Süre                : 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 17 Eylül 1984 Pazartesi, Yapım Yılı : 1984
Türü                : Animasyon,Aksiyon,Macera,Aile,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD,Japon
Yapımcı          :  Sunbow Productions , Marvel Productions , Hasbro
Yönetmen       : Andy Kim (IMDB)(ekşi), Bob Kirk (IMDB)(ekşi), Al Kouzel (IMDB), Terry Lennon (IMDB)(ekşi), Bob Matz (IMDB), Norm McCabe (IMDB), Margaret Nichols (IMDB), Karen Peterson (IMDB), Tom Ray (IMDB), Robert Shellhorn (IMDB), Bob Treat (IMDB), Ray Lee (IMDB), John Walker (IMDB), John Gibbs (IMDB), Jaeho Hong (IMDB), Peter Wallach (IMDB)
Senarist          : David Wise (IMDB)(ekşi),Donald F. Glut (IMDB)(ekşi),Doug Booth (IMDB)(ekşi),Earl Kress (IMDB)(ekşi),Michael Charles Hill (IMDB)(ekşi),Flint Dille (IMDB),Larry Strauss (IMDB),George Arthur Bloom (IMDB),Paul Davids (IMDB),Beth Bornstein (IMDB),Buzz Dixon (IMDB),Bryce Malek (IMDB),Dick Robbins (IMDB),Reed Robbins (IMDB),Peter Salas (IMDB),Antoni Zalewski (IMDB),Dennis Marks (IMDB),Carla Conway (IMDB),Gerry Conway (IMDB),Joey Kurihara Piedra (IMDB),Cherie Wilkerson (IMDB),Marv Wolfman (IMDB),Leo D. Paur (IMDB),Alfred A. Pegal (IMDB),Herb Engelhardt (IMDB),David N. Gottlieb (IMDB),George Hampton (IMDB),Richard Milton (IMDB),Mike Moore (IMDB),Larry Parr (IMDB),Sylvia Wilson (IMDB),Tony Cinciripini (IMDB),Arthur Byron Cover (IMDB),Paul Dini (IMDB),Diane Duane (IMDB),Larry Leahy (IMDB),Meg McLaughlin (IMDB),Richard Merwin (IMDB),Steve Mitchell (IMDB),Barbara Petty (IMDB),Craig Rand (IMDB),Michael Reaves (IMDB),Steve Skeates (IMDB),Mary Skrenes (IMDB),Len Wein (IMDB),Susan K. Williams (IMDB),Roger Slifer (IMDB)
Oyuncular      : Peter Cullen (IMDB), Corey Burton (IMDB)(ekşi), Dan Gilvezan (IMDB)(ekşi), Michael Bell (IMDB)(ekşi), Casey Kasem (IMDB)(ekşi), Neil Ross (IMDB)(ekşi), Gregg Berger (IMDB)(ekşi), Paul Eiding (IMDB)(ekşi), Hal Rayle (IMDB), Scatman Crothers (IMDB), Roger C. Carmel (IMDB), Alan Oppenheimer (IMDB), Charles Adler (IMDB), Michael McConnohie (IMDB), Rob Paulsen (IMDB), Jeff MacKay (IMDB), David Mendenhall (IMDB), Arlene Banas (IMDB), Jerry Houser (IMDB), Terence McGovern (IMDB), Linda Gary (IMDB), Clive Revill (IMDB), Brad Garrett (IMDB), Beau Weaver (IMDB), Jim Cummings (IMDB), Samantha Newark (IMDB), Townsend Coleman (IMDB), Maurice LaMarche (IMDB), Marshall Efron (IMDB)

Transformers (~ Super God Robot Force) ' Dizisinin Konusu :
Çok uzun zaman önce, çok uzaklardaki Cybertron gezegeninde bir savaş başlamak üzeredir. Burası başka yapılara bürünebilen robotların dünyasıdır. Her yerde olduğu üzere bu gezegende de robotlar da iyiler ve kötüler olarak ayrılmaktadırlar. Kendilerince başka amaçlar uğrunda mücadele eden bu transformerlar, gezegenin yakıtı biterken uzay ortamındaki diğer yakıt kaynaklarının arayışına girerler. Hal böyleyken bu arayış onları Dünya’ya kadar yönlendirecektir. İstedikleri anda arabaya, gemiye ya da uçağa dönüşebilen bu robotlar, bu kez Dünya’yı ele geçirmek için savaş açacaklardır. Elbete bu savaşı başlatanların tam karşısında iyi huylu robotlar baş rolde olacaklardır. Pearl Harbor, Ada gibi kült ve bütçesi büyük filmlerin üstesinden gelmiş olan Micheal Bay, bir başka unutulmazı izleyicisi ile buluşturmak üzere kolları sıvamış bir yönetmen konumunda.


