Süre                : 1 Saat 46 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Aralık 2009 Çarşamba, Yapım Yılı : 2009
Türü                : Drama,Müzik
Taglar             : firework,Elektronik klavye,Nicolas Cage referans,müzisyen,grup
Ülke                : İran
Yapımcı          :  Mij Film Co. , Mitosfilm
Yönetmen       : Bahman Ghobadi (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Bahman Ghobadi (IMDB)(ekşi),Hossein Mortezaeiyan (IMDB),Roxana Saberi (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Negar Shaghaghi (IMDB), Ashkan Koshanejad (IMDB), Hamed Behdad (IMDB), Babak Mirzakhani (IMDB), Kosh Mirzahi (IMDB), Pouya Hosseini (IMDB), Arask Farazmand (IMDB), Shervin Najafian (IMDB)(ekşi), Ali Rahmani (IMDB), Ebrahim Asghan (IMDB), Kamran Ahangari (IMDB), Mina Bolouriani (IMDB), Melahat Masoumi (IMDB), Mehdi Barikani (IMDB), Tabar Mehdi (IMDB), Mohammad Abdizadek (IMDB), Golriz Khaleghi (IMDB), Golnaz Khaleghi (IMDB), Sima Bahramsari (IMDB), Asal Mohsenin (IMDB), Sara Roozbahani (IMDB), Ghazaleh Rashidi (IMDB), Maziar Khajian (IMDB), Farshad Pasdar (IMDB), Hichkas (IMDB), Soroush Farazmand (IMDB), Siavash Karampour (IMDB), Mina Khorami (IMDB), Arian Naeini (IMDB), Afshin Katebi (IMDB), Peyman Esmati (IMDB), Arzhang Gharib (IMDB), Habib Sarreshtehdari (IMDB), Raana Farhan (IMDB), Abrang (IMDB), Free Keys (IMDB), Mahsa Vahat (IMDB), Marjan Vahat (IMDB), Dara Daraei (IMDB), Homayun Nasiri (IMDB) >>devamı>>

Kasi az gorbehaye irani khabar nadareh (~ Kimsenin Iran Kedilerinden Haberi Yok) ' Filminin Konusu :
Tahran'da indie rock müziği ile uğraşan Negar ve Ashkan, Londra'da bir konser vereceklerdir. Bunun için bir an önce gruba yeni bir eleman bulup eksiklerini tamamlamaları gerekmektedir. Oysa genç müzisyenleri bekleyen çok daha büyük bir problem vardır: Vize... Negar ve Ashkan ülkeden yasal olarak çıkabilmelerinin neredeyse imkansız olduğu bir durumla yüz yüze kalırlar. Pasaport alabilmenin tek yolu karaborsanın içine dalmaktır.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:Un Certain Regard - Special Jury Prize


  • "iran'ın crossing the bridge'i. gerçi burada anlatılan köprüyü geçemeyenlerin hikayesi ya, neyse."




Facebook Yorumları
  • comment image

    "kimse iran kedilerinden bahsetmiyor"

    cannes film festivali’nin ‘un certain regard’ bölümünün açılış filmi olarak seyirci ile buluşan ünlü kürt yönetmen bahman ghobadi’nin “kasi az gorbehaye irani khabar nadareh” (kimse iran kedilerinden bahsetmiyor) isimli filmi festivalde yoğun ilgi ile karşılandı.
    uluslararası cannes film festivali’nde 2000 yılında “sarhoş atlar zamanı” isimli ilk uzun metrajlı filmi ile “altın kamera” ile “uluslararası eleştiri” ödüllerini almış olan bahman ghobadi’nin bu yıl “un certain regard” bölümünün açılış filmi olan “kimse iran kedilerinden bahsetmiyor” isimli filmi ayakta alkışlandı.

