Hasee Toh Phasee (~ She Smiles, She's Snared!) ' Filminin Konusu : Hikaye Mumbai'da geçiyor, kurnaz ve isyankar Meeta (Parineeti Chopra) ile afacan Nikhil (Sidharth Malhotra) her ikiside ailelerine ayak uydurmakta zorluk çekiyorlar. Meeta kız kardeşi Deeksha'nin düğününde kaçmak üzereyken Nikhil ile tanışır. Aynı gün Nikhil Meeta'nin kız kardeşi Karishma'ya aşık olur. Film sonra Nikhil ve Karishma'nin nişan gününe gidiyor. Karishma'nin zengin babası, Devesh Solanki Nikhil'i onaylamıyor çünkü onda hırs eksikliği görüyor. Nişan gününde Nikhil Karishma'ya bir söz verir, 7 gün içerisinde ona layık olduğunu ona kanıtlayacak.
Kapoor & Sons(2016)(7,7-19273)
Band Baaja Baaraat(2010)(7,2-13487)
Aashiqui 2(2013)(7,0-24144)
2 States(2014)(6,9-21392)
Ishaqzaade(2012)(6,6-6047)
Ek Villain(2014)(6,5-14489)
Daawat-e-Ishq(2014)(6,2-5020)
Humpty Sharma Ki Dulhania(2014)(6,0-9584)
Ladies vs. Ricky Bahl(2011)(6,0-7856)
Shuddh Desi Romance(2013)(5,8-5522)
Student of the Year(2012)(5,5-12204)
Baar Baar Dekho(2016)(5,3-5268)
(bkz: yılmaz morgül)
(delimine - 21 Ocak 2008 10:46)
bi de bunların kimseye çaktırmasa da kendi içinde** drama queenliğini yaşayan tipleri var ki tam evire çevire dövülmelik.. nasıl mı?mesela evde tek başına otururken romantik bi şarkı çalar, genelde winamp tanrısının işidir bu. depresif kızımız oturup hüngür hüngür ağlamaya başlar. peki neden? nedeni yok. aşk acısı çekmez, yalnız değildir, hatta güzel giden bi ilişkisi de olabilir. ama çok duygulanmıştır işte. şarkıdaki sözleri alır, geçmişinden en alakasız olayları çıkartır, onlara üzülüp ağlar. kesmez... uzun zamandır gitmediği bi yere gider ya da bi eşya görür dolabı açınca; bi bardak, bi küpe, bi herhangi bir şey; "biz bunu zamanında bilmemkimle beraberken almıştık/buraya onunla gitmiştik ama şimdi o hayatımda yok ühühühüh." ulan gerizekalı, herifi sen çıkartmışsın hayatından, e şu zamana kadar eksikliğini de hiç hissetmemişsin. ne bu saçmalıklar?eskiden sosyal kelebekken bu kişimiz bi anda ve kötü bi olay sonucunda o beraberken çok eğlendiği ama canı sıkkınken yanında olmayan arkadaşları tek kalemde silmiştir. yaptığı saçma mıdır, hayır. peki pişman mıdır, kesinlikle hayır. beş para etmez insanları yanında bulundurmaktansa onlardan uzak kalmayı tercih etmiştir. fakat eski resimlere bakınca oturup ağlar. hayır efendim, ağladığı o zamanlar ne kadar eğleniyodum şimdi hayat çok rutin değil. daha çok eski arkadaşlarımı özlüyorum gözyaşları bunlar. ah be salağım, ah be beyinsiz yaratığım...bazen evde oturmaktan sıkılır drama queenimiz. çok yalnızım, çok sıkılıyorum, yapacak bir şey yok.. e seni evde zorla tutan var mı, yok. dışarı çıkmak için paran var mı, var. yanına gidip konuşacak dostların da var. çalışacak kafaya da tecrübeye de sahipsin. asosyal değilsin, beceriksiz değilsin. eeee? çık, gez, dolaş, çalış, eğlen, kudur, gönüllü bişiler yap; seçenek çok, yeter ki çık o evden. ama olmaz. o zaman nasıl oturup delireceksin? kimseye göstermeden nasıl bunalım yapıp ağlayacaksın? burda da bitmez, devam eder. yavrucağımız insanların arasındayken o kadar neşeli, o kadar mutlu görünür - ve daha garibi öyle hisseder -ki, tek başına kalınca bi de bunun için üzülür. ben insanların içinde neşeli gibi görünüyorum ama aslında çok üzgünüm, üstelik onlar da bunu anlamıyorlar. ah be güzelim ah, nerden başlasam.. hadi diyelim biri senin üzgün olduğunu anladı ve sordu neyin var diye, ne cevap vereceksin? "benim hayatımda sorun yok, o yüzden ottan boktan nedenler uyduruyorum" mu? "ergenlik döneminde misin, manyak mısın?" diye sormazlar mı adama? "rahat mı batıyo lan?" demezler mi? sağlam bi dayak atıp kendine getirme önerisini sunmazlar mı? dengesiz, hasta ruhlu şey; kafam girsin lan senin depresyonuna!farklı ağızdan yazılmış gibi duran ama aslında aynı malın eklediği not : kimseyle alıp veremediğim yok, bunları kendimden biliyorum. peki hem bu kadar hakareti kendime edip, hem de sonra "ühühü kendi hayatımı kendim karartıyorum" diye utanmadan zırlayacak mıyım, büyük ihtimalle. kendimle çelişme konusunda dünya rekoru kırmaya doğru ilerliyor olsam da yazdım buraya ki, belki daha aklı başında bünyeler okuyup "ahaha bu hatun ne kadar malmış, ama bi dakka bazen ben de yapıyorum aynısını, bu kadar salak olmamalıyım" diye düşünüp vazgeçerler, bi nevi ayna tutmuş olurum belki. (araya giren şizofren not : bak bak, önce ukalalık yap, sonra da git kendine kız tekrar, sigigit len) neyse.. ben gidip accık daha "hayat çok boktan ühühü" ve "de get anlamsız depresiflik yapma" kısırdöngüsünde dolaşayım. hımpf..
