Süre                : 23 dakika
Çıkış Tarihi     : 31 Ekim 1992 Cumartesi, Yapım Yılı : 1992
Türü                : Animasyon,Aksiyon,Aile,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Ülke                : ABD,Kanada
Yapımcı          :  Genesis Entertainment , Graz Entertainment , Marvel Enterprises
Yönetmen       : Larry Houston (IMDB)(ekşi), Fred Miller (IMDB)(ekşi), Richard Bowman (IMDB)(ekşi), Frank Squillace (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Terry Austin (IMDB)(ekşi),Doug Booth (IMDB)(ekşi),John Byrne (IMDB)(ekşi),Jim Carlson (IMDB)(ekşi),Chris Claremont (IMDB)(ekşi),Marley Clark (IMDB),Dave Cockrum (IMDB),Mirith J. Colao (IMDB),Steve Cuden (IMDB),Todd DeZago (IMDB),Mark Edward Edens (IMDB),Michael Edens (IMDB),Adam Gilad (IMDB),Donald F. Glut (IMDB),Gary Greenfield (IMDB),Larry Hama (IMDB),Marty Isenberg (IMDB),Jack Kirby (IMDB),Julianne Klemm (IMDB),James Krieg (IMDB),Stan Lee (IMDB),Steven Levy (IMDB),Eric Lewald (IMDB),Julia Lewald (IMDB),Scott Lobdell (IMDB),Elliot S. Maggin (IMDB),Matthew Malach (IMDB),Stephanie Mathison (IMDB),David McDermott (IMDB),Terrence McDonnell (IMDB),Steven Melching (IMDB),Martha Moran (IMDB),Francis Moss (IMDB),Richard Mueller (IMDB),Fabian Nicieza (IMDB),Mark Onspaugh (IMDB),Larry Parr (IMDB),Ted Pedersen (IMDB),Jeff Saylor (IMDB),Sandy Scesny (IMDB),Bruce Reid Schaefer (IMDB),Robert N. Skir (IMDB),Dean Stefan (IMDB),Jan Strnad (IMDB),Len Uhley (IMDB),Brooks Wachtel (IMDB),Len Wein (IMDB)
Oyuncular      : George Buza (IMDB)(ekşi), Cedric Smith (IMDB)(ekşi), Lenore Zann (IMDB), Chris Potter (IMDB)(ekşi), John Colicos (IMDB)(ekşi), Jennifer Dale (IMDB)(ekşi), Don Francks (IMDB)(ekşi), Jeremy Ratchford (IMDB), Stuart Stone (IMDB), Barry Flatman (IMDB), Rick Bennett (IMDB), Brett Halsey (IMDB), Chris Britton (IMDB), Tara Strong (IMDB), Susan Roman (IMDB), Len Doncheff (IMDB), Melissa Sue Anderson (IMDB), Nigel Bennett (IMDB), Tasha Simms (IMDB), Megan Smith-Harris (IMDB), Adrian Hough (IMDB), Harvey Atkin (IMDB), Maurice Dean Wint (IMDB)

X-Men (~ Iks-men) ' Dizisinin Konusu :
Cyclops. Jean Grey Storm..... Onlar ve daha bir çoğu Children Of Atom (Atom Çocukları) idi; herbiri biribirinden farklı genetik mutasyonlar ve bu mutasyonların kendilerine kazandırdığı insan üstü güçlerle doğmuştu. Ne yazık ki insanoğlu anlamadığı şeyden korkmaktadır ve bu mutantlar kendilerini binbir türlü kötülükten korudukları toplum tarafından dışlanmışlardır. Önyargı ve nefretle dolu bir dünyada, insanlar farklılıkları kabullenememekte ve birer ucube olarak gördükleri mutantları kendilerine karşı birer tehdit olarak görmektedirler. Böyle düşünenlerin başında Senator Kelly gelmektedir.   Dünya üzerindeki en güçlü telepatik yeteneklere sahip insan olan Prof. Charles Xavier insanlarla mutantların bir arada barış içinde yaşayabileceğine inanmaktadır ve X-MEN adı altına bir çok mutantı etrafında toplar. Onun yardımıyla bir çok mutant güçlerini kontrol etmeyi ve insanlığın faydasına olacak şekilde kullanmayı öğrenmişlerdir. Kendlerinden korkan bir dünyayı korumak için savaşmaktadırlar.


