-çok fazla bilinmemekle beraber- üstad bob marley'nin en güzel şarkılarından birisidir.

(danny mcmurphy - 29 Ekim 2006 10:48)

arnavutluğun bir köyüne atanan öğretmen andre nin gözünden sosyalizmin ilginç tezahürlerini görebileceğiniz güzel film. ayrıca bir bölümünde selamsız bandosuna istemsiz bir gönderme de mevcuttur.

herkes taşlarla tepelere komünist partinin belirlediği sloganları yazmaktadır. bir köylünün yıllardır koruduğu, her gün tozunu aldığı, boyadığı taşlardan oluşan sloganı şöyledir: “vietnam kazanacak” parti sekreteri bu sloganı görür.

parti sekreteri: ne bu slogan?
köylü : vietnam kazanacak.
parti sekreteri: iyi de vietnam savaşı 10 sene önce bitti.
köylü : nee.!!
parti sekreteri: …
köylü : kim kazandı ??

köylü mahkemeye verilir.

ayrıca bu film cannes a kabul edilen ilk arnavutluk filmiymiş.
son olarak bize böyle bağımsız filmleri seyretme imkanı sağladığı için cnbc e ye teşekkür eder kendime de işi gücü bırakıp sabahın üçünde bu filmi seyrettiğim için teessüflerimi sunarım.

(sitki siyril - 11 Mayıs 2004 17:34)

yanlışlıkla sscb'ye sosyalist, çin'e revizyonist dediği için, köyün nüfuzlu adamı (arnavutlukta hem de köyde hem matematikçi hem parti sekreteri daha ne olsun) tarafından parti konseyinin karşısına çıkarılıp sorgulanan çocuk olayına kadar insana "ulan herhalde karikatürize bir durum var , dünyanın hiçbir yerinde durum bu kadar siyah beyaz olamaz" dedirten, sonra inlemeler eşliğinde gerçeği kavratan arnavutluk'un nasıl da içten yanmalı oldugunu teyid eden film.
devrim kavramı moleküllere bölünüp beşeri tarafının absürdlüğü yer yer ironik ve brechtvari şekillerde hem yöntemsel hem de tematik olarak dürtülmüş. öğrencilerin repliklerini aynı anda söyleyip oturmaları, anlık tepki olması öngörülen tepkilerini hep aynı anda ve organize bir şekilde göstermeleri gibi.
bir yandan da enver hocanın gelişini bekleyen köy ahalisinin halleri fena halde selamsız bandosunu anımsatirken, bütün meseleyi partiye yaranmaya indirgemiş kralcı- bilirkişi stereotipinin varlığıyla, yeterince coskulu alkışlamadığı gerekçesiyle -1984 akıllarda bu kez (bkz: big brother) - yargılanan andre'nin bastırılma sahnesi ile trajedinin gerçek tanımı olan yapıt.

(elv - 15 Mayıs 2004 01:56)

cannes film festivaline katılan ilk arnavutluk yapımı film.
arnavutluk'un enver hoca dönemindeki eğitime bakış açısını anlatan trajikomik bir eser. her öğretmenin bir sloganı var ve öğrencileriyle birlikte o sloganı beyaz taşlarla dağlara tepelere yazmak ve yazıyı korumakla yükümlüler. taşlarla slogan yazma olayı bana bir yerlerden tanıdık geldi ama nereden bulamadım :))) cezalandırılmak istenen öğretmenlere "amerikan kapitalizmi sadece kağıttan bir kaplandır" veya "yaşasın uluslararası devrimci proleteryanın birliği ve kardeşliği" gibi uzun sloganlar veriliyor. okuma yazma bilmeyen bir çobanın yazıları bozduğu için revizyonistlik ve vatan hainliğiyle suçlanması, on yıl önce yazdığı, vietnam savaşı'nda vietnam'ı destekleyen sloganı parti'den aksi bir talep gelmediği için hala koruyan ve değiştirmeye yanaşmayan üstelik de savaşın bittiğinden haberdar olmayan öğretmen kayda değer sahnelerdi. ( öğretmen savaşın bittiğini öğrendiğinde "kim kazandı?" diye soruyor ve vietnam'ın kazandığını duyunca seviniyor. )

türkçe adı : sloganlar
yapım : arnavutluk - fransız
yapım yılı : 2001
yönetmen : gjergj xhuvani
oyuncular : artur gorishti, birche hasko, luiza xhuvani, agim qirjaqi

(boba - 20 Mayıs 2004 15:18)

2001'in tokyo uluslararası film festivali'nde 'büyük ödül'ü kazanmış filmdir.

21. uluslararası istanbul film festivali'nde 'sloganlar' adıyla gösterilmişti.

(bkz: gjergj xhuvani)

(uzunada1969 - 15 Mayıs 2015 21:31)

özelde arnuvutluk’ta genel de ise sosyalist sistemler de işlerin nasıl yürüdüğünü,sosyalizmde bolca sözü edilen parti, lider, halkın adaleti kavramlarının pratikte nasıl işlediğini çok gerçekçi biçimde beyazperdeye yansıtmış belgesel tadında bir film...bir arnuvutluk ve sosyalizm özeleştirisi...

filmde her karakter toplumsal bir simgedir aslında..bir çok can alıcı ve izleyenleri derin düşüncelere salan sahnesi vardır..

filmdeki selman tasku karakteri “teoride mükemmel olan sosyalizm neden bu hale geldi..?” sorusunun cevabı gibidir...

selman tasku orta yaşı geçkin, okuma yazması olmayan garip bir keçi çobanıdır.. köydeki parti görevlileri tarafından köyün yakınından geçecek parti yöneticisini karşılamak için köyün dağına taşına beyaz boyalı taşlarla slogan yazdırılır....okuma yazma bilmeyen selman tasku’nun keçileri “en kötü düşman unutulmuş olandır” sloganının üzerinden geçerken sloganın yazıldığı taşları oynatır ve sloganın 2-3 harfinin görüntüsünü bozar...parti yöneticilerinin sıkı takibinden sonra selman tasku aynı yerde yakalanır(!)..açık havada kurulan halk mahkemesinde "halk düşmanı" olarak yargılanır..suçlu bulunan selman tasku iki asker arasında kendini "bilinmeyene" götürecek arabanın arkasına binerken köy halkına son bi bakış atar...bu öylesine hüzünlü ve de çok şey anlatan bir bakıştır ki filmi izleyenlere teoride zehir gibi olan sosyalizmin pratikte ne menem bir şey olduğunu haykırır adeta...sosyalizmin bittiği an o andır işte..

(excaliboor - 18 Temmuz 2006 13:58)