• "james cameron avatar'dan arta kalan üç boyutuyla bu filmi yaptırmış diyorlar."
  • "izleyenlerin en azından 1 yıldız dalgıç olabileceğini düşündüğüm bi james cameron filmi"
  • "senktum diye okunandır. çünkü sanktum'a yer var mı dedim, senktum mu dedi."
  • "sadece görüntüler için bile izlenilebilir olan film.konusu da gayet başarılı."
  • "mağara dalışı gibi tehlikeli bir konuyu vertical limit tarzında saçmalamadan işlemeyi başarmış film.asıl hikaye başlayana kadar belgesel gibi izlediğim ve gayet zevk aldığım film."
  • "kötü senaryo, kötü oyunculuk, ortalama yönetim, ileri teknoloji.vestel gibi bir film işte."
  • "senaryosunu bizim dayıoğlu yazmış. öyle diyodu, inanmıyodum başta.bugün baktım da; harbiden bizim dayıoğlu yazmış sanırım. 3d gözlük bu filmden daha ilginç, hakkaten bak."
  • ""felaketten kurtulmaya çalışırken sırt sırta veren ve bağları düzelen sorunlu aile" filminin mağarada geçeni."
  • "çok keyifli heyecan dolu bir hikayeydi. ama klostrofobi sahiplerinin izlememesi gerekir bence."
  • "17 yaşındaki bir ergenin, yedek oksijen tüplerini getirmeye üşenmesi yüzünden kendisi hariç herkesin ölümüne sebep oluşunu anlatan film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    gerçekçi, seyirciye sürpriz yapacağım diye kasmayan, güzel bir james cameron filmi. film mağaracılığa ve/veya scuba dalışına ilgi duyanların keyifle izleyeceği bir film. yalnız şunu da söylemek gerekir ki, sanctum bir avatar değil. bu yüzden beklentileri yükseltmeden izlemekte fayda var.

    film görsel açıdan başarılı. senaryo orjinallikten uzak. özetle klasik james cameron filmi...

    --- spoiler ---
    benim bildiğim scuba kıyafetinde bir tane primer regülatör, bir tane de yedek regülatör bulunur. bu sayede gerekirse tek tüpten iki kişi faydalanabilir. filmdeki ilk ölüm sahnesi bu yüzden bana mantıksız geldi. hadi ölen ilk dalgıç neyse de, keşif liderinin böyle bir dikkatsizlikte bulunması çizilen karakter profili ile uyuşmuyor

    edit: lil'den uyarı geldi. filmde regülatör değil, rebreather kullanılmış. bu yüzden filmin ilk ölüm sahnesinde mantıksızlık yok

    ---
    spoiler ---


    (glmaster - 4 Şubat 2011 23:02)

  • comment image

    gittim, izledim. buried'den sonra bende boğulma hissi uyandıran ikinci klostrofobik film oldu. tabi onun gibi tek mekân ve oyuncuyla geçmiyor. bence gerek yeryüzü çekimleri gerek sualtı 3d görüntüleriyle gayet izlenesi bir film olmuş.

    başkasının kullandığı eşyaları kullanma konusunda benim gibi biraz titiz biriyseniz 3d gözlükleri kolonyalı mendille silmenizi tavsiye ederim.* bi nebze içiniz rahatlıyor. gerçi sinemadaki çocuk, gözlükleri her seans arasında temizlediklerini söyledi ama yine de kendinize özel bir 3d gözlüğünüz yoksa size verilenle idare edip bi bezle siz de temizleyiverin. seans arasında yüzlerce gözlüğün temizlenebilmesine ben pek ihtimal veremedim.

    neyse, gelelim filme, bazı sahnelerde insan ister istemez ciddi ciddi nefesini tutuyor, bazılarındaysa derin bir nefes alıyor. film genelinde, bilinmezlikle birleşen sualtının, insan için nasıl ölümcül olabileceğini görüyorsunuz, duygusal sahnelerdeyse fedakarlığın ve hayatta kalma güdüsünün ne denli güçlü olabileceğini. şimdi bikaç spoiler vericem, sen bakma.

    --- spoiler ---

    -azize judes bacımın hakkın rahmetine kavuşmasına üzüldüğüm gibi, kadının öldüğü sahnedeki çekişme de çok heyecan vericiydi.

    -ısınmanın en güzel yolu sevişmektir lan cidden. o sahne çok güzeldi bak. (carl ve vic'in soyunup birbirine sarılarak ısınma çabası.)

