Süre                : 1 Saat 37 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Ekim 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Döküman,Müzik
Taglar             : İzlanda,Post rock,Bir sözcük başlığı,Sigur ros
Ülke                : İzlanda
Yapımcı          :  Klikk Film , Truenorth Productions
Yönetmen       : Dean DeBlois (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Amiina (IMDB), Hildur Arsaelsdottir (IMDB), Jon Thor Birgisson (IMDB)(ekşi), Orri P. Dyrason (IMDB)(ekşi), Georg Holm (IMDB)(ekşi), María Huldmarkan (IMDB), Sólrún Sumarli?adóttir (IMDB), Kjartan Sveinsson (IMDB)(ekşi), Edda Rún Ólafsdóttir (IMDB)

Sigur Rós: Heima (~ Heima) ' Filminin Konusu :
Sigur Rós: Heima is a movie starring Amiina, Hildur Arsaelsdottir, and Jon Thor Birgisson. In the summer of 2006, Sigur Rós returned home to play a series of free, unannounced concerts for the people of Iceland.


  • "sigur ros’un kendinden fotoşoplu coğrafyalarında gerçekleştirdikleri bir yaz turnesinin inanılmaz güzellikteki, dinginlikteki belgeseli."
  • "şahsi fikrime göre 2000'li yılların live at pompeiisidir."
  • "tende urpertiler, ruhta kıpırtılar, kalpte ritmler esliginde izlenen sanat."
  • ""turda kullandığımız kimlik kartlarında yazdığı gibi, ‘tanrı’nın yarattığı en güzel şey yeni bir gündür.’ buna şükürler olsun."sigur ros"
  • "bir şekilde insanı gözyaşlarına boğmayı başaran eser.bilemedim gözler açık mı kapalımı dinlenmeli-izlenmeli.yada zaten girilen ruh halinden pekde birşey farketmiyor mu demeli..bilemedim"




Facebook Yorumları
  • comment image

    fragmanini suradan izleyebiliyoruz:

    http://youtube.com/watch?v=_tc5z2a69ke

    sadece bunu izleyerek bile "anne beni izlanda'ya gönder" diyebildim, hatta ne yapip ne edip gitmek istiyorum oraya; zira bir grup bu kadar "icten" bir ülke bu kadar "dingin" olmamali. bir hata var. burasi dünyaya ait bir yermis gibi durmuyor..
    sigur'un müzigi zihnin en naif kösesine ulasiyor, beyaz, buz mavisi renkler sunuyor bize.. hic üsütmüyor insani ama.. dvd cikinca neler olacak bilmiyorum, zira dinleyen bünye iflas edebilir, "evde" olmak isteyebilir..

    diyorlar ya cünkü: "heima means 'at home'"


    (dusessek - 11 Kasım 2007 13:06)

  • comment image

    görüp görebileceğiniz en iyi müzük dökümenterlerinden biridir heralde bu heima. an ittibariyle olmasa da bugün izledim , şahane kotarılmış bi iş olduğuna kanaat getirdim. ses in mekanın mekan içinde sesin kompozisyon içinde mekan ve sesin izlandaca tanımını yapmış adamlar. çalmadık yer fethetmedik gönül bırakmamışlar. çok etkilendim sözlükçü.


    (aimar - 13 Aralık 2007 22:52)

  • comment image

    izleyince gruba olan hayranlık artarken izlanda'nın ne kadar güzel olduğunu fark edip, oraya gidip yaşama isteği uyandıracak kadar güzel bir belgesel.
    her bölümde bir şehir-kasaba başlığıyla birlikte oradaki özel bir mekanda sahnelenen performanların izlenebildiği film, grup üyelerinin ülkelerini müziklerini anlatmasıyla oldukça doyurucu bir hal alıyor.


    (porco rosso - 9 Ocak 2008 10:25)

  • comment image

    kendi adıma, kuşkusuz, izlediğim en iyi müzik zamazingosuydu. böyle diyorum, çünkü film desem değil, müzik videosu desen hiç değil, konser dvd'si de değil... en iyisinden bir sigur ros ve onların izlanda'sı belgeseli diyebilirim belki.
    bir büyük boyuyla star wars'ların çekildiği bir kamerayla izlanda, sigur ros, konser, insan halet-i ruhiyeleri, müzik ve bu dediklerime ilişkin şeyleri izlemek istiyorsanız sakın ha kaçırayım demeyin. ayrıca ve ayrıca bu belgesel sayesinde steindór andersen diye bir sesle tanışacaksınız, ki şahsen ben kendisini duyduğum anda moleküllerime ayrıldım.


