• "bir önceki, richie kotzen'le çakıştığı için kaçırılan konserin 2014 tarihlisi. bu sefer allah'la çakışsa kaçırmam."
  • "uzun süredir düzenlenmesini beklediğim konser. detaylı bilgi için tıklayınız"




Facebook Yorumları
  • comment image

    bir önceki, richie kotzen'le çakıştığı için kaçırılan konserin 2014 tarihlisi. bu sefer allah'la çakışsa kaçırmam.


    (nevarki - 3 Şubat 2014 04:46)

  • comment image

    konser haberine sevinirken 55tl fiyatı görünce hüzünlendim. bu adamlar şüphesiz ki paha biçilmez müzisyenler ama ülkemiz bünyesinde düşünüldüğünde fiyat yüksek geldi bana.. hele roxy gibi vasat bir mekanda. 35 bilemedin 40tl ancak gideri var.


    (doubloonbey - 16 Mart 2014 13:08)

  • comment image

    güzel konserdi.

    ilk giriş şarkılarının başındaki doğu zorlaması kısım gerçekten var mı yoksa istanbul'a özgü mü yaptılar bilmiyorum, ama gerçekten çok başarısızdı. onun dışında makine gibi çaldılar, enerjileri gayet yüksek ve aristokratikti gerçekten. şarkı aralarında tek tek şarkıların hikayelerini anlatmaları işi biraz sitcoma döndürse de oldukça keyifliydi. bryan beller tam bir tipik amerikan mizah anlayışını yansıtan bir abimizdi, aksanında da hafiften bi güneyli havası hissettim - çok inceden. ama bilemiyorum, alakası olmayabilir. aynı amerikan espiri kültürü britişlerin britişliğini aşırı vurgulamayı çok sevdiği için sevgili guthrie govan abimize de çok takıldılar - kendisi her ne kadar ciddi ciddi bayaa bi britiş olsa da - bu eğlenceyi gayet iyi devam etti. seyircilerin şarkı ismi höynkürdüğü sıradaki kontrolü ele alış biçimi tam bir ingiliz mizahını yansıtıyordu, çok eğlenceliydi.

    tabii bunlar işin genel kısımları. bryan abimiz bence o grubun zayıf noktası. yani ufak bir yutub araştırması gerçekten çok kuvvetli ve adı sanı bilinmemiş basçıları yakalamamıza yardımcı olabiliyor, bryan abi ise tekniği ile falan gayet iyi aslında, ama guthrie saçma sapan sololar atarken onun aşırı tek boyutlu tınlayan ve efekten ne olduğu güç bela anlaşılan soloları kusura bakmasın ama kötü yani. ha guthrie de baymıyor mu? açıkçası bayıyor. biraz cheesy geliyor bir süre sonra, insanın aklına "malmiştin" geliyor. brülülü brülülü brülülü, nereye kadar diye sorası geliyor insanın guthrie'ye. amma velakin onlar da böyle. gene de eğer fusion diyolarsa bir elektric band fusion'u yanında ciddi cheesy kalıyor, maalesef.

    bu entry'i okuyan dostlar nasıl olur da henüz marco minnemann'dan bahsetmedim diye merak ediyor olabilirler. kendisini sona sakladım, o yüzden. açıkçası the aristocrats kendisinden ibaret gibi aşırı beylik bir laf edemiycem, ama en azından dünkü konser onun konseriydi. her ne kadar davulda billy cobham gibi dave weckl gibi aşırı dinamik tuşe kullanan davulculara hayranlık duysam da marco abi en düşüğü 110'dan başlayan tuşesiyle bile konserin yıldızıydı. tabii bütün konser boyunca nasıl da o şirinlikleri, oyunları, şakaları, eğlenceleri yapan, keyifli hikayeler anlatan ve mikrofona domuzcuk oyuncağıyla oink oink diye sesler çıkarttıran bu adamın necrophagist gibi deli saçması bir öküz metal* grubunun davulculuğunu yaptığını merak ettim. eğer necrophagist konserlerinde de böyle "ehii hihii" falan gibi cupid me şeklinde takılıyorduysa muhtemelen muhammed suiçmez abimizle arası baya açılmıştır diye düşünüyorum. neyse - bu ayrı bir mevzu eheh -- sonuç olarak bu abi konserin ortasında attığı davul solosyula ne kadar yerli yerinde ve nitelikli bir tekniği\timing'i olduğunu gösterdi ve bence konser boyunca dinlemesi en zevkli sound'u toplamda bilmemkaç oktavlık, envai çeşit pedallarla güçlendirilmiş gitar ve bas gibi enstrumanlarla değil, gaayet te 10-15 tane tam tum yapan cihazla ortaya çıkarttı, ki helal olsun.

