içinde sabahat akkiraz'dan kazım koyuncu'ya oradan hüsnü şenlendirici'ye bir çok farklı sesi barındıran, insanı dinlerken daldan dala atlatan albüm. benim favorim sabahat akkiraz'ın kavaklar yorumu.

(zeynep27981 - 24 Şubat 2007 14:20)

bayagi hos bir album olmasinin yani sira, yabancilarla nargile icerken mercan dede ile beraber playlistte hos duran muziklerin basinda gelir. ozellikle selim sesler'in klarnetinden dokulen melodiler, insana yerinde durmayi imkansizlastirir, insanin icini kipir kipir yapar, adami kaldirir oynatir..

(kornish - 10 Ağustos 2007 21:02)

ikinci serisi bugun muzik marketlerde yerini alacak album.

homegrown istanbul, volume 2 pozitif edisyon&pozitif müzik yapım işbirliğiyle 29 ocak'da müzik marketlerde

homegrown istanbul’un yolculuğu sürüyor. yolda inenler de var, yeni takılanlar da... hepsi de aynı trenin kaçak yolcuları, vagondan vagona bizi hoş ediyorlar. bozkırın yalnızlığı derin maviliklerde teselli buluyor; bir martı çığlığı olup konduğu haydarpaşa’dan tüm dünyaya açılıyor. tanıdık hayaller, bilinmedik umutları yüklüyor vagonlara. hem gidiyor hem duruyoruz; bir buluta tutunup sınırları aşıyoruz. istanbul’dan çıkan katar yersiz yurtsuz acılarımızla meşk ediyor. madde ve kelam, zaman ve mekan, ezel ve ebed bir potada eriyip ruhumuza akıyor.

bu albüm ahbaplıkların albümü. müzik aleti çalanların değil, kendini çaldığı alete teslim edenlerin ahbaplığı. hepsi de insanlık ülkesinin büyücüleri, farklı seslerle aynı dili konuşuyorlar, hepimizin ortak dilini. gitar, en kibar haliyle klarneti buyur ediyor, bağlama buzukiyle dans ediyor, kanun kemanla muhabbette, müebbet özlemleri fısıldıyor. hepsi aynı cümbüşte elele vermiş, yeryüzü ve gökyüzü arasındaki sıkışmamıza bir kapı aralıyorlar. yıllar yollarla, sesler yüzlerle buluşuyor. bizi en mahremlerine cömertçe ortak edip, en mahremimizi çırılçıplak etmeye zorluyorlar. ruhumuzun dehlizlerinden gün ışığına uzanan bu yolculuk, hep gizlediğimiz yaralarımıza merhem olup acılarımızı hafifletiyor.

gerçek ve düş, hayat ve hayalin birbirine karıştığı bu ‘duble’ albümde, mısırlı ahmet’in vurmalıları, çağlar namlı’nın yeni anlamlar yüklediği bağlaması ile cilveleşiyor. göksel baktagir ve nedim nalbantoğlu elele vermiş, bozkır fırtınalarını senfonileştiriyorlar. selim sesler ve tayfası, saray’dan sulukule’ye uzanan eski bir osmanlı fotoğrafını resmediyorlar. osman işmen ve kirpi, en yerli ve en yabancı tınıların sentezinde, nefesimizi kesiyorlar. mercan dede ve murat yılmazyıldırım, akıl parantezindeki varoluşumuzu, duygu ve sezginin duruluğuyla yeniden tanımlayan yeni bir dil öneriyorlar: söz yerine nefes. vedat sakman ve barbaros erköse, hep varolmuş ve hiç varolmayacak sevgiliye, insanı ağlatacak sevda notaları düşüyorlar. hüsnü şenlendirici, ismail tunçbilek ve aytaç doğan, taxim trio olmuş, her sevda ve sevdalının itiraf edilmemiş korkularıyla dertleşiyorlar. volkan gümüşlü ve burhan öcal, kemanın örtük hüznünü vurmalıların kıvraklığıyla oyuna kaldırıyor. en baba zula, önyargılarımızla dalga geçip bizi utandırmayı sürdürüyor. metropol masalcısı ceza, fairuz derinbulut’la gönül gönüle vermiş, karanlık sokakları şenliğe katıyorlar. norrda ve sabahat akkiraz, mavinin hüznüyle içimizi ısıtıyorlar. orient expressions ve rojin, yasak coğrafyaların mahrem samimiyetiyle şakalaşıyorlar. buzuki orhan ve erol parlak, balkanlar’dan anadolu’ya mahçup bir erotizme uzanıyor. kirika, savaşa koşan orduları, barış düğününde halaya kaldırıyor. smadj, sos projesiyle, göçebe ruhların raksını kapımıza getiriyor. mehmet güreli ve ayşe tütüncü, bildik müzik kategorilerini alt üst eden bir arayışta, çok uzak coğrafyaları birbirine bağlıyorlar. cem yıldız aşkın imkansızlığını keşfetmenin acısını ince bir sızıyla sürdürüyor. taner demiralp, ilkay akkaya’nın sesine tünemiş kuşlarla, keyifli bir hüznü çoğaltıyor. ceyhun çelikten ve nurhat şensesli, istanbul’un en kenar sokaklarının jazz’ını manhattan’a taşıyorlar. cahit berkay ve grup zan, tulumun çığlığını rock’ın isyanıyla harmanlıyorlar. hülasa, hepsi aynı mucizede sözleşmiş, dünyevi ağırlıklarımızdan sıyrılıp anın sonsuzluğuna ulaşmamızı sağlıyorlar.

parça listesi/track list:

cd 1
1- zeki çağlar namlı & mısırlı ahmet - senden sonra
2- göksel baktagir & nedim nalbantoğlu - firtina
3- selim sesler - bir istanbul gecesi
4- osman işmen project & kirpi - hi-jazz
5- mercan dede & murat yılmazyıldırım – bilinmezin elçileri
6- vedat sakman & barbaros erköse – sarilsam
7- taksim trio - derdin ne
8- volkan gümüşlü & burhan öçal - cümbüş
9- baba zula – zula benzetmesi
10- fairuz derinbulut & ceza - zerk-i ziyan

cd 2
1- norrda & sabahat akkiraz – mavilim
2- orient expressions & rojin – nare
3- buzuki orhan & erol parlak – coşar
4- kırıka – çelebi zeybeği/hicazkar zeybek
5- smadj - asya
6- mehmet güreli & ayşe tütüncü - harmony
7- cem yıldız – ince sizi
8- taner demiralp & ilkay akkaya - aşiklar şehri istanbul
9- ceyhun çelikten & nurhat şensesli - happy istanbul
10- cahit berkay & grup zan – ma vulu (ben gidiyorum)

(boceklik - 29 Ocak 2008 14:25)

husnu senlendiri'nin geri don'u sayesinde tesadufen denk geldigim albumdur.

(bkz: farkinda olunmayan guzellikler)

(konusmamahakkinasahipsin - 15 Kasım 2011 09:04)