    bu filminde tahran’da kaçak olarak rock, rap ve metal gibi batı müzikleri yapan gençlerin müzik serüvenleri ile iran’da yaşayan gençliğin macerasını beyazperdeye taşıyan ghobadi, iran’daki son derece çarpıcı ve etkileyici anlatım yakalıyor. çünkü islam’da müzik zevk ve mutluluk uyandırdığı için günahkabul edilerek yasaklanıyor. kadın sesi de insanı duygulandırdığı için günah sayılıyor. bu yüzden iran’da kadınların kamu alanında şarkı söylemesi ve gençlerin batılı enstrümanlarla müzik yapmaları “islam’a ve toplumun ahlakına aykırı olduğu” gerekçesiyle yasaklanmış. batılı enstrümanlarla veya politik içerikli ve toplumsal değerleri sorgulayıcı müzik yapmalarının yasak olduğu iran’da yüzlerce müzisyen tutuklanarak hapse atılıyor. ancak tutuklamalar ve hapis cezalarına rağmen gençler ve kadınlar büyük bedeller ödeyerek müzik yapmaya devam ediyorlar.

    ama nerede, nasıl ve hangi koşullarda? işte internet ve teknoloji çağında, bütün yasaklara rağmen islamcı yasaların sanat yapılmasını engelleyemediğini gözler önüne seren “kasi az gorbehaye irani khabar nadareh”, gençlerin yasaklar yüzünden ahırlarda hayvanların içerisinde, bodrumlarda ve inşaatlarda müziklerini yapmaya çalıştıklarını çarpıcı bir şekilde perdeye yansıtıyor.

    http://www.koalakultur.com/


    (asti - 23 Ekim 2009 05:18)

  • comment image

    geçenlerde burdaki festivalde seyrettiğim, iran'daki alternatif ve underground müzik akımları ve bunların üreticileri üzerinden günümüz iran toplumu ve özellikle de kentli gençlik hakkında önemli ipuçları veren son bahman ghobadi filmi. ghobadi bu filminde de daha önceki filmlerinde olduğu gibi profesyonel olmayan oyuncuları oynatıyor. filmin soundtrackini oluşturan şarkılar da filmde oynayan ve görünen müzisyenlerin eserlerinden oluşuyor. bu arada filmden sonra soruları cevaplayan ghobadi bu filmi yaptıktan sonra iran'a dönmesinin mümkün olmadığını bu sebeple kendisine yaşayacak yeni bir ülke aradığını belirtti.


    (komisario palmu - 15 Ocak 2010 01:27)

  • comment image

    cok cok cok guzel bir film. turkiye'de de gosterilse keske, ve herkes izlemeli duygulariyla sinema koltuguna yapistiran bir film. zaman zaman gulduren, zaman zaman insanin icini ezen, ama cogunlukla diken diken tuylerle izlenen film. crossing the bridge guzel olsa da, daha iyisi yapilabilir diye dusunduren film. cok cok cok guzel bir film.


    (naylon - 23 Ocak 2010 15:39)

  • comment image

    hamed behdad'ın nader rolünde inanılmaz derecede doğal gözüken, çok başarılı, çok gerçekçi bir performans sergilediği filmdir ayrıca.

    --- spoiler ---

    nader'in bir arama sırasında evinden çıkan bootleg dvdler ve alkollü içkiler yüzünden aldığı cezanın indirilmesi için savunmasını yaptığı sahnedeki tiratı filmin en dikkate değer performanslarından biridir.

    ---
    spoiler ---


    (benbilmiyorumsanki - 16 Şubat 2010 17:18)

  • comment image

    her ne kadar bir müzik grubu kurma filmi gibi görünsede; bahsediği üzere, tahranın karışık ve hazin öyküsü perdeye yansır.
    kendileri ifistanbul 2010 kapsamında sergilenen filmler arasında en şukelarından.


