(bkz: işte bunlar hep bilim)

(winsome - 19 Eylül 2013 05:35)

dün izlemeye başladığım dizi.

ilk iki bölümünü ardarda izledim ve bayıldım.

gerçekten zeka dolu bir dizi.

bunun da ötesinde, sadece televizyon vasıtasıyla birşeyler öğrenebilen türk toplumu için faydalı olacağına inanıyorum.

tabii ki bu diziyi sokaktaki adam izlemeyecek. yabancı dil bilen, belli bir eğitim seviyesinde insanlar izleyecek.

ama inanın bana, türk erkeklerinin en eğitimlileri bile cinsellik konusunda o kadar mağara adamı zihniyetli ki.

belki bu diziyi izleyince cinselliğin erkek için olduğu kadar kadın için de doğal bir ihtiyaç olduğunu, bir kadının cinselliği sevmesinde, sevişmek istediği insanlarla seks yapmasında kınanacak hiç bir taraf olmadığını biraz olsun idrak edebilirler.

bir insandan, sırf cinsel organında mikroplardan koruma amacı taşıyan bir zarla doğdu diye, en temel içgüdüsü olan cinselliği bastırmasını istemenin ne kadar saçma olduğunu belki bu diziyi izleyerek görebilirler.

özet geç lan piç diyenler için: izleyiniz ve izletiniz efendim.

(rosakaninchen - 23 Ekim 2013 12:44)

bir an spartacus gibi erotik -> porno -> gay pornosu şekline dönecek diye korktuğum şimdilik izlemesi keyifli dizi.

--- spoiler ---

oğlum çocuk dr. ethan haas'ın çıkarsa ilerde, çekerim emaneti sikerim adaleti. adam dördüzleri alamadı diye sinirlenip spermleri kendisininkiyle değiştirmiş olabilir.
--- spoiler ---

(ulu cuvcuv - 24 Ekim 2013 02:08)

s01e04'te muazzam bir tespit yapılmıştır.

--- spoiler ---

- sen erkekleri pek iyi tanımıyorsun. kadınlar arkasına bakar. ama erkekler, sadece
önlerine bakarlar. hayal kırıklıkları ve pişmanlıklar... biz kadınlar bunlara sıkışıp kalırız.
ama erkekler bunlardan kaçarlar.

+nereye doğru?

- sanırım onları memnun
edebilecek en güzel yere doğru.

--- spoiler ---

(histerikheidi - 30 Ekim 2013 18:52)

s01e05 ile olağanüstü bir mertebeye ulaşmış dizidir. muhakkak ismi nedeniyle diziye atlayan "spartacus" tayfası sayıca fazladır ama dizinin drama seviyesi, vasat izleyiciyi dışlayacak kalitede ve yogunlukta.

(ananossoslukarides - 31 Ekim 2013 01:14)

yedinci bölümü all together now ile bölüm adıyla müstesna şekilde izleyeni de getiren dizi. her bölüm bir öncekinden iyi oluyor, üstüne koyarak ilerliyor dizi.

son bölüm itibariyle birkaç bişey:

--- 1x07 spoiler ---

çok afedersin de asaletine sıçayım bill masters. surat ifadesinden adam sevişiyor mu, ameliyat mı yapıyor belli olmuyor. virginia bu adamın kollarında nasıl orgazmdan orgazma koşuyor anlamak mümkün değil. herifteki nasıl bir hırs ise yalnız, rahmetli babası mezarından kalkıp gelse bilim ayağına bi posta da ona kayacak. bütün hastaneyi birbiriyle sikiştirmeden veya bizzat sikmeden rahat yok bu pezevenge.

hastane de hastane değil, russian institute mübarek. doktoru ayrı, sekreteri ayrı, hizmetlisi ayrı manyak. dekan ve ailesi desen topluca kime versek derdine düşmüş. milf'ler, cuckold'lar havada uçuşuyor. klitorisin gizemini aydınlatmak için verilen mücadelede küskünün tadına bakmayan kalmayacak gibi.

son olarak, dr.austin karakterine ve psikolog mevzularına ayrıca hasta olduğumu belirtmek isterim.

--- 1x07 spoiler ---

yani kısaca harika bir dizi. izlemeyen kalmasın.

(bruce parkus - 14 Kasım 2013 01:32)

sürekli seksten bahsedip yine de avamlaşmadan, ayağa düşmeden mis gibi dizi nasıl yapılırmış ispatıdır.

