ve söyleniyoruz, abicim bu güzel oyunculuğunuza keşke bir uzun metrajda doysak.
-sadece oyunculuğuma mı nivyorktayms?
hayır! yazarlığınıza yönetmenliğinize ve de hikayenin bütününe.
-oldu o zaman öptm. kib. bye.

muhterem okuyucu, 20 dakikalık sürede derin çarpıcı bir hikaye böğrümüze oturuyor. iki kardeş arasında zamanla oluşmuş kopukluk, kopukluktan daha fazla derdi olan diğer kardeşin yalnızlığı, kendi dünyasından vazgeçip ölüm için kapıları aralaması, ve hiç tanımadığı dayısı ile bir gününü geçirmek zorunda kalan yeğenin hikayesine tanık oluyoruz…

seçilen müzikler, kostümler ve mekanlar film için biçilmiş kaftan olmuş. 2013’ün en iyi kısa film oscar’ını alması boşuna değil a okuyucu.

şimdi size bir film sundum, gidin izleyin. az bi söz dinleyin.
de haydi buyrun, ruhunuzun kölesi olsun

(kucuk new york times - 20 Ekim 2014 23:03)

ing: sokağa çıkma yasağı

(drip nick i zaten kullanilmakta - 30 Haziran 2004 23:13)

genellikle youth hostel larda uygulanan bir zaman kisitlamasidir.gecenin 1inden sonra hostel larin kapılari kapanir kitlenir ve siz o saatte hala surtmekteyseniz verdiginiz paraya ragmen kapıda kalmissiniz demektir. international youth hostel larin cogunda olmamakla birlikte minik capli isletmelerde sik sik raslanan bi durumdur uzak durulmasi gerekir.

(sirius black - 1 Şubat 2002 22:04)