İntikam / 27 Tahammül / 10 Zor Sindirilen / 10
  • "gaspar noe'nin seyircilerin siddete dayanikliligini olctugu film... "bu sahneleri inatla seyrettigime gore ben mi manyagim, yoksa cektigi icin yonetmen mi manyak?" diye dusunduren film..."
  • "ilk 25 dakikasında başımın döndüğü film. kamerayı sabitlememiş orospu çocukları. insan biraz dikkatli olur amk film yapıyorsun."
  • "şu kadar yıl geçti, şu kadar incelenmesi yapıldı, biri de çıkıp aga bunlar ilk 5 dakikada ne konuşuyorlar allasen, ne alaka demedi.öyle garip bir film."
  • "yıl 2014 hala başım dönüyor damağına koduğumun filmi yüzünden."




Facebook Yorumları
  • comment image

    en guzel sahnesi örnekteki gibidir; altgecitte kizin tecavüze ugradigi sirada, arkada bir kimsenin gecitten gecmek icin yeltendigi ve ardindan tecavüz hadisesini gorunce gidiym mi kaliym mi tereddütüyle n'apacagini bilemedigi o siluetiyle bize gozuktugu film.

    zamanin otesinden edit: bu entry'yi begenmeyen, tecavüz sahnesine bayılmış olmalı. canımsın lan.


    (susayaci - 11 Ekim 2007 02:41)

  • comment image

    uc farkli tip erkek ve bunlarin siddetle iliskisi hakkinda alttan alta gonderme yapan filmdir. ilkel ve hayvani icguduler sahibi olan ile egitilmis ve medenilesmis insan arasindaki catismanin da bir gostergesidir.

    --- spoiler ---

    en son izledigimden beri epey bir vakit gecti, o bakimdan fazla da detaya girmeden anlatacagim.

    ana bayan karakterin film suresince iletisim halinde oldugu uc erkege bakalim: eski erkek arkadasi, simdiki sevgilisi ve tecavuzcusu, tenya.

    eski sevgilisi bir profesordur. oldukca entellektuel ve "medeni" bir adamdir. yatakta ve iliskide hep karsi tarafi memnun etmeye calistigi icin kadini baymistir.

    simdiki sevgilisi ile iyi bir cinsel hayatlari var (bunu filmde de gorebiliyoruz). adamin hafiften bencil tavirlari da olmasina ragmen kadin karakterimiz ona asiktir. eski sevgili kadar entellektuel ve yontulmus degildir ancak birbirlerini iliskide iyi ya da kotu bir sekilde karsilikli memnun ediyorlardir.

    tenya ise rumuzundan da anlasilacagi uzere anal olarak, hayvanca yasamaktadir. escinsel iliskilerinde ya da bayanlarla olan iliskilerinde hep alan taraf kendisidir. sikicidir. ilkeldir. sadisttir. karsi tarafin memnuniyetini sallamaz. sonucta vahsi tecavuz sahnesi de adamin ne kadar siddet egilimli oldugunu gostermektedir.

    simdi... hikayenin sonunda, filmin basinda ne olur? en yontulmus, medeni, entellektuel adam kendini kaybeter ve sadist, ilkel adam sandigi sahsi kafasini, ardarda, daha da siddetlenen darbelerle ezerek oldurur.

    ---
    spoiler ---

    film butun olarak modern insanin abuk haline ve bunun beraberinde gelen rezillige ve mide bulantisina isaret etmektedir.


