Süre                : 1 Saat
Çıkış Tarihi     : 12 Temmuz 1990 Perşembe, Yapım Yılı : 1990
Türü                : Komedi,Drama,Fantazi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Cine-Nevada Productions , Universal Television , Falahey/Austin Street Productions
Yönetmen       : Michael Fresco (IMDB)(ekşi), Nick Marck (IMDB)(ekşi), Rob Thompson (IMDB)(ekşi), Michael Katleman (IMDB), Michael Vittes (IMDB)(ekşi), Jim Charleston (IMDB), James Hayman (IMDB), Bill D'Elia (IMDB), Daniel Attias (IMDB), Michael Lange (IMDB), David Carson (IMDB), Sandy Smolan (IMDB), Dean Parisot (IMDB), Stephen Cragg (IMDB), Peter O'Fallon (IMDB), Steven Robman (IMDB), Patrick McKee (IMDB), Oz Scott (IMDB), Lorraine Senna (IMDB), Joshua Brand (IMDB), Dan Lerner (IMDB), Max Tash (IMDB), Jack Bender (IMDB), Stuart Margolin (IMDB), Miles Watkins (IMDB), Charles Braverman (IMDB), Randall Miller (IMDB), Tom Moore (IMDB), Matt Nodella (IMDB), Lee Shallat Chemel (IMDB), Joan Tewkesbury (IMDB), Adam Arkin (IMDB), John David Coles (IMDB), Mark Horowitz (IMDB), Joe Napolitano (IMDB), Win Phelps (IMDB), Frank Prinzi (IMDB), Victor Lobl (IMDB), Thomas R. Moore (IMDB), Janet Greek (IMDB), Scott Paulin (IMDB)
Senarist          : Joshua Brand (IMDB)(ekşi),John Falsey (IMDB),Diane Frolov (IMDB),Robin Green (IMDB)(ekşi),Andrew Schneider (IMDB)(ekşi),Mitchell Burgess (IMDB),Jeff Melvoin (IMDB),David Assael (IMDB),Sam Egan (IMDB),Jeff Vlaming (IMDB),Barbara Hall (IMDB),Henry Bromell (IMDB),Stuart Stevens (IMDB),Ellen Herman (IMDB),Geoffrey Neigher (IMDB),Patrick Sean Clark (IMDB),Karen Hall (IMDB),Jessica Klein (IMDB),Charles Rosin (IMDB),Jerry Stahl (IMDB),Steve Wasserman (IMDB),Sybil Adelman (IMDB),Dennis Koenig (IMDB),Martin Sage (IMDB),Craig Volk (IMDB),Kate Boutilier (IMDB),Mark B. Perry (IMDB),Robert Rabinowitz (IMDB),Sy Rosen (IMDB),Christian Williams (IMDB),Denise Dobbs (IMDB),Rogers Turrentine (IMDB),David Chase (IMDB),Jed Seidel (IMDB),Meredith Stiehm (IMDB)
Oyuncular      : Barry Corbin (IMDB)(ekşi), Janine Turner (IMDB)(ekşi), John Cullum (IMDB)(ekşi), Darren E. Burrows (IMDB)(ekşi), John Corbett (IMDB), Cynthia Geary (IMDB)(ekşi), Rob Morrow (IMDB), Teri Polo (IMDB)(ekşi), Paul Provenza (IMDB), Diane Delano (IMDB), Adam Arkin (IMDB), Anthony Edwards (IMDB), Doug Ballard (IMDB), Don McManus (IMDB), Bob Morrisey (IMDB), Valerie Mahaffey (IMDB), Graham Greene (IMDB), Simon Templeman (IMDB), John Aylward (IMDB), Jerry Adler (IMDB), Ralph P. Martin (IMDB), Charmaine Craig (IMDB), Brian T. Finney (IMDB), Jillian Armenante (IMDB), Jessica Lundy (IMDB), Jo Anderson (IMDB), Bibi Besch (IMDB), Floyd 'Red Crow' Westerman (IMDB), Douglas Rowe (IMDB), Bill Irwin (IMDB), Mickey Jones (IMDB), Phil Fondacaro (IMDB), D. David Morin (IMDB), Wayne Pére (IMDB), Wally Dalton (IMDB), James Marsters (IMDB), Haynes Brooke (IMDB), Robert Zenk (IMDB), Randy Thompson (IMDB), Art LaFleur (IMDB) >>devamı>>