(portakallikek - 23 Mart 2008 03:28)
gün görmemiş hakikatler ciltliklerinde kendisine "ömür törpüsü" veya "gönül tortusu" gibi karşılıklar bulmuş olgudur. radius'una giren yaşam birimlerinin enerjisiyle hayat sürdüğü, üç kol aralık mesafedeki her beşerde çağan ırmak etkisi yarattığı gözlemlenmektedir.ne zaman bir yerde why does it always rain on me çalınsa güçte bi dengesizlik hisseden bu canlı türü, drama tanrılarına savurduğu "hayat, beni neden yoruyorsun" duası ile ihtiyaç duyduğu manevi kudrete tekrar kavuşabilmektedir. bu tespihi yeterince çektiği zaman bi emily bronte ya da emily dickinson olacağını zanneden kraliçemiz belli bir yaşta izdivaç edip evinin kraliçesi olmayı seçer. (aşk olsun!)kurbanlarını ekseriyetle kankasına aşık olan erkekler ile sınıfta ağlayan kızın yanında bekleşen kızlardan seçer. bunlardan çaldığı enerjiyi ne yapacağını bilememezlikle uzayın derinliklerine sevk etmekte, bu yolla da galaksiler arası otoban yapımı çalışmaları için gereken enerjinin önemli bir miktarını tedarik etmektedirler.uzaylılarla konuştum, haberler iyi."zaman zaman içine düştüğümüz enerji kıtlığı sıkıntısını şimdilik drama queenlerin saçtığı zoltryx (yeşil halkın enerji atığına verdiği isim) sayesinde giderebiliyoruz", şeklinde beyanat verip "son drama queen ölene kadar dünyanızı istila etmeyi düşünmüyoruz" diyerek yüreklere su serptiler. (tu kaka dediğiniz drama queenler hayat kurtarıyor)"istila bizi teğet geçti" şeklinde demeç veren savunma bakanlığının ise uzak da olsa bir kriz ihtimalinde ihtiyaç duyulacak takviye zoltryx tedariği amacıyla ıssız adam project'i yürürlüğe soktuğu gelen bilgiler arasında.
(xifetotec - 25 Aralık 2008 10:17)
gerçek hayatın oscar'lık oyuncularıdır çoğu...
(atreju - 16 Mart 2009 03:29)
yaygin kaninin aksine bunlarin cogunlugu erkektir. inanmiyosaniz politika camiasina bi bakiniz efenim. avaz avaz bagiranlar mi istersiniz, duygu somurusu yapanlar mi, aglayanlar mi, yavsayanlar mi.... hersey bunlarin basina gelir, herkes bunlara kotuluk yapar, serefsizler bunlara takmistir, zaten gencken de hoca takmistir, hayatlarinda kotu giden hersey baskalarinin sucudur, onlar halbuki en asil duygunun insanlaridir evet. kirk katir mi kirk satir mi sahislaridir bunlar. uzak durmakta yemin billah fayda vardir. ananiz babaniz bile olsa kacin psikolojik sagliginizi kurtarin derim. dementordan beter kisiliklerdir zira.
(regina phalange - 16 Mart 2009 03:43)
(bkz: bülent arınç)
(gaip - 24 Aralık 2009 22:34)
bir ergenlik hastalığıdır.. bazılarının ergenliği ölene dek sürer..