    (ojos rojos - 8 Mayıs 2008 22:37)

  • comment image

    erkek cinsel organı görmeye sözde tahammülü olmayan hatun bünyelere ithafen çekilmiş film.
    işbu tahammülsüz bünyeler, hemen filmi erkek filmi* olarak yaftalamış; dost meclislerinde filmin aslında kadınları anlattığı öngörüsünden yoksun bir şekilde;
    " - ıyy şey vardı o filmde di miieaaağ ivraanç" temalı haykırışlarla anlattığı mevzudan bihaber yorumlarda bulunabilmiştir.

    bu sözde tahammülsüz izleyiciler ayrıca söz konusu 2 buçuk saniyelik penisli sahnenin mozaiklenmesi gerektiğini bile öne sürebilecek kadar filmi anlamak istememiş; akabinde bütün filmin penis çevresinde döndüğü zannederek salonu terk etmişlerdir...
    iyi ki de ilk 15 dakikada salondan firar etmişlerdir. harika da olmuştur.

    --- spoiler ---
    tünelde tecavüzle karşılaşıp müdahale etmektense hiç bir şey görmemiş gibi yolunu değiştirerek kaçıp giden çekimser gölge; benim gözümde işte bu tahammülsüz kesimi anlatır.
    ---
    spoiler ---


    (cobongo - 11 Şubat 2009 22:14)

  • comment image

    dayanamiyorum hissini bu kadar yogun bir sekilde hissederek izlenebilecek cok az film vardir* * aslinda 5 cumleyi asmayacak bir konusu var filmin. anlattigi oyku cok sert ama kullandigi sinema dili de bir o kadar sert. kameranin hareketi, devamliligin belkemigi olarak kullanilmis ses ogesi, çinlama, dönme.. zip zip ziplayan kamera en gormek istemediginiz seyleri 15 dakikaka kipirdatmadan gosteriyor. filmden ciktigimda feci sekilde basim donuyordu, tokat ne kelime bir araba dayak yemiş gibiydim begendim mi , bilmiyorum..*


    (insidious - 20 Ekim 2002 14:13)

  • comment image

    gaspar noe'nin seyircilerin siddete dayanikliligini olctugu film... "bu sahneleri inatla seyrettigime gore ben mi manyagim, yoksa cektigi icin yonetmen mi manyak?" diye dusunduren film...


    (blonde guardian - 22 Ekim 2002 03:49)

  • comment image

    esas mide bulandiran sey, icerik degil de kameranin dakikalarca 360 derece donmesi; ne gordugunuzu anlamadan mideniz kalkiyor.
    bir de bir takim anafikirler cikarmak soz konusu:
    - gecenin bir yarisi paris'in alt gecitlerinde bir basiniza dolanmayin.*
    - bir partneriniz olsa da hayatta yalniz oldugunuzu asla unutmayin!
    - hala size asik oldugunu iddia eden basiretsiz eski sevgililere ise hic guvenmeyin.


    (watcher - 13 Kasım 2002 16:40)

  • comment image

    kadının acizliğinden kadın olmaktan nefret ettiren,
    erkeğin kadın üzerinde nasıl bir güç sahibi* olduğunu farkedip erkeklerden iğrendiren,
    intikam sonucu limitsiz şiddet gösterebilineceğini en bariz şekliyle göze sokup, insanlıktan tiksindiren,
    zaman kavramının ne derece önemli ve hataların geri dönüşü olmadığını bir daha kavrayıp, yaşam ve evren denilen kavramlardan bezdiren
    yer yer mide bulantısı, titreme, paronaya* sahibi yapan, yönetmenden nefret mi etsem, gidip alnından mı öpsem dedirten film


    (big bad mama - 2 Aralık 2002 11:58)

  • comment image

    ilginc bir anekdot olarak; filmi izledigim sinemada insanlar tecavuz degil de vincent cassel'in pipisinin filan gorundugu yatak sahnesinde tekli ciftli terkettiler bolgeyi. bu sayede yonetmenin mesazlarini basindan belirledigi filme ben de bir tane ekleyebilir miyim: halkimiz ozelde tecavuze degil, mustehcenlige karsidir, ozel hayata saygi taraftaridir. yani, ornegin tecavuz sahnesi bir porno film karesine donusmeye calissaydi, muhtemelen terketme yogunlugu o dakikalarda artardi.