  • "arabaların konuştuğu ve birden kendi hacminden büyük dev robotlara dönüştüğü bir filme gidip fizik kuralı ve mantık arayan insanlarla aynı ülkede yaşadığımı anlamamı sağlayan filmdir bu."
  • "optimus prime'ye yeniden aşık oldum dedim..lan o mekanik motorik bişi dediler..dedim, senden benden duygusal lan o eşoleşek..- ben, optimus prime- melapa, farlarını yirin"
  • "film bitti. çıktık arabaya bindik. eve giderken rampa çıkmaya başladık, çekmedi araba klimayı kapattık. böyle de insanı hayal dünyasından gerçek dünyaya düşüren filmdir yani."
  • "michael bay transformerların ayaklarını göstererek bize ne kadar büyük olduklarını gözümüze sokmaya çalışmış.biliyoruz anuna koyiim ne kadar büyükler.sen piston göster conta göster bana."
  • "theme müziğini vantilatöre doğru söyleyerek elde etmek mümkündür."
  • "<kamyonet> otorobotlar değişin!*** kamyonet is known as robot<robot> ehe"




Facebook Yorumları
  • comment image

    1984 ve civarında doğanların ilkokul dönemlerine denk gelen çizgi film ve okul kantinlerindeki sakızlarıyla bir efsane yaratmış şaheser.

    efenim bu noktada nacizane bir anımı anlatmak isterim. bu transformers sakızlarından çıkartmalar çıkardı, autobotlar ve decepticonlar ayırt edilmeksizin. ancak 18 numaralı optimus prime en az çıkan dolayısıyla en nadir bulunan çıkartmaydı (o zamanlar bir arkadaşın iddiasına göre 200lük bir kolide 1 ya da 2 tane vardı). sınıfın zengin çocukları her tenefüs en az 2-3 sakız alarak serilerini hızla büyütürken ben hayran gözlerle ve elimdeki az miktarda çıkartma ile onları takip etmekteydim. tüm yıl boyunca sakızlar alınmış ama o 18 numara kimseye çıkmamıştı. sınıftaki 3 kişi 2 tane full seri düzmüştü optimus prime'sız.

    ve bir gün beden dersinden sonra üstümde eşofmanlarla yorgun argın evin yolunu tutarken mahalle bakkalına gözüm ilişmiş ve içeri girip son paramla o zamanlar susuzluğumu en iyi gideren şey olduğunu sandığım kolamı almıştım. para üstü olarak tahmin edin ne geldi? evet, bozuk para kalmadığından dolayı, 2 adet transformers sakızı. heyecanla eve gittim, annemden gizlemeye çalışarak - zira kızıyordu - sakızları açtım. ilkinden artık çıka çıka follofoş olmuş yüzünü görmekten tiksindiğim starscream çıkmıştı. ikincisinde ise mucizelerin varlığına beni hayatımın erken dönemlerinde inandıran olay gerçekleşti.

    2-3 haftalık bir düşünme süreci sonrasında; teklifler, övgüler, aşağılanmalar, kıskançlıklar, küsmeler arasında tek eksikli seriyle takas ettim 18 numaramı, okulun o güne dek gördüğü tek optimus prime'ı. artık benim de bir serim vardı. ünüm okula yayıldı. 2-3 hafta sonra bi daha çıkan 18 numara ise ballı yaftalarına maruz bıraktı beni.

    mutluydum.


    (evg - 6 Temmuz 2007 04:11)

  • comment image

    300 filmindeki "ozgurlugu korumak icin daha cok asker ihtiyacimiz var" soyleminin bush'un irak'a 25.000 ek asker yollama donemine denk gelmesini ilahi bir tesaduf olarak gormu$ idim. (bkz: 300/@ssg)

    bu filmin ba$inda her nedense ispanyolca anlamadiklari bariz olan arkada$lariyla ispanyolca ileti$im kurmaya cali$an gerizekali bir latino asker var. bu adama arkada$lari "english, man!" diye israr etmesine ragmen, adam "it's my roots da bilmemne" gibi bo$ laflar ediyor. haliyle ortada verilen mesaj "kulturel zenginlik tamam ama dilde birlik $art" oluyor. ustelik bu tek sahne degil bu tekrarliyor nerden baksan sadece 1 dakika bu mesaja ayrilmi$. $imdi bu mesajin tam olarak "ingilizce resmi dil olsun" tarti$malarinin tekrar alevlendigi bir doneme denk gelmesi, izleyicilerin 5-10 yil sonraki voter'lar olmasi beni kendimden gecirdi. (http://www.washingtonpost.com/…ar2007062702837.html)

    yani filmdeki diger milliyetci unsurlara, askerler icin "they don't know how to lose" gibi tabirler kullanilmasina bir $ey demeyecegim ama bu "english please!" ne? adamda besbelli bir zeka sorunu var adami askere alacaginiza hastaneye yatirin sizle anlamadiginiz dilde ileti$im kurmaya cali$iyor.


    (ssg - 6 Temmuz 2007 19:53)

  • comment image

    asagidaki sonuclarin cikarilabilecegi film.
    1. autobot'ar dunyada aramizda yasamaktadir, bizi korumaktadirlar.
    2. film arasi verilince filmi alkislayan topluluklar da icimizde yasamaktadir. bu filme kadar kendilerini gizlemislerdi.


    (overflow - 7 Temmuz 2007 00:03)

  • comment image

    oncelikle butun filmin icinde more than meets the eye deyimini bi milyon kere kullanip , filmin sonunda theme'i calmayan zihniyete sovuyorum burdan cok fena. oysa ki ben daha gelecek programlar gosterilirken "transformers more than meets the eye" diye gotumu yirtar olmustum... neyse...