Northern Exposure (~ Ausgerechnet Alaska) ' Dizisinin Konusu :
Joel Fleishman New York'da burslu tıp eğitimi görmüştür. Bursunun karşılığı olarak da Alaska'nın Cicely kasabasında 4 yıl çalışmak zorundadır.Dizi Dr. Fleishman'ın kasabaya gelişi ile başlar. Bu kasabadaki hayat Dr. Fleishman'ın alışık olduğu türden değildir. Kasabadaki farklı hayat felsefesine uyum sağlaması uzun süre almış olsada, bu felsefeye en çok saygı duyanlardandır.

Ödüller      :

Primetime Emmy Ödülleri:Primetime Emmy-Outstanding Drama Series


  • "felsefe, bilim, sanat.hardcore varolus.ölümüne seviyorum bu diziyi... ölümüne.."
  • "aradan herhangi bir bölümü çekip seyretseniz dahi hemen insanı sarıp sarmalayan o sihirli hümanist havası sebep; bence tüm zamanların en güzel dizisidir."
  • "yıllar sonra tekrar seyretmeye başladığım dizi. evet benim için bir kaçış oldu. akşamları alaska'da yaşıyorum artık. (yalnızlık zor zanaat)"
  • "harika bi diziydi...kızılderilinin hayraniydim.."
  • "ayrica oynayan hatuna (daha sonra "dagci" filminde oynadi) asiktim..."
  • "bütün sezonlarını tekrardan izleyebilmek için sağlam bir site vs aradığım, çocukluk yıllarından akılda kalan güzel ve sıcak dizi.edit: bilen varsa yeşillendirsin. help !"
  • "sasha ve john digweed in hazirladigi, tapilasi trance compilationlari. mukemmel atmosfer, mukemmel ritim. oof of."




Facebook Yorumları
  • comment image

    trt'de yayınlanmış olan süper bir diziydi. hiçbir şekilde reklamı yapılmadığı halde iyi bir izleyicisi vardı. adam cok iyi bir karakterdi ama sonradan kayboldu ortaliktan, ilerki bolumun tekinde kopru bekcisi olarak tekrar cikmisti.


    (body - 8 Nisan 2000 18:33)

  • comment image

    pazartesi akşamları oynardı. aynı hafta trt 3'te tekrarı olurdu, onu bile seyrederdim. içimde hep "ben de boğazlı bir kazak giyip şunların arasına katılsam, akşamları rastgele biraraya gelip havadan sudan, kasabadaki mevzulardan bahsetsek, hayatı şu ritmde yaşasam" diye bir his oluşurdu.


    (nazmiye demirel - 6 Haziran 2002 19:46)

  • comment image

    joel bölümlerden birinde yazdığı bir mektupta şöyle demiş:

    "life here is so elemental. so real. without the interference of civilization you can really experience things like, ... silence. silence and darkness in its purity. right now, right outside my window all i can see is a black void. endless darkness. it's totally exhilarating, ... and i feel very lucky to be here. very, very, very lucky."

    belki sessizlik ve karanlığı, dibine kadar hissedecek konumda değiliz şu an, ne yazık ki değiliz; ama kendini şanslı hissetmek olayı var ya... bu diziyi izlediğimde hep öyleydim ben, sanki evrenin sırrı sadece benimle paylaşılıyormuş gibi hissederdim.. mağrurdum, huzurluydum, güzeldim.. bu diziyi farketmiş o ufak azınlığın bir parçası olmaktan yana şanslıydım ben yaaa...

