bankai'lerin havada ucustugu, babalarin veli toplantisina cevirdigi anime.

(usagi yojimbo - 13 Mart 2007 15:20)

su ana kadar izledigim animeleri dusununce - ki sayısı az da degil - daha heyecan vericisini izlesem de kesinlikle simdiye kadar izledigim en basarılı anime. nedenini anlamak icin naruto ya bakmak yeterli olur diye dusunuyorum. naruto, 200 kusur bolumluk bir anime olarak, her bolume birbirinden alakasız ve zevksiz missionlarla doldurarak, filler donemini bok gibi gecirmistir. bleach ise yaklasık 40-50 bolumluk filleri cok iyi bir sekilde kotarmıstır. fillerların kendi icinde tutarlı bir hikayesi olması, ana hikaye icinde yan konu olusturması, bunu yaparken yeni karakterler yeni gucler yaratması, sonra tekrar bu hikayeyi ana hikayeye baglaması ve sanki hikayenin bir parcası gibi gostermesi, en sonunda tekrar soul societye goturmesi ve hasretimizi gidermesi fillerların basarısını gosterir. 120 bolume dayanan ve daha da gidecegi belli olan bir animenin bunyesinde bu tarz bir filler i barındırması onu bence basarılı bir anime yapar. hele simdi arrancar arc ile tadından yenmez bir anime olmustur.

(apucukuaa - 20 Mart 2007 17:17)

manga 380 spoiler içerir. bilginize...

--- spoiler ---

kenpachi en sonunda tüm bleachsever insanların akıllarındaki soruyu dillendirmiştir. şöyle ki

-"eh?" don't gimme that crap. honestly do ya get beat half to death every place you go? get out of the way already, you damn disgrace! beat it!

herkes ingilizce bilmek zorunda olmadığı içün şöyle kaba taslak bir çevirirsek;

-lan dallama! her gittiğin yerde bi araba sopa yemeden duramıyor musun? şamar oğlanı mısın lan sen? sittir git gözümün önünden beceriksiz manda!

evet aşağı yukarı böyle demiştir.

--- spoiler ---

genellemenin dibine vurarak şöyle bir gözlem çıkardım hacı; tüm shounen tip manga ve animelerde ana kahraman (bazen yan kahramanlar da) harbiden bir temiz dayak yer. sonra silkinip kendilerine gelir ve ortalığı dağıtıverir. klişe bir uygulamadır, can sıkar, "yeter la dayak yediğin" dedirtir.

ha izlemiyor muyuz? köpekler gibi takip etmiyor muyuz? her hafta izliyoruz, it gibin, kan kokusu almış av tazısı gibin takip ediyoruz. o ayrı...

(hukumdar - 31 Ekim 2009 17:40)

öyle bir filler soktular ki bu animeye vallahi karakura town'a, aizen'e ne olacak merak etmiyorum artık. mangasını da okumuyorum kaç sayıdır. bir ilüzyondur, bir saldırıp kılıcı kendine sokmadır. merak etmiyorum. senelerce izledim. 258. bölüm olmuş hala filler var. mangakalar mal gibi her sayfaya bir poz çizerse zaten anime sürekli yetişir mangaya. zaten 10 sayfa manga. akıcı değil. aynı pozu yakından çiz, uzaktan çiz. hikaye neydi lan? sürekli fillerlar. her fillerda daha da iğrenç karakterler. yeminle bıktım. zanpoktolardan tiksindim. amaçsız dövüşen 15 yaşındaki kaslı oğlandan bıktım. her türlü yaratık gücünün aslında onda olmasından bıktım. inoue'nin hipokrat yemini etmiş gibi elin kötüsünü de iyileştirmesinden bıktım. bir ichimaru ve kurotsuchi mayuri için izlerim. onlar gülümsedikçe ben de gülümserim. sıçarım diğer tayçolara da emo kılıklı espadalara da.

(fezamuh - 19 Şubat 2010 02:53)

--- spoiler ---

en sevdiğim karaktere en leş bankaiyi veren mangakaların mangasıdır.

-benim bankai ne kadar uzuyo biliyon mu? 13 km! hehe.

aman ne iyi. o kılıcın eğilme momentini bile düşünemiyorum şu an. bi de adamın babası geldi resmen kötü adamı dövmeye. aizen'in de babası gelirse hepiniz göte geldiniz ben size diyim.

