her izlediğimde farklı bir ayrıntıyı farkettiğim film. filmler de kitaplar gibidir. iyi filmleri araya vakit koyup tekrar izlemek lazım. bu filmde de yeni bir ayrıntı keşfettim : kaltak nedimeler!, ki bir tanesini rachel griffiths oynuyor ^*, tek kelimeyle harikalar...

(radmard - 12 Şubat 2008 23:02)

o kişiyi arayarak itirafta bulunmama sebep olacağını düşündüğüm film. karşı koymaya çalışıyorum.

(creepingwitch - 12 Şubat 2008 23:04)

yalnız başıma salonda izlediğim ilk film olma ünvanına sahiptir. biraz hoş vakit geçirmek için biçilmiş kaftandır. özellikle rachel griffiths' in davut heykeli ile olan münasebeti gülmekten yerlere yatırmıştır.

(lacrima sedef - 13 Şubat 2008 09:54)

filmde julia roberts'in kolum kadar cep telefonuna baktikca gecen yillarin farkina vardigim film olmustur. konusabilmek icin cekip antenini falan cikariyor, tey tey teeeyyy. (bkz: 4 gb)

(a lifetime of type ii errors - 7 Aralık 2008 02:52)

ibrahim kutluay'ı andıran başrol oyuncusunun adı dermot mulroney'dir. 1997 yapımı olan filmin aradan 12 yıl geçmiş olmasına rağmen hala her sahnesi keyifle izlenir ve bilinir ki yemek arkasından gelen tatlı misali, bu filmin tatlısı da yine en sondadır. george, julianne'i teselli için gelmiştir ve rupert everett show başlar.

(alamelye - 10 Ocak 2009 10:53)

j.potter: getting what you deserve is totally unfair. her bir kelimesine imzamı atabilirim.

(elwaven - 15 Ağustos 2009 22:14)

cok basarili bir soundtrack'e sahip olmasinin yaninda bir kereden fazla seyredilebilen citir romantik komedilerden. arsivde bulunmasi ve en ufak moral bozuklugunda bile seyredilmesi gerekenlerden.

(eleqtra - 7 Kasım 2002 13:58)

ne titanic'tir, ne braveheart, ne de forrest gump, fakat film kendini bana 7. defada bile eğlendirerek izletmiştir (titanic'i bile 2. defa izlerken etrafa bakınmaya başlamıştım). yukarıda sayılan şarkılarından gayrı "what the world needs now" harikadır. ayrıca "i just don't know what to do with myself" de güzeldir.

casting mükemmeldir. rupert i^*'si yine hiç alışık olmadığı bir rolde hafif lezbiyen gay^* karakterindedir. cameron ve julia performansı doruklara taşırlar.

(coolblue - 22 Kasım 2002 01:54)

filmin genel konusu, mizahi filan bir yana, julia roberts'in caresizce elinden kayip gidisini yansitisi yuzunden dort kere izleyip gozlerimin doldugu film. son dakikada bile gelini birakip geldigini sanmasi, is oraya varmisken bile umutlanmasi cok dramatik ya hu.

(cekleri vadeye gore sirala - 24 Haziran 2010 12:21)

--- spoiler ---

hem gülüp hem ağlatir bu film beni. nedense sonu çok pis koyar, haksizlik gibi gelir. esas çocuk kiskanmişti onu halbuki, sanki yeterince sevmiyordu cameron un oynadiği karakteri(adni hatirlamiyorum kusura bakmayin) bi de çok sinir ederdi beni o kiz, resmen her dediğine he diyeyim yeter ki evlenelim gerisi allah kerim gibi bişeydi.. kesin boşanmişlardir zaten. sürmez bence onlarin ilişkisi.(bu derece sahiplenilmiştir film)
--- spoiler ---

(zormusbe - 10 Aralık 2010 21:31)

--- spoiler ---

ilk kez 5 sene önce seyretmiştim bu filmi. sonra birkaç kez daha izledim. beynim artık nasıl istediğini hatırlamaya programlandıysa, filmin sonunda nedense julia roberts'ı seçtiği yönünde anılar gösteriyordu bana. az önce dvdsini izledim evde ve hayır meğer işler hiç zannettiğim gibi değilmiş, sözlük. artık asla eskisi gibi olamam

--- spoiler ---

(tamuawork - 14 Ağustos 2011 03:38)

romantik komedi turunde cekilmis en iyi amerikan filmidir.

julia roberts ozensiz saci ve igrenc kiyafetlerine ragmen muhtesem guzeldir. film sonundaki lavanta rengi elbisesi sahanedir.
muzikleri de son derece basarilidir.