    (winsome - 18 Şubat 2010 14:40)

  • comment image

    sadece festivalde gittiklerim arasında değil son zamanlarda hatta son senelerde izlediğim en iyi film, en iyi müzik en iyi soundtrack. kendisi de bizzatihi sinemda bulunan bahman ghobadi, senaryoya kendisinin hiç bir katkısı olmadığını konunun tamamen gerçekten yaşanmış olaylardan derlendiğini dile getirdi ki iran'da en temel insan haklarından olan düşünce/ifade özgürlüğünün (müzik dinlemek, müzik yapmak da bir ifade biçimidir) ve seyahat özgürlüğünün ve daha bir çok temel hak ve hürriyetin, islami dikta tarafından nasıl baltalandığını çok çarpıcı bir şekilde bir kez daha görmüş olduk. yıllar sonra ilk defa bir filmin sonunda dayak yemiş gibi oldum ve ağladım (yazarken bile boğazım düğümlendi). daha yazacak çok şeyim var aslında, filme, yönetmenine ve karakterlere ilişkin ama gerçekten gözlerim doldu devam edemeyeceğim. iran kedilerinden haberiniz olmasa bile, profesyonel olmayan oyuncularla çekilmiş bu filmden haberiniz olsun muhakkak.

    p.s.:bahman ghobadi ayrıca bir sonraki filminin türkiye'de yaşayan kürtlerle ilgili olacağını belirtti. bu filmden sonra daha da merakla bekliyorum.


    (beter kocek - 20 Şubat 2010 22:49)

  • comment image

    iran'daki underground müzik dünyasını gözler önüne sermiş bir film. köklü bir kültüre sahip olan iran -özellikle,bu filmde ki müzik yapmaya hevesli gençleri ve sayılarını görünce- yanlış ellerde olmasaydı, dünya müziğine neler katabilirdi diye düşünmüyor değil insan.. ciddi bir potansiyel söz konusu fakat, baskılar yüzünden insanlar tutkularının peşinden gidemiyor, gerçekten yazık..

    filmin biraz teknik yönlerine eğilirsek: bahman ghobadi her soundtrack'e iran'ın dışarıya yansıtılmayan iç yüzünü sergileyen bir klip çekmiş diyebiliriz. galiba filmin içinde böyle beş tane klip söz konusu. aslında yaptığı çok güzel: özellikle rap müzik eşliğindeki klip ama sayıca fazka olmasının seyir zevkini biraz azalttığı aşikar.
    yapılabilecek diğer eleştri ise: çoğu zaman kamera açılarının rahatsız ediciliği.. sıkça dar alanlarda yapılan çekimler; insanı rahatsız etsede; özellikle batı müziğinin yasaklandığı, müzik üreticilerinin ve dinleyicilerinin yeraltına itildiği bir ülkede, mekan seçimleri; hem bu itilmişliği sergilemesi hem de başka çarenin olmayışı açısından gayet yerinde...

    filmi izlerken, izleyici; türkiye ve iran karşılaştırmasını ister istemez yapıyor.. türkiye'nin gündemini fazlasıyla meşgul etmesi gereken fakat bir türlü kamuoyunun hala yeterli ve güçlü bir tepki ortaya koyamadığı; sansür zihniyeti geliyor insanın aklına..

    tabiki iran gibi değiliz, onlara benzememiz raddesini çoktan aştığımızı düşünüyorum ama türkiye'deki idari otoritenin; kişisel özgürlüklere el uzatmasını hazmedemiyorum... bu gün internette ki sınırını çiziyorlar, yarın şu saate kadar içkili mekanlar açık olacak diyorlar, ertesi gün belli bir yerde şu saate kadar içki var diyorlar... (bkz: olimpos)

    arından türkiye, bazı avrupa birliği ülkeleri kıyaslamasına giriyorum...

    bu filmin içinde bulunduğumuz ahvalin sorgulanması açısından gayet manidar olduğunu düşünüyorum.