--- spoiler ---

(fezamuh - 10 Nisan 2010 14:51)

çorapla parmak arası terlik giyilen dizi.

(simbolmina - 11 Ağustos 2011 02:26)

inoue kim nan rukia varken? espada öldürdü lan rukia. ichigo ile ulquiorra savaşırken 89 kere "içigooo", ardından da zilyon kere "taskete" demeyi bildi anca inoue. hayır opening'te bile haddinden fazla gözüküyor fikrimce. soul society aşkına! koca memeli olması mı bu kızı bu kadar önemli yapıyor bu animede? napıyorsun inoue senaristlere mi veriyorsun yavrucuğum sen? hayır ben mi anlayamıyorum nedir?!!

bu da böyle bir anımdır. an haa.

(pumpi - 12 Eylül 2011 13:10)

animesini orijinal dilinde^* altyazısız izlemek isteyenler şu kelimeleri ezberleyerek animenin %82.7'sini anlayabilirler.

teğ mee^*: lanet olasıca
nan da^*: o da nesi (küçümseyici bir şey bu "sen kimsin be hey dürzü" havasında söylenir genelde)
tayço: kaptan
fuku tayço: kaptan yalakası (kaptandan sonra takımın en güçlüsü)
haduu na <hede>: çeşitli büyüler, ateş çıkarmalar falan (not: her bir büyünün ismi var aslında ama bilmeye çok gerek yok)
komo reiatsu: çok taşaklı kimseler için kullanılan bir deyim
nani: bu da nan da ile aynı anlamda kullanılıyor.
ikk se: hadi gidelim

kalan kısımda konuşulanları anlamadan izleseniz de olur zaten. şöyle ki bi bahane bulup sürekli millet birbirine dalıyor. bu sırada da birbirlerine "benim adım şu seninki ne benimki de şu bunu iyi belle seni öldüren adamın ismi bu" diyor ama sonunda bunu diyen adam ölüyor.

(commodore64 - 23 Ocak 2012 22:12)

--- spoiler ---

zaraki kenpachi ' nin gelip herkesi kurtarmasını bekliyorum... adamın çalacak bankaisi yok, kahkaha ata ata kesecektir hepsini...
--- spoiler ---

(keyfadam - 16 Haziran 2012 05:17)

bunun da yeni bölümü yayınlandı bu hafta. yamamoto genryuusai sahaya indi, ortalığı yaktı, külleri küllere kattı, taiçolar gaza geldi etc. lakin...

lakin tobi, obito'ymuş amuğagoyiim.

(gri gandi - 2 Eylül 2012 14:49)

--- spoiler ---

ichigo iyice kumpir gibi bişeye dönüştü. ondan da katalım bundan da katalım derken şimdi de az da quincy ekleyelim demiş mangaka. kahrı belasın tite, elinin ayarı yok.

--- spoiler ---

(hohenheim of light - 30 Ekim 2012 11:37)

--- spoiler ---

şimdi efendim mangasında kıyasıya savaşlar devam etmekte malum. ichigo'da quincy kanı çıktı falan da filan... lakin benim derdim başka. yama-jii dede 3000 yıllık ömrünün sonuna gelerek hakkı rahmetine kavuştuğuna göre onun yerine kim geçecek sorunsalındayım. bu savaş sittin sene sürecek değil, artık ichigo mu yapar, aizen mi uyanır, tayçolar mı yardırır bilmiyorum ama soul society muhtemelen kurtulur. işte o vakit dedenin koltuğu kime yar olacaktır?

