Live Free or Die Hard ' Filminin Konusu : Eskinin hınzır ve tuttuğunu koparan polis memuru John McClane, artık hiç de o tanıdığımız uslanmaz ve başarılı adam değildir. Geçen yıllar ona pek de iyi davranmamıştır. Tepetaklak giden özel hayatı, karısından boşanması, kendini alkole vermesi gibi sorunların üzerine, artık polis departmanında da çalışmamaktadır. Eskinin hareketinden ve başarısından uzak, devlete bağlı bir güvenlik şirketinde bilgisayar korsanlarını takip ettiği bir işte çalışmaktadır. Fakat tehlike ve macera, hiç beklemediği bir anda gelip yine onu bulacaktır.Tespit ettiği bir bilgisayar korsanını yakalamış giderken çok daha büyük bir bilgisayar çetesinin tüm ülkenin bilgisayar sistemlerine girerek ülkedeki yaşamı çökertmek üzere olduğuna tanık olur. Trafik lambalarından başlayarak bütün sistemler teker teker çökmektedir. Ülkenin bütün bilgisayar altyapısı korsanların eline geçmekte ve ülke ekonomisi başta olmak üzere herşey tehlike altındadır. Matt Foster ismindeki genç korsanın, teröristlerin bir sonraki adımlarını çözebilecek kadar zeki olduğunun farkına varan John McClane, onu da bu işte kullanmaya karar verir. İkili için son derece kritik saatler başlamıştır. Karanlıklar Ülkesi serisinin yönetmen ve senarist koltuğunda oturan Len Wiseman tarafından yönetilen Zor Ölüm’ün dördüncü ayağı, serinin meraklılarını yine heyecanlandıracak gibi...
Die Hard(1988)(8,2-707238)
Indiana Jones and the Temple of Doom(1984)(7,6-446987)
Die Hard with a Vengeance(1995)(7,6-336233)
GoldenEye(1995)(7,2-234935)
Die Hard 2(1990)(7,2-328470)
Mission: Impossible(1996)(7,1-353002)
RED(2010)(7,0-297949)
Quantum of Solace(2008)(6,6-372454)
The Expendables 2(2012)(6,6-291657)
The Expendables(2010)(6,5-320595)
Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull(2008)(6,2-391435)
A Good Day to Die Hard(2013)(5,3-185897)
underworld ve underworld evolution dan tanıdık yönetmen len wiseman tarafından cekiliyormuş.
(nornir - 31 Ekim 2006 09:44)
fragmanı yayınlanmış, aklımızı almıştır...http://movies.yahoo.com/…/livefreeordiehard_hd.html
(madcan - 17 Aralık 2006 12:16)
fragmandan gordugumuz kadariyla bi kovalama sahnesinde dokuzuncu senfoninin boyle rockimsi bi coveri calan film. hatirlarsiniz die hardda* fbi elektrigi kestiginde kasa acilmaya baslamis arkadan gaz olarak girmisti yine ayni eser. oze donus var bi nevi. iyi. sora aksiyondur patlamadir vesaire bunlarin dibine vurulmus, masraftan kacinilmamis. bi sahnede yanlis gormediysem mcclane sehir icinde bi f35le kapisiyo, baska bi yerde beyaz saray patliyo, yollar cokmus, polis arabasiyla helikopter dusuruluyo* falan gayet basarili.john mcclanein esprituel kisilignden odun verilmemis olmasi sevindirici. silent bob kevin smithle, ki kendisi hackerimsi bi karakteri canlandirmaktadir, falan dalga geciyo. tek endisem alan rickman veyahut jeremy ironstan sora timothy olyphant beyfendinin canlandirdigi kotu adamin zayif kalmis olma ihtimali. hele seyredelim bakalim. vizyon tarihi de 27 hazirana cekilmis. transformersla cakismamak icin olabilir..
(hallugu - 30 Nisan 2007 06:15)
süper fragmanı ile beni benden alan, 27 temmuz da gösterime girecek olan film. önceki 3 filmi de izlemedim. vesile olacak.
(kumrengi - 27 Mayıs 2007 22:27)
fragmanındaki inanılmaz aksiyonlar sonrasında şu diyalogla daha doğrusu monologla yarmaktadır;eleman: hey! you are so calm. have you done similar things before?bruce willis: ... (gülümser)
(seviyorsevmiyorseviyorsevmiyorseviyor - 27 Mayıs 2007 22:31)
aksiyon deyince die hard aklına gelen nesilden biri olarak, heyecanla beklediğim film. bu tür filmlerle tek problemim, kurşunların havada uçuştuğu sahnelerde karakterlerin birbirlerine espri yapması. halbuki ben gerilmek istiyorum o sahneyi izlerken, adamın umrunda değil. o zaman ben de sıkılıyorum, helikopterle ateş ediyorlarmış ne gam.