    --- spoiler ---

    film aslinda orjinal hikayeden cok uzak bir sekilde gitse de, inanilmaz basarili kurgusu, cekimleri ve efektleri ile baslangicindan itibaren koltuga yapistiran bir filmdir. hatta o kadar gercekcidir ki, otoparkta yururken "hah simdi, yok lan bu deil ama su corsa kesin, en olmadi su broadway kesin donusucek ! hadi lan!" tadi yakalatmistir. filmi usendigim icin anlatmiyorum, fakat takriben mutlu son olmasi icin optimus prime yerine megatron öldürülmüstür.

    filmin hikaye disindaki farkliliklari ve gondermelerine gelirsek, inanilmaz zekice aksiyonlar vardir. gondermeler ile baslarsak, her yerde gecen more than meets the eye direk theme'e gondermedir, anlamayan transformers degildir, o derece. bumbelbee'nin ilk satin alindigi sahnede, camaro'nun yaninda duran sari vosvogen ve saticinin "o paraya ancak bunu alirsiniz" demesi, orjinal bumbelbee'ye gondermedir. orjinal serilerde kendisi gayet sari bir vosvogendir. yine bulbelbee'nin aynasinda asili olan "bidibidi bee" de isme guzel bir gondermedir. farkliliklara gelirsek, jazz aslinda orjinal seride yanlis hatirlamiyorsam bir porsche 928'dir. megatron tabii ki silahtir ve ozellikle bu filmde ucak olmasi kendisini starscream ile karistirmamiza sebep olmustur. filmin basinda ortaya cikan helikopter olan arkadasimiz* asil seride rotor storm diye gecer. polis arabasi olan arkadasimiz ise aslinda autobot olup, asil adi gotumden atma ihtimalim cok yuksek olmakla beraber patrol ya da high stakes olabilir. ama autobot oldugundan net eminim.

    tekrar filme donersek, karakterler cok net verilmistir. megatron'un hirsi ve guc duskunlugu, optimus prime'in herzamanki gibi "hata yapabilirim ama yine de liderim" karizmasi, starscream'in megatron karsisindaki ezikligi superdir. bunlar disinda filme konulmayan karakterler olarak bir soundwave'i cok aradi gozum. gonul isterdi ki o kadar karizmatik bir karakter filmde bulunsun. yine beklentileri saymaya baslarsak, bumbelbee'nin tekrar yapilip goldbug olarak donmesini cok istedim ama o bildigimiz bulbelbee olarak kaldi. bir de bilmiyorum benden baska dikkat eden oldu mu, fakat starscream kacti. iste o dakikada ben megatron'un hede hödö cukuruna indirilirken gozlerinin bir yanip sonmesini, ikinci filme goz kirpilmasini cok istedim, lakin arkadaslar tadinda birakmayi bilmisler.

    bunlar disinda bana donersek, iki senelik bir beklentim o kadar bosa cikmadi ki, soyle anlatayim optimus prime'in gelis sahnesinde gozlerim yasardi, jazz öldügünde aglamakli oldum, bumbelbee'yi yardiklarinda agladim. sinemada tahminimce 1986 sonrasi dogumlu kisi yoktu/varsa da cok az vardi, olanlarin hepsi de "optimus prime soyle boyle, more than meets the eye" falan konusuyolardi, kendi kendime "aha ben buraya aidim" dedim resmen. bir de iki sira onumde bir cocukta autobot tisortu vardi, dovup alicaktim, agharta tuttu.

    ha bu arada, normal sartlar altindaki her turlu dovuste optimus prime megatron'u harcar. 1987 yapimli the movie'de de ölüm pahasina harcamistir kendisini hatta. ama bunda biraz kastirmislar, bilmiyorum.

    ha bir de film, takriben dizinin bi 10-15 sene oncesinde geciyor olmali, cunku generation 1'da simmons generaldi tahminimce ve witwicky'ler iki taneydi. scott ve sparplug. hatta scott'in da oglu vardi the movie'de. neyse, ufak ayrintilar bunlar, takilmamak lazim. kapanis olarak mikrofonu optimus prime'a ceviriyoruz ;

    "there are more in humans than meets the eye."

    o metal tassaklarini boynuma dola optimus, geyşan olayim. o derece.
    ---
    spoiler ---

    not : soundtracki de pek lezizdir.

    bir diger not : terminator 2'yi sinemada ilk ciktigi gun izlemis biri olarak, o dirilis sahnesinde cilginlar gibi alkislayan guruhun bir benzerinin, optimus prime ciktiginda kendini gostermemesi cok gucume gitti. kaldi ki optimus t800'ü sol tasagi ile ezer, ustune turk kahvesi icer. neyse lan ben bisey diyemiyorum !


    (polifonik osuruk - 7 Temmuz 2007 00:43)

  • comment image

    arabaların konuştuğu ve birden kendi hacminden büyük dev robotlara dönüştüğü bir filme gidip fizik kuralı ve mantık arayan insanlarla aynı ülkede yaşadığımı anlamamı sağlayan filmdir bu.


    (purepain - 7 Temmuz 2007 00:57)

  • comment image

    --- spoiler ---
    beni yıllar öncesine, çocukluğuma götüren her sahnesini gözüm fal taşı gibi açık seyrettiren sadece aksiyondan ibaret süper film. anneme bu çizgi film için ufacık boyumla kafa tuttuğumu, dinletemeyince uslu bir çocuk olacağıma dair ettiğim yeminleri hatırladım. ayrıca zamanında transformers'ı 18:30'a, tam yalan rüzgarı isimli dünyanın en kolpa dizisinin yayın saatine koyan zihniyetin buradan tamınak oyim demek istiyorum.