tahminim kyouraku shunsui'den yanadır. evet belki sefa pezevengidir, ciddiyetsizdir, lay lay lom herifin tekidir... ama bu bize gösterilen kyouraku tayçodur. gerçekte çok güçlüdür, yama-jii dedenin ukitake ile beraber en eski öğrencisidir. 1 nolu espada stark bile " neden bu kadar güçlü biriyle dövüşmek zorundayım" diye dertlenir. satır aralarında devamlı bu adamın gücüne vurgu yapılır, içten içe işlenir. bankai açacağı vakit, ukitake tarafından "aman gözüm senin bankai dehşet, açma şimdi onu göte gelmeyelim " tadında bir cümle ile engellenir. kısacası bu adam tayçolar arasında en taşaklısıdır ama belli etmez pek. serinkanlıdır, boş yaygara yapmaz. duygusal bi adammış gibi görünse de tam tersi oldukça katıdır. özellikle savaş/dövüş sırasında zerre acıması yoktur, babasını tanımaz. iş ciddiye bindi mi ondan ciddisi yoktur. manga 515'de odaya dalarak, dedenin ölümüne ağlaşan diğer tayçolara ayar vermesi, " ne ağladınız be bu dar zamanda! işimiz gücümüz var anca konuşuyonuz!" diye çemkirmesi bu adamın büyük kumandanlık koltuğuna yakışacağının kanıtıdır. kısacası büyük kumandan yama-jii'nin koltuğunu bu adamdan başkası dolduramaz, ne deneyim olarak, ne güç olarak...

ha şimdi bu lakayt herif orda ne arıyor? ne yapacak ki? diyenler olabilir. kusura bakmayın ama yama-jii dede de o merhum ezik kutayçosuyla beraber soul society manzarasına karşı balkonunda çay içip geyik yapmaktaydı çoğu. kyouraku da bunu yapacak, haftada bir toplantısını düzenleyecek, çok çok ciddi bi olay olursa da elini taşın altına koyacak... tam ona göre bi mevki... hem diğer vakitler de neşe katar mevkiye yahu, fena mı olur.

edit : oldu bile :)
--- spoiler ---

(gizucuk - 10 Kasım 2012 19:39)

camasir suyu.
nirvana albumu.

(nevermind - 14 Mart 2001 18:15)

dünya'nın en iyi shonen mangalarından bir jump serisi.

manga okuyanlar için tahminlerim ve düşüncelerim aşağıdaki gibidir. mangayı okumuyorsanız bu mesajı okumanızı tavsiye etmem. sorularınızı ilettiğiniz takdirde ilgili bir maddeyi buraya ekleyeceğim. anime 479. manga sayısında bitmiştir. final arc'ın birinci bölümü 480'de başlamıştır. ikinci bölüm ise 547'de başlayacaktır. öhöm, müsaadenizle.

-quincy'ler tüm seri boyunca pasif kalmışken bir anda çok aktifleştiler. mangaka da bunları bilerek geride tutuyordu. ancak soul society arc'ta ve arrancar arc'ın başında ryuuken, souken ve uryuu'nun sahneleri bize çok şey anlatıyor. (buradan itibaren yardırıyorum)

-öncelikle quincy'lerin iki kralı var. juha bach her ne kadar isshin'in ağzından duyduğumuz kadarıyla quincy'leri yaratan kişi olsa da, bu tam değil. isshin'in quincy'ler hakkında bilmediği çok şey var. quincy'ler juha bach tarafından yaratılmış olsa da güçleri soul society'deki spirit king'den geldi. quincy ile shinigami, hollow ile human birbirlerinin tamamlayıcı karşıtları. yani shinigami var olduğu anda quincy de otomatikman var oldu. ancak shinigami'lerin shinigami olmadığı belli bir dönem var, bu dönemde quincy'lerin varlıklarının ne alemde olduğunu bilmiyoruz, çizer biliyor.

-peki birinci kral juha bach ise ikinci kral kim. tabii ki ishida'lardan biri. ve öncelikle ryuuken ishida. bir önceki maddede zıtlıklardan bahsetmiştim. dikkatle incelendiğinde juha bach ile ryuuken'in birbirlerine tam zıt karakterler olduklarını görüyoruz. ryuuken dışarıdan soğuk, acımasız bir karakter gibi görünürken içinde merhametli ve ilgili bir insan. juhabach ise dışında merhametli ve ilgili görünürken içinde tam bir canavar taşıyor. juha bach kendisinden zorla alınanı edinmeye çalışırken, ryuuken kendisine zorla verilenden kurtulmaya çalışıyor. juha bach kendisini quincy'lerin kralı olarak tanıtmışken, ryuuken quincy'lerin geleceğinde söz sahibi olduğuna inanmıyor. juha bach ölülerin dünyaları ile ilgilenirken, ryuuken yaşayanları kurtarmaya çalışıyor. ryuuken şimdilik hikayeye dahil olmasa da, juha bach'ın hareketlerinin sonunun dünya'yı da etkileyeceği bir an gelecektir ve ryuuken o zaman hikayeye dahil olmak zorunda kalacaktır.