(wednesday - 27 Mayıs 2007 22:43)
"die haaaaarrrddddd"- ross, joey
(pissed - 27 Mayıs 2007 22:48)
4 temmuz, beyaz saray saldırısı vs gibi simgelerle donatılmış bir tıngırtı.ırak işgalinden üç hafta önce bush'u arayıp "bay başkan; ben de ırak'a gitmek istiyorum" diyen taşkafa bruce willis da böylece muradına ermiş olacak, kısa da olsa zihinsel bir tatmin yaşayacaktır. belli mi olur, belki toptan emekliye ayrılır bu orgazm halinden sonra, biz de kurtuluruz.
(rohanian - 27 Mayıs 2007 23:03)
gittik gördük, fena olmamış. (bir gün önceden girdi türkiye'de gösterime. gişe savaşları sağ olsun, "transformers" herkesi korkutuyor, fox erken gösterime soktu. ne yazık transta pazartesine çekilmiş, ortalık iyice karışacak. "transformers"ın fos çıkacağına dair endişelerimi de yazayım, öyle olursa havamızı atarız.)zaten ücüncü filmden sonra, die hard 3'ten sonra nasıl bir film çekebilirlerdi de, ondan iyi olsun; bu imkansızı istemek gibi birşey. die hard 3 90ların en iyi birkaç aksiyon filminden. oyunculuk süper, senaryo süper, sinematografi süper, herbişey süper filmde, otur, tekrar tekrar izle. hala izlenecek yeniler arasında doğru düzgün bir yapım olmadığında veya eskiler arasından tekrar izlenim yapılacaksa, aksiyon filmi olacaksa, seçenekler arasında üst sıralarda gelen bir film. saçları kısmen var bir bruce willis, en karizmatik hali ile jeremy irons, siyahi aktörlerin gurusu samuel jackson, üzerine merkez bankası altınlarını ve simon'ı da ekleyin, çorbanın ahçısı da john mctrian olsun.of yenisinin başlığında eski filmi yad ediyoruz, işe bak.die hard serisi ile kişisel bir diyalogum var, bağdan dolayı seriyi yukarıda tutuyorum. die hard sinema'da gittiğim üçüncü filmdi. ilk film "son imparator" ama sinemada izlemedik, abuk sabuk biryerde, garip bir hikayesi var, denk geldiğinde anlatırım. ikinci filmde b sınıfı filmlerin usta oyuncusu "michael dudikoff"un osuruktan bir filmiydi, saymayabiliriz. aslında dudikoff'un gereksiz filmi mi önce "die hard" mı sonra tam bilmiyorum. ikinci de olabilir, son imparator'u saymazsak ilk sinema filmim oluyor.ilkler unutulmaz derler, seriye sempati duyuyoruz. yoksa "bruce willis" gibi bir tipin görüntüsü dışında neyini sevebiliriz, allah aşkına. godoşun kralı, sübyancı karısının çıtır sevgilisini tekne ile gezdiriyor, düğünlerinde sağdıçlık yapıyor, ırak savaşına bende gideyim", kadınları kandırmak için "seks hakkında ne düşünürsün" diye sorardım diyor. böyle bir tipi nasıl sevelim. dedektif "john mclane" böyle değil tabi, düzgün bir tip, hem damarlarında, kanında loserlık var. hakkını verelim godoş brus bu rolle bütünleşmiş, olması gerektiği gibi oynuyor. durduk, bundan sonrası fazlası ile spoiler içermektedir, genel okuyucu uyarısı.