    -ay ben ölünün şeyini giymem, ay ben şunu yapmam, ay ben bunu etmem, diyen gerizekalı vic de ölmeyi hak etti, ama ölüm şekli cidden çok korkunçtu, üzüldüm kadıncaaza lan.

    -zengin maceraperest carl'ın ölmesineyse gram üzülmedim, gebersin bencil pezevenk.

    -yaşlı kurt'un loka mıydı luka mıydı o elemanı boğma sahnesi dokunaklıydı, kısa bir süre sonra aynı sonla kendisinin yüzleşmesi ve oğlundan kendisini boğarak öldürmesini talep etmesi falan arkadaşlarla bizi hararetli tartışmalara sürükledi. biz olsak ne yapardık, judes'un sahnesinde ve josh'ın babasının ölümüne yardım ettiği sahnede nasıl davranırdık, epey tartıştık. herkes "ben yapamazdım." dedi ama o durumda yapardık galiba.

    -sonunda josh'ın kurtulmasına sevindim, kız gibi çocuk, pek güzel. gerçi filmin sonuna doğru çocuğun sesi, içine sanki canavar girmiş gibi oldu ama olsun.

    -filmdeki yarasalar çok fena ishal olmuş hacım.

    ---
    spoiler ---

    sonuç olarak; gerek 3d görüntüler, gerek gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilmesi, gerekse duygusal ve dokunaklı sahnelerle izlenesi güzel bir film.

    hepimiz, film sonunda, burnumuzun üstündeki gözlük izlerimizle mutlu mesut ayrıldık salondan.

    hasetlik editi: haa bak lan, yazmayı unutmuşum, film boyunca önümüzdeki koltukta oturan ve sürekli öpüşen çifte kumrular, bence aşk tesadüfleri sever yerine, yanlış filme girdiniz ve utancınızdan çıkamadınız di mi? ayrıca o yanındaki elemanı somura somura öpen hatun, sözüm sana, senden nefret ettim, mısır patlağı kovasını kafana geçirmek istedim, gözümün önünde fıstık gibi esmeri 120 dakika boyunca yaladın yuttun! bana bak, o çocuk sana fazla, sen onu buraya pasla bebeğim! oo yeee... ;)


    (kirlikedi - 6 Şubat 2011 01:21)

  • comment image

    kliselerle dolu tipik amerikan filmi. izlerken baymadi ama filmin temposu bekledigim seviyeye de hic cikmadi. son donem benzer filmleri buried ve 127 hours bu filmin cok ustundeler. james cameronin ismi de sirf reklam olsun film izlensin diye goze sokuluyor, ne senaryoda ne de cekimde pek bi katkisi yok.

    --- spoiler ---
    josh'un sinirli veya uzgun oldugu sahnelerdeki ergen ses tonu da cok acayip.
    - ol stoy wot yo*

    ---
    spoiler ---

    bu arada bu 3d muhabbeti hakkaten gereksiz bi sey.


    (stillhard - 7 Şubat 2011 00:19)

  • comment image

    yarısında çıkmaya kalkışmayacağınızın garantisini kendi adıma verdiğim film.
    o mağara ve su altı görüntüleri bile, üç boyutlu olmasının da katkısıyla enfes kareler verdiği için yeterli gelecektir perdede izlediğinizden zevk almanıza.
    senaryo şaşırtmıyor ama tempo da düşmüyor.gidin izleyin kısacası.
    --- spoiler ---
    josh'un babası ölmeseydi eğer,su altında çıkış ararlarken ikisi de ölecekti.küçük oksijen tüpü çocuğu bile yarı yolda bıraktı,iki kişi olsalardı ikisi de mort olacaktı.
    ---
    spoiler ---


    (tsingani - 7 Şubat 2011 19:54)

  • comment image

    cok da fena sayılmayacak film. karman corman bir sekilde dusuncelerimi yazayım.

