Süre                : 1 Saat 59 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Şubat 2000 Perşembe, Yapım Yılı : 2000
Türü                : Macera,Drama,Romantik,Heyecanlı
Taglar             : Tayland,plaj,pretentiousness,cricket the sport,harita
Ülke                : ABD,İngiltere
Yapımcı          :  Figment Films
Yönetmen       : Danny Boyle (IMDB)(ekşi)
Senarist          : John Hodge (IMDB)(ekşi),Alex Garland (IMDB)
Oyuncular      : Leonardo DiCaprio (IMDB)(ekşi), Virginie Ledoyen (IMDB)(ekşi), Guillaume Canet (IMDB)(ekşi), Robert Carlyle (IMDB)(ekşi), Peter Youngblood Hills (IMDB)(ekşi), Paterson Joseph (IMDB)(ekşi), Zelda Tinska (IMDB)(ekşi), Victoria Smurfit (IMDB)(ekşi), Daniel Caltagirone (IMDB), Peter Gevisser (IMDB), Lars Arentz-Hansen (IMDB), Tilda Swinton (IMDB), Hélène de Fougerolles (IMDB), Bindu De Stoppani (IMDB), Stacy Hart (IMDB), Saskia Mulder (IMDB)

The Beach (~ Kumsal) ' Filminin Konusu :
Amerikalı genç Richard'ın (Leonardo Di Caprio) macera arayışı ile Tayland'a gelmesine neden olan şey işte bu yapmacık dünyada gerçek bir şey bulma ve ona bağlanma arzusudur. Farklı bir şeyin arayışı içindedir. Bangkok'da ucuz bir otelde Etienne (Gaillaume Canet) ve Françoise (Virginie Ledoyen) isimlerinde bir Fransız çiftle karşılaşır. Aynı zamanda Daffy adında, yılların ve ilaçların etkisi ile çökmüş yaşlı bir gezginle tanışır. Daffy Richard'a turistler tarafından işgal edilmemiş, gizli bir cennetten, bir adadan söz eder.


Seyahat / 12
  • "insanda tatile acilen tatile çıkma hissi uyandıran film. robert carlyle görmek sevindirdi."
  • "dostluk, barış, insanlık, dayanışma vs. diye sayıklayan hippie tayfasının ne kadar bencil, benmerkezli hatta onursuz olabileceğini abartılı şekilde de olsa irdeleyen film."
  • "122 dakikalik bu filmin ilk yarisinda "hayat ne guzel hadi maceraya atilalim" diyorsunuz.ikinci yarida ise tamamen kasvet basiyor "film bitsede kurtulsak" diyoruz."
  • "soundtrackinde mobyden porcelain isimli parca vardir ki yikar, bitirir insani."
  • "soundtrack albumu guzel olan film"
  • "insanın kendisinden bile korkmaya başladığı bir zamanın tanımı gibidir the beach... öfkeli, düşünceli, kızgın, elinden gelmeden yıkıcı, içe dönük..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    neden orada o insanlar? the beach'te yaşanılan idealize yaşam mı? hergün yetecek kadar çalışıp, günün geri kalanını cennet gibi bir yerde eğlenerek, yüzerek, ot çekerek geçirmek, minimum sorumluluk sahibi olmak, şehir hayatının başta para(kazanmak ve harcamak) olmak üzere tüm dayatmalarından uzakta, kolektif şekilde ortaya çıkmış bir hayatı paylaşmak için mi?bu yer gerçekte varolsaydı orada yaşamak ister miydik? yoksa çok sıkıldığımız o dayatmalara aslında bağımlı mıyız? "the beach"te yaşasak sıkıntıdan patlar mıydık yeterince güneşlenip, yeterince yüzüp, yeterince aylaklık edip, yeterince plaj futbolu oynadıktan sonra? zorluklar mı bize yaşamak için neden veren?


    (iwillshowyouwhatitmeans - 15 Mart 2007 17:38)

  • comment image

    begenme onyargisindan midir bilmem, bir danny boyle hayrani olarak cok begendigim, hatta buyuk ihtimalle kimsenin sevemedigi kadar sevdigim film. kitabi okumus olsaydim ben de bu kadar olumlu bakamayabilirdim gerci.. kimbilir..


    (edved - 22 Mayıs 2002 12:59)

  • comment image

    dostluk, barış, insanlık, dayanışma vs. diye sayıklayan hippie tayfasının ne kadar bencil, benmerkezli hatta onursuz olabileceğini abartılı şekilde de olsa irdeleyen film.