    (keke23 - 16 Eylül 2010 20:34)

  • comment image

    filmde olayların, mekanların ve kişilerin gerçek olduğu; bu açıdan bakıldığında bir müzik grubunun hikayesinin anlatıldığı bu filmde bile iran rejiminin tüm baskılarına rağmen ayakta kalmaya çalışan ve amaçları yolunda her zorluğa göğüs geren iran halkının filmidir aslında.


    (morsa - 22 Aralık 2010 16:23)

  • comment image

    farklı, kendini izletebilen bir film.
    filmi izledikten sonra aklımda bir çok fikir oluşsa da en başta hamed behdad'ın mükemmel oyunculuğunu belirtmem gerek.
    bir diğeri de;

    --- spoiler ---

    polislerin köpeği aldıkları sahnede ve hamed behdad'ın cezasının indirilmesi için sergilediği performansta yetkililerin bizlere gösterilmemesi filmdeki ayrıntılardan sadece ikisi.

    ---
    spoiler ---


    (brissenden - 12 Ocak 2011 12:39)

  • comment image

    filmin yanında "why i seed this movie" isimli, bahman ghobadi'nin mini videosu yer alıyor. video'nun metni:

    hello my dear iranian people. i'm bahman ghobadi, director of this movie: no one knows about persian cats. i'm very proud of that you can watch my movie without pay any prices it's solvent for you, and you can give it to everyone it's because in iran our movies is forbidden to show in cinemas so watch it! and i want you 2 things: first: watch it in larger monitors and better sound qualities and second: if you know a person that he/she works for underground music like the children in this movie just support these children. they work in a hard situation in iran without any support from the goverment and other organizations the future of iran is in these children's hand and other artists with special thanks


    (miu - 18 Ocak 2011 02:01)

  • comment image

    filmin bir yerinde tanıdık bir ses çalınmıştır kulağıma. tanrım demişimdir yoksa bu o mu? her ne kadar türkiye'ye geldiğinde beren saat'e bir sonraki filminde oynamayı teklif etmiş olsa da ince insandır bahman. yapabilir bu kadarını da. yine de emin olamadık. ancak filmin sonunda jenerik akarken mahsa vahdat yazısıyla emin olabildik o olduğundan.
    evet efendim tahran daki ev konserini izlemek için gittiklerinde elinde tef olan sanatçı mahsa vahdat tır...


    (sonrabirgun - 24 Ocak 2011 17:22)

  • comment image

    bahman ghobadi'in son eseri bu filmde suratımıza tokat gibi çarpan gerçeklerden hangisini söyleyelim ki? basiji mi, korku dağlarından beter komşular ve ihbarcı çocuklarını mı, dinin ve şeriatın, daha da beteri bağnaz ve dinci gerici güçlerin topluma ve devlete egemen olmasıyla artan baskı ve faşizmi mi?

    hevesli insanlar, yaratıcı insanlar, müzikle buluşan insanlar, dar sokaklar, bodrumlarda, ahırlarda, çatı katları, tavan araları, izbe ve terk edilmiş mekanlar, hanlar, ev görünümlü devşirme stüdyolarda hayallerinin peşinde koşarken ve ihbarcılardan, basijden, aklını şeriata ve korkuya teslim etmiş komşulardan kaçarken irşad bakanlığı sadece korku yaymakta; hayatı yasaklarla daraltmakta.

    iran'da, din, kurallarıyla, dayatmalarıyla yaratıcı aklı, umudu, hayalleri ve ülküleri esir alıyor. çünkü bu güce sahip olan dinsel gerici güçler ve egemen olan şeriat umudun, aklın, bilimin ve aydınlığın peşinde koşanları zapt edemez ve kendi devrimlerinin halkası kırılır, içeriye ışık sızar: umudun ışığı! yönetmen, kamerasını ve cesaretini bunların üzerine tutmuş, olağanca umut ile akıyor film ve notalar, sesler, inançlı insanlar.