    bu film mantık hatalarıyla dolu... gayet normal arkadaşım... bu bir çizgi film? sen 5 - 6 yaşındayken mantık arıyor muydun çizgi filmlerde? arayan zaten izlemesin bu o çizgi filmi elinde oyuncaklarıyla izleyenlerin filmi arkadaş. autobotlar değişirken elindeki oyuncağını "çiçuçuçi" diye değiştirmeye kasanların filmi. mantık hatası tabi olacak. "yetişin ağalar decepticon'lar bastı" diye sinyal gönderince galaksinin öbür ucundan otobüse atlayıp 20dk'da dünyaya gelen autobotları yadırgamayanların, optimus'un ilk göründüğü ve kamyon formunu aldığı sahnede yanındaki arkadaşını dürtük manyağı yapanların, bumbelbee'nin bacaklar kopunca onu yerde sürünürken görünce duygulananların, jazz ortadan ikiye kopunca şok olup "rospuç ocuu" diyenlerin filmi. sokarım amerikan propagandasına ben çizgi filmimi izledim gayet de zevk aldım.

    benim özellikle zevk aldığım sahneler şunlar;

    1. optimus ve megatron kapışması tabi ki filmin doruk noktasıydı ama ne yazık ki son noktayı koyan bizim sümüklü oldu. parça parça ayrılmasını isterdim megatron'un.

    2. starscream'in f-22'lere olan üstünlüğü, bir onun üstüne bir ötekinin üstüne zıplayıp dağıtması. yanından kaçanı değişerek yakalayıp tekrar pataklaması gayet güzeldi.

    3. filmin ilk giriş sahnesinde amerikan üssünün dağılması ayrı bir güzellikti. resmen kasmışlar ve süper olmuş.

    4. beni en çok gaza getiren sahne ise zaman zaman trafikte bir buldozerin içinde olup önümdeki arabaları kepçeyle arkaya atma isteğini hayata geçiren bonecrusher oldu. böyle bir sahneyi görmemi sağlayan cgi'cılara gerçekten sarılarak ağlamak istedim.

    ayrıca filmde gerçekten hata olan sahneler de var şöyle ki;

    1. küçücük araba nası kocaman robot oluyor lan? ahahha şaka lan şaka bu değil.

    2. opti (samimiyiz kendisiyle) veletleri elinde tutuyordu... buradan boyutları hakkında bir bilgimiz oldu. e dedenin gözlüğünü de elinde tutarken maşallah kocamandı gözlük? neredeyse veletlerin boyundaydı?

    3. kadınlar araba kullanamaz, kamyon hiç kullanamaz, geri geri o kadar süratle hiç mi hiç kullanamaz. çok büyük bir hata bu*.

    ayrıca filmde starscream'in daha çok madara edilmesini isterdim olmamış. megatron alemin en taşaklısı olmuş. gönül isterdi ki starscream'in elinde ufacık bi silah olup madara olsun yine de yıllar sonra onu da görmek güzeldi.

    kıssadan hisse eğlencelik, eski günleri anmalık tam tadında bir film olmuş. son kez uyarayım yine de; eğer spawn'ı izleyip "lan cehennemden adam mı çıkarmış?" dediysen... ya da superman gökyüzünde lana lang'a deydirirken "lan uzaylı niye bize benziyor? uzaylı dediğinin 9 kolu 200 gözü olur olm" dediysen, bir kere bile "transformers more than meet the eyes" repliğini götünden uydurup söylemediysen izleme, bir şey kaybetmezsin.

    ayrıca filmden çıktığımda otoparkta yalnız başına beni bekleyen, üstüne altında beklediği lambanın ışığı yansıyan osman'ı gördüğümde yüzümde bir tebessüm oluşturan, ne güzel olurdu be eve kadar yarışsak dediğim film olmuştur. yapanların ellerine sağlık be... 2.'yi de istiyoruz salak dinazorları da görelim anasını satayım.
    ---
    spoiler ---


    (atrin - 7 Temmuz 2007 01:45)

  • comment image

    optimus prime'ye yeniden aşık oldum dedim..lan o mekanik motorik bişi dediler..dedim, senden benden duygusal lan o eşoleşek..
    - ben, optimus prime
    - melapa, farlarını yirin


    (korkunctilbe - 7 Temmuz 2007 04:51)

  • comment image

    şöyleki; görsel efekt şöleni yaşatıp geri kalan kısımları es geçebilmemi sağlayan bir transformers çıkmış ortaya.robotların "transform" ve birbirlerine girdikleri sahneleri tabiri caiz ise ağzım açık izledim.micheal bay'in filmden önce görsel efektlere dair bir açıklaması olmuştu: " eğer sahnede birden fazla robot var ise frame başına render süresi 38 saate kadar çıkabiliyor".bu açıklamayı okuduğumda biraz abartılı bir açıklama olduğunu düşünmüştüm.ama filmde optimus prime'ın bir kolunda 10 milyon adet oynayabilen parça olduğunu görünce(optimus prime'ın bir kolundan 3 aile ekmek yemiş) hak verdim adamlara.filmin vfx kısmını industrial light and magic ve digital domain gibi iki büyük vfx şirketi üstlenmiş.ikiside film post-productionlarında senelerdir sektöre hizmet veren iki büyük firma.herhalde bu iki şirket olmasa bu proje hayata geçemezdi.geçse de bu kadar titiz ve profesyonel bir iş çıkamazdı heralde.buradan ilm ve digital domain'de o robotları modelleyen,compositing'ini yapan ve render'ını alan bütün abilere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

    ps: film biter sinemadan çıkılır:
    -abi nasıldı sence ?
    -ada vapuruna dönüşmek istiyorum
    -vaay


    (lazerbunny - 7 Temmuz 2007 11:40)