--- spoiler ------ spoiler ---filmde değişiklik yapalım demişler, günümüzün popüler konusu siber dünya, bilgisayarların hayatımıza etkileri, yaşamımızı nasıl denetlediklerini beyazperdeye taşımışlar; iyi olmuş. konu yeni jenerasyondan herkesin ilgisini çeker. yükselen değeler, meslekler kodırlık, hekırlık vurgulanmış, "hey moruk sen eski devrin adamısın, digital dünyadan ne anlarsın, iktir git çöplüğüne" tarzı muhabetler filme güncellik kazandırmış. güncellik olgusu film çekimlerdeki klip estetiği, japon kung-fusu ile maymunluğun karışımı olan, -yamakaşı isimli çatıdan çatıya zıplayan tipler vardı, son bond'ta da var bu abukluk, tarzancılık, örümcek adamcılık hatırlayın- sahneler ile pekiştirilmiş. zaten adındaki 4.0, programların sürümüne itafen geliyor, bilgisayar programlarında var, 5.31, 6.52, gibi. die hard 4 aptal bir koder'ın ne olduğunu bilmediğimiz bir bilgiyi, kim olduklarını bilmediğimiz ama tehlikeli olduklarını tahmin ettiğimiz, sakat tiplere telefon üzerinden satması ile başlıyor. hemen peşinden coder'ın evi, kendisi ile birlikte havaya uçuyor. sonra planı alanlar vaşıngtonda dev bir merkezde konuşlanmış siber suçlar birimini hekliyor. heklenen bölümde işlemi gerçekleştirebilecek hekırların göz altına alınmasını istiyor. aynı anda bu hekırlar pıtır pıtır öldürülmekte, işte mclane burada devreye giriyor. hekırlardan en yeteneklisini -yetenek kısmını ben uydurdum- merkeze götürme görevini üstleniyor. gecenin bir yarısı oğlanın evinin kapısını çalıyor, "gel lan benle .bne" derken aksiyon başlıyor.sonrasında film, aksiyon, dinlenme döngüsü ile sonuna kadar devam ediyor. ilk baştaki aksiyon sahneleri iyi, evden kaçma kurtulma olayı, peşinden gelen tünel ortamı biraz abartı olmaklar beraber seyredilir. sonunda helikoptere araba gömme olmamış. aralarda küçük koşuşturmacalar var; kavgalar, fabrika'daki patırtı kütürtü, en sonunda f-35'in burnunu soktuğu kovalamaca doruk noktası olmuş. f-35, true lies'ı anımsatıyor, uçağın teknik özelliklerinin gözümüzün içine sokulması iyide, baştan sona cgı lı bu sahneye ne gerek vardı diye insan sonunda soruyor. aksiyon sahneleri çok abartı yapılmış. belirtmekte fayda var, 3. filmi yine andık, onun gibi olabilir diyeceğimiz sahneler değilde, olmaz böyle şey, uçmuşlar denilecek türden sahneler. yine de eski usul "stunt stuff", dublör işi sahnelerde çok sık kullanılmış. cgı ile boğulmamış film, önemli bir artı sayıyorum. konudan pek birşey beklemeyin. aralardaki saçma, zorlama diyaloglarda tırışka olmuş. oyunculuk çuvallıyor, bruce abi'de -abi yaptık herifi- de iş yok, hacker tip sümsük bişiy seçilmiş. filmin kötüsü de bizim lisenin en yakışıklı çocuğu gibi, o herifi de sevmezdim, şahsiyetsiz bişiydi, buda aynen öyle, kötü adamda olmamış. bir mclane'ın kızı iyi, hakkını veriyor. aksiyon sahnelerinin abartısından bahsettik, kurguda da kopukluklar dengesizlikler var. fena olmamış dedik ama yazdıktan sonra pekte olmamış bir film diyebiliriz. "fena olmamış sadece", anlaştık. die hard serisini seviyorsanız, benim gibi özele yakın bağınız varsa sorun olmaz. izledik deyip çıkılır, geceleyin die hard 3 tekrar izlenir. yok sadece aksiyon istiyorum diyorsanız yine sorun olmaz.--- spoiler ------ spoiler ---haydi iyi seyirler.