    yıllar geçiyor, büyüyorsunuz, hayat büyüyor, huzur daha zor bulunan bir şey oluyor artık... sevdiğiniz, sevdikleriniz var, küçük-büyük mutluluklarınız, huzur yanı başınızda ama tam anlamıyla ona dönecek vakit yok, para yok, cesaret yok belki, belki yeterince istemiyorsunuz, evet evet istemiyorsunuz... mazeretler sıra sıra geliyor anlayacağınız..

    bu dizi, o huzurun nasıl olabileceğine dair bir örnektir benim gözümde... arada bir kuzeyde bir yerlere kaçmak istememin sebebidir.. pılını pırtını, sevdiğini alıp öyle bir imkanın olacak ta resetleyeceksin kendini.. hiçbirini mi yapamıyorsun? otur ekran başına izle şu diziyi o zaman. o kadar faideli ..


    (auroriel - 20 Eylül 2008 15:23)

  • comment image

    bir cumartesi gecesi, chris'in, maggie'nin yanmis evinden bir olcude kurtarilmis piyanosunu, mancinikla gokyuzune firlatisini, gozlerimden yaslar akarak izledikten sonra fanatigi olup hayatimin akisini daha sonraki bolumlerine endeksledigim, trt'nin biricik dizisi.


    (deranged - 7 Temmuz 2002 21:31)

  • comment image

    "kasaba" deyince aklıma gelen dizi. eğer birisi soğuk mevsimleri seviyor, her zaman karlı buzlu mevsimlere razı olup alaska gibi soğuk yerlere olan özlemini kastedip duruyorsa, vaktiyle kuzeyde bir yer izleyicisi olmaktan nasiplenmiş kişidir.
    hayır kış mevsimini sevdiğim için mi seviyordum yoksa dizi mi bu mevsimi bana sevdirdi bilemiyorum ama en kral diziydi işte.


    (adladin - 6 Ekim 2009 13:21)

  • comment image

    1990-1995 yillari arasinda 6 sezon olarak, 110 bolumde, turkiye'de 'kuzeyde bir yer' olarak yayimlanan, tum zamanlarin en iyi dizisi olmasina aday, televizyon yapimidir. altin kure ve emmy odulleri vardir.

    internetin ve cep telefonunun bu kadar aktif olarak kullanilmadigi bir donemde, turkiye'de bu kadar takipcisi olmasi tamamen dizinin samimiyetine, diyaloglarin muhtesemligine, karakterlerin dogalligina ve herkesin bu dizide hayallerinden ve olmak istedigi ama olamadigi hayatlarindan bir parca bulmasina bagliyorum. dizinin yayimlandigi yillarin psikolojisine bakarsak, 1980 darbesi ile uzerinden silindir gecen egitimli bir kesim, yine darbeden sonra olusturulmaya calisilan serbest ekonomik duzen komediligi ile ortaya cikan yeni zengin egitimsiz ve muhafazakar kesim, sovyetler birligi'nin yikilmasi ile ortaya cikan yeni belirsizlikler, abd nin pompalamaya basladigi yeni dunya duzeni naneleri ile okumus ve egitimli insanlarin hayattan sogumalari, duzene karsi gelememelerinin getirdigi sinir, baski; korku imparatorlugunun temellerinin atilmasi ve bunun sonucunda para temelli iliskilerin one gecmesi, haysiyet, seref, onur gibi kavramlarin geriye alinmasi ile lackalasan toplum duzenleri.

    iste boyle bir psikolojide, bu dizi insanlarin hayallerine tercuman olmus, arayip ta bulamadiklari iliskilerin icerisinde olmasini saglamistir. sahsim acisindan, lise yillarinin sonuna ve universite yillarinin basina denk gelmesi, ayrica kisiligimi olusturmada bana yon vermis, su anki karakterimin, fikirlerimin temelini olusturmustur.