-juha bach'ın bu ikinci kraldan haberi var mı? ikinci kral benim kendim kullandığım bir terim olsa da, uryuu ishida'nın "successor" yani "halef" olması manga'da kullanılmış bir terim. juha bach holy selection kullandığında uryuu ishida melez bir quincy olmasına rağmen ölmüyor. bu da juha bach'ın uryuu'da bir potansiyel görmesine sebebiyet veriyor. bu potansiyel ishida'ların quincy olarak sahip olduğu büyük bir güç olabilir.

-bu konuda yapılabilecek en güzel kıyaslama vollstandig ve letzt stil kıyaslaması. vandenreich vollstandig'i, ishida'lar letzt stil'i kullanıyor. iki quincy faksiyonu arasında daha kalın bir çizgi çizilemez. öncelikle volstandig'de güç kaybedilmiyor. letzt stil'de ise kullanımdan sonra güç kayboluyor. ancak bu bazı quincy'ler için geçerli. sadece olgunlaşmamış, güçlerini tam kavrayamamış quincy'ler letzt stil'de güç kaybediyor. yani esasında letzt stil'i tam manasıyla kullanmak için gerekli seviyeyi bankai kullanmak için gerekli seviye olarak düşünebiliriz. bu da sayısız kişide bir avuç insana denk düşecektir. volstandig'i ise tam verimde kullanmak için belli bir kısıtlama yok. yani volstandig letzt stil'in sulandırılmış versiyonu demektir. bu da letzt stil'i volstandig'den üstün yapar. ryuuken ishida'nın oğluna söylediği sözler kendisinin letzt stil'i tam kavramış bir quincy olduğunu demeye getirdiğine göre bu ryuuken'i tüm stern ritter'lardan üstün bir konuma koyar.

-juha bach'ın hamlelerine gelince: öncelikle juha bach'ı tam tanımak gerekiyor. juha bach quincy kralı olsa da quincy'lerdeki hükmünü korku ve dehşete borçludur. en elit stern ritter'larına toleranslı davranıyor gibi gözükse de vandenreich içinde ondan korkmayan yok. çünkü kan bağı yoluyla güçleri ve yaşamları juha bach'a bağlı. güçlerini juha bach'tan aldılar ve juha bach izin verdiği sürece hayatta kalacaklar. yani %100 itaat etmek zorundalar. juha bach kutsal seçilimlerde sadece melez quincy'leri seçiyor ve quincy aileleri dolayısıyla safkanlık/melezlik takıntısındalar. ancak bir gün bir savaşta juha bach zorlandığında safkan quincy'lerden güç ve yaşam çekmeyeceğinin hiçbir garantisi yok. dolayısıyla vandenreich ve juha bach için ellerinden gelenin en iyisini yapmak zorundalar.

-bir açıdan şöyle de diyebiliriz, hollow shinigami ve human'lar ne kadar tehlike altındaysa, quincy'ler de aynı tehlike altındalar. bu da bizi iki yere götürüyor. birincisi ichigo'nun herkesi ve her şeyi koruma içgüdüsüne. ikincisi ise souken ishida'nın shinigami ve quincy'lerin işbirliği yapması hayaline. ichigo konusuna hiç girmiyorum, çocuk hayatını korumaya adamış. ancak dört çeşit güce sahip biri olarak dört çeşit gücü koruması gereken bir zaman gelecektir ve bu zaman ichigo'yu doğrudan soul king'e bağlayacaktır. şimdi ortak düşman meselesine gelelim. ortak düşman, shinigami ve quincy'lerin birbirleriyle işbirliği içinde savaşacağı düşman olacak. ilk akla gelen isim tabii ki sousuke aizen oluyor. ancak manga juha bach'ın da quincy'lere shinigami'ler kadar tehdit oluşturduğunu ve her quincy'nin juha bach'ı gönülden sevmediğini bize aktarıyor. dolayısıyla quincy'ler bir gün başka bir kralın altında birleşmeyi tercih edebilirler.

