en beğendiğim bilim kurgu filmlerindendir. bir holywood filmine göre çaresizlik ve hayatta kalma çok iyi verilmiş diye düşünüyorum. ayrıca direk etkileyen iyi sahneleri (ormanda uçuşan kıyafetler, karşı tepede avlanan tripodlar gibi) var kanımca. izlediğim en iyi uzaylı istilası filmidir, çok fazla abartmadan ve saçma sahnelerin azlığıyla elinden geleni yaptığını düşünüyorum.

(spy - 29 Temmuz 2015 12:51)

samanyolu tv belgeseli havasında biten, bitişte morgan freeman abimizin konusmasından çıkarılan sonucun "allah büyük" olduğu film.

(maniaque - 1 Temmuz 2005 20:55)

--- spoiler ---
uzaylının kobrayı mahzene saldığı, esas oğlanı kafeslediği, ancak esas oğlanımızın daha cevval çıkıp uzaylının içine patladığı, amerikanın şanlı şerefli ordusunun uzaylımızın götüne kitlendiği, sonunda uzaylının boşalarak can verdiği güzel bir uzaylı pornosu olmuş, filmin sonunda tom cruise un oğlunun ölmediğini de görünce "aa doğru ya bu bir spielberg filmiydi" diyip salonu koşarak terkettik.
--- spoiler ---

(aton karimca - 2 Temmuz 2005 00:54)

--- spoiler ---

koskoca uzaylilarin film sonunda cırcır olup öldükleri film.

--- spoiler ---

(moreshek - 2 Temmuz 2005 02:59)

dolby digital hadisesi sagolsun, keyifli film.. spielberg her seyi biraksin, bilim kurgu ceksin.. yine uzaylilardan hayir var kendisine..

--- spoiler ---
ancak filmdeki kor goze parmak misali, pentagon - beyaz saray - savas sanayi etkisi bir noktadan sonra bunaltiyor.. spielberg'i biliriz, muhafazakar adamdir, bundan onceki bilim kurgusu minority report'ta da vardi bu tur seyler.. ama kac filmden sonra "yine mi?" diye sormak sanirim sinefiller olarak hakkimiz..

oncelikle cocugun odevinin konusu: "fransa'nin cezayir'i isgali".. simdi merak ediliyor tabii, bunun nedeni, yani bunun filmde olmasinin nedeni, fransa'nin irak'taki isgale direnmesi mi yoksa dunya ticaret orgutu'nde filmlere kota konulmasini savunan fransiz sinemacilar mi? kanimca irak'taki isgale karsi cikan fransizlarin, isgalci gecmisi hatirlatilarak, yuzleri kizartilmak isteniyor..

ayrica ilk simsekler, avrupa'da cakiyor.. yani yeni "avrupali" bir ulkede.. tabii filmdeki "avrupa disinda tum dunya yikilmis" seklindeki dedikoduyu da atlamamak lazim.. ayrica cocuklar saldiriyi hemen terorist bir saldiri olarak yormasina ve avrupa'dan mi mealinde cumleler sarfetmesine ne demeli?

adettendir, block buster'lerda bir kahraman olur.. tom cruise degilse bu filmdeki kahraman, oglu ne gune duruyor? askerlerin araclarina otostop cekiyor, uzaylilarla savasta gogsunu siper ediyor.. ve ustune ustluk filmin sonunda hic bir sey olmamis gibi boston'a donuveriyor.. yani alttan denmek isteniyor ki, savasa gidin, askere yazilin, bakin gidenlere hic bir sey olmuyor, babanizin gogsunu kabartin..

tim robbins'in oynadigi karakter ise bir deli.. neden peki? cunku isgale karsi geliyor, isgaller basarisiz olur diyor, direnis ve asilik uzerine konusuyor.. iste bu nedenden ray bu adami olduruyor.. yani deniyor ki: "ey irak'taki direnisciler sizin de sonunuz boyle olacak!"

sonuc itibariyle keyifli ve senaryosu kotu bir film.. senaryosu kotu cunku propaganda ugruna heba edilmis.. "e be spielberg sen hic mi uslanmayacaksin" demek kaliyor geriye..
--- spoiler ---

(whatdreamsmaycome - 3 Temmuz 2005 22:34)

-geldikleri gibi giderler

13 kasim 1918, m. kemal ataturk.

(dempsey - 9 Temmuz 2005 21:39)

insani içine çeken film... filme girip o küçük kiza kalasla vurasimiz geldi...

(portakal - 10 Temmuz 2005 03:18)

--- spoiler ---

filmde tom cruise uzaylilardan cekmemistir cocuklarindan cektigi kadar.

zamaninda suratina iki saplak atilmadigi icin simardikca simarmis bu iki evlat uzaylilar saldirirken bile cruise'a etmediklerini birakmamislardir. ulan uzaylilar milleti tek tek avliyor, ortalik savas yerine dönmüs, göt zoru saklanacak bir yer bulmuslar, kiz "babaaa, ben kendi yatagimi istiyoruuuum", "babaaa, bana iyi davraaan", diger yandan oglan "yok ben uzaylilari görecem, gitmek istiyorum", onca badireden sonra adamcagiz zar zor iki dilim ekmek bulmus yiyecekler "ben ac degilim", "ben fistik ezmesi yemem", suratlarda da öyle bir bakis ki sanki yan binada lüks bir holywood restorani bedava ziyafet cekiyorlar da babalari bunlara sirf iskence olsun diye kuru ekmek yediriyor. tam ben "bok yiyin, tom'cugum, firlat su ekmekleri bu itlerin suratina" dedigim an tom beni duyup, ekmekleri evin penceresine firlatip benden on tam puan almistir.

--- spoiler ---

(star is tired - 14 Temmuz 2005 08:53)

nilüfer otobüsü,bursa-ankara,07.01.06/14:00 koltuk no:1

-aga film koy da izleyelim baa..(eskişehir'de şoför koltuğuna geçen yardımcı kaptan)
-koyiim dimi..ne koyiim?ahaha!!(az sonra uyumak üzere arkaya gidecek olan esas kaptan)
-dünyalar savaşını koy..
-camdan attım ya la onu..
-niye la?
-kız çok baarıyodu olum kafamı sikti.
-ehehe..
-ehe.

henüz izlemedim bu filmi..artık siksen izlemem.

(kohala kohala - 8 Ocak 2006 22:46)

--- spoiler ---
tripodlar teker teker düsmeye başladıklarında içimden "ulan, kanı bozuk amerikalıları yersen bole gidersin kolestrolden" dedigim film. tabi amerikalida olsa insan insadir.
--- spoiler ---

(gherkin - 25 Ocak 2006 03:42)