  • comment image

    v for vendetta ile birlikte izlediğim en iyi çizgi roman uyarlamasıydı...

    klişesi olsun , alttan alttan verdiği mesajlar olsun yine oldukça bol olmasına rağmen 300 deki gibi mide bulandırıcı düzeyde değildi...klasik amerikan milliyetçiliği...çokta sikimde olmadı açıkcası...

    o değil de transformers zamanında bizim mahalle de optimus prime olduğunu iddaa edip, milleti döven bi mustafa vardı...temiz 3 metrelik duvardan bana doğru uçan tekmeye kalkmış ,göt üstü düşüp çanağı çömleği patlatmıştı...bu yüzden filmde optimus ilk görüldüğünde herkes duygulu anlar yaşarken, benim aklıma direkt sen geldin cibiliyetini siktimin mustafası...yaşattığın ironiye sokayım ben senin...

    ayrıca sonunda megatron'un ölmesi ve optimus babanın diğer otobotları dünyaya davet etmesi , bende bi devam filmi umudu doğurdu...senaristlerin orjinal hikayeye tecavüz edip,benim gibi fanatik bi transformercıya bu tecavüzden zevk aldırabilmeleri takdire şayandı...


    (hayhay - 7 Temmuz 2007 19:16)

  • comment image

    film bitti. çıktık arabaya bindik. eve giderken rampa çıkmaya başladık, çekmedi araba klimayı kapattık. böyle de insanı hayal dünyasından gerçek dünyaya düşüren filmdir yani.


    (trocero - 9 Temmuz 2007 08:36)

  • comment image

    michael bay transformerların ayaklarını göstererek bize ne kadar büyük olduklarını gözümüze sokmaya çalışmış.biliyoruz anuna koyiim ne kadar büyükler.sen piston göster conta göster bana.


    (tazafacan - 11 Temmuz 2007 01:05)

  • comment image

    öncelikle filmle ilgili görüşlerimi belirtiyim. zati genel olarak herkes aynı sıkıntılardan muzdarip sanırım, ben daha dark bir film bekliyodum açıkçası ama daha teenagerlara yönelik bir film olmuş muhtemelen pazarlama taktiği yaptılar çocuklar da izlesin oyuncaklarını alsın diye. evet action açısından oldukça doyurucu bir film olmuş ama makinalar o kadar büyük ki bir dövüş sahnesinde bile doğru dürüst bir tam ekran şeklinde göremedik kendilerini zira ekrana sığmıyolardı.aslında insan ırkını toptan filmden çıkarıp onun yerine sadece robotları içeren bi film yapsalardı daha iyi olurdu kanımca*(hmm evet belki bir tek josh duhamel kalabilir) ama yine de filmde jon voight ve john turturroyu görmek iyi oldu. gelelim optimus prime'cığıma. zaten küçükken de aşıktım kendisine hala da aşkım devam ediyomuş bunu anladım iyi oldu. fakat beni üzen optimus prime'ı tır yapmamaları oldu. onun karizması tırken belli olurdu yaw, böle geçerdi grubunun başına diğerleri onu takip ederdi falan ama gene de yiğidim optimusum gönüllerimize bir kere daha taht kurdu. soundtrack oldukça başarılı bu kadar yazdığım eksi yönlerine rağmen yine de süper bi film olmuş mutlaka sinemada izlenmesi gerekiyor kanımca. şimdi gelelim trivialarımıza;

    * filmdeki cgi animasyonlarının bir frameini renderlamak 38 saat sürmüş. daha evvel bu rekor the lord of the rings'in animasyonlarını yapan weta digitala aitti. the two towers'da entlerin olduğu sahnelerde bir frame'inin renderlanması 20 saat sürmüştü.

    * filmin yapımcısı don murphy, çizgi filmin fanlarını dinleyerek, optimus prime ve megatronu, yine peter cullen ve frank welkerın seslendirmesini istemiş. fakat daha sonradan frank welkerın sesinin çok yaşlanmış olduğu görülünce megatronu hugo weavingin seslendirmesine karar vermişler. (kendisini v for vendettadan biliriz seslendirme konusunda oldukça iyidir agent smith abimiz) velhasıl transformers the gamede yine megatron olarak frank welker duyabileceğiz.

    * filmde starscreami seslendiren charles adler, normalde çizgi filmde silverboltu seslendirmekteymiş.

    * ünlü ses efekti wilhelm scream megatronun bir insanı alıp böcek gibi yere fırlatıverdiği sahnede duyulabilir. megatron insanı fırlatırkene disgusting demiştir*

    * josh duhamelin karakteri captain lennox ilk olarak g.i. joe vs. the transformers çizgi romanında ortaya çıkmıştır.

    *sam'in ebay nicki olan ladiesman217 aslında michael bay'in doğumgününe bir göndermeymiş (17 şubat)

    * katar'da kumun altından fırlayıp askerlere saldıran scorponok'un olduğu sahnelerin çekilmesi için, primer cord ya da detonating cord denilen patlayıcı kullanılmış. michael bay sahnede bulunan bütün oyunculara patlama sırasında nolursa olsun koşmaya başlayıp durmadan koşmalarını aksi takdirde ölebileceklerini söylemiş. o yüzden akrepin saldırıları sırasında oyuncuların yüzündeki korku ifadesi %100 gerçekmiş.

    * film sinema salonlarına dağıtılırken güvenlik için e7 adı altında dağıtılmış.

    *optimus prime'ın megatron'la karşılaşırken sarfettiği "one shall stand, one shall fall" repliği, the transformers*de megatronla karşı karşıya geldiği zaman söylediği replikmiş.