  • "an itibariyle kanal d'de yayınlanmakta olan film. magneto'yu mıknatıs, wolverine'i sansar, rogue'u serseri olarak cevirmişler, kulak tırmalıyo resmen"
  • "film insani itinayla wolverine hastasi ediyor, o nasil karizma nasil bir hissiyattir oyle.."
  • "x-men ayrı, x-men the movie ayrı... (bkz: x men the movie)"
  • "sabretooth'u james hetfield'in oynadigindan $uphelendigim film ."
  • "kanal d nin gazabına uğramış film.magneto - mıknatısxavier - zaviyewolverine - sansarrogue - sersericyclops - siklops"
  • "-tanışalım ben loogan*-ben serseri*"




Facebook Yorumları
  • comment image

    eski galatasaraylı abel xavier'a orada burada şavyer denmesinin ardından, gecelerimi, asistan profesör xavier'a türkçe dublajlarda profesör şavyer denmesi ihtimaliyle uykusuz ve rahatsız geçirdirten olguyu içinde barındıran bir ekoldür x-men.


    (lanet olsun jack - 6 Aralık 2006 16:05)

  • comment image

    2008 ve 2009 yıllarında tarihindeki en büyük değişimi yaşamakta olan süper kahraman ekibidir.

    bugüne dek baktığınızda x-men, xavier'in rüyası olan insanlar ve mutantların barış içerisinde yaşadıkları dünya hedefi peşinde koşan, yer yer çocuk naifliğine sahip bir takımdı. güzel günler onları bekliyordu, toplum tarafından itilip kakılmalarına rağmen efendiliklerini bozmuyor, temel hristiyanlık felsefesi içerisinde kendilerine tokat vurana diğer yanaklarını dönüyorlardı. (tabii wolverine hariç, kendisinin bugüne dek hiçbir zaman x-men konsepti içerisinde hareket etmediğini zaten biliyoruz.) "vurun, ama yine de dinleyin, biz canavar değiliz." serinin temel mottosuydu diyebiliriz.

    house of m'in ardından gelen decimation, hem marvel evreninde, hem de x-men içerisinde çok büyük değişimlere yol açtı. mutantların dominant olduğu bir dünyanin ardından wanda maximoff'un "no more mutants" demesiyle dünya üzerindeki mutant popülasyonu -neredeyse- yüzbinlerden 198'e inmişti. dünya içerisinde kendine bir yer inşaa etmeye çalışan bir türün, aniden soyu tükenmekte olan bir türe dönüşmesi, ardındaki dönemde radikal kararlar alınmasını zorunlu kıldı tabii ki.

    messiah complex serisinde decimation sonrası ilk mutant doğumu gerçekleşti, ve bu bebeği ele geçirmek için hem x-men, hem mr.sinister'ın marauder'leri, hem de mutant karşıtı purifiers grubu büyük bir mücadele içerisine girdi. kazanan x-men oldu, bebeği cable'a emanet edip onu öldürmeyi hedefleyen bishop'tan kurtarabilmek için geleceğe gönderdiler. bu amaç uğruna verilen zaiyat büyüktü, hem caliban, hem de charles xavier vurularak hayatını kaybetti.

    xavier, crusader adlı mutant'ın beyin yapısını onarması sonucunda hayata geri döndü ama, bugüne dek yaptığı tüm hataların etkisi onu hiçbir zaman özgür bırakacak gibi görünmüyor. x-men üzerindeki yetkisini kaybetti, x-men scott summers'ın yönetimine geçti. ve scott, xavier'le geçirdiği onca yılın ardından hayata daha proaktif yaklaşıyor olmalı ki, derin x-men olarak adlandırabileceğimiz yeni x-force ekibinin başına wolverine'i geçirerek, mutant düşmanı kötü karakterleri tek tek yoketmeleri görevini verdi. x-men, artık bir rüyanın peşinde koşmak yerine, realitede kendine yer açmaya çalışıyordu, tamamı insan öldürmekle hiçbir sorun yaşamayan wolverine, x-23, warpath, archangel, domino gibi arkadaşlardan kurulu olan x-force, bunu yeni politikanın en büyük göstergesi.