    --- filmden dakika dakika spoiler ---

    filmde gözüme çarpan ayrıntılar:

    13:20'de nader, askhan ve negar gitar çalan bir elemanın yanına giderler ve eleman hikayesini anlatmaya başlar. işte tam bu sahnede askhan'ın kucağındaki yavru kediyi diğer kedi gelip ağzına alırak taşır gider. soru şu bu sahne nasıl kayda alındı; tamamı ise akışına uygun ve olağanın kesintiye uğramaması.

    18. dakika kaçak pasaport ve vize işlemleri için eminönü'nde sıklıkla rastlayacağımız han benzeri yerde dolana dolana ilerlerken duvarda hz. ali'nin resmi var.

    yine devam eden sahnede negar, askhan, bir kadın ve bir erkek oturmaktadır. nader ise pasaportları yapan gözlüklü ihtiyarla filmler hakkında pazarlık zeminli sohbet etmektedir. negar'ın sohbet ettiği kadından şu sözleri duyarız

    negar: pardon, buraya pasaport için mi gelmiştiniz?
    kadın: hayır, vize için geldik.
    negar: nereye gitmek istiyorsunuz?
    kadın: nereyi uygun bulursak: avustralya, almanya, amerika, ingiltere... gidip bir yerler görmek istiyoruz. henüz louvre, niagara şelalesini görmedik. eğer seversek, kalabiliriz bile...
    negar: londra'da konser vereceğiz.
    kadın: kaç kişisiniz?
    negar: beş kişiyiz.
    kadın: ne çalıyorsunuz?
    negar: indie-rock
    kadın: çok iyi, indie-rock'ı severim ve 50 cent de severim. umarım orada birbirimizi görebilir, konserinize gelebiliriz.
    negar: umarım

    bu sahneden sonra karı kocanın aslında kör olduğunu anlarız. oysa ikisinin içi hayat dolu ve dünyayı gezme, görme arzusu.

    26. dakikada negar'ın okuduğu kitap franz kafka'nın dönüşüm'ünden başkası değil ve negar'da o esnada kafka'nın dönüştüğü böceği çizmektedir.

    32 ve 33. dakikalar esnasında negar ve askhan samanlığa doğru gizli stüdyoyu ararken kendilerine eşlik eden göbekli adam da müziğin inekleri dahi hayattan küstürdüğünü, sütten kesildiğini dile getirirken bir anlamda din polisinden farksızlaşıyor: din polisi müziği insan için zararlı görürken çiftlik işçisi de hayvanlar için.

    40 ve 45. dakikalar arasında çatı katında geçen rock grubu sahnesinde duvardaki poster beatles'dan, curt cobain'den başkası değil. grubu polise ispiyonlayan komşuların ise polisten de beter bir korku duvarı olduğu gerçeği; küçük çocuğa dek; yüzümüze tokat gibi çarparken aklımıza george orwell'in 1984 romanının hemen başındaki babasını dahi ihbar eden, büyük biraderin yerini alan küçük veletler gelmiyor değil.

    46. dakikada başlayan nader'in tiradı ise tek kelime ile mükemmel.

    54. dakikadaki gözleri kapalı gitar hayal edip notaları yakalamaya çalışan miniklerin ruhu ise tüm film boyunca anlatılan şey: gelecek aydınlık ruhlarla kurtulacak!

    arabayı durdurup köpeği alan da basijden başkası değil.

    nader'in uzun havası negar ve askhan'ı fena sıksa da güzeldi; aynı şekilde farsi rap ise tanrıya yaptığı göndermelerle takdir edilesi ufuk açıcı bir çalışma. bu ikisi film içine yerleştirilen kliplerden birkaçı sadece.

