Oyuncular
  • "en sevdiğim westernler arasında mackenna's gold da vardır, herkeşlere tavsiye edebilirim müsaitseniz."
  • "halen her pazar sabahı trt1 de oynamakta olan film türü."
  • "ben beni bildim bileli babamın gördüğü anda ekran karşısında kilitlenmesine sebep olan fimler."
  • ""westernlerdeki en harika şey hepsinin aynı film olması. bu yönetmene sonsuz bir özgürlük verir."*"
  • "western filmleri üzerine incelemeler:high noononce upon a time in the westthe tall menedit: link güncelleme"
  • "(bkz: #45766466)"
  • "amerikanın taşra hikayeleri olarak da görülebilir. filmlerin en önemli özellikleri uçsuz bucaksız doğa manzaralarını da bir aktörmüş edası ile kullanmalarındadır."
  • "(bkz: vahşi batı)(bkz: clint eastwood)(bkz: john wayne)(bkz: the quick and the dead)"
  • "en hüzünlü filmlerdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    olayin cikma aninda birazdan dayagi atacak, ortalığı delik deşik edecek baba karakterlerin han, pub, salon vb. atmosferlerde hep rahat rahat takildigi, masasinda kendi isiyle uğraştığı, kopekle oynadigi, kagit oyununa devam ettigi, sigarasini tutturdugu, ve aksiyona gecmeden 10 saniye öncesine kadar bu rahat tavirlarini surdurdukleri vahsi bati filmleri.


    (turcopolis - 6 Ocak 2008 18:19)

  • comment image

    efenim bu western gelenegi taa ne zamanlardan beri amerika-uzakdogu, uzakdogu-amerika arasinda paslasilan bir tur zaten. akira kurosawa, john ford'dan etkileniyor, sergio leone aliyor yojimbo'yu kare kare cekiyor sonra japonlar gidiyor yakin zamanda canim cigerim django'mun rezil bir cakmasini cikariyor. bu filme kadar zaten hersey yerli yerinde, o bundan aldi, su bundan etkilendi derken surekli bir iyiye gidis var ama bu sukiyaki western django nasil bir rezilliktir onu anlayabilmis degilim.

    neyse konuya donecek olursak, milletin birbirinin filmini araklamasi, kopyalamasi ya da sadece esinlenmesi aslinda hos bir sinerji de yaratmis ilginctir. misal kurosawa'nin batida taninmasinda a fistful of dollars'in payi buyuk.


    (mayapan - 17 Mart 2009 15:55)

  • comment image

    2007 yilindan bugune kadar toplam sekiz western filmi cekilmi$. bu filmlerden dort tanesi animasyon olup, geri kalanlardan biri traileri yapilmasina ragmen tamamlanamami$. 2008 yilinda hic western filmi cekilmemi$ gorunuyor. "yıl 2010 olmu$ ne western'i lan?!" diye soranlar olacaktir. sormayin.
    (bkz: bu bir sevgi olayi ercan)

    entry spagetti western icindi aslinda, ama bi kere buraya yazmi$im. kalsin boyle, kisfmet.


    (karaktersiz - 14 Nisan 2010 14:32)

  • comment image

    western filmlerini yaratan ya da vahşi batıyı vahşi batı yapan bir takım sebepler vardır, bunları ele alalım:

    - birincisi vahşi batı denen yer, en genel anlamıyla missisipi nehrinin batı tarafı abd'nin en başta sahip olduğu bir yer değildir. bu toprakları abd zamanla işgal etmiş, fakat toprakların devasa boyutları nedeniyle birden otoriteyi tesis edemedi.

    - ilgili topraklar gevşek bir meksika yönetiminin elinde ya da yerlilerin kontrolündeydi.

    -abd 1840'larda önce teksas eyaletini, sonra california'ya kadar tüm batı yakasını ele geçirdi.

    - bu topraklarda nüfus yoğunluğu düşüktü, devlet otoritesi gevşekti.

    - nüfus yoğunluğunun düşüklüğüne rağmen çok farklı tiplerde insan grupları yaşıyordu. bunlardan birincisi yerlilerdi. yerliler devlete bağlı değildi, dahası savaştaydı. ikincisi meksikalılar vardı. bunlar da abd'ye bağlı tipler değildi, yeni iktidarlarını sevmiyorlardı. üçüncüsü devlet otoritesinden kaçan eşkiya tiplerdi. bunlar abd vatandaşı olup hem yerlilerle, hem devletle, hem meksikalılarla çatışmada idi. dördüncüsü kar amacıyla hareket eden vahşi kapitalistlerdi. bunlar da kendi çıkarları için bölgeyi karıştırmakta behis görmüyorlardı. beşincisi kendi halinde geçinmeye çalışan sadık abd vatandaşları vardı. bunları da devlet koruyordu. devlet aynı zamanda işletmecileri de koruyordu.