    (average - 17 Ocak 2008 00:18)

  • comment image

    ulan dedim, zamanında bi zen yaut babazula çıksaydı da dolaşsaydı anadoluyu böyle köşebucak, yaylada dağda bayırda söyleseydi oriental etkileşimli müziğini, deseydiler aynı sigur ros gibi "iş istanbulda kaldı, buralar bizim yuvamız, müziğimizin sebebi.. güvende hissettiğimiz cennetimiz..." diye.. ne güzel olurdu dedim .. vefadır bu bi yerde, borçtur.. imrenerek, gıpta ederek izledim bu belgeseli o yüzden.. ama sigur ros iyi ki de izlandada peydahlanmış, iyi ki de bu kadar uzaklar buralara dedim, cennetten nağmelerle 3 5 saatte olsa ne de "cosy" eylediler amiina nın gülyüzleriyle beraber..
    ama gidip aktivist olası da geliyor insanın, kırarım lan tüm alüminyum fabrikalarını diyerekten, izlandayı koruyalım kollayalım diye haykırası da geliyor ...
    birgisson ne kafa çocukmuş diyosun içinden davulcu da ne egzantrik..
    bi kaç yerde için gıcıklanıp duygulanıyosun, bandocular girdiğinde, sonra bi de ilahi geliyor, ülkecenek aşmış bunlar diyosun ..
    izlanda ve sigur ros u özdeşleştiren(resmen) harikulade bir belgesel.. (ama harika olan sigur ros ve izlanda tabi, yönetmen dean deblois biraz cinsmiş bence.. )

    en son performanslarını unutmak (o davulcuyu hele hele o coşkuyu) kolay olmicak hakkaten..


    (ditriell - 11 Şubat 2008 20:57)

  • comment image

    sigur ros un sanatinin ilham kaynagi olan ve zaten kendisi siir gibi olan memleketlerine vefa borcu odeme turunun anlatildigi belgeseldir.
    vanilla sky filmi ile gelen populerlik gunlerinden daha sonra ne kadar rahatsiz olduklarini anlatmislar. para kazanmaya ve taninmaya basladikca muzikten uzaklasacaklarini da soyleyerek mukemmel bir populer kultur elestirisi yapmislardir.


    (mattleysi - 22 Şubat 2008 00:29)

  • comment image

    milliyetçiliğin -ülke sevgisi anlamındaki-, öze değer vermenin ve politikliğin dışavurumu olan bir müzik belgeseli.

    grubun müziklerine hayranlığımız zaten malum da, duruşlarına, doğallıklarına yeniden vuruldum.

    gerçekten takdir edilesi işler yapmanın, bunu mütevazilikle ve saygıyla başarmanın mümkün olduğunu gösteren bir belgesel olmuş.

    hem grubun kendini ifade etmesi, hem coğrafya ve kültürel öğelerinin müzikleri üzerindeki etkilerini bariz bir biçimde göstermesi, hem de müziklerinin güzelliğini göstermesi açısından çok başarılı olmuş bir çalışma... "müziği bilmemesine rağmen o anı yaşamak için oraya gelenler" diye bahsediyordu yaşlılar ve köylülerden bir yerde solistimiz.. ve bunu "nice" diye gülümseyerek anlatıyordu.

    vefa bilinciyle bunca iyi bir grubun 40 kişilik konserler vermesi duygulandırıcı.

    bu film saolsun konserlerine gitmiş kadar olduk.


    (pati - 25 Şubat 2008 12:22)

  • comment image

    kesinlikle basyapit olan sigur ros belgeseli.

    grup elemanlarina, muziklerine ve izlandaya bi defa daha hasta etmistir beni. artik izlanda'nin icinde bulundurdugu herseyle birlikte bu dunyaya ait olmadigini dusunuyorum.

    nasi insanlarsiniz siz?