    --- spoiler ---
    oncelikle en mal mağaracılık klubunde bile mağaraya o kıyafetler ile gireni dinlene dinlene döverler. efendim sırf amcaların kol ve omuz kasları gorunsun diye kolsuz wetsuitlerle dünyanın en uzun mağaralarından biri olduğu söylenen bir mağaraya girişlerini izliyoruz. kayalara sürtünme, tas düşmesini falan geçtim o sekilde mağaraya (üstelik dısardan gelen suyla sel basan bir mağaraya) giren ısı kaybından ölür. eleman kadına ölünün ustunden aldığı dalış giysisini giydirmeye çalışıyor kendisinin kollar çıplak eller açıkta maloglanın. üstelik amcalar hem uzun srt safhasında (üstelik haritadan gordugumuz kadarıyla icerde de uzun bir baca vardır) hem de mağaranın tamamında eldiven giymiyorlar, oysa çamurda kaymayı önleme, sivri kayalarda kesiklerin onune geçmek ve ısı muhafazası için eldiven sarttır (en güzeli bildiğin bulaşık eldiveni).

    bir de ışık kaynağı meselesi var; adamlar dolar milyoneri sponsorluğunda mağaracılık yapıyor robotundan, o sartlarda çalışacak bilgisayarlara, dışarı ile fiberoptik kablolu iletişime boka püsüre sahipler dolayısıyla karpit lambası kullanmıyorlar tamam da, ilerlerken, dalarken molada kısaca yerinaltındaki her anda tum ısıkkaynakları neden acık. neden “burda biraz dinlenelim” dediğiniz de birinizin ki hariç hepsini sondurmuyorsunuz, hele ileri kamp dedikleri yer bildiğin pavyon gibiydi ısıl ısıl.

    bir sozum de sana george. hayatında dalış yapmamış hatuna hızlandırılmış mağara dalısı dersin verdin tamam ama gittin kendin göt kadar yerde vurgun yedin ona da tamam, e be orospu cocugu niye canım mağaranın duvarına george was here yazdın. sen o milyon yıllık ihtiyarın takviminde nesin bir toz tanesinden fazla mısın, olmaman gereken bir yere girmişsin sana kucağını açmış niye sikiyorsun oğlum mağarayı yazı falan yazıp, “ben ayseyi seviyom” ya da “rerorospor siker” yazan maldan ne farkın var, ölümüne üzülecektim ki yazın ekranda gorundu sevindim pic, george geberdin iyi oldu.

    ve sen carl. losttaki boone picinden sonra gordugum en mal ikinci adamsın. o mal, adaya çakılan bir uçak kazasında hayatta kalıp sonra da gidip daha önceden adaya dusmus bir uçakla yere çakılıp ölmeyi becerebilmis bir sığırdı. sen ise cıkısını bilmediğin sel basmıs bir mağaradasın (hayatta kalma sansın sıfıra yakın) bu sartlar altında bir cinayet isleyip ustune bir de ergen tribiyle intihar ediyorsun. üstelik hayatının son birkaç saatini de gollum olarak geçiriyorsun.

    en son hayatta kalan elemanın tüpünden once ısıgının bitmesi saçmalığın daniskasıydı cunku o tip fosforlu ışık kaynakları 15 saatten fazla gider, dahası bitişi de oyle ampul gibi bir anda değil yavaş yavaş olur.

    magara sırf camur kaya ve su olarak betimlenmis, bu goruntu yonetmenin bir secimi ya da cahilligi olabilir ama koysana kardesim oraya bir iki sarkıt, dikit, olusum hem gozumuz gonlumuz acılsın hem de magara atmosferi olabildigince tamam olsun.

    filmdeki hatunun iccamasır takımı superdi. hatun feci öldü iyi de oldu.

    son olarak mağaranın girişinde yerli bir dede vardı, gruptan kimsenin girmeyin dedeler var dememesi baslarına geleceklerin habercisi di bence.
    ---
    spoiler ---

    bir de 2d izlemek 3d izlemekten daha mantıklı gibi geldi bana.


    (toruzdeyn - 8 Şubat 2011 14:43)

  • comment image

    3d olmasi disinda hic bir ozelligi olmayan, kliselerin klisesi amerikan filmi.

    --- spoiler ---

    bir kisi haric herkes sirayla olur. sira da tahmin edilebiliyor, diyaloglardan. bu gidici, hmm bu da ondan sonra gider, aha en son da bu gider. esas oglan kurtulur. izlerken hakikaten tutturdum sirayi. heh.

    ---
    spoiler ---


    (bunickialamazsinizbaskabirnickseciniz - 8 Şubat 2011 14:55)

  • comment image

    senaryosunu bizim dayıoğlu yazmış. öyle diyodu, inanmıyodum başta.

    bugün baktım da; harbiden bizim dayıoğlu yazmış sanırım. 3d gözlük bu filmden daha ilginç, hakkaten bak.