    (samatya - 8 Ağustos 2009 19:50)

  • comment image

    uzun zamandan beri ilk defa izlerken rahatsız olmama neden olan ve iz bırakan film... uyarlama olarak nasıldır bilemesem de bir film olarak önyargıma rağmen ağzım açık izlediğim film... dicaprionun da titanic gibi kendisini star yapan bir filmden sonra böyle farklı, hollywood filmleriyle alakasız bir filmde üstelik richard gibi antipatik bir karakter olarak oynamış olması da takdire şayandır...


    (madcan - 14 Ekim 2002 00:04)

  • comment image

    bir gun tayland'a gidecek olursaniz filmin kahramanlarinin "the beach"i bulana kadar yasadiklarini birebir yasayabilirsiniz. richard'in bangkok'a ilk giris noktasi patpong'ta yururken "cheap for you" tacizlerine ugrayabilir, khao san road'ta kaldiginiz hostel odasinda yatagin altindaki boceklerden tiksinebilir, kafayi cekmis bir backpacker'in duvarlari tekmelemesini dinleyerek uyumak zorunda kalabilirsiniz. bangkok-surat thani-na thom-chaweng rotasini 400 bahta (20 tl) satin alabilir, ansizin bastiran muson yagmurunda sirilsiklam islanabilirsiniz.


    (oesophagus - 13 Şubat 2010 12:52)

  • comment image

    vizyona girdiği sene, bir çok yaz modasını beraberinde getiren film...
    sandalet modası,
    karışık kısa saç modası,
    incikli boncuklu taşlı kalın kalın kolye modası,
    kuşak gibi göğsünüzde cırtcırtladığınız tek askılı spor çanta modası... vs. vs...
    sinema sektörünün popüler kültüre her açıdan önemli etkilerinin olduğunun altını çizen önemli filmlerden birisi...


    (kayserian - 13 Şubat 2010 13:24)

  • comment image

    kitabı okumak gerçektende daha haz verici.alex garlandın richard karakteriyle kendi deneyimlerden yola çıkarak,kendi bashından geçiyormuşçasına anlattığı hikaye backpacking mevzuna bi nevi yergi iken(bu filmdede kitaptada sonradan daha anlaşılır hale geliyor;cennetin cinnete dönüşmesi) backpackerslarca da benimsenen bi kitap olmuş olması ilginçdir.oysa ki alex garland sonradan backpacking muhabbeti yapanlar için 'bu insanlar turist değil gezgin olduklarını,özel olduklarını,daha duyarlı olduklarını söylüyor.bu aptalca.öyle değiller' demişmiş.sonuçta gezip görmedim ama katmandu içinde turistik bi yer oldu diyenlere hak vermek lazım.insanlık kendi kıyametini hazırlamakla meşgul ama hadi bakalım...

    kitapta,film uyarlamasına göre richardın psikolojisi daha anlaşılır bi halde gidiyor konu dengelenebiliyor,insan kafasında dicapriyoya katlanmadan cenneti şekillendirebiliyor.dany boyle nin senaryodaki bir takım oynamalarına karşın gişede büyük iş yapamasının nedenlerinden biri de filmin kumsalın güzelliğine tezat rahatsız edici boyutu,sonradan çıkan mevcut gerilim atmosferi...dicaprioyu kötü bulmadım ama richardı canlandırmak için fazla popüler bir isim...dany boyle nin dicaprio seçimi gişe için düşünülmüş olabilirsede yönetmen evdeki hesabı çarşıya genede tutturamamış...


    (stinkfist - 4 Kasım 2000 01:19)

  • comment image

    122 dakikalik bu filmin ilk yarisinda "hayat ne guzel hadi maceraya atilalim" diyorsunuz.ikinci yarida ise tamamen kasvet basiyor "film bitsede kurtulsak" diyoruz.


    (butcher x - 8 Temmuz 2003 12:23)

  • comment image

    insanın kendisinden bile korkmaya başladığı bir zamanın tanımı gibidir the beach... öfkeli, düşünceli, kızgın, elinden gelmeden yıkıcı, içe dönük...