-bu konuyu en iyi stern ritter'ların bize tanıtıldığı 543 ve 544 numaralı sayılar anlatıyor. juha bach quincy'ler için zorlama bir kral olsa da, quincy'lerin kabul ettiği ve desteklediği ikinci bir kral zaten mevcut. jugram haschwalth, the blade. juha bach'tan sonra ikinci kral olması gereken hashwalth, juha bach'ın "halef" olarak uryuu ishida'yı sunmasıyla bir anda hem arka plana itilen hem de gözleri üzerine çeken bir karakter olmayı başarıyor. juha bach'ın uryuu ishida'yı halef seçmesi, yukarıda anlattığım sebeplerden ötürü, yani juha'nın da gücünün ulaşamadığı yerler var. şimdi bu halef atamasının sebebine gelince. juha bach'ın quincy gücünün bile "complete" quincy gücü olmadığını, yetersiz kaldığı yerler olduğunu düşünürsek; ona kanla bağlı tüm quincy'lerin de güçlerinin safkan olmalarına rağmen o kadar tam olmadığını gösterir. bu da ilerideki bir savaşta shinigami'lere tekrar yenilmelerine sebebiyet verebilir. çünkü shinigami'ler de soul king'e kader zinciri ile bağlı olsalar da kendi güçlerini kalplerinden "the heart" alırlar. quincy'ler ise güçlerini kanlarına borçludurlar. bu durumda quincy'lerin "completed" olması için kanın kaynağının da complete olması gerekir. eğer quincy'lerin juha bach ile arasındaki bağ, juha bach'tan sonra uryuu ishida'ya; yani quincy'lerin iki parçasından birine geçerse kan bağı tamamlanacaktır.

-bu da şu manaya gelir, her ne kadar juha bach metodları kanlı ve iğrenç olsa da esasında quincy'lerin geleceğini her şeyin üstünde tutan, asıl amacı yıkım olmayan, tıpkı aizen gibi dünyaları yeniden kurmayı düşleyen birisidir. bu da onu yamamoto ile tam zıt yapar. juha bach düzene karşı, hiçbir şekilde sorgulanamayan, merhametsiz bir iken yamamoto düzenin çarklarından biri olan, kararlarına etki edilebilen ve nispeten daha merhametli birisidir. ikisi arasındaki tamamlayıcılık şuradadır ki yamamoto gotei 13'ün ruhu ve tarihi iken, juha bach'da quincy'lerin ruhu ve tarihidir. ancak ikisinin de ömrü kısıtlıdır. juha bach sonsuza dek yaşayabilecek olsaydı, bir halef atamasına gerek olmayacaktı. komamura'nın atasının söylediği "dünya yok olmayacak. sadece hakimi değişecek." sözleri ise dünyaların geri dönülmez bir yıkıma gitmediğini gösteriyor. son sayıda quincy'lerin seireitei'yi yok etmek yerine "replace" etmesi de "yıkım değil yeniden yapım" amacına paralel. ancak bir başka açıdan bakıldığında mevcut "tam olmama" seviyesinde juha bach'ın gücünün de tükeneceği bir nokta olabilir. bu da juha bach'ın dünya hükmünün yok olacağı manasına gelir. en nihayetinde quincy gücü tamamlandığı zaman, juha bach'ın da gücünün tamamlanacağı ve geçici olarak bıraktığı tahtı sonsuza dek tekrar alacağı bir sürecin parçalarını izliyor olabiliriz. juha bach'ın amacının ne olduğu aynı zamanda bize ortak düşmanın kim olduğunu da anlatacaktır. tabii mangada işler bahsettiğim kadar düz ilerlemeyecek, haschwalth faktörü bile işleri kendi başına yeterince karıştıracaktır.

-şimdi quincy'lerin güçlerinin diğer etkilerine bakalım. öncelikle aizen, hogyoku ve hollowlaştırma aşamasını tekrar incelemek lazım. birincisi ne dersek diyelim bu 1 kişi 1 cisim 1 terim hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. aizen'in geçmişi karanlık, hogyoku'nun işlevi karanlık ve hollowlaştırma da tamamen aydınlanmış değil. aizen'in ölümsüz bir "shinigami" hogyoku'nun ise yok edilemez bir taş olduğunu düşünürsek bu ikili hikayeye mutlaka bir yerinden dahil olacaktır. ve bu süreçte tüm bildiklerimizi alaşağı edeceklerdir.