    (sissyneck - 2 Aralık 2002 12:17)

  • comment image

    hakkindaki yorumlarin abartildigini dusunsem de ulkemizde 16 yas ve ustune izin verilmesi enteresan gelen,
    gazetelerde 100 kisiden 40i filmden yarida cikiyo geyiklerini dinledikten sonra gittiim, filmin 5. dakikasinda ortada bi bok yokken herifin birinin ciktigi, sonra meer popcorn almaya gidip geldiini farkettiim fantastik film


    (don vito - 4 Aralık 2002 23:56)

  • comment image

    ulkemizde $iddet*ve uzun tecavuz sahnesiyle pazarlanan gaspar noe filmi. film sirasinda salonu terk etme sendromu ise tamamiyle bir $artli refleks. eger insanlar sadece $iddet sahnelerinden dolayi salonu terk ediyorlarsa en basit ornekle er ryan'ı kurtarmak filminin ilk 25 dakikasindan sonra salonda kimsenin kalmamasi gerekirdi. sonucta guzel ulkemizdeki sinema seyircilerinin cogunu medyanin yonlendirdigi gercegini bir kez daha gosteren bir film.


    (coffeenicotine - 6 Aralık 2002 01:57)

  • comment image

    irreversible;*
    because the time destroys everything *
    because some acts are irreparable *
    because man is an animal *
    because the desire for vengeance is a natural impulse *
    because most crimes remain unpunished *
    because the loss of a loved one destroys like lightning **
    because love is the source of life *
    because all history is written in sperm and blood *
    because in a good world *
    because premonitions do not alter the course of events *
    because time reveals everything *
    the best and the worst." *

    böyle bir tagline'ı* vardı filmin. gerçi "because all history is written in sperm and blood - çünkü tüm tarih spermle kanla yazılmıştır-" kısmı ve devamı afişinde yoktu ama tamamı böyleydi sanırım. bu sözler filmin hikayesi hakkında ipuçları veriyor zaten. bu bir intikam filmi. bu bir aşk filmi. bu, her gün olan ama bizim görmezden geldiklerimizi anlatan bir film. bu; hayatlarımızın çok kısa sürede nasıl allak bullak olacağını anlatan bir film.

    filmin en sevdiğim yanı gerçekçiliğiydi. ilk izlediğimde beni en çok etkileyen şey, sanki bu filmdeki olayları sinema perdesinde ya da koltuğumda izlemiyorum da o anda oralarda duran, her şeyi bir kaç metre geriden, müdahele etmeden izliyordum. tabi bu ruh hali de etkiyi daha da arttırıyordu. halbuki hiç bu filmi izlemeden de bunları görmek mümkün sokaklarda. özellikle büyük şehirlerde geceleri, tekinsiz olarak bilinen yerlerde çok kolayca gerçekleşebilecek türdendi anlatılanlar. bir başka ifadeyle üçüncü sayfa haberlerinden birini sinemaya aktarmışlar ama yönetmen gaspar noe, bunu yaparken -bence- kolaya kaçmadan anlatımı üzerinde çalışmış. [alttaki link'te bunlardan bazıları yazıyor zaten]

    ********************
    [ekşi sözlük'te bugüne değin okuduğum en iyi film analizlerden birisini zamanında -2005 yılıydı sanırım- netizen tarafından yazılmıştı. fakat netizen tüm entry'lerini silip, hesabını kapatınca -telif hakları konusunda sözlük yönetiminin sessiz kalmasını protesto ettiği için- haliyle hepsi yok olmuş oldu. lakin ben bu yazının bir şekilde daha çok kişi tarafından görülmesi gerektiğini düşündüğümden kendisinden rica ettim ve ondan sadece bir kısmını alıntılamak için izin aldım. zaten bu entry'nin yazılma amacı; bu filmle ilgili yazıları okumak isteyen birileri olursa -psikanalitik çözümlemelerden de mahrum kalmasın diye- onları netizen'in yazısına insanları yönlendirmekti.]