    (cern de cayci olmak vardi - 8 Şubat 2011 20:49)

  • comment image

    "felaketten kurtulmaya çalışırken sırt sırta veren ve bağları düzelen sorunlu aile" filminin mağarada geçeni.


    (trenchkot - 8 Şubat 2011 21:21)

  • comment image

    görsel olarak baya iyiydi bence, ama senaryo olarak birkaç ufak hata vardı malesef.

    --- spoiler ---

    öncelikle victoria, madem o kadar dağcılık konusunda ustaydın, evladım mal mısın da saçını toplamıyorsun da makaraya takılıyorsun? hadi burası mağara dedin kafan karıştı, adam ordan bas bas bağırıyor bıçak kullanma diye. ne diye cırt cırt kesiyosun saçlarını? canın çok acıdı tamam ama lisede hiç mi öğretmediler ayağına iğne batan ip cambazı acıyı hissetmez, hissetse de aşağı atlamaz diye? aklını fikrini derslerin yerine dağcılığa verirsen olacağı budur.

    ha bi de carl sen akla hizmet tüpsüz atladın o suya? madem atlayacaktın frank ve josh'a neden saldırdın bakim? bak adamcağızın sırtına taş saplandı öldü senin yüzünden. ayıldıktan sonra oksijen tüpü için josh'u öldürseydin iyiydi, ama tüpsüz o suya atlamak olmadı malesef. ölünce sen de hatanı fark etmişsindir umarım.

    ---
    spoiler ---


    (foreva - 9 Şubat 2011 00:02)

  • comment image

    sualtına azıcık merakı olan herkesin çok keyif alarak izleyeceği film. sualtı - görüntüler falan hoş. bu kadar. başka yazılabilecek bir şey yok zaten. mesela gerçek hayatta dalmasam para verip gitmezdim sözlük. bu kadar da sığım.


    (dayanikli el aletleri - 9 Şubat 2011 21:44)

  • comment image

    güzel bi film olmakla beraber pek çok hata da barındırmakta. bunlar söyle ki

    --- spoiler ---
    1- gösterilen mağara meksika'da, açık ağzı en geniş mağara

    2- mağaralar gösterildiğinden çok daha zorlu ortamlar. o derinlikte su 4-10 derece olurki öyle suyun içinde dolaşamazsınız, dalacaksanız kuru elbise gerekir. onda da dalış çok uzun sürmez.

    3- sel bastığnda suyla beraber bol miktarda taş odun gelir, sel geliyorsa öyle yukarı çıkamazsınız. boğaziçi ün. mağaracıklıkta bir arkadaş aynı şekilde vefat etmişti, kendisini zannedersem 2 yıl sonra çıkartabildiler.

    4- kafalarındaki lamba petzl duo dur, en fazla 5 metreye dalınabilir. 30 metreden bir yeri filmdeki gibi aydınlatmak en güçlü dalış fenerleri ile bile çok zordur. pili dikkatli harcayın diyip duo'nun en çok pil kullanan kısmını açmaları acaiptir,

    5- dalışta saf oksijen nedir?? yuh dedim. hiç mi teknik ekipleri yokmuş?

    6- ilk kızın öldüğü sahnede rebreaterin hortumu kopma sahnesi atmasyon, o su kaçıran yer yanlızca koruması. ordan hava kaçmaz.

    7- ilk mağaraya iniş sahnesinde öyle hızlı inemezsiniz direk eliniz yanar, adamlarda eldiven bile yoktu.

    8- kızın saçının kopma sahnesi çok gerçekçiydi. aynen o şekilde kazalar var.

    9- hiçbir zaman sifonda kalan hava solunmaz, genellikle zehirlidir.

    10- su altındaki en büyük sistem meksika'da ve 172km uzunluğundadır.

    ---
    spoiler ---


    (saliano - 10 Şubat 2011 20:41)

  • comment image

    --- spoiler ---

    son kalan kız vardı ya hani üzerinde kırmızı bişeyler olan. heh işte. onun ölüm sahnesi dehşetti be kardeşim. saçının makara sistemine sıkışması neydi öyle !!!! hani iki avcunu ağzında birleştirirsin de öyle izlersin ya dehşet içinde, öyle izledim işte.

    ---
    spoiler ---


    (redjingle - 7 Mayıs 2011 12:00)

Yorum Kaynak Link : sanctum