ozellikle picard'in 2. hayatini yasadigi "the inner light", lore ve data'nin surukledigi harika action "descent part 1&2", riker'in^* oyunculugun sinirlarini zorladigi "frame of mind" ve worf'un uzay-zaman gerceklikleri^* arasinda gidip geldigi "parallels" bolumleriyle hayatima damgasini vurmu$ e$siz dizi.
(bkz: yillarimi verdim)

(spacetimereality - 17 Nisan 2002 04:01)

birçokları için ilk star trek dizisidir. öyledir de...
edit: tek demedim bak ilk dedim ccc janeway reyiz ccc

(kofteburger - 19 Ocak 2008 21:55)

açık ara star trek'in en iyi serisi.

eski topraklar kirk, spock, mccoy, sulu, uhura, scotty, chekov onların ilk göz ağrıları olduğundan original series'e daha bir bağlıdır, ama gözümde star trek'in en iyi serisidir.

(sozlukte bulunmayan kelime - 28 Ocak 2010 03:58)

benim için en can acıtan tarafı will wheaton.. şimdi ben bu adamı big bang theory'deki misafir oyunculuğu ile tanıdım, sonra da bu next generation'a başladım. ama hangi rolü oynadığını bilmediğim için ilk on bölüm kadar "nerde lan bu will herifi" diye merak ederek geçirdim. sonra imdb sayfasına baktığımda jeton düştü.. dizi yirmi sene önce olduğuna göre will bu dizide çocuk yaşta olmalıydı ve güvertedeki çocuk karakter wesley, will'in ta kendisiydi.. ama işte garip olan şu ki adamın çocukluğuyla bbt'de gördüğümüz hali arasında dağlar kadar fark var. andırmıyor bile bugünkü halini. burada gördüğüm çocuk yumurta gibi, gayet düzgün hatlı ve ilerisi için umut verici, epey yakışıklı olacağını tahmin edeceğin biriyken bugünkü hali yandan yemiş tipsizlik abidesi.. işte bu beni üzüyor diziyi seyrederken.

hatta dizinin bi bölümünde wesley bi anlığına on sene yaşlanıyor ve yaşlı halini başka bi oyuncuya oynatırken gayet yakışıklı, yapılı bi oyuncuyu seçmişler. yani diziyi yapanlar da will ileride güzel bi adam olacak sanmışlar. ama işte olmamış.

şu an dördüncü sezondayım, will artık ergenliği tamamen aşmak üzere, çok hafif tipsizlik emareleri belirdi ama hala bugünkü halinden uzak. çocuğun gitgide tipsizleşeceğini bilmek ve bunu seyretmek çok üzücü lan. dizinin en acıklı tarafı bu.

(brick top - 1 Aralık 2010 01:41)

star trek serisini geç keşfetmiş biri olarak bitirme şerefine nail olduğum bir başka star trek dizisidir.tos ve voyager dan sonra başladım izlemeyede kardeşim gemi dizaynları oydu buydu güzelde mekikler ne öyle ya? bildiğin kibrit kutusu.voyager da delta flyer la adam akıllı tasarımı olan bi mekik gördüm. tek bok atabileceğim konu zaten mekik tasarımları.onun dışında izlediğim diğer iki star trek dizisi kadar mükemmel bir dizidir.

(reseoz - 23 Mayıs 2011 01:35)

iddia ediyorum, eğer bu ekiple, 90 başı teknoloji ile değil de şimdiki teknoloji ile bu seri çekilseydi, ortalığı skip atardı.

millet gidip warp bobini tasarlamaya bile kasabilirdi :p

(sozlukte bulunmayan kelime - 23 Temmuz 2011 02:52)

(bkz: where no one has gone before)

--- spoiler ---

bu dizinin en sevdiğim bölümü budur. biz daha mars'a gidecek miyiz, gidemeyecek miyiz diye düşünürken adamlar kazara evrenin sınırına dayanmış. kaptan yardım sinyali gönderelim diyor. la forge da bunun 151 yıl alacağını söylüyor. tam yusufluk bir durum. geminin ulaştığı hıza ve aldığı şekle bakarsanız, geminin mucizevi şekilde kendini enerjiye dönüştürmeden ışık hızının kat kat üzerine çıktığını görebilirsiniz. 300 yıl sonra olsa dahi insanlık o hızlara rahatça ulaşabildiği vakit, samanyolu'nun öteki ucu komşu kapısı gibi olur.

--- spoiler ---

bi de bir tane daha sevdiğim var. ismini bilimiyorum.

--- spoiler ---

bu bölümde gemi böyle bol asteroidli bir bölgeden geçerken gözleri parıldayan küçük metal parçalara ilişiyor. parçalardan en büyüğünü gemiye ışınlıyorlar. bu parçanın üzerinde kırmızı harflerle nasa yazıyor. evet, bildiğiniz nasa. adamlar iki saat oturup bunun ne olabileceğini sorguluyorlar. tam uçmuşlar. nasa lan bu, federasyonun atası gibi bir şey. geçmişten kopmuş bu adamlar. işte o an farkettim ki bugün yaptığımız çalışmaların, savaşların, mücadelelerin 300 küsür yıl sonra yıldızlara dokunduğumuzda hiç bir anlam ifade etmediğini.