    -------------alıntı-------------

    sırtını psikanalize dayamış, rüya ile gerçek'in sarmaşdolaş olduğu bir film. film bir kadın ve etrafındaki üç erkek ile üç ana sahneden oluşuyor.

    alex'in sevgilisi/eşi marcus "ego"yu temsil ediyor. alex'i çok seven oldukça şirin, sevecen ama bazen onu aldatmaktan da (partide kızlarla sevişmeye yeltenmesi) çekinmeyen biri. yani her haliyle, günahıyla-sevabıyla normal bir insan. [aşk]

    alex'in eski eşi pierre "süperego"yu temsil ediyor. entelektüel, her zaman kendisi dışındaki şeyleri ve insanları düşünen, sakınaklı biri. marcus'u diğer kızlarla sevişmekten alıkoyan ve ona bunun ahlaksızca olduğunu söyleyen dans etmeyen, hep konuşmak muhabbet etmek isteyen biri. [mantık]

    alex'e tecavüz eden tenya ise "id"i temsil ediyor. her göründüğünde hayvanca hareketlerde bulunan biri. tecavüz ediyor, üstüne dövüyor, küfrediyor. kavga sırasında marcus'ü bile sikmeye yelteniyor. [kötülük]

    üç erkek karakterin de kendisine ait üç ana sahnesi var:

    ..."
    devamı için

    -------------alıntı-------------


    (darth maul - 29 Temmuz 2010 08:43)

  • comment image

    olayların düz akışıyla izlenmesi halinde, karakterlerin kendi yaşamı adına bir önceki sekansta böbürlendiği her ne varsa elinde patladığının görülebileceği, böylece düşünce tarzlarının kendi dönüşü olmayan yollarını hazırladığını düşündürten, irreversible adının verilmesiyle tadına tad katılan film.

    bilmiyorum dikkat ettiniz mi ama film ilerledikçe bir önceki sekansta izlediği vahşet ve drama o kadar da çarpıcı gelmiyor insana. kaçımız tecavüz sahnesini gördükten sonra dağılan kafanın bunu hakettiğini düşünmedik? kaçımız metrodaki patetik konuşmanın ardından partide hatun kişisi eski kocaya vermeyince bıyık altından gülmedik? peki peki ya o yatak odası diyaloglarına ne demeli? hatun kişisi "mal benim değil mi, istediğim yerden veririm, istersem veririm, istediğime veririm" diye sevgilisini terslememiş miydi? yine partide başka hatunlara yavşarken hatun kişisi hakkında "o zaten orada duruyor, o zaten benim, ben şimdi biraz da şunların tadına bakayım" diyen de terslenen o sevgili değil miydi...?

    sondan başa anlatım, seyircinin her travmayı önyargısız izleyebilmesini ve dolayısıyla ekrandaki şiddeti "nedensiz şiddet" olarak algılamasını sağlıyor. bu da filmin gücüne güç katıyor, çünkü aslında herşeyin bir nedeni var ve hiçbir yol da dönüşü olmayan değil. sadece nereye varmak istenildiği belki soru.... bilemiyorum, abartmış da olabilirim.


    (gatto - 17 Aralık 2002 02:47)

  • comment image

    bundan 4-5 sene önce filmde o meşhur sahneyi pür dikkat izlerken sağ kulağımın olduğu kısma fena bir darbe almıştım. öyle böyle değil kulaklık kırılıyordu az daha. cam açıktı kuş mu girip çarptı bana diye follofoş bi şekilde etrafıma bakarken arkamda duran silüeti görüp irkilmiştim. babam kıpkırmızı gözlerle arkamda dikilip , önümde hali hazırda tecavüz edilmeye devam edilen monica belluci'ye odaklanarak bayağı sinirli bi şekilde bakıyordu. ben babama baktığım zaman bir darbe de öbür kulağımın oraya doğru gelmişti. kulaklık kırılıp yere düşünce ardından babamla aramda şöyle bir diyalog geçmişti;