-bazı problemler vardır, bir noktadan kavradığınız zaman sökülür gelir. bu üçlünün sökülme yeri de tek noktada duruyor: urahara. urahara şimdiye kadar ne hogyoku, ne aizen ne de hollowfication hakkında hiçbir kelime etmedi. bu konularda ne duyduysak aizen'in ağzından duyduk. ancak bu duyduklarımızın neredeyse tamamına yakını yanlıştı. çünkü aizen'in içinde hogyoku ile göründüğü deicide mini arc'ı tamamiyle her şeye muktedir aizen'in hiçbir şeye mukabil olamayışını kendine tema edinmiştir. "high and mighty" aizen hogyoku'nun kendi iradesine sahip olduğunu tespit etmiş olsa da urahara'nın "hogyoku ile birleşmiş olma" durumunu kabul etmemiş, hogyoku'ya boyun eğdirdiğini düşünmüş ve sonunda yanılmıştır. urahara'ya göre en sonunda hogyoku aizen'i reddetmiş olsa da, gerek ichigo'nun aizen hakkında vardığı kanı, gerekse hogyoku hakkında birbirlerini tutmayan bazı şeyler şu an aizen ile hogyoku'nun ilişkisinin farklı bir boyutta devam ettiğine işaret ediyor.

-öncelikle şunu belirtmek lazım ki aizen ile ichigo aynı yolu farklı başlangıç noktaları üzerinden fethediyor. aizen bir shinigami olarak shinigami/hollow barajını çatlatmakta usta hogyoku'yu kendine rehber edinse de bu hollowlaştırma mevzusunda quincy parmağının da olduğunu görüyoruz. final arc'ta urahara konuşmaya devam ettikçe daha fazla şey öğreneceğiz. şimdilik final arc'ta bize söylediği şu. bir hollowlaştırma deneğinin yok olmasını engellemek için insan ve quincy gücünden dozunda da olsa kullanmak gerekiyor. farklı zıtları bir ruha işleyerek ruhun birden fazla özelliğe (hollow,human,shinigami,quincy) sahip olması sağlanabiliyor. elimizde bu zamana dek aizen ve quincy'ler hakkında hiçbir ilişki yokken, masaki mini-arc sayesinde aizen'in deneylerinde quincy etkisi bulunduğunu da öğreniyoruz. bu da bizi tekrar aizen'in deicide başlamadan önce ichigo'ya söylediği söze getiriyor. "seni doğduğundan beri biliyordum."

-şimdi gelelim aizen hogyoku ilişkisinin ne yönlere gidebileceğine. öncelikle şunu hemen söylemek lazım. aizen hogyoku'yu ele geçirdiğinde araştırma&geliştirme hogyoku'nun uyanması için 4 aylık bir süre vermişti. ancak aizen hogyoku'yu ani uyandırma kabiliyetine sahip olduğu için savaş 4 ay sonra değil 1 ay sonra derhal başladı ve aizen'in mühürlenmesiyle son buldu. urahara hogyoku'nun aizen ile yollarını ayırdığını söylese de bunun doğru olmadığını aizen'i hayatta tutmasından ve bir shinigami'nin kalbini temsil eden zanpakto'sunu ondan almasından biliyoruz. yani birliktelikleri devam ediyordu ve ayrıca aizen hogyoku ile birlikte mühürlendi! yani hogyoku'nun tam uyanışı için geçen süre fullbring arc'ın başlangıcından önce geçen 17 aylık sürenin içinde yer alıyor ve hogyoku tam uyanışını aizen ile, aizen sayesinde gerçekleştiriyordu. bunun etkilerini henüz tam olarak göremesek de, quincy istilasında kendisini ziyarete gelen juha bach'ın zaman algısını bozabilmesi bu konuda bir ipucu. yani soul king olmaya giden yolda aslında aizen de tıpkı ichigo gibi hollow dönemini kapattı, quincy dönemine başlıyor. ve eğer geri dönme fırsatı olursa dönüşü çok daha muhteşem olacak.