    *arcee karakteri senaryoda olmasına rağmen, fanlardan yeterince ilgi görmemesinden dolayı senaryodan çıkarılmış ve yerine ironhide konulmuş.

    * megatron normalde bir walther p38 tabancaya dönüşürken, hasbronun sahipleri hiçbir karakterlerinin silaha dönüşmesine göz yummayacaklarını belirtmişlerdir. ayrıca replika oyuncak silah yapmak kanunlara göre yasak olduğundan megatronun bir interstellar jet'e dönüşmesine karar vermişler.

    *decepticonlardan soundwave senaryoda yeralmasına rağmen daha sonra blackout ile değiştirilmiş, 2. filmde yeralıcakmış.

    * robotların transformasyonları matematiksel bir denklem yardımıyla hesaplanmış. dönüşüm sonunda robotun parçalarının arabanın hangi bölümü olacağı böyle oluşturulmuş.

    * ironhideın silahı 10bin parçadan oluşuyomuş. (yuh diyorum)

    * yapımcı/yazar tom desanto film için 8 autobot ve 8 decepticon olmasını düşünmüş. autobotlar;
    optimus prime, ironhide, jazz, prowl, ratchet, wheeljack ve bumblebee, decepticonlar ise megatron, starscream, soundwave, ravage, laserbeak, rumble, skywarpve shockwave. fakat bu listeden sadece 5 autobot ve 2 decepticon filmde yer almış.

    *designer lorenzo di bonaventura, optimus prime'ı ilk önce çizgi filmdeki gibi tasarladıklarını fakat cgi olarak baktıklarında çok yapmacık ve kutu görümlü (fake ve boxy demiş) olduğu için yeniden design etmek zorunda kaldıklarını söylemiş.

    * çizgi filmde bir vosvos olan bumblebee'ye anmak açısından, araba galerisinde özellikle bir sarı vosvos bulundurmuşlar.

    * amerikan hükümeti film için uçaklarını tahsis etmiş.( 40 yılda bi işe yaramışlar)

    * cgi artistlerinden birinin söylediğine göre, autobot ve decepticonları yaratmakta kullandıkları cgi bloklarını uç uça ekleseler, aya gidip döner bir de 2 tane collosseum inşa edebilirmişsiniz.

    * megatron, starscream'e "you've failed me again" der, bu replik megatron tarafından çizgi filmde starscream'e rutin bir şekilde tekrarlanan bir replikmiş.

    * hasbro oyuncaklarından 2 tanesini filmde görebiliriz. bunlardan birisi my little pony diğeri ise bir kamyonun üstünde reklamını gördüğümüz furby.

    * michael bay visual effectlerin gerçek canlı görüntülerin önüne geçmesini istememiş ve 150 milyon dolarlık bütçenin büyük kısmını visual effect olmayan action sahneleri için kullanmış.

    * filmin bitiş jeneriğini izleyin.


    (venus - 12 Temmuz 2007 13:04)

  • comment image

    filmi tekrar izledim.. kararım değişmedi.. sinemasal yönden belki film hiçbir şey vermiyor ama işin uyarlama yönü bence müthiş.. belirtmek istedim tekrar.. ve bunun nedenini de işte küçüklüğünüze damga vurmuş, sinemada görünce nasıl olsa beğenecektiniz şeklinde açıklamak biraz haksızlık oluyor.. batman'i, spider-man'i, x-men'i, diğerlerini nasıl bok gibi gördüğümüzde ulan bok olmuş bu demesini bildiyse insanlar transformers'a da benzerini diyebilirlerdi.. ama ciddi anlamda bir kabul oluşmuş durumda filmin üzerinde, transformers'ı zamanında okumuş, izlemiş, hastası olmuş insanların çok küçük bir azınlığı filmi beğenmemiş durumda..

    e o leş batman, spider-man, x-men uyarlamaları ilk film değildi, ilk film olsaydı onlar da beğenilirdi derse insanlar haksızsınız derim.. bir batman and robin, x-men the last stand gibi kepazelikleri ilk film olarak görse de insanlar aynı iğrenç yorumları yaparlardı diye düşünüyorum.. transformers'ı bu gibi uyarlama şebeklikleriyle aynı kefeye koymamak lazım..

    evet senaryo iyi değil, yönetmen birçok abuk sahneyi filme doldurmuş, oyunculuk fazla yok, reklam gırla, espriler fazla ve film biraz çocuksu görünüyor.. bunların hiç ama hiçbiri beni rahatsız etmedi izlerken.. zira hikayeyi çok güzel buldum ilk başta, hikayeyi son derece güzel bir temele oturtarak aktarmayı başarmışlar filme.. robot modellemelerinin efsanevi özelliğini ve robotların kestiği rollerin güzelliğini gördükten sonra pek bir anlamı kalmadı benim için diğer şeylerin..