    - ne izliyon lan sen sığır siki ?
    + baba yanlış anladın sen galiba.
    - neyini yanlış anlayacam lan ? (bunu derken tekrar elini kaldırıyor)
    + dur baba....sanat.....frensiz.....film bu....sergiler
    - sikerim öyle sanatı. yarından tezi yok seni karıya götüreceğim.

    ha bir de introduction to bana bişey olmaz adı altında üniversitelerde ders niteliğinde kızlara gösterilmesi gereken bir filmdir. "ben kendimi koruyabilecek yaştayım" deyip memeler açık vaziyette gecenin bi vakti alt geçitten geçmeye çalışacak olan karşı cinslerime izletmek lazım. adamı götünden sikerler panpa. sen ben demezler valla hepimize kayarlar. o yüzden özgüvenini az hafiflet güzel karşim.

    edit: la yok karıya götürmedi tabii ki. götüreceğini duyduğumda heleloy desem de şimdi düşündüğümde iyi ki götürmemiş diyorum.


    (pckopatjam - 22 Temmuz 2011 19:41)

  • comment image

    ilk 25 dakikasında başımın döndüğü film. kamerayı sabitlememiş orospu çocukları. insan biraz dikkatli olur amk film yapıyorsun.


    (m1332332331 - 1 Kasım 2012 18:11)

  • comment image

    şu kadar yıl geçti, şu kadar incelenmesi yapıldı, biri de çıkıp aga bunlar ilk 5 dakikada ne konuşuyorlar allasen, ne alaka demedi.öyle garip bir film.


    (corrosive - 12 Ocak 2013 02:31)

  • comment image

    irréversible’da sansasyonel bir biçimde tartışmalı tasvir edilen eşcinselliğin karşısına heteroseksüel aile yapısı ve insan ilişkileri ile ölçüsüz bir şiddet gösterisi konulmuştur. l'homme ile stéphane arasında anlatının başında geçen konuşmanın içeriğiyle alex’in (monica bellucci) trajedisi (gey bir pezevenk tarafından tecavüze uğrar) arasında ve diğer yaşanan olaylar (marcus’la pierre gece boyunca tecevüzcüyü ararlar; pierre sado-mazo kulübünde yanlış kişiyi öldürür) arasında bir bağlantı yok gibidir. l'homme kızıyla arasındaki cinsel ilişkiden söz açar ve stéphane de geyet duyarsız bir biçimde onu yanıtlar. baba-kız arasındaki cinsel ilişki neredeyse doğal karşılanır. sahne rahatsız edicidir. içeriğin rahatsız ediciliği kamera oyunlarıyla desteklenir ve sahnenin etki gücü artırılır. yamuk kadrajlar, ters açılı çekimler, sürekli devinen kamera baş dönmesi etkisi yaratır. sahne bizi asıl olayın vahametine hazırlamaktadır. irrite edici giriş sahnesi ana olayın (tecavüzün) bir önçalışması gibidir. dolayısıyla ilk bakışta ilgisiz gibi duran, ensest ilişkinin varlığından soğukkanlılıkla söz açan giriş sahnesi, alex’in trajedisine odaklandığında soğukkanlı, yabancılaşmış, düşman bir modern fransız yeraltısı tasvir eder.

    tartışmalı tematiğine rağmen bilinçli ölçüde sansasyonel bir filmdir ve cannes film festivali'nde hakkı yenmiştir. o sene david lynch jüri başkanıydı. kendisi bu filme altın palmiye alması yönünde oy kullandığını, ama jürideki diğer dangoşların roman polanski'nin the pianist filmine oy kullandıklarını belirtmişti.