--- spoiler ---

q'yu ayrı severim.

son edit: can cekisen sanat ve zx sağ olsun. bölüm adı, the royale imiş.

(funkwerkz - 25 Temmuz 2011 12:54)

darmok isimli bölümüyle, "bilim kurgu nedir" dersi verir...

-darmok and jalad, at tanagra!

(anafor - 9 Eylül 2011 15:52)

ilk olarak interstar'da, sonra ise tgrt'de izledim. son olarak tüm bölümlerini izlemeyi henüz bitirdim. aradan 20 küsür sene geçmesine ve bazı bölümleri ezbere bilmeme rağmen halen heyecan uyandıran dizidir. sadece dizi değil baş yapıttır. senaryosu o kadar kuvvetli ve mantıklı ki en azından dizide kullanılan teknoloji "ya bu da neymiş, olur mu öyle şey" dedirtmiyor. evet arada ufak teknolojik saçmalıklar görünse de bunları bulmak için cihazları vs tek tek analiz etmeniz gerek. dizide görülen birçok teknolojik aletin (tablet bilgisayar, dokunmatik ekran, sesli komut vs) günümüzde sıradan cihazlar olduğunu görünce ileri görüşlülüğü takdir etmemek elde değil. böyle diyoruz ama bundan 200-300 yıl sonra hakikaten durum böyle mi olur bilemiyoruz.

sıradan bir bilim kurgu dizi olmamasının sebebi ise her bölümde ayrı bir sosyal konuyu ele alması, mesaj vermesidir. bunu yaparken de ne sosyal açıdan ne de teknik açıdan izleyiciyi boğmaktadır. bu başrol oyuncusu buna bir şey olmaz diye düşündürtmedi hiçbir zaman. her zaman sürprizlere açıktı dizi. aşk, nefret, gözyaşı, ölüm vs hepsi vardı. gene roddenberry bu dengeyi çok iyi kurmuştu. fakat kendisinin ölümünden sonra dizide biraz saçmalamalar olmuş. en azından son bölümlere doğru gelirken artık heyecan vermiyordu birkaç bölüm dışında. son demişken, dizinin son bölümü hakikaten çok güzeldi. ilk sezonun neredeyse ilk yarısında senaryo, efektler ve diyaloglar açısından acemilik görünmekteydi. öyle ki kimi bölümler akıcı giderken birden sona geliyordu sanki süremiz doldu hadi bir şekilde sona bağlayalım der gibi. her şeye rağmen dizi candır, teknolojik birçok konuda şahsıma fikirler vermiştir. diğer star trek dizilerini izlemek istemiyorum bunun büyüsü bozulmasın diye.

(turcino - 11 Kasım 2011 11:11)

--- spoiler ---

bu dizi, yedinci sezondaki pegasus isimli bölümünde, federasyon gemilerinin neden görünmezlik kalkanı kullanmadığını açıklamıştır. hikayeye göre, 80 yıl önce romulanlarla yapılan anlaşmaya göre federasyon, görünmezlik kalkanı teknolojisi üretmekten veya gemilerine yüklemekten men edilmiştir. hatta aynı bölümde, gizlice görünmezlik kalkanı üreten ekibin başındaki amiral tutuklanmıştır.

--- spoiler ---

(harzem - 4 Mart 2012 20:29)

en sevdiğim dizilerden biri. 25 sene geçmiş hala sıkılmadan izlenebiliyor. yalnız başlarından geçen bazı olayları federasyona nasıl raporladıklarını cidden merak ediyorum.

--- spoiler ---

- denizanası gibi dev uzaylılar gördük, böyle boşlukta salınıyor... sonra evrenin sınırına ulaştık, bir günde gittik geldik, bir şey yoktu valla... bir de geçen sherlock holmes karakterlerinden biri hologram güvertesinden kaçtı...
+ picard bak doğruyu söyle, güvertelerden birinde kokain mi yetiştiriyorsunuz?
- mark twain de geldi gemiye geçmişten.
+ ne diyim, allah belanızı vermese bari.

--- spoiler ---

(gri balikcil - 29 Haziran 2012 16:59)

manyaklık belirtisi olmasın ama, bu diziyi 7 yıldır neredeyse bitmesin diye damlalıkla enjekte ederek izlemeye çalışıyordum. birkaç ay önce tüm bölümlerini malesef izleyip bitirdim ve o günden beri izleyecek dizi sıkıntısı çekiyorum. bir star trek seveni olarak, ilk 3 bölümünü izlediğim ds9'a bile elim gitmiyor, o derece...