    - bu gruplar arasındaki ilişki son derece karmaşıktı. özellikle batıya yapılan tren yolu hattı rantı, zenginliği aynı zamanda kavgaları da arttırdı. fakat bu kavgalar özellikle demiryolunun bitmesi ile azaldı, demiryolu ve telgraf devletin bölgeye hakimiyetini arttırdı. devlet batının tüm stratejik noktalarına demiryolu inşa edip, garnizonlar kurup, meksikalıları dizginleyip son yerli kamplarını da işgal edince vahşi batı efsanesi tamamen ortadan kalktı.


    (o beldenin sakini - 5 Ekim 2010 14:17)

  • comment image

    ben beni bildim bileli babamın gördüğü anda ekran karşısında kilitlenmesine sebep olan fimler.


    (saskin - 10 Ekim 2010 11:29)

  • comment image

    "westernlerdeki en harika şey hepsinin aynı film olması. bu yönetmene sonsuz bir özgürlük verir."
    *


    (qfwfq - 4 Şubat 2012 16:39)

  • comment image

    çocukluğumdan bugüne çok büyük ilgimin olduğu filmlerdir. izlemediğim nadir kovboy filmi vardır. birazını izleyince hatırlarım filmin devamını. hala çocukluk heyecanı duyduğum filmler var. aynı sahne, basit bütçe ama yinede vazgeçilmez benim için.


    (faraza - 28 Haziran 2012 19:49)

  • comment image

    küçüklüğümden beri severek izlediğim bu film türünü bana uykusuz gecelerimde hep trt izletmiştir. şu ana kadar kötü bir western filmine rastlamadım.
    filmde adamlar birbirlerini delik deşik etseler bile, enteresan bir huzur veriyor western izlemek.

    tabi bu huzuru veren trt seslendirme sanatçılarının ninni gibi sesleri de olabilir.

    sonuç olarak western trt'de izlenir diyorum.


    (ernsteverhard - 23 Ağustos 2012 10:25)

  • comment image

    artık western amerikan ve dünya sinemasında bir nostalji sinemasına döndü, bu alanda fazla üretkenlik gösterilmiyor. trt pazar sineması geleneğinden tanıdığımız, trenlerine, banka soygunlarına, atlarına, posta arabalarına, amansız düellolarına hayran olduğumuz bir türdü. modern sinemanın başlangıcı olan 1903 tarihli 12 dakikalık "the great train robbery" ile western sineması da başlar. 100 yılı aşkın süre içerisinden hep kendini geliştiren, sinemanın bir çok türünü etkileyen, kendine has yönetmenler ve oyuncular çıkaran bir tür oldu. ama günümüzde aynı etkinliği sağlamaktan çok uzak da, unutulmuş durum da..1800 yıllarda amerika'da başlayan batıya göç ve buranın asıl sahibi olan kızılderiler ile çatışmalar ve amansız altın savaşları. bunun sonucunda da ortaya çıkan vahşi batı adı uzun süre amerika'da etkinliği sürdürdü. her alanda olduğu gibi sinema da bu dalgadan/etkinlikden payına düşeni aldı. sinemanın ilk yıllarında filmler bir konuyu anlatmaktan çok sıradan günlük öyküleri, insanların başından geçen anlık serüvenleri 10-15 dakika içerisinde anlatıyordu. "edwin s. potter"in yönettiği "the great train robbery" bir konudan etrafından dönen, sinemaya ilk kurgu kavramını katmış filmdir. 1903 tarihli bu film ilk western filmi olarak kabul edilir. bu filmden öncede vahşi batı mitine yakın şeyler, küçük eğlencelikler çekilse de, bu film ilk olarak kabul görür. bu filmin yarattığı ilgi ve yakaladığı ticari başarı sonrasında western kısa sürede etkin bir tür olmaya başladı ve kendi oyuncularını, yönetmenleri çıkardı.

