Süre                : 1 Saat 34 dakika
Çıkış Tarihi     : 26 Mart 2010 Cuma, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Drama
Taglar             : Zorla cinsel temas,Hapishane,rehin,Umutsuzluk,Öğrenci
Ülke                : Romanya,İsveç,Almanya
Yapımcı          :  Strada Film , Film i Väst , The Chimney Pot
Yönetmen       : Florin Serban (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Catalin Mitulescu (IMDB)(ekşi),Florin Serban (IMDB)(ekşi),Andreea Valean (IMDB)
Oyuncular      : George Pistereanu (IMDB), Ada Condeescu (IMDB)(ekşi), Mihai Constantin (IMDB), Clara Voda (IMDB)(ekşi), Laurentiu Bãnescu (IMDB), Papan Chilibar (IMDB), Aida Economu (IMDB), Cosmin Padureanu (IMDB)

Eu cand vreau sa fluier, fluier (~ If I Want to Whistle, I Whistle) ' Filminin Konusu :
Florin Şerban, ilk filmiyle Romanya sinemasının son yıllardaki yükselişinin başarılı örneklerinden birine imza atıyor. Islahevinden çıkmasına beş gün kalan Silviu için bu son günler, kendi çocuğu gibi yetiştirdiği kardeşini almak için annesinin geri dönmesiyle iyice uzamıştır. şık olduğu görevliyi rehin alarak kaçmaya çalışan Silviu için zaman tükenmektedir. Özgürlük, rüzgâr, yollar, ilk öpücük... her şey olabilir artık... Bu sürükleyici film, daha lise öğrencisi olan başrol oyuncusunun performansıyla dikkat çekiyor.

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:Alfred Bauer Award, Silver Berlin Bear-Jury Grand Prix


Oyuncular
  • "60. uluslararası berlin film festivali'nde altın ayı'ya aday filmler arasında yer alan florin serban filmi."
  • "uzaktan bakınca potansiyel bir taze başyapıt yakından bakınca tekdüze bir rumen filmi.."
  • "(bkz: ada condeescu)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    florin şerban'ın uzun metrajlı debut (debüğğ die okuyun lan şunu, hele ki içlerinizden dibat die okuyanlar var, görüyorum neyse) evet nerde kaldıydık bu romen rejisörün ilk uzun metrajlı filmi. if i want to whistle, i whistle ingilizcesi,öttürürsem öttürürüm ya da dönersen ıslık çal tadında.

    --- spoiler ---
    son zamanlardaki romanya'daki yeni dalgaya uygun stili var. hareketli kamera, tek karakterin gözünden olayı takip, sertlik, dijital pürüpak görüntü yerine grenli, pürüzlü, sarımtrak 35mm kullanımı ve gerçeklik ile bir anlamda dardenne kardeşlerden miras estetik alınmış. bu anlamda cannes ödüllü 4 luni 3 saptamani 2 zile (olması lazım aşağı yukarı buydu romencesi, mitrijki da mama küci) izinden giden hatta hissiyat olarak onun erkek versiyonu denilebilir(mi?) but (bunu bat die okuyun) yani lakin bu film konu ve tema olarak gerçekçi estetikle uyumlu derseniz orda durun işte derim. hapishaneden kaçma, koşullar, erkek kültürü anlamında herhangi bir prison escape filmi olan bu filmin dramaturjisi olay örgüsünden öteye gidememiş. mingiu'un 4 ay 3 haftasını mükemmel kılan onun mevzusunu sert dramaturjik bir şekilde yorumuydu (dünyanın her yerinde olabilecek kadın ve kürtaj mevzusu). burda ise hapishane ve genç bir çocuğun yaşam mücadelesi olarak şahane başlayan bir film, bireyin ahlaki eylemine saplanmış aslında mahkumlar da bir insan bunu unutmayalım diyerek sonlanıyor. yani karakterin omuzlarının arkasında can hıraş koşan seyirci sonunda ondan ayrılıp başka bir gözle bakılıyor. zaten yönetmen birşeye öfkeli olsa sonunu o kadar yumuşak bir long shot yerine düşünmeye sevk eden sert bir kesme ile bitirirdi.
    içimdeki bu tatsızlık sondaki saatch saatchi ve parsmccann'in producer olarak gözükmesi ile sona erdi ben de derin bi nefes aldım..filmin ayrıca izleyen olursa yemekhanede çalan pop şarkısının hangi türkçe sarkıya benzediğini yazsın ben kafayı yedim..hakan peker mi çelik mi..
    ---
    spoiler ---

    bu film bu nedenle bir turnosol kağıdı olacak berlinale için acaba fransızlar böyle filmlere ödül veriolar die ödül verirlerse çok yazık olur.yönetmen reklamcı olabilir mi bilmiorum ama hakketen potensiyeli var en iyi senaryo verilebilir.şimdilik bal'a rakip ama elde var 3 demek istiyorum.

    yönetmen hakketen işini bilio en sevdğim iki sahnesini de trailer yapmış
    http://www.youtube.com/…5lhsciy_ioc&feature=related
    4.00/3.00


    (wayvard cloud - 15 Şubat 2010 01:13)

  • comment image

    insan düşünmeye başladığı andan itibaren varlığı iddia etti işte ne olduysa bundan sonra oldu yani çelişki dediğimiz çıkmaz sokaklar da bu sonsuz şehre girdikten sonra başladı. insanlarımız hala bu labirentlerde yolunu bulma arayışına devam etmekte ki bir çoğu mutlak anlamın labirentin dışında olduğunu zannederek ısrarcı arayışlarından vazgeçmemektedirler. sadece çok azı yalnızca labirentin varlığını kabul ederek dışarı çıkmaktan vazgeçti. onlara göre dışarı çıkan sokak yoktu. şehrin bütün yolları bu çıkmaz bataklıkta kaybolacaktı.

    burdan anlayacağımız bu film ağzıma sıçmıştır beyler.


    (empula - 18 Haziran 2011 18:28)

  • comment image

    -spoiler içerebilir-

    güzel bir filmin basit şekilde de çekilebileyeceğinin yeni zaman kanıtıdır.silviu karakteri çok iyi oynanmış.neden hapse girdiği,kardeşine kimin baktığı muamma.silviu'nın yaşadığı sinir harbi iyi veriliyor.filmin başından beri ''haa şimdi delirdi,ha şimdi delirecek...'' diye diken üstündeydim.

    yalnız,basit ve güzel bir film.bu kadar.

    -
    spoiler içerebilir-


    (yuzmebilmeyenamasipidiksipidikyuzenbalik - 18 Eylül 2011 19:29)

Yorum Kaynak Link : eu cand vreau sa fluier fluier