    x-force, bir yandan kendi yolunu kanla açarken, marvel evreni büyük bir şokla daha sarsıldı. secret invasion'u -büyük bir kazık ile- sonlandıran norman osborne, s.h.i.e.l.d.'in başına geçerek yeni proaktif dönemi simgelercesine kuruluşun adını h.a.m.m.e.r. olarak değiştirdi, ve san francisco'daki x-men karargahını bir dizi eylem sonucunda yasa dışı ilan etti. osborne'un dark avengers'ı ile karşı karşıya gelen x-men de, çözümü magneto'nun asteroid-m'ini deniz yüzeyine çıkartıp, mutantlar için bir kurtarılmış bölge yaratmakta buldu: utopia.

    ve uncanny x-men 516'da geri dönen (ve tekrar güçlerini kazanmış olan) magneto, grupla konuşmak istediğinde kendisine scott summers'ı muhatap aldığını xavier'in yüzüne söyledi. scott summers'a söylediği ilk şey ise çok manidar; "kılıcım ayaklarınızın dibinde, emrinizdedir."

    x-men, dengelerin son iki yılda böylesine değişmiş olmasına, tavrını daha da militanlaşarak gösterecek gibi duruyor. seri, büyük değişimlere gebe.


    (magnuss - 10 Ekim 2009 14:26)

  • comment image

    an itibariyle kanal d'de yayınlanmakta olan film.

    magneto'yu mıknatıs, wolverine'i sansar, rogue'u serseri olarak cevirmişler, kulak tırmalıyo resmen


    (maggie the cat - 2 Ağustos 2010 23:41)

  • comment image

    filmlerini baz alarak konuşuyorum, lakin çizgi romanlarını pek okuyabilmişliğim yok:

    tüm filmlerine büyük kılım.

    herifler; azınlık da olsanız, it gibi ezilseniz, hor görülseniz, yok edilmek de istenseniz devlet adamlarını ve sizi düdükleyen herkesi koruyun e mi benim enayilerim mesajını bi güzel veriyorlar. hani subliminal mesaj filan aranıyor ya, al sana açık aleni mesaj. viva magneto lan!


    (average - 6 Eylül 2011 22:34)

  • comment image

    beast i cok masrafli oluyor diye koyamamislar filme jean grey e doktorluk vermisler. yakismamis. stan lee senator kelly nin plajda sudan ciktigi sahnede sosisli sandviccinin yanindaki adam. jubilee sinifta rogue un yanindaki sari montlu ve kafasinda gunes gozlugu olan asyali hatun. replik bile vermemisler kizcagiza. cizgi romanda mystique ve toad o kadar guclu elemanlar degildi hic bir zaman hele wolverine ile sidik yaristiracak kadar hic degillerdi..


    (hadileen - 5 Kasım 2000 16:56)

  • comment image

    gayet "kotu olacak becerememi$lerdir" onyargisiyla gitmeme ragmen gerek anlatimi gerek aksiyon sahnelerinin ba$arisindan oturu gani gani takdir ettigim yenileri yapilsin dedigim film.. orijinal x men ile bir suru uyumsuzluk mevcut.. (bkz: x men the movie farkliliklari)


    (ssg - 8 Kasım 2000 18:33)

  • comment image

    .. stan lee radyoaktivite düşkünüydü. radyoaktif bir örümceğin ısırığı peter parker'a bir örümceğin güçlerini ve yeteneklerini vermiş, fantastik dörtlü kozmik ışınlara maruz kalmış, bruce banner gamma ışınına (daha fazla radyoaktivite) maruz kalınca hulk'a dönüşmüş ve matt murdock kamyondan düşen (evet gerçekten kamyondan düşen) bir radyoaktif izotopun gözüne gelmesi sonucu kör olmuş ama radara sahip olup daredevil olarak suçlularla savaşmaya başlamıştı.