    (coldbound - 23 Mart 2008 00:18)

  • comment image

    sadece sigur ros uzerine bir belgesel degil.. sigur ros, izlanda ve sigur ros'un ulkesi izlanda'yi kesfetmesine dair bir belgesel.. ki, bu filme belgesel demek ne derece dogru bilmiyorum.. izlanda'nin gorselliginin yogruldugu bu yapim, kadife muziklerden, estetik goruntulerden olusan ve duygularin surukledigi bir siir daha cok..


    (whatdreamsmaycome - 12 Haziran 2008 21:35)

  • comment image

    başlamadan evvel, yazmaya çok çekindiğimi belirtmek isterim. zira böyle bir eserin üzerine "daha fazla yorum yaparak sadeliğine gölge düşürmemek" ve buna rağmen "kayıtsız kalamamak" arasında gidip gelmekteyim. ama göründüğü gibi, kayıtsız kalamamak daha fazla ağır basmış durumda.

    çekimin bir ders olduğu kanaatindeyim; kamera kullanmanın sadece kameramanlık yapıyor olmaktan ibaret olmadığını anlatmak istiyorsanız birilerine, içiniz tamamen rahat olarak sunabilirsiniz bu belgeseli. "görülmesi gereken" veya "gösterilmesi gereken" gibi kalıplaşmış davranışlardan, hareketlerden ziyade, "yaşanan"ı olduğu gibi yakalayıp aynı zamanda bunu yapabilmek için kadrajın içindeki materyalle laubali olma gereksinimi hissetmeyen (hatta bu davranışı reddeden) bir kamera biçimini irdeliyorsunuz. kurgu için ayretten on paragraf ayırabilirdim, ancak harika demekle yetiniyorum. kamera ile ortak bir ruhla hareket etmiş, duygu sömürüsü veya anlaşılmayacağını düşündüğü bir şeyi kırk defa vurgu yapma ihtiyacı hissetmemiş, sade, kişilikli, cana yakın ve mesafeli bir kurgu ortaya çıkmış. hatta roll captionı görene kadar kameramanla kurgucunun aynı kişi olabileceği üzerine tahmin yürüttüm bir yandan. ayrıca bu ekip tüm üst ve alt unsurlarıyla birlikte, sahip oldukları teknik becerilerin ötesinde ne denli sağlam bir estetik görüşe sahip olduklarını da daha ilk karelerden itibaren belli ediyorlar. hele ki günümüzde çoğu belgesel yapımın hemen hemen tüm enerjisini bilimsel bilginin veya tarihsel bilginin yoğunluğu üzerine harcadığını göz önüne alırsak, heimanın estetik unsurlarını ayırt etmek ve bu unsurların bir belgesele neler kazandırdığını gözlemlemek çok daha fazla önem kazanıyor.

    sigur rosun bilgelik yüklü, toprağıyla, insanıyla, kültürüyle, doğasıyla ve neticesinde dünyayla bütünleşmekte olan sade ama oldukça gür soundu, muazzam bir görsel sanatla (ve görsel bir duyarlılıkla) harmanlanmış, ortaya da harikulade bir belgesel çıkmış. izleyin, izlettirin.


    (philoxenus - 13 Temmuz 2008 03:40)

  • comment image

    ne kadar iyi olursa olsun, yirmi dakikalık bir videoyu bile ilgisi sekiz farklı şeye kaymadan izleyemeyen biri olan benim,
    heima'yı ellerim dudaklarımdan ayrılmadan, gözlerim kurumadan izlemiş olmam bana bir şeyler kanıtlamış bulundu.

    sigur rós dinlemiyor değildim
    ama kendilerine hakettikleri değeri vermiyormuşum.
    film sonrası, -muhtemelen bir çok kişi gibi-
    "izlanda'ya gitmeliyim, benim ütopyam orasıymış. izoleymiş, yeşilmiş, "sanatçı" ruhuma ne de yaraşırmış." dedim.
    çok geçmedi sonra,
    bu halimle orayı kirleteceğimi düşündüm. sularını bulandırırmışım gibi...
    egzozlu, akbilli, temiz kaldırım nedir bilmez şehirli figürümle.

    bilet almış, ama gidememiştim festivalde.
    pek üzülmüştüm.
    fakat odamda, azıcık ışığımla, yasemin çayımla seyrettim heima'yı bu gece.
    üzülmemeliymişim. böyle bir şeyi yanımda yabancılarla izleyemezdim.