    seksen dakika sonra tam anlamı ise esas parçayı dinleyebildik. ama bunun öncesinde zorlu bir şekilde alt yapının oluşması çabası vardı; ama bu beklemeye değdi. parçanın söylendiği an ise nader'in inandığı ikili; nager ve askhan; için motorunu dahi satıp umudu kovalarken umutsuzluk içinde düştüğü an söylenmesi ise tam anlamı ise üst üstte bindiriliyor: human jungle

    finale doğru, undergroud party de nader'i arayan askhan'ı takip eden kameranın önünde vızır vızır eden siyah perdeler; artık her ne ise; dışarıda bekleyen negar'ın tedirginliği de eklenince bize de her an bir şeyler olacakmış hissini fena bulaştırıyor, korku yayılıyor.

    son olarak: görebileceğiniz en iyi jenerik akışı
    --- filmden dakika dakika
    spoiler ---

    http://www.youtube.com/watch?v=-snuzws0k7y
    http://www.youtube.com/watch?v=arze4u8qz0o
    http://www.youtube.com/watch?v=fiodwqawwpk


    (mahsus mahal - 20 Şubat 2011 22:08)

  • comment image

    bazı filmler isimleriyle insanın kalbine sızar. bu filmde bunlardan birisi, tabi yönetmenin daha önceki filmlerinin referansı da böylesi bir sempatinin gelişmesinde etkili oldu. pek çok müzik filminde olduğu gibi bu filmin de üzerinde konuşmaya neden olabilecek dramatik bir yapısı yok. ancak, film benzerlerinden sıyrılarak bir iran belgeseline dönüşüyor. insanların müzik yaparken böylesi baskılara ve akla mantığa sığmayacak bağnazlıklara maruz kalmaları insanı içini acıtıyor. dini bir yaşam formu olarak sunanların kulaklarını “sevgiyle” çınlatırım.

    müzikler için ne desem bilemiyorum, filmi defalarca izleme nedeni adeta. sıradan giysiler içinde bir rapçi görmek vb. yığınla detay insanların müzikle kendini ifade ederken şablonlara ihtiyaçlarının olmadığının güzel bir örneğiydi.
    son olarak ghobadi’nin artık klasikleşen ve batı formlarıyla doğulu karakterleri ele aldığı, filmin mizah yükünü omuzlayan karakterlerinden birisi bu filmde de önemli bir yer tutmaktaydı.


    (mavikargadan - 5 Mart 2011 23:30)