(feklavyeci - 17 Kasım 2013 08:05)

sınırlarda dolaşan bir dizi. zeka yaşı ilkokul düzeyindekilerin izlememesi gerekir, fazla etkileniyorlar. gerçi neyden etkilenmiyorlar ki, herhangi bir yaştaki kadın teni, polis copu, düzeysiz şakalar vs..

(tamam beya - 25 Kasım 2013 22:54)

her gördüğünde masters of sex izle diyen arkadaşın ısrarlarına dayanamayıp izlemeye başladığım, başlamakla kalmayıp beş bölüm birden izlediğim muhteşem dizi. görüntü, renkler, sesler, müzik, her şey harika. bende dizi değil de sinema filmi izliyormuşum hissi uyandırdığını farkettim bir de.
konu zaten fazlasıyla ilgi çekici. bırakın bir dizide izlemeyi, kendi kendimizle bile konuşmadığımız bir konu neredeyse cinsellik ve özelde kadın cinselliği. millet altmış yıl önce neleri araştırmış, bizimkinin cinselliğe bakışı "ananı bacını siksem mutlu olacak mısın?" şeklinde. anan bacın beni ister mi, mutlu olur mu acaba diye soran yok. çünkü kadın bu işten zevk alması beklenen taraf değil önkabul olarak adamın beyninde. dizinin bu düşüncedeki birine herhangi bir şey ifade edeceğini zaten sanmıyorum ama cinselliği iki insanın birlikte yaşadığının farkında olanlara tavsiye ederim.
pornografik bulanlara da biraz şaşıyorum. ben bu dizide mesela game of thrones'taki gibi bir kışkırtıcılık görmedim hiç. hatta izlediğim beş bölümde kadın çıplaklığını meta olarak kullanmadıklarını düşündüğüm için de takdir ettim.

(purpleonion - 9 Aralık 2013 16:53)

1. sezon 11. bölümüyle beni dağıtmış dizidir. sezon finali geliyor, heyecanı tam tepeye çıkarttılar, muhteşem olacak eminim ki ama çok mutsuzum.

--- spoiler ---

lillian ve virginia'nın konuşmaları esnasında lillian'ın ''hiç kendi anatomin tarafından ihanete uğramış hissetmedin mi kendini? sanki tüm parçaların sana karşı geliyormuş gibi?'' demesi en vurucu noktaydı bana göre.

--- spoiler ---

(rainbower - 11 Aralık 2013 15:34)

güzelim dizinin kadın karakterleriyle ilgili yine kezban, orospu, yok gitti evli adamı ayarttı, aman bir kadın da her şeyi başarabilir miymiş, o ne öyle yorumları yapan türk erkeklerini görünce bir kere daha bizim insanımızın, ancak kendisinin cinsel tatminin ve özgürlüğünün önemli olduğunu gördüm.

yani kadının özgürlüğünü, kişisel hakları, insanların hata yapabileceği ve ilişkiye girdiklerinde iki kişinin de aynı sorumluluğa sahip olduğu gerçeğini biz daha kabul edebilmiş bir toplum değiliz. adam kendisi bir kadınla yatabildiği sürece modern, o kadın tek başına bir şeyler başarınca ve kendisi de sadece seks veya yanında birine ihtiyaç duyduğu için biriyle birlikte olunca modernlik de kalmıyor tabii. orospu o, iyi adamdan anlamaz. ona aşık olan adamlar da ancak iki işvesine aşık olur. kadının aklını kullanıp adamları da kadınları da etkileyebilmesi, onun zekasını değil, orospuluğunu kanıtlar.

dizi kadının cinselliğini, tercihlerini ve özgürleşme sürecini anlatıyor. herkes de ayıla bayıla bu kısımlarını övüyor, keşke ülkemizde böyle yaklaşabilse diyor; fakat nedense yine dönüp kadınlara ve seçimlerine giydirip, onları etiketliyorlar. kadına böyle bakıp, her attığı adımda aşağılayıp, pis ahlaksız kadın diye düşündükten sonra nasıl bizim ülkemizin de böyle özgür ve saygı duyan bir ülke olacağı konusu ise muamma. işin kötüsü buraya gelip bunları yazan kesim belirli bir eğitim seviyesine ulaşmış insanlar. bunlar böyle olduktan sonra bu dizileri daha çok izleriz, takdir ederiz; ama bir yere varamayız.