    filmde, müzik yapmayı olduğu kadar*, dinlemeyi bilen insanları da* görebilirsiniz.
    bu benim varolduğunu bilmediğim bir şeydi. ben hep, insanların dinlemek için para verdiği müziğin sesini bastırmaya çalışarak aralarında sohbet etmeye geldikleri konserlerde bulunmuştum.
    gittikleri konser ücretsiz de olsa, seyircileri altı yaşında da olsa, şaşkınlık ve hayranlıkla izlediğim bir kitleydi filmdeki.

    susmaya çalışıyorum ama bir şey daha var;
    evimde izlediğim filmlerin bana güzel görünen anlarının resimlerini çekip saklamak gibi bir huyum olduğundan, heima'yı açar açmaz, parmaklarımı gerekli tuşlar üzerine koymuştum.
    fakat orada, havada kalakaldılar film boyunca.
    çünkü heima'nın her sahnesi tablo gibiydi. yalnızca doğadan değil, çekimler de muazzamdı.

    kaç kez daha izleyeceğimi kestiremiyorum bile.


    (plavalaguna - 26 Ağustos 2008 01:18)

  • comment image

    imdb'den best documentary araştırması yaparken karşıma çıkan, muhteşem izlanda görüntüleri ile olağanüstü konserlerin karışımı film. en sondaki başkent reykavik konseri ise tanımsız bir zevk. kesinlikle o an orada olmak istiyorsunuz...


    (labit - 20 Aralık 2008 12:20)

  • comment image

    "turda kullandığımız kimlik kartlarında yazdığı gibi, ‘tanrı’nın yarattığı en güzel şey yeni bir gündür.’ buna şükürler olsun."

    sigur ros


    (laptu - 18 Ağustos 2010 22:41)

  • comment image

    iflah olmaz bir sigur ros hayranı olarak bu filmi izlemeyi niye bu kadar ertelediğimi bilmiyorum. belki kötü bir anıma falan denk gelmemesi hoş bir tesadüf olmuştur, çünkü güzel bir günün gecesinde izledim, izlemeyi 10 dakika önce bitirdim ve şu an ne haldeyim gerçekten bilmiyorum. bu kadar basit ama bu kadar duyguyu içinde barındıran bir eser daha hatırlayamıyorum.

    --- spoiler ---

    övgü falan çok yetersiz kalıyor, yazdım denedim yakıştıramadım. sözleri aşan bir yapıt. adamların kendisi kadar sade ve içten, müzikleri kadar da vurucu ve bir o kadar da "dolu". başka da bir şey söylemek yersiz övgü babında.

    tek hoşuma gitmeyen yanı bium bium bambalo'nun dahil edilmemiş olmasıdır. eğer onunla bitseydi etkisinden kurtulmak imkansız olurdu. belki de o yüzden koymadılar, bilemeyeceğim.

    41.55'teki süt içen çocuk sanırım hayatımda gördüğüm en tatlı çocuk.

    43.26'da soldaki kadınla erkek beni neden bu kadar duygulandırdı onu da bilmiyorum (bir boku da bil). bayanın omzundaki ufak dokunuş/okşayış herhalde sevginin en saf haliyle anlatımıydı. ya da bir an için öyle hissettim herhalde ki gözyaşlarımı en zor tuttuğum sahne oydu.

    bir de filmin gizli kahramanı steindór andersen ve a ferd til breidafjardar 1922 değildir de nedir?!

    ---
    spoiler ---


    (thejester - 28 Eylül 2010 01:25)

  • comment image

    bir şekilde insanı gözyaşlarına boğmayı başaran eser.bilemedim gözler açık mı kapalımı dinlenmeli-izlenmeli.yada zaten girilen ruh halinden pekde birşey farketmiyor mu demeli..bilemedim


    (othervoices - 21 Haziran 2011 19:05)

  • comment image

    "küçük şehirlere gidip, oradaki insanlar için konserler vermek zorunda olduğumuzu hissetmiştik. bu insanlar aynı zamanda bize destek çıkan insanlardı. o yüzden gerçekten çok güzeldi."

    kjartan sveinsson


    (zarp - 12 Ocak 2012 23:46)

Yorum Kaynak Link : heima