    "william s. hurt", "tom mix" gibi western filmleri ile ünlenen yıldızlar ortaya çıktı, "david w. griffith" dönemin etkin yönetmenlerinden "cecil b. demille" gibi yönetmenler bu türde filmler yapmaya başladı. 1920'li yıllara kadar ve 1920'li yıllarda bir çok film çekilse de, önemsiz filmler oldular. bütün amaçları 15-20 dakikalık eğlenceliklerden başka bir şey değildi. cecile b. demille'nn bu curcuna arasında ilk filmi olan 1914 tarihli "the squaw man"ı ayrı bir yere koymak gerek. westernin kimlik kazanmasında ki en önemli film hiç kuşkusuz 1924 tarihli, türe çok hizmeti dokunmuş "john ford" imzalı "the iron horse" oldu. ford iki yıl sonra da "there bad men" gibi bir başka iyi film daha kazandırdı türe... bu süre içerinde bir western efsanesi olan "gary cooper"in ilk ciddi işi olan "the winning of barbara warth" geldi. western ilk yılların da nitelikli film adeti az ama öz filmlerdi. bir tarafta başını ünlü oyuncuların çektiği seri western filmleri varken, bir tarafta ise stüdyoların çektiği nitelikli filmler mevcuttu.1930'lu yıllarda sonra western müthiş bir ivme kazandı. artık en çok film üretilen tür olmayı başarmıştı. sessiz dönem sonrası western bir eğlence türü olmaktan çıktı ve üzerine düşünülen bir tür olmayı başardı. 1929 tarihli "raoul walsh" fimi olan "in old arizona" en iyi film dalında oscar adaylığı kazanmayı başardı. bu da türün sınıf atladığın, geliştiğin ve ciddiye alındığın en önemli unsuru oldu. dönemin başarılı yönetmenleri western türünde eserler vermeye başladı. sesli dönemle birlikte "john wayne" gibi bir oyuncu daha kazanan tür, kendini geliştirmeye devam etti. sesli döneme geçişte "the big trail", "billy the kid" gibi başarılı örnekler çıktı. 1930'lar da ki emin ama sessiz dönem "howard hawks" ve "jack conway"in yönettiği "viva villa", "cecile b. demille" filmi 1936 yapımı "the plainsman" gibi başarılı örnekler ortaya çıkardı. hiç kuşkusuz 1940'li yıllarda başlayan ve 1960'li yıllara kadar sürecek nitelikli ve kaliteli bir western dönemi amerikan sinemasında baş gösterdi.