(candyline - 12 Aralık 2013 13:03)

güzel bir final bölümüyle sezonu kapatmış dizi. bulmamla kaybetmem bir oldu resmen, korkarım showtime geleneği olarak yine bir dokuz ay beklemek durumundayız yeni sezon için.

--- 1x12 spoiler ---

sezon finalinin odak noktası şüphesiz masters'ın sunumuydu, ki yalan yok en son kendi bitirme projesi sunumumda bu kadar gerilmiştim herhalde. dinlemeye gelen doktor olacak kazmaların sunumu piç etmesi ve netice olarak masters'ın kovulması ile "50'lerin amerikası ne kadar bağnazmış" diye düşünürken, acı bir şekilde hangi ülkede yaşadığımı hatırladım.

şaka değil, dr.masters'ın sunumda cinselliğe dair verdiği ve günümüzde doğruluğuna emin olduğumuz bilgiler 2013 türkiye'sinde halkın çoğunluğu tarafından hala bilinmiyor. bunda en büyük pay şüphesiz ki cinselliği hala öcü gibi görmekte olan toplumu eğiteceği yerde karma eğitimle, doğum kontrolüyle, kızlı erkekli evlerle uğraşan başımızdaki molla beyinlilerin. ilerleyeceğimize geriye gidiyoruz, sevgilinle el ele tutuşup gezmenin mevzu olduğu bir ülkede dr.masters'ın vizyonunun gerçekleşmesi maalesef şu an için hayalden öteye gidemiyor. yine de, dizinin gerçek hayattan esinlendiğini ve karakterlerin gerçekten de o yıllarda benzer sıkıntıları göğüslediğini düşünürsek, masters ve johnson gibi cesur insanların varlığı ümit veriyor insana. belki bir gün.

final bölümünün odak noktası masters'ın sunumuydu demiştim, ama benim için en çarpıcı kısmı scully karakteri üzerinden dönemin eşcinselliğe bakışının aktarılması oldu bir kez daha. çoğu kimsenin hoşuna gitmemiştir belki ama, dizide 50'lerin amerikan toplumunun eşcinselliği ve lgbt bireyleri nasıl gördüğünün hiç yumuşatılmadan direkt aktarılmasını, "politically correct" olmak uğruna tarihsel tutarlılıktan ödün verilmemesini fazlasıyla takdir ediyorum. eşcinselliğin bir hastalık olarak sınıflandırıldığı, elektroşok gibi ortaçağ zihniyeti mahsülü korkunç "tedavi" yöntemlerinin cirit attığı böyle bir dönemin -başarıyla- resmedilmesi sanıyorum benim gibi birçok izleyeni rahatsız etmiş ve düşünmeye sevketmiştir. aradan geçen yarım asırda olumlu gelişmeler olduysa da bu hususta, hala insanlık onuru adına olması gereken yerden fersahlarca gerideyiz. dizi bu konuda pek de ümit vermiyor insana, ancak nereden nerelere geldiğimizi göstermesi açısından mühim ve o yıllarda olanlara bakıp bugün nasıl titriyorsak, umuyorum daha özgür yarınlarda bugüne bakanlar aynı şekilde hissedecektir. beau bridges'ı gizli eşcinsel bir karakteri canlandırdığı rolünde çok başarılı bulduğumu ayrıca belirtmek isterim.

bu noktaya kadar söylediklerim dizinin düşündürdüklerinden ibaretti, dizinin kendisine gelirsek son on dakikasına kadar yine ve ısrarla küfrettiğim bill masters ard arda yaptığı güzel hareketlerle kaybettiği sempati puanlarını bir nebze toparladı ve "nihayet" dedirten bir şekilde de finali yaptı. dizinin genel hatlarıyla bundan sonra ilerleyeceği yönü gerçek masters ve johnson'ın hikayesine aşina olanlar biliyordur, ileriye dönük spoiler vermeden özellikle de uyarlamaya özgü hayali yan karakterleriyle birlikte önümüzdeki sezonları gidişatı bilen birine bile heyecanla bekletecek bir final yaptıklarını söyleyebilirim.