-madalyonun öbür tarafına, ichigo'ya bakalım ve yazıyı sonlandıralım zira tıkanıyorum. ichigo'nun gücünü şimdi tek cümleye sığdırmaya çalışacağım. shinigami baba ve shinigami ruhu üstüne kurulmuş bir hollow tarafından lekelenmiş quincy bir annenin yaşayan insan çocuğu. off nasıl karışık. babasından shinigami, annesinden hollow ve quincy güçlerini alıyor. annesi hollow saldırısına uğramış olduğu için de human (fullbring) gücüne sahip oluyor. yani ichigo evrendeki her çeşit güce sahip biri ve hepsinde sırayla ustalaşmakta olan biri (içgüdüsel olarak ustalaşımdan bahsediyorum). yapı olarak soul king ile aynı yapıya sahip bir çocuk. yani soul king'in alternatifi ve yeni bir düzen kurabilecek biri. yeni bir düzen lafının tanıdık gelmesi lazım. tam olarak aizen'in amacı olan şey bu. aizen soul society'e çocuğu koyup elde hogyoku ile kaçarken ukitake'ye söylediği son sözleri hatırlatmalıyım.

"kimse yola dünyanın en tepesinden çıkmaz. ne sen, ne ben ne de tanrılar. ancak göktaht'ın katlanılmaz boşluğu artık sona eriyor. bundan sonra orada ben oturacağım"

-ve taataaam. bu sayı yayınlandıktan bir sekiz sonra nihayet tahtın asıl yerini görebiliyoruz. soul king sahiden de seireitei'nin yukarısında yaşamakta. yani taht sahiden de yukarıda. ve aizen'e göre taht boş durumda. soul king'i devirmek bir yana dursun onu tanımıyor bile. aizen gururlu bir shinigami ve istediği tek şey gökteki tahtın sahibi olmak. soul king koltuğuna oturmak. ve tam başarısız oldu derken çok değil, iki sene sonra o tahtı ve tahtın aşağısındaki her şeyi devirmek üzere sahneye kim atladı? bir quincy, juha bach. aizen de juha bach da farklı konumlardan farklı yöntemlerle dünyalara hakim olmak istiyorlar. farklı ırkların, farklı güçlerin aynı amaca dair çıktıkları yollar bir noktada kesişiyor ve tüm bu yolların kesişiminde lider olmayı istemeyen ancak lider olmayı hak eden bir çocuk duruyor. kurosaki ichigo.

--

sonuç olarak, benim gibi fazla kitap okumayan, insan psikolojisinden çakmayan, batı veya doğu kültürleri konusunda bilgisiz ve mitolojiyle zerre ilgilenmeyen benim gibi düz bir adam için bile bleach göründüğünden son derece derin bir seri . anlatımı çok daha ağır ve kuvvetli, mitlerini naruto'daki gibi doğrudan kes-yapıştır yapmamış ve mangayı one piece gibi bir freakshow'a dönüştürmemiş durumda. uzun kılıçların ve büyük patlamaların altında yatan yer yer duygu yüklü ye yer derin bir hikaye mevcut ve final arc ilerledikçe manganın genelinden memnun olan okuyucu sayısı gitgide artıyor. bu incelemem genelde quincy ağırlıklı oldu ve fullbring vb konulara henüz giremedim(zaten yer yer beni aşıyor). tamamıyla kendi kişisel görüşlerimi yansıttım. iyi okumalar.

(sadecegunlukseyleryazicam - 12 Ağustos 2013 13:49)

zaraki kenpachi'yi düşünürken birden bir konuda aymama neden olmuş seri...

--- spoiler ---

ulan koskoca ss'de evli barklı kaptan yok... bi ara byakuya evliymiş, onun da karısı ölmüş, çocuğu yok. oysa öte yandan bakınca zaraki kenpachi senelerce çocuk büyütmüş ya lan... yani zavallı minik yachiru'yu almış, baba olmuş ona, büyütmüş, hatta muhtemelen kılıç kullanmayı öğretmiş. yachiru evladı lan bu adamın kim yapar bunu? zaraki "baba" yani aslında. zalim, korkunç, sevimsiz zaraki kenpachi, bir çocuğun sorumluluğunu, o yoklukta, o sefillikle alacak kadar "baba"...

reyizlik bi yana, zaraki'nin içinde yatan aile babalığı öte yana... ne adamsın be taichou!!