    1930'lu yıllarının başında sinema salonların ayağa kalmak için uyguladığı tek bilet iki film durumu yapımcıların üzerine büyük bir yük bindirdi. böylece piyasa daha çok filme ihtiyaç duymaya başladı ve yapımcılar niteliksiz çabuk yapılan ve çabuk tüketilen filmler üretmeye başladı. 1940'lar da ise bu curcuna yavaşlayınca sağlam filmler çıkmaya başladı. western bir çok dönüm duraklarından biri olan "john ford"un "stagecoache" i vizyona girdi. john wayne'yi daha sağlam bir yere oturdan film, westerne ağırbaşlı bir bakış açısı kazandırdı. önünde yirmi yıl boyunca çok başarılı filmler yapıldı. hem sayıları, hem de filmlerin kaliteleri ciddi derecede artmıştı. "john ford" türe hizmetine devam etti, "my darling clementine" (1946), "fort apache" (1948) "rio grande" (1950) gibi klasikleri ortaya çıkardı. western'in ağır başlı bakışları ile birlikte, eğlenmek yerine sağlam politik alt metinler eklenmeye başlandı.. artık en önde bulunan, kızılderililer biraz geriye çekilmiş, kahraman şerifler, kötü soyguncular ortaya çıkmıştı. ama yine de kızılderili figürü kendine bir şekilde yer bulmaya devam etti. tabi westernlerin ikinci sınıf karekteri olan kadınlarda çıktı, roller çalmaya başlamıştı. ford'un yönettiği 1956 tarihli "the saerchers" western tarihinin bir başyapıtı olmanın yanında "john wayne" ilk kez bu kadar üstün bir performans ile de görmüştük. amerikan sinemasının en seçkin yönetmenlerinden biri olan "howard hawks"da westerne bir çok film kazandırdı. "jane russell" ve cinseliğin kullanıldığı 1948 yapımı "the outlaw" bunlardan en ilginçi olmayı başardı. 1940-1960 arasında bu yirmi yılda ki western filmlerine baktığımız zaman önümüze çok seçenek gelir. bunları tek tek anlak zaman alır ama kabaca bakarsak, "elia kazan"ın "viva zapata!"sı, "delmer daves"in "3:10 to yuma"sı, "king vidor"ın "winchester 73"ü, "howard hawsk"in "rio brava"sı, "fred zinnemann"ın "high moon"u anlamız gereken filmlerdir.tür 1960 yapımı olan "john sturges" imzalı "akira kurosawa"nın "yedi samuray"ın western uyarlması olan "the magnificent seven"den sonra ciddi bir düşüse çekti. artık eskisi kadar, film üretilen bir tür değildi.. western için bu sefer ki dönüm noktası italya'dan çıktı. "sergio leone" akira kurosawa'nın "yojimbo"sunu "a fistful of dollars" diye tekrar çevirmesi ile western türü başka denizlere yelken açmaya başladı. "spagetti western" denilen bu alt tür, çok daha kanlı ve alaycı yapısı ve anti kahramanları ile türe başka bir yerden yaklaşıyordu. daha sonra bir seri halini alacak "for afew dollars" ve "the good, the bad and the ugly" gelecekti. "clint eastwood"da sinema için eşsiz bir mite dönüşecekti... sergio leone bu döneme eşsiz bir başyapıt olan "once upon a time in the west" ile bütün kovboyları selamlayacak ve türün en iyisi olduğu kanıtlayacaktı. bu türü amerikan sinemasına sahiplendi ve 1969 yapımı "butch cassidy and the sundence kid" ile anti kahramanlı westernin başarılı bir örneği sergiledi. ismi pek bilimese de italyan "tonino valerii"de "day of anger" gibi dikkate şahan bir film yaptı...1970'lerden sonra sinema daha çok bilgisayar ortamında yapılan, dünyayı aşan filmlere doğru yol aldı. hep geçmişte kalan bir nostalji olarak kalan western gittikçe güç kayıp etti. 1970 tarihli jodorowsky filmi "el topo" ya da 1974 yapımı "mel brooks" denemsi olan "blazing saddles" gibi filmler gelse de, western artık çok iş yapan bir tür değildi. bu tür ile başarıya ulaşan, "clint eastwood" kendi yönettiği bir kaç filme imza atsa da, daha iyisi için beklemesi gerekecekti. "sidney pollack", "robert altman" gibi yönetmenlerde türe güzel örnekler verdi bu yıllarda...

    maarif saatli takvimi seksenli yılları gösterdiği zamanlarda yükselen teknoloji ile sinema başka bir yöne doğru kayıyordu. bu yıllarda western en kötü günleri yaşadı, artık çok iyi örnekler can bulumuyordu. western kendi özü dışında başka türler ile yakın ilişki içerisine girdi. bilimkurgu, korku gibi türler ile western hafif de olsa kendini hatırlattı. 1990 yıllar western'in tekrar doğuşu oldu. "kevin costner"in "dance with the wolves" ile büyük başarı elde etti ve oscar kazanmayı başardı. 1992 yılında clint eastwood'un yönettiği "unforgiven" western için ve sinema için çok büyük bir film oldu. aslında eastwood, unforgiven ile elden ayaktan düşmüş eski kovboyu anlatarak, westernin içinde olduğu durumu da özetliyordu. westerne "jim jarmusch"da "dead man" ile hizmet etti, türü apayrı bir yere sürükledi... doksanlı yıllar western kılığı altında yapılan bir çok filmi ile geçti, ama westernin özünü yansıtacak filmler artık yapılmıyordu. 2000 yıllarda ise "james mangold" müthiş bir tekrar çevrim olan "3:10 to yuma"yı çekti, "andrew dominik" ise "`the assassination of jesse james by the coward robert ford`" ile western o eski epik yapısına bir selam çaktı. ama bunlara rağmen western hala, günümüzden uzakta yaşanan bir hatıra olarak kaldı.. artık pek alıcısı olmayan bir tür durumuna geldi, ama bizler bu türün hiç ölmeyeceği biliyoruz...

    türü anlamak için en iyi 10 film;

    1-stagecoach (1939), john ford
    2-once upon a time in the west (1968), sergio leone
    3-dollar üçlemesi-a fistful of dollars (1962, for a few dollars more (1965), the good, the bad and the ugly sergio leone
    4-high moon(1952) fred zinnemann
    5-rio bravo (1959) howard hawks
    6-unforgiven (1992) clint eastwood
    7-el topo (1970) alejandro jodoroesky
    8-3 10 to yuma (2007) james mangold
    9-the virginian (1929) raoul walsh
    10-rio grande (1950) john ford