önümüzdeki ay dağıtılacak golden globes ödüllerinde en iyi drama dizisi ve en iyi erkek oyuncu dallarında iki adaylığı bulunuyor dizinin. izlemek ve kazanması olası ödüllere sevinmek için bir sebebim daha olduğu için, hepsinden önemlisi de üstünde bu kadar düşünmeye ve yazmaya sevk ettiği için seviyorum bu diziyi. kesinlikle 2013 yılının en iyilerinden.

noktayı burda koyalım, gelecek sezon görüşürüz diyelim madem.

meraklısına not: sezon finalinde olanların gerçek hayattaki olaylarla karşılaştırması için şöyle buyrun:
http://popwatch.ew.com/…ex-season-finale-real-life/

--- 1x12 spoiler ---

(bruce parkus - 17 Aralık 2013 01:58)

--- spoiler ---

sana verecek hiçbir şeyim kalmadı.ama belki gerçeği verebilirim.sonunda fark ettim ki sahip olmadan yaşayamayacağım tek bir şey var.o da sensin.sen

--- spoiler ---
gel 2.sezon gel

--- spoiler ---

ı have nothing to offer you. that's all right. except, maybe... the truth. ı finally realized that,... there is one thing. ı can't live without. ıt's you.
--- spoiler ---

ingilizce copy&paste için teşekkürler mirasdegilalinteri

(huzunler35 - 17 Aralık 2013 23:34)

--- spoilerımsı ---

birinci sezonun final bölümünün final sahnesiyle allah aşık olan her erkeğe aşkını ilan edecek cesaret versin dedirtmiş dizidir
--- spoilerımsı ---

şaştım kaldım ben bu işe sözlük

(gosde22 - 18 Aralık 2013 02:04)

sezon finalini bugün izlediğim, sezon finalini izlemeden evvel bölümleri tek tek tekrar izlediğim dizidir. abartmış oabilirim elbet kişisel anlamda. ama dünyanın, gerçek hayatın bu kadar 'gerçek' verilmesi, bütün anlamsızlığı içinde bir umut oluyor, nedensiz.

--- spoiler ---
eşcinsellikle ilgili durumlar, öyle sert ve öyle gerçekti ki, kalakaldım. kadının hayır sen hasta değilsin demesini bekledim, demedi. sonra masters'ın demesini bekledim o da demedi. çok gerçekti.
erkeklerin kendi cinsellikleri ile ilgili bilgileri büyük bir sevinçle dinlerken, mevzu kadın cinselliği olduğunda masters birden sapık oluverdi. bu korkunç iki yüzlülüğünün hala sürdüğü bir toplumda yaşarken, hissedilen rahatsızlık. çok gerçekti. acıyla ilzlendi.

ve elbette, duyguları bu denli derinlerde gezen bir adamın dibe çökerken kendi asıl 'gerçeğini' farketmesi, dahası söylemesi. çok gerçekti.
--- spoiler ---

bugünlerde her bir şey, gerçeklik iddiasında, halbuki hiç bir düzlemde gerçeğe değmemekte. sırf bu yüzden bile, çok güzel 'kurgu' dur, en gerçeğinden.

(kadindankentlermasali - 18 Aralık 2013 17:55)

- "i think your vaginal walls are beautiful."

(psv - 21 Aralık 2013 02:56)

babaçko dizilerden sonra ilaç gibi gelen dizi. spoiler koyalım da durduk yere sövdürmeyelim kendimize.

--- spoiler ---

kazağını pantulunun içine sokan osbirci lester'ın, sarışın sekretere "senin ağzını yirim ben" "heryerinden öpüyorum" temalı ilan-ı aşkı sonrası, gitmem lazım boşaldım galiba yürüyüşü on numaraydı.

vajinal duvarların çok güzel iltifatı da yılın hareketi olur.

--- spoiler ---

(kaisersoose - 23 Aralık 2013 22:23)

--- spoiler ---

2. sezon 3. bölümü michel foucault'ya ithaf etseler çok şahane olurmuş. zira baştan sonra bir çeşit foucault çeşitlemesi seyrettik, elleri dert görmesin.

çift cinsiyetli bir bebek, role playing, boks maçı alegorileri, baba-oğul, güç-iktidar ilişkileri... en güzeli de, bill ile gini'nin birbirlerine âşık olmadıklarını söylerken yaptıkları şeyler. bir başka çeşit iktidar kavgası. ya da role playing.

şahane diziydi bu bölüme kadar, bu bölümle şahikasındadır. inşallah böyle devam etsin.