    son bir iki tane de trivia gelsin:
    - oh no şarkısı keyifliydi. hikayesi gerçekten iyiydi. ama ben o 17. 16'lığı yakalayamadım. yani marco elini kolunu kaldırdı bilmemne, baktım ama kulağım yakalayamadı. amazon.com'da hangi abi bu konuda şikayet etmişse adamda deli saçması kulak varmış, helal olsun diyorum.
    - guthrie pek suskundu ve sürekli omuzlarını kaldırıp "ehe, ben bilmem ki" şirinliği yapıyordu. adamın bütün jest ve mimiklerinde "ki" eki vardı. "merhaba ki, nasılsınız ki" gibi. biraz garip geldi açıkçası.
    - bryan biraz piç bi izlenim veriyordu. sanırım öndeki kızlara kaş göz falan yaptı konserde. ya da bana öyle geldi.
    - guthrie victory marka bir küçük kafa amfi (muhtemelen 15 veyahut 30'luktur diye düşünüyorum) ve marhsall bir kabin ile sahneye çıkarken bryan da klasik gallien krueger seti ve swr kabinleriyle sahneye çıktı.
    - netekim mekandan mıdır yoksa setuptan mıdır bilemiyorum ama guthrie'de deli saçması bir dip gürültüsü vardı cağğouuuz diye, bryan'ın ise basları çok açıktı ve tonun tanımı* yoktu. aynı şekilde marco'nun kikleri özellikle konserin başında kalp ritmi bozacak cinsten açıktı, daha sonra düzelttiler ama.
    - bütün konser boyunca yalnızca guthrie'nin bir miniminnacık aksamasını yakaladım sanıyorum ki. adamlar makine gibi çaldılar. helal olsun, kısa bir konser de değildi.
    - son şarkılardan birinde seyircilerden bir kişiden istediği tempoda, istediği dilde 1 2 3 4 demesi istendi ve o şekilde şarkıya girdiler. fakat şöyle bişey oldu ki bryan olayı anlatıyordu, "okay? ready?" dedi hıuzlı bi şekilde ve ready lafının d harfinde çocuk 2 demişti bile -- yani üç, döört diye bağırdı çocuk ve çort diye girdiler şarkıya aksamadan. iyi çalışılmış.
    - konserde istanbuldan satın aldıklarını "iddia ettikleri" bir adet oyuncak tavuk ve başka bi yerden aldıkları iki adet domuz oyuncakla perküsif şarkı yaptılar. şarkı kötüydü, fikir de cheesy'di ama ortaya çıkan sound cidden komikti. "oing, gıdaaak, oink oink, gıt gıt gudaaaağuuuuk" falan şeklinde embesil bi şey çıkıyodu. oyuncaklar da çok komikti tip olarak ayrıca. eğlenceliydi eheh.
    - çok sıkıldığım için yarım saattir entry yazıyorum. yoksa roger waters konserine bile bişey yazmadım yani. o zamanlar sıkılmıyodum. aşk vardı, heyecan vardı, iyiydi. şimdi bi bok yok çok sıkılıyorum. hani gatri burayı okursa falan (amazon'u okuyolarmış sonuçta) heyecan yapmasın yani. çalsın, çalmasın demiyorum. ama önce okulunu bitirsin.