    bu kadar radyoaktiviteden sonra, her yarattığı karaktere garip bir ortaya çıkış hikayesi yazmaktan sıkılan lee, 1963'de jack kirby ile süper güçlere sahip x-men adındaki gençleri yarattığında pes etti, ve mutant olduklarını, yani doğuştan bu güçlere sahip olduklarını söyledi.

    x-men tutmadı, 1970'de yayınlamayı bıraktılar...

    ama 5 yıl sonra yeni marvel yönetimi x-men'i baştan ele almak istedi. eski ekibe storm, wolverine, colossus, nightcrawler gibi sonradan hit olacak karakterler ekleyip tekrar yayınlamaya başladılar. ve bu yeni x-men ilk sayısından itibaren herkesin beğenisini kazandı.

    aslında herkesin diyemeyiz. stan lee'nin, storm'un "hava durumunu kontrol etme" gücünün saçmalığından yakındığı dilden dile anlatılıyordu.

    yani colossus'un derisini "organik çelik"e dönüştürmesi (organik çelik ?), nightcrawler'ın ışınlanması normaldi de, "hava durumunu etkileme yeteneği" imkansız gelmişti. bunu diyen de hulk'u ve gümüş kayakçı'yı yazan adamdı. gümüş kayakçı - uzay "boşluk"unda kayak yapan adam.

    the physics of superheroes, james kakalios


    (the biggest whore in alameda - 17 Aralık 2012 14:51)

  • comment image

    diger bir cok cizgi romana kiyasla en politik olan, en az mesaj kaygisi tasiyan ve tum bunlarin uzerine felsefi ve entellektuel acidan en derin cizgi romandir. ozellikle, amerikada yayinlanan cizgi romanlarin cogunda( istisnalar haric), iyi karakterler saf ve gercekten iyuzde yuz iyi yurekli olarak gosterilip, kotuler ise tamamen kotu ve acimasiz caniler olarak gosterilmektedir. bu tarz çizgi romanlarda iyi karakter kotu olanla savasir, dunyayi ve sevdigi kizi kurtarir ve mutlu son. bu konuya cok o kadar cok cizgi roman yayinlanmaktadir ki, saymak icin ne yer yeter ne de omur.

    ote yandan, x men cizgi romanlarinda hic bir sey o kadar basit, siğ ve kolay degildir. x men deki iyi ve kotuyu birbirinden ayıran ince çizgi okuyucuyu(izleyiciyi) öel bir ikilemde bırakır ki... hikaye kisaca, mutantlarin ve insanlarin baris icinde yasamasini saglamaya hayatanini adamis, prof.x ve onun okulunda yasayan ve ayni ruyada ona destek olan farkli guclerle donatilmis bir grup insanla ilgidir. her ne kadar x men' in farkli bir yigin dusmani olsada, cizgi romanlarinda uzerinde en cok durulan( ve en karizma olan) kisi magneto dur. magneto mutantlardan bu kadar cok nefret eden insanliga karsi hic bir sempati beslemedigi gibi insanlarla mutantlarin birlikte yasayabilecegi bir dunyanin hayalden oteye gidemeyecegini dusunmektedir, bunun icin magneto 'nun amaci "homo superior" olarak adlandirdigi mutantlarin mutlulugunun on planda oldugu (insanlarinkisinin ise ikinci planda) oldugu bir dunya yaratmakdir. prof. x in amaci ne kadar toplumsal normlara uyuyor, geleneksel etik anlayişi ile dogru bir baglantida ilerlemekte olmasina ragmen, magnetonun nietzche vari felsefesi , bireysellige her gecen cok daha fazla onem veren cogu gunumuz insanina daha mantikli gelmektedir. ayrica, bu iki karakterin disinda x men icindeki bir cok karaktere iyi ve ya kotu damgasi vurmakta ayni olcude zordur. bunun nedeni ise bir cok karakterin bir cok farkli boyutta ele alinmis olmasidir, ve dolayisiyla tipki herkes gibi bir cok karakterinde iyi ve kotu yanlari, dusunceleri ve eylemleri oldugunu gormek, suregelen hikayeye buyuk derinlik kazandirmaktadir.