    (ziverbey - 20 Eylül 2012 15:40)

  • comment image

    western sinemasının tür olarak "tarihi filmler" sınıfına girmesinin zamanı geldi sanki. 21.yy nerde 19.yy nerde.

    günümüz sinemasında nitelikli örnekleri bırak herhangi bir örneğine çok sık rastlanmıyor. dönemi yaşayan şahıtlerin bu hayattan göçüp gitmesi ile western türü de şaşasını kaybetti.


    (stefan kuntz - 10 Aralık 2014 19:05)

  • comment image

    bir film türü.

    genellikle amerika'nın batı kesimlerinde geçen filmlerdir bunlar. aslında kelime* bunu anlatmaya çalışıyor olsa da, gazete, dergi ve televizyonlarımızda içinde bir çiftlik ve üç at olan bütün filmler western, diğerleri de polisiye, gerilim, korku, macera, aksiyon, komedi, duygusal, romantik-komedi, bilim-kurgu vs. şeklinde nitelendirilmektedirler.

    western seçeneği aslında bir checkbox (aynı zamanda bu da var kutusu; "[x]") olması gerekirken radyo düğmesi (diğerlerine alternatif seçenek; "(o)") olarak tasarlanmıştır. dolayısı ile filme yapılan western nitelemesi, onun hakkında daha fazla bilgi almamızı engellemektedir. filmin macera mı, aksiyon mu, komedi mi olduğu ayrıca belirtilmezse bilinemez.

    halbuki izlediği filmi anlamayı kendine şi'âr edinen ve anlayan kişi için western nitelemesi diğerlerini ezecek kadar da büyük bir öneme sahip değildir. bu kişi gülmek istiyorsa ya da heyecanlı bir şey izlemek, gerilip hop hop zıplamak istiyorsa, olayın manhattan'da ya da dallas'da geçiyor olması onu pek ilgilendirmez.

    fakaaaat, western nitelemesi, annemin ve babamın da kısmen dahil olduğu; "kovboy filmi olsun, çamurdan olsun", "kovboy şapkalı üç adam olsun, barda, salonda kavga çıksın", "iki inek beş tavuk olsun, gidemediğim köyümü anayım, duygulanayım", "dıkışiyııın, pioooaaiuuvvvv şeklinde kurşun sesleri çıksın" gibi fikirlerle film arayanlar için hayati derecede önemlidir.

    bu kişiler tarafından; televizyon kanallarındaki western kuşakları yakından takip edilir, kaliteli/kalitesiz ne yayınlanırsa izlenmeye gayret edilir. bu filmler izlenirken bir yandan da bulmaca çözülüyor, ütü yapılıyor, taze fasülye ayıklanıyor ya da yemiş yeniyordur. salondaki* çalan piyano sesi duyulur duyulmaz ekrana bakılır; 15-20 saniye içinde kavga (yada herhangi bir ekşiın) çıkmazsa tekrar yapılan işe dönülür. eğer film benzeri sebeplerden kişinin başını 5-10 kere kaldırabilmişse başarılı bir kovboy filmi olduğu kanısına varılır; "yaa ne güzel filmmiş, bu daha önce oynamadı değil mi oğlum ?" gibi sorular sorulur. halbuki siz gerek filmi izlemek zorunda kalmaktan, gerekse anne-babanızın suratları birbirine benzeyen at hırsızı kılıklı insanların kim olduklarını sürekli sormalarından dolayı sıkıntıdan çatlamışsınızdır.

    bu yüzden gazete ve dergilerde yapılan film tanıtımlarında western yazısını görür görmez beni bir sıkıntı basar.

    western türü filmlerin, tıpkı diğerleri gibi hangi kategoriye ait oldukları belirtilmelidir, yoksa bâzı insanların cinnet geçirmesi işten bile değildir.


    (iett 99 806 - 27 Eylül 2004 10:50)

  • comment image

    amerikanın taşra hikayeleri olarak da görülebilir. filmlerin en önemli özellikleri uçsuz bucaksız doğa manzaralarını da bir aktörmüş edası ile kullanmalarındadır.


    (vanilya - 28 Temmuz 2006 16:44)

Yorum Kaynak Link : western