7 aralik 2008'de yayina baslayacak tnt dizisi. hirsiz, hacker ve dolandiricilardan kurulu bir grubun, gucunu ve zenginligini kotu amacli kullananlara karsi modern robin hoodlari oynayacagi drama. basrolunde ordinary people'dan oscar oldullu timothy hutton var.

timothy hutton, eski bir sigorta mufettisi olan nathan ford,
aldis hodge, bilgisayar ve internet dolandiricisi olan alec hardison,
christian kane, retrieval specialist olan eliot spencer,
beth riesgraf, hirsiz olan parker,
gina bellman ise dolandirici olan sophie devereaux karakterlerini canlandiracaklar.

(shrinkie - 25 Kasım 2008 06:54)

cnbc-e tarafından dizi dolu pazar akşamına konulan çiçeği burnunda dizisi.
ekürileri için:
(bkz: doctor who)
(bkz: merlin)

(njord - 29 Ağustos 2009 19:34)

tek kelimeyle,

(bkz: parker)

(lanc - 13 Eylül 2009 23:08)

özellikle elliot'un flashbackleriyle yaran dizi. hırvatistan'ı özgürlüğüne kavuşturmuş adamın cebinde o kadar hatırası olacak tabi.

(jack in the box - 22 Eylül 2009 03:36)

"seriously?" lafının çok kullanıldığı dizi.niye taktım buna bilmiyorum ama olsun.ayrıca sırf parker için bile izlenir.

(mirror - 11 Aralık 2009 08:28)

cnbc'de denk geldikçe izledikten ve aşırı eğlendikten sonra, 1. sezonunu indirdim.

leverage 5'lisini, bir odaya tıksalar, konuştursalar, zannediyorum yine izlerim, çünkü olay, olaylar değil, aksiyondan fazlası var.

--- spoiler ---

nate, bilmiş, yeri gelince babacan tavırlar. hazır planlar. "lider" rolünün tam anlamıyla karşılığı.

sophie, farklı aksanları taklidini görebilmek için dahi izlenir. güzel bulmayıp seksi bulduğum nadir kadınlardan.

elliott, flashback'leri ile diziye renk katan, sert adam. bir bölümde hardison'ın bıraktığı çanta yere düşene kadar iki adamı etkisiz(!) hale getirmişti. her şeyi özetliyor.

hardison, bilgisayar üstadı, fbi, cia güvenlik duvarları hak getire. belirtmeliyim ki onu avukat ya da ajan olarak izlediğim bölümlere hayran kalmıştım. favori repliği, "seriously?"

parker, seni sona bıraktım. sana bitiyorum beth. mimik üstadısın, güzeller güzelisin, aksanın dillere destan. bilumum web ortamında takip ediyorum, kız arkadaşım "hıh, bence hiç de güzel değil" diyecek kadar kıskanıyor, ki hiç böyle yaptığını görmedim, güzele güzel diyen güzel bir insandır.

şimdi çok büyük bir itiraf geliyor. house md'ye tapan bir insanım ve en büyük dizi aşkımı sayesinde yaşadım. beth riesgraf, parker rolüyle, benim için jennifer morrison'ın allison cameron'ını geride bıraktı. bir gün cameron'ı cümlenin nesnesi yapacağım aklıma gelmezdi. hiç.

beeetthh benimle evleeeeen.

--- spoiler ---

(tn23jmss - 7 Ocak 2010 11:25)

birinci sezon finaline kıyasla oldukça hüzünlü ve duygusal bir kapanış ile ikinci sezonu tamamlayan enfes dizi.

--- spoiler ---

nate'in finaldeki "my name is nathan ford...and i'm a thief..." sözlerini sterling'in gözlerinin içine baka baka söylemesi, mel gibson'ın braveheart finalindeki "freedooooom!" repliği ile eşit derecede gaza gelme etkisi bırakmıştır bünyede.

hani bir de nate'in tüm bunları arkadaşlarını kurtarıp, kendini feda etmek için yaptığını düşünecek olursak, diziyi izlerken tebessüm ile takip ettiğimiz "14 kat boyunca,sterling'in bindiği asansörün her katta düğmesine basmak için canının çıkması" hadisesi dahi ayrı bir duygusal anlam kazanmıştır.

--- spoiler ---

(liamangelus2001 - 21 Şubat 2010 12:07)

istanbul'un taksi şöförlerini dünya çapına taşımış dizi.

--- spoiler s03e15 ---
parker: who taught you how to drive?
sophie: taxi driver in istanbul
parker: i like it!

yani

parker: sana araba kullanmasını kim öğretti?
sophie: istanbullu taksici
parker: beğendim!
--- spoiler s03e15 ---

(woodstock - 21 Aralık 2010 09:31)

(bkz: underrated)

(baymayself - 21 Ağustos 2011 15:17)

4.10 ile kazakistanlıların arapça konuştuğunu varsayarak saygımı yitirmeme neden olmuş dizi, kazakistan arap yarım adasına yakın bile değil yuh ama. rusça deselermiş bari kısmen doğru olurmuş en azından. bu tür hataları her dizide görüyoruz ama wikipediada bile doğru olan bir bilgiyi yanlış tutturmak da bir başarı.

(amarie - 29 Ağustos 2011 18:01)

dizideki kadınlardan kumral olanıi acayip nuray mert'e benziyor.