    bunlarin yani sira prof.x ve magneto ' nun cok eski dostlar olmasi, ve grup icinde ki ufak catismalar( cyclops ve wolverine arasinda olan gibi)da x men hikayesine yeni tatlar katan ince detaylardan sadece bir tanesidir. uzun yillar dunyanin bir cok yerinde her zaman en cok satan bu cizgi romanin basarilarin artmasi sanirim bu cizgi romanin fanatiklerinin en buyuk dilegidir herhalde.


    (eternity4ever - 31 Temmuz 2004 15:23)

  • comment image

    kanal d nin gazabına uğramış film.

    magneto - mıknatıs
    xavier - zaviye
    wolverine - sansar
    rogue - serseri
    cyclops - siklops


    (obican - 15 Ağustos 2004 21:05)

  • comment image

    kanal d dublaj konusunda tam anlamiyla sivami$.

    x-men'in turkiye'ye filmiyle girdigini zannedenler "ozturkcemiz"le yapilmi$ cevirileri benimseyebilir. ama 80'lerden beri turkiye'de turkce cikan x-men okuru olan bir kesim icine yerle$mi$ bir x-men kulturu vardir. kalkip "guzel turkcemiz", "ozel gucten gelen lakap" gibi bahanelerle bu kulturu yok sayip kafasindan isim sallarsa bu elbette yadirganir. aynen kirk yillik orumcek adam'a spider man denmesi ne kadar yadirgandiysa magneto'ya miknatis denmesi de yadirganir. fox kids'in "manyeto", "ruj" gibi denyo otesi cevirileri bile kulagima daha ho$ geliyor $imdi.

    batman turkiye'ye "yarasa adam" ismiyle, superman de "a$mi$ adam" ismiyle gelseydi "eeeh sikerim boyle a$kin izdirabini" deyip ikisini de seyretmezdim muhtemelen. boyle maymunluk mu olur. o isimlerin sembolik bir degeri var. dun hayatimiza girmi$ bir olgu degil ki x-men. 40 yildir ortalikta. oldu olacak filmin adini da "ğ-adamlar" yapsaydiniz diyesim geliyor tutuyorum kendimi.

    tek dogruya yakinsayan ceviri "wolverine -> sansar" orneginde olmu$ ki bu tamamen b yayinlari'nin 80'lerde yaptigi kisa sureli bir hatadir. nitekim wolverine de sansar demek degildir.

    amerikalilar da eminim 20 yildir balic'le olan maceralarini seyrettikleri ayranic isimli super kahramanimiza "drink salty watery yogurt" dense garipserlerdi onlar da bizim kadar yerle$ik kullanim konusunda sahiplenici olurlardi. "cevrilmi$ i$te uzatmayin bir turk'e gidip merhaba ben ayranic deseniz o da garipserdi" gibi metafizik ciki$lar yapmazlardi.


    (ssg - 15 Ağustos 2004 22:34)