    6 sezonun tamamini, gecmis yillarda tekrar edindim ve tekrar tekrar seyrettim, kacirdigim ayrintilari tekrardan gozlemledim ve gerek john corbett, gerekse janine turner ve barrie corbin ikilisinin, diger kasaba yasayanlariyla olan iliskileri, karakterleri ve yasadiklari ile o ana ait dusuncelerini tekrardan ozumsedim.

    john corbett'in chris karakteri ise basli basina hayat felsefem oldu diyebilirim. radyo programlarinda okudugu kitaplarin veya felsefi olarak anlatimlarinin ise ciddi olarak takip edildiginde bir insanin dusunce havuzuna cok seyler katacagina inaniyorum. dizinin yaraticisi joshua brand'a ise, boyle bir proje yaptigi icin sadece tesekkur etmek kaliyor.


    (ulysses world - 30 Aralık 2010 11:12)

  • comment image

    yeniden tnt'de yayınlanmaya başlanan, bence tüm zamanların en acayip dizisi. "cicely is a state of mind" diye tanımlanan bir yerde geçer ki, kişiler, olaylar hepsi akıllara zarardır.
    ve fakat tnt nedense yine sabahın köründe veriyor diziyi. sabahın 5.45inde kalkmayı beceremediğim için yıldız.tv/nar.tv'den sonradan izliyorum.


    (en kendini bilmez yasam formu - 28 Kasım 2011 13:17)

  • comment image

    aradan herhangi bir bölümü çekip seyretseniz dahi hemen insanı sarıp sarmalayan o sihirli hümanist havası sebep; bence tüm zamanların en güzel dizisidir.


    (kahlo - 16 Aralık 2011 15:45)

  • comment image

    new yorklu bir tip ogrencisi olan joel fleischman, 4 yillik mecburi hizmet karsiliginda alaska hukumetinden burs almistir. mezun olunca haliyle istemeye istemeye bu kucuk (cicely) kasabaya gelir. fakat kasaba dunyanin en guzel kasabasi, insanlari en sevilesi insanlardir.

    dizideki karakterler, klasik tv dizisi anlayisinin cok otesinde, ozel bir seyirci kitlesine hitap eder bicimde hazirlanmistir. mesela:

    maggie: pilot. doktordan once 5 sevgilisi olmus, hepsi degisik sebeplerle hayata gozlerini yumdukları için, kendisinin lanetli olduguna inanmistir. doktorla da uzun sure bu yuzden birlikte olamaz ama sonunda aralarindaki dayanilmaz cekime karsi koyamazlar.

    maurice: emekli astronot. cok zengindir. kasabayi kalkindirmak isteyen bu adama gelir. gecmiste bir iliskileri olan shelly'ye hala asiktir.

    ed: favori adamim, super sahsiyet! yetim buyumus, yari kizilderili, film maker, shaman, dahi... 180 uzeri iq sundan beklenmeyecek bir naiflige sahiptir. ailesi onu bebekken terketmis, kizilderili bi adam tarafindan yetistirilmistir. kafasini film yapma olayiyla bozmustur, sinema tarihi databanki gibidir ve dunyaca unlu pek cok yonetmenle mektup arkadasidir. hayali bir kizilderili bilgesiyle mutemadiyen muhabbettedir ve bu sahsin hayali olmamasi da ihtimal dahilindedir.

    marylin: doktorun sekreteri, kizilderili, cool kadin. surekli dusuk bir ses tonuyla konusur, agzindan bos laf cikmaz, cikan her lafi ayri olaydir. gulumsedigi bile pek nadirdir ama asla somurtmaz, kahkaha zaten atmaz, her daim mulayimdir.

    chris: yakisikli dj, sofistike dusunur. radyoda sarki calmadan once damardan takilmasiyla unludur. kafkadan girer, joyce'dan cikar, hayati irdeler. yalnizdir, sevgilisi filan yoktur, huzurludur oyle.

    holling: oranin mahalle barinin sahibi, eski yeminli avci. astronot abiyle eski cok iyi dostlar iken, maurice'in elinden shelly'yi almasiyla ikisi de kanli bicakli olmuslardir. ama shelly holling'i sever, kader iste, napcaksin...