--- spoiler ---

(gizucuk - 11 Nisan 2014 17:46)

--- manga 593 ---

mayurinin sharinganı varmış onu öğrendik. hem de baya iyi kullanıyo sanki.

(bkz: izanami)
(bkz: izanagi)

--- spoiler ---

(eksantirik milli - 20 Ağustos 2014 17:44)

--- spoiler ---

mayuri'ye seireitei'nin anahtarını verip çekilmeleri gerek diğerlerinin. adam tek başına herkesin götünü kurtarıyor kaç sayıdır.

--- spoiler ---

(gizucuk - 10 Eylül 2014 15:21)

--- spoiler ---

bırakmadı ya la sandalyeyi. seke seke geldi o sandalyeyle

yerim

--- spoiler ---

(otaku olacakken fangirl olan kiz - 28 Mart 2015 01:22)

studio pierrot tarafından yapılmakta olan yeni bir anime. şu ana kadar 8 bölümü çıktı. örnek olarak animenfo'yu verecek olursam, şayet şu anki yapısını koruyabilirse anime'ler arasında ilk 20'yi zorlayabilecek özelliklere sahip. ancak seriyi naruto gibi 100 küsürlü bölümlere taşıyabilirler mi bilemiyorum. serinin konusunun daha da derinleşebilecek altyapıya sahip olduğunu söylemekte yarar var.

konusunu anlatabilmem için öncelikle ilk bölümü anlatmam gerekiyor. şayet bu anime'ye kesin olarak başlayacak olan varsa yazacaklarımı esgeçebilir, ancak önce biraz bilgi edineyim diyorsanız da okumaya devam edebilirsiniz.

kahramanımız kurosaki ichigo 15 yaşında bir lise öğrencisidir. babası hastanede çalışan ichigo'nun bir özelliği de ruhları görebilmesi ve onlarla konuşabilmesidir. aynı şekilde ichigo'nun kız kardeşi de ruhları görebiliyor, ama ruhların varlığını reddediyor^*. ichigo'nun yolu bir hollow'un saldırısı sırasında, bir shinigami (soul reaper; ruh biçici) olan kuchiki ruika ile kesişir. güçlü ruhu yüzünden hollow'ların kendisini aradığını öğrenen ichigo, ruika ile hollow savaşırken araya girer, ancak hollow'un ichigo'yu öldürmesini istemeyen ruika, hollow'un darbesini karşılar, ama ağır yaralanır. ruika yaralandıktan sonra hollow'u öldürmenin tek yolu, ruika'nın shinigami güçlerini kahramanımız kurosaki ichigo'ya geçirmesidir. seri de zaten kurosaki ichigo'nun bir shinigami olduktan sonraki hayatını anlatıyor.

şimdi burada ek bilgi vermem gerekiyor. olaylar günümüzde, bizim yaşadığımız dünyada geçiyor. ancak bu dünyada iki tur ruh var (belki bizimkinde de, kimbilir?), bunları iyi ruhlar ve kötü ruhlar (hollow) olarak ayırabiliriz. shinigami'lerin amacı da gezerek bu ruhları, ruhların huzur içinde varlıklarını sürdürdükleri soul society'e (cennet?) göndermek. bazı insanlar öldükten sonra ruhlarına, içlerindeki güçlü intikam ya da üzüntü yüzünden konso (shinigami'lerin yaptığı soul society'e gönderme ritüeli) uygulanması zordur, bu yüzden dünyada yalnız kalırlar. ardından ya bu güçlü hisleri yüzünden kendi kendilerine, ya da diğer hollow'ların kendilerini yemeleri üzerine bir hollow'a dönüşürler. diğer bir deyişle; hollowların hepsi aslında insandı, bir zamanlar.

(faervian - 29 Kasım 2004 18:45)

--- spoiler ---
su ana kadar fight club olsun usual suspects olsun ne biliyim mulholland dr olsun hertürlü sonu g.t edici film izledim ama hiçbir karakter beni ayzentayçonun^* soul society e yaptıkları kadar dumura uğratmadı. çizenlerin ellerinden öpüyorum.
--- spoiler ---

(apucukuaa - 10 Mart 2006 21:35)