(kitty in the city - 18 Mayıs 2010 00:38)
kendi icsel enerjisini yukseltmek icin -ana kaynaga baglanmayi bilmediginden- baskalarindan alacagi/emecegi enerjiye muhtac olan ve bunu yaparken de uygulanabilecek toplam 4 drama'dan birini, ikisini hatta abartip dordunu birden kullanan kisi (hatun) icin yapilabilecek tanimlama. erkekler icin de drama king kullanilabilir elbette rahatlikla.bu dramalar nedir derseniz $urda -her ne kadar yetersiz olsa da- mini bir ozeti bulunmakta;(bkz: insanın enerjisini emen insanlar/#16293868)bos bulunup, size uygulanmakta olan dramanin icine cekildiginizde/girdiginizde, ve bu guc mucadelesinden maglup olarak ayrildiginizda, kendinizi ici/ruhu/enerjisi cekilmis bir posa gibi hissetmeniz kacinilmazdir.mevzubahis dramalarin hepsinin uygulanisinda en temel motivasyon kaynagi, en onemli ortak nokta "ilgi(yi) cekmek" hadisesidir zaten(simdi boyle dusununce mesafe dramasiyla bile temelde ilgi cekmeye calistigimizi anlayabilir, oha falan olabiliriz*). belki de bu sebepledir ki; en ilgi manyagi olan insanlar, en bi kendi kendine yetmeyi beceremeyen ve bencilin onde gideni insanlar arasindan cikar. bu tip insanlarla gercek anlamda sevgi-merhamet-paylasim dolu ve bencillik disi bir iliski kurabilmeyi beklememek gerekir. amma ve lakin olayin/durumun/bu sacmaliklarin teshis ve tespit edilebilmesine kadar gecen surede olanlar olur.. zira bunlar oyle bir bakista anlasilabilecek kadar basit kurgularla kasiniza cikmamaktadir.. dahasi, karsinizdaki kisiye dair iyiniyetleriniz, neler oldugunu fark etmek konusunda gozunuze bir sis perdesi de cekmis olabilir.boyle durumlarda (ve hayatin genelinde de) yapilabilecek en iyi ve tek sey; katiksiz bir sevgi enerjisi-pozitiflik vb. seylerle dolu olmak, yargilamak-karsi saldiriya gecmek vb seylerden de uzak durmaktir.. $ansliysaniz (karsinizdaki kisi egosunu a$mayi becerip gercekleri gorme kapasitesine sahip biriyse) neler oldugunu ona da gosterip, bu drama illuzyonunu bi cirpida (evrensel gercek ve sevginin isigiyla) yok etmeyi de basarabilirsiniz.ve cok onemli bi ekleme daha yapmak istiyorum;- bunlar disinda, insanlar kendi kendilerinin de enerji vampiri oluyor olabilirler mi? (evet, zaten kendi enerjimizi tuketmemizi saglayan sey zihnimizdir.. bi dolu acabalar, kuskular, sorgulamalar, pismanliklar vb bi dolu gevezelikle dolu olan zihnimiz.. ana kaynaga baglanmamizin onundeki en buyuk engel.. kalbimizin sesini dinlememize engel olan, ahaha guldurme beni sacmliyosun resmen diyerek bizimle dalga gecen zihnimiz.. mevcut an'da yasamak yerine, gecmisin puslu hatiralar mekaninda veya gelecegin isiltili dusler mekaninda yasamamiza sebep olan, fiziken orda olsak bile ruhen orada olamamamiza sebep olan zihnimiz)p.s. uygulanan bu dramalara ait bilgilerin kaynagi, oldukca eski olup, mayalara ait elyazmalarindan alinmistir.
(morgan le fay - 23 Aralık 2010 18:56)
(bkz: centrum universalis)basina gelen herseyi abartarak hayatina heyecan katma cabasi icindeki kendi capinda saf, sefkat gosterilesi, niye bu tur yollara saptigi sorgulanasi insancik tanimi.
(anxiety - 12 Ocak 2003 02:53)
olayların kadini.
(atlantis - 12 Ocak 2003 03:09)
bi noktadan sonra zerrece çekilemeyen insan tipi.. trip değil bildiğin hastalık çizgisinde gezinen bi hayat.. kurabiye misali ağızda dağılan bi ruh hali..kadın erkek fark etmez.. dikkat çekmek için kendini paralayıp gününüzün/gecenizin/tatilinizin içine sıçar.. içten içe de "hıhh hadi bakalım ben söyleyeceğimi söyledim.. şimdi onlar düşünsün" hissiyatındadır.. komik olduğunun da farkında değildir.. böyle durumlarda "bi raat ol.. hadi kendine şurdan bi pipet al ve keyfine bak arkadaşım? ha koçuma!" demeni salık veririm.. ben söyleyemedim bari sen söyle güzel insan.. hı hı evet..
