Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Ocak 2005 Çarşamba, Yapım Yılı : 2005
Türü                : Drama
Ülke                : ABD,İngiltere,Fransa,Japon
Yapımcı          :  Above All Things Inc. , Artist Film , Metro Tartan Distribution Ltd.
Yönetmen       : Asia Argento (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Laura Albert (IMDB)(ekşi),Asia Argento (IMDB)(ekşi),Alessandro Magania (IMDB)
Oyuncular      : Asia Argento (IMDB)(ekşi), Jimmy Bennett (IMDB)(ekşi), Kara Kemp (IMDB)(ekşi), Brent Almond (IMDB)(ekşi), David Dwyer (IMDB)(ekşi), Kip Pardue (IMDB), Jeremy Renner (IMDB)(ekşi), David Brian Alley (IMDB)(ekşi), Ornella Muti (IMDB), Dylan Sprouse (IMDB), Cole Sprouse (IMDB), Peter Fonda (IMDB), John Robinson (IMDB), Ben Foster (IMDB), Matt Schulze (IMDB), Marilyn Manson (IMDB), Jeremy Sisto (IMDB), Michael Pitt (IMDB), Russell Durham Comegys (IMDB), Katharine Franco (IMDB), Tim Armstrong (IMDB), Brian Paul (IMDB), Winona Ryder (IMDB), Chip Sickler (IMDB)

The Heart Is Deceitful Above All Things (~ Aldatan yürek) ' Filminin Konusu :
Cannes Film Festivali'nde 'Yönetmenlerin Gecesi' bölümünde gösterilen film, J.T. Leroy'un geçirdiği korkunç çocukluğu anlatan ve satış rekorları kırmış aynı isimli biyografiye sadık kalarak çekilmiş. Oyuncu kadrosu ile bile dudak uçuklatan film, koruyucu ailesinin yanında mutlu bir yaşamı olan 7 yaşındaki Jeremiah'ın, başı beladan kurtulmayan annesi Sarah (Asia Argento) tarafından geri alınması ile başlayan şok edici büyüme hikayesini anlatıyor. Uyuşturucu, alkol ve fahişeliği yaşamının doğal bir parçası olarak kabul etmiş Sarah, 7 yaşındaki oğlunu kısa zaman içinde işkence, tehdit, alkol ve esrar ile tanıştırır ve bir süre sonra oğlunu terk eder. Jeremiah annesinin elinden kurtulduğunda bu kez de katı hristiyan inançları ile disiplin uğruna çocuğun hayatını cehenneme çeviren büyükanne ve büyükbabası ile yaşamaya başlar (Peter Fonda, Ornella Muti). Jeremiah 3 yıl sonra annesi tarafından tekrar alınır ve herbiri birbirinden karanlık olan annesinin sevgilileri ile birlikte yaşamaya çalışır.


  • "alkım yayınları'nın iyi bir iş daha yapıp yayınladığı kitap. sarah 'nın izini sürmek isteyenlerin hatırına..."
  • "çoğu sahnede aşina olunan oyuncuların bulunduğu *****, asia argento'nun rol yapmayıp döktürdüğü film. rahatsız ediciliği tartışılamaz boyutta. alice doesn't live here anymore'un hardcore hali."
  • "çoktandır etmediğim kadar yerli yerinde, hissederek, amiyane tabirle ağzımı dolduran bir "orrospuçocuu", efendim bir "senninbenamınakoim" gibi laflar eşliğinde yarısında terkettiğim film."
  • "dogville bile bu filmin yanında ayşecikli hayat sevince güzel kıvamında kalır.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    alkım yayınları'nın iyi bir iş daha yapıp yayınladığı kitap. sarah 'nın izini sürmek isteyenlerin hatırına...


    (kaktus - 26 Eylül 2006 21:34)

  • comment image

    filmi için, eksik kalmış diyemeyeceğim, ama tamam olmuş da diyemediğim yapıt.
    atmosfer tamam, oyuncular iyi oturmuş...
    ama ne bileyim, belki onca pisliğin içinde şiirsellik aradığımdan.
    kitap başarmıştı çünkü bunu...

    âni edit: annesini sevmeyenler sakin bir zamanlarında seyretsinler...
    okumaktan sözetmiyorum bile...


    (kaktus - 28 Ocak 2007 23:03)

  • comment image

    izledikten sonra kendimle çelişmemi sağlamış film. önce filmi, yaşanmış gerçek bir öykü diye izledim; çocuğun hatta annenin bile yaşadıklarına içim acıdı. sonra herşeyin bir yalan olduğunu öğrendim; böyle bir anne-çocuğun aslında hiç olmadığına sevindim. önceleri sonuna kadar inandığım bir hayat öyküsü, aslında hiç yaşanmamış olduğunu öğrenmemle abartı gelmeye başladı. "bu kadar da abartılmaz ki" dedim kendi kendime. ama yalanı öğrenmeden önce içim acıyarak inanmıştım herşeye.

    itiraf etmem lazım ki herşeyin yalan olduğunu öğrendikten sonra jt leroy'un kitaplarını okumaktan da vazgeçtim. sanıyorum çirkin bir ruh hali bu benimki...