  • comment image

    buradaki wolverine, rogue, storm gibi isimlerin lakaptan öte olduğu unutulmadan tartışılması gereken film.
    çizgi romanları okumayanların bile filmden anlayacağı gibi, mutantlar okula girdikten sonra yeniden doğmuş -hıristiyanlık göndermesi, ırkçılık göndermesi, her şey var- ve bu isimlerle vaftiz olmuşlardır. bu yüzdendir ki halkın taktığı örümcek adam, gergedan gibi kod adlardan farklı olarak bu isimler karakterlerin özel isimleri haline gelmiştir. nasıl ki abraham adlı birine dilimizde karşılığı olduğu halde "hoşgelmişsin ibrahim" demiyorsak, wolverine'de sansar dememize gerek yoktur, bu konu özellikle fantastik edebiyattaki metinle anlam ilişkisi taşıyan ve çoğunluğu dünyamızdaki kabile yaşamı sürdüren toplumlarla -evet evet, mesela kızılderili- paralellik gösteren karakterlerin adlardan ayrı tutulmalıdır kanımca. elbette vaktiyle bu çizgi romanlardaki isimler doğru düzgün çevrilmiş -ve oturmuş- olsa belki bu kurama gerek bile kalmayacaktı. yine de kemik iliği yerine marrow'u, serseri yerine rogue'u her daim tercih etmek boynumuzun borcudur.
    ikinci bir nokta da filmin dublajı ile ilgili. tv kanalları genellikle paket halinde aldıkları filmleri yine paket halinde dublaj firmalarına verirler. bu yüzden kanal d'den kimsenin "aman gözünüzü seveyim bakın şöyle filmimiz var buna adam gibi çevirmen bulun" dediğine ihtimal vermiyorum. burada asıl şaşırtıcı olan nokta, genelde genç ve öğrenci kesimin çalıştığı bu sektörde bu filmin konudan bihaber ellere düşmüş olmasıdır.


    (exile - 15 Ağustos 2004 22:53)

  • comment image

    conan'dan sonra hayatımda gördüğüm en baba karakterleri**** barındıran çizgi roman serisi.
    filmi tam olmasa da hayal kırıklığı yarattı bende... wolverine'in pençeleri, gambit'in ve beast'in olmaması. vs. vs.
    kanal d'de filmi izlemedim... ama duyduğum kadarıyla kötü olmuş. kanal d'nin yaptığı dombililiktir, taoculuktur. bazı şeyleri çevirmek zorundasındır tamam ama kırk yıllık wolverine'e sansar, rogue'a serseri demek nedir? oldu olacak jean grey için de gri kot pantolon desinler... tamam çeviridir güzeldir... örümcek adam'a spider man demesinler. çünkü yıllardır biz onu örümcek adam diye gördük. yıllarca daredevil'i gözüpek diye öğrendik, sonra sinemacılar karşımıza korkusuz diye çıkardılar. bilmiyorum. x men'i izlediğim sinemada da altyazıda cyclops yerine tepegöz yazıyordu ona da uyuz olmuştum zaten. bi zamanlar da örümcek adam animated series'de bukalemun yerine chameleon demişlerdi de nası uyuz olmuştum ona da...
    bence bu dublaj olayı şu şekilde olmalı... alırsın çizgi romanları, okursun, sonra da orda nası çevrilmişse çevirirsin. okuyucuları mağdur etmenin bi alemi yok ki.

    edit: son bölümde beast eklenmiş güzel olmuş. altyazıda hayvanadam diyecekler diye ödüm koptu.


    (purgatory - 15 Ağustos 2004 22:56)

  • comment image

    kulturlerarasi isim aktarim dairesi ba$kanliginin belirledigi standartlara gore gayet guzel dublaji yapilmi$ film. sayin ba$kan 20 yildir turkiye'de x-men karakterlerine verilen isimleri cope atip "bu son kanal d'nin yaptiklari guzel olmu$" dedi sagolsun. muhtemelen dun dunyaya gokyuzunden indirilmi$ ve x-men'i ilk defa bugun tv'de seyretmi$ oldugundan bunu kulturel yapilanmada dogru bir adim kabul etti te$ekkur ederiz.

    wolverine denen hayvanin wikipedia'dan biyolojik soyagacini dokmeye ne gerek vardi bilmiyoruz ama 80'lerdeki orumcek adam'larin arasindaki genel kultur yapraklari gibi okuyan genc beyinlerin "hayvanlarimizi taniyalim" konulu arayi$larina yanit olacaktir ku$kusuz.