(endoplazmikretikulum - 19 Eylül 2011 22:42)

resmen aşmış bir dizi. insanı yormaz, izlersiniz ve rahatlarsınız. entrikalar dedikodular yoktur, aksiyon ve komedi vardır. karakterleri beğenmeme gibi bir şansınız zaten yok ama herkesin favorisi zaten parker'dır. şahsen en sevdiğim yüz ifadesi s02e12'den geliyor : http://i51.tinypic.com/2qbdok3.jpg (bilmeyenlere, sağdaki hatun)

(adi olmayan cocuk - 2 Ekim 2011 23:44)

son bölümüyle kocaman bir "oha" dedirtmiş, aşmış mükemmel dizi.

--- spoiler ---

nathan ford'un gazabına hazır ol orospu çocuğu.

--- spoiler ---

(stormyblues - 15 Ocak 2012 23:48)

(bkz: damn it hardison)

(jessica abla - 29 Ekim 2012 13:46)

büyük bir sanat, bir özlülük vermeyen; zaten beklenilmeyen dizidir. bu dizi hardison'un esprileridir, elliot'un kültürüdür, sophie'nin oyunculuğudur, nate'in şansıdır.^*
beth riesgraf'ın parker karakterini öyle bir kelimeyle açıklayamıyorum, çünkü kendisi "izleme sebebi"dir.

(soyleyecek cok seyi olan insan - 5 Kasım 2012 17:58)

bu dizinin bütün olay beth riesgraf'in canlandırdığı parker karakteri. beth değil başkası da canlandırsa da o kadar güzel olur muydu, yoksa karakterin kendisi mi çok güzel yaratılmış bilemiyorum. über rahat bi karakter. aynısından benim özsaygıma da biraz katsın senaristler lütfen...

(bugun saat 6 gibi sarki soyluyodum - 11 Kasım 2012 23:23)

defalarca izlenecek bir final yapmıştır. ben zaten ikinci kez izlemek zorundayım çünkü;

--- spoiler ---

bizimkiler öldü sandıktan sonra, üzüntüden bir bok anlamadım diziden.
--- spoiler ---

(repulsive - 27 Aralık 2012 13:52)

türkçe olarak diziyle en uyumlu çevirisi koz'dur. lakin bir de mot-a-mot olarak kaldıraç diye çevirenleri tebrik etmek istiyorum. çevirmen var çevirmen var...

(anarchy x - 24 Ocak 2013 18:01)

bir avantaji kullanmak

ayrica bir sirketi kredi ya da borc alinmis para ile gelistirmek

(bkz: lbo)

(oz minus - 6 Şubat 2004 17:50)

leverage borç finansmanının bir getirisidir. şirket iki kaynaktan finanse edilir, şirket sahiplerinin yani hissedarların sermaye koyarak, arttırarak şirketin aktiflerini yükseltmeleri ya da şirket sahibi olmayanlardan borç alarak aktifleri yükseltmeleri şeklindedir. ha illa aktifler yükselecek diye bir kaide yok tabi, share repurchase devreye sokulursa alınan borçla hissedarların hisse senetleri de geri satın alınarak yokedilir ve aktiflerin değeri sabit tutulabilir, veya tersi, yeni hisse senetleri piyasaya sürülerek ya da halka açık değilse şirket hissedarlara satılarak mevcut borç geri ödenir ve yine aktifler sabit tutulabilir.

leverage her durumda etkilenir bundan. bu leverage denen hadise aslında borç ve özkaynak arasındaki orana bağlı bir şeydir, ama herkes de başka türlü tanımlar be kardeşim, mesela (borç / özkaynak), (borç / aktif) hep kullanıla gelen oranlardır, ikisi için de leverage ratio tanımı kullanılabilir, şaşırmamak lazımdır, tanımı iyi takip etmek gerekir.

leverage neden yapılır sorusuna gelince bunun iki sebebi vardır (bence), birincisi vergi avantajı sağlamak, ikincisi ise hissedarlara olan getiriyi arttırmak.

vergi avantajı sağlamak allahın emridir, çünkü borç altına girilince doğal olarak faiz ödemesi gibi cari dönem masrafı ortaya çıkar. her borcun faiz ödemesi vardır (eğer o borç ibne değilse). bu faiz ödemesi ise vergilenebilir gelirden düşülen bir masraftır. aynen satılan malın maliyeti gibi, ne biliym genel yönetim gideri, pazarlama gideri gibi bir operasyonel gider olmasa da, vergiden düşülebilmesi güzelliğine sahip finansal bir giderdir.

hissedarlara olan getiriyi arttırmak çok bariz bir şey değildir. kelime manasından yola çıkarak finansal anlamını açıklamaya çalışayım. esnek bir cetveli masaya dayayalım ve masadan taşan ucu kısa olsun. böyle bir pırrr yaptırmaya çalışalım çekip bırakarak. az salınır, kısa mesafeler kateder. bir de o ucu uzun tutalım öyle sallıyalım (tam ilkokul ders kitabı deneyi oldu, üçüncü aşamada götünüze girecek o cetvel). hem çok aşağı hem de çok yukarı uzun mesafe kateder cetvel. işte budur leverage. ortalama olarak firmanın getirisini arttırır belki ama aynı zamanda riskini de arttırır.

"risksiz kazanç yoktur bebeğim, gel kollarıma seni de skeyim"
--banker kastelli

(damaged - 7 Kasım 2004 16:50)