    shelly: baska bir eyaletten (eyalet guzeli secildikten sonra) maurice ile evlenmek icin cicely'ye gelen, ve fekat geldikten sonra holling'e asik olan, saftirik citir. cok iyi kizdir shelly, barda garsondur, barin ustunde holling'le birlikte yasarlar. tabii her iki adamla da arasinda 30-40 yas fark vardir hatunun, boyle de bisey...

    ruth-ann: bu da kasabanin marketinin sahibi, yasli tonton teyzemiz. holling'le beraber kus fotografi cekme avina cikarlar arada. ed bu markette ruth'a yardim da etmektedir part time.

    bir de baska baska karakterler vardir oykulere girip cikan. herbiri ayri tattadir, anlat anlat bitmez...

    dizi, cicely isik ve hava sartlari nedeniyle elverissiz oldugundan, seattle'in disindaki kucuk bir kasabada cekilmistir. 5 sezon devam edip, hayranlarinin tum aglama ve sizlanmalarina ragmen gerisi cekilmemistir.

    olaylar ve karakterler, gercekten de cicely'de 4 yil mecburi hizmet yapmis bir doktorun gercek yasamini anlattigi "northern exposure" adli kitaptan esinlenilmistir. doktorun karisi da orada tanistigi pilotun (maggie) ta kendisidir. bunu bilmek diziyi iyice hos hale getirir.


    (benedicta - 25 Nisan 2003 22:49)

  • comment image

    yıllar sonra tekrar seyretmeye başladığım dizi. evet benim için bir kaçış oldu. akşamları alaska'da yaşıyorum artık. (yalnızlık zor zanaat)


    (john savage - 15 Mart 2012 09:11)

  • comment image

    our town

    and you know the sun's settin' fast,
    and just like they say, nothing good ever lasts.
    well, go on now and kiss it goodbye,
    but hold on to your lover,
    'cause your heart's bound to die.
    go on now and say goodbye to our town, to our town.
    can't you see the sun's settin' down on our town, on our town,
    goodnight.

    up the street beside that red neon light,
    that's where i met my baby on one hot summer night.
    he was the tender and i ordered a beer,
    it's been forty years and i'm still sitting here.

    but you know the sun's settin' fast,
    and just like they say, nothing good ever lasts.
    well, go on now and kiss it goodbye,
    but hold on to your lover,
    'cause your heart's bound to die.
    go on now and say goodbye to our town, to our town.
    can't you see the sun's settin' down on our town, on our town,
    goodnight.

    it's here i had my babies and i had my first kiss.
    i've walked down main street in the cold morning mist.
    over there is where i bought my first car.
    it turned over once but then it never went far.

    and i can see the sun's settin' fast,
    and just like they say, nothing good ever lasts.
    well, go on now and kiss it goodbye,
    but hold on to your lover,
    'cause your heart's bound to die.
    go on now and say goodbye to our town, to our town.
    can't you see the sun's settin' down on our town, on our town,
    goodnight.

    i buried my mama and i buried my pa.
    they sleep up the street beside that pretty brick wall.
    i bring them flowers about every day,
    but i just gotta cry when i think what they'd say.

    if they could see how the sun's settin' fast,
    and just like they say, nothing good ever lasts.
    well, go on now and kiss it goodbye,
    but hold on to your lover,
    'cause your heart's bound to die.
    go on now and say goodbye to our town, to our town.
    can't you see the sun's settin' down on our town, on our town,
    goodnight.

    now i sit on the porch and watch the lightning-bugs fly.
    but i can't see too good, i got tears in my eyes.
    i'm leaving tomorrow but i don't wanna go.
    i love you, my town, you'll always live in my soul.

    but i can see the sun's settin' fast,
    and just like they say, nothing good ever lasts.
    well, go on, i gotta kiss you goodbye,
    but i'll hold to my lover,
    'cause my heart's 'bout to die.
    go on now and say goodbye to my town, to my town.
    i can see the sun has gone down on my town, on my town,
    goodnight.
    goodnight.