    wolverine'e "kutup porsugu" yerine "sansar" deyince nasil oluyor da "kahramanin dogasina daha uygun" oluyor kismini "dur bi ortaligi kari$tirayim" niyetliler haricinde kimsenin kafasinda canlandirabilecegini sanmiyorum. mutlaka kar$isinda kutup porsugu ile sansar gorunce arasindaki farki anlayabilen "bak bu sagdaki biraz daha cevval biraz daha fevri kesin o sansardir" diyebilecek guce ve birikime sahip olmu$ bireyler "vallahi cezmi sansar'dan daha guzel isim bulamazsin ben sana soyleyeyim" yaki$tirmasini yapabilirler. lakin israrla nasil oluyor da kanal d'nin du$uk maa$la cali$an ingiliz dili ve edebiyatindan mezun olmaya cali$maktan gunluk hayata adapte olamami$ cevirmenlerini gulo gulo familyasi konusunda akademik egitim almi$, kulturel aktarim ata$eleri savunuyor anlamak mumkun degil. cevirmenimiz kanal d'den onumuzdeki ay alacagi zammin da etkisiyle o kadar derin o kadar hassas o kadar kulturel aktarim konusunda evrensel standartlari du$unmu$ oldugunu farzetsek dahi "rogue" gibi ba$tan sona hanim hanimcik olan kizimiza keva$e dogasindan dolayi mi "serseri" ismini takmi$tir, ufak ya$inda killi penceli adamlara abayi yaktigindan mi anne babanin evden kovma repligini "yabanci terimlerin maksimum kulturel uyumla aktarim standartlari cilt 1" dokumanina dahil etmi$tir, cevirmenin eski sevgilisi falan midir onu sorarim. yoksa her evden kacan kiza "serseri" sifatini yapi$tirmak "erek kultur"e daha mi yakin?

    cevap veriyorum evet daha yakin. cunku bu mucahit ate$iyle savunulan kulturel standarti tam 12'den vurmu$, en dogru aktarimi yapmi$ "muhte$em cevirmen"in "cyclops"'u "erek kultur"umuze "cekirdek kokenimize", "entel dogamiza", "google'dan wolverine aratip okuduklarini yazan mizacimiza" en yakin olan "tepegoz" gibi bir kelime dururken "siklop" gibi at yarragina oykundurulmesi nanosaniyeler alacak bir kelime secmesi, zaten kahveden metin cevirmeye az once cikmi$ ic dogamiza yakinligi simgelemektedir.

    turkce'nin ya$ayan bir dil oldugunu kabul edip sonra "ama wolverine kelimesi asla turkce'nin ya$ayan dogasina dahil olamaz bu mumkun degildir" diye cizgi koyanlara "dogurduguna inaniyorsun da oldugune niye inanmiyorsun?" demezler mi? turkce icin yuzyilin ba$inda gecici bir "altinci nesil kelime ba$vuru" donemi acildi da arada fransizca'lar farsca'lar mi kaynadi. $imdi torpille mi sokmak zorundayiz kelimeleri.

    bunun yanisira bir yandan cekiniyorum. bir insan 20 yillik bir kulturel geli$imi "olmami$ ba$tan ya$ayin, bak bu dogrusu" diye cope atabilecek ve zirva cevirilere bu ugurda prim verebilecek kadar muazzam bir otoriteyse o insanin her $eyi yapma ve her $eyi dogru bilme gucu vardir. omnipotent'tir, omniscient'tir. o yuzden de cok ustune gitmemek lazim bu konunun. otoriteyi otoriteye birakmak lazim.

    belki de wolverine, rogue ve orumcek adam isimlerimizi alip daglara kacmamiz ya da inanclarimizi toplumdan sakli tutmamiz gizli konsey toplantilari yapmamiz gerekebilir.


    (ssg - 16 Ağustos 2004 00:42)

  • comment image

    çok küçük bi detay yakaladım filminde, defalarca izlememden kaynaklı sanırım. filmin daha başlamadan, prodüksiyon şirketinin logoso geçerken 20th century fox yazısındaki x harfi hafiften bir parlıyor sahne fade out olana kadar.


    (trenchkot - 17 Ekim 2004 13:32)

Yorum Kaynak Link : x-men