    peki neden? spider-man'de öküz gibi senaryo bekleyip, güzel senaryo olmadan beğenmezken transformers'ta neden ikinci plana atabiliyorum senaryoyu.. çünkü benim için transformers senaryosu insanların değil robotların konuşmasından ibarettir.. nasıl? insanların arasındaki konuşmalarına hiç önem vermedim, onları filmde gördüğümde rahatsız olduğumdan değil, transformers izlemeye gitmemden dolayı.. evet çok boş, çok gereksiz sahneler vardı ama umrumda değildi ki.. önemli olan autobot'ların ve decepticon'ların oyunculuğuydu benim için.. ve hepsinin performansını da mükemmel buldum.. evet basitti, "primeee, hep iyileri desteklediğin için kaybetmeye mahkumsun işte..", "hadi megatron gel bakalım, birimiz geberecek, birimiz hayatta kalacak, kozlarımızı paylaşalım..", "insanlara yardım etmeliyiz çünkü içlerindeki iyiliği gördüm, şans tanınmayı hak eden bir tür.." gibi sayısız klişe ve basit cümlelerden oluşuyordu bunlar, ama hangi animasyon serisinde ya da çizgiromanda farklıydı ki bunlar.. istediğim şeyler zaten bunlardı, gördüm, mutlu oldum, mayıştım..

    film çok çocuksuydu? e tamam.. ben zaten çocukken sevdim yahu bu hadiseyi.. o birbirinden basit iyi ve kötünün savaşı halinde geçen çizgi filmle sevdim ben transformers'ı, birbirinden sıradan diyaloglarına, çok az kötünün, genellikle iyinin hep karşı tarafın eline vermesiyle sevdim.. filmden neden farklısını bekleyeyim ki.. çok daha karanlık olmalıymış.. yooo, hiç de öyle değil.. ben hiçbir zaman karanlık görmedim ki transformers'ı, olabildiğine çocuksu ve aydınlık saçan bir yüzü vardı hep.. filmde benzerini bulunca neden burun kıvırayım, neden illa karanlığını bekleyeyim..

    bu tür beklentiler dediğim gibi insan bazlı süper kahramlanların hikayelerinde çok doğaldır.. aynı şekilde ben de bekliyorum.. bir peter parker'ın, bir bruce wayne'in, clark kent'in çok katmanlı yaşamlarını basit bir şekilde görmek istemiyorum beyazperdede, çocuk işi olmasına karşı çıkıyorum, daha ciddi senaryolarla kişiliklerinin daha iyi yansıtılmasını, çizgiromandaki hikayenin özünün daha sağlam repliklerle aktarılmasını istiyorum filme.. ama transformers'ta böyle bir derinlik yok ki.. duyguları olmayan robotların(tamam lan optimus prime çok büyük gönül adamı, duygu insanı.. ayırıyorum onu artistik yapmayın..) iyi ve kötü taraf olarak savaşmasında böyle bir derinlik niye bekleyeyim.. küçükken beklemiyordum, şimdi de beklemiyorum.. çünkü transformers'ın özü bu yahu.. olayı çok ciddileştirip, karanlıklaştırıp çocuk ruhumuzu sıkmanın faydası olur muydu? bana olmazdı..

    michael bay'e ne reklamlarından, ne gereksiz sahneleri filme doldurmasından, ne senaryoya ve kurguya fazla hakim olamamasından dolayı kızmıyorum.. tek kızma nedenim aksiyon sahnelerindeki zoom sorunu.. sırf onun için keşke başkası yönetseymiş dedim, sonra filmi hayvanlar gibi beğenmemden dolayı lafımı geri alır gibi oldum..

    tam olması gereken gibiydi transformers.. belki sinema yönünden gerçek sinemacıları gururlandıracak, sevindirecek bir yapım değil(o cgi'lar işin içindeyken bunu da demek haksızlık aslında, daha iyisini görmedim, bi 10 yıl daha da görmem heralde) ama bizi, transformers more than meets the eye'ı saçma sapan bir şekilde anlayıp gerçeğini merak etmemiş, buna ihtiyaç duymamış fanatiklerini salonda halay çektirecek, secdeye getirecek kadar iyi bir uyarlama ve eğlence kaynağıydı.. emeği geçen herkes benden iyi dua aldı, gerisi yalan..

    dip not: more than meets the eye kısmını 4-5 gün öncesine kadar potemkin şivayz olarak anladığımı ve hiç merak etmeden bunca yıl, gerçekten ona inanarak söylediğimi de belirtmeden geçmeyeyim.. gördüm ki yalnız değilmişim..

    yaşasın autobot kardeşliği..

    dip not 2: jack o'lantern'le mesajlaşıyoruz filmi izlediğimizden beri, ona gönderdiğim mesajı burdaki diğer decepticon'cılara da göndermeyi bir borç biliyorum.. 2. filme daha sağlam gelin, çok idman maçı oldu bu.. biraz terlemek istiyoruz, oldu mu? ahahaha..

    dip not 3: optimus prime çok kral adamsın vesselam.. parti kurup seçimlere katılsa düşünmeden basarım 9 gün sonra.. çok ciddi yazıyorum bunu..


    (parma maniac - 14 Temmuz 2007 03:25)

  • comment image

    yuksek cozunurluklu bir ekran ve thx sertifikali iso 9001 belgeli 5.1 dolby digital surround sound limited edition director's cut intel amd dual core duo x2 america fuck yeah ses sistemi yardimiyla izledim. ve bir bok anlamadim. belki de optik sibernetik implantlerimi unuttugum icindir cunku hangi bomba nereye dusuyor, hangi robot neye nasil donusuyor takip edemedim, imkani yok. yeni nesil zibidiler kasla goz arasinda evrim gecirmisler herhalde.

    zaten bu efektleri filan takip edemedikten sonra kulliyen anlamsiz bir film. biz de transformersciyiz, cybertron mahallesinin cocuguyuz, hz muhammed ataturk optimus prime uclusu topluca denize dusse kurtaracagimiz kisi bellidir, lakin film namina ayakta durabilecek tek sey "transformers" lafini duyunca salyalanmaya dunden razi agizlar ve nostaljik laga lugalarsa kimse kusura bakmasin, mikail bey'e sokayim.