    (dr joel fleischman - 21 Eylül 2013 10:19)

  • comment image

    bir bölümde doktor, günışığı eksikliği yaşayan birine (kim olduğunu şimdi hatırlamıyorum) bu rahatsızlığa özel, şuna benzer bir şapka takmasını salık vermişti. böylece gözlerine günışığına yakın bir ışık geliyor, semptomlar da yokoluyordu ve bunu her gün belli bir saat takması, sonra da çıkarması gerekiyordu. ama abartıp her gün takar hale gelince, bu bağımlılığından kurtarmak için özel bir müdahale toplantısı düzenlemişlerdi.
    o kabulleniş, arkadaşlarına sahip çıkma, yargılamama ama müdahale etme gerektiğini bilme ve elbette müdahale etme ile süper bölümlerden biriydi.

    hey gidin... bitmesiyle üzüldüğüm nadir dizilerdendir.

    o kasabadaki insanların kafasına erişmek isterdim ve o kafada olanlarla aynı yerde yaşamak.
    ne güzel dizimizdin sen northern exposure!...

    edit: geçmiş gün şimdi yalan olmasın; ama zannederim holling idi bu sorunu yaşayan.


    (mjorate - 4 Kasım 2013 12:51)

  • comment image

    bütün sezonlarını tekrardan izleyebilmek için sağlam bir site vs aradığım, çocukluk yıllarından akılda kalan güzel ve sıcak dizi.

    edit: bilen varsa yeşillendirsin. help !


    (kuntz 31 - 18 Mayıs 2014 23:28)

  • comment image

    benim açımdan gelmiş geçmiş en güzel dizi...

    evlendikten sonra 3-4 sene evimize televizyon almamıştık, "hadi bu yılbaşı tv ile eğlenelim" dediğimizde "aptal kutusu" salonumuzda yer kaplamaya hazırdı...

    siyaset meydanı kemal sunal filmleri vs ile oyalandıktan sonra sıkılıp 37 ekranı tam akrabalara gönderecekken , tesadüfen denk geldiğimiz trt1 ve sonrasında trt-3 de "kuzeyde bir yer" adı altında oynayan bu diziye hayran kalmıştık 20 yıl önce...

    sonrasında trt arşivinden dizinin kopyasını almak için tanıdık bile araştırdım ama nafile...

    2000 lerin ortasında tnt de oynamaya başlayınca bir şekilde edindik diziyi...

    hatta kuzeydebiryer.com diye site bile vardı o zamanlar...

    hiç bir diziden ne den aldığım keyfi almadım ve sanırım bundan sonra da alacağımı sanmıyorum...


    (deomnibusdubidantum - 27 Ekim 2014 21:26)

  • comment image

    başta kızılderililer olmak üzere dizideki herkes teker teker eli öpülesi insanlardı ama chris'in gerçekten de apayrı bir havası vardı."evet dostlar" diye başlayıp bittiğinde ağzınızı bi karış açık bırakan cümlelerini bugün bile hatırlar gibiyim.
    dizinin bir bölümünde karakterleden birinin de söylediği gibi (barı işleten ve taş gibi bir karısı olan orta yaşlı adam olabilir ama emin değilim) cicely tamamen gerçek anlamda ideal bireylerden oluşmuş ütopik bir toplumdu.
    babaannem öldüğünde bile fazla sarsılmayan ben dizi bittiğinde uzunca bir süre yas tutmuştum.
    zamanında bu diziyi seyredip bir şekilde sevmiş olanlarla bugün deliyüreklerden televolelerden kaçıp sözlüğe sığınanlar aşağı yukarı aynı insanlardır.


    (days - 23 Haziran 2001 02:45)

  • comment image

    benim anımsadığım ilk anektod şöyle: hekimimiz bakkal dükkanındadır, bakkalı işleten teyze oğullarını anlatır.
    bakkal teyze - iki oğlum var, biri kamyon şöförü, çok iyi çok iyi trompet çalar, tüm amerikayı dolaştı vs..
    hekimimiz - ya diğeri?
    bakkal teyze - ha o mu? o borsacı..!


    (burali - 25 Ağustos 2001 23:32)

Yorum Kaynak Link : northern exposure