(anafor - 8 Temmuz 2012 05:30)

battlestar galactica, deep space nine, voyager gibi surekli giden bir hikayesi olamsa da sezon icinde ufak hikayelerden olusan ve hatta bir bolumde olmus bir olayin sonucunun sonraki sezonda da gorebilecegimiz mukemmel bilimkurgu yapimidir. karakter iliskileri icin ise ornek muhtesem bir ornek teskil edebilir. en basitinden jean luc picardin dizinin basindaki hali ile sonuna dogru gelismesi, sarekli iliski, inner light durumu vb vardir.
bir hikaye akisini surekli takip eden dizilerden sonradan herhangi bir bolum acip izlemek zorken, tng soz konusu oldugunda istenilen bolum aiclip keyif yapilir, super olur. finali ise 7 sezon boyunca olusmus ekip kimyasinin bir sonucudur. voyager gibi bombos ve aksiyon soslu degildir.

(dirk pitt - 8 Ağustos 2012 20:18)

3 ay önce comic expo fuarında star trek: the next generation adına 25. yıl forumu düzenlenmiş. bir dizi için koca bir salon seyirci dolmuş. (tabi asla -sadece bir dizi- olamaz..) üstelik üstünden 25 yıllık bir zaman geçmesine rağmen. muazzam bir olay. ben de oturdum izledim bu forumu. 7 sezonluk bir diziyi bitirdikten sonra o forumu dinlemek bende farklı duygular uyandırdı. video'nun sonlarına doğru da hoş bir süpriz, izleyenleri beklemektedir -)

"asla düşünmediğin seçeneklere açık olmak.." next generetion'un özü..

http://www.youtube.com/watch?v=0wftv5tnjug

(personal reflection - 15 Ağustos 2012 00:16)

twitter'da parodi sekizinci sezon parodileri yazan bir hesap var. diziyi bilen ve sevenlere durduk yere kahkaha attırma garantiliymiş.

"riker is stranded with a woman who communicates solely through martial arts. beverly can cure any malady in the galaxy except baldness."

"a planet of sinister alien vintners try to ferment picard. riker challenges the ladies of deck 6 to a massive game of "dare or dare."

"barclay accidentally locks himself in riker's room, hides under the bed. huge mistake."

"the warp core dries up because someone (barclay) left the cap off overnight."

https://twitter.com/tng_s8

(hassas tenlerin sevgilisi - 3 Ekim 2012 22:04)

teorik olarak bagirsaktaki boka transporter ile kilitlenip "beam etmenin" mumkun oldugu dizi. ama "arap transporter'i bol buldu" demesinler. ota boka transporter da kullanilmaz simdi. chief o'brian'in da i$i basindan a$kin zaten.

(make the world go away - 28 Mayıs 2013 21:38)

restore edilmesi vesilesiyle izlemeye basladıgım ve 3. sezonun ortasında oldugum super dizi. hardcore sci-fi tarzının yanında cok ilginç fütüristik fikirler, filozofik temalarıda işliyor. bunları izledikten sonra jj abrams kızmasın ama reboot star trek filmleri pek cocukca kalıyor.

(thorinoakenshield - 15 Ağustos 2013 21:34)

insanlık tarihinde yapılmış en iyi dizi. tamamen subjektif bir değerlendirme tabii ki.

(spacetimereality - 15 Ağustos 2013 21:50)

empati kurma konusunda çok yardımcı olabilen bir dizi. en çok sevdiğim yanlarından biri de bu sanırım.

--- spoiler ---

mesela bir bölümde kadınların erkeklerden daha güçlü ve üstün olduğu bir gezegene giderler. roller tamamen değişmiştir ve bu da size kadın olarak bile öğretilmiş rolleri nasıl kanıksayıp sorgulamadan kabullendiğinizi gösterir. başka bir bölümde bütün bireyleri çift cinsiyetli olduğu ve belli bir cinse meyil edenlerin hor görüldüğü bir toplumla karşılaşırlar, orada bir anlamda hetero olmak ayıptır. başka bir bölümde 60 yaşındakilerin törensel bir şekilde öldürüldüğü bir toplumla karşılaşırız. o bölümün kahramanının kaderini kabullenmekte zorlanırız.

--- spoiler ---

yani normalde hiç üzerinde düşünmediğimiz, düşünmeyi aklımıza dahi getirmediğimiz konular karşımıza çıkar ve ilk defa başkasının açısından bakma şansımız olur. en azından oldukça genç yaşlarda izleme şansı bulduğum için benim açımdan böyle oldu. bence gelmiş geçmiş en kıymetli yapımlardan biridir bu yönüyle.

(gri balikcil - 15 Ocak 2015 18:47)

lisede okuldan gelir gelmez televizyona yapismama sebep olan, tgrt'nin nasil olup da gosterebilmis olduguna hala akil sir erdiremedigim dizi.

(kenshin d - 11 Kasım 2004 11:11)