    (hanging rock - 23 Ağustos 2014 16:58)

  • comment image

    içerisinde barındırdığı 11 dakikalık tecavüz, şiddet ve cinayet sahnesi ile çeşitli tartışmalara,
    "tartışmavari"lere, eleştirilere, geyik muhabbetlerine konu olmuş bir gaspar noe filmi.
    izleyenleri, içerdiği tecavüz sahnesinde "tahrik olunmalı mı, tahrik olunmamalı mı?"
    diye garip bir şekilde bölümleme yetisine sahip film.

    11 dakikalık dahiyane(!) sahneyi izelerken ve izledikten sonra ve dahi tekrar izledikten sonra,
    üzerimde sinir bozucu bir etki, içimde öfke, tiksinti, acıma, nefret ve intikam dışında
    herhangi bir duygu oluşturamamış film. mevcut sahnesiyle tahrik olmayanların gizli eşcinsellik,
    yalan söyleme, romantizm vs., kavramlar ile vasıflandırılabildiği film.

    mecbur kaldığı için "alt geçidi kullanan" bir kadının, -ki böyle bir mecburiyet olmasa dahi-
    şahit olduğu olaya sözlü veya fiziksel olarak müdahale etmediği halde,
    -ki etse bile mazeret değil- , sorunlu olduğu aşikar bir erkek tarafından,
    (bu sorunları saymayı, benden daha uzman olanlara bırakarak) envai çeşit hakaret ve
    fiziksel şiddet arasında "tecavüze uğraması"nı izleyerek, kadının tecavüz sırasında
    döktüğü gözyaşlarına, çektiği ıstıraba, acı ve korkudan dolayı çıkardığı homurtu,
    inilti ve bilimum seslere rağmen, öldürülesiye dövülen bir kadın figüründen
    tahrik olunabilmesini sorgulamadığım halde anlayamadığım ve
    bana bunu anlatamamış film.

    tahrik olmadığım için kendimden gurur duymadığım ama tahrik olanları da
    "vayy sizi gidi insanlık düşmanları" diye nitelendirmediğim, ancak sonucunda kendimi böyle daha çok sevdiğime, benim için doğru olduğuna inandığımın benim bu halim olduğuna kanaat getirdiğim film. sonrasında da "efendiler şiddet, işkence, ölüm, başkasının acısı ve korkusu, sırf cinsel birleşme var diye sırf dişinin götü ve göğüsleri görünüyor diye beni tahrik etmiyor" dediğim/ diyebildiğim film.


    (inadvor - 19 Haziran 2004 02:51)

  • comment image

    cok basarili bir milliyetcilik propagandasi.

    --- spoiler ---
    filmde sadece bir tane fransiz var, pierre. milliyetci olup da lacoste giyen hani..

    pierre'in eski karisi: italyan
    pierre'in eski karisinin yeni sevgilisi: germen
    pierre'in eski karisini tecavuze ugrayacagi alt gecite gonderen: orta afrikali.
    pierre'in eski karisinin tecavuze ugramasina neden olan travesti: latin amerikali
    pierre'in eski karisina tecavuz eden hayvan: latin amerikali
    pierre'in eski karisinin yeni sevgilisini kandirip pierre'in cinayet islemesine neden olan 2 goril: kuzey afrikali
    pierre'in eski karisinin tecavuzcusunu ararken ariza cikartan taksi soforu: uzak dogulu
    pierre'i sorgulayan polis: kuzey afrikali
    ---
    spoiler ---

    cikan mesaj: gozunu ac fransa, basina ne geldiyse yabancilar yuzunden geldi...akilli ol...

    filmde pierre'in yaptigi ama bir turk erkeginin asla yapmayacagi 10 kusurlu hareket:

    1) eski karisinin yeni sevgilisi olan arkadasini dovmemek
    2) eski karisinin yeni sevgilisi olan arkadasi ile arkadas kalmaya devam etmek
    3) eski karisinin yeni sevgilisinin evindeki partiye eski karisinin gelecegini bildigi halde katilmak
    4) eski karisini saat sabahin 2'sinde bir basina eve gondermek
    5) afrikali yarmalarin sozune guvenmek
    6) travestilerin sozune guvenmek
    7) ici gay dolu bir bara bir tecavuzcuyu bulmak icin sadece iki kisi ve silahsiz gitmek
    8) arkadasi dayak yerken seyretmek
    9) yanlis kisiyi oldumek
    10) yanlis kisiyi oldurdukten sonra hala vurmaya devam etmek

    cikan mesaj: gozunu ac turkiye. turk erkegi belki kirodur, macodur, hayvandir ama labunya degildir. aha iste pierre, nefis fransiz erkegi.. ne oldu? olan monica bellucci'ye oldu, yazik ettiler bacimiza...

    edit: ya aylar sonra dusundum de, yazik mazik olmamis hic... sen git canim pierre'i birak, o kokainman ite var.. sonra da "aman beni cizdiler" diye agla ortalarda.. valla az bile yapmis tecavuz eden, hatta onun da escinsellik sebebi allah bilir kadinlarin bes para etmez serserilerden hoslanmasidir.. ulan keske hazir ise baslamisken iyice kirsaydi o kevasenin agzini burnunu... o surat dagitilmaz da ne yapilir? bak iste sevgili monica, ayni erkek arkadasin gibi "asi" bir gorunumun oldu senin de..ne kadar guzel oyle degil mi? simdi beraberce sacma sapan muzikler dinler, "biz toplumdan farkliyiz, heya heyo, topluma kafa tutariz ya ya ya..." diye sarkilar soylersiniz...

    simdi, usulen birkac bakiniz vermem gerekiyor, ancak, "kadinlarin dovmeli, uzun sacli, kupeli, asgari ucretle gecinen sarhos serserilerden hoslanmasi" konusunda yazacagim yeni birseyler yok, arayin, bulacaksiniz.. ha belki birde, bu durumu oven yazilarla karsilacaksinizdir, "kendine guven"mis, "suruden faklilik"mis vs. o yazilarin yazmis olan hanim hanimcik edepli kizlarimizla bir an bir an once, cok gec olmadan tanisiniz; cunku onlar da yarin oburgun bir altgecidin altinda yari olu vaziyette bulunacaklardir.

    oysa ders calissak, kitap okusak, zihnen farkli ve ustun olsak; pis kiyafetlerimizle, ictigimiz icki, sigara ve afyonla, vucudumuzdaki demir parcalari ve damgalarla degil hal ve davranislarimizla ifade etsek kendimizi...kotu olmanin ne kadar kolay ve ucuz oldugunu anlasak...


    (jean baptiste jules bernadotte - 26 Aralık 2004 21:38)

  • comment image

    --- spoiler ---
    tecavüz sahnesinin başlarında, kırmızı karanlık koridorun uzak ucunda bir karaltı, insan silüeti belirir;
    içses :hah tamam işte biri gördü, olaya müdahele edecek, kız kurtulacak; der
    insan silüeti uzaktan olaya bakar 2-3 saniye, sonra geri döner ve gider, uzaklaşır, kaçar belki..
    ---
    spoiler ---

    evet bu olay gerçek hayatta da oluyor; hayatın değişik senaryolarında, değişik rollerde gerçek oluyor. aile içi tacizde seyirci kalanlar, okul arkadaşına tacize seyirci kalanlar, turiste tacize seyirci kalanlar.. kimi zaman bulaşmayayım başıma bişey gelir, kimi zaman yoksayarsam yok olur düşüncesiyle. tacizi görüp de sessiz kalanların 10 eşeğin tecavüzüne uğramasını diliyorum.


    (maj - 9 Haziran 2006 11:15)

Yorum Kaynak Link : irreversible