    amerikan 14 yas grubu kliselerinden, hem yakisikli hem sempatik gi joe kalibindan, hukumete yardim eden bilgisayar dahisi genc tas gibi hatunun dunyayi kurtarmasindan, tonla gerzek espriden gina geldi be kardesim. sonra da bunun begenen adam iki dakika sonra kultur emperyalizmi, tuketim toplumu filan diyor delleniyorum. belki de bu amerikan civikliklarinin sesi uzaktan hos geliyordur, ben biktim. bu kliseleri ti'ye alan filmlerden, o tarz bir espri anlayisindan dahi bikmisken gercegini kaldiramiyor bunye. adi disinda luzumsuz bir filmdi iste. dagilin artik sizde transformers mransformers, bitti bunlar, patlatirim lastigini bak


    (immanuel tolstoyevski - 29 Ekim 2007 06:12)

  • comment image

    marvel comics'in 80'lere damgasini vurmu$ ve o donem en az spider man kadar me$hur olmu$ cizgi roman ve cizgi film serisi..

    otomobile, ucaga donu$ebilen genelde 5-6 metre boyunda buyuk robotlarin dunya ve uzayin derinliklerindeki guc mucadelesini anlatir..

    metal tabanli ve $ekil degi$tirebilme yetenekleri cok ustun bir halkin ya$adigi cybertron gezegeni, ayni yapiya sahip dev bir gezegen buyuklugunde unicron'un saldirisi altindadir.. gezegen ya$anamayacak kadar yikima ugradiginda yeni ya$anacak yerler ve enerji kaynaklari bulmak durumunda kalan transformer'lar dunyayi tercih ederler. bunlari ta$iyan ucak milyonlarca yil gocuk altinda kaldiktan sonra bugunun dunyasina uyanirlar ve gezegenin ula$im ko$ullarina ayak uydurabilmek icin kendi yeteneklerince dunyadaki cihazlari model alarak vucutlarini bu yonde degi$tirirler.. ancak problem kisa surede kendisini gosterir, birbirine du$man iki gruba zaten bolunmu$ olan robotlar icin enerji kaynaklari sinirlidir ve bu yuzden sava$a tutu$urlar. i$i kestirmeden ve acimasiz halletmeyi seven decepticon ve dunya halklariyla dost autobot'lar birbirlerini yerler sava$ip dururlar.

    turkiye'de star 1 tarafindan uzun sure 1. ve 2. sezonu gosterilmi$tir 90'larin ba$inda. optimus prime, megatron ve starscream gibi orjinal karakterlere sahiptir. o donem oyuncaklari tam bir fenomen yaratmi$ ilk ve ortaokullarda prestij belirtisi haline gelmi$tir.

    gectigimiz yil 20. ya$ini kutlayan transformers biraz gec de olsa cizgifilm olmayan bicimde sonunda sinemaya aktariliyor. i$in arkasinda steven spielberg oldugundan filmin kalitesi uzerine cok umitliyiz.


    (kusmuk - 2 Temmuz 1999 00:00)

  • comment image

    30 küsür yaşındayım ama hala oyuncakçılardan transformers oyuncakları almaya devam ediyorum, 20 taneydi en son, hasbro her ay bir tane yeni figür çıkartıyor, dayanamayıp alıyorum, yetmedi arabamın bagaj kapağında otobot stickerı var...

    manyakmısın birader diyenlere; çocukluğumuzda yoktu bunlar napalım, heves işte...

    (bkz: 80'lerde çocuk olmak)


    (susak agizli suser - 4 Ocak 2012 17:12)

  • comment image

    signals and systems dersinde o gun fourier transformlari konusuna gecilecektir. konuyu motive etmek icin guney koreli hoca sinifa bir transformer oyuncak getirir ve anlatir: "hepiniz transformers'i hatirliyorsunuz degil mi? autobotlar, decepticonlar ile savasirken duruma gore bazen araba bazen robot oluyorlardi. icinde bulunduklari durumda hangi transformasyon daha avantajliysa ona gecis yapiyorlardi." sonra hocanin talimatiyla asistan optimus prime maketini tir'a cevirir. hoca devam eder: "biz de signals and systems dersinde sinyallerin fourier transformlarini alarak onlari frekans domaininde inceleyecegiz. hangi domainde calismak daha avantajli ise o domaine gecis yapacagiz, ayni transformerlar gibi."

    ne gerek vardi hocam bu kadar kasmaya? soylesen transformerlar olmadan da anlardik. akilli adamlardik.


    (i invented internet - 26 Kasım 2005 08:33)

  • comment image

    jenerik müziğini herkesin kıçından anlamasına rağmen yaş gereği çekinmeden, anlamış gibi bağırarak atlayıp zıpladığımız çizgi filmdi. şu örneklere bakın da gülün azıcık, bu kadar mı sıkılır:

    - transformeeerrss odaceptikaaann !

    - transformers mozarts in the sky

    - transformersss optimus praysss !

    - transformers robots in disguise !

    - transformeeers octemis fire !

    - transformers buu di bik diyaa !

    - transformers hop dedik brayn !! (oha lan, çılgın çocukmuş)

    - transformıns eformi iszhal !

    daha da gidiyo bu liste. hhaha. çocukluk işte.


    (someka - 23 Aralık 2005 01:19)

Yorum Kaynak Link : transformers