  • comment image

    bir 'bahman ghobadi' filmi olan ' kasi az gorbehaye irani khabar nadareh ' iran sinemasında yeni ve radikal bir akım olan ve cannes gibi uluslararası film festivallerinde başarıgösteren yeraltı sinemasının en bariz örneklerinden biridir, fakat uluslararası film festivallerinde boy gösteren ' darbareye elly' gibi iran'da gösterime girme şansıbulamamış, bu özelliğiyle de belki filmde yansıtılmak istenen hükümetin baskıcı ve sansürcü yönü daha bir vurgulanmış.bahman ghobadi, kendi deyimiyle 'yarım ay' filmini yaptıktan sonra iranda yasaklı yönetmenler listesine girmiş, ve ' altmış saniye ' isimli yeni projesi için irşadbakanlığından izin alamamıştır. bu olaylar neticesinde tüm şevki kırılmış olan ghobadi bir süreliğine kendi evinde inzivaya çekilmştir. bu depresyon süreci bir arkadaşınınghobadi'yi tahran'ın yeraltı müzik dünyasıyla tanıştırmasıyla son bulacaktır. yeraltında tüm baskılara ve kısıtlamalara rağmen müzik yapmaya çalışan bu gençlerinkorkusuzluğu, radikalliği ve cesareti ghobadi'ye bu 'yeraltı' filmi yapmak için ilham vermiştir. bu sebeplerden dolayı ' kasi az gorbehaye irani khabar nadareh 'iran sinemasının resmi, olağan ve bilinen standartlarına göre yorumlayabileceğimiz bir film değildir. bu film baskı ve sansür zamanında kültürün ve sanatın yeraltına inmesini simgeler. az bir bütceyle ve kısıtlı imkanlarla gizlice yapılan bu filmin çekimlerindeki acele ve telaşı filmin bazı sahnelerinden anlayabiliriz.buna rağmen film genç iranlı sanatçıların acı dramını anlatan gerçek ve önemli bir belge niteliğindedir. baskıdan ve polis korkusundan dolayı tüm yaratıcılıklarınyok olduğu, ve sanatçının tüm enerjisinin konser veya albüm için izin almak, çalışırken komşuların gazabından korunmak gibi boş işlerle tükendiği bir ülkeyi anlatır.
    dikkatimi çeken bir başka husus ise filmin torrent ve başka internet ortamlarına düşen versiyonunda bahman ghobadi'nin de ' why i seed this movie ' adlı videodaneden bu filmi ücretsiz şekilde yayınladığını açıklamasıdır. aynen aktarıyorum : filmimi hiç bir ücret ödemeden izlemeniz benim için büyük bir onurdur, hakkımısize helal ediyorum, ve yayabildiğiniz kadar bu filmi yaymanızı istiyorum.iran'da ben ve benim gibi yönetmenlerin yapıtlarının gösterilmesi yasaktır bu sebepten dolayı hakkımısize helal ediyorum.sizden birinci isteğim bu filmi büyük bir monitör ve iyi bir ses sistemiyle izlemeniz, bu film için çok çalıştım çünkü. ikinci isteğim isenerde olursanız olun, bu filmdeki çocuklar gibi müzikle uğraşan tanıdığınız veya komşunuz varsa eğer lütfen bunlara destek verin. bunlar iran'da zor koşullaraltında müzik yapan masum çocuklardır, devlet hiç bir şekilde bu çocuklara destek olmuyor, bunlara bir tek siz destek olabilirsiniz. iran'ın geleceğini bu çocuklarve onlara benzeyen sanatçılar şekillendirecektir.
    açıkçası çok duygusal ve etkileyici bir konuşma olmuştur kanımca, ghobadi'ye olan saygımı da kat be kat arttırmıştır.


    (pilushkin - 21 Kasım 2011 02:00)

  • comment image

    izlediğim versiyondaki altyazıda indie rock, hint müziği olarak çevrilmişti. film farsça nihayetinde altyazıya muhtacız, emeğe saygı falan tamam da abicim insan çevirdiği şeyin ne anlama geleceğini birazcık araştırır yahu. ansiklopedi falan da karıştırmayacaksın, şu sözlüğe gelip indie rock yazıp enter'a basman yeterli.

    (bkz: independent rock)

    filme geçelim:

    güzel şeyler anlatmaya çalışmış, aydınlatmış falan tamam belgesel olarak bakarsak başarılı ama bahman ghobadi filmografisinin biraz dışında buldum ben bu filmi. hatta iran sinemasının da dışında buldum. bilemiyciim. kötü mü? değil.


    (melankomik - 7 Ağustos 2011 22:06)

  • comment image

    cekimler esnasinda bahman ghobadi iki defa gozaltina alinmis, filmin konusu hakkinda yalan soyleme ve gorevli memurlara sundugu hediyeler mukabilinde serbest birakilmis. cekimlerin neden geceli gunduzlu bir 17 gune sigdirildigi hakkinda fikir versin.


    (nicomedian - 27 Ağustos 2011 05:24)

  • comment image

    kurgusu ve temasıyla crossing the bridge'i andıran film. bak andıran dedim, aynısı demedim. zira dev gibi farklar var aslında. çekimlerin zorluğu var mesela. yeraltında odalarda, stüdyolarda, tavanarasında, hayvan çiftliğinde, şantiyelerde müzik yapmaya çalışan gençler var. zor memleket iran. kendine benzemeyen ve benzemek istemeyenleri "benzetmeye" çalışanların ülkesi. yemişim böyle devrimi.


    (bulut83 - 6 Mayıs 2011 02:00)