(anoktale - 29 Haziran 2007 04:35)
üzerinde isim karışıklığı vardır; die hard diyeceksek filmin ismi "die hard 4.0" dır, hayır diğer ismini kullanacak isek "live free or die hard" demek gerekiyor. aslında hepsi birleşip "die hard 4.0, live free or die hard" olması gerekmektedir de, sözlükte ince hesapları çoktan geçtim.moderasyon kış uykusunda olduğundan siz kafanıza göre takılın, ben diğer tarafın bakınızını veriyorum.(bkz: live free or die hard)hatta:(bkz: live free or die hard/#10991245)
(anoktale - 29 Haziran 2007 04:40)
--- spoiler ---bu filmde bay macintosh' u pc kullanirken gormekteyiz.(bkz: i m a mac i m a pc)(bkz: justin long)--- spoiler ---
(bosch kalfa - 29 Haziran 2007 09:50)
öncelikle baştan belirteyim die hard serisine hasta olduğumdan dolayı pek tarafsız bir yorum yazamayacağım, ona göre değerlendirin bilet paralarını istemeyin. açıkçası filme hayal kırıklığı yaşayacağım önyargısıyla gittim. terminator 3 'deki gibi boş ve anlamsız bir film olacağı endişesi vardı fakat film beklentilerimden iyi çıktı. şimdi bu, film serinin iyi bir devamı demek değil tabi ama eli yüzü düzgün bir aksiyon olmuş desek daha doğru olur. buraya kadar yazdığım cümlelerden de anlaşılabileceği gibi baya karışık duygular içindeyim hehehe en iyisi madde madde yaziyim;--- spoiler ---- senaryo fena değil, zorlama olacakmış da sınırdan dönülmüş gibi geldi ama kendi içinde tutarlı sayılır.- uçak sahnesine kadar aksiyon da iyiydi, uçak sahnesinde yuh ali sami nidaları yükseldi tabi.- filmin sevindirici yanı john mcclane karakteri iyi kurgulanmış espriler falan bomba, bruce abim bozmamış durumu fakat sigarayı bırakmış dolayısıyla zippo'yu aradı gözler, birde ben aspirinden zanax'a terfi eder diye düşüyordum ama amcam tamamen atmış ilacı- kötü adam tırt olmuş, nerde gruber nerde simon diyoruz- keşke john mctiernan yönetseymiş diyede düşünmedim değil tabi.- eski film'lere göndermeler çok güzel olmuş, helikopter'i arabayla indirdikten sonra mermim kalmamıştı demesi falan yardı bitirdi beni- filmin sonun da kötü adama karşı vereceği mücedeleyi uçağa karşı vermiş keşke boss'a yoğunlaşsalarmış ama son hareket tam aha john macclane dedirtti.--- spoiler ---toparlarsak, film çok güzel olacakken direkten dönmüş gibi geldi bana ama güzel film tabi gidin görün izleyin. die hard 2 ayarı olduğundan bir süper bir iyi senkronu bozulmamış*edit: tekrar okudum da yazdığımı, sanki kötü film gibi bahsetmişim. film çok güzel olacakmış falan değil, çok güzel olmuş kesinlikle izleyin. sadece ben çekseydim daha güzel olurdu, evet megolamanım..
(john mason - 29 Haziran 2007 12:40)
(bkz: nissan navara die hard 4 0)
(agamemnon - 29 Haziran 2007 19:22)
kevin smith'i yardimci bir rolde izledigimiz die hard serisinin (simdilik) son filmi.-- spoiler start --kevin smith'in oynadigi warlock karakterinin bir star wars manyagi olarak gosterilmesinin yaninda kevin smith'in senaryodaki diyaloglara da ufak tefek oneriler yaptigini dusunmekteyim; mesela mac guy'in warlock icin 'he is our only hope' demesi cok hos bir gondermeydi..-- spoiler end --
(bigbros - 29 Haziran 2007 21:29)
bruce willisin kendisine ancak iyi bir senaryoyla gelirlerse oynamak istediğini söylediği die hard serisinin 4.sü
(dirk pitt - 9 Mart 2003 01:20)
yeni bölümünün adı die hard hananın hamı enough artık olması muhtemel film.
(jokond - 8 Temmuz 2004 18:25)
genelde devam serisi çekilen filmlerin bazılarının seyirciyi baymasının sebebi senaryo için fazla kasmalarıdır. bi yerden sonra kısıra girer ilk filmide bok eder kalır. die hard için öyle bişey söz konusu değil. sadece ve sadece bruce willis ve dayak yerken yüzünde beliren tebessümünü izlemek için gidilir sadece o filme. bi de başağrısı tripleri. hatta kısık kısık şunu duymak için bile gidilebilir: yippie-kay-yay motherfucker!ayrıca serinin 3. filminin die hard*kanımca serinin en başarılı filmi olduğu düşünülürse arap atı misali diyebiliriz. üzebilecek tek şey bruce willis'in yaşlanmış olması durumu olur, o kadarınıda hollywood halletsin.
(buzzinfrog - 4 Ağustos 2004 01:48)
ilk başta adının die hardest olacağı açıklanan film. bu arada ilk başta "istemem yan cebime koy" tavrı sergileyen bruce willis lethal weapon 4te mel gibsona yapıldığı gibi olağanın çok üzerinde bir ücretle ikna edilmiş olmalı. yine john mc tiernan yönetecek. tam adı die hard 4.0. bu yaz çekimlerine başlıyorlar. 2005 sonu-2006 başında izleriz biz bunu.
(edved - 20 Şubat 2005 03:01)
çekiliyor olması joey tribbiani ve chandler bing için büyük sevinç olması gereken film.
(mavi - 12 Nisan 2005 04:55)
die hard 4.0 olarak gecmektedir filmin resmi adi.(bkz: version 7.0)(bkz: bokunu cikarmak)
(chainsaw - 15 Aralık 2005 23:07)
Yorum Kaynak Link : live free or die hard