--- spoiler ---

(cam irmagi tas gemi - 4 Ağustos 2014 03:47)

adının masters of sex olmasına bakmayınız, 1950'ler 1960'lar amerikasını sosyal açıdan izlemek için bile yeter. zaten manyağıyım o dönemin (american dream algısı) böyle gözlerimle izleyince ayrı bir mutlu oluyorum. seks çalışması falan hikaye bana.

bir de bu dizi çok sağlam feminist, öyle böyle değil. kimsenin bu noktaya değindiğini sanmıyorum ama gerçekten öyle. feminist kadın önce kendi akranını korur, bu dizide bunu o kadar çok kere gördük ki. işi için kalıcılık isteyen kadın, ölmeden önce adı bilinmemesine rağmen tıbba çok ciddi katkılar sağlayan kadın. daha ne güçlü kadın istiyorsunuz bilemedim. (benim feminizm anlayışım bu, sizinkini bilemem insandan insana değişen bir algı olmuş resmen)

sadece kadın-erkek değil kadın-kadın erkek-erkek ana-oğul baba-oğul her türlü ilişkiye değiniyor ve başarıyla döneminin getirdiği sosyal sorunları yansıtıyor. resmen dizi izlemiyorum bir roman okuyorum gibi hissediyorum.

--- spoiler ---

favori karakterim 1. sezonda da 2. sezonda da lillian oldu. inanılmaz güzel bir karakter ya. eksiğiyle (ölüyor olması sizce de yazılabilecek en ağır eksik değil midir) fazlasıyla (tıp doktoru kadın olmak bile fazla) gerçek bir feminist. gerçek kadın dayanışması. diğer favori karakterim de betty inanır mısınız. o dönemde öylesi bir kadın olmak zor. hele bir de kadın sevgiliniz varsa. 2. sezon 2. bölümdeki kızcağıza yardım edişi bile fazlasıyla başarılıydı.

s2e3 de roman olsa okunurdu arkadaşlar burda anlaşalım. görsel olarak, oyunculuk olarak, yazın olarak tavan yapmış bir bölümdü resmen. okudukça yeni şeyler çıkaracağınız kitap gibiydi.

sezon 2'nin genel yapısında ayrımcılık olması da nasıl güzel nasıl güzel anlatamam.

--- spoiler ---

kalkıp bu diziye "yapacak işiniz yoksa izleyin" diyenlerin zevkine güvenmeyin çünkü bu dizideki çıplaklığı bir ayırırsanız altındaki derin sosyolojiyi belki anlarsınız. o zaman da ortamın en başarılı dizilerinden birini izliyor olursunuz.

sinir editi: ahlak yargıları bir diziyle bozulacak insanların izlememesi tavsiye edilir.

(ornitorenk gagali memelidir - 24 Temmuz 2015 23:25)

s04e05'te bill'in cinsel sapkınlık hakkındaki tiradı müthişti.

--- spoiler ---
yargıç: if you accept this plea, you will be required to go into that courtroom and stand in front of a jury and the presss, and admit to being a sexual deviant.

bill: sexual deviant. i'm a scientist who's spent decades of my life researching sex. even i don't know what that means. how can something deviate when there is no norm. no two humans would... paint the same painting or write the same poem or compose the same opera, so why would we expect two humans to express their sexuality in the same way? in fact, there is one thing the years of research has taught us, it's that no being's sexual response is formed on an assembly line. there is no shape... it must take. it's as particular and individualistic as... a kiss. and where there is such infinite variety, there's no norm. there's only deviation. your honor, i am willing to plead guilty to sexual deviance, because i am a sexual deviant, because we are all sexual deviants.

tercümesini de yapmış olayım:

cinsel sapkınlık. ömrünün onyıllarını seksi araştırmaya harcamış bir bilim insanıyım, ben bile bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum. normu olmayan şeyin sapması nasıl olabilir ki? iki insan... aynı resmi yapamaz, aynı şiiri yazamaz, aynı operayı besteleyemezken, cinselliklerini aynı şekilde ifade etmelerini nasıl bekleyebiliriz? gerçek şu ki, araştırmayla geçen yılların bize öğrettiği tek bir şey var, hiçbir varlığın cinsel davranışı bir montaj hattından çıkmış değildir. alması gereken bir şekil yoktur. öpüşmek kadar özel ve bireyseldir. ve böylesine sonsuz çeşitliliğin olduğu bir yerde norm da yoktur, sadece sapma vardır. sayın yargıç, cinsel sapkınlık suçunu kabullenmeye razıyım, zira ben bir cinsel sapkınım, zira hepimiz birer cinsel sapkınız.
--- spoiler ---

(signifier - 26 Ekim 2016 23:18)