    (didaydidayday - 22 Kasım 2007 09:42)

  • comment image

    j.t. leroy'un bu kitabı okuyucuyu amerika'da geçen bir yol macerasının karanlık kalbine götürüyor. sürekli sevgili değiştiren bir anne ve onun kız kılığına sokup dükkanlardan hırsızlık yapmaya zorladığı yeniyetme oğlu arasındaki rahatsız edici ilişki satırlar boyunca sürüyor. suistimallerle dolu bir sevgi ve işlevsiz bir cinsellik, kalp kırıklığı ve kaybedilen masumiyete dair dehşet verici öyküler yer alıyor kitapta. leroy yada asıl kimliğiyle laura albert düş gücü ile tekinsiz bir geçmişi bütünüyle tuhaf bir anlatıya dönüştürmüş.


    (lhasa - 13 Aralık 2010 12:34)

  • comment image

    j t leroy'un ikinci kitabı (ilki için bkz: sarah). yazarın kendi yaşamından çeşitli anılarla yoğurduğu bir başka yol hikayesi, annesi çorap değiştirir gibi erkek değiştiren ergen bir oğlanın annesiyle ilişkisi, şiddet ve seksin doğurduğu burukluk ve sonucunda masumiyetin yitimi gibi renkler taşıyan bu roman yazarının başarısını pekiştirmekle kalmamış, aynı zamanda j t leroy'un chuck palahniuk gibi yazarlarla beraber anılmasını sağlamıştır.


    (nightling - 13 Mart 2003 00:26)

  • comment image

    rahatsız edici bir asia argento filmi. gerçekte yaşanmış ya da yaşanmamış ne farkeder, yer yüzünde buna benzer ya da daha beterleri ya da daha az beterleri ya da daha farklı formatlarda yaşanan binlerce hikayeden sadece biri. sakat beyinlerin sadece uyuşturucu hap alkolle yetişmediğini, aslında dinin de aynı işlevi yerine getirebileceğini görüyoruz filmde.


    (stigma - 2 Kasım 2012 01:13)

  • comment image

    cannes film festivali 2004 de gosterilmis, karanlik, depresif, rahatsiz edici, bir o kadar da sahaser otesi bir film. film sanki hollywood sinemasina karsi yazilmis bir manifesto seklinde. hollywood sinemasinin dunyaya yaydirdigi her ne kadar oge, olay, karakter, kurgu varsa bu film hepsini yikiyor. bu filmi izlemek adeta en yakin arkadasinizin kabuslarini izlemek gibi bir duygu, film boyunca filmin bas karakterinin basindan gecen tum rahatsiz edici olaylar sizi ne kadar rahatsiz edip, icinizi karartsada yine de gozlerinizi filmden bir sahne bile ayiramiyorsunuz. film bitince sanki saate 100 km giden bir tren altinda kalmis ve olaydan sag saglim kurtulmus gibi hissediyorsunuz kendinizi, aglasaniz mi?, sevinseniz mi bir turlu karar veremiyorsunuz.


    (eternity4ever - 9 Haziran 2004 02:11)