    (malganis - 12 Nisan 2014 13:55)

  • comment image

    harika konserdi. anlatılmış zaten bir daha uzun uzadıya anlatmaya gerek yok, fakat diyeceklerim var gene de.

    guthrie govan'ın hemen önünde izledim konseri, gerçekten her şeyiyle harika bir adam. fakat çok garip biri olduğunu dün çok daha iyi anladım. grubun geri kalanı kendisiyle mütemadiyen taşak geçiyor takıntıları ve karakteri sebebiyle. bir de o muhteşem british aksanı yüzünden tabi. hakikaten de takılmayacak gibi değil ama. adam konser boyu akorduyla uğraştı gitarın. gözümün önünde tunerı bir de tamam gösteriyor bu hala ince ince oynuyor yüzde yüz oturtmak için. ben de gitar çalan adamım bilirim o diğer insanların fark edemeyeceği ufacık bir komalık kaymanın nasıl sinir bozduğunu ama sonuçta idare eder deyip geçmek gerekir. telefonunu amfisinin üzerine koymasını pek tasvip etmedim. bir de adam çakmak cebine muhtemelen 2 tane pena koyuyor ve bir penayla konseri tamamlıyor, aynı ben :). konser bitti pena isteyenlere bir tane var diye vermedi elindekini çakmak cebine atıp. yanlış görmediysem cüzdanını ön cebinde taşıyordu ve gene ön cebinde cebin ağzına tutturulmuş bir adet tükenmez kalem vardı, ne pis adammış bu dedim yazlıkçı amcalar gibi.

    soundları bir fusion grubuna göre sert, bunu biliyorduk ama canlı izlerken ben biraz rahatsız oldum açıkçası. guthrie'nin distortion tonu çok fazla sert geldi ve reverbe de biraz fazla abanılmıştı sanki. marco zaten metalci adam, onun tonları değil de tuşesi rahatsız etti. çok sert tuşe kullanıyor diğer enstrümanların düştüğü yerlerde bile.

    ohh noo şarkısındaki o bahsedilen yeri ben fark etmişim bu arada onu anladım. çok çok çok ufak bir kayma oluyor gibi, ama saliselik yani. böyle iç gıcıklayıcı bir yer ama o amazon'da şikayet eden adam ağır manyakmış, zira ben kayıtlar alınırken bu kadar ufak bir kaymayı belki es geçmişlerdir veya daha doğal dursun diye düzeltmemişlerdir diye düşünmüştüm.

    dün konsere gelen kitle de beni derin hüzünlere sürükledi. tamamen nerd erkeklerden oluşan bir grup vardı ki kabullenmekte zorlansam da ben de onların içindeyim sanırım. bırakın kadını, feminen bir varlık bile yoktu neredeyse. ancak sevgilisinin veya çok yakın arkadaşı meriç'in ricasını kırmayıp gelen kadınlar vardı gördüğüm kadarıyla. normal müzisyenler konserden sonra kuliste alem yapar, bunlar "tonunuz müthiş", "bilmem neredeki atağınız gerçekten harikaydı", "ben de müzisyenim" diyen bir sürü sivilceli erkekle muhatap oluyor.


    (hell s kitchen - 12 Nisan 2014 20:36)

  • comment image

    22 mart 2012 the aristocrats istanbul konserindeki mona lisa tişörtlü guthrie govan'dan sonra bu konseri de walter sobchak tişörtlü marco minnemann ile hatırlayacağım sanırım. ilk konserde de bulunmuş biri olarak diyebilirim ki o konsere gidip buna gitmeyenler hem hiçbir şey kaçırmadı hem de çok şey kaçırdı. grup yine beklentileri fazlasıyla karşıladı. benim için tek hayal kırıklığı grubun kayıtlarının satıldığı stantta kredi kartının geçmiyor olmasıydı. öyle olunca da her ne kadar grubun dvd'si dahil olmak üzere birkaç ürünü gözüme kestirmiş olsam da sadece culture clash cd'siyle yetinmek zorunda kaldım.


    (thirstsnake - 12 Nisan 2014 21:31)