The House Bunny (~ La casa de las conejitas) ' Filminin Konusu : Shelly (Anna Faris) Playboy köşkünden atılana dek dertsiz, kaygısız bir hayat yaşamaktadır. Hiçbir gidecek yeri olmayan Shelly'nin kaderi onu kız öğrenci birliği olan Zeta Alpha Zeta'ya sürükler. Ancak bu asosyal kızlar sözleşmeyi imzamazlarsa evlerini düzenbaz Phi Iota Mu grubuna kaptıracaklardır. Kızlar, evi kaybetmemek için de erkekler ve makyaj hakkında usta olan Shelly'e bel bağlarlar. Aynı zamanda Alpha Zeta grubu Shelly'e kişiliğini geliştirmek adına yardım ederler. Bu kombinasyon kızları rol yapmak, taklit etmekten uzaklaştırıp kendi kişikliklerini kazanmalarını sağlar.
Just Friends(2005)(6,2-95591)
What's Your Number?(2011)(6,1-66939)
The Hot Chick(2002)(5,5-84179)
My Super Ex-Girlfriend(2006)(5,1-58553)
the playboy mansion'da yaşamakta olan shelly*'nin yaşı gereği evden atılması üzerine başına gelenleri anlatan film. evden atıldıktan sonra zeta alpha zeta adlı bir üniversite grubuna/klübüne yardım etmeye başlar ve olaylar gelişir.(bkz: http://www.apple.com/…/sony_pictures/thehousebunny/)
(sargonnas - 25 Nisan 2008 20:03)
klasik aptal taş sarışınla, güzel ama belli etmeyen zeki inek kız arasındaki karşılıklı bilgi alışverişini temel edinmiş amerikan gençlik filmi. bu aptal sarışın kızımız hayat dersleri edinir büyük ihtimal, görgü adap öğrenir, azcık genel kültürü artar, öte yandan aslında gayet güzel olan, (bu da bariz belli olan) ama nedense ezik zavallı rolü oynayan kızımız da sarışın arkadaşından edindiği bilgiler doğrultusunda giderek taşlaşır falan filan...komik ve aptal işte..
(666irem999 - 25 Nisan 2008 20:23)
yapımcılarından biri adam sandler olduğu halde vasat olmaya bile zor ulaşıcak olan film. klasik konu çirkin kızların güzelleşmesi, sorority- fraternity geyikleri falan filan. anna faris'in vücudu da taşmış ha bu arada.
(venus - 22 Kasım 2008 18:15)
aslında vasatın üstünde bir film şöyle arkana yaslanılıp eğlenmek için izlenirse çok keyifli geçebiliyor zaman in bruges gibi filmi izleyip seven bu filmi iki kere sever onu söyleyeyim..günlük konuşmalara dayalı amerikan argosunu ve/veya amerikan ağzını da içinde bir parça oray eğin yatan herkes sevicektirben gayet eğlendim
(demlikposet - 2 Aralık 2008 10:31)
emma stone gibi guzel bir kızcagızı tanımamızı saglamıs film.benim espiri anlayısım mi digerlerinden farklı bilmiyorum ben begendim bu filmi.ozellikle;--- spoiler ---polis memuru'nun blow(ing uflemek yada sakso cekmek) deyip alkol testi yapmak isterken anna faris'in sakso cekmeye calısması beni yerlere yatırdı.--- spoiler ---
(lenyo - 3 Aralık 2008 01:03)
anna faris'in iyi bir oyuncu oldugunu tekrar gordugumuz film. fazla beklentiye girmeden, keyifle izleniyor.
(quaid - 3 Aralık 2008 16:10)
daha once superbadde gorup begendigimiz emma stone ile tekrar karşılaşmamıza vesile olan vasat film
(sturmgeist - 31 Aralık 2008 18:34)
tipik klişe aptal sarışın filmi olsa da, sırf emma stone** için bile izlenebilir bir film. ayrıca bazı diyalogları gerçekten yerlere yatıran filmdir.--- spoiler ---kötü kızımız zeta kızlarının* standına yaklaşır:ashley*: excuse me?***carrie mae: why, did you fart??*--- spoiler ------ spoiler ---shelly, polis memuruna sakso çekmeye teşebbüsten nezarethaneye girer. içerde fahişelerle arasında şöyle bir diyalog geçer:shelly: you should really go for more natural look, all that heavy makeup just hides your beauty.fahişe: i'm a dude!*--- spoiler ---
(ozan the wise - 7 Mart 2009 19:12)
bazı sahnelerinde gülmekten yerlere yatıran anne faris'in başrolünde olduğu film. --- spoiler ---shelly, oliver ile ilk kez akşam yemeğine gidecektir. marilyn monroe tarzı bir kıyafet giyer ve oliver onu almaya geldiğinde para kaybettim ayağıyla duman çıkan kanalizasyon kapağına gider. tam şov yapacakken bağırmaya başlar. çünkü çıkan duman çok sıcaktır ve bacakları yanmıştır. http://www.imdb.com/media/rm658872320/nm0000054 (marilyn monre)http://www.imdb.com/media/rm3740767232/tt0852713 (anne faris) --- spoiler ---
(plastik turambar - 7 Haziran 2009 10:25)
keyifli vakit gecirten, hayati her daim dolu, her daim ciddi yasayanlari depresyona sokan, her filmden mesaj almayi bekleyenleri dunyanin en buyuk hayal kirikligina ugratan film. hayir anlamiyorum, su filmi de mesaj almak icin mi izliyorsunuz ya? her film mesaj icermeli, olmadi guncel bir konuyu ele almali, drama icermeli. bunu diyen adam da eksi'de yazar. kardesim, forumlara gitmek yerine buraya geldiysen, geyigin tadini da cikarmayi bilmen lazim. tamam, her saniye geyik yasamana gerek yok ama playboy mansion, sorority, populerlik, vb. icerikli genclik komedisi tadindaki filmin mesaj icermedigini soylemek de abes ya. hayir, dusunuyorum, eger mesaj iceriksiz diye bir filmi elestirecek bir yapin varsa, o zaman bunun onceden farkinda olman durumunda filmi de izlememen gerekir. simdi sen filmin ozetini okuyup, trailer'ini gorup, bunun hala mesaj icerebilecegini dusunup de mi izledin? o zaman zaten ben de burada kelime tuketmeyeyim sana. ha yok, bunu bilerek izlediysen, o zaman da entry girecegim diye yardirip su filmin sig oldugunu soyleme. cunku daha dvd'nin kabini eline alan bu filmin mesaj icermedigini bilir. neyse, durayim artik, gidip de mesaj kaygisiz baska bir film bulup su elektrigimi bosaltayim. haydi selametle.
(whoami - 4 Temmuz 2010 10:42)
Yorum Kaynak Link : the house bunny