  • comment image

    asia argento'nun cannes film festivali 2004'de director's fortnight'da gosterilmis filmi. fransiz elestirmenler tarafindan oldukca begenilen film, amerika'nin unlu film magazinlerinden olan variety, screenve hollywood reporter tarafindan yerden yere vuruldu. tabii hic sasirtici degil bu durum. amerikan film dergilerinde yazan, ucla, nyu, usc'yi "biz filmin tarihini, gelmisini gecmisini biliriz, film bizden sorulur" egosuyla bitirmis degerli yazarlarin sadece filmi okulllarinda ogrendikleri kurallara gore degerlendirdikleri ve kurallar bozuldugu an film film olmaktan ciktigi icin boylesine kurallara aykiri ve kendi capinda gercek disi gozukurcesine igrenc ve yasanilmaz bir hayati butun karanligiyla ve kurallara uymazligiyla yansitan bir filmi begmemeleri cok dogal. her zaman fransiz yeni akiminin etkisi altinda olan fransiz elestirmenlerse kurallar ve film yapisindan cok konuya ve gosterilenin seyirci ustundeki etkisine dikkat ettikleri icin bayildilar asia'nin filmine. sevgili amerikali yazarlarimiz diyor ki bu film episodik, karakter inis cikislari yok, senaryo bir cizgi uzerinde ilerliyor, iyi yazilmamis, birinci ikinci bilmemkacinci act nerede? biz diyoruz ki: sen git de o screenwriting 101 derslerini ucla deki hayranin olarak yetisen undergraduatelere anlat. film mi yapiyoruz, formul mu kuruyoruz belli degil. sanki matematik ya da fizik dersi.. olayin sanatsal degeri, izleyici uzerinde biraktigi etki, drami, gucu, duygusu, duyusu formullerde mi gizli sadece? bu soruyu sormak istiyorum bu yazarlara.
    filmin konusu ise kisaca dengesiz ve asiri dinci bir aile de yetisip kendini bu hapishaneden kurtarmis ve hayatin karanlik yollarina dalmis egoist, dusuncesiz ve dejenere bir annenin (asia argento), evlat edilinmis ve klasik bir amerikan cocugu gibi yetistirilen oglunu yanina alip kendi hayatiyla tanistirmasi ve oglunun bu surec icinde annesinden nefret eden bir cocuktan, annesinin kopyasi -hem fiziksel hem karakter olarak- olan bir gence donusum sureci ve bu surecte basindan gecen inanilmaz derecede rahatsiz edici olaylar. cocugun yavas yavas annesiyle bir butun haline gelip, filmin sonlarina dogru bir insanmiscasina hareket etmeleri filmi inanilmaz kilan etkenlerden biri. bu sureci agziniz acik bir sekilde izliyorsunuz. evet film episodik ve giris gelisme sonuc seklinde bir konusu yok ama boylesine yapilmis formulaik hollywood filmlerinden cok daha ilginc ve etkileyici. ayrica marilyn manson'i normal bir insan seklinde, makyajsiz, kisa sacli ve normal giyimli gormek oldukca ilgincti. hic de fena bir oyuncu degilmis oysa ki manson.


    (ningyo - 23 Haziran 2004 21:32)

  • comment image

    çoktandır etmediğim kadar yerli yerinde, hissederek, amiyane tabirle ağzımı dolduran bir "orrospuçocuu", efendim bir "senninbenamınakoim" gibi laflar eşliğinde yarısında terkettiğim film.


    (santralin - 28 Temmuz 2005 18:13)

  • comment image

    belirli akımların,müzisyenlerin,filmlerin,spesifik modanın etkisinde büyümüş bir neslin hepsine aynı hisleri yaşatabilecek bir film.kabuslar,hayalgücünün insanı kusturacak kadar coşması,akıllarda şekillenen görüntülerin o kadar siyah-beyazdan uzak,o kadar alacalı,acımasız,sevimsiz ama karşı konulamayacak ölçüde seyri ve mıncıklaması zevkli olması oldukça tanıdık geliyor film akarken.türk filmlerinde en merhametsiz anne rolünü kapan lale belkıs bile asia argento'nun karakteri yanında cenneten düşmüş sarışın gibi kalıyor.öte yandan argento,içinizde gerçekten çok çok acımasız ve leş gibi bir kadın beslediğinizi,o kadının yalnızca yeteri kadar cesur olmadığını,olursa bütün evrenin ağzına sıçabileceğini gösteriyor.bir erkek çocuğunun 5-6 yaşlarında extacy kullanmaya başlayıp,orospu mu striptizci mi yoksa sofistike bir punk mı olduğu anlaşılmayan bir anneyle bir eyaletten diğerine sürüklenip,annesinin ellerinden şişelerce zehir içip,çeşitli adamlar tarafından tecavüze uğrayıp, yalnızca çocukların değil yetişkin bir insanın bile karşılaşmayı ömür boyu istemeyeceği olayların içinde büyümesini korkutucu,ürkütücü ve iç bulandıran bir üslupla anlatan inanılmaz bir film.
    filmin etkisini ise anlatmak imkansız.çok tanıdık olmakla beraber aslında asla tanıdık olmamasını dilediğiniz,yaşanabilitesi bir kenara bir daha hayallerinize uğramamasını istediğiniz olayların bir bir anlatılışı ve küçük bir çocuğun bu olaylar karşısında insanüstü bir soğukkanlılıkla yaşamaya devamı en dehşete aşina olmuş bünyeyi bile tepetaklak ediyor.enformasyon yorgunluğundan artık ne istediğini bilmez hale gelmiş izleyici irrasyonel durumları vurgulayıp gerçekçi eğilimleri reddeden akımlara sözde bağımlılık göstermeyi bırakıp, kömürden kafalar yontup,palyacovari sırıtışlara kan ağlatarak kendini ifade eden küçük bir çocuğu takdir etmeye başlasa da bu tip filmlerin ciddi bir yeri olsa artık dedirtiyor.*


    (anjelic - 2 Mayıs 2006 20:38)