(bnl dgr - 16 Mayıs 2011 12:51)
herhangi bir hipotiroid hastasının içinde bulunduğu ruh halidir. ağlayarak uyanmak, kendini bahtsız hissetmek, saçlarını kesmek istemeyen kuaförde olay çıkarmak, yanlış gelmiş bir yemekte mekanı terketmek tipik drama queen özellikleri olabilir.
(prodigio - 16 Mayıs 2011 12:56)
isterse (zirlarsa) satranc tasina donusebilir.(bkz: transformers more than meets the eye)
(flexi - 10 Nisan 2012 08:42)
her drama queen attention whore değildir. hem attention whore hem drama queen olan kadın sayısı çok fazladır ama attention whore=drama queen diyemeyiz.
(beyteper canavari - 8 Temmuz 2012 16:57)
hayatına dramalar getirdiğiniz insanlara söylememeniz gerekendir.
(archidvx - 28 Ekim 2012 23:09)
hastalıkta, sağlıkta, mutlulukta, üzüntüde, iyi günde ve kötü günde her koşulda her şeyi abartmayı seven kişilik.
(candyline - 4 Nisan 2013 11:21)
queen denilmesine bakılmasın. bunun erkeği de olur kadını da. hepsi aynı mallıktalar.en büyük acıları bunlar yaşar. herkes aşık olur ama en büyük aşkı bunlar yaşamıştır. herkes sevgilisinden ayrılır ama bunlar daha bi ayrılırlar. herkes ana-babasıyla kavga eder, tartışır, bunlar birbirlerini bıçaklarlar. herkes hasta olur, bunlar hasta olunca ölürler. kendi kendilerine aşk-ı memnu'da yaşarlar, gossip girl'de yaşarlar. hiç olmadı küçük sırlar'da falan yaşarlar. angutlar.
(union of disjoint intervals - 26 Nisan 2013 01:32)
en dayanamadığım yönleri pireyi deve yapmalarıdır.hayatta her şeyin kendilerine karşı olduklarına inandıklarından olsa gerek, en küçük problem bile dramaya dönüşür.kendilerince ters gittiğini düşündükleri her durum için arayıp bıdı bıdı anlatmak sureti ile hayatınızı sömürürler.mesela en büyük sorunu fazla kiloları sebebi ile yıl sonu balosu için kıyafet bulamaması ya da, eşinin eve aldığı 3 vazodan birinin kendince çok zevksiz olması olabilir. günlerce de beyninizi yer ah o vazo ne çirkin napıcam ben yaaa diye.sizin hayatınız tepe taklak olmuştur ama bunun drama queen için önemi yoktur.yardımcı olmasını geçtim, bari rahat versin de kendi bunalımımı kendi içimde yaşayayım diyebilirsiniz ama bu mümkün değildir. nedense hayat hep ve sadece onun ayağına çelme takacaktır.
(jingle jingle dolasan kedi - 16 Eylül 2013 13:14)
hayat bu ablalar icin ne kadar da zor..arabesk ruhun ostrojenli damaridir bunlar. hayati getirdikleriyle yasamayi reddedip, bir tur mazosist savasa girerler. hayat tecrubeleri yerine peri masallarinin pesinden kosmayi tercih ederler. bonus olarak, entrika ve cetrefilli durumlari ozellikle sevenleri de vardir. hayati zor tarafindan, jalepenolu yasamak isterler. hayat, kafalarinda yazdiklari senaryoya en ufak bir revizyon bile yapsa hemen asik surata, acili kadina, hayat hep bana vuruyora baglarlar.hic kimsenin vazgecilmez olmadigi, kendileri dahil herkesin su bilmemkac milyarlik dunyada gayet ikame edilebilir oldugu gercegini siddetle ve katiyen gormezden gelirler.hayatin kendisini, icindeki farkli durumlari ve duygulari yasamak varken, neden annem? neden hem bizi hem kendini yoruyorsun?
(nikdediginnedirki - 25 Nisan 2014 04:43)
kokeni cok eskilere dayanan bir akimin savunucusu kimse. bu akim, eline igne batinca, dusup 100 yil uyuyan uyuyan guzel isimli prensesten sonra yayilmis, gunumuz prenseslerine kadar gelmistir. gunumuzde akimin savunuculari, her seyi bir trajedi gibi lanse etmeye çalismakta, bu yolla sevgi, sefkat, merhamet ve ilgi toplamayi ummaktadirlar. gerci evet, uyuyan guzelimiz igne batti diye, hayatindan 100 yil kaybetmis ve bunun yarattigi trajedi neticesinde yakisikli bir prens edinmistir. demek ki drama queen olmak ise yarayabilmektedir. gene de sorarim, 100 yil kaybetmeye deger miydi? (bkz: masal kahramanlarinin gercek yuzleri)
(tinca - 23 Şubat 2005 17:54)
Yorum Kaynak Link : drama queen