(tekdir ile uslanmayan kiz - 18 Temmuz 2012 03:36)

ibrahim kutluay oynuyor filmde. bu kadar mı benzerlik olur.

(chaucer - 1 Kasım 2003 18:25)

bu filmden sonra nice kız-erkek arkadaşlığı "acaba?" dönemine girmiştir gözlerimin önünde..

(melancholia1 - 23 Aralık 2003 04:24)

julia roberts'ın 1 saatlik film boyunca 388856 kere yataktan, sandalyeden, ordan burdan düştüğü görülebilecek film

(aychovsky - 18 Eylül 2004 13:11)

cok basarili bir romantik komedidir,eskiden pijamalarla bulunabilmis butun abur cuburla eglenerek izlenen nikah yuzugunun julia roberts in parmagindan cıkarilma sahnesi basta olmak uzere, bazi sahnelerin fotograf fotograf kafamda durdurugu filmdir.
(bkz: i say a little prayer)

(imorh - 23 Mart 2005 14:17)

kendini kandırmanın konu edildiği filmdir. şehvet ile gerçek aşk, harbiciler ve riyakarlar arasında geçer.
akabinde cem yılmaz'a ait bir duvar yazısını da akla getirmez değil hani

"iki yüzlülerin de sorunları var. makyaj malzemesine para dayanmıyor."

eee... hayat bazılarına pahalıya patlar.

(flues - 6 Ekim 2005 10:25)

runaway bride la birlikte, julia robets in karakterinin duygusunu en iyi yansittigi filmidir.. sevmekten, iliskisi icin verici olmaktan korkan bi kadinin -oyle ki bu kadin insan icinde sevgilisine sarilmaktan bile cekinmektedir- davranislarinin ve yasantisini ifade edisinin cok iyi gozlemlendigini ve yansitildigini dusundurur bana.. karakter, hissettiginin hirs mi yoksa ask mi oldugunu ayirdedisinden tutun da aski ugruna caresizlikle "kotu" bi insana donusmesine, yaptiklarini itiraf edisindeki aciya kadar basariyla canlandirilmistir..
ilkinde aman da cameron ne gicik bi kizmis boyle diye seyrettigim filmin 5 yil aradan sonra bana bunlari soyletmesi de zamanin insani degistirdiginin ve torpulediginin bir gostergesi olsa gerek..

(zippididuda - 26 Mart 2006 22:34)

kadın-erkek eşitsizliğini gözler önüne seren ama bunu yaptığının farkında olmayan film.
julia roberts'ın yaptıklarını bir erkeğin yaptığını, servis karşılayan tarafın ise evlenmek üzere olan bir bayan olduğunu düşündüğünüzde ve filmin sonlarındaki gemi gezintisini hatırladığınızda "daha şarkımız bile yok" diyen kadının ne kadar şırfıntı, ne kadar adi bir kadın olduğunu söylerdiniz. evlenmesine ramak kalmış bir kadın, eski erkek arkadaşıyla fingirdeşiyordur. ama bu hareketi bir erkek yaparsa, kafası karışmış, geleceği hakkında şüpheleri olan bir delikanlı olarak sunuluyor bize. rezil ve erkek yanlısı, ayrımcı bir film.
benim severek izlemem, tamamen erkeklere özgü egomdan kaynaklanmakta. iki ayrı fıstık benim için yanmakta; hatta bir tanesi işin bokunu çıkartmakta.
(bkz: harika)

(seyuranto - 5 Haziran 2006 22:49)

karakterlerin kıyafetlerine bakınca geçen yılların farkına vardığım film.

(pembe japon baligi - 5 Haziran 2006 23:06)