    (cirquedusoleil - 8 Temmuz 2004 11:31)

  • comment image

    izlemesi keyifli bir film..soundtrack güzel, kumsal güzel..filmden bir tespit, hoşuma gitmişti:

    --- spoiler ---
    film başlarında richard'a* nasıl bir maymun gelip tıslamış ise, film sonlarında da richard, o maymun gibi başka birine tıslamıştır..kendi ölmedi ama tısladığı hatun öldü..
    ---
    spoiler ---

    (bkz: yeke yeke)(bkz: mory kante)


    (vader - 12 Ekim 2004 13:02)

  • comment image

    ütopyaların aslında sadece birer hayalden ibaret olduğunu,insanların ,gerek aşk gerek para olsun, arzularını kontrol edemedikleri sürece toplum yaşamının her zaman batacağını izleyenin gözüne soka soka anlatan mucize film.zira rüya gibi başlayan film o kadar güzel kabusa dönüşüyor,karakterler modern ve ilkel yaşam arasında o kadar çok tereddüte düşüyorlar ki film izlenirken belli bir süre sonra acı çekmeye başlıyor insan."bir kaçayım akdeniz e,ıssız bir adaya,balık yakalayım,sessiz bir hayatım olsun" fantazileri bir anda yok oluyor film sayesinde,o kadar manzara gördükten sonra aslında hala bir ümit beslemiyor değilim ama insan pornografik şehir hayatına bağlı kalıyor bir şekilde ne yazık ki.


    (bikbik - 21 Mart 2005 21:21)

  • comment image

    kendine has bir atmosferi olan, gerek muhteşem görüntüleri, gerekse çok iyi derlenmiş soundtrackiyle insanı oturduğu yerde uzaklara götüren film. buna rağmen ütopyaların sadece teoride kalacağını, görüntüde ne kadar başarılı olursa olsun bütün ideolojilerin bir negatif yanının bulunduğunu anlatan bir filmdir. sırf "leonardo di caprioya gıcığım" diye kaçırılmaması gerekir. filmin uyuşturucu üzerine kurulu olduğu sadece bir abartmadır, aslında "sabahtan akşama kadar ot içip rüya gibi bir adada takılmak ve sorumluluklardan maksimum derecede kaçmak" şeklinde bir çok insanın hayallerini süsleyen bir yaşam biçimini eleştirmektedir. adadaki hayat küçük bir komünizm modelidir, insanlar ihtiyaçlar doğrultusunda iş bölümü yapıp buna göre yaşamaktadırlar.

    "i still believe in paradise
    but now at least i know it's not some place you can look for
    because it's not where you go
    it's how you feel for a moment in your life
    and if you find that moment
    it lasts forever.."*


    (marul - 2 Eylül 2005 19:05)

  • comment image

    turist misin yoksa bir gezgin mi? sorusunu ve cevabinin onemini belleklerimize kaziyan bir film olmustur. ara ara cikarip izlemek gerekir, ozellikle lagune ilk ulastiklari sahneyi... terapi gibidir. cogunuzun yapamasa da, turist olmaktan oteye gecemeseniz de gezgin olmanin nasil birsey olabilecegini hissetmenizi saglar.


    (zaknafein - 21 Aralık 2005 22:26)

  • comment image

    lord of the flies örneğinde görüldüğü gibi insanoğlunun medeniyetten uzaklaşıp doğayla başbaşa kaldığında uzun vadede binyıllar öncesine dönerek sadece içgüdüleriyle hareket eden bir hayvandan farkının kalmadığı hatta sadece avlanmak için öldüren hayvanlardan daha korkunç olabileceğini anlatmaya çalışan danny boyle filmi ve anlatabilen alex garland romanı.


    (biligak - 23 Ocak 2006 15:03)

  • comment image

    romanda ve filmde tasvir edilen gizli adada gerçekte bir ütopya değil, modern hayatın üretim sürecinden sıyrılan*, fakat tüketim sürecinden sıyrılmak istemeyen/sıyrılamayan tembel kentli insanların kurduğu bir sistem yaşanmaktadır. eleştirilen de ütopyayı sadece sınırsız tüketim olarak algılayan ve kendilerini anarşist olarak addeden*, modern hayatın sunduğu tüketim ürünlerine bağımlı, ancak üretim ilişkilerinde yer almayan bireylerdir. dolayısıyla ütopyanın veya ideolojinin imkansızlığından dem vurulmamış, yalnızca gerçek bir ütopyayı gerçekleştirecek bireylerin modern hayatın * bağımlılıklarından ve alışkanlıklarından arınmış olmaları gerektiği vurgulanmıştır ki başarılı bir roman ve film ortaya çıkmıştır.


    (nasio fontaine - 8 Şubat 2006 15:04)

Yorum Kaynak Link : the beach